13 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

» lüde hâdiseler oluyor ki, hayret- Tz n “derini görüşeceklerdir. 'TALİHSİZ İLKBAHAR ündenberi gazeteler heye « canlı haberler veriyor, İlk baharda, Avrupada büyük harb patlıyacakmış Bu ha - beri pek de yersiz, ve mizahi bul- mamak lâzım. Çünkü, artık öyle devirler yaşıyoruz ki, dünyada gok az şeye itimad kaldı.. O kadar sür'atle, öyle değişik ve fevka - ten şaşakalıyoruz. Muhakkak ki, büyük bir huzursuzluk içinde bu-| lünuyoruz. Baharın ilk tatlı gü - neşi, ağaçların tomurcukları, yap- Tükların filizi, çiçeklerin ıtrı ba- Tut kokusuna mi karışacak?.. Ne talihsiz bahar.. SANKİ DERDİMİZ. Şu ihtiyar dünyanın insanları kendi derdlerile uğraşıp duru - | yorlar.. Her gün yeni bir telâket haberi duyacakmışız gibi asabı - mız bözük.. Sanki, yer yüzünün tehlikeleri - yetişmiyormuş — gibi, Şimdi, bir de, dünyanın dışımda ne gibi felâketlerin bizi tehdid et-| tiği mevzuu bahsoluyor. Bir ga- Betenin verdiği habere göre, şu meşhur Merih yıldızından bir ta- kım canavarlar — gelecek, bizim dünyamızı istilâ edecekmiş. Dün- ya sakinlerinin çok şükür Allaha kâfi miktarda topu tüfengi, ze - hirli gazi var amma, bakalım bi- zim gazlerimiz, silâhlarımız tesir edecek mi acaba?, İşte size, yeni bir derd.. Sanki, derdimiz azmış gibi.. KÜÇÜK HABERLER v Vali ve Belediye reisi Lütfi Kırdar dün konservatuara gide- |. Tek tedris ve idare işlerini göz- den geçirmiştir. » İstanbul avukatları yarın tek- ar toplanarak bütçe ve aidat iş- * Ereğli faclası canasında ka- Taya oturan şileplerden «Zongul-| dak» da dün kurtarılarak yüzdü- | Tülmüştür. * Dün Yugoslavyada 8 hırvat tevkif olyuyuşrr. * Çiğ'kükümeti Amerikaya ye- niden 200 tayyare ısmarlamıştır. * Haricden orta mekteb ve lise mezüniyet ; imtihanlarına gire - cekler; yeni ve eski terimlerden hangisini tercih ederlerse onun kabul olunması Maarif Vekâletin- den maarif müdürlüklerine tebliğ olunmuştur. W Ereğli limanında Millet va- purunun çarparak battığı Namikos isimli Yunan şilebinin İstanbul - dan hareketine müsaade edilme- miştir. Facia tahkikatının sonuna kadar limanımızda bekliyecektir. x İkinci nevi ekmeğin sert buğ- dayla ve 96 30 nisbetinde mısır u- nile karışık çıkarılması ve 7,5 ku- Tuşa sattırılması mukarrerdir. No.BT Suna telâşla yukarıya çıkıyordu. Reşadın babası üzgün bir halde görünce dayanamadı: - Ne var, amcacığım? Annem gok merak etti, beni gönderdi. Re- şad ağabeyim hasta imiş, öyle mi? Nocmi cali bir gülüşle cevab verdi: ç — Merak edilecek bir şey yok. fif bir baş dönmesi., Anne bu | ya. Birdenbire telâşa düştü.. Ben- den habersiz doktor çağırmışlar. — Şimdi nasıl?.. - — Doktor yirmi dört saat isti- ahat tavsiye etti.. Şimdi uyuyoc.) Suna, garib bir şüphenin d9 « GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI Biz refikimiz güzel göz müsa - bakası tertib etti. Gözü güzel ba- yanlar, gözlerinin resimlerini çek- tirip bu gazeteye gönderecekler « miş.. Neticede kimin gözü en gü- Yakın Yurd Tetkikı Aynı Zamanda Köylü de Tenvir Edilecek İstanbul vilâyeti içindeki mual- zel ise, o birinciliği kazanacak ve | İlmlerin muayyen gruplar halinde göz kraliçesi ilân edilecekmiş. Ta- münasip görülecek köylere sev - bil bu birinciyi tayin etmek için | Kolu Mak sureti'e “konferanslar de okuyucuların reylerine müca- caat edilecek. Gözlerinin fotogralını çektirie de bir gazeteye gönderecek zaç meraklı bayan — bulunabilereğiri iyi kestiremiyoruz. Fakat, bizde «gözü üstünde kaldı. diye b r söz vardır. Reyler en güzel gör üze - rinde toplanacağına göre, bilm. yoruz, böyle bir şeye razı olan bu-| lunacak mı?. AVCILARIN REİSİ ELİYORMUŞ ee Beynelmilel avcılar cemiyeti re-| isi şu günlerde İstanbula geliyor. 'Türkiye avcıları kendisine iyi bir karşılama programı hazırlamışlar.. Gelecek olan zat bir Fransızdır. Bilmiyoruz, Fransada avcılar ne- ler avlarlar. Şunu merak ediyo « ruz: Bizim avcılar ihtimal, Fran- sadaki avcılığı pek bilmezler, Bu mit>fir avcı da Türkiyedeki av - Chi Dilmez. Artık bu avcıların karşılıklı birbirlerine avcılık hak- kında anlattıkları hikâyelere ku- lak kabartmalı.. İnsan neler ne - ler düy: AHMET RAUF ** Türkiye - Yugoslaşya tica - ret müzakeerlerine yeniden baş- lanılacaktır. * Karabükte yaptırılacak mo- tör fabrikası 10 milyon — liraya, Brassesa İngiliz firmasına ihale olunmuştur. ö Doktor Neşet Ömer bir müd-| det dinlenmek için Kıbrısa git - | miştir. * Moskova sefaretine tayin o- | lunan Eiganistanın Ankara bü - yük elçisi Sultan Ahmed Han dün Bavekil Celâl Bayarı ziyaret ede rek veda etmiştir. | * Meb'usluğa seçilen Arifin ye-| zine Nafıa Vekâleti müsteşarlı - Bına devlet demiryolları dairesi reisi Nacinin tayin olun - ması yüksek tasdika iktiran et - miştir. | hasılat * Yugoslav millet meclisi içti- mtaa davet olunmuştur. Yugoslav kabinesinde bazı tebeddülât ya - pılacağı da söylenmektedir. Bir Mahkümiyet Bir hafta evvel hapisanede gar- diyan Mehmedi döven Sabri dün Sultanahmed 1 inci — sulh ceza mahkemesinde 20 lira 80 kuruş para cezasına mahküm olmuştur. Yazan: İskender F. SERTELLİ ğurduğu heyecanı gizlemeğe ça- lışıyordu. — Başka bir şey varsa bizden saklamayın, amca! Biz yabancı değiliz | T yavrutm.. İstersen ka - pıyı aç da bak. Merak edilecek bir şey 'olsa, herkesten önce ben te - | resindeki tramvay ile çarpı lâşa düşerdim. Unutmüâyın ki, ben e onun babasıyım.. Necmi bu sözleri söylerken diş- derini sıkıyordu. Hiddetliydi.. Pa kat, kime kızmıştı? Oğluna mı, yoksa ona lüzumundan fazla içki içiren arkadaşına mı? İşte barası belli değidi. verilmesi ve bu konferans'azın fotoğraflarla tesbiti muvalık gi- rülmüştür. Bu suretle hem köylüler ve halk tenvir edilmiş olacak ve hem de yakın yurd tetkikleri işi halka daha faydalı olabilecek bir şekil- de başarılmış bulunacaktır. Diğer taraftan öğrendiğimize Bgöre tekmil köylerde bütün hal- kin okuyup — yazmasını teminen halk okuma odaları açılması da kararlaştırılmıştır. e _Çîo:::klu Hırsız Kadın 7 çocuklu Menşure ismindeki ka- dın dün hırsızlık suçu ile yakalan- miştir. Komşusu Ahmedin odasından bardak ve sürahi çalan bu kadın dün Sultanahmed I inci sulh ceza mahkemesi huzuruna çıkarılmış- tır. Neticede hâkim kendisini ser- best bırakmıştır. NK Müvazenesini Kaybetmiş Şamandırada bağlı bulunan İse veç bayraklı Barıland vapuru tay- falarından Jozef vapurun baca - sını boyamakla iken muvazene - sini kaybederek güverteye düş - müş muhtelif yerlerinden yaralan- mıştır, Jozef Amerikan hastane - sine kaldırılarak tedavi altına a- lınmıştır. Otomobil - Tramvay Müsademesi Şoför Yaşarın idaresindeki 1891 numaralı otomobil 'Tünel meyda- nında vatman Muhürremin ida- . lar her ikisi de hasara uğramış - lardır, Ayaklarına Kaynar Su Döküldü Fatihde oturan Sinanın iki ya- şındaki oğlu Yılmazın ayaklarına kaynar su dökülerek haşlarmış haslaneye kaldırılarak todavi al- tına alınmıştır. Üçüncü Kattan Düştü Çemberlitaşta Hasan — isminde birinin yaptırmakta olduğu apar- tımanda çalışan Arif oğlu Osman adında bir amele üçüncü kattan düşerek muhtelif yerlerinden ya- ralanmış Cerrahpaşa hastanesine kaldırılarak tedavi altına alın - mıişlır. Taşla Yaralamışlar Küçükpazarda oturan Ali ve İh- san adında iki kardeş bir mescle yüzünden ötedenberi arası açık bulunan Hüseyin Girid adında bi-| | Jlra için böyle kendini lekeler mi? rini taşla yaralamışlardır. Nesrin yavaşça Sunanın yanına koştu.. Ve babasına işittirmeden: — Ben sonra anlatirim sana Dedi.. Sunayı kolundan çekti.. Kendi odasına götürdü- Reşadın babası evde daha fazla kalamamıştı. Bastonunu aldı. Yavaşça evden çıktı. * Nesrin.. Suna.. Roşadın yanındaki odada konuşuyorlar; — Ağabeyinin hastalı; bilirsin, Nesrin! Neden rahatsız- landı böyle birdenbire?.. — Lif aramızda kalsın.. Babam düyarsa çok kızar., Ağabeyim bu gece çok sarhoş olmuş. İçki kal- bine dokunmuş. —Tuhaf şey! Geçenlerde o ba- na içkiyi sevmediğini söylemişti. — Doğrudur. Hakikati söy küçük bir | | tak kararır, diyor. Eğer alışırsa 1 miş- Biz de şaştık bü işe. Ağabe- P O L S Ve.. Mahkemeler HKT IK DKT 2 3 Bir kere Şeytana Uydum Cahillik Ettim, Affedin eçenlerde — Edirnekapıda, | Derviş kızı Üftade'nin gece yarısı evine girerek, birkaç parça eşyasını çalan Mehmed oğ- iu Abdülmuttalibin muh w >ne - sine dün Sultanahmed biricci s“h cezada başlandı. Eyübde iplikhanede amelelik yaptığını söyliyen maznun Ab - dülmuttalib mahkemede, suçunu itiraf ederek şöyle ifade verdi: — Ben halamın yanında oturu- yrdum- Bu Üftade kadın da bizim kiracımızdı. Bir gün, bir mesele den dolayı halamla aramızda kav- ga çıktı Bunun üzerine halam beni evinden kovdu. O akşam, kendime sığmacak bir yer aradım. Fakat İstanbulda kim- sem olmadığı için çalacağım hiç bir kapı yoktu. İplikhaneden al- dığım 40 kuruş yevmiye ile de atı- cak karnımı — doyurabiliyordum. Bu sebeble kira ile oda tutamaz - dım. Gecenin geç vakitlerine ka- dar sokaklarda bir serseri gibi do- laşlıktan sonra nihayet kararımı verdim; 'Tekrar halama gidecek « tim, Bahçe kapısını hafif ittim; ki- litli olmadığı için hemen açılıvı di. İçeriye girdim. Gece vakti her- kes uyumakta olduğundan, onları uyandırmadım. Geceyi taşlıktaki batlaniye üzerinde geçirdim - ve sabahleyin de erkenden kalkarak işime gittim, — Evden çıkarken beraberinde möler götürdük?. Suçlu önüne baktı ve: — Birşey götürmedim, dedi, Reis 'gülümsedi ve müşfik bir | sesle dedi ki: | — Buraya kadar hep doğru söy- | ledin; haydi arkasını da doğru söy-| Te evlâdım, evden neler aldın? bir müddet düşün - — Taşlıklaki mangalı dedi. — Daha başka? — Bir âe battaniyeyi. — Daha, daha' — O kadar bay hâkim, — Haydi canım saklama, daha | birgey almışsın!. — İki kilo da yün- | Hâkim dirseklerini masaya köy- du, parmakların ıbirbirine kenet- liyerek çenesine dayadı: — Peki, bu eşyayı ne yaptın? — Mangal ile yünü 170 kuruşa sattım. Battaniyeyi de üzerinde yatmak için, yanımda alıkoydum. Reis Muttalibe acıyan bir na - zarla baktı ve dedi ki: — Bu çaldığın şeylerin hakiki değeri 4 lirayı geçmez. İnsan dört yimi ömründe ilk Refa sarhoş gö- rüyoruz. — Ona yeni arkadaşları içirmiş.| tir o halde., — Biz de öyle tahmin etmiştik. Sabahleyin doktor geldiği zaman uyandı ve babamı karşısında gö- rünce utandı. Nasıl sarböş oldu - ğunu söyledi. — © halde Reşadın — kabahati yok. Bir daha 9 arkadaşile konuş- Masın. — Annem: Üzüm üzüme baka- | çok feni — Şimdi içmeyen — erkek yok | kardeşim! Fakat, çok içmesi vücu- düne Zarar verir, — Doktor da ayni şeyleri söy- leçi. Onun içkiye bünyesi müte- hammil değilmiş. — Şimdi nasıl, Rahatça mı? — Ah, Sunacığım! Sabahleyin kalbi öyle çarpıyordu ki. Onu o halde görünce can çekişiyor. san- Evinden | Kaçan Çocuk Gardenbara Gizlenip Hırsızlık Yapmış 14 yaşında Necati isminde bir çocuk evvelki akşam evinden kuç- mıiştır. Gardenbara gece yarısın- dan sonra bir bahane ile giren ço- cuk oraya saklanmış ve el ayak | çekildikten sonra 12 iskemle çalıp kaçmıştır. Necati dün çarşıda bu iskemleleri satarken yakalanmış ve Sultanahmed 1 inci sulh ceza mahkemesine verilerek tevkit o- Tunmuştur. Nasıl Olmuş | Bilmiyormuş Silivride küçük Semerli kö - yünde Hüseyin isminde bir ço - banı öldüren 18 yaşında Ali Os- manın muhakemesine dün Ağır - cezada başlanılmıştır. Ali Osman, dünkü muhakeme - sinde: — Gece Hüseyinle ağılda yatı- yorduk. O bana: «— Yarın koyun- lara sen bak!» dedi. Ben kabul etmedim. Aramızda kavga çıktı. Nasıl oldu bilmiyorum. Bir ara- lık biçağım vücudüne saplandı ve öldi Yoksa ben öldürmek kas- dile kavga etmedim'. Demiştir. Muhakeme şahid celbi için ta- lik olunmuştur. Mı;:)îde Ölü Bulundu Kasımpaşada oturan Denizbank havuzlarının marangozhanesinde çalışan İbrahim adında biri Hikmet motörünün arka taratındaki ka - marasında ölü olarak bulunmuş- tur. İbrahimin motör dairesinde yakılan gaz veya kömürden ze- hirlenmiş olması ihtimali vardır. Cesed doktorun gösterdiği lü - zum üzerine morga kaldırılmıştır. Yazık değil mi sana?, Suçlu hâkimin bu suallerine şöyle cevab verdi: güne kadar hiç böyle bir şey başıma gelmemişti. O gece medense şeytana uydum, cahillik ettim ve bu suçu işledim. Bu hâdise, memleket asayışını müteessir eden suçlardan olduğu kendisine anlatıldı. Maznuna, tev- kifi için, evrakı ile birlikte müd- detumumiliğe teslimine katar ve- rildi, Mehmet Hicret dum. Ağlamağa başladım. Sunanın gözleri sulandı. — Zavallı Reşad ağabey.. İçkiye| bu kadar düşman olduğu halde içkiye yenildi demek!.. Nesrin zeki bir kızdı.. Yeni ar- kadaş olduğu Sunanın Reşadla ya- kından alâkadar oluşunun sebe » bini anlamıştı. Sunayı Nesrin de seviyordu. - Ağabeyim çok iyi ve oku - muş bir gençtir, Sunacığım! de- di. Onu kaybedersek, ben yaşa « mam.. — Haydi canım, merak etme! Bir erkek #arhoş olmakla hemen ölmez ya, Birkaç kere babamın da başına geldi bunlar. Arkadaşları çok içirmişlerdi.. İki gün ölü gibi yataktan çıkamamıştı. Asabi Âraz Göstermiş! İlg Okullar da Tedrisat Bu Sene Daha İyi Gidiyormuş İstanbul ilk tedrisat müfettişle- ri bu hafta içinde umumi bir iç- tima yapacaklardır. Bu toplantıda; mekteplerin son teftişlerinde görülen umumİ va- ziyeti hakkında her müfettiş ay- TI ayrı izahat verecek ve ; ilâhare yeni yapılacak teftişler hakkında icab edon yeni tedbirler alına - caktır. Müfettişler; bu geneki ilk teftiş- lerinden ve şehrimizdeki ilk tah- sil durumundan — umumiyetle memnuniyet beyan etmektedir « ler. Yalrız henüz ahşab binalarda bulunan bazı mekteblerin bir an evvel kârgir binal: kli ve ka- kalabalık sınıfların sür'atle azal- tılması, bazı dar bahçeli mekteb- lerin yanlarındaki arsa veya bi- naların muhakkak istimlâk olu - narak çocuklara oyun ve tenef- füs yerleri temini zarurt görül « mektedir. TaRkiği Pastırma ... Yediği . İçin Akbıyıkda Hamam sokağında 27 No. lı evde oturan İshak oğlu Eşref| adında biri dün hamama gitmiş ve evine dönerken üzerine fenalık gelerek düşmüş biraz sor & da öl- Mmüştür. Yapılan muayeı.c neti- cesinde Eşrefin hanama gitme - den fazla miktarda pastırma ye- diği ve hamamda da almış olduğu hamızı karbondan öldüğü anla - şılmıştir. Böyle Şaka mı Olur ? Ankara caddesinde Haminin kı- lişe imalâthanesinde çalışan Ha - yati ayni yerde çalışan Ali İle şa- kalaşırken Hayatinin elinde bu - İunan bıçak Alinin karnına sap- lanıp yaralanmıştır Ali Cerrahpaşa hastanesine kal- | dırılarak tedavi altına alınmış Ha- yati yakalanarak tahkikata baş - İnmıştır. —— İhtilâstan maznun ve mevkuf adliye mutemedi Emin dün asabi Araz gösterdiğinden tabibi adil Enver Karan tarafından muayene olunmuş ve müşahede altına alın- ması kararlaştırılmıştır. Hep O Mesele!.. Kasımpaşada oturan Mehmed adında bir sandalcı bir para me- selesinden çıkan kavga neticesinde| Süreyyapaşa fabrikası amelesin- den Şevketi başından yaralamış tiri. fif bir ürperme duydu: — Evet. Reşad etlenirse, karısı onu moşgül eder. Reşad da arka- daşlarına uyup geceyarılarına ka- dar sokakta kalmaz. — Babam da bu fikirde. Ve bu maksadla ona İzmirde çarçabuk ble iş buldu. Hele biraz işine de- vam etsin.. Bir iki ay aylığını a- larak yeni vazifesine alışsın.. Biz de bu müddet zarfında ona bir kız arayıp bulmağa çalışırız. Nesrin gülerek ilâve etti: — BSiz de yardım edersiniz bize, değil mi Sunacığım? Suna küçük bir çocuk safiye - tile dudağını bükerek başını sal- ladı: — Elimizden geldiği kadar ça- lışırız. Fakat, İzmirde henüz şiz- — Doktor, ağabeyimin bünyesl içkiye müsaid olmadığını söyledi. Babam çok müteessir. oldu. Onu evlendirmeliyiz artık. Suna birdenbire vücudünde ha- ğ den başka bir afle ile tanışmadık. — O zamana kadar tanışırız, El- D Çemberlayn Hüküm Ve Muhalifleri Yazanı Ahmed Şükrü ESMİ Landradan gelen haberlere re, Çemberlayn hükümetine gı muhalefet gittikçe kuvvetle mektedir. Geçen hafta, hükü? tin içi ve dış politikasına muh lif olanlardan bazı unsurlar, t lanarak muhalif partiler arat da hükümete karşı bir cephe | liği teşkiline çalışmışlardır. Bilindiği üzere, Çemberli kabinesi, sözde milli birlik, fa/ hakikatte konsörvatör - partisi hükümetidir. Bu parti son seçi de kahir ekseriyet kazanmış muhalefet vaziyetinde olan İ ral ve işçi partilerinin mevct bir avuç meb'usa inhisar etmi tir. Bu devre 1940 senesine kâf devam edeceğinden Çemberlâal © zamana kadar iktidarı mubi faza edebilir. Fakat vaziyet, 1935 senesif seçim yapıldığı zamandanbeti değişmişlir. 1935 seçimi, Milİ ler Cemiyetine buğlılık proğrâ üzerinde yapılmıştı. Fakat köl sörvatör partisi seçimi kazand tan sonra Milletler Cemiyeti yasetinden ayrılmışlır. Binaenl leyh müntehibler aldatılmış Vi yettedirler. Bilhassa geçen 3f Edenin Hariciye Vekiletinden, tifasından sonra Çemberlayn | rafından takib edilen harici set, konsörvatör partisinin arasında da endişe uyanı Binaenaleyh yapılan teşel mesai ve liberal partileri gibi halif teşekküllerle partisi arasında Çemberlaya İ kümetinin siyasetine taraftar | öaryarilöern. biz ceçbe tiRİŞİ maktan ibarettir. Yani konsö tör partisinin Çemberlayn fından temsil edilen sağ sine karşı bir nevi halk kombinezonu teşkil etmek. Fakat böyle bir teşebbüsün vaffak olması ihtimali pek hattâ hiç yöktür Üenitebilir. defa alelâde zamanlarda Kot yon hükümetlerinin teşkili, terenin siyasi an'anseine değildir. 1991 senesinde milli lik namı altında böyle bir İ lisyon hükümeti teşkil edildil az zaman sonra, bu kabine yatta bir parti hükümetine lâb etmişti. 1931 mali krizi içİN yapılamıyan bir isyasi kombil * zon bugün hiç yapılamaz. Et vetli muhalif parti olan işçi tisi böyle birkonvalisyonun kiline en büyük engeldir. İşçi partisi, burjuva telâki tiği lberal ve konsörvatörl ayrılacak zümrelerle işbirli pabilmek için kendi prensip den bir kısmını feda etmek buriyetindedir. İşçi partisi yanaşmıyor. Diğer taraftan Çembe muhalif olan konsörvatör P sinin Eden tarafından dilen zümreleri de partidem larak sosyalistlerle birlikte rümekten çekinirler. Bun ti organizasyonu içinde Çemberlaynin siyaseti ile den mücadele etmeyi tercih ler. Filhakika eğer Başvekil ? fından takib edilen siyaset defa daha muvatfakiyets şısında kalırsa, Çemberlay kilerek, iktidarı kendi p (Devamı 6 mcı M0 Altı Değil Yedi im Salamcn Bi. bir, karısı bette size ve bize hoş geldine ge- lenler olur. (Devamı var)