Büyük Harbde Osmanlı - Rus deniz sanda Karadeninde yapılan çarpışma! Tefrcika Numarası : Kadar yazılmamış deniz muharabelerinin notları. Her hakkı mahfuzdur. küvvetleri ara- darı ve şimdiye I Binbaşı İhsazı. 2 Eserin hazırlanmasına not ve vesatk vermek süretile yardım edenler: Amiral Vasıf, Albay Tevfik, Şüksü Pala, Remzi Çakıcı, Cevad Töydemir, Şifre kâtibi Yazan: Rahmi YAĞIZ ı | | Donanma Günlerden Beri İhratı Himaye Manevralarında İdi Proje Üzerinde Tetkikler Yapılıyor, Korsanın Muvaffakıyetle Başarılması Tetbirleri Alınıyordu Amiral Dörobek korsa projesini öyle hazırlamıştı: in Elzebet, King Corc, İrre-| #izlibi, Enfleksbi, Giceceki'den mürekkeb 6 birinci sınıf haltı harb gemisile lakviye edilecek olan Akdeniz donanmavı Yı üç fırkaya ayıracak; beş gemilik Fransız fırkas Hkte büyük bir deniz taarrusunu geçecekti. Taarruz — esnasında, o sırada henüz Maltaya gelmiş olan kapiten Teodor Brodey kuman dasındaki 14 İngiliz ve 3 Fransız tahtelbahirinden mürekkeb filo tillâyi da forse sırasında denizal- tından Bağazı geçmeğe, Marma - Taya girmeğe sevdecek, harekâtı tayyareler de, Türk istihkâmla - Tile tabyalarını bombalamak su- retile kolaylaştıracaktı. Donanma, günlerdenberi korse ve ihracı himaye manevralarile yondu. — Dörabek 'al Hamilton ve tahtelbahir | ! Filotil le başarılması için her türlü ted- biri gözden geçiriyordu. Amiralin korkusu Boğaz tab - yalarındandı. Bündan evvel ha - iefinin yaptığı 18 mart korsele a-i X:ıvııe!-l uğramış, — tabyalardaki Türk topçularının kâinata mey - dan okuyan gülleleri; deniz dev- lJerinden — mürekkeb koca itilâf vletleri donanmasına bir adın d etturmamış; bunları - hırpalamış. batırmış, harabeye döndürmüş w: korseyi yarıda bıraktırmıştı. İngiltere bahriyesinin en uste amirallerinden sayılan Dörabek ki harekâtının bir e korseye benzememesi için pi bir taarruz sistemi tasarlamağa uğraşıyor; muvaflakiyetin ancak bu suretle elde edileceğine kani bulunuyordu. Osmanlı donanmasını hesaba katmağa lüzum görmüyordu. Köh- ne materyelden mürekkeb bu do- nanma açık deniz muharebelerine Csaret edemiyecek kabiliyette bu- sunuyor. Boğazın dar sahasında ise vücudüne lüzum dahi görül- Müyordu. Dörobek 18 nisana kadar bütün hazırlıklarını tamamladı. 11 mi , sanda Akdeniz filosuna iltihak e- den 6 gemi ile birlikte son bir ma- nevra yaptıktan sonra 17 nisan cuman günü gecesi Maltadan ha- reket eden asker yüklü trans - Porlar 18 nisan sabahı Bozcasda civarındaki Eşek ve Tavşan ada- ları arasına geldiler; buradu giz- lendiler. Brodey'in kumandasın » No. 46 Yüşlı bir şehir gibi elektrikler ya Ziyor, (o.ı:) kasabası sanki yıl- a evvel kurulmüş, eski bir ş- bir halindeydi. Her tarafta geniş taddeler, bu caddelerin boyu sı- | Te elektrik lâmbaları gözüküyur- | du. En geri plânda kalan dağları ve bu kel kla 1 dağların eteklerindeki seçiyordu. i bir yerdi bur — No fayda, diye söy! m—ıı Pek #7 kalacağım! Balkona yaslandı. Ooh.. Derin efe: K n bir nefes sldı Tin ne Saç. c bir elle dağıtıp, se- ni yüzünde -dolaştıran rözgâr bir parça düha ferahla: baştir onu, daki 17 tahtelbahirlik filotillâ da Boğaz ağzına geldi. Kumkale ci- varında dalmak üzere Amiralin hereket emrini bekledi. fakla beraber Boğaz ağzına gelen korkünç itiği donanması şöylece tertib edila Hücum hattında: King Corc, Kö- in Elizabet, Ağamemnan, Lord Nelson, Enfleksipl. Hücum hattının #htiyatı Fransız fırkasına verilmişti: Golva, Şar- leman, Didero, Jandark, Sufren, Bu hatlardan hücum hattı 11 numaralı torpil mıntakasının bu- hunduğu Kaleburnu ile Tezçiftliği arasında bulunuyor; Fransız ih- tiyat hattı da Eskikale ile Ömer kaptlan tepesi arasını işgal edi - yordu. Bunların bir mil gerisinde Ma- jestik ile Sviftsur zırhlıları ikin- ci hattın öncülüğünü yapıyor, Ka- ranlıkliman ile Morto limanı ara- sinda duruyor. En Venge- İrresistibl, Albion ve Ocean 1 farsumu çekmişti. Muha ”» » yi buradan idare edecekti. Tavgan adaları arkasında duran 'Teodar Brodey'in tahtelbahir fi- lâsı da ateş başlar başlamaz ön- kete geçecek, Kumkale lerine gelince dalacak ,der dan Boğaz geçidine bııhy.ıı..ııu. Günün ilk ışıkları; üzerinde bin-| lerce kahramanın topraklara gö- mülerek düşman — sald iarşılamağa hazırlanan Ç le sırtlarında belirirken müthiş bir gürültü, 50 ye yakın dehşetli gemi| zopunun birden infilâkından da- ğan kulak yırtıcı bir patlama yeri gökü sarstı. Bu cehennem saivu - sunun şehri selâmlayışına tabya ların bütün topları birden karşı- hik verdiler. Gökyüzü bacalardan çıkan siyah dümanlarla bunlara ekli top ve mermi dümanlarının sislerile örtüldü. Korkunç bir çe- Dk yağmuru altında uyanan şehir, Çanakkale sırtlarındaki siperler. de düşman bekliyen erler bu ölüm kasırgasına omuz silkmekle mu kabele ettiler. Forse bu surelle . Dardanös ve Orhaniye is-| dakika içinde | yangın yerine İanan top namluları, yanıbaşına | yıkılan cansız Türk kahramanla- Tına mezar taşı oldu... Bu kuduz düşman saldırışı var gayretile kar- Şi koyan Türk topçalarının devam- h ateşlerile ilk dakikalarda dur- duruldu. Karşılıklı bir topçu dü- Allosu şeklini alan muharebe gün Yazan: Nusret Safa COŞKUN Birden silkiniyor.. Arkasında — bir ayak sesi, der: ken balkon kapısının takırdadığı Cüyulüyor. Arkasındâki Meraldir. Gözleri dehşetle büyüyor: — Ne işin var burada?.. Genç kadın parmağını dücük- larına götürerek: us! İşareti veriyor. Gözleri süzülmüş, rengi sarar Bariz bir heyecanın kö - ü göğsünü ellerile bastı | aıyor. —- Rica ederim sert davranma bana Sermed.. Yalvarırım.. Çok fenayım! batıncıya kadar dürümünü mü - Lafaza etti.. 12 saat süren düclb — İngilir zırhlılarından çoğunu hasara uş- ratmış, Brödek'in denizaltı g dıni ikmüle uğraştığı sırada Be - #azın Anadolu sahilini takib eden ikinci hücum hırfası gemilerin - den İrresistibl 11 numaralı tozp'l mıntakasının mayinlerine çar mış, fena halde hasara uğrıyarak ve Türk güllelerinin tahribkâr | dehşeti altında geri çekilecek 4lan| Enfleksibl'in yerini alacak yerde birkaç dakikada batı gerinliklerine gömülmüştü. Öğleden sonta hücum hattını takviyeye gelen ikinci hücum #1e. da kası gemilerinden Oşvan'ı İler tutar yeri kalmamış, gem: bi enkaz haline gelmişti. Agamem - pun bir direğini kaybetmiş Kuin| Elizabet'den başka her gemi müt- hiş hasara uğramı; Fransız ihtiyat hattındaki ge - aniler de pe bir variyette del: Didesv'in mdan ikist| vat'ın vasat tareli parça parça vl- müuş, baş tareti de işe yaramaz hale gelmişti. tam isabetlerle delik teknenin zırh güvertesindeki © - dvşık olan luklardan kan — dereleri sıziyor, parçalanmış insan vücudleri kırık dökük gemi ve silâh —enkarı ile kucak kucağa yatıyordu. (Devainı var) Tepebaşında Şehir Tiyatrosu DRAM KISMI Buakşem 20,30 da (ASMODE) P. 5 İstiklâ! caddesinde KOMEDİ KISMI (MUM SÖNDÜ) 5 teblo 'Taksimde Ertuğrul Sadi Tek TIYATROSU (Bu gece) “(HİSSEİ ŞAYİA YVodvil 3 perde * Halk epereti Yakında: Senenin en şen opereti MODERN KIZLAR Yazan: M. Yesari Balkonun parmaklığına ilişi yor. — Hatırladın mı?.. - Senelerce evvele elele dönelim. Sen afacan, gapkın bir delikanlı, ben başında xavak yeli esen mes'ud bir genç | z. Bir gece odana, böyle bir bal-| kondan girdimdi ve sen beni ku caklıyarak indirmişfin. Gözleri- mi kapıyorum Sermed.. Ayni de- kor içindeyim şimdi. Seninle baş- ayız. İlk ve sön.defa beni kol- Zarmın arasına alıyı Meral, gözleri kaş kasına atılmış, rüyada gibi, şür okur gfbi konuşuyordu. Sermed bu cür'et ve cesaretten | şaşkın dili tutulmuştu sanki... — Bu no cesaret Meral! diye- bildi. Kocan!.. — Korkma.. Oğalarımız ayrı » dır. — Bir tesadüf... — Hayır, o ayda ancak bir kere çdalarımızı birbirine — bağlıyan | Dost Dediğin Bö 18 inoj sahifeden devar:) | rinin karısı mese rem tutarak bu işe atılmış, kendi | sinin pek kıymetl miücevberatını götürüp zehin koyarak islei etmiştir. M inde kadına Means ha- | kikaten Lindberg'in çocu adamı ve bu pa - rayı vermektlen başka da çare o- madığına kanaat gelmiştir. buluşmak şmul 20,000 İngiliz ttiştir. Üç ki- rririn karısı, Me- katolik papas. Bu anş ve bir de papas hem şahidi olmuş, hem de her iki tarafın itimad edebileec ği bir ruhani adam olmak ilibarile çocuğun kurlarılması işinde hiz- met etmeğe âmade imiş. Fakat pa- ralar teslim edilmiş, aradan gün, | ler geçmeğe başlamış olduğu hal- | de Lindbergin çocuğundan bâlâ hiçbir haber gelmemiştir. Parayı veren kadımın bunun ü- zerin merakı artmış, bu işi sonu- na kadar götürmek için çalışma- ğa karar yererek f: miştir. Başmuhar dan oraya, hay de oli karın muhtelif yerlerini yordu- Bir ke: miş, fakat £ mişti. Bir gün başmüharririn yine bir mektub alm de 71,000 İ: i Çocuğun bulunacağı temin edil. miştir. Artık şüphesi kalmamıştı dın müthiş bir dolarıdı a düştüğünü anl Ameri- yi gunu zannederek / Siyahî;ciler Efsanesi (8 ünct sahifeden devam) Dedi ve elile yüzündeki tülü çekti. ı Amri, hayretten dondu, k: Sultan kendisine bir çift g bakıyordu. Güzel bir çehrenin göz| çukurlarında iki siyah —pıriama parlıyordu. Amrinin gözleri kamaştı. Sul- tan söz söylemek — istedi. Fakat Amri ellerini uzattı ve boğuk bir | sünle şu sözleri söyledi: — Bahreyn'in derinliklerine da-| lacağım. anımı dökeceğim, cunumu| feda edeceğim. Ruhumu, kalb'mi burada bırakığım gibi vücudümü ce canavarın kolları arasına bua-, kacağım. İstediğiniz inciyi bulup getireceğim. Ertesi gün, seher vakti sanda- sına bindi. Bu incilerin bulunduğu, yeregeldi. Denize daldı. Eline pe çen istridyeleri torbasına dol - durdu. Tam yukarı çıkacağı sıra- da gözüne büyük bir istiridye fiş- 'ti. Bunu da koparıp almak istedi. Fakat, canavar üzerine saldırdı Boğmaya çalıştı. Amri uğraşıyor, | kendini kurtarmıya — çalışıyordu. Bir aralık belindeki hançeri çı- kardı, eanavarın iki kaşının orta- sına sapladı. Yukarı çıktı, düştü ve bayıldı. Birkaç saat sonra sa- piyı açabilecek kudrettedir. Meralin ağzından dökülen ke- ligelerin cümle halindeki manamı der şeyi açıkça anlatıyordu. Fnkat hayır, Sermed bunu ans | mamış görünecekti. Öyle yeptı. — Meral beni müşküi mevkide| Harakmamak istiyorsan derhal ©-| dana dön, — Bir şartla!. — Çabuk söyle, — Buradan. kaçmak kararın - €an vaz geçeceksin! — Sebel — Ben öyle istiyorum! — Senin bütün 'isteklerin beni çok müşkül mevkilerde bırakı « yor. — Sana, seni rahatscız etmiye ceğime söz vereceğim! — İnanamam! — İnan.. Ayni hava içinde ya- pyâlım, bu kadar da bana kâfi., Meral ağlıyordu.. Bu bir aşk mı, bu bir sinir mi, | ası Amerikada birçok dı yle Olur A erika adliyesi işe vazıyed ranan adam meydana çık- mış. Means çabuk ele geçmiştir. Fakat bu haydud son derece cür- etkâr olduğu için telâş eti kendini müdafaa etmiş, hakikaten Lindberg'in çocuğunu kurtarmak için çalıştığını iddiadan geri kal- marmıştır. Umumt Harbden sonra intihab edilen Cumhur Reisi Harding da- ha dört serelik müddetini bitir- meden vefat etmişti. Bu ölüm vak ikodular uyandırmış, orlaya aslı esası bel- li olmamakla beraber pek meraklı etlerin çıkmasına yol aç - İşte herkes böyle meraklı mıştı. rivayetler dönüp dolaşırken orta- ya bir kitab çıkmıştır. Bu kitabda Amerika Cumhur Reisi Harding'in ölümü esri rülerek kendi: ngiz olduğu ileri sü- inin öldürülmüş ol duğu iddia edimiştir. Bunu yazas | nn da Means olduğu anlaşılmış- fır. Bu kitabda gö n şeylerin aslr esas) olsun, olmasın, herkesin merakla okuyacağını düşünen bu akla çok para unun adamın dir çalın- u işe çok ga Buraya kadar yazılanı şeyler - den anlaşılabilir ki Amerikalı Vi Post gazetesinin başmu - harririnin kartsı tarafından kato- geçme n$ bunün izerine tam on beş sene - hapse mahküm olmuş ve Amerikanın İllinc sinde kali Springfleli tesinden ölmüştür. ne- raya gitti, Sultanın huzuruna çık- tı. Anuba tatlr ve Tuh okşayıcı bir sesle: — Nasıl, dedi. Muvaffak oldun mut. Evot.., Canavar üzerime sal- gırdı. Kanımı içti. Fakat kendisini| düm ve muhafaza ettiği ha yi aldım, getirdim... vesçık istiridyeyi uzstü. lçerisinde, evvelkinden daha gü- &el bir siyah inci vardı. Sultan esvinçle bağırdı: — Söyle,.ne istiyorsun... Bin altın yetişir mi?. Amri, dizlerinin önünde yere çöktü: — Sultanım, altınlarınız sizir olsun, Amrl altını ne yapacak .. Siz onun ruhunu, kalbini aldınız. Zavallı avcı, sizin muhabbetinize Tâyık değildir. Bumun için ölunü tercih eder... Dedi ve hançerini kalbine ladı. Ka ee BNU TURAN Tiyatrosu San'atkâr Naşici Cemal Sahir birleşiğ Bu gece (İKİ YÜZLÜ KADIN) 3 perde bu bir isteri nöbeti mi, bu bir si- nir aztırabı ma, bu bir tatmin e- dilmemiş bir Kadın vücudünün fırtması mı, bilinmez. Biri, ikisi, belki hepsi.. Sermed, onu teselli etmek lü- zumunu duydu. Ellerin jtuttu genç kadınin. İkisi de gayri ihtiyari ütredi. er, — Sermed, bedbahtım! Hatır - Hyor musun, bir müddet evvel de seti ayni vaziyette idin! Iztıra-| bin hiç olmazsa benimkine ölçü ulaun! — Anlıyorum Meral! — Sen sevdiğin bir insanın ar- Fasından ağlryordun. Ben ne için ağladığımı bilmiyerek ağlıyorum Fermed. Sebebsiz.. Hayır, sebeb. viz değil! Mes'ud hissetmiyorum kendimi., Niçin benden kaçıyor - sun bu kadar?.. 'erek | ada vorilmiş olan | (4 üncü sahifeden devam) ehemmiyeti gösterdiği gibi İngi- liz hükümetinin de Papa ile mü- nasebalı ilerletmesi — İngilterede bınunan katolikleri memnun ede- cek mahiyettedir. Katolik olan İn- gilizlerden papas yetiştirmek ü - zere Vatikanda mekteb de vardır. Bu mektebin müdürü olan Mon- senyör Godfrey Londraya tayin e- dilecektir. Çemberlayn ile Halifaks'ın Va- tikanı ziyaretleri ayın 13 üncü cu- ma günü vukubulacak ve kendi- leri Papanın askerleri tarafıncan selâmlanacaklar ve Papa misafir- lerini hususi kütüphanesinde ka- bul edecektir. Katolik kilisesinin başı olan Papanın yanında pro - testan İngilterenin Başvekil ve Hariciye Nazırı bir müddet kaldık- tan sonra bugünkü Avrupa dip - domatları arasında pek meşhur bir sima olan Papanın Hariciye Nazırı Kardinal Paçelli'yi ziyaret edeçeklerdir. Kardinal icab eder- se hemen lâtince bir nu' Jer, lâzem olursa almanca del fransızca, lüzum görülürse ingilizce nutuk söylemekte tered- d ötmez. Çünkü bu dilleri ha- | kikuten bilir, Eekr.k-Havag ZI Lâmbalarının (H M!eş ırı Yol 4 bse Bti san'at metlerili ğgümüz ca şadırvar ar etrafları- ni korkunç örümcek ağları içinde ne kadar hüzünlü bir mana ifade ediyorlar. Vakıf eamilerin mirini Belediye örümcek ağla- | rının temizlermesini taahhüt etti. | Hiç şüphe yok ki bu taahhütler | yerinde ve en iyi şeklile yapılmış olarak görülecek, daha doğrusu onları biz göreceğiz. »x Sineması, tiyatrosu, kabane ve gııxırııu bol, temiz, ucuz ve iyi r İstanbul İstanbulluların ha - yilwıdr canlandırdığı bir takım isteklerdir. Yeni İstanbulda bütün bunların tamamılandığını görece- ğimiri müjdeliyorlar. Yeni İstanbulda göreceklerimi- | zi düşünürken, şimdiki İstanbulu | enstantanelerle sıraya koymak ko- | lay olmuyor. Çünkü bu İstanbul Asya ile Avrupânın kucaklaştığı yerde kurulmasına rağimen su - yu, yolu, daha doğrusu hiç bir şe- yi olmiyan bir şehir halindedir. Karanlık, çamurlu sokağa sapan her şehirlimizin sıhhatinden, ze- kâsından tam manasile emin ola- iyoruz, elektrikle havagazi lâm- basının çoklaştığı mahallede otu- ranlar gibi. Halkevlerinde Şehremini Malkevinden: KEvimizin fanlfar kola çalışma güm- deri perşembe ve pazartesi günleri e- darak ayrılmıştır. Kadresanu genişlet- tağiaden yeniden kaydelmak İsttyen - derin her gün fotoğraf ve nüfus kâğıt- darı ile Ev sekreteriiğine — Böyle lâzım Meralt — Sana ihtiyacım var Sermed'. — Benim de.. Fakat düşün ki.. — Anlıyorum bunda benim he-i sabıma kocama ihanet, kendine karşı nankörlük hissesi çıkarıyar- sun. Haksızsın diyemem.. Ne o- lur biraz beni düşün! Seni sevdi- &mi hatırla. — Anlıyorum Meral. Sen sevi- yorsun.. Fakat beni değil yavrum! Sen genç olan her erkeği seviyor- #un! Biraz evvel kocanın ayda bir| Tereoda kapısını açabildiğini iti. raf ettin! Genç kadın başını önüne eğ « mişti. — Doğru.. Fakat her genç er- keği sevmiyorum. Kocama hiç iha-| #nt etmedim. (Devamı var) | lngiter - Vat“a'iı Wünasebatı Bu mülâkat da bittikten son Çemberlayn ile Lord Halifaks İ gilterenin Vatikan nezdinde bu lunan elçisi tazafından şerefleriz verilecek ziyafete gideceklerdir Bu ziyafete Kardinai Paçelli < davetlidir. Papanın Hariciye N zırı ile olacak mülâkatlar kısa gi recektir. Fakat görüşülecek şeyl az sözle ve çok mana ılekomı;u muş olacaktır. Almanya ile Vatikanın ara çoktanberi açıktır. Avusturyanı Almanya tarafından alınması i zerine Almanyağın katolik nüfus 27,000,000 kişiye çıkmıştır. lik kilisesine karşı çoktanbe Almanyada bir mücadele &çılmı tır. Bunurla beraber resmi mi sebatı kesmeyi Berlin hi muvafık görmedi. ; Şu son zamanlarda Berlin İ Vatikan arasında yeniden bi bir hâdise çıktığı görülmedi. B zamanlar münasebatın kesil bile söylenmiş ise de Vatikan Jamatları eski an'anelerine ederek münasebatı kesmek liyetini almadılar. Berlin hi meti de bunu yapmayınca ki gerginliğe rağmen resmi: de münasebat devam ediyar, HİKÂYE : İ DAKTİLO (4 üncü sahifeden d Birden, Nimet, harikulâde h na gitmişti. Daha çok yanına s€ kuldu. hayet dayanamıdı. zan kırmızı yanağına — halif Tiske vurdu. Sonca, göğsünü W mak #İstedi: 5 Nimet fıkırdıyarak geri çok mek istedi. Yarı ciddi yanı — Yapmayınız Hamdi Bey.. ca ederi Ü — Kaçma canım.. Gel şöyle j mıma.. Seveyim seni biraz.. — irden — kaşlarını çı Yüzünü duvardan tarafa çevir — Biraz evvel — gelen mantolu şik hanım kimdi?.. Bir deha © buraya gelirse, nizken dünyada odamıza Meğer Tecavüz Uğramış! (5 inci sahifeden Sargu hâkimi kadının cımış. Fakat elinden ne çi bu, karı koca arasında sayılmaz, kanunen de bir ct » üstelzim değildir. Fakat, tayı, adliyeyi işgal cürmile kemeye vermiştir. Pransız , kanununun 224 üncü maddesi bince 6 günden bir aya k hapis cezasına ve 16 fr: franga kadar para cez: pilacağı muhakkaktır, Toplantılar — İstanbul milli sanayi birli den: Nizamnamemizin 12 inci m sine göre 27/1/939 cuma 15 (on beş) de Birlik âdiyen yapılacak heyeti ye toplantısına sayın rilerini dileriz. Ruzname: 1) Senelik mesai raporu 2) Senelik hesab raporü 3) Nizamnamenin bazı mında 3512 sayılı kanuna Bi pilacak tadilât. e S Eminönü Halkevinden: 1 — 12 ikincikânun 13 ikncikâmun cuma ve 14i Xânun cumartesi a: 20,30 da Evimizin Cağı merkezinde gösterit şub, Fife) piyesini temsil ede e H Eminönü Halkevinden: Bugün saat 17,30 da Cağaloğlundaki merkez da Macar profesörü Jan B Trafından — Macar halk Hakkında bir konferans ve bunu Bayan Höllü bir şan konseri takib