(5 inci sahifemizden devam) bak Hümid merhumla Bayan Lüs. yen de vardı) İstanbula döndüm. İstanbulu tabiatile pek karışık ve berbad bulduk Ramazan ayı idi. Darülbedayi e Ferah sinemasını yeniden tan- | zim eden Nazif ve Fakreddin Bey isimlerinde iki zatın — idaresinde bulunuyor, zamazan temsilleri ve-i riyordu. Cadde üstündeki salon da merkezi olmuştu. Müdür Müsyö Pesati idi. Ben bir gece bile tem. silleri kaçırmıyordum. Kırmızı ka. Gife perde açılıp kapandıkça: — Acaba benim de buralarda Oynamam mümkür olacak mı? Diye düşünüyordum. Bu sıralarda idi. Bir gün evde etürürken Ali Rıza Bey isminde » bestekâr, Kaptanzade Ali Rıza . bir zatın beni görmek istediğini | #öylediler, Benim Macaristanda konservatuvarda okuyup geldiği. mi öğrendiğini, kendilerinin mer- bum İsmail Hakkı Beyle bir (İs - tanbul operet heyeti) yapmak ta. savvurunda olduklarım benim de dahil olup olnıyuıbmı ı.ı-ıı_ A N K PŞ A NL Ü L S —— Olmuyor, bü rol için bir genç! ı bulmak Tâzım! Diye bağırdı. Ben atıldım: z —- Arm ederseniz oynuyabili . Jar başladı, rejisör hı.ym etti, patronlar şaşırdı. Ben gayet ciddi ilâve etlim: — Müsaade edin muzik çalsın, ben de sahnede oynar gibi size v yim! Ahmed Fehim Efendi omuzu- ma vurdu: — Haydi oğlum göreyim seni... — Bafi Çelebi rolünü — oynadım, /— Muvaffak oldum. Derhal ilânlar- — da değişiklik yaptılar, baş rolü bana verdiler. İlk temsil de, Ferah sinemasında olduğu gibi bir ka. — En büyük tiyatroda, en münev - — ver halkın karşısına en büyük “golle çıkan ben, ertesi gün gaze - telerde ve bilhassa Tanin'de «Türk sahnesi yeni bir zleman kazandır ordum. Muvaffak — olmuştum. Bunu takib eden ope- — / retlerde tenör vazifesi bana ve - riliyordu. Kaşıkçılar, —Yedekçi, “ Lâle devri, Macun hokkası, Atlı ' gses gibi büyük öperetlerde tenör qııdıın. Üçüncü sınıftan çıkıp birinci sırıf bir artist oldum. İs - İ tenbat öpereti — muvaffakiyetten Lınuvı!lıhyzıe yürüyozdu. Fakâat —* >bir türlü beni tatmin edemiyordu. F“W alaturka sazla operetin — olamıyacağına kani idim. Bir ta. aftan da Peştede seycetmiş ol - — duğuüm Franz Laher'in en güzel öperetlerinden (Peçizta) yı ter - ıüh ile uğraşıyordum. (Bülbül) ismile sazda da , yaparak sahneye koydum. 'mgm gördü. Bundan sonra e - gerlerim — için alafranga muzik © olman şarttı. Merburi olarak isti- famı verdim. 927 de şimdiki milli | ginema olan binada (Sahir ope- eti) ni kurdum. İlk eser olarak laş) 1 Üün ettim. daş) la garb operetini Tür- - kiy ıde kurmuş oluyordum. İşte o zamandan bugüne kadar bir çok ggıgeıeı ve bubranlı zamanlar ge- — iye metediliyi k du, (Sahir — öpereti) de bir nevi mekteb oldu. Vu günün birçok kaymetli elemanları buradan ye - tişti. Meselâ Şevkiyeyi (Frafin Mariça) da Liza rolile ben sah - neye çıkardım. Refik Kemal de ayni eserle burada gözüktü. Halk operetinin başkadın artisti Totoyu Millet tiyatrosunda görerek al . dım ve Şuberti oynattım. Turan tiyatrosunda çalışın Saadet be - nim talebemdir. Şimdi Bayan Neclâ Belkis isminde genç bir is- tidad var elimde. Bu kızın hep. sinden kuvvetli bir san'atkâr o. Tacağına bütün kuvvetimle ka- nüm. Biy zamanlar çok iyi arka. daşlarla da çalıştım. Hazım, Hü. seyin Kemal, Nureddin Şefkati hep yanımda çalışmışlardır. Nu- reddin Şefkati bu Darülbedayiin €n eski emektarını bilmem halkla Zengin BIZDE OPERET ve OPERET SAN'ATKÂRLARI beraber bütün san'atkârlar da mı unuttu? kâh meydana çıktık. Arayan g0 - ran olmadı. Bazı - kimseler gibi kapı kapı dolaşarak berkesi iz'aç etmekten çekindik. Kimse de e- lini uzatmadı Kendi — yağımızla topluluğu var. Muhtelif yerlere gidiyorum. Halk memnun olu - yor. Fakat bu faaliyetimden ken. dim memnun değilim.» .. 'Tam bir disiplin ve murakabe ile. Nu - Sa . Ca çiftçiyi kim zehirledi ? (5 inci sahifeden devam) evine gittiğim zaman Çendler de beraber gelirdi. Murfit ölmeden bir müddet evvel bizim aramız . daki ahbablık bozulmuştur. Geçen nisanda Çendlerin izni olmaksı - zan Murfitin otomobilini alarak gezmeğe gittiğini öğrenmiştim. “Bundan sonra Murf!tin dul ka. yısına şü sual sorulmuştur: — BSizin evden bir kück manto çalındığı doğru mudur” — Evet... O zaman bu hususta tahkikat yapılırken gerek benim ve gerek kocamın ifadeleri alın - mıştı. Kocam o zaman bir takım Şüphelere karşı banz şöyle demiş- : — Kürk mantoyu Çendler çal . mamıştır. Çendler ile beraber oturan çift. çi Valker de sorular suale cevab olarak: * — Ben 16 ve 17 mayıs günleri Murfitin evine gitmedim. Evine Bitmediğim gibi o civarda da da. laşmadım, Murfitin öldüğü sabah oralarda değildim. Benim bildiği. me göre Çendler de o taraflara gitmemiştir. — Siz Çendler ile daima beraber mi bulunurdunuz? — Pek nadir olarak ayrıldığımız olurdu. — Odalarmız ayrı mıdır? — Benim odam ayrıdır. Bir kere Çendler İskoçyaya gitmişti. Gidip kendisini orada gördüm. Yolun bır kısmına kadar Mürfit de ba- Na arkadaş olmuştu. — Hiç yanımızda zehir bulun « durür musunuz? — Geçen sene haşaratı öldürmek için şiddetli zehir almıştım. Fakat zehir xalmamıştır. Diğer taraftan benim satın aldığım z&hrin yeri - ni Çendler bilmezdi. Odaya gir. mudi. ikundan sonva mahkemeye iki büyük anahtar getirümiştir. Mur- Sikir oturduğu evin kapılarını a- çan bu anahtarlar Valkere göste. zilerek: »— Siz Murfit ile otamobile bin. dığ'niz zaman b anahtarları gör- döüLüz mü? -- Hayır, otomokilde yoktu. -— Murfitin kapısını açacak su. retta buna benzer sizde hiç anah- Ha var midir?, — Hayır, böyle yoktur. Ki Bundan sonra Murfitin evinde beş senedenberi ahçılık eden ka. dın şahid olarak dinlenmiştir: — Murfit ile karısının arası na. sıldi? — Ben uzun zamandarberi an. ların yanında idim, Kari ile koca. niN arası çok İyi fdi. - Yemekton sonra yemek odasımı ben düzel . tirdim. Murfitin mide ilâcı masa- mın üzerinde dururdu. Yeri değiş. Miş ise onu daima eski yerine ka. yardım. İlâç şişesi Murfitin sol tarafında bulunurdu. Fakat vak'a. nın olduğu 17 mayıs sabahı gör. düm ki şişe sağ tarafa geçmiştir. Hâkim bunun üzerine şunu söy- lemiş ve ımmqm anahtar anahtarımız olması çok ehemmiyetlidir. Haki. katen yeri değiştirilmiş olduğuna emin misiniz? — Evet. Eminim. V7 mayıs sabahi idl - Murfitin karısı bağırarak mutfağa geldi: — Kızlar, koşunuz, yetişiniz. Murfit çok fenadır!, diye haykırı. yordu. — Murtitin karısı böyle bağırır. ken ne halde idi? Telâş mı ediyor. du?. Korku içinde miydi?. Yokso şaşırmış mıydı? — Kocasının böyle birdenbire hastalanmış - olmasından - dolayı çok perişan olmuşa benziyordu. Bundan sonra Murfitin küçük oğlu Rujger Murfit dinlenmiştir. Ölen çiftçinin oğlu şunları söyle - miştir: — Babam ile anlaşarmyorduk. Onun için iki buçuk sene evvel ya nından ayrıldım. — Babanızla ananız arasında | hiçbir mesele olmuş muydu? — Anamla babamın bir kadın yüzünden kavga ettiklerini bili. yorum, Fakat sonra barıştılar. Me sele çok iyi bir surette halledi! . — Bu kadının kim olduğunu bi. liyor musunuz? — Bü kadın Bravon'un karıs> idi, Bu kavga hâdisesi olalı on se. kiz ay geçti. Bundan sonra Mrufitin büyük oğlu Jozet Murfit dinlenmiştir. Bu da şöyle demiştir; — Babamla ölümünden on beş gün evvel görüştüm.Halinde bir fevkalâdelik görünmüyordu. Hat- tâ istikbal hakkında babam çok nikbin görünüyordu. Son olarak bu şahidin karısı dinlenmiş ve şu- nu söylemiştir: — Müurfit öldükten bir gün son- ra idi ki Çendler bize geldi. Elin- de birşey vardı. Bunu bana vere. rek kaynanama vermemi söyledi. İçinde çörek olduğunu söylüyor- du. Bundan sonra şahidlerin dinlen- mesine nihayet verilmiş, mühake- e başka bir güne bırakılmıştır. Terfi edecek hakimlerimiz Kanun mucibince bu seneyi 90 Hra maaşla ikmal ederek birinci sınıf hâkimliğe namzed gösteri- Ten hâkim ve müddelumumilerin listesi Adliye Vekâletince hazır - lınmışhr Listede şü isimler var. lsunbulhhhmAhl.Cınlr lerit umum müdürü Haydar, Çan- kırı relti Tahsin, İzmir reist Bi - Vâl, Edirme ceza hâkimi İbrakim, İzmir hâkimi Mustafa, Muğ. la hâkimi Süleyman, Adliye baş müdfettişlerinden Muharrom, Sırıı ve Necmeddin, Antalya reisi Ne- cati, İzmir bukuk reisi Hüseyin, Temyiz — raportörl _m İzmir ticaret reisi Nocati, İ: ikinci ceza reisi Kemâal, Ankarı ikinci hukuk reisi Naüi, Konya Tesi Sadık, hukuk işleri umum mfi,, dürü Şinasi, İzmir müddelumu » misi Asım, | | ledilmesi dolayısile kuvvetlene . cektir. mali sahalarda geçenlerde Tür - kiye ile akdettiği itilâflardan son- ya gelen bu itilâf yeni bir sulh unsuru mesabesindedir. Almanya- nın bundan sonra diğer garb dev. letlerinin Avrapanın cenubu şar. yazıyor: “kat'i bir taahhüdü ihtiva etmek - Hatay İtilâfından Fransızlar |Memnun Seneler geçti. Kâh unutulduk, I Ş LM-IMIO Fransız gazete-| n mütalaalar: Paris 2 (ALA) — Havas ajansı tebliğ ediyar: Gazeteler, Fransiz . Türk itilâ. finın imzası dolayısile müttefikan memanuniyetlerini beyan etmek - | tedirler, Pöti Parizlen gazetesinde burg, | dyior ki: «Fransa ile Türkiyenin — şarki Akdeniz havzasındak? —müşterek menfaatleri telif — edilememeleri yüzünden mutazarrır olmâkta Şimdi dÜ menfaatlerin telif edil mesi her noktadan meninuniyeti mucibdir. Türkiye, Atatürkün — dehasile asrileştirilmiş büyük bir müslü. man devletidir. Nüfuzu. bütün vasati Asyada hiasedilmekte olan bu devlet, Karadeniz ile Akde - ni zarasında bir anahtar vaziye tindedir. Fransa için dalma büyük bir kıymeti olan bu devletin dosu- luğu bugün, Almanyanın mevzi - lerini şarka doğru — ilerlettiği ve yeni bir Bağdad demiryolu tahay- yül ettiği bir sırada daha büyük bir kıymeti haizdir.» Ekselsiar — gazetesinde Marsel sancağı ihtilâfı, sulhun idamesi ve şarki Akdenizde terakki ve refa- hın inkişafile ayni süretle alâka- dar olan Türkiye ile Fransa ara. gında siyasi ve askeri teşriki me. sai, dostluk ve tesanüld tezahüratı şekline inkılâb etmiştir. Bu hâdisenin ehemmiyetini ölç- mek için Türkiyayi 1914 de orta Avrupa imparatorluklarile ittifak etmeğe sevkeden feci hatayı ha- tırlamak lâzımdır > Epok — gazetesinde Donatllo şöyle yazıyor: *Bir kaç asırlık Fransız - Türk dostluğu İskenderun işinin hal. İngilterenin İktasadi ve Ordr gazetesinde Givet şöyle «Muahede şarki Akdenizde sta. tünün muhafaza edileceğine dair tedir. Avrupada cereyan eden hâ diseler ve imparatorluğumuzun etrafında dolaşan ihtiraslar karşı. sında bu itilâfin yalnız şimdiki değil, ileride her ihtimale karşı koymak hasusundaki kıymeti de kolayea anlaşılabilir.» Nihayet Popüler gazetesinde Leru şöyle diyor: *Türkiye ile yapılan — itilâi, Fransız - İngiliz işbirliğini de tak viye etmektedir. Çünkü İngiltere son zamanlarda Ankarada büyük bir faaliyet göstermiştir. Şimdi yapılacak iş, Suriye ve Lübnan ile aktedilen itilâfları tasdik etmekten ibarettir. Bu, çok arzuya şayandır. Çünkü Fransa, bu suretle Türkiye ile arasındaki dostluğun Arablarla teşriki mesal siyasetine mâni olmadığını isbat Dahiliye Vekili | aa Şehrimizde (Birinci şahifeden devam) teşekkürlere mukabele ve işaret ederek şu mukabelede bulundu - lar: — Muharrir ve yazeteci arka - daşlarımın bu asil ve kibar neza. ketlerine teşekkür ederim. Yapı - lan kanua, Partimizin esaslı pren- siplerindendir. Gazetecilerimizin millet nazarındaki meokileri ve metleri benim aö çok daha yüksektir. Bana ı:ıqı gösterdiğiniz bu nezaketi, büyük. - lerimin bana verdiği vazifeyi yar pabildiğimin bir şahidi diye telâk. ki edebilirim. Yoksa hepimizir teşşkkürleri Hükümet reisine, Bü. yük Millet Meclisine ve hepimizin Ulu Şefimiz Atatürke aid oldu - gunu biliriz. Gösterdiğiniz hisleri bu büyük makamlara arzetmeği şerefli ve zevkli bir vazife bilirim. ÇAY ZİYAFETİ Basın Cemiyeti, muhterem Ve- kile mükellej bir çay ziyafeti ha-. zırlamıştır. Saat 17 de Serkildor- yanda verilecek olan bu ziyafette bütün matbuat müntesibleri bu - Tunacaktır. Vaktin darlığı hasebile ayrı ay- Ti davetiye gönderilememiştir. İKTİSAD VEKİLİ DE ŞEHRİMİZDE İktısad Vekili Bay Şakir Ke .. sebir bu sabah Ankaradan şehri. mize gelmiştir. İktisad Vekili Hay- darpaşa istasyonundu şehrimizin iktisadi mehafiline mensub ze - vat tarafından karşılanmıştır. Serkeş Talebeler (Birinci sahifeden devam) Kayseride Zincir deredeki mek- teb, bu işe tahşis olunacaktır. Mekteblerde — suihali görülen, bilhassa hocalarına karşı bürmet. gizlik eden talebeler; velilerinin müsaadeleri alınarak bu mektebe gönderileceklerdir. Bundan başka mektebden dirar edenler ve mekteb çağına gelip de mektebe devam etmiyen talebe- ler de yakalanarak bu sslah evi» ne şevkolunacaklardır. Diğer taraftan Maarif Vekâleti İise ve orta okulların talimatna - mesinde daha z'yade disiplin te - min edilecek şekilde bir değişiklik yapmağı da düşünmektedir. Pamuk ipliği Fabrikaları nasıl Büyültülecek Memlekette pamuk ip- liğini çoğaltacak mü- him kararlar verildi Vekiller beyeti tarafından mem. lekette tesis edilecek pamuk ipli. ği ve mensucat senayli hakkında kabul olunan yeni kararnamenin bu günlerde şehrimize tebliğ ibek. Jenmektedir. Bu kararname ile devlet mensu- cat fabrikalarının da 20 bin iğ nis- petinde genişletilmesi kabul edil- mektedir. Kararnameye göre hu- susi müteşebbisler tarafından ku- rulacak pamuk ipliği fabrikaları için lâzım olan iplik makinelerin. den sabit ve seyyar vargellerin yurdumuza sokulması Bankalar heyetinin müsadesine tâbi ola . caktır. On bin iğden az ve 25 bin iğden çinde kendi programıma taraflar olan uzuvların galibiyetini temin etmek. Yoksa Amerikadaki dev . let sislemi parlâmanter olmadığı iera ve teşri organları ahenk n-l-hpı»-ıın takdirde fazla tesisler vücude getirmiye. ceklerine ve müsaade tarihinden altı ay içinde tesislere başlayıp nihayet iki seneye kadar filiyata geçeceklerine dair muteber temi- 'nat verenlere bu müsaade verile. cektir. Mevcut pamuk ipliği imal eden fabrikaların ancak yirmi beş bin iğe kadar tevsiat yapmaları için Jüzumlu makinelerin yurda sokulmasına müsaado edilecektir. Mevcut iplik imal eden fabrika . dardan ecekimiş olan iplik makine- lerini yenilemek istiyenlere eski. derini memleket dışına çıkarmak veya kullanılmıyacak hale getin. mek şartile bu makinelerin 1ğ miktarlarınca yenilerini memle- Kkete sokmalarına müsade verile. Beket -€ Fo A C SON TELGRAF'ın Yazan: M. Sami KARA' v Tarihi tefrikası No. 27 Mat güzele yol verildikten son ra yatak odasına çekilip yat n haflee oe bağlise sek (Geni idil,arabın bu son l Çeşmidil, sözleri üzeri bir parça k.ııdlıo gelebildi... Arab, Valide sulün daitesine | dim b geçti. Paraları — Nurldil kalfaya teslim etti. Valide Sultan paralara kavuş. tuğu cihetle şimdilik her şeyi u. nutmuştu. Maamafih, oğlunun bu haline fena halde camı sıkılıyordu. Öğle olmuş Sultan Aziz daha kalkmamıştı. — Mabeyinci Fahri Bey kızlarağası vasıtasile bir kaç defa Padişahı — sordurdü ise de uykuda olduğunu ve ne vakitte | kalkacağı belli olmadığın. mabe. yin dairesinde intizarda bulunan Sadrıazama arzetti. , Sadrıazam iki gündür mühim bir mesele için mabeyine — gidip geldiği halde Padişahı görüp ira- delerini almak fırsalına nalil ola. mamıştı. Halbuki Rumeli seras - keri makine başında emir bekli . yordu. * Hazinedar usta da; efendisine karşı senelerdenberi birikmiş he. yecanımı — istediğinden âlâ itrah eylediği cihetle müsterih ve yar- gun uyuyardu. Sultan Aziz, ne sabah kahvaltısı | ve ne de öğle yemeği — yemii Matbahı- hümayunda yemeklaer olduğu gibi duruyordu. * Kızlarağası paraları Valide Sul. tan dairesine teslim ettikten sor- ra, Çeşmidile gelmişti. Çeşmidil, — öğleye yakın sinir buhranile uyuyabildiği kadar u- kapısını vurduğu zaman güçtükle gel diyebilmişti. Arab güler yüzle içeri girerek gözdesine müjdeler veriyordu: — Şekerim! İşte bak dediğim çıktı. — Ne oldu ki? — Efendimiz; mat güzele yol verdikten sonra yatak odasına çe- kilip yatmış... — Amma yaptırı ha!.. Hiç ina- namam!.. — Seni yeminle temin eylerim.. Çeşmidil. Arabin bu son sözleri üzerine bir parça kendine gele « bildi. Lâf değil, müslüman, müt- teki kızlarağası yeminle temin e- diyordu. Öyle ise üzülmeğe lü - zum kalmamıştı. Gürcü kızı Tadıktan sonra kendi güzelliğinin önüne sarayı hümayunda geçecek kimseler yoktu. Bütün — tehlike mat güzelde idi. Demek Arzıniyazın son oyna . dığı koz da bu süretle suya düş - müştü. Sonra hazinedarın vuslatı Pa. dişahiye mazhar olması da bir mesele değildi. Çünkü o efendi . sinden şimdiye kadar kendisi gi- bi bir evlâd da vücude getireme. mişti. Nihayet gelip geçici göz - delerden olabilirlerdi. Fakat ken. disi böyle miydi ya? Aslan gibi Padişahsulbünden gelmiş bir şeh. zadeye malikti. Amma bugiün ol- mazsa yarın muhakkak kadın e. fendiler adadına dahil olacaktı. Sevgili âarabının getirdiği haber mühimdi. Olduğu yerden sevinç- le kalktı. Kızlarağasına delicesi . ne sarıldı. Sıkıştırdı, sıkıştırdı... Arab, Çeşmidilin bu haline memnun olarak sevindi. Çünkü Kkâbus gibi üzerine çöken tehlike ortadan yok olmuştu. Kızlarağası Çeşmidili dâha zi. yade tatmin — etmek için Vallde Bultanın hazinedar için ne suret- le bağırıp çağırdığını da anlattı, Vaziyete nazaran herşey yolun. da gidiyordu. Binaenaleyh, ak » şamdanberi — üzüldüğü beyhude idi. Bir daha şirin arabı ne derse onu dinliyecek kat'iyyen üzül - miyecekti. “Ağayı tekrar tekrar kucaklı . yarak: -— Mııiıeıbnı.ınlıkıım dim bitirdim. Ya şu sırada ef dimiz beni diler de çağırırsa renksiz, şişmiş gözlerimle, muş dudaklarımla nasıl gid onun huzuruma!,. Beni bu haliril görürse ebediyyen teddetmez Sana söz veriyarum, bir daha emredersen dinliyeceğim. Üzül uykusuz kalıp kendimi soldü mıyacağım. Ağa, Çeşmidilin bu sözleri zerine büsbütün — müsterih sevinmişti. Kızlarağası bitkin bir haldel Herkes bir parça dahı olsa yumuştu. Lâkin, kendisi dünd beri ayakta idi. Bundan sonra tamazdı. Durmadan mabey ciler Padişahı sormak, Valide sül tana bazı şeyler arzetmek üz! kendini harem kapısını çağıfi duruyorlardı. Öğleyi bir saat geçe Sultan ziz uyanmıştı. Şöyle bir gerit Mat güzelin yanma olduğunu nutmuştu. Kız, karyola çok gel olduğundan, efendisini — rahi etmemek için bir tarafa büzül urumuşm l'k'vıııv Bir otobüs Berber dükkânı Girdi Kurtuluş - Beyazıd arasında leyen 3408 numaralt otobüs, Çi şıkapıda büyük Çatal hanıman $ nında Yervantın berber d nına girmiştir. Otobüs karşı gelen bir otomosille mü etmemek için direksiyonu kırt fakat fren tatmamış ve doğru berin dükkânma girmiştir. Nüfusça bir zayiat yoktur. $ föt yakalanmış, zabıta tahkikiâ başlamıştır. ispanyadti Madrid 2 (ALA.) — Radio . te'un bildirdiğine göre Franki ler cumhuriyetçilerin —am mukavemetine rağmen beşi, SO ve Lagoreta'yı işgal etm Valans 3 (A.A.) — Frankist va kuvvetleri dün sabah Segâl be'i bombardıman etmişlerdir. vil ahaliden 8 kişi ölmüş, 'H l Jyaralanmıştır. ——— Sultanahmed 1 inci sulh hukl mahkemesinden: Davacı Bakırköy Aralık & B sayıda mukim Leon Karaoğl! yan ve Gülhatır tarafından, Kı kapıda Kumkapt caddesinde sayıda kahveci Kozma aleyhi mahkemenin 038/729 sayılı yasile açılan, şaylan mutasâl oldukları Kumkapıda Bay: vuş mahallesinin Kumkapı Tesi caddesinde eski 19 sayıl gayrimenkalün izalei yyuu davasındar. dolayı müdd aleyh, Kozma, icra kılıman tel gata rağmen mahkemeye gel diğinden gıyabında icra Kl duruşmasında kendisine —i defa gönderilen davetiyenin terilen ikametgâhı terkettiği Himdiki adresi de belli olmat mübaşiri tarafından verilen ruhattan anlaşılmış ve müdi vekilinin talebi veçhile daveti Bin on beş gün müddetle tebliğine karar verilmiş ve bakemenin icrası da 18/7/93€ rihine rastlıyan — pazartesi saat 14 e talikine karar veri olduğundan o gün ve o saat zat veya bilvekâle mahkef bulunmadığı takdirde muh: nin gıyabmda icra kılınacağl vetiye tebliği yerine olmak Üf tebliğ olunur, -