YAZ REPORTAJLARI:2 i Yeşilin en t Bir kaç çeşid eğlenceyi bir araya toplıyan bülbül yuvası - Yezan: MURAT KAYAHAN | Bir gün evvel Büyükdereyi an. latırkon yalmız kendi görüşüme Röre iskele'Ve piyasa taddesini ve büradaki gazinoları “anlatmıştım Bugün Bendlerden başlayıp Çız çir suyünda bilten dolaşmamızda Eçinde halkın nasıl eğlendi.” belki de bir çoğunun bil . liği eğlenceleri anlatacağız kız biri er . spor giyinmişler, Hep. grupu İle ararnı: ik bir mesafe İçlerinden kömür Bgibi saçlı kısa. Ya yakın boylu genç bir yüksek sesle: - Bendlere kadar yayan gide. .. Greta Garbo gibi süzgün bakışlı , fiye minyatürü ufak tefek bir Dayan — Çok yorulursak gece pij Çıkamayız amma... Sportin: 8e Ç Allah nazardan | #klasın tıpkı Rober Taylor... endisini görenler meşhur yıl. nbula geldiğini zannet. sekte haklıdırlar, Rober Taylor genç kızla. kaşasını keserek: lar... Münakaşa etme. iz Bendlere gitmi hize girsek daha Iyi Münakaşa uzun sürmedi. Yürü Tek Bendlere gilti karar Verdiler, Onlar Çayırbaşına doğ. TU tabanlarını ayar ederlerken biz de Bendlere mi? Yoksa soya. dini bihakkın kazanmış arkadağı. Mız Salâhaddin Güngürün tav: Ye ettiği Fıstık suyuna mıt gitsek? üyorduk. wl;r-ndıı—rc gidinciye kadar yol - bazda birçok yaz eğlenceleri gö- '*ceğimiz şüphesizdi mfıi-ınwn» Çök fazla kalabalık o. oğaziçinde halk herşeyden istifade ediyor. Otomobil. Selir gel ağtık, Yirmi kişilik bir grup Kefeli. ı;:ıu iyorlar. Hep bir ağızdan 'enen şarkılar arasında kula. bi z daha Çayrbasa k eğlence ile k - ez ü Tenidiniz miz Bendlerden bir köse.. 1 kordelâ bazan birikar rçası gel'yor TERN : Üdpsi ncg'e içinde... Yolda koş- ,""“ Oytuyanlardan tutun da Â. €M Oğlunun eğlendirecek, meş. BUİ edecek n varsa hepsi burada tekrar odiliyor. sofrı — eksiksiz. v ölem yapı - elimciye kadar | ğ——— Bendler tabiatin emsalsiz güzelliklerini kendinde toplamıştır yolda havanın sıcaklığına rağmen birbirine sokulan çiftler, üstü yatak çarşafı ile tentelenmiş içi gelin odası gibi halılarla süslen « miş yük arabaları Bendler yo - lunda da eğlenceye devam edil - diğini gösteriyorlardı. Eğlencelerde en bol şey şarkı söylemek, Böyle eğlencelerde 0: ları dinledikten sonra bir şarkı. nın İstanbulda kaç şekle girdiği. ni öğrenirsiniz. Hele söylenen şarkının beste. kârı orada olursa çıldırmak onun için işten sayılmaz, ' | Bendlere geldik. Etraf yemyı şil. İnsanım etrafa baktıkça içi açılıyor.. Buraya gelenler Kâbeye gelmiş Bibi ziyaretlerini yapar ve geri dönerler... İşte bu gezme bir günün eğlen. | ce içinde göçmesini temin eder. Fıstık suyu... * | Büyükdere sırtlarında, Bülbül yuvasından farksız bir yer... Bülbül yuvasının bazan hüs . ran içinde kurulduğu vakidir am ma burası öyle değil.. Deniz en yaramaz zamanların. | da bile buradan bakilınca Mâak yağını hazmetmiş balık etinde gt zel bir kadın gibi görünür, Ta - rabyalar... Çubuklular, Yeniköy. ler buradan en güzel tuvaletini giymiş gelinlik kız gibi görünü. lar. Başımızı yukarı kaldırdığımız zaman bildiğimiz mavi göke ye. şillenmiş ve mavi ile yeşilin ara.- lsrında taksim ettikleri karelerle mevili yeşilli bir santranç mâsası şeklini almıştır. da eğlenenleri bir mak lâzım. Bunlar sım Salâhaddin Güngürün | n ateş gibi rakı. Masalarda (Devamı 6 ıncı sabifemizde) —| atlısını, deko- run en güzelini gördüm! |Mısır Paris Ancak Ölürken Karımın hakkı Varmış, Diyebildi Macarislanda, Guyla hastahane. sinde Piyer Major adlı zengin bir çiftçi pek feci ıztırablar içinde can vermiştir. Bir gün evvel, hastalanan koca. man bir horozu kesip pişirmişler ve karı ve koca afiyetle yemişler. Gece her ikisi de midelerinde şiddetli bir ağrı duymıya başlamış.| lar. Kadın, bu ağrının horoz etin- den ileri geldiğini söylemiş, ko. cası itiraz etmiş. Major, ertesi günü, harozut ba. niye kalari parçalarını da yemiş. Midesinde şiddetli bir sancı başla. mış. Hâstaneye nakline lüzüm gö- rülmüş. Major, ölmezden evve! şu s#özleri söylemiştir: Karmın hakkı varmiş!...» milli — tu- rizm ofisi açtı Mısır hükümeti, Pariste «Milli turizm ofisi> açmıştır. Büyük ve aydınlık holün duva- riha, ajeste Faruğun bü - | yük bir , etrafına da yeşil renkli z yıldızlı bir Mısır bayrağı sarılmıştır. Ofisin küşad resminde Misir Sefiri Fahri Paşa ve Parisin ki - bar âlemine mensub birçok zevat hazır bulunmuştur. | | İki sene bulun S—SON TELGRAF— T7 Temmuz 1938 sonra katili cinayet an mı'ıdİıi;ş Yakalananlardan hiç biri cinayetin işlendiği şekli söylememişlerdi. Ben öldürmek istiyordu. Hayatımı kurtarmak için onu öldürdüm! Son bir kadeh şarap daha içti. Elinin tersile bıyıklarını sildi, ü- zerinde O, E. markası bulunan es. ki kasketini başını geçirdi, kalın sopasını aldı ve kapıdan çıkarken karısına şu sözü eöyledi: — Saat 11 e doğru gelirim. Garb şimendiferleri kumpan - yasında bekçi Piyer Evan, 1936 senesi Temmuzunun 12 nci günü len ayrıldığı zaman saat sa. ahın T si idi. Pazar olduğu için arkadaşları izinli idi. O, nöbetçi kalmıştı. Kendi mıntakasında bu. lunan hattı teftiş edecekti. Demir çivili kocaman kunduralarının al- tında çakıl ve kuralar eziliyordu. Fakat bu çok sürmedi. Parlak rayların üzerinde yürümeğe baş. ladı Karısı tavuklara yem veriyor, | Beş çocuğu bir köşede oturmuş - | ——— —— Paris kadınları Hayat mücadelesinde akla gelmez hizmetleri öne s ürüyor lar Bir mağzanın vitrininde canlı mankeniik eden güzel kadın hayatının en gizli taraflarını anlatıyor Spor levazımatı satan bir v bir kalabalık vi katle ba. kıyorlardı, Bunların çoğu erkekti. Acaba neye bakıyorlar?... diye merak ettim. Yaklaştım. Camekâ. nn içinde, uzun boylu, mütenasip vücutlu genç bir kadın vardı. San ki plâjda, denize girecekmiş gibi mayolu, Anladım: Canlı reklâm... Şüphesiz az sonra, ya yarın ya da öbür gün dükkândan çıktğı za. man, şimdi bu kalabalık arasında bulunan erkeklerden birisi yanına yaklaşacak Sizinle bicaz görüşmek İsti. yoru: k, gezmek, beraber ya. mek yemek teklif edecek, Zira mevzun omuzlar ba. na adeta yiyecek gibi ba. bu yakcı nazar. sanki ormuş gibi nazarlarının, seyireilerin nazarlarile uzaklara maasına çalı. şiyor, Ar eğiliyaor. bir iki dakika kayboluyor ve başka bir mayo (le geliyor. Akşama ka. dar böyle... F tini hiç kaybet: Mağazaya girdim. Müdürü gör. düm, Gazeteci olduğumu anlayn. ca güler yüz gösterdi Peki, dedi. Kendisine söyle- rim, Kabul ederse ne alâ. Akşama doğru bir uğra; Helen, Muvafakat etmiş ve nin adresini bırakmıştı. Vakıt kaybetmeden gittim. Ba. na hayatını şu suretle anlattı: Gazetelerin birinde: — *Patinaj yapmasını bilen bir kız aranıyor. » diye küçük bir iân gördüm, müra. caat ettim. Habuki benden evvel davranan olmuş: «Camekânda is. por levazımatını teşhir etmek is. ter misiniz?...» dediler. İyi bir yevmiye verdikleri için bu teklifi kabul etmakte mahzur görmedim. Vakık yarı çıplak, ca ah içtn. de durmak ek hoş bir şey değil . (Devamı 6 1ncı sahifemizde) at çehresi ciddiye. iyor., Yazan : G. Noire H lar, kendi kendilerine oynuyor . lardı, Piyor Evan, arasıra — durüyor, rayları biribirine bağlayan tra . versleri muayene ediyor, şübheli gördüklerin, ideğiştirilmesi lâ - | zimgelenleri işaret ve defterine kaydediyordu: 403 kilometredeki | lardı, Katısı o sabah kocaman ho rozu kesmişti. Bol da şarap vardı. BİR ZEVK GECESİ Saat 16 ya doğru bir ses işitildi: — Orada mısın, Piyer?., Sonr! — Ha, sen misin Simon, gir içe riye. L— Cesedin bulunduğu yer. 2— Arkadaşlarfle içtikleri meyhane, 3— Meyhaneden çıktıktari sonra kavga ettikleri küşe. Yukarıda; Piyer Even evinde, edansözes dikkat.. Şimendifer bekçileri, tren gejerken sallanan, yerinden fırlaması (htimali' olan traverslere «dansöze derler. Uzaktan bir düdük sesi Kendi kendine: —«<H05 numaralı tren geliyor..» dedi. Ve hattın ü. zerinden çekildi. Âz sonra tren hızla geçti. Bek. çi, evinden 2 kilometre uzaklaş . mışti. Tesadüf ettiği bir arkadaşı: — Nasılsın Piyer? dedi, Çocuk. lar ne âlemder?. — İyiler... Öğlenden sonra gez- Meğe götüreceğim.. | Yoluna devam etti. Hava sıcak. tı. Şakakla ler sızıyordu. Artık evinin yalnız damı görünü Slmon, başka bir amele grupu- na şef tayin olunmuştu. — Yerini değistirecekti. Bu sebeble arka - daşına «Allahaısmarladık!» de . meğe gelmişti: — Bir kadeh içmeden ayrılmak olur mu hiç?. — Tabii olmaz... Even, köpeğinin zincirini çöz - dü. İki arkadaş, Mandon istasya. nunün yanındaki küçük bir mey- haneye gittiler. Birçok arkadaş . ları oturmuşlar, içiyorlardı. ra diğetleri de geli Son. Simon, &z sonra arkadaşların - n ayrıldı. Radyo çalı r biribirini takib edi; rada ufak bir münazaa çıktı. Fa, kat derhal yatıştırıldı. Sarhoşlar, P saat 2 çıktılar, eden Sallana sallana evlerine kları gözünün fra hazırlan. (Devamı Gncı sayfamızda) Mıştı. Şübhesiz kendini bekliyı ——— —ii di Harb bir şey kazandırmıyor O halde, harbetmekte faide ne? “Bir memleket ne kadar kuvvetli olursa © kadar sabır ve metanet gösterir... , arp bir şey kazandırmıyor. İşte İngnliz Başvekili Çembe Bughton House de irad ettiği nutkun esası bu... damki harp birşey kazandırmıyor. Şu halde harp etmekt Harpten, ne galibin ve ne de mağlubun bir istifadesi yor, İngiltere ve müttefikleri, senedenberi harbi kazandıkların söylüyorlar. Kazandıkları ne? 1914.1918 in feci tecrübeleri: Çemberlaya, İngiltere ve İrlanda'nın 19141918 arasında 2,500,00€ İngilizin öldüğünü veya yaralandığını hatırlatıyor. N Müttefik ve muhasımların zayiatı da 21 milyon milyon yaralı... ü Bu feci tecrübeyi tekrar etmek ( Bu rakamlar göz önüne getirilirs hu idameye çalışan hük: var mıdır? Çemberlayn sözüne devam *Eğer hürriyetimizistiklâlimiz tehlikeye düşmezse bunu muha iyn'in mâna ne?, 7 milyon ölü, 14 iyen var mı acaba? , bütün müşkülâta rağmen sul. etleri korkaklıkla, acizle ithama — imkân faza etmek için harpten başka çare kalmadığına kani olursak harp etmekten çekinmeyiz...