22 Kasım 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

: Te UA 6zS0N TELGRAR —AR 1 «i Tepie N içtimat meseleler Kısırlaşdırma memleketimizde tatbi kine imkân var mı ? Dr. Ferid Cansever bu hususda ne diyor ? Doktor Ferid Cansever'i Beyazıddaki “muayenehanesinde — ziyaret ettim. Beni muayene odasından ziyüde kütübhaneye pek benziyen, dört köşe kitablarla müzyyen bir odaya aldı. O masasının başına geçti; ben de karşısındaki koltuğa yerleşirken ziyaretimin konusunu anlattım. Bir an düşündü ve... | bunlardan biri, diğerinden daha ü — Kısırlaştırma... Bu eldden mühim bir bahisdir. Fakat izahı için muhtelif sephelerden dü - günmek icat eder. Çünkü kısir- laşdırmada görülen gaye nesli w- Vh etmektir. O halde acaba kı - gırlaştırma usulünü tatbik et - mekle nesli tamamile slâh etmek mümkün olabilecek midir?. Ben- €e bu usulün tatbikinden evvel düşünülecek noktalar vardır. — Meselâ?.. — Meselâ, heyeti içtimaiyenin mhhi bakımdan ne dereceye ka- dar tehlikeye maruz olduğunu bize gösterecek ve isbat edecek müşahedelere ihtiyaç vardır. Şöy- K.s. le düşünelim: Memlekette bir tek kolera veya tifo vak'as: olduğu zaman bu tek vak'a sadecc ma - hallinde tedbir almak suretile İi önlemeğe çalışıyoruz. —Umuml ğ tedbirler almağa lüzum görmü - yoruz. Fakat bu umumileşince u- Mmumi tedbirler alıyoruz. O halde memleket dahilinde umuma şa - mil tedbirler almadan önce, biz- de, bu tenasül tarikile busule ge- len hastalıkların nev'i, mikdarı, mahiyeti hakkında sarih malü - mata ihtiyaç vardır. Bunlar hakikaten het içti - | maiyenin sıhhatini tehdid ede - cek mahiyette ise o zaman diğer hastalıklarda yaptığımız gibi bir kısım vatandaşların haya'ları Ü- zerinde pek zaruri olarak bir mü- dahale ve tasarruf yapılabilir. | Fakat acaba bu tehlike, her sene açılan sergilerimizde gördüğ müz alkol sarfiyatının günden | güne büyüyen rakamlarının ne - ] siller üzerinde yapacağı tahribat- tan dâha çok mu ehemmiyetli - dir?.. Bana öyle geliyor ki, aded- leri pek mahdud olan bazı has - talar, mütereddiler Üzerinde ya- pılacak bir ameliyatla elde edile- | Acil tehlikedir. Şunu da ilâve e- deyim ki ilk mektepte okuyan gocuklarımız ders kitaplarının bi- rinde sofra bahsinde alkollü iç - kilerin nasıl, ne suretle içileceği tarif edilmektedir! Alkol bahsini mektep kitaplarına sokmak ben - ce tehlikeli bir harekettir. Ve... bu yapılmamalıdır... Benim kanaatimce netice gu - duür: Bizde deliler ve kısırlaştırmağı istilzam edecek mülereddiler çok azdır. Onun için daha evvel ah - nacak sıhhi her tedbirin alınma- Bına taraftarım ve... Strilisation'a| şimdilik lüzum görmüyorum. Zorbalar ihtirasları Babiâli Baskını, paratorluğu ele ölüm,sefaha kadderatına hükmeden cariye- Yeni Avukatlar Kanunu bugünlerde Baş- vekâlete verilecek Adliye Bakanlığı 1 Birincikâ - nunda yürürlüğe girecek olan a- vukatlık kanununun tatbiki et - rafındaki hazırlıklarına başla - mıştır. Avukatlar kanunu ile tah- did edilecek barolar için vilâyet ve kazalardan baro adedi ve avu- kat miktarları istenmişti. Bu ma- lümat toplandığı cihetle hazırla- macak olan kararname projesi ay başından evvel bakanlar heyeti - nin tasvibine arzedilmek Üüzere Başbakanlığa verilecektir. Adliyede Yapılacak Değişiklik verildi Adliye Bakanlığı hâkim ve müddeiumumiler , arasında bazı değişiklikler yapmaktadır. Ba - kanlık bu hususta bir kararname projesi hazırlamış ve yüksek tas- dike arzedilmek üzere Başbakan- hığa vermiştir. Saltanatı Alemdar Mustafa t| Tarihinin En kanlı Sahnelerin okuyacak- sınıZ. İm- alış; millet mu- ]Sekiz saat dalga ten SONra.. BU Usuıun fafblkı IaZ|m mı, Kararname projesi pört çocuk muhakkak ler, beyaz et ticareti, ihtilâi, cek faideyi günden güne büyü - | 'yen İspirto zehirlenmesi ve onun | tevlid edeceği hastalıkların alı - | nacak tedbirlerle önlenmesi da - ( ha geniş mikyasda temin edecek- | OÜ — tir. Çünkü Dögindrescence'i tev- | İstanbul sokaklarını kan nehir- lerine çeviren hâdiseler.. ** Bd eden alkoldür. bemmiyetlidir?.. - Hangisi daha evvel ele alnmalıdır?.. Bü nok - tada bilhassa durulmalı ve düşü - nülmelidir, yalnız şunu daima göz önünde tutmak dâzımdır, ki k >k yar, Yolcular - dakikalar geçtikçe - hava yolculuğuna, alışmağa baş- lTamışlar.». Anadolu kavağı üzerinden dö - k nüyorlardı. Ki Telefonun kırmızı lâmbası bir- denbire yandı.. Ve telefon makinesinin üstün- de duran bir siyah levhada tebe- çarpı «Bez yüz metre yükseklikteyir. Bir mişli daha yükselmek İster misiniz?» Cahide atıldı: — Bin metre. Iki bin yüksek - mek isteriz Bunu bize ıurmılı lüzum ver mı? ÇY aNT Yrranen Bu edbirlerin hangisi daha e - | girk yazılmış şu kelimeler göze | | hakiki etüdünü S O N pek yakında okuyacaksınız, İ | Gokvuzund& ışlarn AŞK VE MACERA ROMANL 39 vm:ııkeuar.smıu.l Yolcular arasında oturan tay- yareci Cevad, Cahideye başını çe- virdi: İki bin metreye çıktığımız zaman kalbiniz koparcasına çarp- mıya başlar, bayan! O vakit böy- le serbest konuşamazsınız! Rergi- Renginiz yemyeşil olur.. saf- Kahiz kalkar.. maamafih ekseri - | yet istiyorsa, ben sözümü geri a- | hyorum, Nikâh memuru Bay Nuri Ce - vadla hemfikir bulunuyordu. — Ben arru etimiyorum, dedi, hele şu nikâhımızı bir kıyalım da. Ötesini sonra düşünürüz. Kavakların üstünden' bir ham- lede Çamlıcaya gelmişlerdi. 'Tay- ütün bu müheyyiç ve tüyler Ürpertici hâdiselerin en BEKLEYMİMNİZ TELGRAF sütunlarında yare.. dev adımlarile koşan bu ca- | navar kanadların önünde kim du- | rabilirdi? Nihad salona bir işaret verndi. Bu işaret, kendisinin nikâh için bazır olduğunu ifade ediyordu. Hurşid Abbas, Cevad, nikâh me- murunun sağ ve sol cihetinde yer almışlardı. Perihan da önde otu- Tuyordu. Bay Nuri ciddi bir tavırla Pe- rihana seslendi: — Kızcağızım, yüzünü bu tara- fa döner misin? Perihan çarçabuk arkasına dön- dü; — Ne var Nuri amca..? — Nikâh kıyacağım yavrum! Şu işi çıkaralım aradan da. On- dan sonra ne yaparsanız yapınız! Defterini diginin üstünde açtı.. Her iki tarafın hüviyetlerini, adreslerini önceden yazıp hazır- lamıştı. — Deftere sadece birer imza a- larla pençeleştik- bir ölümden kurtarıldılar Haydarpaşa açıklarında bulu - man ecnebi harb gemilerini ya - kından görebilmek ümidile ve bir sandalla denize açılan dört genç sandallarını akıntıya — kaptırmış- lar, sekiz saa! denizde kalmışlar. Dalgalarla pençeleşmişler, artık ümitsiz bir halde ve hayata göz- lerini kapıyacakları sırada Deniz- yolları idaresinin Mudanyadan gelmekte olan Markas vapuru ta- Tafından tesadüfen — görülerek kurtarılmışlardır. İktısad Vekâleti Teşkilât kanunu İhtiyaca göre değiştirilecek Ekonomi Bakanlığı, mevcut toş- kilâtın bugünkü iş hacmine göre azlığım göz önüne alarak teşki - lât kanununu tadile karar ver - miş ve bütün dairelerden ihtiyaç- lara göre yeni teşkilât ve kadro - larını hazırlamalarım — istemişti. Bakanlığa bağlı bütün dalreler yeni kadrolarını hazırlıyarak ba- kanlığa verilmişlerdir. Bu kadro- lar teftiş heyetinde teşkil olunan bir komisyonca gözden geçirile- cek ve bilâhare bakanlığın yeni teşkilât kanun projesi hazırlana- rak Kamutayın bu devresine ye- İ tiştirilecektir. —— Vanda imar Faaliyeti Vanda imar iaaliyeti — gittikçe ilerlemektedir. Son zamanlarda bir çok yeni binalar yapılmıştır. Erzcürnle göl kenarında bir gazino ve M plâj yapılmıştır. Bundan başka Eske köyünde bir Ukokul meydana getirilmiştir. Şehri Eske ye bağlıyan yolun iki tarafırkla sö- üt ağaçları yetiştirilmiş ve yol göseye çevrilmiştir. Özalp ve Baş- kale kazalarında yapılmakta olan hükümet binalarındaki inşast ya- kında bitecekti: EÜÇÜK HABERLER * İstinye doklarından daha fazla istifade edilmesi için icab eden tedkikler bitirilmiştir. ye * Zeytin yağların istandarize edilmesi hakkındaki — tetkikler bitmiştir. * Japonlar yeniden taarruza Beçmişlerdir. * Bir Alman generali hükü - met erkânile bazı hususlar hak - kında temas etmek üzere Londra- ya gitmiştir. *& Frankistler ileri hareketle - rine devam etmektediler, ve Yugoslav naibi prense Pol Londraya gitmiştir. * İtalyanlar Afrikada afyon ve plâtin aramaya başlamışlar - dır. Diyerek, gözlüğünü burnuna taktı. Etrafına şöyle bir göz gezdirdi.. herkesin içi hopluyordu. Kadın- lar dişlerini sıkıyorlardı. Kolay bir iş değildi bu. Davetlilerin bir- çoğu ilk defa tayyare ile havada uçuyorlardı. Bir yandan can korkusu, bir yandan da mide bulantısı ve göz kararmaları başlamıştı. Bay Nuri çok şakacı bir adam- dı. — Ayağa kalkmadan işe başla- mak kanuna hürmetsizlik ola - cak.. ne yapsak?! Diye söylenirken, tayyareci Ce- vad seslendi: — Bayım, gökyüzünde bulun - duğümüzü unuütüyor muüsüunüz? Burası saray teşrifatının yeri de- Bildir. Amerikalı rahibler de otur- dukları yerde nikâh kıyarlar. Hay- di bitirin şu içi de kurtulalım Al- lah aşkına. Sıhhi meseleler : K Üniversite kanser enstitüsü, merkezi Pariste bulunan beynel- milel kanserle mücadele merke- zinden aldığı inisiyatif üzerine bütün dünyada okluğu gibi mem- leketimizde de, radyum'un keşfi- nin 40 incı yıldönümü olan 23 ikinciteşrinde başlamak üzere bir müddetle kanser hastalığı üzerinde konferanslar vermek, yazılar neşretmek ve her suretle kanser üzerine halkın nazarı dik- katini celbetmek üzere bir (kan- ser haftası) tertib etmiştir. Haftanın programı şudür: KANSER HAFTASI 1 — 23 sönteşrin şarşamba gü- nünden itibaren başlıyacaktır. O gün radyum ve röntgen kâşifleri hakkında gündelik gazetelerde ve radyoda neşriyat yapılacaktır. 2 — 28 gönteşrin pazartesi gü- nü saat 15 de Üniversite konfe- Tans salonunda umuma mahsus toplantı (açılış nutku, Röntgen ve Curie'lerin hayatı hakkında bir Kanser halkın hayatı için teh- likeli bir düşmandır. Orta ve ile- ri yaşlardaki ölümlerin bir çoğu bu hastalıktandır. Bundan da anlaşılıyor ki kanser herkes için tehlikeli bir hastalıktır. 'TEHLİKE İŞARETLERİ: Kanser vücutta ya ur veya açık yara halinde bir taşkınlıktır. Fa- kat her ur ve açık yara kanser değildir. Kanserin tehlikelerinden biri de çok defa başlangıçta ne ağrı ne de ehemmiyetli bir hastahk a- lâreti göstermemesidir. Bundan dolayı şu tehlike işaretlerine dik- kat etmelidir. HARCİ KANSERLER: Derinin içinde ve altındaki alel- husus memedeki her türlü ka - barcıklar, düğümler meme başı- nın büzülmesi ve bozulması; mu- annit ve günün birinde büyümeye veya şeklini değiştirmeğe — başlı- yan siğiller, benler ve elld leke- leri, bir türlü kapanmak bilmi - yen çıban yaraları ekseriya kan- ser şüphesi verir. Kanser eski bir açık veya onun kapanmış nedbesi üstünde de çıkabilir. Bu geyleri görür görmez size rahat- sızlık vermesini beklemeden he - men hekime gidiniz. Ağrısız da olsa vücudünüzle bir değişiklik olunca kayıtsız kalma- yınız ve ona dikkat ediniz, Bu işin erbabı olmayan şarla - tan mütetabbiblerden, ve tehli - keli koca karı ilâçlarından sakı - hınız ve hekime gidiniz. Bay Nuri sert bir sesle bağır- di: — Ben rahib değilim. Burası dâ Amerika değil, Oturduğum yerde yemek yer gibi nikâh kıya- Mam ben, Hiç olmazsa çiftleri el- ele vermek için olsun ayağa kalk- malıyım. Cevad: — Kalkamazsınız, dedi, ve sa- kın böyle bir teşebbüste bulun - Mmayınız. Hepimizin hayatını teh- likeye düşürebilirsiniz! Nikâh memuru Bay Nuri boş yere söylenip duruyordu. Tayya- re sür'atle giderken, ona: — Haydi kalk.. Deseler bile, Nuri amcanın ye- rinden kırnıldıyacağını kim tah- min edebilirdi? Nikâh memurunun korkudan dizleri titriyordu. — Pekâlâ, dedi, şahidler kulak- larını bana versinler; — Türkiye Cumhuriyeti kanun- ANSER HAFTASI YARIN BAŞLIYOR Kanser herkes için tehlikeli bir hastalıktır müsahabe, kansere dair halka mahsus bir konferans). 3 — 30 santeşrin çarşamba gü- nü saat 18 de Etibba Odası salo- nunda hekimere mahsus toplantı: Kansere dair iki konferans ve bir film gösterilmesi, (Bütün hekim arkadaşların bu ilânı davetiye 0- Jarak kabul etmelerini dileriz). 4 — 28 - 29 ve 30 gönteşrin gün- leri kansere dair gündelik gazete- lerde halka mahsus makaleler neş Tolunacaktır, $ — Memleketimizde çıkan bü- tün tıbbi mecmualar sönteşrin nüshalarını kansere hasredecek- lerdir. € — Halka mahsus hazırlanan kansere karşı apel umumi mahâl- lere astırılacaktır. 7 — Sinemalarda bu hafta zar- fında Curie'lerin ve Göntgen'in resimleri teşhir edilecektir. Kan- sere aid halka esaslı bilgiler tâ- #Mhim edilecektir. Kanser iyi edilebilir bir hastalık mıdır ? İç azadaki kanserler gözle gö - rülür, el ile hissedilir bir ur ol - madığı halde de gösterdikleri ba- z alâmetler sayesinde erkenden farkedilebilir. Hazımda ve defi tabiide intizamsızlıklar, kazurat- ta, idrarda, kusmukta kan, ka - dınların gayri muayyen zamanda kan zayi etmesi ve kanlı ifrazat, cinsi münasebetlerden sonra ka- namalar, hayızdan kesilen kadın. larda yeniden hayızın zuhuru ile beraber vücudün — zayıflamıya başlaması gibi haller dalma kan- ser için şüphe vermelidir. Bu hal- ler bilhassa (35) yaşını geçmiş kadınlarda tehlike işaretidir. KANSER İYİ EDİLMEZ BİR HASTALIK DEĞİLDİR Bu hastalık vaktinde farkına varılmak ve maksada uygun bir tedavi fatbik edilmek şartiyle ekseriya kat'i ve devamlı surette iyi edilebilir. Kanseri iyi etmenin tek yolu vaktinde ameliyata teslim etmek veya Röntgen, Radium tatbik et- mektir. Tedavi vasıtalarından hangisi- nin müessir olacağını tayin et - mek yalnız hekimin işidir. Bu sayılan alâmetleri farkeder et - mez vakit kaybetmeden hattâ bir gün geçmeden kendini derhal bir Muayene ettir. Ve unutma ki: Kanser vücude çabuk yayılır bir derttir. Binaenaleyh şüpheli — alâmet karşısında hekime müracaat et - Tmek ve asaslı muayene ve tetkik ettirmek lâzımdır. ) ları ahkâmma tevfikan, sizlerin huzurunuzda Bayan Perihanla Bay Nihad Akgünün nikâhlarını kıyıyorum, Hızlı hızlı bağırdı: — Nihad, oğlum! Bayan Peri- hanı ahyor musun? 'Telefonun başındaki siyah tah- tada bir kelime belirdi; — Alıyorum... Bay Nuri, Perihana döndü: — Sen de Nihad Akgüne varı- yör müsün, kızım? Perihan sıkılarak önüne baktı: — Varıyorum.. — Ben de ikinizi birbirinizle eve lendiriyorum. Allah mes'ud etsin ikinizi de. Nikâh memuru elindeki defteri ilk önce Perihana uzattı. Perihanın parmakları titriyor- du. Dolma kalemi aklı. fakat ni- kâh kâğıdını güçlükle imzalıya- bildi. İş için Gelmiş Fakat... — Etrıflan yetişeni rafından yal Erzurum, (Hususi) ltzummı gelen köyünden Remzinin mamasından istifade © evin damını delerek Tısına taarruz etmek köyden Halis kadının VE Ğ ların feryadı üzerine şuları tarafından — yaki hükümete teslim edili l Su dolu tenek€ '_; Petrol diye satm Sıvasta rib bir kası ohıuî::ıuehn“ manda birisi böş bir P kesine doldurduğu lehimledikten sonra yünden Emin ıımındfı petrol diye 200 kuruşl “ğ Köyüne gittikten sonfâ * kına varan Emine 2D caat ederek şikâyette DUT Mehmet yakalanarak verilmiş ve 3 ay on btf mahktim nımu.uıı— Eskışehırdc Eskişehir, 21 (A4) ği ebedi Şefin bugün ne tevdi edileceğini yi hir, derin bir matem Bütün — mücsseseler, gazino ve kahveler Ki binlerce halk meyd mış, Ankara radyost ÜÜ ni dolduran acılarla € simini takip etmiştir. ” te Cumhuriyet meyt bin Eskişehirli toplanımi rada Ebedi Şetfe Bön si ifa olunmuştur. Mefi liğin okuduğu İstiklâl İğİE başlarımış ve bundan Yahya Sezal Uzay bir hitabe söylemiştir. Sezai Uzay, aziz AtP varlığı huzurunda HK için and içmiş ve bü kişi ağlıyarak, inanarak lemiştir. Validen sonfâ tipler hıçkıriklarla lemişler, sözlerini afl tığı yoldan durmadan ÖgE dan yürüyeceklerine Bik le bitirmişlerdir. Bu lerce dudaktan <Ataff dayız» sesleri yüksö” hüngür hüngür ç Nihayet merasime varlığını temsil eden de bir tavaf yapılarak rilmiştir. Bütün Eskiğ€ği teme bürünmüş, AZİA ralarını ı.mım.-xuıv ö —— Yozgatta Yozgat, 21 (AA) Ş halk Cumhuriyet m parlörün önünde naze törenini takip dükkânlar kapalıdır. hudutsuz bir teessilf Üğgi dır. Halk büyük Af asil bir saygı göste Bundan sonra mzattılar. *##| Nihad da çarçabulf ve defteri geri ve! Bu kısa merasime ile Hurşid Abbas v€ vad da şahid sıfatilt zalıyarak, her iki temennisinde b İ Tayyarenin içinde ketler vardı. Bir #ft yyanından büyük DİF tinin aşağıya atıldiğ lerdi. Polis hafiyesi başını uzatarak: K — Görüyor mt Demek ister gibi YAĞZE tavırla baktı. Bu sılsa tayyareden Yoksa — Çarnlıca hangi bir köşke mıştı? a # M B