2—850N TELGRAF—I, 1 eçi Kann nt B Ş İ ” HÂDİSELER KARŞISINDA| | Mahrukat İ POLİ s İBYİYAÇLARI u günlerde gazeteleri okur- | ken hayretten şaşıp kalı - yörüm. Gazeteler yeni Va- Ni Ve Belediye Ressinden neler is- bulun derdi nekadar da çokmuş. Hele bir gazetede, liste gözüme i- Jiştl Düşündüm: Dütün Bunlar İs tanbulum noksanları m: imiş' Yeni Validen Iç isterken — şöyle! yapmalı: noksanları değil de, mev Cutları saymalı, demeli ki: — İşte bizim İstanbulumuzda bunlar vardır. Modero bir şehir i çin başka ne lâzimsa, ötekilerin! hepsini sizden istiyoruz. VAZİFESİNDE BULUNAMAMIŞ Yeni Belediye Reisimiz Darülü- Gazeteler bu hâdiseyi — dillerine dolamışlar, yazıyorlar. — «Müdür| işinin başında neden yokmuş» di - ye hayretle soruyorlar... —Acaba, kendisinin Darülâcezedeki sıfatı -| 'gin memur olduğunu unuttü mu, dersiniz? Londrada genç ve güzel kadın- lardan mürekkep bir itfaiye gru - bu teşkil edilmiş. Birçok hevesli genç kıılu.lııyeııl_ıqekküıe &- yapgın çıkarırlar. Onların uğuru-, 'na yananlar az mıdır? Parti Grubunun İçtimaı Ankara 6 (AA)— C. HL P. Bü- yük Mület Meclisi Grupu Umumi Heyeti «6/12/938» öğleden sonra 'Trabzon saylavı Hasan Sakanın riyasetinde toplandı. Tetkikatı bütçe encümeninde ikmal edilmiş olan devlet şürası kanunu lâyihasının 24 üncü mad- desine müteallik olarak saylav - lavdan Maraş meb'usu Alâeddin Tridbğlü tarafından Parti Grupu relsliğine verilmiş olan takrir ü- zerine müzakere cereyan etti. Dahiliye Vekili D. Refik Say- dam kürsüye gelerek mevzuu bahsolan 24 üncü maddenin lâ - yihadan çıkarılarak kanun lâyi- hası müzakeresinin meclisi umu- mi heyetince intaç edilmesini ta- lep etti. Bu talep grup umumi he- yetince tasvip olundu. Bundan sonra söz alan Harici- ye Vekili Saracoğlunun son on Şu İtalyanlar yaman imsanlar oldular.. Şimdi de Fransızların "]Hıı.:rîıkhıra baş'andı reklerini ağızlarına — getiriyorlar. is-İ Buksanıza Garbi Akdeniedeki Ko,jblfhr.ına mey.dın ver- temiyorlar. Nelec?. Meğer İstan -| sika adasını, Şimali Afrikadaki birimiyecek tedbir alınıyer Fransız müstemlekesi olan Tunu- su da istiyorlarmış... Korsika, meş) hur Napolyon Bonapartın doğduğu adadır. Fransızlar için tarihi kıy - metli de vardır. İtalyanlar, son za-| manlarda tarihe göz dikmişe benzi yorlar. Bütün tarihi ortadan kal- dıracaklarsa, ne diye arada bir: — Biz eski Roma imparatorlu- Bunu ihya edeceğiz, diye bağırı - yorlar?. BELİKANLILARIN “SEVGİLİSİ ——— kalkmış, İstanbula gelmiş delikan hlar da peşinden İstanbuls koş - muşlar.. Kızcağız, Haseki hastane, sine girmiş Delikanlılar bckle - mişler, kız hastahenede birkaç gün kaldıktan sonra, nihayet çıkmış. Delikanlılar, kapının önünde kızı| görür görmez, tuttukları gili bir etomobile atmışlar, dağa kaldırmış lar... Az gitmişler, uz gitmişler, dağ başına gelmişler. Durmuşlar, bir nefes almışlar.. Bir de ne görsünler, kaçırdık -| ları kız erkek değil mi?. Meğer, köy delikanlılarının sevgilisi olan genç kız, hastanede küçük bir ame liyat geçirerek erkek olmamış Bu?, Bu bir hikâye değil, birkaç gün evvel olan hakiki bir zabıta hâdi- sesidir. Ne buyrulur?. Gayrimübali) Bonolarının Kesirleri Bunların ödenmesi için bir preje yapı'ıyor Maliye Vekâleti gayrimübadil bonoları kesirlerinin ne suretle ödenmesi lüzım geleceğini tesbit edecek bir kantin projesi bazırla- maktadır. Küsuratın nakden ödenmesi dü- | şünülmektedir. | —— Yaramazlığın sonu Orhan isminde bir çocuk Kasım- Ppaşada Bahriye caddesinden geç -| mekte olan bir otomobilin arkası- na takilmak isterken düşerek ba - şından yaralanmıştır. açılan Büyük Millet Meclisi reis vekilliğine Parti Genbaşkuru ta- zafından Tekirdağı saylavı Faik Öztrakın namzet ni Başvekl Celâl Bayar umumi he- yete bildirdiler. Grup umumi he- yeti bu namzedi ittifakla kabul et miş ve ruznamede başka bir mad- de olmadığından celseye nihayet verilmiştir. a GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI No Bi — İşte, ben de dizden yalmız bu! nu bekliyorum! Susmak. — Söz veriyorum. Fakat, bir| noktayı söylemeden ayrılmak is- temem: İtiraf et ki, sen, Perlhan-| dan ziyade Margariti seviyorsun! — Nereden anladın? — Bunu anlamıyacak ne var?l| Bütün bu fadakârlıklar, bu her| tehlikeyi göze alışlar hep onun i-| n ş— Hayır.. Hayır Cavatçığım! Ya mıliıyorsun.., Sen, benim bunlar - dan hangisini sevdiğimi henüz ke- şif ve tahmin edomezsin!. Nihat cebinden bir konyak şişe Si çıkardı. Şişenin ağzını duvara vurup kardı: Yazan: İskender F. SERTELLİ — Haydi içelim şunu. — Bu akşam - içmiye niyetim| yak... — Bu, içki sayılmaz. İçtiler. Nihat, inler gibi bir sesle yavaş yavaş anlatmıya başladı: — Paraya ihtiyacım var, Câvat çığım! Perihanı parası için dldı Bimı daha anlıyamadın mi? İ Cevat şaşaladı: | — Senin paralı bir kız aradığı-| mı biliyordum amma, Perihanı parası okduğunu duymamıştım. — Nikâh masrafı için köşklerini terhin etmiştik. Bu musmeleyi ben yaptındam... Ve üç bin lira pa, Ta aldım. . Kanununun Tatbiki Hem memleketimizin tahrip u- lunmasını önlemek ve hem de ma den kömürlerimizin satışını art:c-| mak üzere kabul — olunan yeni «Mahrukat Kanunu, nunun; — bu| ilk senesinde nerelerde tatbik e - dileceği pek yakında kararlaştırı- lacak ve alâkadarlara — bildirile -| cektir. Bu münasebetle «Btibank: U - mum Müdürlüğü; kömür yakmwak mecburiyetinde olan resmi ve hu Susi müesşeselerin — ihtiyaçlarını. yerinde tetkik etmek üzere bazı! vilâyetlerimize memurlar gönder-| miştir. Bu memurlardan birkaç: da İstanbulda tetkikat yapmakta - diır. Memurlar; tetkiklerini — süratle ikmal edecekler ve vazıyeti umum! müdürlüğe bildireceklerdir. Bu memurlar; ayrıca «soba (h -| tiyacını» da yerlerinde gözden ge- çirmektedirler. Müesseselerin ve halkın könür sobası tedariki yüzünden muta -| zarrır olmaları ve herhangi bir so- ba buhranını önlemek - Üzere Eti. bank umum müdürlüğü muh' tiplerde halka ve resmi dairelerle! müesseeslere mahsus ucuz kömür| sobaları çıkaracaktır. aa Sıtması Varmış da.. Kadri isminde bir adam dün g: ce fitil gibi sarhoş bir vaziyette Beyoğlunda Özcan — birahanesine| tocavüz etmekten — suçlu — olarak| dün cürmü meşhud muhakemes'-i ne verilmiştir. Kadri muhakemede: — Sıtmam vardı!.. Şarap içme mi tavsiye ettiler ve sıtmayı bıçak gibi keser dediler. Ben de iki bar- dak şarap içtim. Bukadar fazla sar; hoş olmuşum, ne yaptığımı bilmie| yorum! Demiştir, Müuhakeme heyeti, — kendisinin cürmünü sabit görmüş ve 55 gün hapse mahküm ederek hemen tev kif eylemiştir. Deovrilen araba Sürücü H: n idaresinde — vel yük balyeleri yüklü araba Sirke- cide bir köşeyi geçerken devrilmiş| arabacı Haçik ve arabada bulâ -| nan hamal Hızır hafif surette ya - ralanmıştır. e le zi Üniversitede bir konferans Üniversite profesörlerinden dok- tor Rosenberg tarafından dün ak- şam saat 1810 da bir konferava verilmiştir. Senenin Üüçüncü konferangını teşkil eden bu toplantıda «kuyruk- lu yıldız., eşehab ve emeteorları anlatılmıştır. Konferansta Rektör ve dekan - lardan maada birçok talebeler de hazır bulunmuşlardır. — Bu parayı onlara teslim etme din mi? — Şimdilik iki yüz lira verdiler,| on beş gün sonra da mütebakisiti verecekler, dedim. — Paranın, hepsi senin yanında demek? — Evet Benim yanımda, Fa - kat, sakın bu hareketimi çirkin bul ma! Berline gider gitmez - belki| iki ay sonra - onların parasını ia-| de edeceğim. — İki ay sonra ne demek? Şim- di neden vermiyorsun? — İki ay için bu paraya ihtiya, cım var. — Çok ayıp olacak, Nihat! Sa - na gösterilen itimedı sulistimal et | miş oluyorsun! Bu vaziyet karşı - sında Perihanın sana olan Tabıta sı devam edebilir. mi? — İsterse etmesin. Ö zaman ben de paranın üstüne otururum. Cavadın içini kurt yiyordu. Margarit, suçsuz, zavallı bir ka dındı. Küçük çocuğile bedbaht ol- Ve.. Mah Şüpheli ölüm Haâdisesi An? olarak kan kusmuş Adliye ve zabıta dün şüpheli bir. ölüm hâdisesi hakkında tahkikata başlamıştır. Aksarayda Guraba Hüseyin ağa mahallesinde Nalbant sokağında| T numaralı evde oturan — teyzeri Behiyenin evinde bir müddet e vel misafir olarak Bigalı Behice is| minde bir kadının evlâtlığı 15 ya- şında Hikmet adında bir genç kız iki gün evvel ani olarak kan kus- mıya başlamıştır. Genç kızın ağzından ve burnun- dan gelen kanın önü alınmadığ: i-| çin ev halkı Hikmeti Haseki bas-i fanesine kaldırmıya karar vermişi ler, Fakat genç kız hastaneye gö- türülürken yolda ölmüştür.. Hik - metin ölüsü hastaneye gölürülmüs ve burada yapılan muayene neti-. cesinde ölümün şüpheli ve genç kızın da hamile olduğu görülmüş -| tür, Adliye ve zabıta ebemmiyet'e tahkikata başlamıştır. Çocuğu Döverek VS öldürmüş Hem de soğuk sağuk fıçıya atmış Kaşımpaşada metre hayatı ya- şadığı Maryam ismindeki genç bir kadının çocuğunu döverek öldür - mekten suçlu olan Ömer oğlu Sa- lihin muhakemesine dün Ağırce- zada devam olunmuştur.. İddiaya göre Salih; —Maryamın Necati ve Fuat ismindeki çocuk - larına fena muamele ederek onla- rı sık sik dövmeği âdet edinmişti. Salih; bir sabah bunlardan Ne- catiyi fena halde dövmüş ve son- ra hiddetini alamadığından; daya- ğın tesiri ile vücudü ateşleriçinde yanan küçük yavruyu buz gibi $e- ğuk su dolü bir fıçı daldırmış- tır.. Necati bu suretle zatürrüaye| yakalanmış ve çok geçmeden de| ölmüştür. Dünkü celsede — müddelumumi iddianamesini serdetmiş ve Sali . hin bu cürmü hakkında kat'i delil olmadığından beraatini istemiştir.| Muhakeme karar için kalmıştı. KS Tramvaya atlamak istemis Fındıklıda demirli bulunan Yıl - dirim motöründe tayfa Abdul'ak oğlu Mustafa Tophanede tramva- ya atlamak isterken düşerek ba - ından yaralanmıştır. muştu. Pershanın ise bir şeyden haberi yoktu. Cevat bunların ikisine de acı - yor, hangisine daha çok faydalı o- labileceğini düşünüyordu. Margarıte yardım etse, beri ta- rafta porişan olacak bır Türk kızı vardı Margarit te Cavada az mı yal-| varmış, ondan az mi yardun iste| mişti! Cavadın Margarite yapacağı yar| dım ne olabilirdi? İlk akla gelen ihtimal, onları tekrar birleşlir -| mek .. Cavat ta bunu yapmıya karar vermişti. O en ziyade çocuğa acıyord'ı. Arada yanan, mahvolan bu ma-| sumun ne suçu vardı? Perihana gelince?.. Cavat kendi kendine şöyle düşü nüyordu. -- Nihatla Perihanın aralarında! mikâhtan başka bir bağ yb!'._. Ya - kemeler Makül Bir Müdafaa Hakim suçluyu serbest bırantı Mehmet isminde bir tüccar bay-| ramı geçirmek üzere şehrimize gel miş, fakat bir müddet daha bura- da kalmıya lürum görmüştür. Mehmet, evvelki gün Gülhane parkına gitmiş ve bir kanapeye o- turarak orada uyuyup - kalmıştır. Bu sıralarda yine Mehmet ismis- de biri kendisinin yanına yaklaş - mış ve gizlice 6 lirasını cebinden çalıp kaçmıştır. Mehmet uyanınca parasını ce - binde bulamıyarak polise baş vur Muş ve şüphe üzerine diğer Meh- medi yakalatmıştır. Suçlu dün — Sultanahmet 2 inci ceza mahkemesi huzuruna çıkarıl-| mıştır. Mehmet cürmünü inkâr — etmiş ve hâkime: — Mademki bu adam uyurken! parasını çaldırmış, beni uyurken nasıl görmüş? Gördüyse yakala - ması lâzımdı!... demiştir. Hikim bu makul müdafaa © -| zerine Mehmedi serbest bırakmış- tır, Iki Fransız Arasında Uzun müddettenberi şehrimizde çalışan iki Fransız tebali tücrar biribiri aleyhine muhakemeleri - mizde dava açmışlardır: Evvelâ Feniks Friyan — isminde bulunan bu Fransızlardan biri ar kadaşıLüsyen- Fotinin — kaçakçılık yaplığı bakkında ceza mahkeme- sine ihbarda bulunmuştur. Fakat bu ihbar tahakkuk maiş ve Lüsyen beraet etmiştir. Müumalleyh beraet edince he - men 3 üncü cezaya müracam! ede- rek Feniks aleyhine bir iftira da-| vası ikame etmiştir.. Dün Asliye 3 üncü Cezada bu| davaya bakılmıştır. Feniks ihbarda — bulunmadığını! söylemiş tahkikat netice: ken| disinin şifahi ihbarda bulunduğu| anlaşılmıştır. Mühakeme müddei - yinin mütalessi için kalmış - tır, ——— Alacak yüzünden demirle başından yaraladı Çarşıbaşında oturan Ali adında biri bir alacak yüzünden çıkan kav ga neticesinde Salih adında biri- ni bir demir parçasile başından ya) ralamıştır. rın her şey meydana' çık'ncs, bu. baf, da kopabilir, Perihan güzel bir kızdır, Onu kim olsa alır. Cavat gerçi Nihada bir hayli ö- ğüt vermiş, Perihandan ayrılma- anasını söylemişti. Fakat, Nihadın Almanyaya git- miye karar verdiğini görünce: — Benden arkadaşlık bu kadar. Ondan ötesini sen bilinsin. Ne ya- parsan yap! Diyip geçmişti. Cavat, Nihadın yapmak istediği işlerden hiç kimseye böhsetmi - yor, hattâ onu ele vermemek için, o günlerde Bayan Pakizenin küş- | Kü önünden bile geçmiyordu. Ağ- zından kaşıracağı ulak bir kelime ile Nihadın bütün plânları altüşt olabilirdi. Cavat çok viedanlı bir gençti... Henüz bekârdı. Evlenmiye niyeti de yoktu. Fakat, o günlerde Pe-| rihana o kadar acıyor, onun istik- balini düşündükçe o derece mü-| teessir oluyordu. ki., Hatayda | 3&%&%& Mahrukat Sıkıntısı Bu, bir mıntakadan diğerine nakil yaplı- rılmasından ileri geliyer Hatayın bir mıntakadan — diğer müntakaya körmür odun maklinin menolunması dolayısile ormandan mahrum olunan yerlerde ve er - cümle Reyhaniye Ve Amik - ovası gibi yerlerde bulunan halk mab - Tükat meselesi bususunda büyük| bir sıkıntıya düşmüşlerdir. Bu vaziyet karşısında Hatay Zi- raat Vekâleti icap eden tedbirl*ri| almayı kararlaştırmıştır. Orman bulunmayan — yerlerdeki halkın ihtiyacı hemen tatmir olu nacaktır. Marifetii si v Küçük Hırsız Polis dün henüz 14 yaşında bu - lunan bir küçük hırsızı yakalamış- tır. İsmet isminde bu çocuk, dün Tavukpazarında kahveci Hakkınır dükkânının önüne bıraktığı bir d> lu gazoz kasasının yanına yerder. sürüne sürüne yaklaşmış ve 4 şi pe gazozu göğsüne doldurmuştur. İsmet tam 5 inci dolu gazoz şi - gesini de göğsüne sokarken yore! düşürmüştür. Bu suretle hırsızlıktan haberdar| olan Hakkı kendisini — yakalayıpı polise vermiştir. Asliye 3 üncü ceza mahkemes! İsmeti gizli bir muhakeme netice- sinde 4 gün hapse mahküm etmiş- tir, a / Şön Tehdit ve Hakaret Beyoğlundaki «Tabarin» barın - da bir hâdise olmuş. Ahmet ismin- de bir adam mezkür bar sahibi Xe min Yalmana biçak çekerek — Seni öldürürüm Diye tehdit ettiğinden dün cür- mü meşhud muhakemesine veri? miştir. Muhakeme Ahmedi 10 gün kap- se mahküni etmiştir, Ayni barda poliş memuru Hak- kıya hakaret eden Şevket hakkın da da 15 gün hapis kararı veril - miştir ——— Mangala Düşerek yandı Bu yaşda bu kadarda dikkatsızlik elur mu? Fatihte Mektep sokağında l1 n7 maralı evde oturan Münibin 14 ya şındaki kızı Vasfiye evde yıkanır- ken mangalın üstüne düşerek Muhtelif yerlerinden yanmış H seki hastanesine kaldırılarak te davi altına alınmıştır, — Nihat gittikten sonra, bütün . dolaplar meydana çıkacak. O z4- man - eğer isterse - Perihanla ben evlenirim. Diye düşünmekten de kendini alamamıştı. Cavat, kendine güvenemiyordu. Nihat Almanyaya gidinciye ka' dar Cavat ağzını nasıl - tutacak - tı? Nihat iki gün sonra Almanya - ya hareket edecekti. Perihana: — İstersen, bir iki ay sonra seni Berline aldırayım? Diye bir teklifte bulunmaktan gekinmemişti. Perihan: ( — Hayır, gelemem.. Düğünü - müz İstanbulda olsun. Ondan son Ta dünyanı öteki köşesine kadar giderim. Diyordu. (Sonu var) ———t Eski Versay & Ça safhasını ifado eden SEFEE fij hesi, yeni İngilte - F ılatı, CO a Dal münasebi H.*rl;:îı: yden görn K Bir taraftan Roma * BETİ ğ weri, diğer taraltan'dâ der Fransız — tesanüdü ::_», çarpışma. Filhakikâ M lâ her iki cephe de S# ’ll' muhafaza — etmektedir. ’ Roma mihveri bütün B dye yor. İngiltere ile Fransa * daki ..nnueuux__ : leyn'in Parise yi T Bncminı. takviye ı'd'lm'l"v S la beraber, iki cephetiti Üği ten evvel olduğu gibi, Eiymel karşı vaziyet almadığı H kaktır. Bilâkis son DİF ':', bu ikinci cepheyi teşki! & 1 — İngiltere İtalyâ çaf ttalyanıı mıştır. Halbuki İtalyı y ila münasebetleri - GeŞi kaç ay evvel, ınıi""' sız - İtulyan münasabtÜfi , gergin bir vaziyette ef | çıy anlaşması, İngiliz - W""—.' g nüdile telif kabul ©' Ji ket telâkki edilecektir. |) paf” buğgün İngiliz suv*gğ var mışlır. Halbuki Alm: giltere ile münasebet dir, Bir kaç ay evvek © İngiliz - Alman — M böyle gergin bir V"”;;f İ İlalya ile anlaşması. TÜf Fransa tesanüdile telif mez bir hareket telâl ti. Halbuli bugün AİME e Vekilinin Parisi ziy bi bir nümayişi: ü mâni teşkil etmiyor. ” Ayni şeyi, Roma - gel veri hakkında da söyİ talyanın Fransa ile TÜ leri gergin bir VâzİYEt N man Hariciye Vekili j vareti bu mihverin olmadığı gibi, Almı ) tere ile münasebetleri vaziyelle iken, İngillf Vekili tarafından rümayiş ziyaretinin aykırıdır. üRiz © hakde bu garip “İ netice çıkaracağız? perli mihveri dağılmış. tere ile bozuşmuş dâ ’J manlar mi yapılıy"f' liyelim ki mesele dar basit değildir. VE © yalnız bugünkü manil larak izah edıldnî'w ların başlangıcı Mi liyor ki Münihte dört letin mukadderatıni atile tesbit edil atmosferi içinde tere ile ebedi sulh (Devamı 6 16i l A K t f