N ile bir iki gün- yeşre - verilen Bunun a bugün yazılıyor. Baş ında' lrnıştı. devam edi: Üaa BU k Üneci n az çok barice çı - a ej ( Cünkü biz de - söyl âN arkı adaşım bize verilmiş alim şım bize verilmiş nen , onların toplantı- & ifade ediyorduk. Hit- z ğ iyordul Şkqd.:")lerkcı. bizi pek ziyade “Sİ hizim “iYordu. Hitlerin söz- ti Tüyesji © İçin son derece ehem - Vid Nih, & Hiyet Yıldönümü olduğu Opgü *T arkadaşlar Ar, Uzun b yeki arkadaşlarını litler tarafın- ak ha Bahçe Ride gi Bu merak bir- Naç n palEt ediyordu. Mah - Bahça, Si endile e kendile - hd e işle H Btler te arkadaşı Hesi daşları bahçede H çalışarak Ka 'du. Bu yazılar bir * Hitler kitap yazı ha gele - “af tuhaf gürültü - dlilar. KA tanımadığı bi Sittakım - adamlar Anlaşıldı. His TiİTLER:3 Meşhur kitabını nasıl yazdı?. Tyatının büyük bir kısmı müca- | adam soruyordu. ? suretle Hitlerin muhakemesi sı - | Yasında aleyhinde olan müddetu- | cek bir çn İşti. Bunlardan biri Hitlere sordu: — Adolf Hitler, söyle, nerede « Hitler bu suale gülerek şu ce - vabı. veriyordu: - Ben mi?., Buradayım iştel, —| Peki.., Seninle konuşacak lâfımız var, | Sonra arkadaşlarına dönerek bu Çocuklar, hepiniz burada mıy sınız?.. Çocuklar dediği arkadaşları tu- haf tuhaf şeyler almışlar, blanmışlardı. Ellerindeki si - ları birbirine vurarak: — Evet.. Buradayız!. diye bağ- rışıyorlardı. Başları olan adam o zaman bun- lara şu emri verdi: — Peki.., Öyle ise şu mahküm hakkında kararımızı - verelim! Mahküm dedikleri Hitlerdi. Bu sil sözde | mf tarafından neler ve verilen hükümde de neler den miş ise bu adam hepsini tokrarlı- 'ak sözlerine herkesi n yor, tal yordu. Fakat bu adam Hitler hak- kında'son bir hüküm daha vere - rek dedi ki: — Adolf Hitler, senin cürmün anlaşıldı. Aleyhinde bir karar Hemen büradan kalesinden rüleceksin! Bir otamobile binerek bütün Almanyayı dolaşacaksın!. Kızıllara rastgeldiğin zaman hep- sini kaçıracaksın!. İşte bu kabil oyunlardan, vak- tin bir kısmı, geçirilmeğe başi mıştı. Fak Tiyorum. at Hitler vaktin en çok k Hapishane sus olmak üze- dsaadede — bulunmu; Geceleri nra da lâmba yakabili kümdi a bir müsaadeye ma - | hiçbir gece olm bu müsaadeden istifi olsun! Hitler bizim gibi hapishane gar- diyanlarının işi ne olduğunu pek iyi biliyor, bi ketini pek iyi anlar du. Bazı zaman ol pishanedekil, lcresinde gece yarısın- n fazla ola vazifemizin neza - nış bulunüyor: du ki ha baş gardiyanlık ifern hoş bir ldi.. Bir şı (Devamı T inci sahifede) | bu hayvanlara karşı büyük Şehirleri müdafaa eden hayvanlar.. Sen Malo'nun Kurdu, Beziyer'in devesi ve Bern'nin ayısı... Istrazburglular leylekleri, Venedikliler de güvercinleri niçin severler? »af * Romada Kapitol müzesinde bulunan Remüs ve Romülüs kurdu İnsanlar, her devirde beldeleri- ni muhafaza edecek tanrılar ara- mışlardır. Sen Malonun kurtları, | Strazburg leylekleri, Beziyeri: devesi gibi kartajın da arslanları vardı. Eskilerin inandıkları bu nüfuzy | Harsilyada mü hiş Koc3 mağaza bir saalte yandı, kül - oldu. | 20 ölü, 18 yaralı, 63 kayıb var İSatıcı kızlardan biri: Merdivenler meş'ale gibi işlemiyordu. Pencereler- den sokağa atılmaktan başka çare yoktu..,,diyer hakkımız var mi?, SALONUN KURTLARI nde bir de etmey SEN Beldelerin çiçekli tezyinat bayvan v pek enderdi; Sen Malo'nun - armasında köpek, Beziyerinkinde bir Berninkinde de bir ayı resmi var- dır, Bu bir fantezi değil, pek eski ve tarihi bir hatırayı, bir & mekdir Sen Malor köpeğin gece şarak lim: mileri, ettiklerini ha rü köpeğin havlaması korsanları korkutmuş ve ıştır. Beziyerin devesine gelince: İsa- maları ü rasında yinin — görünn bir deve, aki bu reşim, on iki bulunan 1 müdafaa Bu bir sü- nın doğuşundan üç yüz sene son ra bu şehre bir Afraditin gelişini hatıra getir. Bu, okudar tatlı söz 'or, ka ııwı)'rıdıx ki Bezi « Halk nimetlere eahir ediyordu. kendisini al garketmek istiyordu. Afrodit, deve: masım istedi tertip o- lunan bir şenliğ getirdi, Deve şı kaldı. Yöv ruları, yavrularının yavru berabet yakılıyor Deve de - boğazlandı. resmi, şehrin armasına konuldu. içinde bir € tarafın - | dan muhafaza di Bunları seyre gittiğim gün ya- nımda iki asker duruyordu. Biri ni oldular. A - , şüphesiz ayıların - miyacaktı lerini taşıdıkları bir ve muhabbet besle yene gelir. Zengin bir kadını, & şesine — sarfolur 60 bin frank varidat getiren ser - vetini terketmi; VENEDİK GÜVERCİNLERİ İstrazburgluların — leyleklere ikleri sevgi sebebi dir, biliyor musunuz?. arg kilisesi yapılalı & ar oluyor. Ahali bu kili- üksek ve sağlam ol orlardı. Binlere. senin masını amelo çalışıy u edi eyi | 1 onda surları a- | zam eseri ikmalo 'muvaffak ola - acaklar Günün geldi ve kulelerden b Dm; ndan — ko rinde on kadar leylek inin köşe- ri kuran Yaptıkları hükmetti « sine yuva yaptı. İskele amelel diler. kulenin mlığına yanıyer, asınsür:er Marsilyadı da y büyük bir anı ve birçok kim- ünü, yaralandığını ajanslar haber verm Son gelen Avrupa de buna dair birçok malümat var. mağaza- angın ç in — öldi gazetelerin- Aynen'alıyoruz ler, ve bu hükümlerinde aldan » | madılar | Bugün bi zaman der Venedik güven Seyyahların e tamirat — yapıldığı aların bozulmamasına dikkat olunur nlerine gelinc bu bin- | etet » | 801 lerce sevimli hayvanları mek fazladır. Rivayete göre, kızıl haçlılar or Venedik dü- kalesini rinde güvercinler vasıtasile gön: derilen bir'kâğıt aldı. Bu kâğüıta şehi girileceği —yazılı idi Dandolo, buna göre hareket ve şehri zaptetti. Venediğe döndüğ zaman güvercinleri beraber ge - tirdi. Dunya durdukça iaşelerinin | belediye tarafından temini için l yan meclisinden karar aldı KARTAJIN ARSLANLARI Kartajın çok güzel vardı. Şi nasıl arslanları 1 bunlar muhat bir yangın «İki gün devam eden yağmur Halk, hafif bir soğuğa rağmen sokaklara dö- külmüştü. *Kahvelerde, lokantalarda, bal dinmiş, hava açmıştı larda radikal kongresinin içtima- (Devamı 7 inci sahifede) S6—8S0ON TELGRAF— 2 ? ci Teşrin 1938 Ne hoş rüya bu Açlıktan ölüm derecesine gelen delikanlı de- rin bir uykuya daldı. Gözlerini açınca kendini mükemmel bir evde buldu. Etrafına bakındı: “Nehoş rüya bu!..,,; Diye söylendi Insan, daimi bir rüyu içinde yaşayabilir mi ?.. Bu cıdden garip, bambaşka bir hikâye, Fakat hakikat... İşte, birkaç gün evvel bir Fran- sız doktorun anlattıklarını aynen naklı um: ıgilterede bir delikan- | h vardı, Fakrü zaruret içinde ya: şıyordu. Bazı günler aç yatıyor - maya teşebbüs etti. Yazdığı ro- manlarda, hikâyelerde tasvir et- tiği adamlar ediyor nüreffeh bir hayat sü- rdi. met ©, bunlardan kazandığı | arla ancak © yor, haftada birkaç gün lo - gidebili arasındaki odasına geldi. Yorgun ve bitgin bir halde Ayakta duramıyordu. M bir tha bir kurşun ka - lem vardı. Titrek ellerile şu satırı yazdı Artık daha fazla t: madı. Yarı çıkabilecek mi - yim, bilmem?...> Ve soyunmu dı. Anide gözleri kapandı, bir uykuya daldı. anın — Üüzi dan yatağına uzan- derin Deniz ortasında, ateşler içinde. Tayfalar; bir gece uğraşdıkdan sonra aleşi söndürmiye muvaffak oldular Telsiz telgrafla verilen (imdad!) işareti üzerine gemiler, Trans Atlantiğin yardımına koştular Allantik denizinde, zifiri karanlık. (Şamplen na devam edi gece arta bir se- | Birdenbire W çizgiler... Tehlil imdat işa - | | Doyçland, gemi ateşler 4409 şimal ve 0. 8... oruz! Geliyoruz | imdad ii kırk vapu | Pariste, Nevyorkla, Tokyoda, hü- lâsa bütün dünyada herkes Doyç- | Tandın batmakta olduğunu öğren | posta gemilerinden biridir. tan,Trave- ik gemiler | rdu, Ve bu muaz » Hİ Saat 23 ü 22 geçiyordu. Salon- | da bir kısım yoacular dansediyor- la ı na çekilmişler, denbire bütün yok rıldı. Koridorlarda Hoparlörl — Dikkat ediniz, Güverteye çı- kını iye kuşaklarınızı ta- kınız, Si lbise giyi- niz. Sokukkanlılı faza ediniz. Âcele e u, 400 de müre a. Tahslisiye san- dalları ve salları kâfi derecede orlar, | rine | | hammülüm idi. Fakat barometro fırtına gös- | teriyordu. ATEŞ SÖNDÜRÜLDÜ ladı. Öropa, Doyç geldi. Nihayet Nev angini - söndürmeye mı duğu haberini aldı. sile Hamburgla konuşuyor- | Yangının, 2 numaralı Luks apartmandan çıktığını söylüyor du. Doyçland tam yol ile Nevy ka gidiyor... NE GÜZEL RÜYA BU?... Vilyam, rahat bir uykudi yanan bir gözlerini açtı. Öğlen vakti idi. Pencerenin ipek perdesi nrasında süzülen 1 - şıklar odayı « yordu. Ha; retle etrafına b şaşırdı. Ne 1 bi i bu... Sari yaldız. r karyola, modern bir gardı- tuvalet masası. Baş ucunda küçük bir Komod, üzerinde kris- tal bir sürahi ve bardak, ipek kap h bir divan, ipekli yaztiklar. Per- uşak tüylü seccadeler se rili. Pen kenarında küçük bir geridon, üstünde açık bir ki: tap... Doğruldu, gardiropun ay - nasından çehresini gördü. Yüzü, sanki bir saat evvel tıraş - olmu; gibi parlıyordu. Saçları da itina İle taranı u de yun sırada eli ları itina ile kesilmiş, boyanmış - rinde ipek bir pijama var- dı Hafif bir lâvantı Ne baygın koku idi re > (Tunanı çalmaya başladı. De kendine: anlı kendi Şüphesiz rüya görüyorum. Fakat ne güzel rüya bu!... Diye söylendi. HASTABAKIC, UŞAK, DOKTOR VE NOTEK Balkonda, hasır bir sandalye ü- zerinde kitap okuyan hasta bakı- cı kız, derhal yerinden fırladı, ya- tağın yanına geldi. Genç, güzel, beyazlar giyinmiş bir hasta bakı- cı hemşire... Vilyam yüksek ses tekrar et Rüyada görülen güzel hayal- lerden birisi, Bunun neden ileri geldiği malüm, zafiyetten... Hasta bakıcı, yatağa doğru e - ğildi, okşayıcı bir sesle: — BHayır! dedi. Rüya görmüy musunuz. Derin bir uykuda yandınız... Hafif bir kahvaltı meniz lâzım... Yalnız birdenbire yataktan kalkayım demeyiniz. Zi- H çalayım. Vilyam, başını — kap Acaba kim a bakıcı gibi sevimli birisi mi rüyalarda görülen lardan biri mi?... kapı açıldı. Siyah elbise- li, beyaz eldivenli bir uşak içeri girdi, Elinde gümüş bir tepsi tu- tuyordu. Tepsinin üzerinde bir çay ibriği, süt güğümü, bir de fin- can, küçük porslen tabaklarda re- çel, tereyağı, ilh... vardı. a bakıcı hemşire gülümse- yoksa ekser korkunç ada Az sonı — Görüyorsunuza, dedi, Bunlar rüya değil, hakikat... Evet, bütün rüyalı Daima: «Burüya di Halbuki y değildir... böyle - haki- yadan dir. rür en çayırı kapı açıldı, iki kişi