28 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

28 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tefrika Numarası : 43 Tüfeklerinizi Tahtelbahirin Cam :>5: Aynasına Nişan ;AJmız Şiledeki Tabiı;—u;ı_Üçüncü Bölüğü İrva Adasına! Bakan Kalabalık Sahilde Yerleşmişti Fakat herkesin bir erzak tor « Si, gaz tenekesinden — yapılmış h:rhduıaı,ı_ başucunda asılı bir de MAZ seccadesi mevcuddu. Zeminliğin duvarlarına gelişi ı";îı asılmış taşbasması renkli re-| LT Cansız çerçeveli basma ve Yazısı levhalar, âyetler, sureler NVar süslerini teşkil ediyordu. İ #kaçı? Manganın bir karavana, bir YR’_“R Baçı iki tane de abdest ib- rı'ıuĞ vardı. İmparatorluğun birçok yaşıtrebelerine iştirak eden bu '&flı askerler çoktan hizmet ça- =ı'l:ıı ikmal etmiş, köylerinde, o - 'n,ı_mnh ahiretlerini mamur kıl- Teyiçisin kendilerini ibadete has- | emiş insanlardı. Fakat, Türk- efün en büyük vasıf ve meziyet- kiyı :Gn olan muhariblik hassasını taanı emişlerdi. Vatan müda - * için kendilerine de elde silâh) hizmet teklif edilince bunlar| klerini omuzlayıp gönüllü 0- ârak y 5 dazgı, VHe almağa can atmış - tüfej “'l"!cn.wı.ı çok fena, adeta iptidal Yilacak mahiyette idi. $ra yerine efrad üstü lâstikle ıııı'ı b;yıı porselen ve telle ki- apaklı sürayi renkte bi- 'a " b | ö g'.:lnml kullanıyorlar, bunları,| İle Ka bağladıkları bir kaytan tir hr;:-'rine. palaskalarına iliş-, :“f'“'f başka başkaydı. | h A” Şiglisi, Cira tüfengi; Osman-| v Alman mavzerleri, İngiliz, Fran- iZ filinte ve tüfekleri, kara mar-| '_" Ve muaddel mavzerler kasalı, Mifgülü ilâh... Çeşid çeşid silâh- AY ilk bakışta göze çarpıyordu. ai Paların muharebe kabili D azaltmak de G Bek mahzurile yüklü bir esasen sahil boyunda arruzu karşısında bir| :“î fişek atacak mülâhazasile böy-| ©G& ihmal H kapal lile, a işti. unda muhtelif silâh - aşka cephane verme- | ne başa çıkılmaz ve ne| abiliyetini imha eder bir olduğunu yukarıki düşün- € sayan — başklı saksakallılar taburu. | SE ile hi Vekili Orduda ""'Hen';ım“.n verilen nazari < çide şunlar öğretilmişti: Düşman tahtelbahrinin peres- ğ :'ıııı verilen cam aynası su - bununge ihde bulunur. Tahtelbahir & otrafım görür, Eğer de- " Yürüyorsa bu ayna suyun e _”'k— bir iz meydana - getirir. ahi * kolayca farkedilir. Tahtel i çam ay de San gözü gibi can evi - Oraya sıkılacak ve isabet Bizal terii yi tahtelbahrin bu Çatina yani gözüne nişan alma- | ! | ne de pek katı... Hele kuş tüyü ya-| N tan cilıklarından emin bulu - buzy, “Makallı taburlar» efradı da *':ı İyice belledikten sonra artık ılr-ıL_IM” mühimsemez olmuş - _::ı-'"iı aralarında en korkunç İtim ân deniz silâhına verdikleri slahta bakıra 'yunda civarı - ::W çıkıntıları, su ortasında, M açık veya bir köprü ka- q:n bir berzahla karaya ekli 'an bu taş adalarında de - İt ahij dar bu yaşlı, başlı eski muharibler su- | yun üzerinde zabitlerinin kendi - | lerine bellettikleri pereskop izini arıyarak vazifelerini görüyorlardı.| Karadeniz Boğazındaki tabur - da erzak, mekülât ve ekmek çok boldu. O kadar ki.. Efrad kendi ta- yınlarını almakta müstağni dav- | ranıyorlar, denizin cömerd elin - den gelen ve ihtiyaçlarını fazla - sile tatmin eden binbir lokmanın zevkile İstanbuldaki kıtlığın far « kında bile olmuyorlardı. Civarda gerek düşman tahtel - bahirleri tarafından batırılan, ge- anlı" donanmı fırtıların tesi yüklü gemilerin dalgalarla karaya vuruyor; | derdikleri | lHihin sevkile bu tabura verilmiş | ten çıkar Yazan: Rahmi YAĞIZ — | çeşid konserveler, un şeker, peksimet, çay, kahve, gaz arı hulâsa iğneden ipliğe herşey buradan tedarik e- iyordu. Her nefer, izinli giderken kö - yüne hemşerilerinin hediye gön- eşya ve mekülâttan meydana gelmiş kocaman bir denk, de götürüyordu. Şiledeki taburun üçüncü bölüğü İrva adasına bakan kalabalık sa - | hilde yerleşmişti. Bölüğün teğ - meni ihtiyat mü - Sami efendi isminde ge cephede hizmet görmeğe düşkün fakat ta- çuvalları, ça bir subaydı. (Devamı var) | şiri olan bir Prens ile idare edilir- v Nüh rasad postaları teşkil eden Vaktile İstanbildü”! | Geçen Bir Mesele (4 üncü sahifeden devam* | Balkan harbi esnasında Selânikte vurulmuş, ölmüştür. Yine Prens Valdemarın büyük | kız kardeşi Prenses Aleksandra | da İngiliz Kralı Yedinci Edvarda varmış olmik İtibarile şimdiki Kralın baba annesi olmuş oluyor. Bu itibarla Prons Valdemar şim diki İngiltere Kralının büyük da- yasıdır. İngiliz ve Yunan Kral ha- medanları arasındaki akrabalık bu suretle anlaşılıyor. Bundan 53 sene evval Prens Valdemar az kalsın bir Kral ola. cakmış. Ouun da kardepi Yorgi veya Core gibi oturduğu bir tahtı bulunacakmış. | Bulgaristan eskiden sözde Us - | manlı imparatorluğuna tâbi - bir Prenslikti, Bulgaristan Babıâlinra mazarında Osmanlı devletinin mü- di. Fakat Bulgaristanı vücude ge- tiren o zamanki Avrupanın büyük devletleri 1866 da Danimarkalı Prens Valdemara da bir taht ve bir tac bulmak için ona Bulgaris- | tan Krallığını vermeyi düşünmüş- lerdir!, Prens Valdemar o sene kış mevsimini Danimarkanın soğuk ve sisli ikliminde değil de Fran - sanın cenubunda, ılık bir hava i- çinde geçiriyormuş. Prensin şim- diki neşredilen — mektublarından birinde bundan şöyle bahsedili yor: Nisde bulunuyordum. Fırtı- malı bir sabah bir telgraf geldi. Bunda benim Bulgaristan Krallı- #na seçildiğim bilefriliyordu. Öğ- le yemeği vakti sofrada bunu ka- rıma söyledim. Bana dedi ki: — Ben oraya gidemem. Beni hiç birşey oraya gitmeğe mecbur ede- mez!, 'Sıhhate Muvafık (5 inci sahifeden devamn; Yatak Nasıl Olmalı? Birinci şart: Ne pek yumuşak, | taklarda hiç yatmamalı, Şiltelerin| en iyisi, sıhhisi yün dolu olanlar- dır. Bunları senede iki defa, ba- harda ve sonbaharda, hallaçla - malıdır. Kalın perdeler, cibinlik- | ler kullanmamalıdır. Kuştüyü yas- tıklar başı çok sıcak tutar, Yüz yastıklarının en iyisi, at ve sair hayvanların kuyruk ve yelelerin- deki kalın kıllarla doldurulan yas- tıklardır. Yatakta yedi saatten fazla kal- mamalıdır. Kadınlar biraz, çocuk-| lar da daha fazla kalabilirler. Çün- İ yazlarından vazgeçmiş bulunu - | bir odada iki kişiye lâzım olan ha- Kardeşim Core Yunan Kralı idi. Ondan evvel kardeşimle bunu mü- nakaşa etmiştik. Eğer Bulgarlar | beni kendilerine Kral olarak in- tihab ederlerse ne yapacağımı ko- nuşmuştum. Kardeşime Bulgaris- tana Kral olmak gibi en ufak bir emel bile beslemediğimi söyledi- #im zaman bana demişti ki: — Bu çok iyi, Çünkü Bulgaris- tanla Yununistan arasında harb olacağı muhakkak!, İşte Prensin mektubundan Yu- nan Kralh ile kendisi arasında böy- le bir söz geçtiği anlaşılıyor. De- mek ki o zaman Bulguristanla Yu- nanistan arasında harb çıkmak ihtimali o kadar kuvvetli imiş ki Yunan Kralı sıfatile kar - Bulgaristana Kral olma - sını istememiştir!, Prens Valdemar — Bulgaristana Kral olmak istemediğini lâzım ge- lenlere - söylemiş, Danimarkıda donanmada çalışmağa koyulmuş | ve Amiral olmuştur. Fakat Prons | Valdemar Amiral olarak Dani - markanın bir harb gemisile İstan- bula da gelmiş, Sultan Abdülha - midi ziyaret etmiştir. Prensin birçok oğlu ve kızı ol- muştur. Bunların bir. kısmı Av- rupanın hükümdar ailelerine ka- rışmışlardır. Prens Valdemarın hemen bü - tün Avrupa hükümdarlarile ak- rabalığı vardı. Fakat çocuklarının bir kısmı da hükümdar aileleri ha- ricinde evlenmişlerdir. Bunlar ço- cukları için Danimarka hüküm- dar hanedanının hukük ve imti- yorlar. Nasıl Yaşanır ? kü onların uyku ihtiyacı büyük - lerden daha büyüktür. Yatak Odalarının Sıhhi Olması İçin Yatak odalarında rahatça yatıp uyuyabilmek için havadar ol - ması, yani bir adam için en azı 13 metre mikâbı hava bulunması lâ- zımdır. 3 metve 10 boyunda, 3 metre e- | ninde ve 2 metre B0 yüksekliğinde va vardır. Havasız odalarda yatmak mev- raljiye, baş ağrılarına sebeb olur. Buna çok dikkat etmelidir. Yatak | bii merkür Sultaniye cnddesile mahdut ve tamamına ON TELGE —28 ŞUBAT 190 İZSON TELGEAF <20 ŞUnAT e Bugünkü Koca Şehir Ormanlarle Kapalı İdi (5 inci sahifeden derum) | HİK ÂYE Ne Erkek, Ne Kadın! (4 ürcü sahifeden devam) haklı veya haksız, ba Barıp çağıran, hiç kimseye iltifat, hürmet değil, döstlük ve sâmimi- [ l& göstermiyen, yalnız kendi Ş, kendi bilgi ve kendi içti- na geldi. Bunun mes'ulü kimdir?, Bilmiyorum. Her halde, bu mey . danı elinden kaçıran ve istimlak yünkü hale gelmesine sebeb olan İstanbul beledi; a Ve tarihi bir hata işlemiştir. Öyle bir hata ki, kolay kolay tamir edi- lemez. Çünkü, bugünkü Taksim meydanımın istimlâki artık imkân- sız bir haldedir, denebilir, Ağaçlandırılması icabeden min- takalar arasında, Şişli — dışında, Hürriyet tepesi civarı ve Mecidiye civarı da herhalde ucuzdur. | Yarın, öbür gün, buraları da pa - halanacak ve — istimlâki tmkân « $ız hale gelecektir. Bu mıntaka » lar da, pekâlâ birer geniş koruluk | haline sokulabilir. İstanbul, bundan sonra, çabuk değişecek, istihaleler geçirecek « tir. Harbiyeden Şişli son tramvay durak yerine kadar olan ve bügün büyük aparlımanların bulunduğu sahada, çobanların koyun otlat - rile çok bakımsız ve hali bir va: | ziyettedir. Adaların çamları bile, seneden eksilmek- ar, bu çam- ğu müna - | kaşa edilmiştir. Belediyenin mi, | Evkafın mı?. Fakat, nihayet, Ada çamlarıtı ıslah etmek, adedlerini çoğaltmak da bir bütçe mesele - sidir. Her halde, müstakbel imar | plânında. profesör Prost şehir or- manını da tayin etmiştir. Bu, Bel- Erad ormanları mıdır, yoksa A - | lemdağı mı? bilmiyorum. Belki de her ikisi de birden bir plân da - hilinde ıslah edilecektir. Şehir halkının da ağ çe - « | ğe, bahçeye karşı merakı, hevesi | olmalıdır. Şehrin bazı semtlerinde| bahçeli, ağaçlı evler vücude geti- | rilmelidir. Şu Taksim meydanında, bir taş | ocağı halinde, yaptaksız, yeşillik- | siz, kat kat apartımanların man - | | zarasının çirkini dandadır. | tıklarını, bu mantakanın hali arazi Şehrin bu en güzel ve merkezi ye- | olduğu di ri daha 8 - 9 sene evvel, geniş bir 1 nüz yaşıyorlar.. meydandı. Hepimiz, — orada, bir | — Şehri sür'atle ve muntazam bir vahşi hayvanat sirk'ının muazzam| program altında ağaçlandırmak i- çadırlar kurduğunu bile hatırla - | için çabuk harekele — geçmeliyiz. rız. Bu meydanın, ya büyük bir | Halka, ağaç ve yeşillik sevgisini, şehir meydanı haline veyahud, bir| zevkini verecek tedbirler almalı « park haline getirilmesi lâzım ge- | yız. len, bugünkü taş yığınları meyda- ir. Bu doğru de- kik ne «kadın» yapar, ne de serkeke, | manasile 'akat bu ruhf haletin v linde kalmam «f fakiyet rarak beni eksatmağa başladı. Ne ziyanı var... Ben bu muvaffaki - yetsizliği önceki halime tercih e- ne isim vermek lâzım?. alım, işte benim bu seciyesini kemiren zaman yuva - ime saçarak çoi | sürmedi, beni karımla kötü kiş. etti, muhitime fena t «helâl süt 1 Bir genç evlendim. bu sahâsının ço- | yavan, tatsız ve tuzsuz ol- | maması yine bir tali eseri ıdi. F kat hakikaten dikensiz gül yormuş... Hem bu gül sembolü nün edikeni» sevilemiyecek — bie bir «hiçe ğunu anladım, Şimdi artık, imden nefret ode ede ilmi yenmeğe bunü, ancak herşey çe saymakla yapabiliyorum. J. J. Rousstau'nun sözleri ya- bana atılır mı?, İnsanlar fena ola- rak doğmazlar, onlı yet eder Şimdi bende yaşıyan tek kanaat Mahir Köpe şudur: Lâürahate tiddür | yağı topal bir adam çıkmıştıı Daha iki adam bulunmuştur. Bunlar da diğer ayak izlerini bı- rakanlardı. Hepsi üç kişi olmuş- l tur. Maznunlar yakalanmıştır. Evlendiğim kadının bir erkek orum, fakat buna | ne erkek, ne de kadın denebil En bayağı bir mahalle kadını gi bi dedikodu yapmak onun en bü- yük zevki idi. «En büyük zevki dedim; günün en mühim vaki Hassas Ve (3 inci sahifeden devam) bin de yükü vardı. Nihayet bir ye- re gidilmiş, orada kumların eşile- rek bir mezar kazıldığı gö: tür. Burada Gudanın cesedi bu- lunmuştur. Rusel Paşanın köpeği Miısırda Bunun üzerine Kahiredeki Ru- | cinayetlerin faillerini meydana gel Paşaya iş bildirilmiş, o da kö- | çıkarmakta çok işe yaradığı için peğini yollamıştır. Köpek oraya | şöhret kazanmış bir hayı)ç getirilmiş, ondan sonra katilleri | Cinayet İşliyenleri bulan bu kö- aramak Üzere serbest bırakılmış- | pek yakalanan maznun omuzları- tır. a ayaklarını dayayınca maznun Köpek nihayet bir köye giderek | her yaptığını anlatırmış. Geçen- bir evin kapısı önünde durmuş, 1- | lerde Mısırda bir kadının 2,500 İn- çeri girmeğe uğraşmıştır. giliz liralık mücevheratı çalın - Arkadan gelen polisler eve gir- | mış, köpek bunu meydana çıkar- mişler, evin sahibi olarak sol a- | mış, hırsız tutulmuştur. REŞAD PEYZİ ni | Çünkü ASPİRİN seneler- denberi her türlü soğukalı gınlıklarına ve ağrılara karşı tesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu isbat etmiştir. ASPİRİNintesi emin olmak için lütlen 6;) marka- sına dikkat ediniz. X Üsküdar İcra Memurluğundan: Zahireci Kostaütine borçlu Todori ve Olganın mahcuz Boğaziçinde | Paşabahçesinde eski Paşabahçesi yeni Sultaniye sokağında eski 35. 35,| 37 yeni 10/1, 8, 10/1 sayılı bir tarafı Karakaş veresesinin menzil ve bah- çesi bır tarafı Hiristaki bostanı bir tarafı Ekremin ârsası ve tarafı ra- yeminli üç ehli| lce bahçeli vukuf tarafından 1700 lira kıymet takdir edilmiş olan ev kanun hü- iki ev iken şimdi bir bab bahçeli evin tamamı 2280 sayıl: kümlerine tevfikan satılarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir Gayri menkulün vaziyeti hazırası: Zemin kat binanın cephesinde| birinci kattak! çıkmanın altı karasimav döşeli olup zemin katın kapı-| sıdır. İçeri girildikte zemini Karasimav bir sahanlık ve ahşap döşeli| bir sofadır. Bu sofa üzerinde birinde yük ve dolap olan üç oda ve bir aralıkta bir halâ zemini çimento döşeli bir gusulhane ve bu aralıktan bir kapı ile haricen musakkaf kâgir zemini kırmızı çini musluk taşlı knehi sabit raf ve tulumbalı ve maltız ocaklı mutfak olup bahçeye bir; *” |kapısı vardır. Bu kapının iki tarafı ve duvarı kâgir diğer kısımları ah- şaptır. Sofada bir merdiven altı vardır. ile temin edilmiş alacakları mecmuundan fazlaya çıkmak ve yeminli Birinci kat: Bir sofa üzerinde üç oda ve aralıkda musluk taşı helâ/ ÜY Sö'i Yukuf tarafından takdir edilmiş olan kıymeti muhammenenin ve küçük bir sandık odası vardır. Sofanın ön ce) be camlı üstü kapalı bir balkon vardır. Her iki kîı:kbıîx:ı:ı ;Xı:"..;::ı:—' şaeteni. FÜN L İE ASN NEÇEYEAE ÖĞ NU DAYĞA o lardan başka tavanlarla birinci kata çikan merdiven yeni yapılmış ve) haricen saçak ve çatısı da tamir edilmiştir. İçinde elektrik tesisatı var- dır, Ayda yedi lira ile Yakub kiracıdır. Binanın zemin ve kısmen bi-| V*"Kedan teminat mektubu tevdi edilecektir. |rieci kat pencereleri demir kepenklidir. 4— Gayri menkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya veris Bahçe: Sokak cephesi kısmen tahta perde kismen ağaç korkuluklu| *7 Mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak kendi. ve bostan tarafı duvarla çevrilmiş olup İki kuyu ve müstatil bir havuz | “"den evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arz ! etmiş olduğu be- çam, manolya, kestane ve sair meyvalı ve meyvasız ağaç ve bir köşe-| Yü #İağa razı olursa ona, razı olmazsa veya bulunmazsa hemen 15 sinde yıkılan evin enkazı ile bir satıhli üzeri kiremitli ahşap iki odalı) SÖ? Püddetle arttırmaya çıkarılıp en çok rttırana Ihale edilir. İki ihale bir kulübe mevcud olup içinde müstecir Yakub tarafından konulan| * “Sindaki fark ve geçen günler için yüzde 5 den hesap olunacak fniz kiracı Hakkı vardır. Bahçenin ortasında bir demir kameriye vardır.| V© “iğer zararlar ayrıca hükme hacet kalmaksızın - memuriyetimizce Hududu tapu kaydı gibidir. Mesahası 164100 metre murabbar olup bun-| * “'dan tahsil olunur. dan 9600 metre murabbaı üzerine iki katlı ahşap ev ve 2300 metre mu-| — &— İPolek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı rabbat üzerine bir katlı kâgir mutfak yapılmış geri kalanı bahçedir. | **biplerinin gayri menkul Üzerindeki haklarının hususile faiz ve mas- 1 — İşbu gayri menkulün arttirma şartnamesi 3/3/939 T. den ti-| T*fa dahil olan iddialarını işbu ilân tarihinden itibaren 20 gün içinde |baren 038/244 No. ile Üsküdar dera dalresinde muayyen No, sında her., ©Yrakı müsbitelerile birlikte memuriyetimize bildirmeleri icap eder. kesin görebilmesi için açıktır. İlânda yazılı olanlardan fazla malümat | AKSİ halde hakları tapu sicilli ile sabit olmadıkça $atış bedelinin pay- |almak 'istiyenler işbu şartnemeye ve 938/2M4 dosya No. su ile memu-| "9Maından hariç kalırlar. 5 riyetimize müracaat etmelidirler. 6 — Alıcı arttırma bedeli haricinde olarak karar pulları, ta - 2 — Gayri menkul 5/4/939 'T. de Çarşamba günü sast 16 da Üskü-| P" ferağ harcı 20 enelik vakıf taviz bedelini vermeğe mecburdur. darda İhsaniyede Şerifbey Çeşmesi sokağında ı!,nmmmh adliye bi- Gayri menkulün nefsinden doğan müterakim vergi, tanzifat ve nasında Üsküdar icra memurluğu odasında üç defa bağırıldıktan tenvirat ve tellâliye resmi' ve vakıf icaresi borçluya aittir. en çok arttırana ihâle edilir. Ancak arttırma bedeli muhammen 7— Gösterilen günde arttırmaya iştirak edenler arttırma şartna- tin yüzde 75 ini bulmaz veya satış istiyenin alacağına rüçhanı olan| "esini okumuş ve lüzumlu malümatı almış ve bunları tamamen kabul diğer alacaklılar bulunup da bedel bunların o gayri menkul ile temin| ““TiS ad ve itibar olunur. Yukarıda gösterilen gayri menküul işbu ilân — edilmiş alacaklarının mecmuundan fazlaya çıkmazsa en çok arttıranın| *" Bötterilen arttırma şartyamesi deiresinde satılacağı ilân olunur. pilacak arttırmada bedel satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diği zılı kıymetin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesi veya milli bir - rında çiçek bulundurmama- taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün daha temdit edi:cmkg nden — alacaklıların bu gayri menkul * 15 ni geçmek şarlile ihale edilecektir. Böyle bir bedel elde edile * — 3 — Arttırma bedeli peşindir. Arttırmaya İştirak için yukarıda yas — leri hatırlıyanlar, höe

Bu sayıdan diğer sayfalar: