21 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

21 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4—S0N TELGRAF— 21 Ağustos: 1938 Almanya'nın hazırlığı ve Seferberlik tecrübesi Her Hitler bütün ordunun yüksek kumanda hey'etini toplıyarak uzun uzadıya görüştü. Tahminlere göre bugünkü Almanya ne suret. le olursa olsun İngiltereyimüşkül mevkide bırakacağa hiç benzemiyor Fransız hava kuvvetleri kumandanının da Almanya'ya gitmesi ortalıkta öyle korkulacak bir şey olmadığına bir alâmet sayılıyor Hitlerin Alman “ordusu yüksek kumanda heyetini topla. yarak uzun uzadıya konuşmalari etrafında yeni gelen Avrupa ve bilhassa İngiliz gazetelerind şa. eyanı dikkat malümat vardır, Bu toplantıya gelenler Mareşal Gö . ring, General Kaytel, Fon Brav. biç gibi bugünkü Almanyanın hava ve kara kuvvetlerini elle . rind tutan kumandanlardır. Bu toplantıdan sonra ortaya bir teb. liğ neşredilmemiştir. Hele ne ko. nuşulduğuna dalr bir şey neşre. dilmiş olmasını beklemek - zaten fazladır. Bununla beraber İngiliz gazetelerinin Berlindeki mubha < birleri tarafından verilen malü . maâta bakılırsa bu topyantıda han. gi Mevzuların konuşulduğunu aa şağı yukarı kestirmek mümkün. dür: 1 — Çekoslovakya meselesi; 2 — Bugünkü manevralar; 3 — Setferberlik tecrübesi 4 Gerek Berlinde ve gerek Münihte yapılacak yol inşaatının hangi şekilde bir karışıklık olur, Sa olsun vatana h'yanet diye ka şılanarak cezalardırılacağı şüb « hesiz görülmektedir. Almanyada urhumi hayatın sek, teye uğramasının, sanayi müesse. selerinin iş yetiştiremez bir hale gelmesinin sebebi kolay anlaşıl. maktadır: İş görenler, eli silâh tu. tanlar, askerlik çağında olanlar hep çağırılmıştır. Bunun neticesi olarak umumi hayatta durgunlük tabil görülmektedir. Fabrikalar bu yüzden iş yetiştiremez olmuş. tur, Hekimler orduya çağırılmış, vesalti nakliye, otomobil, kam « jyon ve saire hep orduya alınmış. tır. Kadınlar da kendilerine dü . şen vazifeyi almışlardır. Hulâsa bu seferberlik tecrübesinin neti. celeri nereye bakılaı kendini gös. termektedir. Yine Deyli Ekpre. sin yazdığına göre Berlinde iti lal ile düşünen, vaziyeti gören meha, fil bu halin daha artacağı fikrin. dedir. Bu mehafilin fikri şöyle hulâsa ediliyor: Umumi hayatı başarılması. Ortalığı bu kadar velveleye ve. ren manevraların Almanyada u. Mmumi hayatı sekteye uğratan bel. Hbaşlı mühim hâdiseler olmamış değildir. Fakat şimdiki kadar bu yolda bir fevkalâdelik görülmüş olmadığını yabancı muhabirler yazıyor. Almanyanın — muhtelif yerlerinden bunu gösteren birçok | haberler her gün Berline gelmek. tedir. Manevralârih bir seferber. | lik tecrübesi olduğu besbellidir. Öyle bir tecrübo ki yalnz ihtiyat. lar deği, askerlik çağında olan berkesin iştirak ettiği bare - ket Bu hareket tabildir ki Al . manyada umuml bayatın muhte. lif taraflarını müteessir etmekten geri kalmamıştır. Martla Avus . | turya Üüzerine n Pri göze çarpmı . yor değildi. Fekat Avusturyanın alınması hâdisesiz oldu, bitti O zaman Alman'ya ile Avusturyanın malüm şeklinde birleşivermesi Almanya ile Avasturyanın umu. mi hayatında bir sekteye sebeb ol.| maksızın maksaü hasil olmuştu, | Bugünkü seferberlik teerübesin. | de ise bunun neticelerini halk ça. buk duymuştu. Londralı Deyli Ekspres gazete. sinin muhabiri tarafındaa bildi. rildiğine göre Almanyada vilü - yetlerde bunun hasıl ettiği tesir. ere dair Berline rivayetler gel - mektedir. Fakat tabil bu gibi ri. vayetleri teyid edecek resmi ma,, lümat yoktur. Berline haricden gelen rivayetlere göre Almanya. mın şark vilâyetlerinden olan Si. lezyada kömür madenlerinde ka- rışıklık olmuş deniyorsa da bunu Kösteren resmi :nalümat di A gibi bitaraf mehafil de buna inanmamaktadır. Çünkü böyle bir zamatda manevralür, sefer . berlik tetrübeler; yapılırken her I böyle müteessir eden bir sefer . | berlik tecrübesine kalkışmak için | her halde daha mühim birtakım sebebler olsa g | ktir. Borsada da | bu tesirler kendi'şi göstermiştir. Almanya ordusunda askerliklerini bitirerek terhis edilmeleri bek -- Jenen kur'a efradının da terhis . leri gecikmiyccektir. Bunlar 1 Teşrinisanide terhis - edilecekleri anlaşılıyor. Bu rretle bir ay da. ha kalacaklardır. Berllade bula. narak vaziyeti velev ki en bedbin bir bakımdan görenler de orta Avrupada vahim bir buhran çık- kâye, 18 yaşlarında büyük otomabil foncu kızlardan Ona kendi lisanından hitab etmeli; daha üstün Çıkabilmeli ki, sussun. Halbuki, Refik kızdıkça, o bütün bütün yılışıyor, şumarıyor. Derhal Refiğe ce. wvabı bastırdı : — Hoppala.. Beyim maraza da çıkarıyor!. Retfik, baktı ki, bir kolera mikrobu gibi durup dururken gelip başına musallat olan ba çocuktan yakayı kurtarmak, güç Hemen öbürlerine, — Rica ederim arkadaşmızı susturunuz terbi. yesizlik yapıyor. Ben alay edilecek bir adam deği. lim. Baksanıza halime... Dedi En büyük külhanbeyi, ornuzunu kaldırdı, ilk evvel çocuğa döndü: — Sus ulan artık. Maytabın sırası değil.. Dedi, sonra da Refiğe döndü. — Aldırma sen paşam. O, bizim yavrudur. Dedi. Ve.. ilâve etti: Gaco yerine geçer diye aldım. Sonra, ateşli nazarlarla gencin gözlerini içine baktı; içini çekti, devam etti: — Fakat, seviyorum kâfiri. Refik, bu izahattan hiç bir şey anlamadı. Par. mağırı dişlerinin arasına götürdü düşündü dü - şündü ve bir aptal gibi herifin yüzüne — bakarak Bordü : — Gaco ne demek?.. Herif, elini Refiğin omuzuna attı, sırıtarak; — Yapma.. Aslanım.. Bu, bilinmez mi? Dedi, nalbura seslendi: MM:—M——. ” Fransız hava kuvvetleri kuman-. danı General Vilmen Mareşal Balbo, Sinyor Musolini | tarafından geçenlerde Almanyaya| gönderildi. Avrupa gazetelerinde On beş gün evvel kocaya varan bir telefoncu kız 350 milyon dolar mirasa konuyor Fakat genç kadın, kocasını kaybetti ve çehresi bozuldu | Balayı seyahatine çıkan karı koca zanınkurbanıoldular müth îb rka Nevyorktan bildirilyolr: Harikulâde, peri masalları ııbı başlıyan ve facia ile biten bir hi- ; Haftada 15 dolar kazanan [ telefoncu bir kız, | büyük bir servete kondu. | Ağustosun ikisinde yani bundan on sekiz gün evvel, dünyanın en birinin sahibi Joha Dodge'in oğlu Danyel Dodge, fabrikadaki tele Makdonald ile evli Danyel Dodege 21 Mühim Eşyalar Kadın ayakkabları Amerikalı kadınlar çok ayakka. bı eskitirler... Amerikada satılan 419 milyon çift ayakkabının 192 milyonunu kadınlar satın alırlar. Erkeklerin ayakkabı sarfyalı senede 2.2, çocukların 2,44, kadın- ların da 3,7 dir. Ucuz ve pahalı kunduralar ol. duğuna göre bunların sarfiyatın tedkik faydadan hali olmasa ge. rek... Kadınların kullendıkları a- yakkabılarının yüzde 50 sinin kıy. meti dört liradan aşağıdır. Çifti 4-8 lira olan ayakkabıları yüzde 46 dır. 8 - 15 lira kıymetindeki a. yakkabıların 3,9 dur. 10 liradan yukarı lüks a. yakkabları yüzde 0,1 dir, Şu halde demek doğrudur. bunun etraflıda çıkan yazıları «Son Telgraf» hulâsa ederken bu ziyaretin içyüzünü anlatıyordu : Mareşal Balbo, Almanlara ileri gitmemelerini, çünkü Çekoslovak. yya meselesinde her ne kadar İtal. ya Almanyaya tarafdar ise de bu yüzden bir harb çıkmasında ken. disi için bir fayda görmediğini söylemiştir. Şimdi Fransız hava kuyvetleri. ne kumanda eden General Vuil. manevralarını görmek üzere Al. manyaya gitmektedir. Avrupa ga. zeteleri Fransız generalnin Al . ? manyada Her Hitler ile görüşüp | görüşmiyecekleri meselesi ite çok moşgul oluyorlar, Böyle bir gö- rüşme olursa bunun Her Hitler tarafından Fransaya karşı gös - (Devamı 7 inci sahifemizde) sarfiyatı da yüzde | Amerikaya «kunduracılar cennetir | min de Alman hava kuvvetlerinin ÖÜ SÜ — Dünkü hikâyenin sonu —. Düşünün bir kere... Zengin bir tabiat dekoru içinde, refahın ver. diği fevkalâdelik ve cüretle yüklü bir kalb, en sevdiği tapındığı mah- lükun dtzlerinde ağlıyor... Bun « dan daha ulvi bir ranzara, bun « dan daha yüreğe dokunur bir gö- Tünüş, bundan daha gönül okşa. yıcı bir tezahür tasavvur - edilir lerin hepsi. iğında toplamıştı. , nefis bir gönül çeken dolgun kalçaları, mev- zun endamı ve bunların hap: üstünde bir mevzi alan fevkalâde zekâsile tapınılacak bir mahlük, bir nefaset mecmuası halini al - mışti. Ben onun dizlerinde ağlarken, uzaklarda gezinen bakışları buğu- lanıyor,'bu müstesna mahlük içten içe birşöyler düşünüyordu, Bir a. Yızın' MURAT KAYAHAN şeyler düşünüyorsun... | Ta bu hali merakımı — gicikladı. | y Ç lerarımı manasız bulmuş vi » S"d'îl'f“ ' reddüdünü geniş bir hüsnüniyetle | — — Beyefendi bir M — Nazan! tevil ediyor: — Ver bakayım ki O gözlerni ağır ağır daldığı ha- yalden kurtardı. İsmi kadar nazlı bir ifade ile ce- vab verd: — Ne var? — Ne düşünü, Nazan, tuhunda dolaşan bir te. reddüdü ürkütmek ister gibi ha. fifçe ornuzlarını — Hiç Nejad. Israr ettim: — Höğrir, hayı disile evlendi. Yeni karı ve koca bal ay: seya. hatine çıktılar. Nikâhlarında şa- hidlik yapan dostlarından biri de beraber idi. Huraa gölü kıyıla . rında dolaşıyorlardı. Geçön gün bir motörle gölde gezdikte nsonra küçük bir plâjda dinlenmek istediler. fabrikalarından M,ı(muul Lorin Edebi Roman No. 82 — Değil mi Mehmde ağa?,, Demindenberi muhavereyi can kulağile dinleyen molla sırtarışlı nalbur pürtebessüm, dudağının ke. narını kaşıya kaşıya, yerinden kımıldadı. — Öyleya .. Öyle ya... Ağam, Eyvallah... Diyerek.sağ kolunu kalbinin üzerine - götürdü, boyun kırdı! Fakat, Refik hâlâ bir şey anlıyamı mıişti!, İsminin: — Karakaş Hayri... Olduğunu söyliyen kıranta külhanbeyiğini din. lemeğe devam etti. Bunlar Bursads menfi bulunu. yorlarmış. Kalebend! Onar senelik. Galatalı imişler, Cürümleri bir katil meselesi, Alâkadarmışlar! Ço. cuk da kendilerinin, Anası, babası nesli nesebi belli- siz. Küçüklüğünde Çeşmemeydanına düşmüş. Son. ra da Karakaş$ Hayriye geçmiş. Hâlâ beraberinde fakat, Bursada da rahat durmamışlar, Üçü — birlik ölep sazlı sözlü bir rakı âlmi yapmışlar. Bir-Çin - ve yakışıklı bir delikaflı idi. Ba. | dığı madeni bir çubuğu göstere . bası vefat edince fabrikayı idare. | Tek: *ye başlamıştı. Telefoncu kızın tat-; İr bakışlarına dayanamadı. Ken. | kadar da benziyor... Dedi. Karısı ve arkadaşı yaklaş. tılar. O sırada kurşun iştial etlti ve Danyelin kolu ve elleri yaralandı. — Bir dinamit kurşununa ne Genç kadınla feryadla ve kanlar içinde yere . Danyelin s0l kolu kopmuştu. Alnındaki yaradan bey- yuvarlar ni görünüyordu. Madam Duçla Bryan da yaralı ç Yazan : Etem İzzet BENİCE — Sevgi; diyordum; ne kuvvetli, Erki ve mahrumiyet künlerimi - zin hayalini şu mebzuliyet için - de sevgimizin sönmez ateşile mu. kayese ediyor... va... bunu da ba. Bana çevirdi... iyorsun sevgilim?. na, sevdiği, sevildiği erkeğe söy- lemekten çekiniyor, Iscarlarım te- madi ediyordu. Nazan bütün sorgularımı ce » | vabsız bıraktı. gükti: ır, muhakkak bir bizi, kendimizi, yorüm!. Birbirt ardına ne güzel sıralanan cici kelimeler değil mi?.. Günleri- miz, hararetli bir aşk safhasında eriyordu... Yalnız Nazanın bazı hareketlerinde ufacık tuhaflıklar sediyordum. Amma, geniş hüs. nü niyetim, felâketime ana sebeb olan bu Allahin belâsı düşünüş | bütün bu tuhaflıkları — sevginin | verdiği bir baş dönüşüne hamlet. —— ——— —— kurtarmak için bin müşkülâtla maotöre atladılar, Zavallı deli . kanlıyı da motöze koydular. Genç kadın, yarasının vehamet'ne rağ. men motörü hareket ettirdi. F: kat, Danyel yaralarının - acığına dayanamadı, — kendini göle attı. Madam Duç gölün küçük limanı. na gelince bağırdı: — Kocamı kurtarınız!, Heyhat! Bütün araştırmaların bit faydası ölmadı. 48 sazt sonra genç sanayicinin cesedi suyun ü. zerine çıktı. Baygin bir ha'de hastaneyo nük-| Tölunan Bryan'ın 'da yarası vahim. | dic. Arkadaşının vefatından he . nüz haberi yoktur. Madam Doç, yüzünden, kolla - rından ve ayaklarından yaralan'. mıştır. Kendisine ameliya! yap arkıdaşı acı bir arkadaşı, gazeteyi cebinden Diye anlatmasına devam ederken, bİF zü gazetelere ve gazetecilere nakletti: — Bu teresler de habbeyi kubbe 7'“'41"'ı Sanki, sürü ile adam — haklamışız. Ne çit punun biri şişlenmiş! Kahbe gel Refik, evvelce iğrene iğrene xırı'”' birdenbire kulaklarını kabarttı, bir ciler hakkında ne söyliyebileceğini fırsat addetti. Tabil ne o, ne oıeklkfı kin gazeteci olduğunu bilmiyorlar. kızgın epeyce küfür “çavurduklar Küliye — Üstünde adres gazsına baktım; Bu son cümle yi getirdi Erenköyünden: ; Yani, Nazanın, sev' gü diğimi zannettiğim, k“:ı min, iyi zamanlarının Ü ortağım nazlı NazanımGi Acaba diyordum: .ı «Kimbilir ne cici bİF KD buriyeti onu bana Mel Ba sevket Mektubu açtım; lukla bir hird:u dolust tub aynen şöyle tak Nejad: Senden ayrılmak m"*:f’ sında bulunduğun'? İ yorura. ğimi zannediyordum. 'H/ koru içinde çek yi F'/ Seni seviyordum, Yök neden bilmem refali e Be azaldı, eridi, silindi, Beni mazur gör; evi' iç Anadoluya gidiyorüfü TtiF tubu aldığın zaman bEf uran adlı Mcrı'-“— uzaklaştırdığı DİF Nejad. Bir hastane oda! geldim. Aylar geçmiş, bitmiş, her şeyim harab zürlerim ve işlerim Beni, kalbimi sev! in kadının arkaşındâll Bu hicranım zehrifli akıta ömrüme devam O, şimdi — mes'ud çerçevelediği dudal Jir hangi cazib hayali? lüyor... Ya ben?.. Bir ıztırab :uhw MURAD K ÇAA ıol"' çıkardı, Refike gene karısıpoynatıyorlarmış. Küçük, karı ile dalaş. mış, ortalık: karışmış, lâmba kırılmış, masa devril - miş, bıçak parlamış, köçek karı bir iki yerinden ya. ralanmış! şimdi üçü birden tekrar mahkemelik ol. muşlar, Paradan sıkıntıları yok. İstanbuldaki «ağa. beyler» pay gönderir, bunları beslerlermiş! Hayri: — Adam sen de, Orospuyu işte bir iki zımbala. dik. Ne çıkar?. Yavru için de bir iki sene kodeste kalırız, Hep beraber değil miyiz?, Ha dışarıda, ha içeride, bize vız gelir... Diyor. Herif, daha anlatıyordu, Tevkifhane ahbablığı bu. Böyle bir iki saat de. Gil, birkaç sene nasıl geçer?. Hikâyelerin temcid pi. lâvı gibi ısıtılip isitilip sofraya konması âdettir. Ka. rakaş Hayti durup da siyasetten idareden, edebiyat. tan bahsededek değil ya?.. Nitekim: — İşte, 'Bana beş, yavruya belki yedi buçuk se. ne verirler.. — Bak şu imanı kandilli ” gazeteyt diye, serlevhayı gösterdi, Refik ga Bursa gazetesi. Küçük, İki gösterdiği serlevhayı yüksek sesle Oküdü — İnsan kasabı Karakaş, Zehray! ladı?... d Daha sonra, küçük, meraklı uılı";:. — Gecenin zulmetengiz bir I’ mahbub ve dildade - Zehra göbek stiyOT 'q,,, hiddeti « bıçaklar çekiliyor , bir V& mt eğlence mi? . ayvah vuruldum.. r? Daha sonra da: İki sütuna yakan Bi meciliğin kaba tarafı. Refikin d"“',,ı’ hisleri kabardı, kendi söyledi ve keadi — Bu yağı böyle mi yazılır B fenat

Bu sayıdan diğer sayfalar: