10 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

'& 0SON ELĞRÂFP O 10 EYL0L 1$a Yaz geçerken | Avrupa devletleri hava Pıstapakatiiçinde Bomba!.. Mağlüb Kuvvetlerini arttırıyorlar! Gönüller, yüzü Gülenler, ve.. İIstanbul.. : Wurat Kayahan günlerini yaşıyor. ortasına geldik. iki ay sonra ne deniz- a esmerleşmeğe çalışan kadınlardan ne de siyah gözlük, mayo satan satıcılardan eser kal. mıyacak, Sazlı, cazlı bahçeler, ga- zinolar kışlık yerlerine nakle baş- büyük bir hevesle gi- kırlar, deniz kenarlarında k insan bufmak kabil olmu. yacak. Nihayet pazar sabahları Yaza aklı, dişili erkekli in- san orduları artık sinemalara, ti- Yaz geçerken | elen şeylerden sonra brraz da gönüllerimizi yoklarsak bazılarımız içlerinde bir his du » MAĞLUB GÖNÜLLER 'az, aşkın en fazla faaliyette bulunduğu mevsimdir. Kadınlar, güzelliklerini, erkekler tesadüfleri mevsim icablarını kalkan gibi ırlar. Meselü, hatırımıza ge- tireceğimiz ilk plâjda bu yaz hiç ve Yakında kaybo'acık manzaralar 1u| şübhesiz bine yakın gönül n.Aağ- lübiyeti kaydedilmiştir, Bu mağlübiyetler ekseriyetle erkeklere aidi Lepiska saçlı, narin vücudlu genç bir kadını kumlar üzerinde serilmiş yatarken gören, arti Artık muha « rebe başlamıştır. Muhakkak ki mağlübiyet erkekte kalacak. Çün. kü bütün bir yazı lepiska saçlı, harin vücudlü geuç kadını elde olunda — geçiren delikani tehlikeli manevralar karşısı kına dönecek ve.. yazın bitmi sile kaybedeceği sevgilisinden an- cak birkaç tatl Turas kalacaktır ona. Fakat bu mağlübiyet bu kadar. la kalmaz ki, Sonbahar, geçen tatlı günlerin gözyaşlarile ölen aş- kın mezarını sularken hâlâ deli. kanlı, sevgilisini aramakla vakit geçirir. Yaz dökmesile günlerin faizini a mek günün hatırası onu, birçok Insan, gözyaşı i yaşattığı sıcak lır. Göç arabaları şehre dönerken ıssızlaşan kumluk, | kahkahalarla çınlıyan - çamlıklar, köpüklerinde, sıcak kum - gözel kadınlar " yıkayan kadar hüzünlüdür. bir anda u m n bazı plâtonik a llarca sürer. O zamah ma; nek yıl bazan birçok yıllarımgeride bıra (Devamı 7 inci sayfamızda ) llli Yüi yerlerine hücum | TAYYARE Yarının harblermde en buyuk rolü oynu İngilizlerin. Kanadada yaptır- mak istedikleri tayyarelecin te - müni için girişilen müzakereler neticeleniyor. Yeni gelen İngiliz Razetelernin — verdiği malümata göre Kanadaya gönderilen İngi- liz heyeti Londraya şü neticeyi bildirmi rtakım — tayyare fabrikaları yapmak için beş sene müddetle mukaveleler akdedil - miştir. Yeni yapılacak olan bu fabrikalarda vücude getirilecek reler bombardıman - tayya. olacaktır. Fabrikaların in- şası iniç 50,000,000 — İn; lirası sayfedileceği keşfedili . Taç reler Kanadada yapılarak İngilter ye uçarak geleceklerdir. Kanada» nın Montreal ve Toranto havali . sinde iki cesim fabrika yapıla . caktır. mevcud olan zakereye girişilmiştir. Buralarda da İngiltere hesabına tayyare yap- tırılacaktır. Onda nsonra bu fab. rikalara yeniden siparişler yapı. hp yapılmıyacağı İngiliz erkânı- harbiyesinin bileceği şeydir. İn- giliz gazetelerinin buna dair çıkan yeni yazılardan anlaşılan şudur: Kanadada yapılacak fabrikalar padan herhangi bir devletin eleri tarafından uğramaktan çok, pek çok uzaktıı Avrupadan kimse kalkıp ta öra- | lara kadar tayyı e- cek, Kanadadaki fabrikaları ya - | kıp yıkmayı gözüne kestiremi cektir. Bundan başka İngiltere Ha- a Nezareti Amerikadan 200 bam- | bardıman tayayresi almıya k: verimiştir. Bundan başka yeni tay- | yareci yetiştir için lâzım olan ı talim tayyarelerinden 200 tane de yine Amerikadan nacaktır. İngilterenin Hava Nazırı Kingsley Vod bu münasebet le be yanatta bulumarak demiştir ki: Kanadayla yapılan bu anlaş. manın bizim. hava noktasından pek büyük bir ehem. miyeti vardır. Tayyarelerin bugün vardığı ehemmiyetin derecesi dü- | şünülünce , bu terakki" bizim de kuv arttırmış olacaktır. İngilterede hava kuvvetlerinin arttırılması bundan üç dört ay evvel büyük bir mesele olmuş, lâ- zimgelen tayayrelerin vaktinde yapılmadıkları, inşaatın gecik! A ileri sürülmüştü. Kabinedeki Ha- (© va Nazırı değişmiş, fakat hükümet rlâmentoya teminat vererek, taarruza | müdafaamız | Bükreşten bildiriliyor: Dobricada Pazarcık Patoni âdlı bir avukat, | gelen bir paketini almâk üzere | postaneye gitmiş Bir polis komi- seri huzuruna açılan paket bir - denbire iştial etmiş, komiserle a- vukat telef olmuştur. Avukat — Patoni, birkaç bafta evvel eihayet mahkemesinden be- raet kararı al, Avukat, 1931 de katlolunan milli köylü meb'uzlardan Kristiyan İs . tefanov'un katli ile itham olunu. yordu. İstefanov'un taraftarları in kam almak istemişler, ve emolle- rine de muvaffak olmuşlardır. Patrik Meys öldü Nevyorkun başpapazı Kardinal | Patrik Hayes 5 eylülde 69 yaşında olduğu halde Nevyorkta ölmüş - tür, Kardinalin asıl şöhreti, sinema şehri olan Holivudu takdis etme- Bindedir, Sinema yıldızlarının müteassıb kimseler - tarafından iyi nazarla bakılmadıkları sıralarda Kardi - nal Hayes bu şehri takdis etmiş ve yıldızların faziletli insanlar oldu. ğunu söylemişti. Ölümünden az evvel de be; caddedeki kilisesinde — san'atkâr cemiyetlerini takdis ederken mil- yarderlerden başlıyan günah çı- | karma merasiminde çıplak bacak-| l görl ve figüran kızların da gü- | nâah çıkarma işlerini yapmıştı Bütün Holivud kadınları Kar - rinabın ölümile üzüldüklerini söy lemektedirler; köyünde, namına yacaktır ! rede mevcud fabrikalar bir taraf- fan çalışarak tayyare yapmıya de- vam ededursun, Amerikadan da tayyare alınsın ve bilhassa Kana- (Devamı 7 inci sayfamızda) Emsalsiz bir aile : facıası.. * Milyoner çocuğunun / başına gelenler İş bulamıyan delikanlı feci bir kazaya kurban gitti civarında Adiskonda şim- ;diye kadar görülme! tilmemiş bir facia olmuş- İtur. Bir İngiliz mil çocuğu Lesli Vilyam Lok aramış ve. bir otomobil kazası neticesinde ölmüş- | | H İngilterede Kroydo Çocuğun anası, bu ölüm hâdisesi hakkında şu oldü yinC bi beyanatta bulunmuştur: ”0 ARKADAŞLIK, DOSTLUK VE AŞK... «İki sene kadar oluyor. Lesli; Katlen Krevl adlı genç 23 yaşında bir kız evvelâ arkadaş, sonra dost Rekabet Böyle Olur.. Yazan: MURAT KAYAHAN Iki eski arkadaştılar... Fakat böyle arkadaşlık görülmüş işitil - miş şeylerden değildi Çocuklukları bi Ayni mahallede betten dn[tuxm'ıl u. Daha mahallede oyun o: baş gösteren bu rekabet oyun derece farkı ile gelişm Celâl Cemalden daha zeki g5. rünüşlü, Cemal do C ha alımlı çalımlı tdi. Cemal Cel: ri girerken neş'eden miyordu, Şimdi, bu en yakın dostu ve., en- dehşetli rakibine hasedden çat - | latacak bir haber verecek, evlen- meğe karar verdiğini, nişanının bu hafta yapılacağını söyliyecek, Celâli nişana davet edecekti. Kapıda kendisini karşılayan ha« demeye şapkasını verdi. Bastonu- nu uzattı. Mağrur bir jestle başı- ni yükselte yükselte odaya girdi Celâl masanın başında bir. kâ- Bid karalıyordu. Cemali görürce ağa kalktı, Keyfinden güler pi. bi konuşta: — Hoş geldin canım... Ben de seni görmek için yazıhanene ge. lecektim... Sana bir müjdem var, Cemal, Celâli”tebessümle din- sile bastonunu kapar S “igik Koşarcasına — merdiveni sokağa fırladı... a Cemal eti karısı Neclâyı karşısına & Sevgili karıcığım! Hitabile başlıyan uzüf feranş verdi, ucunda da F anesinden içe- kabına sığa - liyordu. Gururla mukabele et — Ben de sana bir müjde ver- meğe gelmiştim... Beni tebri't et- sene! — Hayrola!?. — Çok genç, çok gü üğünlerinin hafta nişanımız var. Beklermi Celâl tebrikten evvel elind kâğıdı daktilosuna uzatlı" söyledi! Bacanağımla siki | mak niyetinde d;ni;;r remşirenle sık gi » Celâl de düğünden bİF ra paça günü karısına $ bir diskur geçti, o da 5of ni temennide bulundu.. İşin tuhafı diskurlar ? yapmıştılar... İki kızklw'l * lenmeden evvelkinden Ü gp bir rabita ile birbirlerini? den çıkmaz oldular... çeti Hatta, bazı, bazı değil defalar bu deilan bi temize çekin, | gönderin. Kartlar kadar hazır olsun. Dedi, Cemale döndü, ilâve etti — Sen de beni tebrik et!... Tıp- kt senin tarif ettiğin gibi çok genç yarın akşama nişanımız var. Elbette gelirsin. Cemal hafif bozuldu, sordu: — Evet... Tıpki b Ben, fabrikatö Neclâ ile evle: n de fabrik, çük kızı Neclâ ile n K e Si Devamı 7 inci sahi TAKSİM HAVA KURUMU MENFAÂ verilecek mevsimin on büyük müse! Bu Akşam TAKSIM B. BAHçEsl Alıturka kısmındı HAMİiYET sotük FLiFLA ve TRUPU Bu Akşam Yalnız Taksim Bahçesindedir. Başka ııs;; bir. yerde oynamıyacaktır. İzzet SaRşeir'"ZOZO DALMA5 iştiler hava kuvvetlerinin arttırılması yolundaki faaliyetin devam ett ğöni, inşaatın arttığını söylemişti —Lesli 27 y rinde tahsil etti. de şuna karar verili da | Nimete şaşkın şaşkın sordu: — A... Senin haberin yok mı ayrıldım.. Yoo. hiç haberim yok! Yapma, Nimet nasıl olmaz?. Benim tevkif e- dildiğimi, her şeyi bilirsin de Ferhunde ile ayrıldığı; ma bilmez misin?, Nimet, bir saniye gözlerini kıstı, yüzünü buruş- turdu, düşündü: Vallahi ayrıldığınızı bilmiyordum. Yalnız, ara- nızda bir kavga mı ne yapmışsınız?. Sonra, seni tev- kif etmişler. Üç beş gün sotra tevkifini haber alın- ca, inandım, evinden sordurdum... Evet... dediler. O zaman, tafsilât istemek için Ferhündeden bize gel- mesini rica ettim. Geldi, görüştüm. Senden biraz kır- gın bahsetti. Bildiğim bu kadar... Sonrasını bilmiyo- rum.. Bursada idim... Sonra: hud'akâr bir nazarla Refiği süzdü, — İnandı aptal... Der gibi bir eda ile sözünü tamamladı: — Birbirinizden resmen ayrıldınız mı?. Refik, yutkunarak cevap verdi: — Tabii değil mi, boş kâğıdını gönderdim. Ken- disile sevişip evlenmemize rağmen bana hiyanet it Ve.. elini cebine götürdü, itina ile, her şeye | takdimen sakladığı mektupları çıkardı — Bunlar, âşıkından kendisine gelen mektuplar.. Elimle yakaladım. duk. Lüks ve konforlu bir bayat yaşıyordu. Bütün aşında idi.Brigton kolejlerinden bi- Kâfli derecede ceb harçlığı veriyor-« mensubtu. Ve bütün zengin kızları gibi çalışmıya lü- zum görmüyordu. Lesli'yi pek çok seviyordu. Arala- seviyorlardı. ci sahifemizde) Edebi Roman No. 101 Dedi. Sonra, içlerinden bir fotoğrafı çekti, gös- terdi: — İşte âşıkile beraber çektirdiği resim. bunun karısı!. Nimet, yüzünde sık sık toparlanan manalı tebes- sümleri gizlemiye çalışarâk, dudaklarını Isırra ııra, Tesmi eline aldı, baktı: — Bu erkekle sana hiyanet ediyormuş ha?, Dedi. Ve... devam etti: — Ne de cılız şey. Bu, midesiz bir kad kocaya ihanet ne feci birşey. Allahım saklas Bu sözler Refiki: — Benimle sadece dosilük ede böyle söyledikten sonra, bir kahbe ile elbette karı kocalık edemezdik. Diye düşündürdü, Nimete kısık ve müleessir bir sesle cevab vet — Ya, Nimet.. Ben de koğdum. Ve... acı acı ilâve etti: Yüreğinden Şimdi kendi başına çaldım. Şimdi, yeryüzünde yapyalnız, kalan muztarib bir adamım., Onun ediyorum. Avrupaya beraber gideli Nimetin cevab vermesini bekli kalktı, Nimetin ellerine sarıldı ve hiyan yaşlarla o et yumağı elleri ıslat €t... * İşte bu herifle bana hiyanet etti. | Bu genç kız da çok güzel ve çok zengin bir aileye Yazan ! Etem İzzet BENİCE — Allah aşkına Nimet, bana acı. Beni affet, Beni çok sevdin, ben de seni seviyorum... Bu aşkı kabul Dedi. ve.. bu yalyarma sonuna kadar devam etti.. Bir gün bizbirlerile konuşan iki kadının yanın- dan gecen «Diyojen> onlara bakmış bukmış da demiş Yunan orkestı PALMERO tarafından İspanyol D TRİOVOKS kemiksiz Macar Öç kardeşler tarafından ve Ağropatik - ve bir çok Sürprizler Telefon Yine derler ki: — Tabinlin yaratığı en iyi ve e HN — Kürelarz kadınların gözyaşlaril! damlanın düştüğü yerden bir yılan biteF- 4 gmaz. Bunların içinde, belki, Refikin yesadüf — İyi bir kadın bulmak beyaz bir tan güçtür!... şte bir yılan ki... Zehrini enger' kadındır... » çaf — Kadın tavsif olunabilir... Fakat: dınlar için en doğrusu bu sözdür: ç kopan bir sızı ile hu İKİNCİ KISMIN SONU — — Beni çocuğumdan da şüphelendirdi, onu da ÜÇÜNCÜ KISIM tesellisiz, ümitsiz için senden rica lima... lemeden yerinden gözlerinden dam- ta ıslata yalvardı; —— — Nasılsın Refik?. — Çok iyi... l — Bir hafta daha kalırsak gideriz A7 — Fazlasına hiç lüzum yok. Hattâ, dwn kalmış olmamıza hayret ediyorum. Neâ' kalmakta çok ısrar ettin!... — Çok yorgunuz çocuğum. Helt — Neyse unutalım o günleri.. — Unuttuk bile... — Ver, öyle ise dudaklarını-.. — Şimdi dursun Nimetciğim-.. — Yoo. Yoo... Uzat... genf