TELGRAF — Kadınlar nasıl işkence görürler ve idam olunurlardı ? Ağzına tulum tulum su akıtılan canavar kadın Dünkü ve evvelki sayılarımızda Markiz dö Brenmvilliye'nin cinayetlerinden bahsetmişti di de babasını, kardeşini öldüren bu canavar kadının nasıl işkence zördüğünü, yazıyoruz. Mahkem Marki ve idam olunduğunu Belçika'ya — kaçan susf bir mektubunu hamil olan on kadar zaptiye ile bera- tıra iltica etmiş olan Markiz'i tes- lim etti. ölümden kadın, İşkenceden, k istiyen cani endini öldürn yaşında iken bekâretini kaybet ğini itiraf edi williye'nin baba- ikisi , ve daha bir çok öldürdüğü muştur. Binaena- kendisinin, (Not sini ter sum ehirleyip ati hasıl © leyh mahket toprak arabası ki: ile sesine götürülm ştir. Markiz'in ayakları çıplak | olacak, boynunda bir ip buluna « caktır. Kilisenin ön tövbe nde yere diz çö- ve istiğfar edecek | ütün cinayetlerini itiraf ede- cektir. Sonra ayni araba ile Grev anına naklonunacak - kafası cesedi. yakılacak - ve r havaya savrulacaktır. Cürüm ortaklarının isimlerini sölememekte israr ettiği takdir - de işkenceye tâbi tutulacaktır...» Birkaç gün sonra Tampl hapis - hanesinin kocaman kapısı açıldı. sade giyinmiş bir kadın çıktı. Gü- lümseyerek, sanki bir baloya ve- ya bir müsamereye gidiyormuş gibi hafif adımlarla yürümaye başladı. İşkence mahalline gidi- yordu. İlkevvel su cesazı yapıla- cak, sonra kafası — uçurulacaktı. Mahkemenin kararını - sükünetle dinledi. Sonra cellâtbaşı baktı ve müstehzi bir tavırla şu sözleri söyledi: kecek, ve — Lütfen bir daha okur mus nuz? Toprak a1 sıldım, adeta $ Cellâtbaşı cevap vermedi, iple yaklaştı. Markiz ellerini u - şattı. Elleri bağlanırken yan göz- le işkence âletlerine bakıyordu. Köşede bir çok ipler, halkalar, kıskaçlar vardı. Bunlar arasında su dolu uç tulumba görünce sor- du Şüphesiz beni boğmak için... Fakat fazla zahmet etmişsiniz. Bir tanesi bile çok... Midemin bu 24 1.ci Teşrin 1908 kadı demediniz mi?, Mahkemi suyu a! cağım besap e- | kararına göre on tulum su yutturulucaktı. Cellât - başı derhal işe başladı. Evvelâ genç kadının elbiselerini, çırılçıp- du. Sonra bir ( kence ağacın rttu. Hâk lerden biri, cürüm — ortaklı nasıl ve ne ile yapıldığını, nasıl kullandığını sordu. — Cürüm ortağım yok... Zehir- | lerin nasıl ve ne ile yapıldığını bilmiyorum. Hâkim, işkence âletlerini gö tererek korkut tmek istedi: — Bilmediği biliyorum diy nak ve söyl bir şeyi nasıl yim, Son dakika - larımda yalan söyliyecek deği - lim a... Sözlerime inanmıyors: mız, istediğiniz işkenı maz... Hâkimin bir işareti üzerine cel- | Tâtbaşı, Markizin iki ayağını bi - | rer halkaya bağladı. Sırtüstü bir e yatırdı, ellerini de buş- kullandığı zehirlerin evamı 7 inci sahifede) isimlerini, Bir gece, ormanda zeval zamanı. Hatif bir sis var. — Yavaş yavaş , ağaçların ara- asına karışıyor, kapı - | lara doğru akıyor Tabiat derin bir uykuya hazırlanıyor. Bu sükünet içerisinde bir facia vukua gelece- ği kimin hatırından geçer. Az sonra lâmbalar yanıyor. Or- mana gezmeğe gelenler birer birer çıkıp gidiyorlar. Fakat bir gölge, ıslak yolu ta- kib eden bir genç kız gölgesi. görünüyor, ve çok geçmeden uzak- laşıyor, bir hatıra gibi sönüyor, kayboluyor. «Sürüden ayrılan ku- zuları kurtlar kapar...» derler. Ne doğru söz bu!... «Marsel Mortinaj dün gece saat 17 de evine dönmemiş. For Dü - mo'ne doğru yaya gittiği görül - müş. Sonra ne olduğu, nereye git- tiği lüm değil. Ailesi merakta..> Evet, Sentuaz, Lavuar sokağın- da bir köşkte ailesile beraber otu- ran genç kız meydanda yok. Ana- sı ve babası, komşuları telâşta: — Marsel ne oldu? Allah vere de başına bir felâket gelmeseydi..! Genç kızın, ailesini terketmesi, kaçıp gitmesi ihtimali yoktu. Çün-| kü Marsel yedi çocuklu bir, âile kızı idi. 17 yaşında, boylu boslu, İngilizi er gibi SİLA'—ILANIYOR 'aber Ame - kısmı Çe- luyordu. Bu: rika gazetelerinden yanın feda edi hun kurtarılmak istendiğini, hal- buki sulhun da istikbali bu gi - n olmadığını — yazarı erde bulunma rek sul- zılardan * ta bah - ir yazdıkları kısmi «Son Te sedilmi Amerikanın belli lerinde bet göslerilm mıştır aşlı merkez- şı bir muhab- Çekoslovakyanın Cumhurreisi doktor Ben deşi Amerikaya gitr yük tezahürat ile karşılanmıştır. Almanyanın en ncısı Tormasman Yahudi olmak ileri giden T ismindeki dolayısil cbur kalması üz: Yahudiler hinde Amı etelerinde çok neşi Bir gece Genç kızın Korkunç adam dam mı? yoksa ?.. Bon dere, başlı bir Kudi: Toinlz çok cidı kadın — kadıl idi. anasına yardım ediyor. Bazı pa - zar g ile £ ya gidiyordu. Yal- kağa çıktığı da yoktu. mra bir askerle nişanlı idi Nişanlısı bir müddet For Domon- da kaldıktan sonra Gliyankur'da- ki kışlasına avdet etmişti. Genç kızın bu esrareng bubeti erhal ni polis komi- serine haber verildi. Civardaki or- manda araştırmalar yapıldı. Bey-! hude, Niha; Morlinon posta müvezzli kalenin 150 metro fundalıkta genç kızın gördü. CESEDİN VAZİYETİ Cesed, — çamurlu bir patikanın kenarında bulunmuştür. Zavallı kızcağız sırtüstü yatıyordu. Yüzü ve gözü yara ve bere içinde idi. Kendini müdafaa ettiği, katille uzun müdet uğraştığı belli idi. Başı sıkılmış ve bir ağaco başlan- mışti. Mantosu İki metro ileride yerde duruyordu. Üstü başı parça parça idi. Tabibi adil tarafından yapılan otopside genç kızın boğularak öl- nleri ai yatroya, sinem nız Si , 18 ilkteşrin, saat 15 de ilerisindeki | dürüldüğü tesbit edilmiştir. Katil, evvel başına şiddetli bir yum- ruk indirerek şersemletmilş, son- ra ağzına bir torba bezi tıkayarak boğmuştur. 'TAHKİKAT 9 ilkteşrin, pazar sabahı. Mat - mazel Mortiniz, nişanlısının Gli- | z gay - | Dinan, | cesedini | edilmemiş olma- ile Fran- yorlar. 1 İngiltere K lerin Vaşing - sayı şiddetle le | n sonra diğer bir safh: lâzım geliyor. Amerika - ileri gazetelerinden biri o- lan Nevyork Taymis bu haleti ruhiyeyi hulâsa ederek şöyle di- yor: ÇEMBEKLAYN Hiç kimse iddia edemez ki bu Sulbun korunması için edilen fe- ormanda katili kim ? ankur kışlasına bulunduğunu zar nediyor na gitmeğe hazırlanıyor. Halbuki ©, Kaen'e naklolunmuş ve mek - tub yazmıya, nişanlısını vakit bulamamış. Tabit genç kızın bu nekil keyfiyetin - den haberi yok... Marsel Mortinaj saat 14 ü 30 ge- çe evinden çıkıyor, teyzesinin bi- sikletine atlıyor, Ekuen'de oturan nezdine gidiyor. Biraz niyor ve nişanlısını bekle - mek için istasyona gideceğini söy lüyor. Tren geliyor, yolcular ara- sında nişanlısını göremeyince e- ve dönmeğe karar veriyor. Saat 15 buçukta, babası ile be- raber ormanda mantar — topliıyan matmazel Deline, ağaçların ara - sından korkunç çehreli bir adamın çıktığını, kendistne doğru geldi- ğini görünce korkuyor, babası ye- tişiyor, ve bu serseriye yoluna de- vam etmesini söylüyor. Saat 16 yı 15 geçe, kasaba aha lisinden matmazel Dubison, genç kızın cesedinin bulunduğu yerden geçerken iki delikanlı yolunun ö- nüne çikıyor, ormanın - içerisine sürüklemek istiyorlar Fakat yal- nız olmadığını görünce uzaklaşıp gidiyorlar. Saat 17 de, Matmazel — Marsel Mortinaj teyzesinin evine uğrıyor, nişanlısının gelmediğini söylüyor, (Devamı 7 inci sahifede) İTİZAR lamak için istasyo- Yazımızın çokluğundan dolayı | «Iztırab çocuğu» tefrikamızı dere | edemedik. Özür dilerir ) AMERİKA| HİKÂ İNGİLTEREiİki BAHAR ARAŞ Müstemleke işine Amerika karışmıyor anını yokladığı zaman olda bir muharebede kendi- kendine zid olanları feda et şimdi sulhun korun lığın dan fazla ağır olduğunu iddia e- an olmaktadır il diye İn - usında ne di Amerikalılar şu sonra Avrupada bir harb çıl Amerikalıların buna iştirak edip etmiyeceği meselesi etrafında da | kat'i tahminler yürütülmektedir. Amerikalılara göre Münihte İn - giltere e Fransa artık Almanya ve İtalya ile anlaşmış olduktan sonra Amerikalılar Avrupa işle- rine uzaktan seyirci kalmayı da - ha doğru buluyorlar. En iyisi, di- yorlar, bu işlere karışmamalı. Amerika üy kenin geçenlerde yaptığı bir tek- lif soğuk bir surette karşılanmış- tır. Bu teklife göre Amerika Re isicumhuru tarafından dünya iktı tını düzeltmek için millet- | lerarası bir konferans toplanması | lâzım gelmektedir. Bu düşünce Şimdiye kadar A- bbüsün ğinden çok bahse - dilmiştir. Fakat Münih konfi sında hal değişmiştir. Münihte Almanya ve İtalyamın Fransa ve İngiltere İle anlaşmış olması ar- ak Amerikanın Avrupa işlerine ancak uzaktan bir seyirci kal sından başka bir netice v miştir. Onun için İktısadi bir kon- ferans toplama teşebbüsü gibi bir hareket artık Amerikadan bek - lenmemektedir. harlet politika — işlerile Poliey mec- mohafilinin bugünkü fikri ne mer- | kezde olduğunu gi Eğer İngiltere Başvekili Alr 'a ve İlalyaya karşı mü! yen tedakârlıkta devam ederse o zaman Amerika buna uzak ka- mekter adi- | lacaktır. Eğer Avrupada dört devlet a- | raşında dendiği gibi geniş ve u- mumi bir anlaşmıya varılırsa o | zaman Amerika da askeri ve ik- RUZVELD tısadi tahdidi teslihat için Avru- palılarla teşriki mesai edecektir. | Fakat Amerikada birçok kimso- ler İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya arasında böyle umumi ve geniş bir anlaşmanın elde edile- bileceğinden şüphe ediyorlar ve Avrupadaki ihtilâfların böyle ta- Mamile yatışabileceğini kabul et- menin zor olduğunu söylüyorlar, Olsa olsa, diyorlar, İngiltere Başvekilinin takib ettiği sulh po- || litikası çıkacak olan kavgayı ge- (Devamı 7 inci sahifede) | Junan kimse yoktu. Y Yazan: MURAT KAYAHA, Bir son bahar gecesi. O yırabilmek hyım? i diğerlerinden m ne yapır , O geceyl siz geçir - seydiniz kadının ölçüsüz kuvvet- elere kad r çok sırların uzu hissedince) N lak ve kuvvetli gözlerini virip beni öyle bi di le korku karışığı bir MİRE lanıverdim. Etraf hlw# masayıdı belki an’lm“ıl ister diye bayılıverecektifiğ at zemin ve zamâf Geçirdiğim tehlike VE Kırda dolaşırken. kendinizden geçer, sabahın o de- 4 göremezdiniz. Düşünmekle, en büyük hayalle- rinizi tekrarlamakla bulamıyaca: ğınız bu hakikat bende o kadar yük tesirler bıraktı ki, kadının güzelini, hatıranın — kıymetini o geceden sonra anladım. O gece.. sonbahar gecesi ve bir gece için hakikat olan kadın her ayni muhitte beni yanla - rında bulundursalardı bilmem sa- zama: | adet kıymetli bir kelime olduğunu iddia edebilir miydi. İyi veya kötü hatıralarınız bizi zaman hiç şüphe yok ımız tabil seyrini bir- adının hizini ğunu gizlemek nez, Fakat her gi yarının yarım gün aranırken | ruz çünkü dünün hayalleşen ha yor, kıymeti ki herhangi bir. bir müzik âsabinızı iniz gi gecede ha kaybet lerin acısını hisaodersiniz. * — Yapma! ma diyorum sana, i sıkıyorsun. Şim- ceğim. nıştım. Onu tte bu- tü a rahatsız ci ma beraber oturdukla i ile sayı arası kedi gözlü adamı dik dik süzüyor ve.. hiddetle: Yapma!.. diye ihtarda bulu- nuyordu, Adamın hiçbir mukabe- | lede bulunmayışına büsbütün si- | nirlenmiştim. G yri ihtiyari: — Galiba sinir buhranı geçiri - yor, dedim. Keşke demeseydim. Kendi kendime söylediğimi pekâ- M hatırladığım bu söz karlıncağızı | arasına atacak eğildi rağmen içindekl merak mamıştı. Bu kadının sil mek istiyordum. Erkek bir aralık kadi an ayrıldı. Olabilir ya, rine de iple bağlı değili ğim çünkü bu muamtı çözebilmiş değilim ve.. nünde irili ufaklı fakat ka bir şey yok. Evet sötüğü mam için fakat lüzım. erkekten ayrıldıktan ketlerinde bir ferahlık başladım. Acaba «yapma, yı/x' sinirlenişi erkeğin vıılı rılmayışına mıydı?. Belki böyle belki de * Niçin mi?.. O.. nti mem, — Vallahi, billâhi, iki — Yok.. Hiç üzülüp n etmeyin. hem Öğ elde leceksiniz? yem ne — Çok merak ediy kolay olmadı amma Af kolay olacağa benziyı beni lm'kah;lırntl, Kısa zamanda içli di tuk. Arkadaşlığımızın Ö ölçmek için yaptığım M ları: — Çok erken başlad Cevabile karşılıyordu: düm hiç de haksız değil' kalabalık bir düğün g dini tanıştığı bir erkeğf) ” kinin tesirile her şeyi ği edemiyordum. Aklım (Devamı 7 inci GÖZLERİ KAMAŞTIRAN BİR Yüzterce Dans Yıldızı - Yüzlerce Ses | Örülmemis Derecede Zengin neler .çınde Nefıs Bir Aşk Hikâ' MELEK Sinemasında Önümüzdeki ÇARŞAMBA Akşamından CUMHVRİYET BAYRAMI Haftası için ENGÜZEL FİLMDİR. Numaralı Koltuklar Bugünden itibaran satılmak!