b 2 —8SON TELG F —30 EYLÜL 1938 k Yeni belediye seçimi - Namzedler tesbit edildi 25 aza tamamile yenidir, 22 aza müddeti biten mecliste bulunuyordu. Meclise yeniden iki kadın aza girmiştir. İstanbul Umumi Meclis azalığı için Halk Partisine yapılan yok- lamalarda Parti numzedi olarak tesbit edilen asli ve yedek azala- rın isimlerini aynen “yazıyoruz: Adalardan : Asli azalıklara: Avni Yağız a- vukat, Kâzım Şinasi Dersan Ak- şam matbaası müdürü. Yedek azalıklara: Halit Cam- €i avukat, İsmail Hakkı Sızmaz- oğlu eczacı. SÖON TELGRAF l Asli azalardan Avni Yağız öte- denberi meclis azasıdır. Diğerle- ri yeni namzetlerdendir. B köyden Asli azalıklara: Selim Bilol tüc- car, Mehmod Sipahioğlu tüccar. Yedek azalıklara: Abdülkadir Erdoğan avukat, Hilmi Naili Bar- lo tüccar, SON TELGRAF: Asli azalar tamamile yenidir. Yedekler eski yedek azalardan - dır. Beşiktaştan : Asli azalıklara: Ahmed Arif Eyicil avukat, İhsan Namık Po - rüşşafaka müdür muavini, Ferit avukat, Ahmed Altıntaşlar süt - gü, Bayan Kıymet muallim. SON TELGRAF: Asli azalar kâmilen müddeti biten şehir meclisinde aza idiler. Yedekler arasında büyük duği - Asli azalıklara: Mehmed Ali Gökçen, Ferit eczacı, Cevdet Fahri Nomer avukat, Yedek azalıklara: Atıf Tirya » kioğlu emekli, Asaf Akant Şir - keti Hayriye kâtibi umumisi, Hüseyin Köktürk Beykoz spor kulübü başkanı. SON TELGRAF: Aslilerden yalnız vukat Cevdet yenidir, 'Yedekler de hemen kâ- — Milen Üeğişmiş gibidir. Beyoğlundan : Aşl, azalıklara; Ekrem Tur Kihçif nhisarı eski genel müfet- tişi, Tevfik Türegün eski şehre- mini, Hakkıye Emin Koral İlyön- kurul üyesi, Hasan Hulki Ozan kimyager, Mithat. Nemli tüccar, Suphi Artel emekli, Kâmil Nay- man tücecar, Faide Esondal ilyön- kurul üyesi, Mustafa Faik Aşkın emekli, Aziz Ak lâstik şirketi mü- dürü, Ahmed — Faruki — 1triyatçı, Mustafa Şevket Kunt avukat, Murat Fortun tüccar, Zahit Oral İş Bankası memurlarından, Ha- dan Fehmi Taner emekli, Tevfik Amir Kocamaz eshabı emlâkten, Nafiz Kâzım Erat eshabı emlâk- ten, Hamdi Rasim bütün balık - edar cemiyeti reisi. Yedek azalıklara: Suat Kara- VSt KAT RAR AD —- Parti başkamı ve vali Ustündağ | Osman tüccar, Nuri Zorel tüccar, Esat Cemal Paker eshabı emlâk- ten, Nail Saydan eczacı, Hayri Akyüz nakliyeci, Mehmed Reşat Elgün emekli, Mustafa Hakkı nalçacı Eraslan kimyager, Bayan Fikret Ceille Onuralp doktor, Müfit Saner eski mülkiye mü - fettişi, İsmail Memduh Altar eski hariciye memurlarından, Bayan Salme Senogel, Kaptan Tahsin Doğsunlu esnaftan, Salâhaddin manifaturacılar cemiyeti — reisi, Süreyya Kadri Gür doktar, İsmet Somer eczacı, Feyzi Cin cczacı, Hayri Çavdar Moda - terzihanesi sahibi, Mehmed Eraslan lokanta- €. SON TELGRAF: Ekrem Tur, Faide Eseidil, Ah- met Faruki, Zahid Oral, Nazif Kâzım Erat yeni namzet olup di- Berleri kâmilen eski mocliste aza idiler. Yedeklerden beşte dördü ye - nidir. Eydbdın $ Asli azalıklara: Nuri Dağdelen fabrikatör ve mühendis Hacı Lüt- Tü. Yedek azalıklara: Mesut Nazi- ki Ayvansaray değirmeni müdü- rü, Rıza Bayındır Feshane fab - rikasında ustabaşı. SON TELGRAF: Asli ve yedek azalar tamamile yenidir. |Eminönünde: Aslt azalıklara: öktar Ali Riza Atasoy, Esad Ekemen avukat, Raşit Gökdemir Emniyet Sandı- ği murakıbı, Refika Hulüsi Beh- get, Refik Ahmet Sevengil mu'« harrir, Selâmi İzzet Sedes mu - harrir, Recep Havlucu tüccar, Ekrem Uşaklıgil muharrir. Yodek azalıklara: İbrahim Sa- bir, doktor İhsan Sami, Agüâh Sırn Levend Halkevi başkanı, Kemal Kalmık Kamun başkanı, İsmail Safa muhasebeci, Muzat - fer Baysal emekli maliye müste- şarı, Şakir Nemik — AŞK, HEYECAN ve İHTİRAS ROMANI Yetrika Nui Salonda çok muhteşem kadınlar vardı. Fakat, bütün bu ihtişam ve gösterişin altında gizlenen cazib, “ sahhar bir güzel yoktu. Ayten — bunların hiç birine benzemiyor- du. O alayişsiz bir elbise içinde ,bütün sadeliği ve cazibesile her- kesin gözüne çarpıyordu. Yorkiyef dans ederken: | — Ayşe hanimefendi! dedi. İs- “tanbuldan yeni mi geldiniz? B — Evet... — Ben, çok talihli bir insanmı- — gam. Bu akşam sizinle tar dan o karlar memnunum yazan İskender F. SERTELLİ — Çoktanberi burada mısınız? — Bayır, hanımefendi! Dün gel- miştim. Venedikte bizim Mösyö Petroviçe rastladım. O. eski dast- İarımdandır. Beni derhal kendi oteline getirdi. — Bulgaristandan mı geldiniz? — Hayır. Paristen - geliyorum. Beynelmilel bir iktisad kongre - sinde Bulgaristanı temsil etmiş - tim. Dönerken Venediğe uğrama- dan geçemedim. Bir aralık, Ayten, yanlarından sert bir yürüyüşle geçen Hint Mihracesini gösterdi: fi Ula İnhisarlar eski başmüdü - | cı, Bayan | Manyas Raufi Manyas Eşi SON TELGRAF: Asli azalar kâmilen eski mes - liste aza idiler. Yedeklerin hepsi nidir. Fatihden : " Asli azalıklara: Cevdet Kunter Belediye eski heyeti fenniye mü- Necip Serdeğnekçi ecza 1, Cemalettin Fazıl Etten avukat, Bican bağctoğlu emekli, Sırrı Enver Batur avukat, Halil Hilmi Üygüner avukat, Tevfik Artaç eski orman müdürü, Rıfkı Tonsir sigortacı, Sami Sönmez komisyoncu, Meliha Avni Sezen muallim, — muhacrir, — Alâettin Kunt Marangozlar cemiyeti rei- si, Dr. Refik Münir Keskingil. .« Yedek azalıklara: Rüştü Diktürk sanayi mühen- disi, Ziya Emin İnakur kimya mühendisi, Abdullah Taktaş Ye- dikule hava gazi fabrika müdü - Yü, Sedat Büyük Aksoy Hayriye lisesi müdürü, Mehmet Çetin bahriyeden emekli, Celâl Feyyaz avukat, Hüsnü Yalçın komisyon- cu, İsmail Sıtkı Bilgiç komisyon- cu, Yusuf Sürer bahçıvanlar ce- miyeti kâtibi umumisi, Ömer İpek tüccar, Enver Altay Cibali konserve fabrikasında usta başı, Sudi Otyakmaz emekli subay. SON TELGRAF: Aslilerden Nocip Serdengeçti, Cemaleddin Fazıl Bican, Halil Hilmi ve Refik Münirden mada- yenidir. s Kadıköyden : Asli azalıklar; Naci Ali Moralı çshabı emâk - ten, Reşat Başkaya emekli yar - bay, Haydar Uzel emekli binbaşı, Cemil Cem ressam. Yedek azalıklara: Bayan Resmiye Erel General Hakkı Şinasi eşi, Bayan Makbule Esad General Esad eşi, Sırrı G. Atamer avukat, Ali Ruşen İliriş emekli albay. SÖON TELGRAF: Aslilerin hepsi eski azalardan - dır. Eski meclis azalarından iki kadın aza yedeğe alınmıştır. 1- Rer yödeakler de yenidir. Sarıverden : Asli azalık! a Sadi Özden muallim, doktor Ali Turhan, Tevfik Amca, esha - bi emlâkten, Ferit Hamal esnaf Mürakıbı. Yedek azalıklara: Fuat Köseraif eski cemiyeti be- lediye azası, Azmi Varol emekli subay, İsmalil Hakkı Cantürk e- mekli subay, Asım Çalika emekli vali. SON TELGRAF: Aslilerden Tevfik Amcadan başkası yenidir. Yedeklerden bir kısmı eski meclis azalarından o- lup diğerleri tamamile yenidir, Üsküdardan : —. Asli azalıklar Faruk Dereli Macid avukat, Yanındaki karısı mı? — Hayır, ben de merak etmiş- | tim.. Sordum.. Burada tanıdığı | bir kadınmış. Fakat, çok sevdiği anlaşılıyor. Hiç yanından ayır - mıiyor. — Böyle bir salında sırtına firak giyen bir adamın başı sa - tıklı dolaşması ne kadar garib.. | Değil mi? — Hindliler âdetlerini kolay ko-| lay terkedemezler, harsmefendi! Bilhassa başlarındaki sarıklarını | atamazlar.. | — Ya şuradaki şişman, yusyu- varlak adama ne dersiniz? Yorgiyef gözünün ucile baktı: O, Brezilyalı hükümeti nazır- larından biri imiş.. Çok şakacı ve) neş'eli bir adam. — Tanışiyor musunuz? | — Evet. Pariste iktısad kon - gresinde tanişmıştım. Kadınlara karşı pek mültefittir. Fakat yaşı elliyi geçtiği halde henüz evlen- memiş. (Sen asır Türk şairleri) hakkında NAHİD SIRRI İlk üç cüz'ü Türk Tarih Encü- meni tarafından neşredilen (son asır Türk şairleri) eserinin dör- düncüden itibaren intişar eden- leri, Maarif Vekâleti Neşriyat Mü- dürlüğünün himmetile çıkıyor. İb- nilemin Mahmut Kemal'in bu kıy- metli ve büyük eserinin bu defa çıkan altmcı midin hemşiresi Bayan Mihrünnisa ile başlıyarak Sultan Hamid dev - rinin Zaptiye Nazırlarından Hü- seyin Nazım Paşada nihayet bul- maktadır. Ve en mühim çehreler Muallim Xaci ile Sülayman Nazif olmak üzere sağ ve ölü bir hayli şahsiyet hakkında başka bir yerde tesadüfü — imıkânsız — malümalı ihtiva — eylemektedir. Bu cüz- 'ü ökuürken de üstadın hisleri - ne ve kendi zevk ve tevcihlerine mağlübiyetle bazan iltifatta fazla semahat gösterdiğini ve en son şairlerin ancak eski tarzda yazan larına iltilat ederek meselâ (M) harfinde yeni neslin cidden kuv- vetli isimlerinden Muhib'in alın- maması gibi hakikaten su götü - rür yerler olduğunu düşünme - dim değil. Fakat söylenebilecek bütün noksanlara ve edilebile - cek tekmil itirazlara rağmen, bu eser ileride tereümeihal bakımın- dan hakikaten pek kıymetli - bir me'haz olacaktır. Ve teslim zaru- ridir. ki kitabı muharririnden başka hiç kimse yazamaz, Dolan boşluğu ondan başka kimse dol- duramazdı. Bu münasebetle İbnülemin'in son asır vezirlerinin tercümelhal- lerini havi olarak hazırladığı ve (kemalül vüzera) adını - verdiği büyük eserinin bir an evvel basıl- masını da Maarif Vekâletinden bekeldiğimizi ilâve edeceğim. Tanzimatın yüzüncü senei dev- riyesini gelecek sene idrâk edece- ğimize göre, bazan fazla sena, ba- kan da fazla zemmietliğimiz bu tarihi devre içinde Osmanlı dev- letinin yetiştirmiş olduğu ricalim tercülmeihallerini en doğru taf - silât ile verecek eserin de bir âli- min çekmecelerinden milletin de ve zamanında olacaktır. ——— Oktar âavukat, Celâl Arslangiray eczacı, Muharrem Nalli Akdağ a- vukat. Yedek azalıklara:! Celâl Kocaer avukat, Dilâra Doğancı, Hasan Tahsin Yaşar Ka- sab, Yusuf Tankaya bakkal. SON TELGRAF: Aslilerin hepsi eski meclis aza- larından olup yedekler kâmilen yenidir. Bir mukayese: Şehir sınırları içinden namzed gösterilenlerden 25 asli âza ta - mamile yeni namzedlerden mü - rekkebdir. 22 aza müddeti biten mecliste aza bulunmakta idiler. Eski meclisin kadın azaların - dan ancak ikisi yerlerini muha - faza etmiş, ikisi yedeğe kalmış ve yenlden iki kadın aza namzed gönderilmiştir. - Bundan sonra da evlenemez, Bu koca gövdesile kim varır ona?l — Bilâkis.. Peşinde birçok ka- dınlar var, Kendisile evlenmeğe talib.. — Beğenmiyar mu onları? — Çok garib bir adam bu. Se- bebini soranlara: — «Gençliğimde eğleneyim de.. Yaşlanınca evle: nirim!» diyormuş. Ayten kendini tutamadı.. Dişlerini sıkarak güldü: — Demek kendini hâlâ genç sanıyar... — Evet. Amerikada elli yaşın- da bir erkek daima gençtir, hanı- mefendi! t — Gürel bir teselli. — Bence çok doğru bir telâk - kidir. Bulgaristanda da kadınlar kırk yaşından aşağı erkeklerle evlenmek istemezler. — Ya genç kızlar?. üç vaşında bir yeğenim geçen se- kütüphanesine intikali pek yerin- Düğün eşyaları yanmiış tahkikine Beyoğlunda bir hâdise olmuş, | düğün eşyası yanan bir kadın si- gorta şirketinden tazminatı ala- | mayınca zabıtaya müracaat et -« miştir. Hâdisenin tafsilâtı şudur: | Aynalıçeşmede Çatıkkaş soka- ğında 72 numarah Yörgi apar - tımaninın 4 numaralı dairesinde oturan Zoi isminde bir kadın dün Beyoğlu emniyet âmirliğine mü- racaal etmiş ve şunları söylemiş- tir: *«— Ayın 14 üncü günü yortu- muz münasebetile Meryem Ana- Tun resmi önündeki kandili yaka- rak bir iş için sokoğa çıktım. Ya- Tım saat kadar sonra evc döndü- 15 inci Yıldönümü Hazırlığı Köylere varıncıya | kadar tenvirat yapılacak Dün Dahiliye Vekâletinden vi- lâyete gönderilen yeni bir tamim- le, 15 inci Cumhuriyet bayramı - nın yürdun her küşesinde canlı ve hareketli geçmesi için icab eden tedbirlerin biran evvel alınması ve bilhassa bayram gecelerinde köylere varıncıya kadar tenvirat yapılması bildirilmiştir. Şehrimizdeki bayram hazırlık- ları hummalı bir şekil almıştır. Bayram; İstanbulda büyük bir heyecan içinde coşkun eğlence - | lerle kutlulanacaktır. Sarayburnunda yapılmakta o - lan büyük havzun — inşaatı için gündüz olduğu gibi geceleri de çalışılmaktadır. Havuzun heyeti umumiyesi ya- pılmıştır. Şimdi içerisi ve su terti- batı ile renkli sular fışkırtacak - lan fiskiye tertibatı ve tezyinatı ikmal edilecektir. Ampul ve bayrak satışları da çok artmıştır. Zabıta memurları, bayrak satan ve imal eden yer - leri kontrol ederek alzamname- | ye uygun bayrak satılmasını te- min eylemektedirler. 20 bin Muhacir Gelecek Sene başından şimdiye kadar vilâyetimize 3500 muyacir gel - miştir. Bunların bir kışmı Trak- ya ve bir kısmı da - Anadoluya gönderilmiştir. 938 seensi başından 039 senesi başına kadar gelecek olan muha- cirlerin adedi (20000) dir. | ne kirk beş yaşında bir. doçentle | ) evlendi. — Memnun mudur? — Sadece memnun değil.. Ayni| zamanda da çok mes'uddur. Bulgar gazetecisi dansta eşarklı | Ayşa, Hanım> ile epeyce konuş- muştu. Dans bitince Petroviçin masa - sına döndüler. Ayten çoktanberi dans yapma- miştı. Bir hayli yorgun görünü- yordu. Manmafih, — güzel türkçe konuşan - kavalyesi — Yorgiyefin dostluğundan çok memnundu. Petroviç: — Ah gençlik... Diye mırıldanarak, tekrar şam- panya kadehine sarılmıştı. Diğer misafirlerin de - Aytene baktıkça - gözleri kamaşıyordu. Nihyet, biraz sonra müzik tek- rar başlayınca, Amerikalı misa - | Fakat, sigorta şirketi tazminat vermiyormuş Çünkü, evvelce yangın zabıtaya akset. memiş, bu garib hâdisenin başlandı Büm vakit evin içini düman içine de buldum. Meğer Meryem Ana- nn önünde yanmakta olan kan- dilden sıçrıyan kıvılcımdan dü- ün eşyası tutuşmuş birkaç kova atarak yangını kendim sön - ürdüm. Evdeki eşyalar 1500 l raya sigortalı idi. Yanan düğ n eşyalarımın kıymeti 200 lira idi. Sigorta şirketine müracaat ede - rek zararımın tazmin edilmesi - ni istedim. Şirketten zabıtanın vaz'ıyed etmediği yangın için taz-| minat veremiyeceklerini göyledi- ler. Çok rica ederim derdime bir çare bulunuz.> demiştir. Zol'nin bu müracaati -üzerine tahikkata başlanmıştır. | Domuz itlâfı Mecbu;;:t haline konulacak Ziraat Vekâleti, bu seneki <ya- ban domuzu» mücadelesinin ne- ticesini sormuş, mücadeleye şid- detle devam olunması da bildi - rilmiştir. Geçen sene Garbi Anadolu ve Trakya mıntakalarında — yapılan mücadeleler muvaffakiyetli ne - ticeler vermiş, mezruata büyük zararları dokunan domuzların mühim bir kısrmı itlâf edilmiştir. Bu sene yapılacak mücadelede, domuz sürülerinin beklenme ve karşılanmasından başka in ve yü- valarında bastırılarak itlâf edil- meleri cihetine de gidilecek, sü- rek avları da yapılacaktır, Diğer taraftan alınan malüma- ta göre domuzların mebzulen bu- lundukları mıntakalarda, karga itlâfı mükellefiyeti şeklinde bir de «domuz itlâf» mecburiyeti tat- bik olunacaktır. Yani herkes domuz öldürmeğe mecbur tutulacak bu mükellefiye- | ti ifa etmiyenler mukabilinde pa-| rTa cezası vererek mükellefiyetten kurtulabileceklerdir. Yoksul çocukları Himaye meselesi Yoksul çocukları himaye kön- | gresi dün valinin riyasetihde, va- linin nutkile açılmıştır. Şehrimizde 73,265 ilkmekteb tâ- lebesi vardır. Bunun 14 bini mu- avenete muhtacdır ki bumevcud tülebenin yüzde 20 sini tutmak - tadır. Birlik bünun ancak o.. e bi- nine yardım edebilmiştir. 5623 li- ra 28 kuruş varidat temin edil - miştir. Teberrüat bu yekündan ha- riedir. Çocuk başına inşe, ibate, mas - rafı olarak 5,5 kuruş yardım düş.| Ayten manalı bir tavırla Pet- roviçin yüzüne baktı. Yorgiyef, bu daveti reddedeceğini umuyordu. Petroviç: — Mister Stanley 'Türkleri çok, sever, madam! Deyince, Ayten itizara bile fır- Aytenin | ye pamuk tohumu atılmıştır. Buseneki Pamuk Rekoltesi 145 bin balyedir Türkiyenin bol ve iyi cins P8t muk yetiştirmekle tanınmış Çü * — kurova mıntakasında - bu mahsulün rekolte tahminleri yür pılmıştır. Bu rmıntakada yerli V€ levland olmak üzere iki cins P ük yetiştirilmektedir. 4 Adana ticaret odasının verdiği rakamlardan anladığımıza görü bu senenin son rekolte 6T740 balyası yerli ve 'T7.260 bab yası klevland olmak üzere 145000 balyadır. Halbuki 987 - 938 sul yılının tön tahmini 184.000'bal —— yadır. Aradaki 394000 balyalık — noksan bazı sebeblerden ileri git — miştir. Sebeblerin başında bu $& — () ne ckilen arazinin geçen sene < — kinden daha az olması gelmekte dir. Geçen yıl 221870 hektar aat — zi pamuk ekimine tahsis edilmiş” — ken bu sene 195.384 hektar arazi” —— Fakat bunun haricinde daba — bazı sebehler de bu seneki rekol: — 'te rakamının düşüklüğünde âmül —— olmuştur. Bunlar arasında klev * — land cinsine ârız olan Zenk hat — talığile, mevzii olarak pamukları — | da görülen yeşil, pembe ve di * kenli kurtları sayılabilir. İlkba * — har sonlarının yağışsız gil ve sıcakların birdenbire bastır * ması da pamukların iyi meyvt vermesine engel olmuştur. Tarlalarda klevland pamuğu * nun toplanmasına başlanılmış VE çırçır fabrikaları çalışmıya baş * lamışlardır. Borsada pamuk alii — satımı devam etmektedir. Fakat bu sene pamuk mahsulü- nün idrakinde havalar yağışlı git” tiği için pamuğun rengi e) itibarile parlaklığını biraz kay * — betmiştir. ; Famuk ekim sahaları — — Adana pamuk ekim sahası iti” barile üç dört mıntakaya ayrıl * — mıştır. Bu sene en bol mahsul ve" ren mıntaka merkez mıntakasi * dır. Zaten pamuk tarlalarının ge — | nişliği itibarile üstün olan mer * — İ| kez her sene rekoltenin geniş bİF kısmını temin eder, Ceyhan, 08 maniye, Bahçe ve Dörtyol tar * laları verim itibarile merkezdei sonra gelmektedirler. Karaisalir Kadirli ve Közan mintakaları bU yıl biraz zayıf mahsul vermiştir. — Çukuürovanın bu yılki - 145000 balya pamuk rekoltesine İçel pir — mukçularının istihsalleri de dâ7 — hildir. 938 - 939 yılında 20.500 yası Tarsus ve 4080 balyası dâ —| Mersin ve Silifkeden olmak üZ! İçel vilâyeti 24580 balya pamu * — Hile Çukurova istihsalinde müh bir yer almıştır. . Bu süretle Çukurova mıntakafi 938 - 39 mahsul yılında - her bal ya ortalama 200 kilo hes SA 29 milyon kilo pamuk vermiş d& reektir. Her yıl yeni bir inkişaf eseri gösteren - pamukçuluğumuz “:; bu rakam - geçen seneden farkli —— bulunmakla beraber - çak sevif” — dirici bir netice teşkil etmektt " — dir. Ğ Susam rekoltesi z Seyhan vilâyetine has F lerden bir de susam vârdır. W: ) telif sanayie giren ve yabanti tarafından da - rağbetle .ıı;; susamın bu seneki istihsali 207 tondur. Bu miktar, 8833 hektâf * raziden alınmıştır. Bugüne K& ” - dar yapılan müracaatlara Böre — yapılan hesab, 2038 ton susamddf 1043 tonuntun ihracı kabil oldü ğunu göstermektedir. Bu senenin susam mahsulü, VE” sat bulmadı.. Kalktı. rimi sıraya konmak B Stanley'in nekadar da büyük ve| dana, Kozan, Kadirli, ileriye çıkmış bir göbeği vardı ya.| Ceyhan, Osmaniye, Dörtyol Doğrusu bu güzel kadınla, bu küp| Bahçe taraflarından elde edilmis” — gibi adam hiç de denk değiller- | tir . $ di. Herkes onlara bakıyor ve şiş- | —— * man adama gıpta ediyordu. ü eni — | Tni aa Para cüzdanı Yorgiyef çiftleri gözile takib e- çaldı Börli diyordu. Sabıkalı Mehmed - oğlu Petroviç de işin farkına var. mıştı: Mösyö Yorgiyet, dedi, Âyşel firlerden biri ayağa kalktı ve çok | Hanım ne muhteşem kadın, de - — Hepsi ayni fikirdedir. Yirmi | kötü bir fransızca ile Ayteni dan- | ğil mi? sa davet etti, (l'loı'?—vı) liyede biri şini takib Osman oğlu Cevad ismind inin cebinden para çabrak savüşürken suç ÜStÜN yakalanmıştır. Hayri $ aX mahküm edilrişitir.