4—S0N TELGRA! Moskova Rasadhanesi Rasadhane tiyatrosun. da neler gösteriliyer v athanesi, bü sene onuncu yıldönürhü. dir. Bu rasatha- on nyada eşi | mik ilmi ur, Bu tiyatro, kilde, gök yüzü. momi mev kaşalar orga. leni Seyirci, bu tiyatroda, uyın süfahâtı, gece ile gündüzün biribirini takibi gibi astronomik muhtelif öğre dir. Bu fevkali yatronun repartuvzrında «Galiler ve- «Giordano Bruno» piyesleri vardır, Halea yeni yeni muhtelif piyesler hazırlamaktadır. Bunla. rın arası: assa «Kopernik», «Yıldızlara doğru», <Kepler»- ve '» ismindekilet nazarı ü caliptri. “Astronominin muvaffakıyetlerin, bu — süretle dizli gök altındı kovâ — taşathanesi tmek, Mos. tiyatrosunun evvet Moskoyada açılan Şimal kutubu sabih stasyonu ser- Rus . Japon münaşebatı ne ha. le girdi? Hele şu son günlerde iki tarafı arasında silâh patırtısı da olduğuna göre bu münasebi tık dost işi olmaktan büsbütün çıkmış demektir Fakat dikkat et. | mek lâzim: Hiçbir taraf karşı harbi «ilân» etmiyor. Ma . dem ortada harb ilân edilmiş de. ğildir O haldı harb yok demek. tir!.. Görülüyor ki diplomatlar â. leminde silâh patırtısı da olsa her şeyin dış tarafını kurtarmak için her vakit çare bulunuyor. Yeni gelen Avrupa gazetelerin. de gerek Rusların, gerek Japon. ların noktal nazarıni gösteren | hayli yazılar vardır. Her günün hâdiselerine dair telgraf malmatı zaten çıkıyor. Fakat «Son Tel . etmiştir. Şiddetli Avrupada zararları Fransada yağm tına yüzünden mühim za- rarlar oldu. Son hafta zarfında Avrupanın bir çok mutakalarında yağmur ve dolu ile biri kte şiddetli firtiş âketlere sebebi, | Bu meyandı Fransanın cenup mintakasında şiddetli yağmurlar yıldırımlar ve dolular görülmüş, bilhassa Havr şehrinin aşağı ma. hallelerinde yüzlereç evin mah- zen ve budurumlarını sular kap. | lamıştır. Şehrin sokaklarında halen ya. rım metseve kadar yükselen su. lar görülmektedir, Belediye, şehrin seyrü sefer in- tizamını temin maksadile yolları | kaplıyan çamur kütlelerini kal. dırmakla meşgül bulunmaktadır. Şehrin itfalye teşkilâtı su al. tında kalan mahallerde ihtiyar. larla kadın ve çocukları kurtar- mak için faaliyet sarfetmektedir. ler. Bu izlerle Havr itfaiye teş. kilâtı civar şehirlerden de yar- damcı itfai teşekkülleri celbedil. miştir. Şehrin umumi bahçeler'ndeki ağaçlar şiddet!» ve yumruk bü. güklüğündek! dolu ile tamamen harap olmus! graf» bu sütunlarında Avrupa ga- fırtınaların ur, dolu ve fır- Ruen'de düşen yıldırımlar dört katlı ahşab bir evin tutuşmasına meydan vermiş, içindeki kalaba. lik kiracı kütlesi kazaya uğrama. dan kurtülmüş ev tamamen yan. dıktan şonta ateş bastırılmıştır. Poltier'ye — düşen — yıldırımlar 13 yaşlarında bir sığırtmaç çocu- ğun ölümüne sebeb dımuş, çocu. | ğun yıldırım çarpmasından — kö. müre dönen simsiyah vücudu fır- tına ve yıldırımlardan şoşıran sı. ğir sürüsünün arasına bulunmuş. tur. İssi.les-Maulinere'de bir evin balkonuna düşen yıldırım evi yıkmış fakat nufusça - zayiata meydan vermemi Polonya ocmanı bekçilerinden dün sabah —ormanı dolaşırlarkn | bir köşede yıldırımla vurulan ö. | len bir zenc: cesedi bulmuşlardır. | Bu zenci de fırtınanın kurban- | larından biridi Soint Ömer'de - çiftlik sahibi | Ferrnand Dubreirg isminde biri. si oğlu ile beraber atlarla çiftliğe dönerlerken yoda fırtınaya tutul. muşlardır, kafileye isabet eden bir yıldırım baba ile atları öldür- müş, oğlu da ağır surette yara. lamıştır. Refik, bu sualleri bütün dikkatile dinledi, amalfih hiç bir şey anlamadı! Cuma günü nc: niz? Pazar günü ne yaptınız? ede idi. Perşembe günü ki . Rus - Japon Uzak Şark hâdiselerini baş- ka türlü görmek lâzım.. Silâh patladıktan sonra birbirini takib eden vukuat devametmekle beraber ikitaraf da buna. HARB mahiyeti vermemekledir. | zetelerinin her bellibaşlı mesele. | ye dair olan yazılarını hulâsa et. mek cihetine gid'idiği için yeni ge | len Avrupa mafbuatında Rus - Japon hâdiseleri etrafında göze çarpacak noktaları anlatmak sı. rası gelmiştir. Avrupa gazetelerinin Mosko « vadaki —mühabirleri - tarafından bildirilen malümattan evvelâ şu | anlaşılıyor ki Rusyada kalabalık toplantılar olmuş, Japonlara kar. ş Wi 6 | ae ç N İ el ğ Sanşideki Sovyet cumhuriyetinin | reisi (sağda) Mao Çetung p protestolar pağdırılmış, nutük. lar söylenmiş. Fakat vaziyetin bir de resmi mehafilde ne süretle nazarı dik. | kate alındığı keyfiyeti — vardır. Rus resmi mehafili daha ziyade akin bir haldedir. Öyle ki soğuk kanlılığını munafaza ederek hâdi. selerin cereyalını takib etmekte | görünüyor. Sor. günlerde olan hâ.- | diseler her halda çok ehemmiyet. lidir. Öyle ki bu vukuat hudud « larda görülegelen çarpışmalar . dan, silâh patırtılarından kalmamıştır. Vukuat büyümüş « | | tür.Bununla beraber yine Mos ., kova mehafili bu hâdiselerin ol. duğundan daha ziyade büyütül. memesi fikrindedir. 20 Temmuzda Moskovadaki Ja. | pon elçisi Bay Şigemit Su ile Rus | Harletye Nazırı Bay Litvinof ara. sında bir mülâkat olmuştu. Bu mü fâkatta Japon elçisi birtakım teh. didlerde bulunmuş, her halde iki tarafın görüşmesi dostca ölmaktan| çıkmıştı. O/lzamanki tarihe tesa- düf eden telgraflar bu mülâkat etrafında uzun uzadıya malümat veriyorlardı. Bunları tekrara lü- zum yoktur. Diplomatlar âlemin. de olup biten şeylerin içyüzüne | Müsteşarı da Japon hükümetine minle kanuştunuz ne demek? Ne soruyorlar, ne ce. vab istiyorlar? Neyin suali, neyin cevabı? Refik, üç gün evvel ne yediğini, kiminle konuştuğunu bilmi. yor ki; Kânunusaniden başlıyarak her günün hesa. bit versin! Hem, >herhangi * bir. maksad için kimse ile konuştuğunu hiç hatırlamıyor ki.. Madde tasrih edilse, cürüm söylense, ya: Evet.. Yar Hayır.. Diyecek cevab verecek. Fakat, bu suallere cevab verilemez. Müddeiumumiye : — Beyefendi, sualleriniz. pek ziyade mübhem. Ne sorulduğu tasrih edilse de ona göre cevab ver . sem. Meselâ, yirmi sekiz Kânunusanide kirginle ko. nuştuğumu bilmiyorum izah edebileyim. Eğer siz: «Şununla bununla filân mesele üzerinde görüş. Z.» derseniz cevab vermek kabil olur. Fakat Müddelumumi Bey, elini Refiğin omüzuna koydu: — Siz, her şeyi Fsünuz. Suallerimin cevabı teker teker zihninizin içindediz. Bunu gözlerinizden okuyorum. Ancak söylemek İstemiyor, inkârla bizi avsaklamayı düşünüyorsunuz! Bu, çok fena, İfşa. altan korkmayınız. Bütün bildiklerinizi söyleyiniz. oĞ el git aa K aa Edebi Roman No. 70 Görüyorsunuz ki, biz bütün teferruatile ve bir ek - siksiz her şeyi biliyoruz. Sizi şimdi mahkemeye çı. karabilir, hakkınızdaki hükmü — Istihsal edebilirim. İstiyorum ki, açık ve dürüst davsanarak, itirafatta bulunmaktan çekinmiş vaziyete düşmüş olmıyasınız! — Beyelendi. Emin olunuz, en dürüst bir adam sifatile söylüyorum ki, bu tarzdaki suallerinize ce. vab vermek benim için imkânsız.. Onun için rica ediyorum.. Feridun Bey, yine çok bilmiş tavrile, Refiğe: — Böyle söylemeyiniz. İnkâr vaziyetinizi bi bütün müşkülleştiriyor, Akıbetiniz çok fena olal lir. Açık olmaktan korkmayınız. Dedi. Çok fena bir akıbet, inkâr, müşkülâ! Ağır ağır ve bütün havfile te dilen bu keli « meler Refiği birdenbire sar: ayrlihtiyari: — Efendim.. sualinizde tasrih eitiğiniz günler bile şimdiden hatırımda kalmadı!. Fazime li di N ddi n GALLA el zetmek imkânı Katil Avrupalı muhabirlerin Moskova mehafili nezdindek! tahkikatına bakılırsa iki taraf arasındaki nasebatın gerginliğine rağmı anlaşma çaresi b değildir. Rus erkânıhı ziyeti tedkik etmiş, tedbirler a - | lınmış, Japonlacın her bareketine karşı mukabele etmek için ne lâ. zımsa düşünülmüş, hazırlanmış. tır. Fakat ortada harb mahiyı görülecek h&rhangi bir karı rilm'ş değildir. Rus hükümeli bu mâahiyette bir karar vereceği. | ni de gösterecek ortada hiç Işa. ret görülmemektedir. | Sözün kısası, vaziyetin gergin. Hiğine rağmen bir anlaşma çare. sinin imkânsız olmadığıdır. Onun için Moskovanın — resmi gazeteleri Rus - Japon hâdiseleri etrafında mânali bir süküt muha. faza ediyorlar. Yalnız Fransızca neşredilen Moskova gazetesi şim- diye kadar olan hâdiselerin bir tarihçesini yapmakla kalıyor. ve bu hüdiselerin sebebini pek mâ. | nasız bularak xabul edilebilir gibi söylüyor. Hududun yini için muhtelit bir ko teşkili etrafında Japonların tek Lfi kabul edilir gibi değildir. yor Tokyodaki Rus Sefaretinin Fransada çiftliği işleten ni dolaştıktan sı de | Evine gelen hazır bulmuş, tir. hitine uzalar bir nota vererek Çangkufeng 2- | razisinde Japonların 31 Temmuz çıktığı kadar: — İmdadi! sonra yi İsml Bir mamıştır. “Çirde komünist'erin elindeki ara.| Tik ederek gi zid' kadın teşkilâtını idare eden (sağde) Mis Çang Çi Kang ve 1 Ağustosta yaptıkları taar - ruzları protesto etmiş, bu araz: nin Rusyaya ald olduğunu söyle. miştir. Tokyoda Rus elçisi olma. dığı için Sefaret Müsteşarı bu no. İDevamı 7 inci sahifemizde) tesadüf etmiş; Etem İzzet BENİCE Dedi. Müddeiumumi : — Öyle ise yazınız..: Diye, Refiğe ilk sözlerini 'not ettirdi ve: — Büunların cevabını mükemmel surette verme. ğe harzrlanınız. Dedi, tekrar masasının başına geçti, bir kâğıda bir şeyler yazdı, zile bastı, jandarmayı çağırdı. Puslayı jandarmanın eline uzatt, — Beyi götür.. Emrini verdi, ilâve etti: — İhtilâttan memnudur, ha. Refik dışarı çıkarılırken Efendira, bu suallerin cevabım ne vakit ar. hasil olacak?.. Diye müddelumümiden sordu, Müddetumumi! : fcabında sizi davet edeceğim.. cevabını verdi ü kesti. Genç muharrir — Hiç olmazsa emir buyursanız da iyi bir yer. Bir rençber genç çiftlik sahibini ustura ile doğradı Madam Russo Nantes £, ğin mer'a ve arazis'. sofra başmda kendisini bekleyen karısı ile birlikte akşam yemeğini yemeğe hazırlanmıştı tüten çorbayı beraber içmek üze. rve karısını araştırmıştı! vin hiç ölr tarafında genç na tesadüif edememiştir. Mutbanı, ihek al diğer müştemilâtını karısının is. mini bağıra bağıra dolaşan adam: | ğiz ne sesine bir cevap alabil. miş ne Je karlıncağızı bulabilmiş. Karısını evde bulamıyân Rous. sear evden biraz uzakca at ahır- larına da bak.nağa gitmiş, ahırın ısından girer bir manzara ile karşılaşmıştır. Elindeki lâmbayı ahırın loş mu- karısının toprağın üzerine uzan. mış, vücudunun ile parça parça edil. karşılaşmıştır. Her taralı yez yer kanlarla mü- lemm'a duvarların arasında deh. | şetten tüyle i ürporen . Giye bağırmağa başlamış, biraz r en jandarmalar cesedi muhafaza altına 'a saat kadar evvel içinde ele geçirdikileri çiftlik a. | melesinden İtalyan bir rençperi de sorguya çekmişlerdir. Micalel adam çiftçinin uşaklarındandır. hafta kadar çiftliğin mer'alarından birinde çalışan bu adam Rorisisardan ücretine mah suben bir miktar avans istemiş, Roussear da bu isteğe kulak as. Bunun üzerine bir ustura teda- şan ve çift'iğe gelen Michael Ca. ira o sırada atların yemini ver. mekte olan genç kadına ahırda — Kocan niçin paramı vermedi. Diyeret kadıncağızın üzerine hücum etmiş, ustura ile boğazını kestikten sonra da çılgın gibi de vücudunun her tarafını parçala- Koi-kunç Yazan:R. İ Bir kış gecesiydi. Dışarıda kar ı Iâpa lâpa yağıyordı manı | pencerenli , göne bir ferahlık — verdi. Dalğın lâcivert güzler dışarısını seyredi. yordu. Yağan şu kar fırtınası, bir haf tadanberi, ardı kesilmeksizin de - | vam ediyordu. Uzaktan gelen r gârın boğuk feryadımı, kulakları tırmalıyan uğultusunu düyüyor- du. Karlar dizi çoktan eşmiş, bü. tün yolları kapamıştı. Lâcivert gözler bu nefis man . zaradan ayrıldı, vücudü - etrafa tatlı bir sıcaklık yayarak, yavaş yavaş yanan karşısındaki divana uzandı. Yeni bir höyal — âlemine daldı. Kendikendine düşünüyordu Yirmi beş yıldanberi bu dağ ba- şındaki, babasından miras kalan köşkte, inzanlardan, her şeyden u. zak sessiz bir ömür sürmüştü. Yir. mi beş yur doldur di ların yalnız iki gecesi onun için bir saadet kaynağı olmuğ; geriye kalan günler, — aylar ve yıllarda, içini bir ıztırap ateşi alevliyerek, dağlamıştı.. Aradan geçen beyaz lüne şehrindeki Roussear evvelki Ta evine dönmüş, Roussear — sofrayi üzerinde dumanı fakat e- di larını verevin yirmi beş yıla saçlarile — bi. mdı, Nelân. şünüyordu' Şu dağ bâşında geçen, bir çeyrek asıtık hâyatın kısa tablorarım. girmez korkunç adamcağız orada her tarafı ve | Uzandığı divanda, o eski hatıra, 1 yaşıyordu.. Bütün bu hatıra - | ©a şeridi gibi gözle - rinin önünde , onlar tek.. | rar canlanıyor. gözlerinde, de yeniden yaşıyordı di karlar altı e 'censiz geçmiş, diğ leri ise iki günlük bir maceranın | mes'ud hayalile kaybolmuştu. mışlar, ve-bir ü başı knlar yirmi yıl ev. i ynl dekor içerisinde geçen soğuk bir kış gü. nü. Bir haftadır yolları kar kapa- mış, Saat akşamım atı raddeleri, Genç dul, köşkteki yaşlı hizmet . çisiyle deraber oturuyor. O gün içinde isim veremediği sebebini bilmediği bir heyecan ———————————,” mış, ve oradan kaçmağa başla. mıştır. Yolda, üstübaşı kanlar içinde deli gibi koşan bu adam jandar. malar tarafından — tutulmuş, ve cinayeti nasıl işlediğini bütün taf. silâtile tarif etmiştir. Çitlik ile civar köy halkı bu hâdise yüzünden dehşetli bir heyecana kapılmış, cani rençperi jandarmalar zorlukla halkın e- linden kurtarabilmişlerdir. — Caira olan bu uzak mer'adan savu. de mevkuf bulundurulsam.. Demek istedi, fakat, hem Feridun Bey odanın öbür ucuna doğru yürüdü, hem de jandarma: — Haydi.. Dedi, Refiği yürüttü.. Refiğin en büyük korkusu: haydutlarla, par . maklarından kan lekesi silinmiyen katillerle, buna benzer inşanlarla bir araya düşmek! Bunlarla ne ko. nuşür? Ne yapar, içlerinde, nasıl oturur? Çıldırmak, iplere bağlanmak, bütün hüviyetinden — sıygılmak, bunlarla bir arada bulunmaktan çok iyidir. — Nereye gidiyoruz beybaba?, — Üçüncü kata indik efendi baba, daha inecek miyiz?. Yine cevab yok. Refik çıldıracak! Peşine takı « ltp yürüdüğü ihtiyarın ağzmı açıp ta : — Dördüncü kata ineceğiz.. Yahut ti — Burada kalacağız... Dediği bile yok. Boyuna, içi mahbus dolu koğuş. ları geride bırakıp yürüyorlar ve iniyorlar. Bir kat daha indiler. Artık gündüz yok. Karanlık Gündüz. süz geceler! Dar, müteaffin, korkunç bir dehliz. Ku. rünu vusta derebeyletinin maşumları kazığa çakan cellâdlarının sindiği hücreler gibi arka arkaya dizi. len taş localar (Dovamı var) Hayatının ilk ve — son sevgisl' Göksel aki, biraz : j gişikliği anlamış, BAZ k dönemeç yolunu, içEFii iğinden sezmiş sankie rahat $ej Uzanmı lık bir medf güzel bir hikâyesine biri ve titrek v kadın yi , dağ başındaki, kırlar 1Ç köşkte, akşamız bu genif kim arıyabiliedi onları?! miyan bir hâdisoyı Neydi?! Ki Yaşlı hizmetçi kapt! karıya sesleniyordu: Hanımetend.- Bir # örmek İistiyor!. Aşağıza indi. bir delikanlıydı. Genç kek, sıkılgaa bir sesle — Öi — Otomabilim karlarü Üi dı. Müsaade buyurülur#i, dinlenmes ve ısınmak # yım! dedi. ğ Genç kadın, bu. vaziytt sında: — Hay hay.. Peki yurunt. demeğe — meclif Evde başkı — kimse dt? için, bu meçhu misafif ÜNT lniz kulmaz mecbil Misat'ri sıcacık, ınh’; ai di aldı. Bu gen;, yakışıkli kanlıydı. Soğuktan donacak üşüdüğü, çehresindet Çeneleri titriyor, dişleri ” 5 rile kenet'enyordu. Nalân genç misafiri, sıcak bir çay pi dıktan, konya da iştikten sonra, gent © vaş yavaş krndine ı:!'* n Genç erkeğin yüzündü İğf tobessüm belirdi, a.udık"" dandır — Size minnettarım- $ teşekkür ederim bu W7 Nalân cevab verdi: — ĞF Estağfurullah.. BW dedi. ğ d Delikanlı tasdik edtf gibi başını salladı. NAM gğ sin diye genç erkeği, YÜZ gN ziyette, sedire bıraktı. F gfj rar lâmbanın titrek FÜY mecmuadaki — başladıği bitirmeğe uğraşti. Çai öi zihnine orada geçen YAFL W fak ibr kısmı bile girml eaf &1 bir tek satıtını bile yordu. İstememesine rağmtf' efj bep delikan'ıya kayıy0f e| lanıyordu. Hava iyis€ * Bu arada genç erktt — Size çok eziyet € denizle, artık gideyili, Halbuki buna ımk:;, Kar azalması şöyle :.ı# j gitgide arturmışti. D ' bile görünmüyordu FJ içerisinde genç erkt tabil. K Nalân: p — Havaya b.x.—ıwl”; / yette gitmenize lar kapalı, Artık yartt * ği 4 ) | ğ yemeğini, lığında karşılıklı ye' buradan bahseti / riden konuştular. — — | B Genç erkek — oldukü kend'sine bendedecek, 'nın bütün benliğini 3*7 — OŞ cek derecede güzeldi. yij Zaten ilk bakışlar Yiyprfliii bata kâtiydi! Üstelik gl lânın üç senedenberi a hesaba katılacak OUT y dalmiğ- | EFEZ TT A ğ LA ffr r