22 Mart 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

[ı | | | | fw İMAR Merzifonlu Türbes Genişletiliyor İstimlâk İşine Derhal Başla Türbenin Bugünkü Vaziyeti ehirdeki imar hareketine de- vam edilmektedir. Şehirci- Hk mütehassısı Prostun ni- | san sonunda memleketimize gele- rek mahallinde tetkikler yapma - sına talikan imar hareketi muay- iyen bir plân dahilinde ilerlemek- tedir, Prost geldiği vakit, bilhassa yolların ve meydanların geniş - Tetilmesi esnasında kerşımıza çı- kan fakat kat'iyyen geri çekilme- Bine imkân olmıyan tarih! eserler Üzerinde duracaktır. Prosta göre, | mademki bu gibi eserlere balta wuramıyoruz. O halde başka bir yoldan gidelim ve etraflarını ge- Hişletelim. Prostun bu noktai na- zarı kabul edilmiştir. Bundan son- ra imar faaliyeti esnasında önü - Müze çıkıp da yıkıp geçmemize | imkân olmıyan eserlerin et atları- mı açacağız. Bu cümleden vlarak | TELEFON İŞLERİ Abone Verilmemesi KazançKaynağ Olmuş elefon hatları mahmul ol - | î duğu için telefen müdür - lüğü yeniden ahone kay - detmemektedir. Bilhassa Beyoğlu tihetinde yeni yapılan Şişli san- tralı ile diğer yaptırılacak olan santrallar faaliyete geçinciye ka- dar neyi abonemanlar verilmiye- tektir. Bu medeni ihtivacın böyle Uzun müddet önlenememesi, şe - hirde yeni bir kazanç kay - Dağı yaratmış bir kısım açıkgöz- lere hayli para — kazandırmıştır. Meoscle gayet basittir. Normal fi- âta alıman aboneman hakkını, ye- niden telefon alamıyanlara, birkaç, misline satmak! Bu vüzden, bazı Museviler, binerce lira kazan - No. 107 — Bu herif; gülâmperest bir a- dam, — Nereden anladın? — Yanağımı okşadi. Sonra; bana| bakışları başka idi. Kihya, Hasan Canın - sözlerini dikkatle dinledikten Sanra ağrın- | dan şunlar döküldü: | — Aferin sana Hasan Can-.. Se-| ni göreyim oğlum!.. Şimdi, bu giz-! li ve sessiz Kadı Paşanın foyası | meydana çıktı demek.. Haydi ba- | kalım, bu akşam sizi göreyim, ver-| diğim talimat üzerine rolünüzü İyice oynayınız.. İŞLERİ MustafaPş. i Etrafı nıyor Çarşıkapıda Merzifoni Kara mus- tafa Paşaya ald türbenin etrafı ge- nişletilecektir. Malüm olduğu ü- | Zere, bu türbenin yola bakan tara-, fında kabristan vardır ve tramvay yolu çok dardır. Bilhassa mera - sim günlerinde, pazarları burada Mmürür ve ubur çok zor - oluyor. Belediye, bu türbenin etrafındaki binaları, altında turşucu dükkânı bulunan ahşab binaden - itibaren bu adayı kâmilen, mezkür bina - nın karşısında yeni yapılmış bir kahvehanenin bir kısmını, ve tüz- Disiplinsizlik azar günü milli küme maç- ları başladı. Fakat, bir takım huzursuzluklar olduğu neş- riyattan, orlada dönen şayialar- dan anlaşılıyor. Bazı kulübler ga- rib vaziyetler takındılar. Oynamak istemediler ve oyna- madılar da.. Mesele nedir?, Kahahat, kusur kimdedir?. Spor işlerimizi - tam, noksansız bir baskı altına aldık, diye seviniyoruz. Fakat, bu son rahatsızlıklar, huzursuzluklar ne- dir?. , Spor demek, hâlâ mı, dedi- kodu, — münakaşa, — idareci - lik, derebeylik demektir. Bir te- şekkül meydana getirilmiştir. Bi- Tâkaydüşart, bu teşekkülün emir- lerini dinlemek lâzımdır. Disip - liniszlik, — muvaffakiyetsizliğin başıdır. BURHAN CEVAD Garib Bir Karı Koca Dâvası Sarhoşluk ve Tehditten Mahkümiyet Beyoğlunda cereyan etmiş garib bir karı koca kavgası dün Beyoğlu, adliyesine intikal etmiştir.. Hâ- disenin kahramanı 38 yaşında Di- ran Orhan adında biridir. Vak'a şudür: Diranın 25 yaşlarında genç ve güzel bir karisı vardır. İsmi de Şakedir. Şake ayzi zamanda be- cerikli bir kadın olduğu için zev- | cinin işsiz olmasından müteessir stanbul vilâyet hududları dahi- [hnde köy yatı mekteblerine bu yıl daha fazla ehemmiyet veril- mesi takarrür etmiş ve bu ekmleri| den olarak yeni hazırlanan vilâyet bütçesinde bu husus — gözönünde bulundurulmuştur. Be yıl bilhas- sa çok inkişaf gösteren Büyükçek- mecedeki yatı mektebine azami yardım yapılacaktır. Geçen sene 14 dünümden !baret olan mekteb arazisi şimdi 30 dönüme çıkarıl - maş ve bugünlerde bucaya yanın- daki yanmış bina ile tekke binası ve arazisinin de ilhakı kararlaş - ** niversite Hb fakü kadın| U ve.doğum hastolıkları pro- | desörü — Lipman'ın cenaze | merasimi dün binlerce - Üniver- | sitelinin iştirakile lera edilmiş - tir. Müteveftanın tabul., apartıma-| nından alınmış ve 13 de Üniver- siteye getirilmiştir. Üniversitede | hazırlanan «Katafalksa yerleştirilen | tabut yirmiye yakım çelenkle ku- | şatilmıştır. Çelenkler, askeri ve sivil tıb talebesi, İstanbul Üni - | versitesi, fen fakülteleri. profe * görler ve ailesi erkâm namına gön- derilmişti. Müteveffenın tabutu ında toplanan gençlik, asil bir n ile söylenen nutukları din- lemiş ve ilim âlimimizin kayıbı | karşısında samimi teessür halleri izhar etmiştir. Nutuk söyliyenler Köy Yatı Okullarına | Okulları Ehemmiyet Veriliyor 'Bu Yolda Yeni Tertibat Alınıyor Dr. Lipman'ın Hazin Cenaze Merasimi ZORBALAR benin kapalı çarşı tarafındaki sa- laşpur binaların istimlâkine ka - rar vermiştir. Hazırlıklara baş- lanmıştır. Az zamanda burası çok güzel tarihi bir meydan haline ge-i Jocektir. Mütehasıs Prost geldiği vakit şehir plâmı dahilinde bura- nın da bir projesini hazırlıyacak- tır. mıaşlardır. Müseviler, telefonlarımı| kolayca devredebilmeleri için te- lefon rehberlerini hakiki isimle - rinin ilk harflerini, soy adlarını ise tamamen ve sarih olarak yaz- dırmak yoluna sapmışlardır. Na - fıa, bundan böyle bu gibi dalave- relerin önüne geçmek için icabe- den tedbirleri almıştır. e R üNi Konferans İ Beyoğlu Halkevinden: Perşembe günü saat 18,30 da E- vimizin Tepebaşındaki merkez bi nasında profesör Bay Hilmi Ziya Ülken tarafından «Gazali» mev - zuunda mühim bir konferans ve - rilecektir. olmamakta ve açtığı şapka mağa- zasında mükemmelen para kazan-| makta ve afle ocağına lâziım ge- arasında İstanbul — Üniversitesi Rektörü Cemil Bilsel, tıb fakül - miştir. Vilâyetçe burasının 8 bin Hra sarfile tamiri de yapılacak - tır. 192 Nehari ve 65 yatılı talebesi! olan bu köy yatı mektebinden C- var köy çocuklarının da istifadesi) için senelik olarak alırmakta olan 425 kuruşun aynen verilmesi de kabul edilmiştir. Bu suretle ço - cuğunu leyli okutmak istiyen bir köylü 425 kuruş değerinde buğday, kavun veya soğan misillü şeyler getirirse çocuğu bir sene leyli o- kutulacaktır. Ali, Tevfik Remzi, ve Oberndorfer| ile 5 talebe vardı. Nutuklardan mü- teveffanın ilmi kıymetini, Üni - versitemize hizmetini. tıb fakül - tesinin modernize edilmesindeki rolünü, kadın ve doğum hastalık- Tarı kliniğini ıslahını, Hasekt has-i tanesini bir kat daha kabili isti fade bir hale getirdiğini tebarüz ve Lipman'ın, memleketimizde ö mek hususundaki dileğinin tahak- kuk ettiğini kaydeylemiştir. Bun-| dan sonra müteveffanın — tabutu, kadirşinas Üniversite gençliğinin elleri üzerinde dış kapıya kadar götürülmüş burada cenaze araba- sına konmuştur. Gençlik, Üniver- site erkânı. profesörle” Lipman'ın tabutunu ağır adımlarla Sultan - ahmede kadar takib etmişlerdir. Burada hazırlanılan otomobillere binilmiş ve doğruca Feriköyün - deki protestan mezarlığına gidil- şa ne mal imiş de biz len şeyleri de satın almaktadır. at Diran iş arıyacak yerde ken-i disini Takıya vermiştir. Karısın- dan aldığı paralarla her akşam kafayı tütsülemektedir. Bu vazyiet kadının yüreğine tak| ettiği için Şake nihayet dükkâ - nını kapamış ve annesinin evine sığınmıştır. Bir taraftan da hukuk| mahkemesine müracsat ederek boşanma davası açmıştır. Diran evvelki gece elinde kulan son ku: ruşlarla kafayı tütsülemiş ve ka- dının oturduğu Sıraselvilerdeki e-! vine giderek kapıya dayanmıştır. Diranın kaynanası ve karısı ka- pıyı açmayınca âşık koca derhal bağırmağa ve hakaret etmeğe baş.i lamiş ve: — Şayed kapıyı açmazsanız sizi, keserim!.. Diyerek tehdid etmeğe koyul - muştur, Bu sırada o kadar bağır- mıştır ki Mâhalle altüst olmuş ve| yetişen polisler Diranı —karakola oradan da Beyoğlu cürmü meşhud mahkemesine sevketmişlerdir. Cürmü meşhud mahkemesi hâ- kimi Hayreddin Şakir. duruşma- dan evvel karı kocayı barıştırmak için bir teşebbüste bulunmuş, fa- kat kadın: tesi profesörlerinden — Nureddin Ve Şehitlik Sıvas erkek lisesi, şehidlerimizin hatırasımı yad maksadile şehidlik- leri imar cemiyetine müracaat e- derek Edirnekapı harletndeki şe- hidlikte bir beton müstatil satın almak istemiştir. Cemiyet, lisenin bu arzusunu tetkik etmektedir. Sıvaslı talebenin kadirşinaslığını takdir ederiz. muhakemeye başlanmıştır. Diran; mahkemede hüngür hür- gür ağlamağa başlamış ve şöyle Made vermiştir: — Rakı içtiğim doğrudur am- ma, sokakta değil, ber rakıyı ka- rımı karşıma alarak içerim. Onun| ayrılmasına tahammül edemedim evlerine gittim. Galiba biraz ileri geri hareket etmişim. Amma ne yapalım, bu iş böyle.. Dinlenen şahidler, Diranın ka- rısına ve kainvaldesine hakaret ve| «sizi keserim>» diyerek tehdid et- tiğini süylemişlerdir. Neticede Mahkeme Diramı 3 gün| sarhoşluktan, 3 gün tehdidden ol- — Ben işsiz kocayı ne yapayım?) Piyerek barışmak — istemeyince Hafid Efendinin yüzü tü. Yatağında doğruldu. Kâhya- min müjdelediği habere — sevinçle mukabele etti: — Hele bak!.. SALTANATI muşuz... Tevekkeli değil... Sessiz öeliti lirük'e Yazan: M. Sami KARAYEL ZER S SOE Ş mak üzere 6 gün hapse ve 4 lira para cezasına mahküm etmiştir. ilmüş- | zevkli ve korkulu rüyalarla uyan-| lardı, di. Hasan Can ile Mihriban Kadı Paşanın ya$tığı odaya uzanan bir koridorda serili bir sedirin üze- rinde bekliyorlardı. Kulakları da Kadı Paşanın odasında idi, Hasan Can ve Mihriban, ikisi de; Sivaslılar İEmekli İ tülü bile Hasan Candan Hafid Efendi dairesine çekil - | sıkı tenbih edeydin... Geceki rol- müş... Aferin Hasan Cana. Bari | l ee ge bik | ver esir ve gönülleri istemiyerek mişti. Fakat uyku tutmuyordu. | lerini muvaffakiyetle bitireydiler. p L L B Aklı ve fikri Kadı Paşa ile, Ha - san Can ve Mihriban ezasında hâ-| dis olacak vukuala muntazırdı. Kâhya, Hasan Candan aldığı ha- beri efendisine yetiştirmekte ge- cikmedi. Hasan Candan ayrılır ayrılmaz, Hafid Efendinin dairesine fırladı.| Nöbetçi cariyelere haber verdik - ten sonra odasına girdi. Ellerini uğuşturarak: — Etendim, işler yolunda; Kı Paşa, Hasan Canın yanağını sık - mış ve okşamış... dedi, — Efendimiz hiç tenbih etmez miyim?.. — Acaba; muvaffak olacağız rm dersin kâhy: — Vallahi efendim; yarın ava çıkmadan bu işe nihayet vermiş olacağımıza kaniim.. — İnşallah.. Kâhya dairesine çekilmiş Hasan retle bağlı insanlardı. Ne de olsa yürekleri kızıl alev içinde yanan bu gençler birbirle. rine sokuluyorlardı. Her nekadar efendilerinin sıkı tenbihatı var idiyse d» hiç gönül işleri ve insanların hissiyatı bu e- | mirlere tâbi olabilir miydi? Zavalh gençler, Kadı Paşa yat- Can ile Mihribanın oynıyacakları | tıktan, Hasan Can kâhyasma ha- son rolü bekliyordu. Kadı Paşa; rüyasınd:. Hasan Ca-| rollerini” oynamak ( ı görüyordu. Hatta, bir iki kere beri iletip avdet ettikten sonra; birbirleri karşısında soyunmağa başlamış - v * a F v 3 Bi ğ | miştir. General Ali Hikmet Dün Öldü Gaziantep saylavı emekli Ge- neral Ali Hikmet dün vefat et - Mmiştir. General Ali Hikmet İstiklâl mücadelesinde bulunmuş. sonra orduda muhtelif vazifeler görmüş| bir arahk Türk spor kurumu baş- kanlığını yapmıştır. General Ali Hikmetin cenazesi bu sabah saat 11 de Şişlideki ika- metgâhından askeri merasimle kaldırılarak Teşvikiye camiinde namazı kılınmış ve asri - mezar » hğa gömülmüştür. lıîg:'îî: Seyyahları Geldi Dün akşam, Emprer of İskot - Tand vapurile 450 İngiliz seyyahı şehrimize gelmiştir. Seyyahlar dün gece şehre çı- Devrin sıkı taassubu içinde er- kek yüzü görmiyen harem dstre- sinde efendisinden gayri kimseyi bilmiyen Mihriban Hasan Canın karşısında nasıl çırçıplak soyuna- bilirdi? Deği, sayunmak başı ör- ve utanıyordu. Fakat; emir, emirdi. İtaat 1â- zamdı. Her iki genç bir an için ridorda, loş kandil ziyasının dal- galandırdığı hava içinde ayakda sessiz bir halde duruyorlardı. Evet, verilen emir, derhal so « yunup role hazırlanmaktı. Lâkin, bu kolay bir şey değilât| İki faraf da birbirlerine tek bir kelime söyliyemiyecek halde idi, İkisinin kalbi de dışarı firhyacak gibi çarpıyordu. Nihayet Hasan Can erkekliğini ele aldı. Çünkü; daha ziyade dur-| b ada ada l keki z LA iEcAR| karak Beyoğlunu gezmişlerdir. ——— —— — B n Kız Arasında Vulaybal Müsabakalarına Başlanıyor Maarif Vekâletinin emrile ni- sanda bütün kız mekteblerimizde voleybol müsabakaları tertib olu-| nacağı yazılmıştı. Bu haber sayı- ları on binleri geçen kız talebele- rimiz arasında büyük alâka ile karşılanmıştır. Voleybol müsabakalarını tan - zim ve idare etmek için mekteb - lerin beden terbiyesi öğretmen- leri arasından üç kişi intihab e - dilmiş — ve «voleybol lik beyeti; bakaların tarihlerini, hakemlerini,' Müsabakaların oynanacağı sahayı ve saati tesbit etmeğe başlamış - lardır. İstanbul kültür direktörü mü - sabakaların yerini ve tarihini mun- tazam bir fiküstür halinde ilân 'edecek bunlarnı bir suretini de Maarif Vekâletine gönderecektir. Müsabakalarda beyrelmilel ni- Zaraname tatbik olunacaktır. Üsküdar Tramvay İdaresi Belediyeye Bağlı Bir Müdürlük Olacak Üsküdar tramvayları şirketinin| heyeti umumiyesi bu ayın 31 inde » yapılacaktır, İçtimada — şirketin bundan büöyle belediyeye bağlı bir| müdürlük olarak idaresi işi de gö- Tüşülecektir. lhtiyat—îrlerin Muayene Müddetleri Mart Sonuna Kadar Uzatıldı 310 - 390 tevellüdler arasında bulunan bütün ihtiya! eratın mu-, ayene zamanları bitmiş fakat mü-| him bir kısmının her nedense he- müz müracaat etmedikleri görül- müş olduğyndan alâkadarlardan dün vilâyete bir tamim günderil- miştir. Bu tamime göre bu 20 sınıf as- kerin yoklama müddetleri mart nihayeline kadar temdid edilmiş- tir. Bu son tahdid olduğundan © zamana kadar müracaat etmiyen- ler hakkında şiddetli cezalar tat- bik olunacaktır. Bugün Ayasafya, eski eserler Mmüzelerini, Topkapı sarayımı ve camileri ziyâret edecekler ve saat 17 de şehrimizden ayrılacaklardır.| Mihribana dönerek: — Rolümüzü oynamak lâzım. | Aldığımız emre imtisal edelim.. dedi. Ve.. arkasından kürkünü, ka - vuğunu çıkarmağa başladı. Yani soyunuyordu. Mihriban, başı örtülü daha hâlâ olduğu yerde önüne bakmış du- Tuyordu. Hasan Can sözlerini tekrarladı: — Kuzum, durmadan bir şey çıkmaz... Soyun... Mihriban, deli olacaktı. Nasıl yabancı ve hiç tanımadığı bir er- keğin yanında sellemehüsselâm çırçıplak soyunabilirdi? Hiç ses çıkarmadı. Olduğu yer- de bir put gibi dikilip duruyordu. Hasan Can, kızın kendi kendine bu işi yapamıyacağını anladı. Ya- nma sokularak başından örtüsünü aldı. Arkasındaki düğmeli entari- -SON TELGEAF — 22 MART isı — ———3“4;7 n ğ Türk Süvari Subayları ahraman süvari subayları- maz bu ayın 25 inde Fran - sa'nın Nis şehrine bareket ediyorlar. Orada, beymelmilel atlı müsabakalara iştirak edecekler - dir. Süvari subaylarımızın geçen sene, bütün dünya — milletlerinin iştirak ettiği müsabakalarda, na- gıl birkaç birincilik aldıklarını ha- —— tarlıyoruz. Dünyanın en namlı süvarileri ile boy ölçüştüler ve gösterdiler ki Türk yiğitleri ezeli ve an'anevi bir asaletle iyi at kullanırlar, iyi ata binerler. İtalyan Başvekli Musolini, sü vari ekipimize, bizzat kendi eliyle Musolini kupasını vermişti. Şanlı Türk bayrağı, Avrupa'nın er mey- danlarında, göğüslerimizi kabar- tarak dalgalandı. Bütün dünya milletleri bizim arslanları selânı- hkadılar ve alkışladılar. Bu seferki müsabakalarda bini- cilerimizin yine parlak muzaffe- riyetler elde edeceklerinden emin — bulunuyoruz. Uzun zaman var ki Ayazağa binicilik okulunda, eki- pimiz hazırlanmaktadır. Tarihin başladığı gündenberi, er meydanlarında, harb meydan- larında, her yerde, Türk çocuk - — ları en iyi şekilde at oynatmasını bilmişlerdir. ğ Süvari subaylarımızın Avrupa —— müsabaka meydanlarında kazan- dıkları zaferler, bizim için, her bakımdan büyük tefahür vesilesi oluyor. Onun içindir ki, bu za - ferlerin daima devam elmesini is- tiyor ve beklyoruz. Türk süvari subaylarına yeni yıl müsabakalarında da şimdiden muvaffakiyetler temenni ederiz. REŞAD FEYZİ Casuslar Mahküm Oldular Yedi ay evvel Trakyada yaka- Tanan ve İzmir ağır ceza mahkeme- ginde muhakemeleri yapılmakta — olan Bulgar tebaalı beş casusun — muhakemesi bitmiş bunlardan dördü beşer sene biri de üç sene dört ay hapse mahküm edilmiş - lerdir. Birisi evvelce hapishanede kalb- den ölmüştü. Sidenn böçleğ | Yaagalar - Tahkikt Bahçekapı yangın faciası tahki- katı devam ediyor. Bugün veya — yarın mahallinde bir keşif yapı- Tacaktır. Sultanhamamı yangını tahkikatı bitmiştir. Hâdisede kasid görüle- — Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Geceleri Maçka Tramvayları Az Maçkada oluran bir okuyucu-