K"Tulan tu eri ökdirde saklanabile. t de ha aramı unut « ük| in sahibi | a | “_'*' Müracaat etmişti. '*İce gelip dükkâ 1 ge t“'tıit, *kü sayıdan devam) ğim Reymon, ken- limata göre ha. ir Yarısından son Buçukta dede otelin önü: ği yukarı do. uu bulundu. F İşimize” bulundu. Fakat Ne yuz? karışmıyacağını ; zingeldi. el endisine sorunca, ti yasına san Deşka — ya hı-Cnı söyledi aha yalnız bir k Slan hseka kimseyi O Gu bu işe karış. ; Bir de benim K atini celb. | üK benim gizli kal. | " Olarak — elzemdi. | ZaTar üzerine bu | Küyyeş Ek Tâzımdı. Eli. aç A Mapgeç SdL Başka kur y Hlim, t er isten * kendimin Se - , Büyük harb —— b'"llayı mahvederken Selâ- Rikte casusların rolü h servis tarafından meydana çıkarı- (Ml'h esrarengiz işlerden sonra. haydudlar kralı! Taksildarları soyan haydud- lar nasıl yakalandılar ? , zağadüşme-Polislerbu haydud Miye çalışıyorlardı.. Şşebekesini ele ge- çirmek için neler | Esrar, kadın ve aşki ça beldesinin hususiyeti| mişti. Yanındaki — genç | kadını mösyö Nasa gös: tererek: — İşte, dedi. Dükkânı kiralamak istiyen ma « dam budur, Ren'de bi m - var, Fakat havası y Onun için burada yerle, — Ne ticareti yapmak fikrinde- um. adın çamaşırları Fakat, iki di de böy- bir dükkân var, Müşteri.bula. selâ berberlere mahsus şey tarım. Müösyö Nas ısrar etmedi. Kontro. to yazıldı, imzalandı. Renli kadın pey olarak 1500 frank verdi. Er. tesi gün, berberlikce alâkası ol « | miyan bazı eşyalar dükkâna ge. tirildi. Birkaç sandık, tencereler, sandalyalar, dört yatak, bir gaz Hâmbası, ilâh... Burada - dükkân değil, sanki kamp kuruyorlardı. | mümkün olduğu kadar öyle du caktım. Fakat bir elim cebimü, duruyordu. Tabancamı tuti dum. Eğet Bulgaryalı silâha dav. | ranır, yahut kaçı büs &. | derse onü hemen vuracaktım. | İnzibat çavuşanu adı Pirs idi Çavuş Pirs işi anladıktan sonra | Bulgaryalının oda kapısına yak. | laştı. Kendisine verilen talimat ü. zerine hareket ediyordu. Kapıyı vuracak, açılmasır içeriye öyle g lman bir emri yepar gibi kapı; hızla vurarak zorla açtırmak gibi akla gelecek şek'ide k reket edilmiyecekti. Öy acaktı ki bunu içer aryalı tacir, otel hizmetcile. (Devamı 6 mcı sabifede) | yaptılar ? Günler geçti... uncu günlü öğlene dogzu, Kredi Liyone - bankasının üç memuru, Bank dö Frans'dan 1,800,000 frank tahsiline memur edi!mşiti. Banka- da saat 16 da buluşmağa karar ve: mişlerdi. Fakat, muamele uzun sürdü. Ancak üç çeyrek saat son. ra çıkabildiler. Akşam olmuş, etcafa karanlık basmıştı. Her nka arasındaki mesafe dört yüz adımdan f olmadığı için otamobile binme Tüzüm görmediler, Viktor Hügo bulvarını geçtiler, Kolonel Driyan | sokağına saptılar. Birdenbire kar şılarına altı kişi çıktı. Revolveri rini memurların göğsü: dılar, ellerindeki çanı lar ve biraz ileride d bir otomobile a: Neye uğradıklarını tabsildarlar, Beçika ru süratle giden ot sından koşmiya ba: Haydudlar silâhl ettiler, Fakat k: a hareket göçti; Dijor, Dk: rını kapattı, Beyhude... Ertesi gün firarilerin — otomobili istimal anmadı bulundu. T« ilerisinneki orma rakılmıştı YİNE RENL! KADIN Beş gün geçt kadının geldiği Bu zayallı k n 30 kilnmetre rında bi.. cınacak bir tav — Dükkân sahibim kunturato- yu feshetmek istemiyor. Şu halde buraya glebilmeme imkân y n doğru olmadığ m. Fakat çaresiz... S poy akçsindn vaz geç'y Yalnız, eşyalarımı almama müs ade vermenizi rıca ediyorul Di Mösyö Mes da kabul etti. | li kadın teşekkür etti. Ağla . | sı durdu. — Bunları tekra- götürmek bir çok masrafa müt f Acaba burada sat Re m: var, Kadın yatakları, tencerele * sat. tı. Bu sırada zabıta, bank: Tahsildarın, mütecavizlerin eş- hakkında verdikleri malümat SON TELGRA F — 13 Ağustos 1938 | SERE Sinemanın sporcu yildızı: HOLİVUD ş Dünyada, Holivud kadar blöf yapılan bir memleket daha yoktur denilse caiz. Burada, en büyük yıldızlardan, en âdi figüranlara kadar hemen herkes blöf yapar. Blöf yapmak mecburiyetindedir. Fakat, Holivud'un vaziyeti göz önüne getirilirse bunda, yani blöf yapmakta mazur oldukları gö - rülür. Bir yıldız, dünyaca tanıldı ve büyük bir firmaya kontr di mai, artık bir. dereceye blöf yapmak ihtiyaı Bunu, mensub olduğu kada! kurtul d firma deri Büyük firmal: profesyonel biöfçileri, reklâm memür - ları> vardır. Bunlar, yıldızın şöly retini artırmak, dünya zerine çekmek için gür lâmlar yaparlar. Akla ve hayale gelmiyen şeyler icad ederle: Yeni başlıyanlar, dikkat nazar üzerlerine çekmek için, az ve çok tanılanlar da şöhretlerini artır - mak için mutlaka blöfe mul dırlar. Hususile sönmeğe başlıyan yıldızları yenlden parlatmak için biricik çare blöftür. OTOMOBİL' HİLELERİ Öyle figüranlar vardır ki güzel bir kürk manto alabilmek için a- pek azdi. İşi, emniyeti umumiye kontrol şubesi ele aldı. Ex muktedir me. | murlardan B: le Şönöviye tah- kikata haşlad Komiser - Bolin, az evyel yine altı kişinin Seni'de bir ma. Bazaya Z ettikli 000 frank alıp kaçtıklar B da ele geçm - siz bu da ayni haydudi rım İşi İdi. | (Devamı 7 inci sahifemizde) İşte film memleketinin dört kü. Cöğü.. bunlar bugün yıldız yav. rusu, yarım yıldızdırlar | ralarında para toplarla. Daha a- | çık tabirile mantolorını, rollerini sarifanes alırlar, Ve aldıklart kıy. metli manto her hafta sıra ile bi- | risi giyer. İ | ÖOtomobili olan yıldızlar, bazan iş istemek için stüdyoya gidecek larıma otomobillerini üzerindeki marka. yı bile muvakkaten - değiştirrler. Holvudda otomobil sahibi olmak hal Ve vaktin yerinde olmasına Tâb . Stüdyolar arasında. ki mesafe çok uzaktır. Pigüran -« 1ç ının bile birer Yalnız böy üks bir ota ile ve üniformalı bir şo- förle gitmekle, oski bir fordal git. mek arasındaki fark çok büyüktür. Bunu bilen San Prs bir san'atkdı mobil kiralamış, fakat bir şoför tutmiya — iktidarı olmadığı için İbu vazifeyi bizzat erkek kardeşi görmüşti | — Çok fakir olanlar | delik tutarlar, V giderler. Bir ipok çorab, güzel kokulu bir ların İ (Devamı 6 uncı sabifode) yor biliyor musunuz: 8,000,000 SONİA HENİ LU E 'İİBir senede ne kazanı- © Ürkek bir eda, mütevazi bir ta- vır, masum -bir gülüş. Fakat de. mir gibi bir irade... Beş senede her istediğini yaptı. Çünkü ne ia. tediğini biliyordu. Danstan ga atladı Pek gençti, babası bu tehlikeli spora müsaade edemez. di. İki sene sonra yılbaşı hedi lerini karıştırdığı zaman hedi - yelerin içinde kayak kızaklarını bulamıyan Sonya meyus oldu. O kadar üzüldü ki bastâalandı. Kı. zının sihhatin ikeye girdi - Bini gören babası, vakit geçirme- den istediklerini aldı, Sonya kü. ük 4 bu arzar bir çocuk Yü gi değ Sonya Ha yya şampiyonu di Bu muhteşem ği zaman, müsabakalarda hazır bulunan İsveç kıralı kendisini teb rik etti — Kral ne söyledi? diye anne. si sordu İsveç sizinle iftihar edi kızım, dedi. Ben de derim haşmetpenah, sizin meveu. di dü ada dün diy dim. İyi söylemişim değli ne? Annı Sonya sen İerliyeceks'n. Biliyorum anne San'atında dalma ilerlemek'en başka düşündüğü yoktu. Sonya. ya yalnız annesi tâbidi sı, ne muallimleri ona n edemiyorlardı Bir gün hocast ona bağırdı Matmazel Heni, e bakınız. Sonya hemen © Ben büyük bir kayakçı cağım, kopyacı değil Ve sonra odadan dışarıya çi - karken: — Beni takib edebilirsiniz. Si. m bir an sustuktan sanra: ola. korka, $ cür'etten durdu. k da ondi unuz paliba... Bi (Devamı 7 inci sahifemizde)