2—SON TELGR, GÜNÜ 1935 Hatay kışlalarında Türk bayrağı — dalgalanırken ; «Bu büyük eser yalnız büyük B Atatürkün'dür» Örgeneral Asım Gündüz t Yazan : ETEM iİZZET BENİCE attir Hataydalar, ahbraman Türk ordusunun er ve subayları kırk sekiz sa- p Hatay kışlalarında Türk bayrağı dalgalanıyor ve... — Müstakil Hatay kendi müstekbel hüviyetinin çı't;ev:ı'i ıç::dı K Bu neticeyi en — Asım Gündüz: — İlk genş nefesini almış bulunuyor. | olgun ifadesi ile vasıflandıran Orgeneral — Bu büyük eser yalnız Büyük Atatürk'ün eseridir. Dedi. Hakikaten bu büyük eser yalnız onun dehâsının, irade ve hakimiyetinin karşı talilere hükmeden yüksek sevk ve — iradesinin aldığı neticedir. — 1921 de Hataylıya: a Bunun büyle olması tabii ve muhakkaktı, böyle bitmesi de tarihen mukadderdi. Çünkü, aslında o Atatürk'ün davası idi ve — Bekle, seni behemchal kurtaracağım... g Diyen o olmuştuu. — laka O, yarattığı tarihin bütün seyri ve ilerleyişi içinde mut- dediğini behemehal yapınıştı. Hatay işini de başaracak, ona kendi dilediği, kendi istediği 'M&nnwvmâü.—;mmdwnw, — Mmilletinin istediği daima onun istediği idi. Bu asla değişmiyen ve... asla değişmiyecek olan esas ve — — Şimdi dava halledilmiştir. Türk Hatay Türkündür ve: Amerikan Üniversitelileri Istanbula Geliyor — Büyük eser yalnız büyük Atatürk'üpn eseridir... O Türk milletine davasını, Hataylıya Hatayı kazandırmış bulunuyor. Bu büyük zafer hepimize kutlu olsun. Etem İzzet BENİCE Sirkecide Yeni Gümrük Binası B 'yedîıxıhn is-|Yeni meydanda güzei — teyen Amerikalı talebe — ve profesörler memle- - ketimizde tarihi tetkik- lerde yapacaklar Anterikan Üz lileri, " mütekkeb 70 kişilik bir profesör — we Bilebö grupu, yakında şehrimi. ze 'geleceklerini Belediyeye bil- — dirmişlerdir. . Arkeoloğlar bu münasebetle Belediyeden şehrimiz ve arkeolo. ji işleri hakkında izahar istemiş. — İerdir. Amerikalı tariheiler, İstanbulda — tedkiklerde bulunduktan sonra E- | ge mıntakasına da giderek tarihi eserlerimizi ve harabeleri tedkik — edeceklerdir. “ — Agnerikalı misafirlerin oradan /— Ankaraya da gitmeleri ve Ankara — havalisindeki tarih kazılarını yer. /" lerinde görmeleri çok muhtemel. Yü iııâlorl.m bulun - bir eser halinde yapılacık Sirkecide açılacak olan yeni ve büyük Mmeydanın bir tarafında, büyük bir «Gümrük binası» ya - pilması kararlaştırılmıştır. Bu yeni bina, istasyonun eski saç ambarları bulunan kısmında ve yeni meydana bakan güzel bir eser halinde inşa olunacaktır. Gümrük — Başmüdürlüğü — ile Devlet Demiryolları " üçüncü iş. letme müdürlüğü; bu hususta an- laşmıya varmışlardır. Ekspresin mesajeri kontrol . ları, bu gümrükte yapılacaktır. Yalnız Avrupa yolcularının Av. rupadan beraberlerinde getire - cekleri eşyalar, o vakitie, yine es. kisi gibi trenlerde yapılacaktır. ST S dukları müddet zarfında Üniver. sitenin misafiri olacaklar ve ağır. Tama bürosu tarafından gezdiri - leceklerdir. | ı İ Bir sivil Taygyare Fabrikası Açıyoruz Eski ve maruf tayya« recimiz Vecihi yakında Almanyadan geliyar Türkküşü ümüm müdürlüğü, Ankaradaki motörlü «<Tayyare tevsi emeğe karar ı mektebi» ni ü üne bağlı olmak üzere bir «Sivil tayyare fabrika. sı» de yapılacaktır. Bu yeni fabrikanın çalışma tar. zı ve projeleri de tesbit olunmuş. tur. Bu işle, elyevm Almanyada tay. yare mühendisliği tahsil etmekte olan eski ve maruf tayyarecileri. mizden Vecihi meşgul olacak - dır. Mumaileyh bu sene tahsilini bitirerek memleketimize döne - cek ve yeni fabrikanın inşasına da, o zaman başlanılacaktır. l KÜÇÜK HABERLE? | * İstanbula bağlı —mülhakat | gümrüklerinde yapılması isteni - len ıslahata ait rapor hazırlan - mıştır. Vekâlete gönderilecektir. * Vali Üstündağ evvelki ak - şam Parkotelde Mısırlı atletler şe. refine bir akşam ziyafeti vermiş- tir. *& İtfaiye şimdiye kadarki yan. gınlarda evvelâ ateşi söndürmek için çalışmakta idi. Bundan senra, | evvelâ bir taraftan ateşin çıktığı | yere su verilmesi, diğer taraftan da eşyanın kurtarılması şekli mu- vafık görülmüştür. Bilhassa eş - yanın kurtarılması işine ehemmi- | yet verilmek üzere, yeni bir pro. je hazırlanmaktadır. * İngiltereye ısmarlanan yeni makineler için, belediye — terkos | gölünde yeni bina ve tesisat yap- trmaktadır. Bu tesisat — tamani olduktan sonra, İngiltereden mü. | hendisler gelecek ve bunlar maki- neleri monte edeceklerdir. * Belediye 937 yılında belediye | vergisi ve resimlerinden ne mik- tar tahsil edildiği ve ne kadarı - nan bakayaya kaldığım şubelerden sormuştur. Maliye Vekâleti, — belediyenin Darülâceze için nerelerden ve ne miktar gelir temin ettiğini sor - “muştur. w Bir Fransız talebesı dün mn.i sız - İtalyan hududunda İtalyan | milisleri tarafından eğız surette | yaralanmıştır. | | * Bevoğlu akşam kız sanat oku- lu müdürlüğüne, ayni enstitü mu. allimlerinden Refia tayin edil - e Üniversite astronomi profe - sörlüğüne tayin edilen Rösenbah, Avrupadan gelmiştir. Radyoloji ve İktısad kürsülerine tayin olunan profesörler de yakında gelecek ve önümüzdeki yıldan itibaren ders. lerine başlıyacaktır. * Misır üniversitesine men - sub 35 talebe, dün şehrimize gel . mişler, Galata rıhtımında merar simle karşılanmışlardır. — Mısırlı talebe, şehrimizde üç gün kala- cak ve sonra Ankaraya gidecek. tir. Ne günlereKorkunç bir ci Kaldık Bir evlâd babasını mahkemeye verdi ve ena en ağır cezanın verilmesini istedi Zabıta şimdiye kadar nadir te- sadüf edilen bir vak'a ile karşılaş miştir, Bir evlâd babasının ken - » dini öldürmek istediğini hayatı- nın tehlikede olduğunu söylemiş ve bunun için de babasının tevkif edilip ağır bir cezaya çarptırılma. sını istemiştir. Tahtakale polis karakoluna müracaat eden ve Ali isminde olan 20 yaşlarındaki bu gençi — Babam beni zorla evlendir- mek istiyor. Eğer dedi yap - mazsam — öldüreceğini söylüyor.. Onu yakalayıp hapise koyunuz.. Canımdan emin olabileyim.. Demiştir. Bunun üzerine polis Alinin babası Mehmedi yakalıya- rak karakola götürmüş. Mehmed ise bir babanın 20 yaşındaki oğ - Juna nasıl kıyabileceğini yalnız Emine isminde bir kızla evlendir- mek istediğini fakat Alinin ken. dizine evlerinin hissesinin varı - sının verilmesi şartile bu isteği kabul edebileceğini lâkin bu his. seyi veremiyeceğini söylemesi ü- zerine hırsından böyle birşey uy- durduğunu söylemiştir. Polis bu baba oğlu derhal cür- mü meşhbud mahkemesine ver - miştir. Mahkeme dün saat 18 de başla- miş ve 21 e kadar devam etmiş. tir Ali Hâkime: —. Babamı dava ediyorum ve ona en ağır cezanın verilmesimi is- tiyorum, çünkü eğer serbest ka - lacuk olursa bent öldüreceğine e- minim demiştir. Hâkimin: — Peki baban ne yaptı sana? Sualine: — Beni istemediğim bir kızla evlendirmek - istiyor. Ben kabul etmediğim için de tehdidde bulu. nuyor. Hatta şimdi dışarda kori- darda bile bana: «— Hapise de girsem bir gün gelecek yine çıkatağım ve o za. man artık elimden kurtulamıyar caksın» dedi. Diye cevab vermiştir. Bundan sonra şahidler dinlen . miş bunların hepsi de suçlu baba- mın lehinde şehadette bulunmuş. Tardır. Neticede mahkeme Mehmedin beraetine karar vermiş ve hâkim babaya: — Sen yine oğluna katşı rahim ve şefkatli muameleden ayrılma. Aliye de: — Sen de babanın elini öp. Demiştir. Lâkin Ali bunu kabul etmemiş ve yine mahkemeden bu garib baba oğul dargın olarak ay- rılmışlardır. Hş e * Eminönünde Selânik bon - marşasının bulunduğu — adadaki binaların - boşaltılmalarına baş - lanmıştır. v& Balkanlarda tetkikler yap - makta olan belediye iktısad mü. ürü Asım Süreyya, cumartesiye şehrimize dönecektir. Evvelki gün Zonguldağın Çay- cuma nahiyesinde tüyler ürperti. ci bir cinayet işlenmiştir. Muhitte derin bir heyecan u - yandıran bu vak'a hakkında ma- hallinden şa- tafsilât verilmek - tedir: | , Saycuma nahiye merkezinde | kunduracılıkla meşgul Ralf a - dında 45 lik bir adam vardır ve biraz aklında bozuklük — olduğu için, halk arasında deli Ratf diye anılmaktadır. Bununla — beraber şuurundaki bozukluk onum halk arasında bulunm: vi esleki ile meşgul olmasına mani olama- maktadır. Yani Raifin deliliği ha- fif ve gelip geçicidir. İşte, bu yarım akıllı adamı zı - vanadan çıkartıp cinayete kadar sürüklemeğe bir aile meselesi kâ- fi gelmiştir. Bu mesele karısının hırsızlığından doğmuştur. Anlattığına göre, bundan beş altı ay evvel, Raif ustanın evi so- yulmüş, bazı kıymetli eşyası ca. hanmıştır. Haif usta, hususi tahki- kat sonunda hırsızın kendi karısı olduğunu öğrenmiş ve onu sıkış. fırmıştır. Zaten kocası gibi akıl- dan sakat olan kadın, bu tazyik sonunda köyüne aşırdığı eşyadan bir kısmını eve getirmiştir. Bu - Mun üzerine karı — kocanın arası | fena halde açılmış; Raif usta ka- rısı Emineyi birçok defa evinden kovmuştur. Kadın ise her defasında yine gelip Raifin karşısına dikilmiştir. Emine, birkaç gün evve! kovul. duğu kocasının evine evvelki gün Kavun ve Kargpsız Satış yerleri Son günlerde şehrimize bilhas. ga cenub taraflarından ve Hatay- dan fazla mikdarda karpuz gel - meğe başlamıştır. Fakat yine karpuz, tek tük ma- navlarda satılmaktadır. — Fiatlar, 30 - 40 kuruş arasındadır Alâkadarlar, önümüzdeki hafta içinde, Ege havalisi ve Trakyadan da karpuz nakliyatının ballaşaca- inı ümld efmektedirler. Bu sene, Sirkecideki tahta kar. olduğundan mahsulü, yalnız Kerestecilerdeki hal müştemilâtında — satılacaktır. Önümüzdeki yılda ise, kavun L e karpuz satışları, yalnız yeni yapılmakta olan hal binasında ic- ra oluhacaktır. Diğer taraftan Belediye Rols. liği bu sene mahalle aralarında, sokak başları ve yaya kaldırım - larda karpuz ve kavun sergileri kurulmasına müsaade olunmama. sını alâkadarlara bildirmiştir. 4 Darüşşafaka lisesinde yeni ta. lebe kayıt ve kabulüne 15 tem - muzda başlanacaktır. Kayıtlar 15 ağustosta kapanacaktır. kafasını uçurdu .. — - Evindeki bir hırsızlıktan şüphelenen katil bu tüyler ürpertici cinayeti nasıl işledi nayet Bir adam, balta ile karısinin a t a Ügar t yine dönmüş bulunuyordu. Bu son geliş, Raifi büsbütün çiteden | akarmış ve delilik buhram ye - n beynini sarmıştır. Zabıtanın yaptığı tahkikattan ve kendisinin verdiği Hadeden an- laşıldığına göre, Raif, cinayeti iş. lemekte saatlerce tereddüd et - miştir. Son dakikada heyninin tu. tuştağunu, gözlerinin karıncaları - dığını hisseden ve karışık hayal. ler gören Raif süratle yerinden fır- lamış, aşağıdan ba'tayı kapmış ve onu arkasında saklıyarak, ayrt o. dada yatan karısının yanına dal- mıştır. Geceyarısını geçen bü sa- atte uyuyan kadın, kocasının gir- mesile uyanmış ve sersemliği geç- meden Raif elindeki baltayı Emi- nenin boynuna iki defa indirmiş. tir. Darbeler o kadar şiddetli ol- guursuz didişmelerle zabahı et « tikten sonra çarşıya çıkmış, akıl - hca kahveye gidip biz kahve iç. miş, alacaklarını dolaşarak borç - larını vermiş ve onlara: «Artık be.| ni göremezsiniz'» demiştir. Bun - | dan sonra Devrekte bulunan kız. kardeşine, acele gelmesi için tel- graf çekmiş ve gidip nahiye mü - dürüne teslim olmuştur. Raif, akşama doğru büsbütün çıldırmıştır. Hayat Pahalılığile Mücadele Hayat ucuzluğunu temin - için alınacak tedbirler etrafında ted- kikler yapan Londra Üniversitesi iktısad profesörü Benham, İktısad Vekâleti müşavirlerinden Haldun. la birlikte şehrimize gelmiştir. Profesör Benham, İstanbul pi- yasalarını birer birer dolaşarak tüccarlar, komisyoncular, nakliye. ciler ve kabzimallarla ayrı ayrı görüşmüştür. Bu arada sebze ve meyva halini de gezen profosör, | muhtelif mıntakalardan getirilen sebze ve meyvalar hakkında ge- niş malümat almış, şehrimizde ne-| | den hayat pahahlığı bulunduğuna dair bazı mütalealar tesbit etmiş- tir. İngiliz mütehassısının en ziyade| | ambalâj ve nakliye meseleleri ü. zerinde durduğu anlaşılmaktadır. | *& Kasımpaşa kanalizasyonunun noksan kalan kısmının bir müte. ahhide ihale edilerek derhal ta - mamlattırılnması kararlaştırılmış « tır. 'elrika N. 36 — — Nasıl öğrendin bunu? © — Kapıcı söyledi.. Komiserin canı sıkıldı.. Nacir Demirel, ellerini biribi. — Tine vurarak: — Bu ge şanssızlık yahu! He- rifi nihayet elimle kaçındım. — Komiser sordu: — Elinizle mi? —— Öyle ya. Apartımamı basdık- Zaman hepimiz buraya geli. “yorduk. Gültekin hizmetci kadın — kıjafetile gözümüzün önünden j çınısi y B Ü — Sonradan farkına vardık, azi- zim! İlk önce yatak odama gidi. yorum diye aldattı bizi. fakat ya. man adammiş döğresü bu. Ben ömrümde bukadar kurnaz — tilki görmemişdim. Komser, memura sordu: — Şimdi ne yapacağız? — Merak etmeğiniz. beğim! On- ların kuyruğu daima benim elim. dedir. Hele bir sabah olsun.. Fer. hündeyi çâbuk bulurum ben. | tekinin nereye saklandığını ondan | öğreniriz. | — Ferhündeyi bulmakdan ne çı- ' bunu senbümezsen, ben m; bile - | kar? Gültekini bulmalıyız.. — Ferhundeyi balunca, Cül. Ve o gece, ertesi günü tekrar | merkezde — buluşmak ve bu işle meşgul olmak üzere, Naci Demirel Taksim Karakolundan çıkıp gitti. * Kâmil Efendi, 2rtesi gün, ta - harri komiseri Naci Dmirele müs. | işte bet malümat verebilmek için, o gece uyumadı. Naci Demirel mer. kezden çıkar çıkmaz, Kâmil Efen- di Jalenin yattığı yere gitti. Jale bir iskemlenin üstünde uyuk. Tuyordu. Kâmil Efendiyi görünce tamıdı : — Vay, sen misit, Kâmil Bey? | Vaflahi yabancı bir adam sandım | da yüreğim hopladı. Neden tık - | tılar bizi kotese Allah aşkına, sen | biliyorsan söyle! — Neden mi tıktılar? A gözüm ceğim? — Canım, Gültekin Beyin evin. de oyun oynuyorduk. Bastılar e. vi. Bizi de buraya getirdiler. — Hileli kumar oynıyan Gül - tekin neden kaçtı üyleyse? — © daima kaçar camm, bil - mez misin sen onun — huyunu? Hem hile yapan ben değilimi O yapmışsa bana ne brndan?! — Senin parmağın yok mu bu 2 — Vallahi yok, Kâmi — Hajdi. sırnaşma şimdi.. Ha. kikati söyle bana. İfadeni okuyun. €a her şeyi öğrenirim. Jale birdenbire şaşırdı: — Şey canım.. İşte bana da bir kaç para vereceklerdi. Selim akdı götürdü beni oraya. — Ne diye götürdü? — Karım diye prazenta etti. İş. te o kadar.. — Eh.. Yalan söylememiş. Bir gecelik karısı olabilirsin! İçz a — Öyle ya. Yalan mı? Haydi sonu ne olacak? Yarın sabah ke. faletle beni buradan kurtaramaz mısın? Hem sana bü hafta evde öyle zengin bir sofra veririm ki.. Vallahi sabaha kadar eğlenirdin.. Kâmil Efendi kaşlarını çattı: — Söylediklerini kulağın işiti - yor mu? — Ne söyledim ben, ağabeyci. #im? Sen bizim halimizden an - larsın! Burada oyun oymuyan yal. nız ben değilim ya.. — Başkaları varsa, anları da - bundan sonra . gizli kumarha- nelerde birer birer basıp yakalı - yacaklar. — Desene ki ilk piyango bize düştü! Hay gözü kör olsun şu Se. Ilmin. Nerden de başımı yaktı bu Kâmil bu bahsi kapadıktan son. ra Jalenin yanma sokuldu: — Bana bak, Jale sana bir şey Kâmil Bey, söyle bana. Bu işin | soracağım. Fakat, doğrusunu söy- liyecek misin? — Vallahi bütün bildiklerimi söylerim, Benim kimseden kor - kum yok ki. Hem ben onlar gibi kumar müptelâsı da değilim. Zor- Ja oynarım bu kâfiri ben. — Neyse., Bırak bu lâfları şim- di. Beni dinle: Sen bu ressam Gül-| tekini nezamandanberi tanırsın? — İki üç yıldır tanırim. — Sana açıldı mı hiç?. — Ne gibi?. — Parasız kaldığı zamanlar, ö. tekini berikini nasıl çarptığını.. — A. Böyle şeyler! bana söy- ler mi hiç o?1. — Ya kime söyler? — Onun hem adamı, hem ar. kadaşı olan Selimden başka küm.'| | se bilmez bu işleri.. — Selimle arası çoklüğü demek? — Aralarından su sızmaz. O ka- dar iyidir ki. İ * — Tuhaf şey! Ben Selimle Gül. ; tekini hu kadar dost bilmezdim.. | (Devamı var) —| azi Avusturya'd Yazan: Ahmed Şikrü E$İ Avusturya, müstakil bir olmaktan çıkarak tarihe zumnu teşkil etmiye ba; Gün geçmez ki Avrupa gı idaresinin tazyiki altında iz Avusturyadan bahsetmesin he yoktur, Esasen Avrupanı memleketi hakkında verilen berler, daima ihtiyatla k, dilmelidir. Bu iki — meml biri Almanya, diğeri de $ Rusyadır. Üç aydanberi, Avustu! dışarı aksettirilen haberler, memleketi, fetih ve istilâ dan sonra, bu memleket, nesindenberi en şumullü bir (f lâb hayatı yaşıyan v bünyesi içinde hazmedilirket takım sarsıntıların vukuu beklenmekte idi, Bu hazım liyesinin ıztırabları şöyle edilebilir: I— Evvelâ Yahudilerin vazi Yahu kib ettiği siyaset malüm oldi na göre, Viyananın iki milyon ! fusundan üç yüz binini de Yühudiler hakkında da şiddetli bir siyaset takib © hulâsa edilebilir. Yahudiliğin fiyesi için ahınan tedbirler © rece şiddetlidir ki, Berlin, Vi na Yahudileri için bir muştur. Artık Yahudilere antipatisi ile şökret kazananı | lin, Viyana Yahudileri içim melce olursa, Avusturyadır. kiyetle neticelendiği - maldit Bu neticeden sonra Burkel, lik kemiseri» tayin edilmiytif zilesişriki memleketn parti © naasyonları ve hükümet arasında bir ahenk temin ir. Bunun kolay bir iş oli gağı aşikârdır. Cünkü A dil ve hars itibarile makla beraber, Prusyanın (Devami 6 inci sahilemi