K tercüme, ve iktıbas kkı mahfuzdur: »| süvarisi Hlarla Boğaz müdafilerine yi - Sek, giyecek gönderilmeğe, İ donanma uksamının kö- Kü sevkedilmeğe başlanmıştı. , defalar asker taşıması - “ dahi muvaffak olan şirket va. bu işe çok elverişli görü. İ tuhaftır, hiç de kazaya uğ. Styor; hiçbir tanrruzla işinden ON kalmıyor, batırılmıyordu. Helbrockun (Bandırma) irunu torpillediği sırada yı - görmüş bir kurbağa şaş. yyanındaki muhafız des. doğru kaçan şirket vapu. İk li korsanın elinden yakasını * Yallarmış; içinde, ambarlarında | Sİ duran piyade taburunu sağ ! İf tilim yerine ulaştırmış; Bo - Ü getirmiş, karaya çıkarmıştı. h'. şimdi şurada görülen, ve “Btate yakındır, BT nin süva - ikincisini meşgul eden, Hel- “İb &'e korku nöbetleri, ümid da. | geçirten bu gemi de böy- & P biz Şirket vapuruydu. , “Sbarlarında dışardan görün. $ tek tenbihlerile bindirilmiş bir € Üa asker, bir kahraman Türk Üru vardı... Analartalarda ay- ? hain düşman kuvvetlerine | H V Eü koyan onların — imanlarını ş ten yiğit arkadaşlarının bos h yerlerini tutmağa, payıtaht | yf # erlerine takviye gönderili - Odu bunlar!.. #Ürada bir avuç kahramanın ba. , asırların çerçevesinde kılıç larının İn'ikâslarını yaşa - İŞ' famlı ve büyük — başbuğu b Gr) un eşi ve halefi olduğu- Yaptığı muharebeler, yarattı. Ç Shramanlık — destanlarile bir (4 daha — köinata öğreten bir İk kumandanının, Anafarta « Erupu kumandanı, payitahtın arayın halâskârı miralay Mus- Kemal Beyin emrinde vazi- (Ulmağa — giden bu yiğit Türk e Tuları büyük bir neş'e ve şevk Ülk,'de Marmarayı geçiyorlar; ya- köy türküleri söyliye söyliye ünın bu yılmaz, korku bil - | | tteb yerlerine doğru yol a « lardı. z müharebeleri — sırasında lar grupu muharebenin noktasını teşkil ediyordu. n vaziyeti itibarile İngiliz ejderlerinin, seyyar kalaeta. büyük dretnotlarının adam KYU gülle savuran dehteşli top. h bu kıt'anın topraklarını hal - K Damuğu gibi attyör, düşman VA filolarının yağdırdığı bom - , fasılasız cehennem sağ - İârı ha. karış tupruğa kilolar. ç lik isabet ettiriyor, yeni icad silühlardan, (Karakedi) de- Vakurlu bornbalar siperle - erisine kadar ölüm ve deh - 20 ÜÇ taçıyor kara torpilleri; iâğıme İ h Gaha akla hayale gelmedik ö. $ FJ K Takineleri çeş'd çeşid kiyo - Anafartalarda en büyük te. ini —vermek için en büyük rile çalışıyorlar. Fakat... Ve kat'i neticeyi verecek 0 - İsarruzlara, süngü hücum - şaa kalktıkları zaman bu bin. Glüm sağnağını bir omuz sil- bir tarafa savuran yılmaz Yavrularının kumandanla - arkasında yekpare bir çe « itle gibi karşılarında bulu - ML; her düşman taarruzu mi- DN a7 Mustafa Kemal Beyin A - Ka grupu kuvvetleri kar. bir kaya — kütlesine tos azgin dalgalar gibi kırı . İYe dönüyordu. m 'a devletlerin'n harb ta - y Yinde siper muharebelerinin kç ÜYneği diye yar alan Çanak. * cephesinin Anafartalar mu - | | Parçalanıyor, tuz büz olup | | at bunlardan temizlenmeli, ha - Vesika, resim, malümat ve not verenler; Eski Osmanlı donantası erkâ- mından miralay Remazi, İskele ve limanlar umum kumandanı albay Şükrü Pala, komodor başkâtibi İhsan, batan gemi kaptanları, eski armatörler. Ve bugüne kadar gizli kalan vesikalar (Alapurun anbarında gizli bir tabur bir taburu imha etmek üzere bulunu- 0t bundan duyduğu sevinçle yerinde duramıyordu harebeleri Osmanlı İmparatorlu. Hunun tarihinde en büyük şeref yapraklarım teşkil ediyordu. Akim bıraktırılan her taarruzu müteakıb Miralay Mustafa Kemal Beye bizat Harbiye Nazırı ve Baş. kumandan vekilinin saygı taşı - yan bir üslübla yazılı takdir ve tebtikleri arka arkaya — geliyor; takdir için, tebrik için, rütbe, mev. ki ve ihtiras için değil, yalnız va- tan ve memleket çin bu çetin mu. harebeleri — büyük bir kiyasetle idare eden Anafartalar grupu ku. mandanı bunlara kıymet vermi- yör; vazifesini — yapmak, vatanı kurtarmak, İngiliz emperyaliz . minin muhteris hamlelerine Ti - mürce bir karşı koyuşla sed çek. Halk sahnesi ve san'atkârı artık himaye görmelidir ! (5 inci sahifemizden devam) gün Cumhuriyet hükümetinin sa. yesinde yeni refah kapılarının ö- Nümüzde açılmasının yaklaştığı mutlu bir günde yaşıyoruz. İlk başta hallini istediğimiz en mühkim derdlerimizden birincisi vargiler, ikincisi taşra sinemala - rının bize çok pahali bir surette binalarımı tahsis etmeleri, üçün- cüsü bazı yerlerde karşılaştığımız müşkülâttır. | Bunlardan birincisi — ver Yüzde on istihlâk veriyoruz. Yüze de on belediye, yüzde kırk da si. nemacı alır. Aşağı yukarı hasıla. 'tın yüzde otuzu rüsuma girer. Bunlardan başka bir de kazanç vergisi veriyoruz ki bu da birbi - rine hiç benzemiyor. Gittiğimiz bir memlekette buh- Tan ve müyvazene - vergisine tâbi tutüuluruz. Diğerinde bundan istis. na ediliriz. Bunun — sebebini bir türlü anlıyamıyoruz. — Vergilerin tevhid ve azaltılmasını - isteriz. İkincisi: Sinemalar — ekseriyetle bizden yüzde kırk alırlar. Ve ba . zan da filimlerimiz var, vereme « yiz derler. Bu kumpanya bulun - duğu memleketten diğer memle- kete nakil için hepsi masrafa gi. diyor. O memlekete gelince sina. macıların emri vakitle karşılaşı. rız. Ve dediğini de kabule mec « bur kalırız. Binaenaleyh sinema binalarının muayyen günlerde u- fak bir ücretle tiyatro kumpan - yalarına tahsis edilmeli.. Bazt yerlerde — karşılaştığımız meslekdaşa gelince: Polis gittiğim yerlerde vesika arar. İzmir kendi vesikasını, Kon. yya kendi vesikasını, Adaria kendi vesikasını ister. Biz her gittiğimiz yerden vesika alacak olursak bir bavul vesika taşımamız lâzım ge. Tir. Sonra bazı yerlerde kadınla - Tımızı müzyeneye sevketmeğe kal- kışırlar. Bu garib bir hareket de. | Bil mi?, Artist ne için muayene . | hc? » | Binaenaleyh yurdun her tara . fında tanınacak - bir vesikayı bi. | xe verebilecek bir mücsseseye ih- tiyacımız var, Bu da ancak bir ce. miyet olabilir. Bu cemiyetin ver. eceği vesikadan başkası muteber. tutulmamalıdır. Böyle bir birlik teşekkül edince; bütün san'atkâr. darı dühüle mecbur tutmalı ve san'atkârlar tasfiye ve tezkiye - | sinden sonra kendilerine vesika verilmeli, Çünkü içimizde san'at- kârlık sıfatına liyakat kesbetme - miş pek çök kimseler vardır. Sarı. kiki san'atkâr ortaya çıkmalıdır. Ayni titizliği taşrada icrayı faa - Jiyet eden patronlarda da göster- meli, onları da bir tasfiye ve tez. Katilea ği vizh Sazli, üü tüe BZ DAĞ ea mekten doğan hazzını, iç hoşmud. suzluğunu bütün bu takdirlerden, tebriklerden hatta tevkirlerden üstün tutuyordu. Karargâhı umumiye ve Harbi- ye Nozaretine verilen harb va - porları sahifelerini Mustafa Ke - mal Beyin — harikulâdeliklerine hasretmişlerdi. Kuduran düşman savletlerini ufacık bir tmanevra ile bertaraf eden, sonra her düçman saldırı - şına daha şiddetli bir mukabele ile cevab veren kumandan sade kendi maiyetinin değil karşısın - daki düşman — kuvvetlerinin de hayranlıklarını celbetmişti. (Devamı var) kiyeye tâbi kılmalıdır. San'atla a. Tâkası olmuyan bazı tiyatro sım - sarlarının direktör ünvanile daha ziyade bü mesleği kirletmelerine müsasde etmemelidir. Hulâsa, bütün bunlarla vergi- lerin yıkım olacak tarzdan çıka - Tılması, birlikçe musaddak olan heyetlere maddi yardımda bulun. masını bekliyoruz. Nuri Gençnur'un eşi san'atkâr Bayan İclâl da aynen bu fikirle. re iştirak etmekte ve: Yazan : Rahml Yağız|HİKAYE Gönül Mektebi!.. (4 üncü sahifeden devam) demek ister gibi metin, serbest a. dımlarla yürümelidir. Muavinle - rimden birisi bunu size öğrete - cektir. Merak etmeyiniz... Şimdi nerede ise gelir... flört kursunu takib edeceksiniz. Bu kurs bittikten sonra biraz da kıskançlık kursuna devam ede - ceksiniz, — Nasil kıskançlık kursunuz da mı var? — Şüphesiz... Kıskançlık his . setmek, kıskançlık uyandırmak aşkın en mühim silâhlarından bi- ridir. Bunu iyice bilmek lâzım - dır, feabında kendini müdalaa et- mok, lüzumunda silâh gihi kul - lanmak gayet tabli bir şey dağil midir? Lütfen beni takib ediniz. Size mektebi gezdireyim. Bu su- retle bir fikir edinmiş olursu « nuz. .. Altı hafta sonra Vecdet Bön, arkadaşı Tayfur Güngörmüşü ye- niden ziyarete gitti. Tayfur, Vecdeti tanımakta müş- Külât çekti. O kadar değişmişti ki.. Büz in başka bir adam olmuş. tu. Kıyafeti, yürüyüşü, oturuşu, söz söyleyişi, tavırları ve hare- ketleri tamamile başka (di. Hatta sadası bile tatlılaşmıştı. — Tavsiyen üzere mektebe git- tim. Sadri Pişkinin kurslarını ta. kib ettim. Neticeyi söylemeğe ha- cet yok, bizzat görüyorsun... 'Tayfur kendini tutamadı: — Hayrett Hayret'... Dedi ve sonra ilâve etti: — Artık Selmaya kendini sev - direceğine şüphe etme azizim., Vecdet Bön, sordu: — Hangi Selmaya?,, Beni seven. ler, peşimden koşan — Selmalar o kadar çok ki... — Bizi himaye etmekle bu mes. leğin istikbali — kurtarılacaktır. Bu suretle nankör addedilen mes- lekimizin karın doyurur bir hale gelişi birçok korkarak yanaşmıya istidadlıların aramıza karışmala - rınrintaç edecek, bu suretle, kad. romuza yeni kıymetler ilâve ola. caktır; demektedir. Naşidin tropuna dahil bulunan halk sahnesinin güzlde san'stkâr. larından Falik Coşkun düşüncele. Tini şöyle hulâsa ediyor: Mesleğin şerefini kurtarmak istikbalini aydınlatmak Tâzımdır. Evvelâ ciddi bir cemiyete malik olmamız gerektir. Bu cemiyet yer yer İsmi ve şerefi kirlet'len tiyat- ro mesleğini, halk sahnesint bir takım türedi ve no oldukları be - Hirsiz kimselerin elinden kurtar. malıdır. San'atkâr boğaz tokluğu. na çalıştırılan bir sirk —mahlüku değildir. San'atkürın kaybolmak Üzere olan onürü iade edilmeli ve | san'atkâr geleceğinden emin ol . malıdır. Hükümetin tam zamanında bu işe parmak koyduğunu görüyoruz. Şimdiye kadar kâh istismar edilen kâh aşağılık bir insan addedilen halk san'atkârları artık lâyık ol- dukları seviyeye, ve esaslı hima- ye ile nankör mesleklerinin kör kuyusundan, dünyanın — aydınlık yüzüne çıkarılmalıdır. Hükümetin bu kararını minnet ve şükranla karşıladığımızı söylemek bizim i. çin bir borçtur.» , Genç kamik Hakkı Ruşen şu fikirdedir: — Evvelâ cemiyet kurulmalı; cemiyetin başına itimad etliğimiz kendilerine karşı hürmet Bislerile meşbu bulunduğumuz — kmseler geçmelidir. Cemiyet hertürlü dert.| Terimiz le ihtiyaçlarımızla yakın. dan alâkadar olmalı. Bizi koru - malı ve himaye etmelidir. İstikbalinden emin olan bir in- san daha şevile ve enerji ile galı- şır. Karanlığa, meçhüle doğru gi. diş daima mütereddid, binaena. aleyh neticesizdir. Habbuki ileri. sini görerek emniyetle yürümek birçok iş başarmak demektir. Halk sahnesinin yükselmesi ve Bu gece Şehremini nşirah bah. çesinde, pazartesi Yeşliköyde mev- simin en yeni opereti Rampa 3 perde, Yazan Cemal Sahir mızi. kalar halk şarkılan. eve Cemal Sahir operetinden: 2 temmuz cumartesi başlıyacak olan açk resmigeçidi büyük para. munt operetinin müziklerini oku- yacak sesli bayan ve baylara ih. tiyaç vardır. Hergün 2 den itiba- ren Cağaloğlu yokuşu 44 numara Sahir opereti merkezine müracaat bekleniyor. Telefon 21432 EGE Tiyatrosu a) o,o Nuri Genç â Ve ARKADAŞLARI Cumartesi akşamı Suadiye Şenyol : KUYRUK ACISI Pazar günü akşamı Yenişehir, sah | günü Üsküdar Beyleroğlu (AZRAİL) ——— ——— yapılacak iş, bu san'ata kendisini vermiş olanlara yardım etmek ön- larla yakından alâkadaz, yaraları- na merhem olmaktır. İstanbul — tiyatrosu namile bir tropla muhtelif yerlerde temsil. ler veren Kâzım Berkan: — Hükümetin — müşfik elinin kendilerine uzanmasile bu mes . | değin ölümden kurtarılacağını ve | san'atkürın artık sefii vaziyetle - re düşmesinin önüne geçileceğini söylemekte ve cemiyetin 'bu işte mühim rol oynuyacağım tebarüz ettirmektedir. Jiği) adile faaliyette bulunan he. yet pazar günü umumi bir kongre akdetmeğe — kararvermiştir. Bu kongreye bütün san'atkârlar Ça- Bırilacak, ihtiyaçlar üzerinde ko. nuşulacaktır. Macaristan Düşüncede. (A üncü sahifemizden devara) nize kadar bir bitaraf devletler zümresi teşkil etmek fikrinden ve Lehistanda bu fikre verilen ehem miyetten geçen gün «Son Telgraf» bu sütunlarda bahsediyordu. Yeni gelen Avrupa matbuatın. da Macaristana dair — yürütülen mütalealara bakılırsa Macaristan dahili ve haricf vaziyetini kuvvet. lendirmek ve bir takım tehlikele. ze karşı boş bulunmamak için ça. hışmaktadır. — Macaristanm küçük itilâf ile an laşmak politikası ilerilerse bunun ne kadar şayanı dikkat olacağını söylemeğe lüzum olmasa gerek, DAVET İstanbul C. Müddeiumumiliğin. den: : Asliye beşinci ceza mahkemesi kâtiblerinden Şinasi Yılmazın a- cele memuriyetimize müracaat et mesi. Türkiye partik farmakoloğlar birlğinde Birliğimiziz senelik umumi top- lantısı 30-6-52 perşembe' akşamı 22 de Eminönü Halk evinde «ca. galoğlundu. yapılacakdır. sayın meslektaşlarımızın herhalde gel- melerini dileciz, Görüşülecek 1 — idare ve mürakibe heyetle. rinin raporları 2— Bezacı kalfalarının sıhhi mu. ayeneye tâbi tutulmaları 3— Hafta tatili hakkındaki tek. lifler 4— Yent sene için seçim idare ve mürakabe 5— Serbest mesleki mevzu ve münakaşalar. SATIŞ Nefise veTevfik tarafından Vakıf kilı kapısı bulunan bir mutbak, loda, bir halâ, bir kilerden ibarettir. İkinci kat: Pirleci katın aynıdır. iretlir. elektirik tesisatı vardır. 'açık arttırmaya konmuş olup 8/8/938 (viz bedeli müşteriye âittir fıkrasınca, bu gayrlmenkul üzerinde derlenip toparlanması isteniyorsa YS e O N. S olunur. 've bahçesile sair bahçesi sol tarafı tütüncü gesile bazan Hacı İsmail kaptan arsası ve önü yol ile çevrili bahçeli | İbir ahşap hanenin evsaf ve mesahası aşağıda yazılıdır: Zemin kat: Kapıdan girilince zemini renkli karesiman döşeli bir | zerine hemen yatak odasının ya lantire, solda altında bodrumu ve içinde yük ve dolabla diğer taşlığa lcamlı kapısı olan bir oda, bu kapıdan girilince de zemini kırmızı çini İdöşeli ve gömülü küpü bulunan bir taşlık üzerinde alaturka bir helâ, SON TELGRAF'ın Tarihi tefrikası No. 22 Arzıniyaz,Matgüzelinbiran için gönlünden geçenleri sezmişti Yazan: M. Sami KARAYEL , Gözlerini uğuşturarak Hazinedarın yü- züne kin dolu gözlerile hain hain bakt! Hazinedar, efendisini istirahat odasına kadar götürdü ve yatağı. na yatırdı. Hazinedar — odadan ayrılırken, Sultan Aziz, seslenerek mat gü - zel hakkındaki iradesini tekrar . dadı: — Ustam! Dilşadı gönder!.. Arzıniyaz, hemen, hamamma ge- Hp Dilşadı uyandırdı. Gürcü kızı, epeyse uyku kes. kesmiş yorgunluğunu almıştı. Göz-| * lerimi açtığı zaman gündüz oldu- Bunu ve Padişahın artada bulun. madığını görerek müteellim oldu. Demek, — hazinedarile mahrem kapı dairesinde başbaşa kaldık - tan sanra, kendisini burada bara. kıp gitmişti. Ve Padişahın üç bu- çuk saatlik zevkine kurban ola - rak bu süretle metrük - kaldığına bayıflandı. Gözlerini uyuşturazak hazine - darın yüzüne kin dolu - gözlerile haim, hain baktı, Arzıniyaz, mat — güzelin biran için göynünden geçenleri sez . mişti. Hemen kendini toparlıya « rak Gürcü kızıma iltifata başla- di: — Güzel yavrum! Benden havt ILANI İstanbul Dördüncü İcra Memurluğundan paralar İdaresinden 29525 ikraz numarasile borç alınan paraya mukabil birinci derecede ipotek gös. terilmiş elup borcun ödenmemesinden dolayı satılmasına karar veri. len ve tamamen yeminli üç ehlivukuf tarafından 2130 lira kıymet tak. | Ai İdir edilmiş olan Kasımpaşada Camlikebir mahallesinde Nalbant (ye. İni ismi Nevâ) sokağında eski 7 mükerrer yeni 5 numaralı sağ tarafı | Yorgunluğunu İMukadder ve Mürvet Mükerrem hane ve bahçesi, arkası Hürmüz hane | Soyun yanıma gel, beni uğarak ha- Mehmet Naki hane ve bah. | fif» bafif masaj yapı.. Şöyle bir u. Birinel Kat: Pir sofa üzerinde, herbirinde yük ve dolap olan üç Umumi evsafı: Bina ahşap olup dahili aksamı yağlı boyalıdır. İçinde Haricen zemir ket peneereleri demir parmaklıklı, biriaci katdan tibaren cebhede bir şahniş ve yanında yangın divarı vardıc. Mesnhası: Umum sahası 161 metre mürebbat olup bunun 8/ metre | idi. İmürebbar bina, bakiyesi bahço ve aralıktır. Yukarıda hudud, evsaf ve mesahası yazılı gayrimenkulün tamamı tarihine rastlıyan Pazartesi günü 2004 numaralı icra ve iflâs kanumunun 126 ıncı mâaddesinin 4 cü ipotekli alacaklılar İle diğer alâ. Diğer taraftan haber aldığımı- İkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz za göre, (Tiyatro san'atkârları bir- ve masrafa dair olan iddislarım, bu ilânın neşri tarihinden itibaren İ0 gü içinde evrakı müsbitelerile bildirmeleri icab eder, Aksi halde hakları tapu sicılile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları ve daha fazla malümat almak istiyenlerin 2/7/938 İtarihinden #tibaren herkesin görebilmesi için açık bulundurulacak olan larttırma şartnamesile 935/1812 numaralı dosyasına müracaatları ilân (8886) etme.. Sen benim en sadık ben - demsin... Seni elimde ne diye bü. yüttüm, işte bugünler için... Hiç, ben seni Padişahımız efendimizin iltifatından mabrum eylermiyim?. Hele, hele şuna bak, kimbilir ne. ler düşünüyor! Sen, hazinedarına sadık kaklıkça korkmal.. Haydi bakayım kalk temizlen ve giyin.. Seni, etendimizin harimine götü. Gürcü kızı, Arzıniyazın bu söz- leri üzerine tamamile kinini ata- rak hazinedarının eteğini öptü ve sevindi. C) Demek, hazinedarı " iyi kalbli bir kadındı. Onu Sultan Azizden ayırmamıştı. Kalfasına ölünciye kadar sadık kalmalı Idi Dilşad, olduğu yerden kalktı. Havuzun fıskıyesine gidip kokulu. Edirne sabunile tertemiz yıkandı. Vücudünü amber kokularile ma . saladıktan sonra giyindi. Hazine. dar ustanın peşine düşüp Padişa. hın yatak odası — kapısına geldi. Arzıniyaz kapıyı vurdu. İçerden Sultan Aziz: — Geli - Diye seslenmişti. Dilşad, bir ikt saatlik uykusile — yorgunluğunu dinlendirmiş olduğundan — eskisi gibi heyecan — içinde idi. Artık; içindeki kin ve üzüntü de zafl olmuştu. Padişahm gel, iradesile kapıyı üsületle açan Armıniyaz — Dilşadı içeri salıverdi. Sultan Aziz, mat güzeli daha can- h, gözleri parlar gördü. Ve heye - — Kız, iyi bir uyku kestirdin!.. aldın değil mi? yuyayım... Sonra, sen de yanımda kal ve uyu... Dilşad, Sultan Azizin iradesi (. pıtdaki daireye giderek soyundu. Ve efendisinin yanına gelerek onu zarif ve nazik ellerile uğmağa ve masaj yapmağa başladı. bir merdiveri altı, zemini malta döşeli sobit ocak, tezgâh ve gö | — Bultan Aziz, keyifleniyor ve iki. — mülü iki küpü yanındaki eyden ru alan bir tulumbası ve arka bahçeye | de bir de Gürcü kızının saçlarından çekerek ana rahat vermek istemi - yordü. — Nihayet büsbütün yorgun düşe. tek uyuya kaldı. Mat güzel de, e. fendisinin yanıma uzanarak yattı Çatı katı: Basık tavanlı bir sofa üzerinde çatı altlarından iba. | ve uyudu. Hazinedar usta, dairesine çekilip yatmıştı. Sultan Azizin yatak odası kapısında. iki kalfa nöbet bekli - yordu. Sarayda ses sada kesilmişti. Yalnız, uyumuyan iki kişi vardı. Biri kızlarağası diğeri de Çeşmildil Kızlarağası Çeşmidilin asabiye - tini güçlükle tesk'n edebilmişti. Bu kızın, sinir buhranı her şeyi bir anda mahvedebilirdi. — Maszallah, İşaat 14 den 16 ya kedar Adiiye binasındaki dainemizde açk arttırma | (Devamı var) ile satılacaktır. Arttırma bedeli muhammen kıymetin b 75 ini buldu. u takdirde gayrirnenkul en çok arttıranın üzerine ihale edilecek, aksi 'takdirde en son arttırmanın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on İbeş gün müddetle temdid edilerek 23/8/938 tarihine rastlıyan Salı gü. 'nü saat 14 den 16 ya kadar yine dairemizde ikinci açık arttırması ya. lacak ve ikinel erltırmada da arttırma bedeli muhammea kıymetin 96 15 ini bulmazsa borç, 2290 numarali kanun hükümlerine göre beş üsavi taksitde ödenmek üzere tecil edilecektir. Satış peşindir. Taliplerin arttırmaya girmezden evvel muhammen İkymetin && 75 Zu nisbetinde pey akçesi vermeleri veya milli bir ban. kann teminat muktubunu ibrez etmeleri lüzımdır. Birikmiş vergilerle belediyeye ait tenviriye, tanzifiye ve dellâliye resimleri ve Vaxıf icarsi satlış bedelinden tenzil edilir. 20 senelik ta. BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: 18,30 Plâkle dans musikisi. 19,15 Konferans: Üniyersite namına, döçent Suat İsmail Gürkan (diy bakımının içtimai hayattak! ro. lü), 19,38 Borsa haberleri. 20 Sa. at ayarı: Grenviç rasatanesinden naklen. 20,02 Belma ve arkadaş. ları tarafından Türk misikisi ve halk şarkıları. 2045 Hava raporu. 2048 Ömer Riza Doğrul tarafın. — dan arabca söylev. 21 Necmeddin Riza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 2145 Orkestr: 1i— Blon: Marş. 2— Flotovv: Murta uvertür. 3— Krome! Vals lant. 4— Armandola Entermezze. 22,15 Ajans haberler. 2230 Plâkla gololar, opera ve operet” parçaları. 22,50 Son haberler ve erteti günün programı. 23 Son, — B M ai