v f b P | Faşist Tehlikesi Karşısında Eski Dünya İle Yenisinin Arası Açılıyor Alman ve Amerikan Matbuatı Birbirlerine Ateş Püskürüyorlar kada bir — konferans ndi. - Perunun merke- & toplanan bu kon- şimal, orta ve ce- rak ett ika arasındırk| s dolayısile $ oldu. aha ziyade ar İki haftalık nakaşalar hej liğile tal asetin ki da cereyan etti. Amerikanın ber iki Bahrimuhit sahillerini mü- in bütün Amerika hükü- den fan etlerini saslar da konuşuldu. artt in her birin est olmi bu: li a esi madan bütü emniyet ve aa ski zaman - ları hatır « ak ye- Mü: kıy - taşları olan- sevineceği la ların bir yenilik b d İngiliz gazete- lerinin ehemmi - yetle — yazdığına göre İngiliz Kra hmın küçük kar- deşi Dük dö Ke d t. hayat arkadaşı olan Düşes artık Yapir büyük — küpeler ö takmak suretile 930 modasında bü- $ yük - bir yenilik yapmış — oluyor es malüm olduğu üzere Yunan 1 hâanedanına sesdir. Kendisi dünyada en Büze giyinen kadınların üçüncü- sâdür Ağır, çok kıymetli küpeler tak: mak bundan sonra yeniden canla- nacak demektir. Çünkü Düşes dö Kent dünya modasında hâkim o- Üzun Kâpeler Yine Moda Oluyor Bunu Moda Kıraliçeliğinde Üçüncülüğü Kazanan Düşes Dü Kent ihdas Etti Ü mensub - bir | leşik in nasıl temin edi » | n sürdü. | kat olanı şimali Vaşing- lar ara- Amerikanın vaziyetidir. ton hükümeti, Amerika vüşes dü Kent yeni ve sön moda küpelerile lanlardan biridir. Geçen gün Dü- şes uzun küpeler takmış, bu su « retle çıkan resmi Londranın re « simli gazetelerine geçince moda âleminde artık 989 için yeni - bir değişiklik olacağına hükmedil - miştir. | Fakat bu hâdise tabii yalnız böy-| le kiymetli küpeleri olanları alâ- | kadar eder. İ Amerikalıları Dirleştirmeğe çalışan şımalt Amerika viT devletleri veisi Ruzvelt sında bir de sulh kanunu vücude Amerikalılar kalâde mesele çır lh kanu- HİTLER'İN BİR EL YAZISI . mdrada, umumi bir müzayede- de Alman devlet reki Hidler'in bir el yazısı 18000 bin franga sön o asırda çok kiy- dikkat nazarına alı- gı mühim bir para olduğu anlaşılır. 1837 de, Mormerg'in terekesinde bu- hunan bir kolleksiyondaki meşhur a- damlara aid yazılar aşağı flatlarla sa- talmıştır Yasington'nun bir &l yazısı: 25 Tta 6ö Mediçi'nin bir mek- Madam Dö Serinye'nin bir mektubur 30 franki £ incl Hanri- mla bir el yazısı 60 frank; An Dotrişin bir mektubu: 90 frank 50 santim; en fazla gatılan &l n Tas'indir. 400 frank... EN BÜYÜK İ OYRANSATLANTA, aa aait (Gücn Elizabet - Kraliçe Elizabet) İngiltere Krahı — 6 amcr Jorjan büyük kızının şerefine bu isim verilmiştir. Bu yeni transatlantik, 27 Ukteşrin 1938 de denize indirildi. Boyu 314 met- rodur. Yani (Krahçe Meri) den 4 mel- ro daha uzun. (Kraliçe Meri) SL215, (Kraliçe Eli- zabeti İse 88000 tandur, — 3765 don daha fazla.. Bu kocunan geminin, 32 ton ağırlı- Çanda dört pervanesi vardır. Bu per- vaneleri çevi dörl türbinin dört metro kutrunda ve 85 bin kile ağır- lığında bir çarkı vardır. (Kraliçe Ellzabel) in elektrik istas- yonu 200,000 nüfusluk iki şehrim elek- trik Mhtiyacımı temin edecek bir kuv- vettedir. Gemideki elektrik tellerinin boyu 6400 metrodur. —Ampallerinin gayısı da 3040060, fırınlar, vatilâtörler, asansörler, —işaret fenerleri, —saatiler, radyolar, sinemalar, telefonlar - hep a$ * bütün Ame kendilerini mü: dafan etmeleri esasın: kararlaş - tırdılar. Şimal ve cenub Amer bir tehlike klerdir. bunlar gıbta odilecek na- görünmektedir. Fakat şimal ve cenub Amerikası ında anlaşmak kolay olmıy: caktır. Bugün hakikatte her iki Amerika arasında birleşmek fikri meveuddür. Soti Lima konferansı da bunun bir tezahlirü oldu. Fakat cenub- daki lâtin cumhuriyetlerinde şi- maâle karşı az çok bir itimadsızlık, ihtiyatkârlık göze çarptı. Bilhas- sa Arjantinin almış olduğu vazi- yet şayanı dikkat oldu. Cenubi Amerika cumburiyet -« leri bir gün şimali Amerikanın harıci tehlike bahanesile Ameri- kada büsbütün hâkim olarak ce- nubi Amerikanın siyasi ve iktı - sadi bülün hayatını istediği gibi idare etmeğe kalkacaktır diye en- dişe gösterildi kası birbirlerine böyl zamanında yardım Bütü: Amerikalilar arasındaki mese- lelerden dolayı Berlin ile Vaşing- tonun arasının açılması: bahsine gelince: “Cenubi Amerikada bir takım faaliyetler vardır. Bilhassa şu son senelerde Almanlarla İtal- yanları oralardaki faaliyeti şi - mali Amerikada da Vaşingtonda dikkatle takib edildi. Amerikalılar, Almanların, İtal- yanların böyle faaliyette bulun- (Devamı 7 inci sahifede) elektrik e içler. Temizlik de yine & lektrikle yapılır, | Mürettebatı 1200 dür. 2.300 yolcm alır. Her türlü konforunu temin etmek . | Sarüile.. | Bu (Deryalar devi), 1910 senesin- de selere başlıyacaktır. Sür'ali me ka» | dart. Bu, şimdilik gizli tutuluyor. | GAaRİB BİR KİTAR | «Le Vho's Vhet.» | — Her iki senede bir İngilterede ve | Amerikada 4,000 sahifelik - kocaman | bir kitab çıkarılır. Bu kitabda; siya- | set, ücaret ve kibar âleminde bir mevki sahibi olanların İsimleri, —hal tercümeleri, adresleri, telefon numa« raları yazılıdır. Bu Kkitabın İngilterede çıka—) m- €i Amerikadaki ise 20 incl baskısını bulmuştur. İlk defa 1848 de çıkmıştır. HAVAGAZİ Hayazasi, Filip Löban adlı bir Pran- S mühendiki tarafından — keşlolun - muştar. 1788 senesinde ümliyazını almıştır. Bu gaz fena bir koku ve az aydınlık veriyordu. 1804 de, Vinser adlı bir Alman, İn- Kilterede bir girket tesis elti. Londra sokaklarına borular tofelş etli. Evlere gaz verdi Löbon, 1804 de Napolyonun tao ziy- me merasimini seyrederken — meçhul bir adam tarafından katlolundu. Hü- kümet, karısına senevi 1.200 altın tah- BiSat verdi. Oğlum daha ne kadar bekliyeceksin. Artık ev bark, ço- | luk çocuk sahibi ol.. dedi. Razı oldum. O günden itibaren annem İstanbulda kız aramzağ başladı.. Kız ararken, kaç çarşaf eskıtti, gilmiyorum. Aradan iki ay geçmişti Bir gün: © — Oğlum, — dedi, üç tane kiz buldum. Biri sarışın, biri esmer, biri buğday rengi. Sarışını 17, es- meri 20, buğday renklisi 22 ya « şında.. Sarışını piyano çalıyor, es- meri iyi dikiş biliyor, — buğday renklisi iyi yemek pişiriyor.. Tah- kik ettim, sordum, soruşturdum Üçü de iyi, namuslu aile kızları.. Şimdiye kadar, elleri, erkek e- line değmemiş.. Yüzlerine baksan, PARK-OTEL we YARIN AKŞAM: 31 BİRİNCİ KÂN! 'YILBAŞI REVEYONU Sevimli ve Şık İspanyol dansözü PALOMA de SANDOVAL ist BRAULİO PEREZ'in Fevkalâde Dekorasyor - Eğlenceler - Kotiyonlar - Sirprizler. 1938 | belli olsun.. Bekârlığın sonu ol - Yazan: REŞAD FEYZİ vakitleri de yerinde. Sarışının başını sokacak bir evi, esmerin bankada biraz — parası, buğday renklistnin de Balıkpazarında bir göz dükkânı var., Sarışın çöpsüz * pancar giıbi kızarıyorlar.. Halleri üzüm.. Allahtan başka kimsesi yok.. Esmeri, bir ana bir kız.. Ba- bası Moskof harbinde şebid 6i - Tauş, buğdayre..xlisi, bir evin bir tanecik kızı.. Gözlerinin içine ba kıyorlar.. Bir anası var. Bir ba- bası.. Babası eski evkaf nezare - tinde mümeyyiz imiş.. Güzellik lerine gelince: Sarışını taze ve a- hımlı, esmeri şirin, buğday renk- Hsi cana yakın.. Üçü de temiz pak der.. Evleri, yağ döksen yalamır.. Elleri — süpürge tutmasını biliyor. Seni pokâlüâ çe- kerler, çevirirler. Yetmiyeni ye- tirirler. Gün görmüş, idareli in: sanlar.. Erkek kiymeti — bilirler, Artık sen de çocuk değilsin.. Ye- tişir şimdiye kadar gezdiğin toz duğun.. Yattığın, kalktığın ver maz. İnsanın âhir ömründe baka- cak ve candan bir arkadaşı bu - Belki bir tekme, bir tokat daha atmak için yerde sü- rüklenen kadının üzerine doğru yürüyordu: Hani- fe kadın: — Safiyeciğim.. Yavrucuğum!, Diye yere eğildi, Safiyeyi kucakladı: — Haydi kalk kızım. Seni odana götüreyim.. Babalığındır ne yaparsın? Hem döver, hem sever!. Diyerek ikisini de yumuşatmak, yeni bir slev- lenmenin önüüe geçmek istiyordu. Pos bıkılı adam darmadan söyleniyor. Safiyeyi tartaklamak, aya- ginm altına almak, çiğnemek için uğraşıyor, fa- kat rakının zorundan sendeliyor, yıkılacak gibi o- Taze kadının düşünüşlerine Hanife kadının söz- leri iyi bir yol verdi. Çarçabuk düşündü: -- Terslenmenin sonu çıkmıyacak! Büsbütün kızacak. Belki bir yerim kızılacak!, Çok dayak yiyecek Kağ Kaç geçerim, ürütüü: BĞ a eh ni n YOSMA,İ _—Nı. 28 ——aumaamn * nmımımcı— — Yumuşak olmalı, Para ile kandırmalı.. Yine boynuna sarılmalı. Sözlerine karşılık vermemeli şmalı! sal fikir ile yerinden kalktı, gördüğü k: Bu balığın yediği dayağın soldurduğu yüzündeki ağu birden silindi, teni yine pembeleşti, tazelendi, gü- neş ışığına büründü, bakışlarındaki tatlı esmerlik kâtmerlebdi, ilkinde olduğu gibi bir tez canlılıkla, aş gibi babalığının boynuna sanki hiçbir şey olma: sarıldı — Babacığımmm. Bu uzun, sürekli bir deyişti!. Sonra, pos bıyıklı adamın boynuna bıraktı. — Kızma baba: tirmek için üç gü Dedi, sön m bana... Sana çok para ge- ve gelemedim. BÜ sürdürdü: - Seni burada unutup kendi kendime keyif süreceğimi nasıl aklına getirebilirsin?. El oğlu er- kekliğihin verdiği gurur ile kemiklerimi çatır çatır gatırdatırken azanıp sana geti Sog ön unğaoar lirayı düşünüyorum- Ve hemen hoppa, uçarı bir tezlikle: — Nereye koydun çantamı?. Diye koştu, masanın kenarına bıraktığı çanta- sını aldı, geldi: kap — Bak babacığım!. Çantasını açarken yüz Sesinde etinden, kanı ğinden kopan, bütün bunlara acınan bir k vardı: — Üç gün üç gece iki yüz elli lira. Dedi. Ellilik liraları birer birer çıkarmağa baş- ladı, Pos bıyıklı adam rakıdan, öfkeden, uykusuz - başları luktan kan çanağına dönen gözlerini aça aça, bü- yülte büyülte paraların sayılışına bakıyor, sevin « gini belli etmiyen bir sinsi hoşlanma lop, gergin yanaklarında dolaşıyordu. Taze kadın güler yüzle üç elliliği babalığının eline uzattı? — Babacığım! Üçü senin olsun, bu ikisi de be- nim. Terzideki giyeceklerim için... Pos bıyıklı adam dudaklarını büzdü, suratını buruşturdu. Kalın gövdesinin ortasında şişkin bir — | et yaması gibi duran göbeğini hopurdattı, omuzla- rını silkti, yeni bir öfke ile paraları yere attı, söy- lendi: — Bunlar neye yeter ki. Elli lira Veliye tavla- dan borçluyum. Bir de ödeşmecesine oynar yutu » lursam gitti yüz lirası. — Ya Ahmedin yüz İlrası?. Hanife kadın Safiyenin gözleri içine — baktı, işmar eti lepsini ver! Safiye bablığınm gözleri içine dik dik baktı, gsünün ortalık yerinde sızıdan bir yumru katıl: dı, dilinin uçuna geldi: herif. Etimle, kemiğimle kazandığım E di lunmalı.. İhtiyarlığında, gelip derd ortağı olur mü' . Annem, " evlenecek bü Ü daha bir hayli medhetti, ? verdi. pe t Şimdi bir mesele vardı. ç ğ kızdan hangisi ile evlenm — zaman kızla görüşüp KORÜ yoktu. Kızı ancak düğül duvağı açtığım zaman tim. tikt — Anne dedim, senih nedir?.. Hangisi ile evleney Annem y — Vallahi evlâdım, dedi ı anlattım işte. Hangisili &y çekiyarsa onunla evlenir, ? olursun.. Sen karar Vf'— dip resmen isterim.. Bir #Ü'y; fotografını götürürüm. B Kİ Tabil onlar da bizi sorUP Ü decekler.. Kimiz, k”"":, yön harlı miyız, hirsiz miyiâ'i bu oğlum.. «Şap> diye "*:'ıı lini öpüp kız verirler Tükf bi — Peki anne, dedim; PS İçın gün düşüneyim.. Sanâ söylerim.. 4 'Tam bir hafta düşündüt (Devamı 7 inci * Radygor ral Rıdvo g Anka BUGÜN 18,80 Türk müzlki ( ve oyun havaları). (Kemal Niyazi s.—_ıhn':)_ man ve Müzeyyen St eri aa 1915 Saat, ağanı "M# rant barsası haberleri. yt 19,30 Türk müztği GEHİİ y türküler). Okuyan (MAM dan). Çalanları (Veciht, Fi b Fahire Fersan, K. N- 20 Konuşma. 2015 Süüzik (Cwmhurı Pölark Örkes. ef Tlasan FEFP | Gel 1— Konserto Grose N& (Hacnsel). ?— Birtnci sentonl (Hİ çe RLIS Sant, cshana, tAh biyo - nukut bormasi 2145 Türk müzlül taksimler). — (Vecihe, Befik Fersan, Ruşen KA a zan, Mesut Cemli taraf Z akvim ve e Yurdda Hava V Tak ölçülmüştür. niyede 14 ile 12 melft ÜÜ Baal 14 de baromelro hdi Sükumet en çok BÜT gede 164 ve enar 65 kaydedilmiştir. 1357 Hicri Zilkade B Ü 1938 Ay 12, gü ”wp 30 Birincikânun Vakıtler |V | 2? n ) 5 Güneş Öğle İkindi S1 bile bana kalmasın mı?. (Devamı var)