4—8ON TELGRAF — B 2.inci Künun 1939 Avrupa'da Yeni Endişeler Fransa - Rus ya ittifakı Ne Olacak? | İtalya İle Fransa Arasında Bir Harb Çıkarsa Rusya Ne Yapacak? Almanya İtalyayaYardım Edecek eni sene girerken geçen se- Y neden de bir takım pü - rüzlü işleri devir alarak gire dL 939 senesinde ne çıkacak? Or- talıkta dönen rivayetlere bakılıre Ba ilkbaharda Almanlar Ukran- yyaya doğru yürüyeceklermiş!. Bir kere rivayet sahası açıldı mı artık birbirini takib eden söz- ni söy - lemeğe lüzum yok. Ukranya na- Sıl bir yer ki öyle kolayca alına- inmeğe de lüzum görmiyenler var. Almanya orta Avı lere nihayet gelmiye pada ken- disi için lâzım olan yerleri eline geçirdi. Sağlam surette istinad e- debilec ktalar elindedir. İs- tikbalde bir harb olursa Alman- yanın bu vaziyeti kendi lehine o- lacağı hesab edilmektedir. İstik- baldeki harb tahminleri yürü! lürken dilin ucuna Ukranya ke- yor. Avrupa matbuatı- ha göre ise Ukranya eç politika âleminde terecek birinci dere - dendir. Bu eki meselele böyle anca bahıs n doğruya Rusyaya taallük ediyor. İşte zaten | en ziyade bundan dolayıdır. ki Ukranya meselesi Avrupa ma! buatını bu kadar mı ül elimi için yeni gelen Avrupa inde buna dair yazılmış yazılara göz atmak lâzım. ele: Saat e 510 Kilomelii . Ile Bir Uçuş.. 1,000 beygir kuvvetinde Baatte 510 kilemetro kat ile Pilot Roje Lonay. - sına gelmişle: motör lü bir Fra bir rekor yaptı. | | | | Frınsız askeri kuvvet'erine bir bakış Fransanın Rusya ile 2 Mayıs 935 tarihli bir ittifakı var. Rusyanın müstakbel harbde alacağı vaziyet Fransayı ve sonra da İn; son derece alâkadar etm lte: Rus ordusunun şu son dört sene- denberi tensik edildiği palılar her sene askeri masari- fin artmakta olduğunu da ediyorlar. Mes 34 de 5 mily ruble olan bu masarif geçen 038 senesinde 20 milyor ru! mıiştir. Yine 934 de 560, enen hasari tarzda i söyliyen Avru- m ve elâ kuvvet z askeri avcı tayyaresı Soldaki — madalyonda: eyi | 3 938 de 1,300,000 kişiye çıkarılmış- | la ordunun gitgide nasıl sıl en yeni ve saiti kullandığına dair - Avrupa matbuatında daha birçok tafsilâ! görülmekti Fa! üstakbel harb ihtimalleri ordusunun harekâlı n K? ğer bir harb ursa ve Rusya e | ek yapılacak ine Lehistan toprağı- (Devamı 6 ncı sayfada) Güzelliği, sesi ve şıklığı ESKİ VE YENİ | 365,000, 1240 tarihli ve Vato hakkın- Meraklı Şeyler KÜCÜK OOCUKLARIN YASoNU vustralya şimcadiferleri kum - panyası, memedeki çocukların ağladıklarını ve yolkcuları ra - hatsız elliklerini, annelerini de müş- Kül bir vaziyette bıraktıklarını gör - müş; buna bir çare düşünmüş ve tren- derde, ufak çocuklara mahsun bir. va- gon bulundurmaya karar vermiş. Ba; çocuklu ve çocuksuz yolcuların memnuniyetini mucib olmuş. İki sene içinde; çocuk — vağonlarındaki sütni- nelere, dadılara tamam 55 bin çocuk tevdi edilmiş. Fena bir düşünce de- G, Trene binerken, çocuğu sütaine- ve, dadıya birak; imerken al.. Şimdi- | ve kadar şikâyeti mucib bir hal olma- muş. Yalıtk, bırakılan çocuklardan dört tanesi, anneleri tarafından alırımamış. Kumpanya, bu metruk çocukları ev- lüd edinmiş. Bu yavrular her gün ço- suk vazanunda bulunuyorlar. Bırakı dan çocuklara — arkadaşlık — ediyorlar. Onları etlendiriyorlar, cüldürüyorlar. KİTARLAR Büyük ve küçük kitablardan bah - | setmistik. Şimdi de eski ve yeni ki- | tabları rözden ceçirelim. Gütenbere matbaaoılığı 1436 da icad | etti. İlk bantığı kitabda —rmukaddes | kitab) dır. Şu halde matbu &a eski ki- | tab budur. El yazması kitabların en eskisi do- kuzuncu yüz yıla alddir. Krimdaki Ya- budi mabedinden alınmıştır. Bski kitablar çok pahalıya alınır ve zatılır. 1920 da, Pariste Drue memd evinde 25 kitab 3,000,000 granga satıldı. 1514 de hasılan resimli bir. Apoki Mpsi, bir Alman kitabes 400000 franza satın aldı. Şari Kenin arması ile süslü bir elld 281,800, 1T73 de basılan bir başka ki- fab da 200,000 franga müşleri buldu. İmparateriçe Marl Lülz kütüphanesi gatıldığı yaman Şatobriyan'nın bir eseri 35.000, Standal'ın — Şartröz dö Porml 15,900 franga satıldı. 1930 da Edvar Rohirin kütüphane - | sinde bulunan (Divin du Vilağ) 50,000; | (Perolt'un hikâyeleri) 250.000, H da kâğıdına matbu n (Püsel Derlean) da bir eser de 410,000 franga çıktı. 1882 de Riümontatlır kitabları 11 maliyon (ranga Framsa bükümeti ta- rafından alındı. 1T71 de basılan (Kudüsün kurtul 80) na 182.000. (Manon Leskonun hi- kâyesi) ne 36,000 frank kıymet biçii- mişti. Gülenberz — tarafından — basıldığını söylediğimiz (Mukaddes kitab) Avus- kuryada bir manastırda bulunuyordu. | 1926 da, 1.103,000 franga satıldı. MARTHA EGGERTİ'i bile unutturan MACAR YILDIZI MARİKA RÖKK GÖRÜLMEMİŞ BİR MUVAFFAKİYETLE TAK SİM SİNEMASINDA İlkbahar Carzib aşk ve danslarla dolu nefiy operet alkışlanıyor. İlâveten: F BUGÜN İPEK'te TÜRKÇE SÖZLÜ Geceleri minde takdirle LER JURNAL 4 Safiye 1 beni dinle Hanife abla. tı, bir al, iyi bir yerine sak e harçlık biraktığı Dedi. Sonra sözünü sürdürd Pi bitirdi mi bitirn 'Tum. Amma ben belki lersin. Eğer l1 gene çantasındı üttü: fi Safiye şimdi gönderdi diye ona ve- Bunun içinde üç beş satırla gelemediğimi, , daha iki üç da para var. Para . Sen de çalışmadan kaz; i karşılamak gi söyler, işi berkitirsin. Anladın mı Hanife ab- rirsin çok paralı bir voli çevireceği keceğimi, 1, gelemernemi ğur lacığım?. ni söylersi: nodi iç gece gelemem. Onun âçin bu parayı ben gelinciye kadar yetirmesini söy- ce de gelemezsem, o da gene yüz liralık kâğıt uzattı: Babalık gelince Bu; Bir. mi bilmiyo - milyoner bir mo: la an bir zarf — Jurken bu binini gibi para h para ile doldu. Onları da n gi gezin diyor.. Yaşı g gençleri gölgede Hanife abla kulağının bütün duygusile dinle- diği bu sö: — Yağlı kuyruğu yakaladın.. iyice na yerleştirdikten sonra: —Demek ki, sen şöyle beş on gün yoksun!, Dedi. Gözünü kırptı. Bu göz kırpmanın yorumu: KEAKE DA UC FASEKADM Demekti. Safiye şen şen güldü: 'apacakmış. kin amma sağlığı yerinde Değme bırakır gözdağı olma irdüm- Ammaa bu baş t ğlı kuyruk Hanife abla. Herif 'miş ta- Eloğlu bu y bir arada sırtına yüklenmiş. Su ıyor, Benden pek hoşlandı. Kucağımı or. İstanbulda bir iki işi varmış. oluna ki radan da Fransaya, İ'..ıl);yı geçip yyunca Almanyay aylık bir üreyim, K e bi Bana bayılıyor, bitiyor. er, A da örken göz aça- apayı rum, ne dolaplar kuru,'a'um Fiea deyıim görünü para yetirememi, hem de her gün beni karşısında görmek ister. Neyse k , yavaş yavaş iki üç günlük Yazan: ETEM İZZET BENİCK gea mazama yokluklara alışıyı mdiye kad y çok beğen h çok açık bi kendime bir ekmeklik edebilirse: ın bütün bu sözleri sırıta sırıta din- liyordu. Safiye susunca: — Hele bugün de güzellerin Dedi, ona doya da, söylüyorsun Hanife abla?. ana karşı dürdü, orada kendi- a uzun seyretti. Arkasında boylu boyuna siyah astragan bir manto vardı. Gövdesi un üzerinde yaradanın öz elile bir anıt gibi duruyordu. Şapkası, iki kara gözleri ile yüzünde yer yer dağılan allık- lar bir güneş batımının bu özenli bete bölüm bölüm bir boydaydı. Güzel ce kişi arasında en ir çapkın. Bunu işim iştir. Para- dim kalmaz, Bana bı güzelisin kız. (Dünkü sayıdan devam) — Odam mı? Ben burada yat- mıyacağım ki. — Peki nerede yatacaksınız? — Otele gideceğim. Genç kadın bir kahkaha attı: — Duyuyor musun Barle, de Ji ötele inecekmiş.. Mösyö burada o-| tel değil ya, han bile bulamazv- nız! Hiddetten bunalmış bir hal -« dnin parr yere bakınca gö . Merdivenlerdi ? Uzun boylu, sarı saçlı genç bir kt Yanıma yaklaştı; dostça elini u- — Safa geldiniz efendim, dedi. Afiyettesiniz. Inşallah. «Ne? Bu da mı? Delirtcek bir hale gelmiştim artık» Annesi kı- zına döndü: — Bak Rozelin dedi, mösyö n misafirperverliğimizi ka- remek niyetindi Genç kız dudaklarını büzdü: — A, neden gitmek istiyorsu - nuz? Bu aralık Mös: rıştı: — Peki «mavi yamaca» ne diye gel — Bir aylık istirahatimi geçir- meğe geldim. — Daha mızda geçirirsiniz! Barle söze ka- Rozelin işıklarını di 9, zel çiçekli A ya.. Bu bir ayı are- | sıkmaz; tenis oynarsınız; çıkarsınız! E oldu bitti. Bu kadar nazik ve misafirper- ver insanları kırmak büyük bir kabalık olacaktı. Çarnaçar boyun balığa eğdim. Bir aydanberi mükemmel ye- | mekler yiyor, geceleri de bir vakit ndüzleri — ten's geçir Şayat bir mah: u sez - len bu mace- karşılayacaktım. hib-| dan sokağa çıkamı - | aman yalnız ba - şıma çıkmak istesem, ya dev gihi iri kapıcıyı hud da iki bük- lüm bahçivanı karçımda buluyor- düm. İlk ler bu vaziyet sinirime dokundu. Ev sahiblerine bunu anlattım. Fakat karı koca sualine cevab vermeksi; — Canım böyle nezaretin size ne zararı dokunur? dediler. Mem- leket biraz tehlikelidir. Bunu si- zin menfaatiniz yapıyoruz. Şatoda rahat değil misiniz? — Fakat bu bir sebeb.. — Canım ısrar etmeyin! Bizi ü- züyorsunuz!, Rozelin olmasaydı, bu taka gösterilen üdattan dolayı knp a- B UGÜN l MELEK'te Fransızca Orijinal Nüshası MAKSİM BARDA Uzun, özenle kurulmuş bir masa. Üzeri en ö- eli. Karşıda: , yandan bakanların gözlerini kamaştıran bir süslülük içinde, içiyorlar karışlırarak l » diyor. z yaz ten Masada beş erkek ,beş kadın var, Durmadan Şampanya, viski, kokteyl, yorl He ar, Çiftler danstan dönünce kemancı çağırıldı. Saç- kıvrim kıvrim boyi iri maviş gi — Karmenin üvertürünü çalınız... 4 dökülen sarı saçlı, be- dlü bir genç kadın: Dodi. Şampanyadan buğulanan bakışlarından ra Karmen güzel, pukla» işlenmiş benice — doladı: olur?, sevda fışkıran, gözlerinde sevginin ışığı tutuşan ka- gözlü, kıvrak güzel Rebi, başka çaldıracak parça bulamadın mı?. çok güzel amma şimdi sırası mı?. Dedi. Bu kadının yanında oturan şişmanca, ya- «Giz yüzlü, bodur bir erkek kolunu onun boynuna — Okay Sevim, Okay.. Doğru söyledin. Daha oynak havalar dururken burada Karmenin sözü mü (Devamı var) oynumakla enfes | ı damakıllı parlıyacaktım. Evet gek | diğim gündenberi Rozelin benit için çok iyi bir arkadaş ve şayınt itimad bir dost halini almıştı. Günler birbiri ardı sıra çabu - cak'geçmiş ve tatilim sona ermiş ti amma ev sahiblerine bakılırsa hiç de beni bırakmak niyetinde değiller'di. Derdimi Rozelin'e açıp) yardımını istemekten bı çare yoktu, Ertesi gün karı kocanın isti bate çekildikleri saati bekliyerit bahçenin bir köşesinde Rozelin'İ buldum, Fırsat bu fırsattı. Yanınl glurdum ve söze başladım: — Rozelin.. (Sesim herzaman « kinden daha ciddi ve ağır olmalt iki ki genç ıkız hayretle bana baki maktan kendini alamadı.) Sizdedi bir ricam var. (Eğilmiş olmasına rüğmen dudaklarının - titrediğird gördüm.) Rozelin, sizden bir şey istiyeceğim. — Sus Jülyen, sus! Bundan bir şey anlamamıştım. Birdenbire yerinden fırladı. Yü- züne baktığım zaman iri gözles rinden iki damla yaşın yuvarlanr ını gördüm. Alçak bi sesle: — Bana ne söyliyeceğini bili « | yorum, Jülyen, dedi. İ Bu da nesi? Buradan gitmek is*| tediğimi söyliyecektim. Bendan | #yrılmak acaba ona bu kadar xt- || tırab mı veriyordu? Heyecan ve mahcubiyetten donmuş gibiydi | Yerimden — kımıldıyamıyordum. Halbuki kaybedecek vaktim yok tu. Biran evvel bu esrarengiz yer ğ gitmeliydim j — Beni dinleyin Rozelin, aıvaâ tekrar söze başladım. Sözümü bis tirmeğe vakit kalmadı; ellerini ı çekti. Yanakları sırsıkeğ iam olmuştu. Kekeler gibi bana: — Ben de seni. Ben de seni ı | Yülyen, dedi.. İ Anlamama vakit kalmadan Ro4 zelin: 4 — Ah yarabbi, ne fel*xet ne tedi ilket diyerek acele acele uzaklı$ &. Hay Allah müstehakkını ver « sin; bu başıma gelenler neydi bövü Je? Acaba hayal içinde mi yaşı - yordum. Hayır, dekor hakiki 1d4 İşte oturduğumuz tahla sırası .. | Filân falan.. Birden kafam kızdı- | Bütün öfkemi yüzlerine kusmak © Üzere şatoya yollandım. öyle hidü öetle — yürüyordum ki avludaki | postacıyı devirdim de haberim ol madı. inden (Devamı 7 inci sahifede) | Radyo Porgramı Ankara Radyosu BUGÜN 147,30 Müxik (danslı pazar çayı). 18,30 Baai, ajans haberleri ve me* teor - Ankara, 18440 Türk müziği Cincesaz faslı). 1845 Konuşma (çocuk esati). 20 Türk müsifi (klâsik program). 21 Saat, esham, tahvilât, kambiro © nukud bursası (flat), 2115 Müzik (Rtiyaseti Cumhur bane p Gösü. Şef: İhsan Künçer). 22 Müzik (muhtelif plâklar). 2245 Sen ajans haberleri ve yarınk! program. YARIN 12,30 Müzik (bir senfonl - Pl). 13 Saat, ajans haberleri ve me- teor » Ankara. 13410 Müzik (operetler - Pl). 13,30 - M Türk müziği (halk türküleri - Pl). 1357 Hieri Zilkade 17 1354 Rumi Birincikânun 1, Gün 8, Kasım 62 7 İkincikânun PAZAR Vakitler | Vasati