. - İngiltere'yi Amerika ' Harekete Getiriyor Bir Harb Olursa: Sovyetler, Demokratlar Cebhesinde Yer Alacakmiış! Diğer Taraftan İngiltere Almanya İlede İyice Anlaşmıya Çalışıyor örren Zeltung adlı Alman Bgıuıı—sı Fransa, İngiltere ve Amerika gibi büyük dev- letleri bütün dikkat ve gayretle- rini silâhlanmak, daha ziyade kuv- vetlenmek noktasına çevirdikle- rini- kaydettikten sonra bunun maksada kâfi olmadığını, çünkü istikbalde bir harb olursa Fran - sızların, İngilizlerin müstemleke- lerden getirtecekleri askerlerin bugünkü silâhları iyice kullanma- — ğğa muvaffak olamıyacaklarını ile- ri sürmektedir. Bu gazete, silâh- lanmak kâfi değil, ayni zamanda yeni silâhları kullanabilecek mü- kemmel asker ister demektedir. Diğer taraftlan müstem den Avrupa cephelerine asker ta- şımak işi de 914 Umumi Harbin- de olduğu gibi bundan sonra ko- Alman gazetesi islikbal harkin- de Rusyanın da İngiltere ve Fran- ga İle beraber olması ihtimalinden bahsettikten — sonra müstemlekelerini vermek lâzım olduğunu, Avrupa devletleri bu- rsa daha iyi hareket e Anadolu'da Bulunan Eskı' lîşçrlçrden Bazısı e mtıtear: Antalyanın cenu « Abunda Torosların eteğinde Belkis — kaleşindedir. Hali bir dağın eteğindedir. Tiyatro çok Mükemmel bir surette muhafaza Almanyaya | fagüliz motörlü Bugünkü politika âleminin de- Bişikliklerine dair bu Alman ga- zetesinde diğer şayanı dikkat ba- zi haberler vardır. Bü arada en mühimmi de, Lehistan Hariciye Nazırı Bekin İngiütere hükümeti tarafından Londraya çağırılmış - tır, Fakat Alman gazetesine gö: olunmuştur. İmparator Marküs Oreliyos şerefine inşa edilmiştir. Kırk sıra oturacak yer vardır, 2500| | ve Avrupa ve | kişi istiab edebilir. iltere artık şarkt Avrupa İş- ine eskisi gibi lâkayd kalma » tadır. İngiliz politikasında | imdi yeni bi li | Buda Avrupanın şarkındaki va- | ziyeti gözönüne alarak gitgide ar- tan bir faaliyetle çalışmaktadır. Fransız politikası da Avrupanın bu kısmında faal bir rol oynamak istemektedir. Bu suretle gerek Londranın ve gerek Parisin fa- aliyetleri bir noktaya birleşmek- tedir. D ayanı dikkat olan bir | değişiklik de şudur İngiltere tarafından Rusyaya çi — gönderilmektedir. Bu da Londranın Rusya ile olan Dü yeniden başka bir verdiğini göstermekte, ak Şarka taallük eden meselelerin Moskovada gö- rüşüleceği tahmin edilmektedir. Bütün bu vaziyetler Amerikanın manlarda Avr işlerine vaziyetten — çıkarak —a fikrini söylemesi üzerine vuku | bulmaktadır. Çünkü Vaşington hükümeti Amerikanın Fransa ve İngiltere ile teşriki mesal elmesi (Devamı 7 inci sahifedey Senenin en muazzam ve €en muhteşem Fransız Filmi TAÇLI CANAVAR İPE K d Sinemasında BAHTSZ BİR ŞENİR | gaçiliyormuş. Bunlar, evlerin damla- | yormuş, Rus Tarihinin Kanlı HIRSIZIN KALBİ VARMIŞ... aa san'atlarla meşgul ölabilmek | içim vücudün, kalbin sağlam ol- ması şarttır. Bilhassa hırsızlık MAZİAF KÜÇlÜ kuvvelli, cesur ve yürekli olmadıkça, bir İş göremezler. | Buna bir misal mi istiyorsunuz?. | İşte ça Amerikalı hırsızın macerası. | Bu hırsıda kalb bastalığı varmış. Fa- | Kat kendisi farkında değil. Bir gece, Kings'da bir avukalın — aparlımanına Biriyor. Tabil gece ve pencereden. A- | vukat da apartımanda değil. Hizmetçi- | ler de sinemaya gitmişler. Rahat rahat dolapları, sandıkları açıyor, karışlırı. | yor. Bir aralık hafif ayak sesleri işitir BİDİ oluyor. Sonra kapı açılıyor. A- bartıman sabibinin geldiğini anlıyor. Kaçmak istiyor. Vakli yek. Heman ya- fağın altına uzanıyor, yalıyor. Avukat soyunuyor, pijamasını giri- yor, yatağına yatıyor, — Ertesi sabalı Kalkıyor, yıkanıyor, giyiniyor, gidiyor. Hizmetçilerden biri, odayı toplamak, yatağı düzelimek için elinde bes, sü- | Pürge odaya giriyor. Yalağın altında- | Ki tozları almak için süpürgeyi uzalı- yer, Süpürce katı birşeye dokunuyor, | ileriye gitmiyor. iltemetçi merakla e$i liyer, bakıyor. Bir adamın boylm bo- yüna uzanıp yaktığını görüyer, kor- kuyor, bağırıyor, | Komşuların hizmetçileri, kapıcı ko- | şup geliyorlar. Racaklarından çekip çı- karıyorlar. Ne görseler beğenindak. Hıraz öl- müş. Vücudü buz gibi ve kaskatı.. Foliso haber veriliyor. Zabıla dok- forü geliyor, muayene ediyı — Hursizda kalb hastalığı var, Par- Ü hoyecandan kalbi durmüş. Öleli on | Saat oluyor. Diyor. Şu halda hırsızların, hirsiz- başlamadan evvel kalblerini irice müayene ettirmeleri lâzım değil mi?, Avukata gelince: Azlık her gece, yat- mazdan evvel eklüp yalağının altına Bakıyormuş... işine Arrü edilecek bir rekor değli amma me çara.. Dünyanın ea pis şehri Amerikada i- miş. Bu şehrin ismi Pitisburg li ve DİKİLE Üa şöhret Dulmuştu. Fa) zamanlarda bu şöbretini kaybeltmiştir. Yira Klevelan kasabası, pislikden bi- rinciliği kazanmıştır. Bu iki şehrin pis- | liğine sebeb fabrikaların bacalarından zenede 60 milyon londan fazla kurum rına, sokaklara, halkın üstüne başına dükülüyor, senede 15 milyan dolar sa- | rarı mucib oluyormuş. Mağazaların önündeki tenleler — bir hafta içinde harab oluyormuş. Evler- Geki yatak örtüleri, çarşaflar, masa ör- tüleri, perdeler simsiyah oluyormuş. Şehir halkı, her İki saatle bir kos- tümünü değiştirmek — meoburiyetinde kalıyormuş. Gök yüzlünden bilâfasıla dökülen kurumlar herşeyi berbad edi- Bu afete bir çare bulmak için ahiren bir komisyon teşekkül etmiş. Bakalım bulabilecek mi?, MAKET MÜDAFAA HATTI Almanya - Pransa hududundaki Ma- dino müdafaa hattının aynidir. Tu - nusla Trablasgarb hududu — üzerinde Anşa edilmiştir. Trablustan gelecek her türlü hücum ve taarrana akim bıraka- ÇARI B”ş Rolde HARRY BAUR tlâde bir muvakkffakiyet Kazanmaktadır.  BEYAZ AYILAR. ir kaç gün evvel onu yolda gör - müştüm. Dalgın - dı; gözlerini yere dikmiş, hiç etrafi- na bakmadan yü- rüyordu. Onun bu hali beni ve onu benim jkadar ta- niyanlar yışkınlı: ğa uğratmağa kâ- fi idi. Çünkü; Ya- şu; başlı başına bir ülemdi. O hiç Lir zaman düşün- mez, herşeyi olu- Tuna birakmış bir erkekti. — Bildiği BEY sade neş'e ve eğlönce idi, Her zaman, gü- nün her saatinde yeli idi ve gü - hün her saatinde eğlenirdi. Bilinen tek bir şey; ha - yatından mem - nun — bir adamın yaptabileceği en basit işleri Yaşu- yapmayışı bu. Da mükabil en ak- la gelmez fevka - lâdeliklerde onun | rol abışı idi. Diyeceksiniz ki günün yirmi dört saatinde — eğlenen adam ne za - lerini görür? Onu yeni tanı « dığım zaman ben ge bu muamma- yı çözümemiştim. bu merak beni Yaşuya da- ha fazla yaklaştır. mışti. Fakat — nerede çalıştığını, haya - tının nasıl geçti- ğini onunla tama» zaten | mile arkadaş Şehrin en bü « yük varyete salo- nu olan «Büket» barında numara yaptığını öğrenmek ilk malüma- tum oldu. «Büket» barında dünya- nin en meşhur artistleri çalışıyor- dü. Bilhassa — Amerikanların gezip dolaştığı şehrin gece hayatı üze- rinde büyük bir rol oynıyan Bü- | ket barında çalışan en küçük ar- tistin bir gecelik kazancı 30 Jirayı geçiyordu. Sabaha kadar devam eden çeşitli numaraların toplandı- ği büyük salon; bütün dünyadan gelen yabancılarla dolu idi. En meşhur numara sahibinin bir be- yyaz Rus olduğunu söylerlerdi. Fa- kat onun kim olduğunu, ismini ve | yüzünü öğrenenlerin birkaç yakın arkadaştan ibaret kalışı herkesi | merakta bırakmıştı. Yaşu ile içli dışlı arkadaş olduktan sonra «Be- yaz ayılar» kahramanını her ge- ce topladığı para ve takdirin boşa gitmediğini öğrenmiş oldum. «Büket» barının «Beyaz ayılarsı dünyanın her tarafında meşhur olmuştu. İşte her gece kendinin kim ol- duğunu belli etmeden üç beyaz ayının etrafa neş'e ve kahkaha a- şıladığı on dakika içinde Yaşu e- rişilmez bir saadet dalgası içinde sarhoş olurdu. Üç beyaz ayının yaptığı numa- — Ol Parlak fikir.. Dedi ve güler yüzle ilâve etti: — Bir şey değil, İki milyon liralık bir iş. Sade dediğin bu olursa biraz karışığı kimbilir ne ola- cak Güneyt. Genç kadın, verdi: —Ne ım Fazılcığım. Aklımdan geçti. O- rası çok hoşuma gidiyor. — Tabli hoşa gider. İstanbulun en güzel yeri. — Şarbaylık orasını satsa, sen de alsan. Doktor güldü: — İmkân.mı var karıcığım?, Uray satsa da biz alamayız. En aşağı oranın bir müyon liralık de- Beri var. Pavçalasalar da arsa diye satsalar su için- de milyon eder, — Yak camm. — Gerçekten öyle. — Hiç sanmam. Birkaç yüz bin lraya alınır. — Deli mis!'n?. — Alınabilirse alır misin?. Bu socgu karşısında doktor birden duraladı. — Canım karıcığım bunlar hayal.. Diye geçmek istedi. Güney bu nokta üzerinde ascar etti; bakışlarına, — sesine bir tokluk Doktor, ne aammmmamaraman V0 83 gzmmanamnza Yüran: ETEM İZZET BENİCK yaagaşmmmummamca dü, sonra şakaya boğdu: — Biz kim, orasını almak kim?. — Her şeylerimizi satarız, paramızı da üze - rine koyar alırız.. — Doktor: — Ne yapsak alamayız.. Dedi. Genç kadın gücengin bir tavır aldı. Date gın bir sesle; — Demek ki ven beni sevmiyorsun. Yüzüme gülüyorsun. Ben de bunu öğrenmek istemiştim. Dedi. Doktoru telâş aldı: — Canım nereden çıkardın şimdi bunu? — Öyle ya beni sevsen,. alırız. — karıcığım.. derdin! Doktor güldü: — Lâfla alınmaz ki. Ben alırım.. dediğim şeyi almalıyım, — Peki alamaz mısın sanki?, - — Alamam ya « — Neden?, — Paramız yok da ondan.. Genç kadın sesine daha dargın bir ton verdi: — Niçin paran olmasın. Paran da var, her şe- yin de var, Fakat, bütün bunları beni kırmak için yapıyorsun! Doktor: — Karıcığım, benim her şeylerimi, her şey- lerimi bir araya toplasan üç dört yüz bin lira ya eder, ya etmez.. Senden saklı benim neyim ola- bilir. Dedi, karısının minicik, sıcak, alevli ellerini avuçlarının içine aldı. Genç kadın: — Öyle ise peki. Ben yok olan şeyi istemem. Hem alacağın için değil, seni sınamak için böyle bir istet uştuma, Sen alıyorum., desen ben al- dırmam.. Hiç senin işlerini bözar mıyım kocacığım, —anin on paranın bile boş yere harcanmasını ben » < , stiyamem, a ” eee KeN Diye kocasının boynuna kolunu doludı. ve sö- züne devam etti: — Ay ışığında, bu dekor, bu estetik, bu retik, bu görey ve bu doyumsuz sevgimiz içinde bir hayal öyle kafamın içinden geldi geçti. Fakat, düşün Tak. sim bahçesi bizim olsa. Bahçeyi en modern bir park ve orman haline soks — Denizin üzerine doğru da en son stil ile bir villa yaptırsak?. En güzel lüks bir araba da kapıda beklese az mı Doktor, yanaklarını karısının yanaklarına yas- ldi: — Parlak bir hayal karıcığım. Dedi ve ilâve etti: — Hakkın var, Bu görey ve bu dekor içinde de başka türlü düşünülmez! n KIŞ ORTASINDA KARIM NEREDESİN? Teşrinlerin sonu. Yakacıktan döneli ayı geçiyor. Şişlideler. Şen apartımanın ikinci katında oturuyorlar. Sokak kapısı çalınınca doktor hizmetçiden önce kendisi kapıya koştu ve kendisi kapıyı açtı: K ra en güzel kadınların en inef danslarından daha cazipti. Biri Yaşu, diğer ikisi de küçük beyaz ayı yavrusundan ibaret olf bu grup haftalık, aylık değil taff bir senelik mukavele ile Büked barına bağlanmıştı. Hele müşttf” risi dalma değişen bu eğlence yf rinde onların bir sene bile ksl * maları mümkündü. Yaşu ayni zamanda Alber Prejafi adı ile cazbandı idare ediyordu. Bfj iki isimden başka bir de yabanci artistlere varyete dersleri verirdi Bütün bir geceyi gülmekle geçirii, Yaşu namı diğer Alber kadın, ve ıztırabla hiçbir zaman alâka * dar olmuyordu. O yalnız eğleni * yor, çalişırken bile gülüyordu. çinde hiçbir acının, hiçbir eksik” liğin izi yoktu. En fazla sevdiği şey eğlenmök ve bunu temin için bira içmek.e Geceyi bu şekilde geçiren Yaşt gündüz çok az uyur, diğer saatli arkadaşlarile beraber — gezmekli geçirirdi. Bir gün «Büket» barı angaje ©* tiği yeni bir artisti ilân ediyordik Bu meşhur «Beyaz kadın» dı. YE'| Şşu, patronun yeni bir artisti rek? lâm etmek vazifesini kendisin? V mesini evvelâ alelâde bir hâdılll gibi karşıladı. Sonra belki birkâf| sene içinde ilk defa düşündü. — Niçin bu iş bana verildi?, d dL Beyaz ayılar yeni sürprizı Hf ber verdiler, Herkes büsbütün #f raka düştü. Birkaç gün sonra R€| yaz Kadın ilk numarzasını vere * cekti. (Devamı 7 inct sahifedil Radyo Programbi; f Ankara Radyosü BUGÜN 1735 Mürik (pazar çayı), | 18,15 Konuşma (çocuk santi), —| 1845 Müzik (pazar çayı devam). 1815 *Türk müziği (Fasıl heyeti < Ü gak Kaslı). Tahsin Karakuş ve Safiye okaylti frakile. Çalanları Hakkı Dorma vet Kadri, Hasan Gür, Basri Hamdi Tokay. 20 Ajans, meteoroloji haberleri. 2015 Türk müziği, Çalanları Vecihe, Reşat Erer, REt7 Kam, Cevdet Kozan. Okuyanlar: Mahmut Karındaş, Mİ zeyyen Senar. i— Bfahan peşrevi. &— Lem'i - İstahan şarkı: Narı M0 | kanla kül oldum. j 3— Rahmi - İsfahan şarkı: Elme hüde fizan, #— Sadettin - Üşgak şarkı: Ayrılık #f dönümü, 5— Asım Hey - Uşgak şarkı: Ci akibi. 6— Haik türküsü - Kkin aktimı # , d Te False - Nikriz şarkız ou' içla, | &— Bevki Bey - Hicar şarkı: yorum bana, y B Tahir şarkı: Men sana f0 Uşgak müstezcat: M—A BI Memlekel saal ayarı. » 21 Müzik (meşeli plüklar) . — ÇO 210 Müzik (Riyaseti Camhut V dosu - Şof İhsan Künçer). 22 Anadolu ajansı (spor servitih 8210 Müzik (cazband - P. —— 2T45 - M Sön ajana haberleri yarınki program. YARIN 1225 Türk müzlül - PL 13 Memleket saal ayarı, ajatıt meteorel haberleri, 1315 Müzik (neşeti plâklar). IZAS - V4 Konuşma (kadın saali)" ği 1354 Ruml Şubat 13 1357 Hicrt Muharrem 6 1939, Ay 2, Gün 57, Kasım ll 26 Şubat PAZAR Vakitler | Vasati