11 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

11 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tatürkün yattığı odanın ya-| Başvekil Celâl Bayar| İş pit Gğer hükümet erkâni | tt ümidle bekleşiyorlardı. A- 'Ün ölümü, Başvekile haber | Celâl Bayar, kendini tu-| Hüngür hüngür ağlamağa| Derhal, Atatünk'ün yattığı Birdi. Başvekilin rengi sap- L Gözlerinden akan yaşları k iyordu. Odanın içinde 2-) SÜt derledi. Büyük ölünün :_., :t Karyolaya yaklaştı. Die | '_"-ıııı eğdi, ebedi Şefe hür- fazim — vazifesini yaptı. Yite ağlıyarak ayağa kalk- | aü yürüyerek kapıdan dı- UĞU Doğruca, kendisi için | sa. husust trene binmek ü- | Ydarpaşaya geçti. Derhal | hareket etti. hüdizesi, bütün sarayda 1 Yıkılışı kadar muazzam Ma , bir tesir yaptı. Bütün sa- buluhanlar hüngür hüngür ! » hıçkıriyorlardı. Onun ( y Hinse inanmak istemi | Akat, maalesef büyük A- | “Yata ebediyen gözlerini * _şğf%'wnmn bi >müze Mül b*n :':“ Saraya gelmiş, Ata- Va aN ve yüzünün mus | GNi Ht illeya VE Müşavir hekimter. Aallm A dar sarayda kaldılar.| k:— hri '& evlerine döndüler.| GARIZ profesör Neşat | Klurs SÜ, Yani cuma sahahı v fokrar toplu bir Eiderek Atatürkün içizgiğlen son bir munye- Babbr Ya N :;-] Yine bu arada M müessesesi mü Ktları Atatürkü mua- bi Ç Bur4 men ölümü N tesbit "V:— m..-__ı:nndu ki, Ata: t "lv.—“ Naaşları Üze- 'ş:ş , bir tahnit yapıldı. 'tberinin saray du - A PELTRE LĞ ltTak İstanbul ve | | qu_ v?î_ Yayılması pek | Odleta aberin işitilme - beyninden vu - N "it " Bütün millet ağ- Gaha ©n bire golir- NM. manevralarında hava filosunun harekâtını takip ediyor. ATATÜUÜRK Sir Saat Sonra Ölüm aberi Her Tarafa Yayılmıştı _9_ Röportajı yapan ve yazan: REŞAD FEYZİ ken, bütün İstanbul bir anda, ma- tem havasına büründü. Yalnız a- na caddelerde değil, iç sokaklarda bile yarıya kadar çekilmiş bay - raklar, taraf taraf göze çarpmağa başladı. | Mekteb kapıları " bilhassa çok Atatürk Trakya manevralarında hazindi. Çocuklar, yarıya kadar çekilmiş bayrakların — etrafın - da toplanmışlar, hıçkıra - hiçki- ra, Atalarına ağlıyorlardı. Saat üçe doğru gazetelerin çıkardık - ları ikinci tabı nüshalar, halk ta- rafından gözyaşları arasında ka- | pıpılıyordu. Gazeteler, büyük kur- tarıcının karaölüm — haberini iri harflerle, büyük bir teessürle ve- riyorlardı. Sahifeler siyahçerçe - veler içine alınmıştı. Birinci sa- hifelerde Atamızın büyük kıt'a- da reşimleri vardı. Gazeteler adeta yağma ediliyor- du. Ömründe, belki, hiç gazete almamış, alamıyan vatandaşlar, sokak başlarında gruplar halinde toplanarak, nemli gözlerle büyük Şefin ölümünü bildiren resmi ra- porları heceledikleri görülüyordu. Bütün İstanbul, teessürün en yük- sek derecesile, adeta kendinden geçmiş bir halde idi. Sinema, ti- yatro ve diğer bütün eğlence yer- leri büyük Mmatem& hürmeten ka- pılarını kapamışlar, afişlerini resimlerini kaldırmış - le, fevkalâde gün- | lere mahsus bir kaynaşma Faket, bu sakin ve ıztırablı bir hareket idi. Kalabalık arasında gülümse- yen tek çehreye tesadüf edilmi - yordu. Bilhassa gençlik büyük bir tocssür içinde idi. Mekteb yavru- larının başbaşa, omuz omuza ve- rerek ağlaşmaları, bu manzaralar çok hazindi. İstanbul bir sessizliğe bürün - | müştü. Seyyar satıcılar dahi, ma- teme hürmeten seslerini kısmış - lardı. Birçok mekteblerde öğleden sonra, büyük teessürden ders o- kutulamamıştı. Mekteblerdeki bu hal ertesi günde devam etmişti, Büyük matemimiz dolayıslle ec-| nebi müesseseler, sefarethane ve konsolasluklar da bayraklarını ya- | terenler de vardı. Yedisinden Yetmişine Kadar Bütün Vatandaşlar Ağlıyordu rıya kadar çekmişlerdi. Perşembe günü akşamı İstanbul görülecek bir manzara arzediyordu. Sokak - lar, büyük caddeler erkenden tan: halaştı. Saat dokuzdan sonra, 4r- talıkta hemen hemen kimse gö - rülmüyordu. Bütün dükkânlar ka- palı idi. Beyoğlu caddesi zifiri bir karanlık içinde idi, Sanki, k.ca şehirde bayat durmuştu. Şehrin bu matemli havası günlerce deva'n etti, Herkes, evine çekilmiş, büyük Atatürkün ölümünü — düşünüyor, | bu ölüm hâdisesini kafasına liın-.! tahlile uğraşıyordu. Her yerde ko- nuşulan şey Atamızın ölümü idi. Bu, Türk milletinin yüreğine in- miş en büyük acı idi, Beşikteki | çocuklardan ak sakallı ihtiyarlara kadar herkes ağlıyordu. | Brtesi gün, yani cuma — sabahı | güneşle beraber günlük hayat yi- ne başlamıştı. Fakat, tzamvay - | larda, vapurlarda herkesin yüzün- de en derin çizgilerile, en ağır bir| matem ve acı okunuyordu. Vatan- | daşların kalbinden bir parça kop-| müştu. Herkes isteksiz ve neş'e - sizdi, Mekteblerde, muallimler tale - beyi teselliye — uğraşıyor, Türk gençliği de muşllimin yegüne te- sellisi oluyordu. Atatürkün ölümünden duydu- Bu teeasürle, fazla heyecana kapı- larak hasta olan, yatağa — düşen vatandaşlarn — sayısı az değildi. Böylece, hasta olan vatandaşlar - dan günlerce tedaviye ihtiyaç göe- Atatürkün ölüm haberi, bir şim- şek gibi, bütün yurdda yayılınca, ön sekiz milyon insan onun arka- sından ağladı. MÜUCRİM! İkteşrin ayının 16 mcı gü- nü İngilterede Ruislinde bir kadın evinde ölü olarak bulunmuş, uzun uzadıya tahkikat yapılmakla beraber kat'i bir ne- tice anlaşılsmamıştı. Fakat kadı- mın Sidney Pol.isminde ticeretle meşgül olan kocası maznun ola- | rak yakalanmış ve muhakeme - Madam Mül— — Mulz, — Mülzi.. Katağın altından bir korultu geli- yor. Galiba bir harsez vari. Mösyö Mulz.— Ses çıkarıta! Bı- vak uyusun. Yarın sabah, oda ktra- sını kendistne verdiririz. — Ya bu araklar?. Ramin bu x yaklar?. Cevap ver, yoksa ateş « Geceğtin!. t — 08 kile daha sayıflarsam siri, ilediğim gibi kucaklıyabileceğim. — Feridan, bavullar hazrı Te- lefon et, bir takşi göndersinler... — Peki amma, bizim küçük me- Tede? Onu da mü bavula koydun?. sine başlannıştı. Yeni gelen İn - giliz gazeteleri bu cinayet dava- sının meraklı bir surette devam ederek neticelendiğini yazıyor - lar, Bu adamın katil olup olma- dığına dair vicdani kanaatlerini söylemek mevkinde bulunan ve üç kadın ve dakuz erkekten mü- rekkep olan jüri heyetinin kar- Sidney Pol ile karısının çok seviştiklri zaman çekilmiş bir resimleri saka|Moda T eEmşe N Jüri Bu Kararı Verdi, Kızlarına da | Tek Kelimelik Telgraf Çekildi — Ne Yazık.. Manastırdaki Üç Kız, Analarını Eabalarının Öldürd Öğrenmişlerdi... İ | | K işlik mantolar zarif, kulla- nışli ve yumuşak olmalıdır. Geniş, bol mentolar bu sane pek moda değil. Şık bayanlar, vÜcu- dü saran, endamu gösteren, vücu- dü soğuktan muhafaza eden maa-, tolara rağbet gösteriyor. Hakikaten, bu biraz eski redin- gotları andıran mantolar çok a. Etekleri örtecek derecede uzun. Önleri düğmelerle kapanıyor. Ya-| kaların şekli muhtelif... Spor mantolarının yakalarına kürk konulmuyor. Bu gibi manto- larla en çok düz veya karışık renk- H yün atkılar kullanılıyor. Öğlenden sonra giyilen manto- ların yakaları kürklü. Tilki yaka- lar cidden zarif. Hele cep ağızla- rına da konulursa... Ayrıca süvareye, tiyatroya ve- ye bir müsamereye gidilirken yilen mantolar kadifeden ve çok Uzun yapılıyor. Bu sene kısa Bo- lerolar yerine Truakar denilen ve Gzlere kadar uzanan kürkler mo- da. Geeleri Kap'da giyenler van Fakat, gündüz taşınacak kapların biraz kısaca olman, içerisine bir kostüm tayyur giyilmesi lâzinı Mantolar için yünlü ve en ziya-| de düz siyah kumaşlar intihab c- | lusuyor. Bu sene moda olan renk- ler, kırmızı, yeşil, koyu külrengi-| dir. Açık renkli bir ropla giyile - cek manto, her halde koyu renk.i| olmalıdır. Siyah, renkli roblarla | da açık renikli mantolar.. | YÜKSEK YAKALAR Yüksek, kulaklara kadar çıkan yakaların modası geçti zannediyor ve bir daha göremiyeceğimize hü- iküm veriyorduk. Halbuki bu ya- kalar, bu sene yine moda oldu. , Kenarlar şeridlerle, işlemelerle | süsleniyor. Ve kadınların görü « nüşünü pek çok değiştiriyor. Bu sene çok moda. Bluzlarin yüreğe tesadüf eden yerine, ceh- lerin şapkaların üstüne işlenivor. YAŞAŞIN ÇEMBERLAYN İngiliz kadınları; mendillerinin, çantalarının üzerine bu iki keli - meyi işletiyorlar. Bazı por merak- lısı kadınlar da deri veya güderi kemerlerinin yan taraflarına. KELEBEK MODASI Avrupanın kibar madamları bu sene kalebeğe düştüler, ku - altından yapılmış, pır - üğünü şısına çıktığı zaman Sidney Pel mücrim olduğuna kanaat ge tirilmiş olduğunu anlamış, titre meğe başlamıştır. Jüri heyetine dahil olan kadım lardan biri de gözyaşlarını zap » tedemiyordu. Heyetin relsi ayağa kalkarak: — Mücrim!, kelimesini söyle » miş ve ondan gonra adama soruk muştur: — Pol, ne diyorsun? Senin mülo- rim olduğuna — kanaat gelmiştir. Şimdi Kakkında kanunun maddesi tatbik edilmek üzere mahkeme İNGİLİZ. ARSLANİ | kemer deriden ve parlak tokalı. lantalarla veya başka kıymetli | taşlarla süslenmiş kelebek şeklin-| de küçük küpeler takıyorlar, Ay- vu şekilde boroşlar, tokalar da çok. rağbet görüyor. Orta halli kadın- lar, fildişinden, bağadan ve sedef- den yapılmış kelebekleri tercih ediyorlar.Bunlar, ufak yakut, züm- rüd, firuze gibi taşlarla süslenirse, cidden güzel oluyor. 'YÜN ELDİVENLER Renikleri roblara, tayyörlara gö- | Te İntihab olunur. veya bunların | kumaşından kesilir. Bu eldivenle- | Tin boyu biraz uzuncadır. Ve çok| orijinaldir. | kararını verecektir. İdama mah- küm edileceksin, Söyliyecek bir sözün yok mu?, Pol titrek bir sesle şu cevabı vermiştir: — Sidney Pol katolik imiş. Bu- nu söyledikten sonra sözünü te- yid etmek Üzere haç işareti yap- miş, yemin etmiştir. Hâkimin kırmızı cübbesi var- dı. Fakat bu sırada mahkeme me- murlarından biri yavaş yavaş ile- riyerek hâkimin yanına sokulmuş ve koltuğunun altından çıkardığı (Devamı 6 ıncı sahifede) d —RON T RAFAT 1 inci Künun 19238 MantOlar Sağda; Parısin ct moşhur terzi lerinden Rober Pige'nin yaptığı bir manto, Yünlü bir kumaştandır. Yukarıdan aşağıya kadar düğmelidir | Yakasında Pars derisinden bir kravat vardır. Solda; yine Parisin meçhur terzilerinden Şamel'in bir modeli. Klâ- sik bir biçimde. Yaka ve kol ağızları devrik ve fazlaca geniş. Beldeki ÜÇ ÇİÇEK Ortasında kıymedi bir taş bu lunan üç çiçekten mürekkeb bt rözet takmak çok modadır. Bin lar, ya tayyörların yaka iliğine ya da korsajın yan tarafına ta kılır, TAAHHÜDLÜ MEKTUB Son moda bir el çantası, üzeri de beş kırmıznı veya başka bi renkte mühür bulunan kocama: bir zarf tasavvur ediniz. İşte b sene çok beğenilen, — kullanıla: çantalar bu şekildedir. Bu çantı ları bizzat siz de yapabilirsiniz Hem sade ve hem de kullanışlıd 4 eğ $e | N L — Poplin, Dra, ilh... kumaşlardan yapılır. Ön tarafında beyaz bir jile yardır. Etekliğin ön tarafı di kişli ve aşağısı yarıktır. 2. — Rob. Dra, Krop dö Şin, ilh... kumaşlardan yapılır. Korsaj, çap- rast bir jile süslüdür.. Etekliğin ön tarafında bir dikiş ve yarık vardır. 3 — Rob. Maroken, Krep dö Şin kumaşlardan yapılır. Arkası ve etekliğin önü düzdür. 4 — Omuzlar Raglaa biçiminde, düz renkli kumaşlardan güzel bir vob. Genç kızlara mahsus 5. — Yünlü kumaşlardan. Korsaj, bir plâstrotle süslüdür. Etekli- #a ön tarafında ve yanlarda pliler vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: