Bit avuç maiyetile burada ta- İN seyrini durduran, — yaptığı Etle, verdiği — muharebelerle #hur Bonapartı imtihana çek. Moltekeye tabiye dersi ver- #k iktidarında -olduğunu filen İt eden Mustafa Kemal Bey ikulâde bir şahsiyetti: Uzun U, müşekkel endamı, asil ve K ? tavırları, yiğit yarı Woele Himşeklerile ışıklı gözleri, on. kumandanlık hasletlerinin tam ğunu gösteriyor; ağır, vakur le emriler verişi, muhare- | dare edişi kahtamanlık anı - G3 model olacak şahane bir poz diyordu. Osmanlı - kumandanlarının (I) harebe idare yerlerini kor - Aç silâhlar karşısında geriler - intihab edişlerine mukabil fa Kemal Bey gününün 2/3 Siperlerde geçirir; en ileri hat- S nöbetçilerin — yanına kadar , düşman hatlarını bizzat ta. üd eder; öradaki en ufak bir költdanıştan düşmanın maksa - N sezer, ona göre süratle ermir. Verir, tertibat alır ve aldırır - Kumandanlarının bu yi istihkar edişi, her tarafın. İ düşman silâhlarının püsl "eı ve ölüme aldırış etmeyişi iltında maiyeli de aslanlaşı - 4i harikalar yaratan bu kuv - en büyük işleri kumandan. dehasile en basit bir iş gi. kltbik ediyorlar; buradaki her lti cihana parmak ısırtan bir n oluyor; Anafartalar yeni gi İK Erihin kurucusune ilk mer - teşkil ediyordu. kkale Boğazının, Arıbur - , Gnilen mevkliinde şimdi de A Cüt edilen bir arbede vardır. T artalar kahramanının bir e. Olan bu anıt, Boğaz muha - “elerinin 'en kanlıları cereyan a © sıralarda İngiliz ve Fran - * $ç temilerinin korkunç topların- » fırlıyan mermilerin patla . B Tılarından yapılmış, tavazu- e finde hüviyetini saklıyan bü. *Üğün bir timsal:, en süslü za- 'ul Muharebe idare yeri: Harb-| » Pa kumandanının bulunduğu *N iyi sevk ve idare noktası a. ik seçtiği yerlerdir. — R.Y. n Ha otomobil boştu. —'nlnım. gazetesi okuyan Ü İK tetörden başka içinde hiçbir DĞ Ç yoku. ille Bastien taharri! memu. a Jyanına < Siz buraya geldiğinizdenberi tin inmediğinden emin mi. İ ö Evet bay müfettiş. < Bütün yol esnasında arabayı ika gözden kaybetmediniz | ,:Blı dakikı bile:.. Yanit... Yani?... Ne demek?.. İK Rivolli sokağından geçerken KY saniye “çin bazı arabalar kaldım. Bizaz gözden ? Tercüme ecen: Nıtlcı Katib Yazan : Rahmi Yağız mından miralay Remzi, İskele ve Şükrü Pala, komodor başkâtibi İhsan, batan gemi kaplanları, eski armatörler. Ve bugüne kadar gizli kalan vesikalar İğaz muharebelerinin en dehşetli zamanlarında, çanakkale denilince herkesin aklına gelen isimşu oluyordu: Miralay Mustafa Kemal Bey,, fer abidelerinden daha üstün bir tesirle Çanakkaledeki Türk yav. rularının dünyaya meydan oku- yan destanının en açık bir ifade « sidir. İşte, Anafartalardaki muharebe. lerile kanı katıksız Türk evlâdla. rının üstün bir elle sevk ve idare &dilince neler yapmağa, neler ya- ratmağa muktedir olduklarını bü- tün dünyaya ilân ve isbat eden | yairala Mustafa Kemal, Akdeniz | enginlerinden koptp gelen mede. ni ülkelerin kuduz saldırışlarına: «— Dur! Geçilmez!.. İhtarını evvelâ burada yapmış; vatanını birinci defa Çanakkale. de itilâf devletlerinin kara, hava ve deniz kuvvetlerini durdurarak kurtarmış, daha sonra saltanatını ona medyun olan Padişahım, Al. tıncı Mehmed ismile tahta çıkıp yurdunu satan, dünkü düşman - larına iltica eden — Vahideddini Filistin Bahsi tazelendi! (A üncü sahifeden devam) Filistinde tahrikât yapmak ü- zere Suriyede hazırlıklar görüldü. ğü meselesi yeni değildir. Öteden.. beri Filistindeki çetelerin Suriye. den geldikleri ve sonra yine oraya kaçtıkları söylenmektedir. Son defa hududu telörgü ile örmek te. şebbüsü de bunu gösteriyor. İn - gütere hükümeti şimdiye kadar Fransa vastasile Suriye hükümeti nezdinde teşebbüste bulunarak Su riyenin tahrikât merkezi olmasna mâni olmayı istememiş değildir. Lâkin açık huducdlarda çetelerin gelip gitmesine mâni olunamadığı görülüyordu. Şamda bir cemiyet teşkll edile. rek İngilizlerle Arab âlemi arasın. da dostlüğu — kuvvetlendirmek maksadile çalışacağı geçen gün | «Son Telgraf» da yazılmıştı. Bu cemiyet faaliyetini göstermek ü- zere Filistinde tahrikât yapmak üzere Suriyede hazrlananlara mâ. ni olacağnı söylüyordu. İşte son günlerde Avrupa ga - zetelerinde Filistin mandası dola- | yısile verilen malümatın ve ileri | sürülen fikirlerin bir hulâsası, F K TESL, | kaybettim amma hernen arkasın. dan yetiştim. Amma pek çabuk. Bu arabalar sizi bekliyarlar. dı. Mahsus yolunuzu - kestilerdi. | Ondan geri kaldınız. Taharri memuru öyle biçare bir hal almıştı ki Achille Bastlen ona acıdı: — Bu sizin kabahatinizden ileri gelmedi. Sizi alakoymağa muvaf. fak olamasaydılar, başka bir ça. teye başvuracaklardı. Fakat yal. nız anlamadığım birşey varsa... Bir dakika durdu, düşündü. Son ta: — Belki de başka bir otomabille Vesika, resim, malümat ve not verenler. Eski Osmanlı donanması erkâ- Timanlar umum kumandanı albay müsaadesile Türk vatanını isti - Tâya başlıyan düşman kuvvetle . Tinin arsız yüzlerine Sakarya bo. yunda ilk şamarı vurmuş, dünya siyasetinin yüzünde şaklıyan bu tokat Türk neslinin, Atasının izin- de dünya medeniyetine örnek ola- cak mesaisinin ilk adımını mey - dana getirmişti. Helbrock preskopuna akseden geminin cür'etine çok kızmış bir fözle bakıyor; korkuya aldırış et. miyen bir tavırla ilerleyişine fena halde içerliyordu. kaptanı artık kararını ver. mişti. Önce bu vapurun işini bi. tirecek, ondan sonra — motörlere dönccek onlar hakkında — verdiği müthiş kararı tatbik edecekti. Bu maksadı gözönünde tutan İngiliz genizci gemisine şirket vapuru - nun bordosuna muvazi bir seyir hat verdikten sonra bir müddet (Devamı var) Nasıl Zengin Olabilirsiniz (5 inci sahifemizden devam) mühim roller oynamamaktadır. Bu da İspanyaya yasak olan şey leri götürüyor diye geçenlerde Ce. belittarıkda yakalanmış ize de bı. rakılmıştır. Bilmeir İspanya dabili harbi çık tıktan sonra milyoner olmuş, teh. like ile para kazanmayı öğrenmiş bir adam demek oluyar. Ankara Tiyatrosu Sanatkârları Bu gece: Mecidiyeköyde (Mek - teb arkadaşları) büyük vodvil 1 İperde. Haftaya: (Hulleci). onun arabadan inişini bekliyece. Bu vaziyette kaybetmiş bulu « 'nuyor. Çünkü Gendroin muhak. kak onu ele geçirmiştir. Taharri memuruna: — Beni burada bekleyin'z diye. rek bemen istasyonun içine girip peronlara doğru koştu. Bern'e gi. decek trenin bulunduğu peronun öÖteki tarafında duran bir forgu - nun içinden İsminin çağızıldığını duydu. Bunu yapan Gendroin görün. rmeden gözetliyebilmek için oraya saklanmıştı. Polis müfettişi: — Ne oldu, diye sordu. — Ben buraya geldiğim zaman daha vagonlar birbirine takılma. mışti bile... Henüz gelmediler. Görmediğim hiçbir insan geçmedi. Bu söz Achille Bastien'nin bü. tün neş'esini kaçırdı. Bu otomobil gezintisine ve bilhasse şu boş o. tomobile nasıl bir mana verile « bilirdi?. gelmiştir, dedi. Bizi şaşırtmak i. çin... Zannetmiştir ki biz burada — Beni doğru izden ayırmak, HİKÂYE BIR INKISAR (Dördüncü sayfadan devam) vakit geldi. Satırsızlanmıştım. Kendimi güverteye attım. O da belki beni ayni üzüntü ile bekli. yordu. Her tarafı aradım o yoktu. Görememişimdir dedim' Bir daha aradım. — Oh... Şükür, dedim. Sacide- nin yanındaki yaşlı bayan bir şez- longa uzanmış yatıyordu: Artık se. vincime payan yoktu. Yanıma s0- kuldum. Birçok şeyler bahane e- derek dostluğunu kazandım. Sı - rasını getirerek.. — Yanınızda bir genç bayan vardı dedim. Kızınızdı zannede - rim. — Evet yavrum, — dedi. Şimdi hep onu düşünüyorum. Birkaç kere başını salladıktan sonra de - vam etti. — Kocası üç ay kalmak için Av. rupaya gitti. Ben da küçük kızım hasta olduğu için İzmire gidiyo - rum, Birkaç aydan evvel döne - mem zavallı yalnız kalacak: Birdenbire anlamıştım. — Tabil efendim kamarada can. ları sıkılır güverteye çıksalar. Kadım bu sözlerime hayret etti. — Oğlum, dedi.. Kızım vapurda değil ki o beni yolcu etmeğe gel. mişti. Orada yani İstanbulda yal- naz kalacağı için sıkılacak demiş- tim. ©O dakikada duyduğum azabın derecesini tahmin edin, Bütün ka. bahat onu İzmire gidiyar diye Va. pura binmemde yaşlı bayandan çekindiğim için kamaramdan çık- mamamda. Öyle ya o bana ben İzmire gidiyorum dememişti *ki.. Daha vakit vardı, İzmirden döne- bilirdim. Fakat İstanbulda nerde oturduklarını bilmediğimden onu bulmama imkân yaktu. Naci burada sustu. Sonra. — Arkadaşlar, dedi, Size hikâ. yemin başında benim için hem gülünç ve hem de acı- olduğunu söylemiştim. Acı idi. Çünkü ihti. rasım ona tesadüf ettiğim zaman o kadar şiddetli idi ki ihtiras ha- Tine gelmiş arzuların e'de edilme- diği zaman duyulan azabı siz de benim kadar takdir edersiniz. Bu acıyı o gün vapurda iliklerime ka. dar çektiğim gibi bu sahadaki toy. luğumun veya aptallığımın çok tatlı bir - komedisin de oynamış oldum. Çocuk Hırsızları ( Dördüncü sayfadan devam ) zamgeldi. O zamandanberi çocuğu ve ko. hayat yaşıyor. Fakat, dünyanın en zengin ka- cası ile beraber yarı münzevi bir dını olmak kolay mı? İnsanı ra - hat birakırlar mi hi Birkaç gündenberi konağının kapısını çalanlar, parmaklığa yak- Taşanlar husust polis memurları taralından tarassud ediliyor. Her kapı çalınışta zavallı ananın yü. reği yerinden bopluyor. Herkes. ten, ber şeyden şüpheleniyor. Hattâ çocuklarının muhafızların- dan bile... Hakkı var. Çünkü ço. yanlış yola sevketmek istediler. Fakat karı nereden geçti? Nere. den geçebildi? Diyardu. Birdenbire trenin bir çeyrek sonra hareket edeceğini düşün - dü. Belki Siyahlı Kadın tam son | dakikada yetişmek için herşeyi ha zırlamıştı. Beklemğe karar verdi. Bu düşünce onu yeniden tes . kin etmişti. Şimdi şef dö trene gi derek bütün yerlerin evvelden 1&. marlanmış olup olmadıklarını bir tahkik etmek istedi. O tarafa doğ- ru giderken birdenbire durdu: *Siyahlı bayan şark istasyo . nundan bir trene binip Bern şeh. rine mütevececihen hareket etmeği hiç düşünmüvorsa, hiç düşünme . disel Sırtında ürperti duydu, Çünkü bu suretle bu otomobil yolculuğu ve bu boş otomobilin sırrı anlaşı. lıyordu. Bütün bunların bir tek gayesi vardı. Polis müfettişinin vakit kaybetmesini istiyorlardı. Birdenbire düşünceleri hasta - neye intikal etti. Acaba orada ce reyan eden bütün vak'alarda onu | Sür'at katarı ! (4 üncü sahifemizden devara) Artık Amerikada seyahet usu- lüne alışmanız lâzımdır. Bindiği.. niz vagon, bildiğimiz gibi kom - partimanlara ayrılmış değildir. Uzun bir salondur. Yerlerde yu- muşak halılar serilidir. Yeşil ka. dife koltuklar geniş ve son dere. ce rahattır. İnsa noturumca içeri- sine gömülür, derin bic rehavet içinde uyuyacağı gelir. Her iki yanında açılır, kapanır — masalar vardır. İşte 2,000, 2000, bazan 5,000 kilametrelik yolculuklar bu koltukların üzerinde yapılır. Avrupada seyahat edenler, bil. hassa yataklı vaginlarda yolcu - luk yapanlar, kompartimanlarının kapılarını kapayınca kerdi evle- rinde gibi rahat ederler. Amerikada böyle değil. Trenler umumi bir yerdir. Otellerde ol « duğu gibi yaşanır. Seyahat devam | ettiği müddetçe her yolcu tren'n bir başından öbür başına kadar gi-. der, dolaşır. Karniniz mi atıktı? Herhangi Saatte isterseniz lokanta vagonu- na gidebilirsiniz. Size hizmet ede. cek birini mutlaka — bulursumuz. Susadınız mı? Bara gidiniz. Ora. da içkiden maada gürün gazete- lerini, haftanın risalelerii itab. lar, mektup kâğıtları. hattâ bir berber, bir de telgraf bürosu bu. Tabilirsiniz. Trenin en nihayetinde «Rasad- gâh>, yan! oturup etrafı seyret - meğe mahsus bir vagon bulunur. Bu vagpnun sigara salonu, iktira. hat salonu, telefon kabines', cam- h taraçası vardır.Buradan, geçen manzarayı rahat rahat seyredebi. lirsiniz. Arzu ederseniz üzeri a - çık taraçadaki sandalyelere uza. hır, hava da alırsınız. Her koltuğun yatacak yeri var. duır. Fakat, bunlar ipek bir perde ile ayrılmıştı . Şimdi para meselesine gelelim: Amerikada şimendifer — ücretleri pek azdır. Mesafenin uzunlluğu nisbetinde ucuzlar. İki Okyanosu ayıran 5,000 kilametrer! geçmek istiyen bir yolcu, Pulman trende, yatak dahil olduğu halde 1,800 frank (yetmiş beş Türk lirası) ve- rir. İstanbuldan Parise gitmek için birinci mevki 225, ikinci mev. ki de 150 lira kadardır. Amerikada 422000 - kilometre demiryola vardır. San Fransisko. | ya gitmek için Santral Pasifik Rayvay'ı, Sen Lü! için Kremt Northerer Pasifiki, Astorya için de Suthern Pasii alırsanız, bü- tün Amerikayı dolaşınış olursu - nuz. " Eğer son moda treni, yani Tu. ventiş sentüri (Yirminci yüz yıl) trenini alırsanız, sizi Nevyorktan Şikagoya 17 saatte götürür (1,400 kilametre), Bu tren tamarnilö çe- likten yapılmıştır. Ve konfor iti. barile değerinin çok fevkindedir. — —— cuk hırsızlarının cür'etlerine pâ- yan yok.. Müsyü Fayf end Ten (Beş - on efendi), tehdid mektubu haberini alır almaz, torununu muhafaza i. çin hemen vapura atlamış, Lon- draya gelmiş.. Acaba hırarzlar, tehdidlerini yerine getirecekler, çocuğu kaçıracaklar mı?.. yanlış bir iz üstüne atmak istiyen bir mizansen miydi? Kapılarda bağıran o adam... Ap- talcasına yatağın üstünde unutul. muş ve pek basit bir şifre taşı - yan o mektub... Fakat bütün bun. ların bir tuzak olduğu pek belli değil miydi? Hiddetten âdeta kudurarak a. yağını yere vurdu. Elinden gelse kendisini bir temiz dövecekti. Fa. kat gu dakikada kendisini tecziye etmekten daha acele işleri oldu . ğunu hatırladı. Mademki Siyahlı Kadın bu da- kika burada değildi. O halde ne. rede idi? Partiyi kazanmış mı bu. funuyordu... Gayri ihtiyari şim. di onun muzafferane gülümse - mekte olduğunu düşündü. Bir çare kalmadığı zaman iç bo- şaltan yegâne vasıtaya başvurdu. ve müthiş bir küfür savurdu. Fakat birdenbire aklına birşey geldi. Gördüğü zaman en ufak bir «hemmiyet atfetmediği bir sahne gözlerinin üstünde canlandı. (Devamı var) SON TELGRAF'ın Yazan: M. Sami KARAYEL Tarihi tefrikası No, 238 Arabın aklı fikri allak bullak olmuştu — «Bu sarayda ben varken, senden başkar padişahın ikballi gözdesi kimse elamıyacaktı çeşmidil !, Padişahla başbaşa kaldığı sıralar- da efendisine birşey yaparsa hal - leri nice ölurdu? Veliahd Murad Efendinin ave . nesi her birini bir yere sürerek çil yavrüsu gidl dağıtırdı. Binaenaleyh Çeşmidili yalnız tes- kin etmek kâfi gelmezdi. Onu, Sul. tan Âzizin harimine koymak tehli- kesinin de önüne göçmek İâzımdı. Belki bu kız aklına esec bir cina. yet yapabilirdi. Kızlarağası için, çok sevdiği Çeş. midil bu akşamdan itibaren tehli- keli bir unsur olmuştü. Bu kızı is. tese derhal ortadan yok edebilirdi. Fakat nasıl olur da Çeşmidili Pa- dişaha veyahud hazinedara çekiş. hal okkanın altına kendisi giderdi. Hulâsa, Arabın akhı, fikri allak bullak olmuştu: Bu mat güzel keş- Üke ortaya çıkmaz olaydı. İnşallah Padişah bu akşam Gürcü — kızını billür havuz cümbüşünden sonra harimine almaz ve Çeşmidilin ü. zerinde durduğu bu iş de ortadan jok olup giderdi. çalışıyordu. Artık sabah olmuştu. Arab, Va - lide Sultandan aldığı iradeyi veri. ne getirmeli Idi. Çeşmidili yatağı- İna yatırıp okşıyarak: — Haydi canım! Artık yat uyu. Bak sabah oldu. Ürüldüğün kâfi... Ben ne yapıp yapıp rolümde mu- varken, senden başka Padişakınu. zın ikballi gözdesi kimse olamıya- caktır. Gözkapakları ağlamaktan şişmiş, uykusuzluktan yüzü solmuş olan Çeşmidi, ellerile saçlarını yolar Bibi çekiştirdikten — sonra Arabın hilekârane sözlerine kısaca: — Zannetmem!.. Artık bu iş bit. miştir. Ben, Gürcü kızını görme - dim aırma sizin tarif ettiğinize na- zaran bu pehlivan — ruhlu hoyrat kız muhakkak pehlivan efendimize kendini beğendirmiş olacaktır. Kızlarağası, şüphe ve tereddüd. lerini gizli bir riyakârlıkla Çeş - midile cevab veriyordu: — Görürsünüz, size çok geç - meden İyi haberler getireceğim.. Diyerek sevgilisinin - yanından uzaklaştı. Çeşmidil; birçok gözyaşı dök - tükten sonra bitab düşerek oldu. iğa yerde uyuyakaldı. Kızlarağası, hazinedar usta da. iresinin yolunu tutmuştu. Doğru- dan doğruya hamam dairesine gi- demerdi. Eğer, hazinedarı daire - sinde bulamazsa, başkalfası Cev. lândan soracak billür hamamdan daha çıkmadıklarını haber alırsa ona göre Vlide Sultan efendisinin iradelerini tebliğ zımnında billür havuz tarafına gidebilecekti. Sa- rayın bu âdetinden dışarı çıka - mazdı. ab hazinedar dairesine gel - diği zaman ortada kimsecikler gö- remedi. Çünkü kurnaz hazinedar yatarken, odasında olduğunu bel. H etmemek için kapısında nöbet bekliyen kalfalara tenbihatta bu. Junarak odalarına yollamşıtı. Baş- kalfa Cevlâna da: — Beni kızlarağası gelir ararsa bilmiyoruz... Her halde efendi . mizi nhizmetlerindedirler. Diyip bağtan savarsın demişti. | Kızlarağası, haremi hümayun ya- İtak odası dairesine — giremezdi. Belki mahrem billür havuz daire. sine geldiği gibi buraya da gelir zannile haremi padişahi yatak o0 dası dairesi kapısında nöbet bek- liyen kalfaları da şu lâstikli ten. bihatta bulunmuştu: — Kızlarağası, beni ararsa ne- bahsediniz. Herşey yolunda idi. Arab ku . duracaktı. Kendisini hamamdan tirebilirdi. Buna imkân yoktu. Der. Zaten kızlarağası da Çeşmidili bu fikirler üzerinde oyalıyarak teslliye vaffak olacağım. Bu sarayda ben | .» sen hiç müteessir elma ! sonra, haremi hümayun yatak da. iresine k; Zzannederek çileden çıkaracaktı. Ortalıkta mühim ve siyasi bir şey olmuş âlsaydı. Şimdiye kadar ne olacak ise olurdu. Her halde, ortada her vakit olduğu gibi va- lide sultanın para meselesinden başka bir şeycikler yoktu. Kızlarağası, hazinedarın yatak odası kapısında nöbetçi kalfaları göremeyince, Pdişahın daha hâlâ hamamda olduğuna — hükmetti. Maamafhi gündüz olduğuna na. zaran efendisinin şimdiye kadar hamamda kalamıyacağına hük mederek ne olur ne olmaz bir ke- Te de işi Cevelân kalfadan sor - mağa karar verdi. İ . (Devamı var) En fazla sevgilisi Olan şehir.. HOLİVUD (4 üncü sahifeden devam) ler, yarının birer yıldız namzeti demektirler. YILDIZLAR NASIL ÇALIŞIR? Pacamunt, U. ”. A., Metro Göl. vin Mayer ve Radyo Piktür Sü- tüdyolarında çalışan — artistlerin hayatları çok güç ve yorucudur. Sütüdyoların çevresi, yüksek dört duvarla kaplıdır. Filim çekl. len yerlerin etrafı, duvarlar (Se. loteks) denilen, dişarıdan görültünün girmesini hafifleten, Pamukla karişık karton tabakala. rile örtülüdür. Sabahları saat 7 de işe başlamak, akşanıları geç vek. to kadar kır e40» derecelik hararet veren projektörlerin de önünde . çalışmak lâzımdır. Fakat buna rağmen, büyük ar. tistlerin kazançları, binlerce do. ları " GİRLS NASIL ÇALIŞIR? Bir de bütün rolleri, film sahne. lerini doldurmaktan başka bir işe yııımıyın genç ktzlar (giris')ler. Fı!m'le hiç konuşmazlar. Yal, nız, rejisösere Itaat etmek meobu. riyetindedirler. GİRSLERİN FECİ AKİBETLERİ* Bunların hayatları bazan çok a. cıdır. Buhran ve işsizlik yüzünden haftalarca çalışmıyan bu genç kız. lar, yollarını şaşırıp Holivutun kirli barlarına düşerler. Vücutlarını satmıya başlarlar ve adlarını kimse duymadan, genç yaşlarında ihtiras ve şehvet kur. banları olarak dünyadan kaybo. lurlar. Bu günün tanınmış yıldızların. dan Klark Geybi, Gary Kuper, Robert Taylor ve Kadın yildızla. rından Greta Garbo, Horol Lam. bard, Danyel Dariyö, Küçük Şir. dey meşhur komikler Şarlo ve Lo. rel . Hardinin şöhretlerinin ya. kında sönmiyeceğiri kim temin edebilir. ! Onların da şöhretleri gelip ge çici, gençlik gibi kısa bir ömürdür | — Artist olmak, zekâ ve istidad meselesi olduğunu kabul etmek Tâzımdır. Mutlak olan bir hakikat varsa, © da şöhret sahibi olabilmek için biraz da şans ve talih Wizum gös. terir. Demek, her halde doğru hir söz SAHİR OPERETİ — pazartesi Yeşilköyde meve simin en yeni opereti Rampa 3 Yazan Cemal Sahir mizı. kalar halk şarkıları.