2—SON TELGRAF —B 2 ci Teşrin 1938 ——— « ictimat meseleler Kısırlaşdırma Bu usulün tatbiki lâzım mı, | memleketimizde tatbi- kine imkân var mı? Tabelalar Dr.ihsan Şükrü Aksel bu hususda ne diyor? Yazan: Recai Sanay Gatatadan Tünele bi sinde konuşuyoruz.. Doktor izahat veriyor: — Kısırlaştırma keyfiyeti akıl hastalıklarile uğraşan hekimlerin bilhassa üzerinde durdukları mev- zudur. Zaten bu şeyle, onların e- Tebaşı olmalarile daha bir müddet evvel ortaya konmuştu. Bundan maksad, irsen — intikal ettiği kabul edilen bazı hastalık- lardan korunmak ve bir taraftan da ahlâk? ve içtimat inhiraflarla kendisini gösteren bir nevi pisi - kojlarda da tedavi maksadile bir tesir hasıl etmek.. İşte bu maksatla, bazı memle - ketler ve başta Almanya olmak üzere bir takım memleketler bu gibi düzenlerden nesli korumak gayesile kısırlaştırma keyfiyetini kanun mahiyetinde ortaya çıkar » dılar. Almanyada bu hareketin başın- da olan ve ilmi cepheden idare et- mekte bulunan mimik - tababeti akliye ilmi araştırmalar mücsse - sesi müdiri profesör Rüdinin mü- essesşesinde 1922 ve 925 senelerin- de ben de çalışmıştım. Bu ilmi a- raştırmalar müessesesinin geneo- logie kısmını idare eden bu zatın mesaisile yakından alâkadar ol « muştum. Oradaki âlimler, ilmi u; süllerle hangi akıl hastalıkların irsen intikal ettiği meselesi etra - fında geniş incelemeler yapıyor - lardı. İşlte bu ve buna mümasil ilim dünyasındaki araştırmalar nihayet bu son kısırlaştırma ka - nununa kadar vardı. Bu ilmi me- sainin nağıl ve ne suretle yapıldı- ğibA yakından şahid olmuş ve ayal mücssesede çalışmış olan bir ferd sıfatile kısırlaştırma tezinin pasıl aleyhinde bulunabilirim?. Bu'kânlnun şümülü hattâ belki biraz eksiktir bile... Böyle ilmt esaslara istinad eden böyle bir u- sulü reddetmekle kendi oturdu - ğüumuz dalı keser vaziyete düşe - riz! — Bu usulün memleketimi: tatbikinde bir mahzür görmüyor musunuz?. — İşle asıl mesele burada... Memleketimizde tatbiki mesele - sine gelince, o zaman vaziyet de - Bişir. Bizde irkı düzeltmek - için ya- pılacak mücadelede henüz daha başka merhaleler mevcuddur. Di- yebiliriz ki, evvelâ zengin ve ge- niş yurdumuzu bol bir nüfus a - dedi ile doldurmağa mecburuz. ——— AŞK yar im. İki dakika sonra Beyoğlu Tünel ba-) şındayım. Karşıma gelen Tünel apartımanının ikinci katıma çıklım. Dr. İhsan Şükrü Aksel'in fnuayene odasındayım. — Kısırlaştırma bah- | Halbbuki her Doktor İhsan Şükrü Aksel O halde bizim için evvelâ kemmi- yen sonra keyfiyet mevzuu bahis- tir. Bizim 'de nüfus adedimiz top - rak ölçülerimize nazaran dolup taştığı gün nesilde de keyliyet meselesini ele alabiliriz. Bu geçi- rilen müddette acaba çok şeyler kaybeder miyiz?, Bunu zannet - miyorum. Çünkü akıl hastalıkla- rı, hele böyle irsen intikal eden şekiller o kadar zannedildiği gibi çok değildir. Şu halde bu gibi kı- sırlaştırmağı istilzam eden has - talıklardan gelecek zarar nüfus çokluğu gayesinden beklenen fay- dalar karşısında mühim bir şey teşkil etmiyecek kadar zayıf kalır. İşte bu maksatla ben, ilmt esas- lara dayanan kısırlaştırma usulü- nün doğruluğunu tasdik etmekle beraber, memleketir le şimdi - Tik tatbikine lüzum olmadığı ka - | nastindeyim. RECAİ SAAY Buğaziçinin imarına doğru Plân yakında hazırlanıyor Boğazın her iki sahilinin imat edilmeleri hakkındaki etüidler ik- mal edilmiştir. Yakında imar plânının yapıl - masına başlanacaktır. Boğaziçi yeni imar plânile dün- yyanın en güzel bir sayfiye yeri ha- line getirilecektir. — Gokvuzunde ışları —— AŞK VE MACERA ROMANL 29 Yazan: İskeader F. snıııu.l — Dorn evde yok.. 1 Demek istediğini anladı. Böyle bir yalanla karşılaşmamak - için | ondan önce davrandı: v — Dorayı eve girerken görmüş- | | sen gel biraz. tüm. Dedi., içeriye girdi. Dora movdanda yoktu. Doratın annesi Yılmazı oyalı- yordu. — Doranın bir arkadaşı geldi de. Biraz içeriki odada konuşu - yozlar.. şimdi gelir, Size bir kon- yak vereyim mi? — Teşekkür ederim. Ver baka- bam.. : Doranın annesi - büfeden kon- yak şişesini çıkarırken, dışardan Doranın sesi duyuldu: — Kim geldi, mama? : Kadın derhal kapıya koştu: — 'Teyzen geldi yavrum.. isler- Ve Yılmaza bakarak gülümsedi. Dora telâşla içeri girince şaşır dı: — Sahi söz vermiştin.. tam vak- tinde geldin.. Dedi. Yılmaz konyak kadehini eline almıştı: oĞ — Gene kim var içerde? Diye sordu. Dora gülüyordu. — Kim var.. bil bakayım? zırlanıyor İnameside değiştirilecek Kırmızı Mecburiyeti Aksi hareket edenler tecziye edilecek Belediye memurları şehrimizin muhtelif semtlerindeki ticaretha- ne ve müesseseleri, dükkânların etabelâ» asıp asmadıklarını sıkı bir surette kontrola devam et- , Beyamıt, Sultanahmet ve Balıkpazarı, Tahtakale gibi ba- zı yerlerdeki küçük bir kısum dük- kânların tabelâ asmadıkları, bazı- larının da gelişi güzel renk ve eb'adda levhalar koydukları ve bir kısım büyük ticarethanelerin de süslü ve büyük İlevhalar as - makla iktifa ettikleri görülmüş - tür. ğ dükkân; kırmızı renkte ve muayyen eb'adda bir levha üzerinde isim ve numarası- ni gösterir tabelâ asmaya mecbur olduğundan bu büyük ve reklâm addolunan tabelâların nazarı dik- kate alınmıyacağı dükkân sahip : lerine bildirilmiştir. Bunların ikingi bir kontrolda yine kırmızı tabelâ asmadıkları görülürse kendilerine ceza kesile- cektir. Diğer tarafdan bazı belediye memurlarının- avukatları da (ta- belâ) asmağa mocbur addettikleri anlaşılmıştır. Halbuki bu doğru görülmemiş ve avukatların (tabelâ) asmağa mecbur olmadıkları bildirilmiştir. Tasfiye Listesi ha- Baroda değişiklik olacak Avukatlık staj talimat-, Kânunevvelde mevkii mer'iye- te girecek olan, (yeni avukatlık kanunu) nun tatbiki etrafındaki çalışmalar ilerlemektedir. İstanbul barosu, bu kanün | mucibince tasfiyesi icabedecek a- vukatların bir lüstesini hazırlama- ka başlamıştır. Bu liste yakında Vekâlete gön- derilecektir. Adliye Vekâleti de, kanuna gö- re teşkili icabeden «baro» mınta- kalarını tesbit etmektedir. Diğer taraftan yine kanuna gö- re; (avukatlık staj talimatname- si) nin de yeniden hazırlanmazı Tâzrmgelmektedir. Bu talimatname etrafında mü- talealar alınmış ve hazırlanması - va başlanılmıştır. e Gi da * Hitler yeni bir nutuk söyle- miş, müstemlekeleri geri istemiş, başka talebimiz yoktur, demiştir. * Macarlar Çekoslovakyadan TL629 kilometre murabbar arazi ve 1026003 nüfus alınışlardır. Dedi. Yılmaz: — Bilmece halletmeğe vaktim yok. Kafam sersem.. haydi söyle. Dora, Yılmazın yamına il — Nihad geldi... Ağlıyor içerde. — Ne dedin.. Nihad burada mı şimdi? — Evet. burada, Fakat, şaşıla- tak ne var bu kadar..? Yılmaz dudağını bükerek mıril- dandı: — Vallahi yaman adammış bu... Her tarafa Doru yavaş yavaş zuletiyatdir: — Dün gece senden ayrıldıktan sonra, neler oldu bilsen! — Neler oldu bukalırı? — Doğruca yukarıya çıktım. Ni- | had Alman karısının yanında ©- | turuyordu. Kapıyı birdenbire aç- ftam. O da boş bulunmuş.. kapıy: eit | — O, sürmelemeyi düşünr tür ama.. Alman kadını kuru.: -.:k | Tramvay ' Ve Tünel Şirketleri Satın alınacağı res- men bu bildirildi Nafıa Vekâletinin Tramvay ve Tünel şirketlerini de satın almıya karar verdiği malümdur. Vekâlet keyliyetten dün resmen bu iki şirketi haberdar etmiş ve salâhi- yettar murahhasların 18 birinci- kânunda Ankarada bulunmalarını bildirmiştir. Satın alma — müzakerelerinin sür'alle intac edileceği ve 1939 şe- nesi iptidalarında Tramyay ' ve Tünel şirketlerinin de diğer şir- ketler gibi devlet elile işliyeceği ümid edilmektedir. Cum_h;ıı';et Kibritleri K apışlldı riyet Bayramı şerefine çıurıımış olan yeşil ve - kırmızı renkli kibritler, her tarafta hal - kımızın büyük rağbetini mucip olmuştur. Bu sebeple, son hafla içinde, bilhassa şehrimizde normal satı- şın birkaç misli; pek çok kibrit | salılmıştır. Hem Cümhuriyetin 15 inci yı - lından bir hatıra saklamak ve hem de bu süslü kibritleri uzun zaman kullanmak istiyer müteaddit kim- 12 tanelik paketlerden me aldıkları birçok yerler- kibritlerimizin — daimi Cümhüriyet bayramında olduğu gibi renkli çıkarılması in- hisarlar idaresinden de istenmiş- tir. İdare bu talebi tetkik etmek - tedir. Fatih Halkevinden : 1 — Evimizde kadınlara mah - sus biçki, dersleri ile erkek ve kadınlar içir keman, piyano, solfej ve koro dersleri açılmıştır. — Evimizde bir fanfar teşkil edilecektir. Bu grupta yer almak ve derslere yazılmak istiyenlerin | 3 adet fotoğraf ve nülus büviyet varakalariyle her gün saat 10 dan | 21 e kadar evimiz direktörlüğüne Mmüracaatleri, 1327 Hieri — ) Ramazan 1354 Ruml Birinci Teşrin YVakitl3r yapmış. kapıyı mahsüs kilidle- Mmemiştir. — Her nüyse.. Nihad' beni kar- şısında görünce şaşırdı. Ona türk- ce: — Ulanmıyor musun? dedim, Almanyada karın varmış da beni aylardanberi neden oyalıyorsun? — Ne cevab verdi.? — İlk önce benl Margrite bir ar- kadaşının karisı olarak prezante «tti Ben de işi bozmadım., nazik davrandım. Bana: — Yarın gece geleceğim, dedi, emin ol seni hep- sinden fazla seviyorüm. — Ya bu kadın? diyerek gözü- nün içine baktım. Nihad bana ağ- lar gibi bir sesle: — Onunla ma- ceramız cakidir ve geçmiştir. Bu- raya gelmiş.. Beni de görmek is- temiş. Nezaketen gidip geliyorum. Bir ikl güne kadar memleketine dönecek, dedi Yılmaz sordu: —- Sen ne cevab verdin? — Artık, böyle deyince ben de yumuşadım. Fazla gürültü çıkar- SDez SÜÜĞ İt B 0i li d ae irketlere | Sağlık işleri Seyyar sıhhat propa- 'gandası teşkilâtı vücude getirilecek Sıhhi Müîîgnişletildi Yeni yapılan salonlardan biri, zehirli gazlreden korunma çarelerine diğeri nakış ve beyaz iş | Divanyolundaki nin genişletilerek büyütülmesi hakkındaki kararın tatbiki mu - vaffakiyetle ikmal olunmuştur. Bu suretle mükemmelen tamir edilerek müzeye - iki yeni salon daha ilâve olunmuştur. Bu iki yeni salondan biri, «ze- hirli gazlardan korunma çarele - Ti> ne ve diğeri de <teşrih kısmı» 'na aid bulunmaktadır. Bu salonun içindeki «yağlı bo- ya tabloları» ve «Mulaj: ları; mezkür müze müdür mua - vini doktor Osman Dündar ve ar- kadaşı «Mulaj> mütehassızı Halid Yağız tarafından yapılmaktad Ayrıca diğer salonda d: kısım « ye hı'ııiı.mı- sabahları 10.20 yerine 6.30 da gelecektir. w Ticaret odası pazarlıksız satış kanunu münasebetile ihtikâr ya- pılip yaptimadığını tedkike başla- Mıştir. * İktisad Vekâleti, Türk doku- macılığınızı sop müşkül vaziyetini gözönünde tutarak Türkiyede ay- ni tip dokuma kumaş ve havlula- rin yapılması için tezgâhların standardını lüzumlu bulmaktadır. * Lâtin Amerika, Birleşik A- merika devletinin siyasi vesayeti- ni istememektedir. * İstanbul Halk Sandığı bu a- yın 18 inde açılacaktır. * Böluda şiddetli kar yağmak- tadır. * Orta Avrupada - şiddetli zel- zeleler olmuştur. * Belçika kabinösi & üzeredir. * Suriye fevkalâde - komiseri Kont dö Martel tekaüd - edilmiş yerine Fransanın eski Viyana se- firi Gabriel Piyer tayin edilmiştir. * Erzincan hattının küşad res- mi bü ayım 14 ünde yapılacak, tifa etmek | Başvekil de bulunacaktır. * Tokatlıyanın gümüş takımla- rını çalan eski ahçı Erzincanda yakalanarak eşyalarla beraber bu- getirilmiş ve adliyeye veril- miştir. w Etrüsk beş milden fazla sür« at yapamyıacağı cihetle Deniz- bank gemiyi yapan tirmadan taz- İ minat istemeğe karar vermiştir. * Şirketi Hayriye ve Deniz- bank ve yakın sahiller — kış tarifeleri 1 kânunuevvelde tatbik olunacaktır. * Almanya ve Amerika bizden 20 milyon kilo tütün alacaklardır. Sam, ipi koparmak lâzımdı. — Demek sen de seviyorsun o- nu? — Vallahi Yılmazcığım, bu sev- mek meselesi değil. İzzeti nefsi- me dokundu yaptığı işler. — Pekâlâ. Her kadın bunu bir izzeti nefis meselesi yapar. Hepi- niz haklısınız.! Demek ki Margrit bir iki güne kadar Almanyaya dö- necekmiş.. öyle mi? — Evet, bana böyle söyledi. İs- tersen şuraya saklan. Daha konuş- mamız bitmedi. Neler söylüyor bilsen neler... Yılmazın gözleri ışıldadı. — Fena bir fikir değil bu. Şu Mmaceraperest adamın — sözlerini kulağımla dinlemek isterdim, Gü- zel bir fırsat geçti elime. Haydi Dora, sen biraz deşiver onu. Yılmaz, sofadaki paravanın ar- kasına gizlendi. Dora odadan içe- ri girdi. — Teyzem hastalanmış da. Biz- de teşrih kısmına ayrıldı (sıhhi müze) | den çok kıymetli tablo ve «Mo - | 1 i : laj> lar konulmuştur. | Bilhassa doktor Osman Dün « | dar tarafından molaj ile tabil ce- samette ve nefis bir vücudü beşer | levhası da vücude getirilmiştir. Diğer taraftan Sıhhiye Vekâ - İeti; halkımıza esihhi hastalıklar» dan korunmayı ve «sari hastalık - lar» n inkişaf ve seyrini imodel - ler üzerinde anlatmak üzere bü- yük vilâyet merkezlerimizde «sıh-i hi müzeler» açılmasını kararlaş - tırmıştır. Bu «sıhhi müzeler» den maada ayrıca «sıhhi tablo» ve <«sıhhat fi-, İmlerl: göstermek üzere seyyar gıhhat propaganda - teşkilâtı da vücude getirilecektir. iriller Bilediyo, Na < e Vekâletlerine mü- ek yolların bozuklu - ğundan şikâyet etmişlerdir. * Esnaf cemiyetleri yeni büt - çelerini hazırlamağa başladılar. * Üsküdar araba vapuru iske- lesi iki vapur yanaşacak şekilde yeniden yapılmaktadır. *A İki gündenberi fırtına yüzün- den balık tutulamıyor, Piyasada - ki balık azdır. Bunlar da olta ve sahil balıklarıdır. * Künunusani iptidasından iti- baren Toros ekspresleri - Musula | kadar aktarmasız gidecektir. 4 Mudanya hattında kış tarife- Si bu pazar tatbik edilecektir. * Şehrimizde 325 bin çeki odun 6 milyon kilodan fazla da kömür stoku vardır * Şehrimizde yeniden üç yatı okulu açılacaktır. * Filistin Arab dâvasının halli için Berlinde bir komite kurul- ! muştur, 4 Pazarlıksız satış kanununun | bütün memlekette tatbikı için h- zırlıklara başlanmıştır. ** Polonyadan altın ihracı mene- dilmiştir. tayyare “ile asker kabul eylemiştir. * Kömür bayramı dün Zongul- dakta kutlulanmıştır. * Cumhuriyet Merkez Banka- S1 eski umum müdürü Salâhaddin Cemiyeti Akvam #fyon komitesi 'Türk delegeliğine tayin edilmiş - tir. * Sovyetler Harbiye komiseri Voroşilof bir nutuk söylemiş Rus- ,yada yeni idarenin 21 inci yıldö- nümünün geçen senelere nazaran daha büyük bir dünya harbi teh- likesi şartları içinde tes'ld edil- diğini bildirmiştir. den bir doktorun adresini öğren- meğe gelmiş... Diyerek söze başladı. Y'h““ kulağını kapıya vermiş- Nihadın bu işlerde pişkin bir a- dam olduğu anlaşılıyordu. — Adresi verdiniz mi bari? Diye gülümsedi. Ufak bir cilveleşmeden sonra konuşmıya başladılar. — Ey, şu Alman karısı ne za- man gidecek memleketine..? — Akşamdanberi anlatmaktan usandım artık, Doracığım! Birkaç güne kadar gidecek dedim ya. Sen de amma kıskanç kadınmışsın ya- hut — Kıskanç olmıyan kadın var mıidir yeryüzünde? Nihayet ben de onlardan biriyim. Hem sen ba- na bu ay içinde tamamile birleşe- ceğimizi söylememiş miydin? Şim di neden tevile kalkışıyorsun? (Devamı var) ; huvası içinde bu, basit Pİğe | Otoriter ve d! rat devle Yazan: Ahmed Sİ*" İngiliz başvekili İle hariciye vekili Hali sız hükümelinin i. " Paris'e giderek Müni z sından sonra hasale #ÜĞ vaziyeti telkik ©  hakika iki demokrat " böyle bir görüşmeye rupa müvazenesinde lenmedik neticeler bi miştir. i İngiliz ve Fransız ları Münih'te Çeka ceklerine inanınışlardı. € vakya'ya gelince; bu OÜ daha mütecanis olmasın! İÜy deceklerinden neticede P bu eski müttefiki de dakârlığa mukabil mıyacaktı. Üstelik bir * ları enternasyonal xat alınacaktı. Fakat bu hesaplar madı. Fransz g: metsiz olduğunu gören — vakya, kendisini Alm: ları arasına attı. Bini ternasyonal — garanti — mânasını kaybetmiştir. ÖÜ yı tatmin etmek mexeli ce; gerçi Almanya At niden toprak istemiyor: mokrat devletlerle letler arasında bir welâ$#i 4 mânasında «tatmin» bile V bahis mezuu değil İhtilâfın eski halde &i Münih itilâfını taki? vam kamarası müzak anlaşılmıştır. Bu mü zakerenin Almanya'da W Bi akis otoriter devli rasilerden ayıran w TüZ ettirmiştir. Hakikâtt #y Hitler ile Çemberlaya V ye arasındaki görüş birlii yf men, İngiliz milleti ile # 4 biribirine yabancı iki menler içinde yaşamal vam kamarasında bazı Almanya'nın mu re eden adamları - tenki milli sosyalist xi ki de haklı olarak, bu rin, Nazi rejimini leri mânasını bi rejime karşı bir parlâmanter — idar K met değişmesinden Hitler de, «Eden' gil'lerin,» ve «Grim gilterede iktidara karşı hazırlıklı bulun!) geldiğini — söylemiştir. Çemberlayr ııu-ıd'" ya'daki Nazi rejimi gibİ, Mmesini temenni mahi) bu sözleri, iç politil hale telâkki etmeki buki ne Hitler'in, »€ parlâmentosunda Çi siyasetine aleyhtar olat” satları bu değildir. — yf İki zümre ayrı 8Y7? 4 mosler içinde yı A rtibirini anlamaları © gf Çemberlayn ile Hitlef Ş gün iktidarı ellerinde mes'ul devlet adami #onra, diğerlerile de zun midır? Hitler'in B ri söylediği sörzlere " yf lursa, lâzımdır, demek & | yer, Çünkü alman J bruk nutkunda da söylediği Waymar #” bu luzumu tebarüz — Bugün iktidafi tan devlet adamlı kat yarın Eden'lerin miyeceği malüm Hess de südet partisine — iltihakt söylediği nutukta vud'un sözlerine miştir ki: — Nasyonal - yanın, parlâmantef de düşmanları manya'nın sil bulunması ieap Almanya'nın silâhlır A