t alem Vr gaa harbdeki casus faaliye. ı.l..ı'd'î Bazetelerinde şu a gç Srda çok bahsedilerek | yi ATdiyo kadar meçhul kal Nat fakım hatıraların çıkması O gT vak'aların anlatıl - M Yam ederken Tinde bu me .—ı'_ “ttin e İngil'z uda başka Gdaha vardır. O da şu- Bözeteler bugün İngil. tarafında — yabancı - tnensub bir takım haliyette bulunduk - p Grük nazarı dikkati cel. ltf ve Umumi Harbden 'Siltere aleyhine yine İn- Üü gi Ş Nİ çalışılmış ise bu- thıılıerea Je teşkilât Heri . sürülmektedir. | n dediğine göre bu | bi Rilterede bulunan ya - | gaların miktarı harbden N,“İ'llerrdekmdcn çok N Buna şöyle müssiler K bbiyear Yüzlü, son derece Va 'eli bir takım yaban. .* " Bunlar birer vesile bularak bu fabrikaların 'hm'luuı tanışmak, olmak için teşeb. ğm at fabrikasının ileri Hünun farkına var. gi maktan hiç geri kal | lönce yerlerinde, böyleleri yaklaşa - k ehemmiyetli birer aAdamlarla dost, ol. ' göstermekte imlş. Sahibi DOSU N V_Nşlq::':jungm yirmi se. 't O zamanki ca. N;:ı: tını İrgiliz mn!b:. *îı Ve kadar neşredilme. K": blm hatıraları tazele - | 'um'ırm anlatmak DĞi itan mclt'ınden bir ke. / k.:::ı Mliyor ki casusluğun £ "ı; biç C* Malümat ve ze. ça ( 4 olduğunu vak'a. '&r "'k #üretile dünya. “'.“lu bu işin Umümi kadar karışık, us. ı;;q"" olduğu bir Ni söylemek isti. ande İngilirler, Fran- _,h“"nı ordu getirmiş. tamanda şıddcm Fakat o | Alman &n Kraliçe Sofi “urunur kız kar. n Göte Yunanistan - llv.,, Seyleri Almanlar '*'k*' Amanların ol “5- Niheyet Vın( Mek Yunanistan Yansa başta o - | İfmi sene evvelki S€Crübelerden istifa- de edilerek Casaslulı faaliyeti de değiştiriliyor. ilere casusluğu ne lenin babasıdır. Onun bir karısı vardır. Bunların genç bir oğulları vardır ki babasile beraber çalış - maktadır. Yani sil: mat islerinde, bunların evinde tutluğu bir oda- de ? larak umumi harbe girmiştir. Selânikteki İngiliz kuvvetleri . nin başında General - sonra Ma. reşal - Miln bulunuyordu. Bu ku. mandan, emri altındaki ordunun Selânikte Alman tarafının teşki. Vâtı ile tehdid edüdiğini ve bu gizli kuvvete karşı mukabil casus teşklâtı yapılması stemiş, işte © zaman ntelicens Servisin mühü bir adamı olan Albay Vade bu işi üzerine almıştır. «Son Telgraf», Vadenin yeni çıkan hatıralarını hulâsa ederek Bulgaryalı taciri | anlatmıştı. Entelicens Servis denilen İngi. liz istihbarat şehekesinin en ileri gelenleri tarafından vakit vakit ortaya çıkarılan bu hatıralar çok şayanı dikkattir, 914 senesine ge- linceye kadar, yani daha umumi harb çıkmadan evvel İngilterede nasıl teşklât yapılmış olduğunu şmdye kadar «Son Telgrafe da çıkmış olan bazı yazılar gösteri. yordu. Şimdi İngiliz gazetelerin. de görülen bazı neşriyat ise gös. teriyor ki İngilizler umumi harb- den evvel olduğu gibi şimdi de memleketlerinde birçok cosusları çalıştıkları ve İngilterenin silâh. lanma faaliyeti etrafında malü - mat toplamak, birçok esrarı ölde etmek için uğraştıkları kanaatin. dedirler. Buna dair yazıları şeyleri yor: İngilterede silâh yapan mü- esseselerde ve buna benzer daha hibi olanların yan birtakım — yabancılar onlarla dost olmak için vesileler, fırsatlar aramaktadırlar. Bu ya- bancılar son derece terbiyeli, tatlı dilli adamlardır. Fakat yabancı. ların tertibatı bu kadar sade de. ğildir. Şimdi İngiltereye harieden birçok yabancı girmiş olduğu için bu fırsattan istifade ederek bir ta. kım yabacı casusların da faaliyete geçtikleri İngiliz gazetelerince i. leri sürülmektedir. Şöyle bir de vak'a olmuştur: Elinde munta - zam kâğıtları, vesikaları olan genç bir adam, bir gün kendine otura. cak bir yer kiralamak üzere ö! ye beriya müraraat ederken bir eve gelmiş, ev sahibi kadına me. seleyi anlatmtştır. Kadının kora. 1 silâh ve mühimmat işlerinde çalışan bir adamdı. İngilterede ilâncılık işlerinde çalıştığını söy. liyerek buna dair veşikası oldu. ğunu göstermiş, istenen kirayı verebileceğini de çok terbiyi çok mazik bir surette anlatmışt. Bu evde bir erkek vardır ki sokularak Âh ve mühim - Bu genç yabancı, Büyük HMarbde Selânikteki İngiliz kumandanı Mareşal Miln ya yerleştikten tonra zerre kadar şübhe uyandıracak bir harekette bulunmamıştır. Kirayı muntazam veriyor, fakat ancak vakti gelin. ce veriyordu. Para sarfetmekten çekinmiyecek halde idi. Fakat çok para sarfeder görünürse şübhe u. yandıracağını biliyordu. Onun çin harekâtında her şey kararı da görünüyordu. Gencin tı si, nezaketi ise ayrıca şayanı dik. katti. Fakat bunda da bir fevka. lâdelik yoktu. Bunda da tabil rünüyordu. Evin yaşlarında, artık evlenecek çağda bir kızı vardı. Kız da her sabah evinden çıkar, Londranın merke- 'Niyagara üzeri | candazlık gapılır mı ? Barnum, büyük bir servet kazan- dıktan sotra işten çek'ldi, ömrünü «hatıraları» ni yazmıya hasretti. Hatıratının bir porçasında diyor. Ki — *Tamam altmış sene dünya- yı dolaştım. Milyonlarca insanı güldürdüm, eğlendirdim. Oyunlarım esnasında gözlerini kapayıp uyuyan olmamıştır. Bilâ. kis büyük ve küçük herkes nu- maralarımı dikkatle takip etmiş, eğlenmiştir. Bu sayede milyon. lar kazandım...» 4«1810 da ilk işe başladığım va- kıt Viktor Hügo 6 yaşında idi, Bü. yük Napulyon da tahtında oturu- yordu. «Yirmi yaşında iken ailemden ayrılmayı düşündüm. Sevdiğim Şarili Haletf gittim, buldum. Bu güzel bir terzi kızı idi, — Benimle evlenmek ister mi. sin?.. Dedim. Evet... Cevabını verdi. Peki öyle ise Novyorka gi- delim. İkimiz birden bir ata bindik yo. la çıktık. Taliimiz! denedik, haya- tımızı kazanmak istiyorduk. Barnum Nevyork sokaklarında serseri gibi dolaşıyordu. Küçük 've sefil bir baraka gördü. İçeri. sinde bir sürü Mmaymun vardı türlü türlü oyunlar yapıyorlar, halkı görüyorlarlardı. Sonra, Mısır mumyaları gibi yüzlük bir zenci... Kolları, bacakları değnek gibi idi. Tırhakları altı santimetre uzamıştı. Tek bir dişi vandı. Pat- ron, yaşlı zençiyi halka göstere. rek: — Vaşingtonun süt ninesit,, Dedi. Genç Barnum kulak ka- barttı: — Nasıl mı?... Basbayağı... Ce. neral Vaşingtona süt vermiş. bun- da gayritabil ne var,.. Hayar, ha. yır... Doğru... Ber. söylüyorum size... Genç Barnum, dükkân sahibi bir de on sekiz | (Devamı 7 inci sahifemizde) * Dünyanın en açıkgöz adamı Meteliksiz delikan'ı Amerikada nasıl milyoner oldu ? VAŞİNGTONUN SÜT NİNESİ | Fakir Milyoner Kalabr köyü ehalisinden fakir ve yaşlı bir kadın garip bir ma. ceranın kahramanı olmüz Vensanziya Kritelli -ismi budur- 85 yaşındadır. Otuz gene evvel gelip yerleştiği köyde setil bir ümür sürmekted'r. Büu kadın; zesgin bir Napolili kadının hizmetçisi idi. Yaşlı kadın, bir kaç gün evvel vergi dairesin» davet ve borçları. ni derhal ödemesi talep olunmuş Zavallı kadın, ilk evvel alay et- tiklerine zahip olmuş. Fakat, e disine izahat vamiş er Eski pat- ronu Baros Nob.li'nin 6 ilk teşe *rin 1907 de velat ettiği ve bütü i terkettiğini, paraların ler nazdında mahfuz bu- Tunduğunu söylemişler, Bingöl kazasının ismi değiştirildi Dün Dahiliye Vekâletinden vi. lâyete tebliğ olunduğuna — gör bazı idari teşkilâtta şu değişiklik yapılmıştır: Bingöl kazasının adı Karlovaya tebdil olunmuş ve İsparta vilâ - yetinin Sütcüler ve Sürdinbozo nahiyeleri lâğvolunmuştur. Hakârinin Kaval nahiyesinin merkezi de Kaval köyünden kal. dırılarak Piyanis köyüne götü - rülmüştür inde ile konuştu, anlaştı, Ertesi günü bütün Nevyork sokaklarında aşa- rda ilân dağıtilmiya başladı aJimas teyze, ceneral Vaşing. | tonun süt minesi. Yüz altmış ya- şındadır...> Halk, barakaya akın ediyordu. | Yaşlı zenciye 500 dolar verdiler. | Kendileri de 11 bin dolar kazan. dilar. BARNUM NİYAGARA ŞİLÂLE-| SİNDEN NASIL İSTIFLDE ETTİ” Barnum, büyüklüğü çok seviyor. du. Niyagara şelâlesinden istifa. Devamı 7 inci s4hifemizde Sinema perdesinde her hafta Ayni eşhas görülüyor. Krengton [ Hal; dalma kendisinden şüphe | olunan kahraman Jüsten Klarel polis hafiyesi, M. Mis. İ kırmızı boyun bağlı adam. Niha- B—SON TE ELGRAF — 14 Ağustos 1918 Yarının deniz harblerinde- Hava filoları ve tahtelba- hirlerle müşterek hare- ket eden donanmalar Nasıl neticeler alacaklar. Korkunç deniz harblerinin istik- bali her gün değişiyor.. Yazan: RAHMİ vAGıZ Evvelki gün bu sütunlarda edünkü, bugünkü, yarınki deniz muharebeleri» başlığı altında yaz- dığım bir yazıda İki devrin mu- kayesesini yapmış, bugünün de- nizcileri tarafından sürülen tez- lere göre istikbal muharebeleri- ni ankadre etmiştim. Bugün de yarınki denizaltı ve hava filolarının müş- terek tesirlerinden ve deniz harp tlerinin rollerinden bahsede- ceğiz. Enginde, harp vaziyeti alınış bir vahidin — alabildiğne lerle göz önüne getirn. İk yanına bembeyaz kyzükler saça saça muazzam bir hızla uçan | Küzyi İki tahtelbahir... Dayandığı sahili üs haline koy- mak kabiliyetinden de mahrum Eski muharebelerin ekudret» ifadesini taşıyan bir vahidi: Yelken devrindeki deniz harb cezirlerinde bir kalyon pupa giderken!.. bu vahid başlı başına bir kudret- tir. Bir düşman sahiline aşağı karı 300 kişilik bir ihraç edecek kabil. -) h kuyveti tte olan bu ileri süreceği bu kuvvetle şehirler zabtedebilir. Zabtettiği toprağı da elde tutabilir. yet Sarışın Pearl White, bütün maceraların kahtamanı... — Her devrede hayatını tehlikelere atar, yirmi defa tuzağa düşer ve her defasında kurtuluz. O devirlerde henüz gangsterler yoktu. öti | olmıyan bü vahidi harb detli top- | ha bir harp cüz'ü sayılır. Bunun ehemmiyetini daha iyi tebarüz ettirmek için tetkikimizi şu noktadan da ilerletebiliriz. Bir piyade böl veya tapuru harb gemisi kadar işgal ve harb | etmek kudretinden mahrumdur. Taburun nihayet ateş kudreti Garib bir iddia.. Amerikada Gangsterlerin doğmasına ne sebeb olmuş? Zamanın genç ve güzel yıldızı çevirdiği imlerle Amerıka Gan gsterlıgme vesile olmuş! Pearl w, ilk gangster #Kırmızı klüpr ve «Nevyork estarıs, «Beyaz dişli maske» film. lerinin seneryoları Vilenfer, Al- kapon, Diyaman gibi gangster. ler dimağı üzerinde çok büyük te. sir husule getirmiştir. Ve hiç şüp. besiz onları gangsterlere teşvik eden de bu filimlerdir. Bu zabıta filimleri halkı heye- cana getiriyot, gençleri maceraya 4 sevkedyordu. O devirlerde sesli sinema he. nüz icad olunmamıştı. en ziyade rağbet gösterilen filmler de zabı- ta filmleri idi. Pearl Whit bu filmlerin kahra. manı vazifesini yük bir şöhret, büyük bir servet kazanmıştı. Fakat ne kadar tehlike bahası- na... Rough shot filminde, yük- sek bir köprünün üzerinden ken. (Devamı 6 mci sulilede) diye dayanacağı silâh ve vasıta- lar piyade tüfeği ile ağır makineli - eğer varsa . bir piyade havan bataryası ve iki tane de küçük menzilli piyada topundan ibaret tir. Bu silâhlar bir taburun görece- Bi işlerde, bilhassa zabt, işgal ve elde bulundurulacak noktalarda kâfi midir? Bu suale olur: — Belki kâfidir, Fakat tam ma- nasile bir atoş kudreti addedile- mez... Halbuki harp gemisi için iş böyle değildi Mürettebatın piyade tüfeği, ka. saturalar, bombalar yani tam tec- hizatlı bir tabur erlerinin techi- zatının aynidir. Ağır makineli tü. fekler mürettebata tefrik edilince bu fark mükemmel bir kara ordu- su cöz'i halini alır. Fazla olarak sefinenin büyük çaplı Ve uzun menzilli topları, «uzak muharebe topçusu» vazi- fesini görürken rovelver topları, küçük borda toplarile birlikte «Yakın muharebe topçusu» ndan beklenen hizmeti pekâlâ başara. bilirler. Geminin tayyare topları hava taarruz ve hücumlarını önler, hi Va muharebelerine aşağıdan yar- dımlarla müdahale eder. Hülâsa, şu mukayeseden de anlaşılacağı gibi bir deniz harbi vahidi, yani bir harb gemisi başlı verilecek cevap şu başına iş görebileceği, her hangi * bir muharebe vaziyetini kabul ve idare edecek, muvaffakıyetle ba. şaracak kabiliyette bir silâhtır. Ötedenberi, denizciliğin inki- şafı hususunda en fazla gayret sarfeden devletlerin başında İn. giltere vardır... İngiltere, gerek müstemlekelerinin İngiltere impa ratorluğunun — otoritesini temin, gerekse İngiliz valanının korun- ması için yalnız deniz kuvvetle- Tine ebemmiyet vermesindeki ma na şu yukarıda mukayese ve mü- nakaşanın yani harb gemilerinin başlı başına bir muharebe cüz'ü tamı oluşundan ileri geliyor. 1914 cihan harbinde, Almanya yıllardanberi hazırladığı bir pro- Jeyi tatbika geçti. Harbin ikinci senesinde, Al. manyanın en fazla *ehommiyet verdiği yeni bir silâh, tahtelbahir ler meydana kondu. O zamana ka- dar henüz etrafile denenmemiş olam elbahirler — İngiltereyi bir deniz ablukasını almak için kullanılacaktı. Abluka k edildi. - Avrupa denizlerinden büyük Okyanusa kadar her tarafa yayılan - Alman tahtelbahirleri İngiliz deniz tica- ret flolarına taarruza başladı. Bi. ribiri ardına yüzlerce gemiyi su- yun dibine indiren bu denizaltı ejderlerinin korunmak için ted. bir aramağa kalkışan İngiltere ve müttefikleri uzun uzadıya dü. (Devamı 7 inci sayfamızde)