":'cl-lme, ve iktibas Sikkı mahfuzdur : Joğanı Bahri kaptanı Mustafa teis bol palavra savuruyordu falıtelbahir bir defa benim karşıma çıkmıya örsün! Alimallah onu arkama takar, koyun gibi sürükliyerek buraya getiririm. ) İ Tabtelbahir benim karşıma K da görsem!.. Nekadar isti - e bir. karşılaşmayı... ü var kahbe düşmanın.. b in acemi, şaşkın kaptan. iller, topa tutar, yaka: Kilrır. Ölenlerle uğraşır, alt Amma, uğur olsun, bir gün n karşıma çıkar, yakasını A elime kaptırırsa onu ar. lakar, fino gibi yedeye ye- h Oüraya kadar getirir, bah - a ÜYanhanesinin önüne çe . i_.“ın bu sade palavra söz. t sahil ve toy hemşerile. eder, fakat Pehjivan re. FK, Tüğini bilen ihtiyar ve TCisler bıyık altından gü. Yet, Pehlivan reise, yana ı,t'ndıb bu fırsat geldi çat. Kün, iskele ve limanlar u. ÇA, kaymakam z:u“ıı':ı; çıkınca: bak rels; yelkenlini ha. Yarın sabah Çardağa ha. #deceksin... Çardaktaki as. H"yı 2,000 takım elbise Çi almış, birdenbire neye İN şaşırmış özür dile - N Böyehadi. Gömi ma lk seferinde biraz hır - Kalafata ihtiyacı var... M Halice çektirip kalafat Tamir sırası bekletmeyi ım... İmkân yok Do- Hi yola çıkamaz, ambarlar Kadar (gidallüm, geminin haktka - Kibi su yaptığın - " .. Pehlivan rels tren. M ölacak kadar'cür'et gös. Tmara ejderlerinden çok *bunun için denize çık - Ph Btiyor, iskele ve liman - p üna yalan söylü - su yapıyor. beye . | küm Zeki Bey Pehlivan ona sordu: dmbarların vu ya « b beyefendi, yarıya ka. & Kalafata çektir! beklemeğe mecburum nından miralay Remzi, İskele ve limanlar umum kumandanı albay Şükrü Fala, komodor başkâtibi İhsan, batan gemi kaptanları, Ve bugüne kadar gizli kalan vesikalar eski armatörler | beyefendi.. Bu seferki yükü baş. ka bir tekneye yaptırın. Bir aya kadar kalafat biter, ben de sefe. re hazırlanırım. Bundan sonra . kileri ben yaparım. — Sıra beklemek ne demek? Beyefendi, kalafatı için çe. kilen birçok gemiler var, Boşta tazak yok. Amele de iş almış, O. nun için kızak boşalı..asını, yer &. çılmasını bekliyeceğiz! »- Senin tamirin kaç gün sü . rer. — Eh, aşağı yukarı bi haftalık iş var gemidel — Peki, ben şimdi emir veri , rim. derhal kızak boşaltsınlar, senin gemiyi çeksinler, — tamire başlansın... O zamana kadar da elbiseleri burada bekletirim. Sen bir haftada tamirini bitirir, yü . künü alır yola çıkarsın.. Pehlivan reis yine işi birkaç gün geriye attığına memnun, ce. vab verdi; — Allah örmürler versin beyim! Yarın sabah, köprü açılmca ben. Halice girertm. İskele ve llmanlar umum ku « mandanı (Doğanı bshri) yelken- lisinin süratle tamiri için yazdığı HİKÂYE Duvardaki Resim (4 üncü sahifeden devam) lan iri ter tanelerini sildi. Firuze odaya döndüğü zaman Enverin yüzünde hasıl olan tuhaflığı sez. mişti ve sardu: — Enver ne oldun yavrum. Yü. zün sapsarı olmuş. — Bir şeyim yok Firuze yalnız sana birşey söyliyeceğim. Daha doğrusu itiraf edeceğim. Belki söyliyeceklerim seni müteessir e- decek fakat bu bir hakikat yav - rum. Ben senin zannettiğin gibi zengin ve namuslu bir adam de. ğilim. Ben her kadına — kendimi böyle tanıtan maskeli bir adamım. Senin anlıyacağın namus düşma- nı, ahlâksız, sefil, an parasız do - Tandırıcının biriyim. Fakat seni cidden ve saf bir aşkla sevdim ve sana senelerdenberi alnımda ta - şıdığım bu kara lekeyi sürme! l— (5 inci sahifeden devam) d Eere ellerde busule gelen çatlaklar hem insana ıztırab verir, ı in güzelliğini bozar. Buna mâni olmak için bulaşık veya ken süreti mahsusada yapılmış olan kavçuk lâstik e- h lanılması uygundur. Bazı kimseler tırnaklarını boyar. .;mı şekilde uzatırlar. Halbuki, tırnakların beyaz ve kısa ol Eüzellik, hem sağlık bakımından daha uygundur, Bir yeri Üa Yapmak icab ottiği ve yahud bulaşık bastalıklı bir hastaya e & Byandır. zoman elleri binde bir süblüme mahlülüne batırmak her zamaa temiz ve yumuşak bir havlu ile kurulamalıdır. kişi yarsa, bepsinin ayrı ayrı birer havlusu olması tav. »q,_' ELDEKİ FENA KOKULARI GİDERMEK ilik su ve iyi bir cins sabunla yıkamalıdır. Bu suyun içine bilir. cî“llu da ilâve e K a B N Bu suretlo deri yumuşak ve beyaz Süyu soğan ve balık kokusunu giderir. Bazı kimselerin letler, halbuki ter eldiven, büroderi dikiş gibi şeyleri kir- üN önüne geçmek için elleri eczanelerden ledarik edilebi. ile veya fulon toprağı ile Silicate d'nlumine ile oğmalıdır. Üüny ÇK fazla olursa bunu biraz da Salieylate, yahud karbunate katmalıdır. Küğıdı Pehlivan reise uzattı. Son. ra telefonla da kalafat yeri mü . dürüne işin hemen — başarılması emrini verdi Pehlivan reis, kaymakam Ze - ki Beyin verdiği kâğıdı koynuna | sokarken şöyle düşünüyord — Şikür, bu seferi de savuş « turdum. Daha dün Erdek kıyıla . rında & motörü tutup deniz man. yasile yakan, bütün kıyıyı alev. lere boğan tahtelbahirlerin faal zamanında Marmaraya açılmak. tan kurtuldum. Kalafat yerinde tamir tamir üstüne, hem gemiyi perkleştiri . rim, hem de bir gydan fazla işi Uzatır dururum, Zaten ne de ol. sa, boş kızak yoktur. Üstünde ka. lafat bulunan kızağı benim için boşaltacak değiller ya!.. Ben ya. rın sabah Köprüyü geçer, kala - fat yeri önüne gider demirlerim.. Allah kerim ötesine!. . Ertesi sabah, alaca karanlıkta Köprü açılırken (Doğamı Bahri) Pehlivan reisin sevk ve idaresile Halice girmiş, kalafat yeri önle. rine gelmiş demirlemişti. (Devamı var) için her şeyi söylüyorum artık. Beni unut. Kocanla mes'ud ol Al. laha ısmarladık.. Firuze kocasına yazdığı mek - tubu masanın üzerinden aldı yırt. tı, hinçkırıyordu. Bu ağlayışa iki sebebdi. Biri cidden sevilme. ğe lâyik kocasını — aldattığından diğeri ebediyyen süreceğine boş yere inandığı saadetinin, aşkının büyle bir an içinde bir serseri ta. rafından yıkılması idi. * Cadde çok kalabalıktı. Otomobil ağır ağır ilerliyordu. Bir aralık Cemal Firuzenin omzuna vura - rak: — Bak, bak Friuze dedi.. Şura. da mağazanın önünde duran u - zun boylu taharri elbiseli bir a. dam var gördün mü.. Baktı. Koşko bakmaz — olsaydı. Kocasının gösterdiği adam Enver. di. Ona günah işleten alçak Enver. Yine ayni mağazanın kendini ilk | gördüğü mağazanın önünde yine ogünkü gibi duruyordu.. Kendini topladı. Kocasına birşey sezdir . memek için bir müddet nefsi ile uğraştı. Sonra gayet tabil sordu. — Ot Cmal gördüm. Fakat ta. mımıyorum ben bu adamı, — Tabii tammazsin yavrum. Çünkü onu hiç görme Hani sona her zaman bahsederdim. Be. nim bir cephe arkadaşım vardı, Atoş yağmurunda, ölüm gününde harbin binlerce genci yuttuğu o aç gür le kendi hayatını teh. likeye koyarak beni kurtaran a. dam diye işte canım, o adam işte gördüğün: Eğer o beni kurtarma. maş olsaydı bugün senden mah . rum olacaktım. Bütün saadetimi ona borçluyum ben... Otomobil uzaklaşmıştı. Bir müd. det süküt oldu. Sonra Firüze ko. casına: w Sözde Gazeteci ! (8 inci sahiteden devamı) tarafını da söylemiştir ki bunu şöylece hulâsa etmek kabildir: — Fakat Lord Nafild'in yanına yaklaşmak, onunla konuşarak ni. bayet kendisin: kaçırmak için fır. sat hazırlamak lâzım geliyordiı. mun için de şöyle bir proje düşü- nülmüştür: Trontan kendisine A. merfkalı bir gazeteci süsü vererek Lard Nofild'den bir mülükat isti. yecekti. Lorddan iktısadi ve ticari Variyete dalr beyanat alacaktı. Bu lâkırdılar bittiklten sonra Lordun hastanelere ve diğer hayır mües. | seselerine verdiği paralardan ba- his açılacak ve Lordun Oksford civarında yaptırmakta olduğu bü. yük hastaneyi görmek üzere be - raber gidilmek arzusu gösterile . cekti. Lord bir kere dışarıda Ameri - kalı muhabirin otomobiline bin « dikten sonra icab ederse kendisi tabanca ile tehdid edileceğti. İşte Lordu kaçırmak plânı, Alt tarafını yarınki «Son Tel. graf» yazacaktır. (5 inci sahifemizden devam) Kaptan Şwieger'in raporu bu. rada bitiyor, Avdetinde, yani 8-13 mayısta söyediği gibi «bir fırsat> zuhur etmemiştir. Şwieger, raporuna şu suretle ni. bayet vermiştir: «Denizaltı, zabıtan ve mürette- batı salimen avdet etmiştir.. Almanya, Amerika hükümeti. nin verdiği şiddetli bir notaya kar. p ademi malümat boyan etti. Bu. nun Üzerine Amerik« harbe girdi. Luzitanya, 13 dakikada batmış- tı. İçinde bulunan yolculardan 1,100 kişi boğuldu. Bunların ara. sında 40 küçük çocuk, iki aylık bir de bebek vardı. Kaptan Şwieger'e geince: 1917 senesinde U 88 denizaltı ile İrlan. da denizlerine açıtdı. Ve bir daha geri dönmed Yeni neşriya: POLİKLİNİK ÇIKTI . Doktor Süreyya Kadri tarafın- dan her ay muntazaman çıkarıl. makta olan (Poliklinik) mecmu- asının Haziran ayına mahsus nüshası intişar etmiştir. « Köyün Yolu 1936 da «Çıplaklar»,, 1937 de sAçlıke isimli birer voman neş- retmiş olan muharrir arkadaşı. mız Refik Ahmet Sevengil, 1938 yılı için de ki hikâyelerini toplıyarak «Köyün Yolu» isimli bir kitap halinde bastırmıştır. Dağıtma yeri Mualliim Ahmet Balit Kitap Evidir, Okuyucuları. mıza tavsiye ederiz. d TAVUKÇULUK ve YUMURTACILIK BİLGİLERİ Salih Zeki Ekinci " tarafından *Köylülerimize Tavukçuluk — ve Yumurtacılık Bilgileri ismile cid den faydalı bir risale neşretmiştir. İkbal Kitapevi tarafından sa- | tılmakta olan bu kitap 20 kuruş. tur. Tavsiye ederiz. 3 üncü İera Memurluğundan: Mahcuz olup satılmasına karar verilen pamuk Vatker ve üstüpü | imaline mahsus bir adet makinenin teferruatile birlikte Jİk açık arttır. masının 21/6/938 salı günü saat 13 den 14 e kadar Galatada Kara Mus. tafapaşa 127 No, lu garajın önünde | yapılacuğı Mmuhammen kıymetinin 9075 ini bulmadığı takdirde ikinci arttırmanın 24/6/938 cuma günü Vayni saat ve yerde yapılacağı ilân mış olduğu büyük bir servetl vardır. Onunla sakin bir hayat ya. şıyor. Yaptığı iyiliklerden onu ta. nimiyan fakir yoktur. Firuze derin birkaç nefes al . dı. Sanki bu nefesler Eavere karşı olan nefretini dökmüştü. Bağ « rından yanan gözlerini kapadı- Bu hareketile gözünden düşecek yaş selini tuttu. Sonra kocasının işl . temediği bir sesle bu sözler ağ - — Cemal, dedi.. Bu adam her halde zengin birşey üstüne bakı. lacak olursa, — Evet Firuze çok zengindir. zından döküldü: Bir deniz Faciası! SON TELGRAF'ın Tarihi tefrikası Ne. 12 Yazan; M, Sami KARAYEL Gürcü kızı, Hazinedarın elbise- lerini yırtmıya başladı Hazinedar Ustanın Gürcü kızından hiç de aşağı olmadığı görülüyordu Mat güzel Padişahın iradesi ü. zerine derhal havuza atladı. Hazinedar hem şaşırmış. hem de Padişahın bu iltifatına mem . nun olmuştu. Esasen - efendisine karşı senelerce biriken bir çılgın. lık, ve üste de Dilşadın kendisine verdiği yepyeni bir dersin-kay - nayan rühi bir aksülâmeli vardı, Demek Sultan Aziz böyle çıl « gınlıklardan ve hoyratlıklardan | boşlanıyordu. Onu şimdiye ka - dar tamamen elde edemeyişinin sebebleri vardı. Ve böyle olması da lâzım değil miydi? Çünkü Pa. dişah kuvvetli, azılı bir sporcu ve pehlivandı. Şimdi, bütün ruhi fettanlığını toplayıp efendisinin tesadüfi olan bu iltifatından müstefid olmağa ve bu fırsattan manevi kazançlar elde etmeliydi. Dilşad, hazinedara saldırdı. Fa. kat fevkalâde çevik olan Arzıni. yaz, kendisini toparlıyarak kaç - mağa başladı. Kovalamaca, ha . vuza dalıp çıkmalar tevali ediyor. du. Mat güzel, hazinedarı yaka . lıyamıyordu. ltan Aziz, keyifli keyifli ba. 'ordu: — Haydi Dilşad, çabuk ol!., go ustanın elbiselerini!.. Zaten yorgun olan Dilşad, ko - şa koşa büsbütün yorulmuş ve bitab düşmeğe başlamıştı. Sultan Aziz, tekrar, tekrar s08. ordu: — Bak hele çü ustaya!.. Ben, seni sakin bilirdim, meğet sen ne imişsin be?. Sultan Azizin, güzel hazinedarı. 'a eski aşkı kabarmağa başlamış. tı. Arzıniyaz bir aralık önünden geçerken kuvvetli ellerile hazi . nedarın belinden kapıştı. Mat gü. Bi Yırt ler — Cemal eğer bütün saadetin ben isem © adam sana bu saadeti ikinci defâ verdi. zel de yetişmişti. Arzıniyaz, artık kaçamıyacak bir hale gelmiş, e . fendisinin kuvvetli kolları ara - sında nefes, nefese gelmişti. Gürcü kızı, hazinedarın elbise. Işrini, kombinezonlarını yırtma. ğz başladı. Arzıniyaz, çığlık atıp bağırıyor. du: — Yetişir artık Dilşad! Panta. lonumu bırak? Gürcü kızı dinlemedi. —Aldığı iradeyi yerine getirdi. Arzıniyaz da Havva anamıza dönmüştü. Hazinedar ustanın Gürcü gü - zelinden aşağı olmadığı görülü - yordu. Tenasübü endamı, duru pembe vücudü, şahane yürüyüş ve bakışları hakikaten cana ya - kındı. Bir aralık eski gözdesini bu balile seyre dalan Sultan A . ziz: , — Ustam! Sen başkasın ves . selâm... Diye mırıldandı. Cümbüş devam ediyordu. Mah. rem kapıda kimsecikler yoktu. Yalnız, hamamın diş kapısında Araniyazın mahrem kalfaların . dan biri nöbet bekliyordu. Bu za. vallı kalfa da hazinedar ustanın mahrem kapıda kendisi gibi nö. bette olduğunu farzediyordu. Gece olmuş yatsı okunmak ü - NWValide sultan oğlunu bir kaç defa dairesine gelip sormuş - tu. Hamamda olduğunu haber a. larak gitmişti. Fakat ne bitmez hamamdı bu?.. Dairesi için yüz bin altına ihtiyaç vardı. Oğlunun, Sadrıazama irade edip bu parayı sabaha kadar valide şultan da . iresine getirmesi Yâzımdı. Valide sultan, akşam yemeğin . den sonra, takrar oğlunun daire. sine geldi. Padişahın yine hamam. da olduğunu öğrenince canı sı . kıldı. Ve dönüp daliresine/gider . ken çıktığı yaman kendisine ha. ber verilmesini — kızlar ağasına tekrar, tekrar tenbih etti. Yatsı oldu. Valide sultana ha. ber getiren —olmadı. Halbuki paraya — ihtiyaç kat'l idi. Üç gün evvel Sadrıazamın — Maliye Nazırt vasıtasile gönderdiği yüz bin altın lira bitivermişti. Nasıl bitmesindi. Mısırlı İsmail Paşa . nan ziyafetine giden Valide sul. tan yepyeni pırlanta bir taç âl . mıştı. Hatta bu üç yüz bin liralık tacın kuyurmacu Orhanyadise an . cak yüz bin lirasını peşin verebil. mişti. Orhaniyadise verdiği söz ü. zerine sabahleyin gelip yüz bin Hra daha alacaktı. Fakat oğlunu görmek mümkün olamıyordu. Valide sultan yatsıya kadar ha. mamda Kalan oğlunun bu haline birçok manalar vermişti. Zaten onun böyle hamamda — külarâk cümbüş yaptığını kızla ağasından ve diğer bendegâhından gizli, giz. N haber almamış mıydı? Bu ha'in devamı oğlunun bir gün gelip sönmesine — ve belki de felce uğrayıp tacü tahtından olmasına gebeb olabilirdi. Sonra: nice ©- Turdu halleri?... Gizli, gizli Muradla birleşen Hüseyin Avni Paşa, Midhat Paşa mevkü iktidara gelirlerse hiç vali. de sultana rahmet eylerler miydi? Oğlunun bu hali düşmanlarının ekmeğine yağ sürüyordu. Üste de; (Devamı var) Kültür Bakanlığından: Harf inkılâbımızın onuncu yıldönümü dolayısile Rültür Bakanlığı | fkametgühının meçirul olduğu anla. tarafından Ankarada açılması kararlaşan «on yıllık Türk neşriyat ser. Bisi» ve bu-sergide açılacak müşterek satış mağazası hakkında görüşül- mek üzere her türlü neşir müesseselerimizin birer salâhiyetli mümes.| sillerini 16 Haziran 1988 Perşembe günü saat on beşte Basma yazı re. simleri derleme direktörlüğünde bulundurmaları rica olunur. «1776» «3b08 Emlâk ve Eytam Bankasından : Esas No. Yerl €. 171/3 Galatada, Kulıçali l’ıp Mah. Çöplük iskelesi so. kağı No. 4 B Fındıklıda Perizat Hatun mahallesi Tulumba soka- Ağında 37 No. l ' 'A. 254/1 Galatada Kemankeş ma- Hallesinde Halilpaşa s0 . Akağında No. 21 Yukarıda adresli ve açık arttırma usul günü saat ondadır. ki Nev'i Eski veya — Depozitosu uhammen T. L kirarı depo Apartıma- .180— nan birinci katı Manokyan — 1000,— hanının zemin kata 150— 1 yazılı gayrimenkuller bir ilâ üç sene müddetle 'a verilecektir. İhale 25/6/9388 Cumartesi İsteklilerin bildirilen gün ve saat depozito akçesi ve nufus teske. İrelerile birlikte şubemize gelmeleri, x7371) 7—80ON TELGRAF—15 Hariran 1938 | BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: 18,30 Plâkla dans musikisi. 19,15 Konferans: Bakırköy Halkevi na- yama Şükrü Kafaoğlu (Okul dı. gında çocuklarımız). 19,55 Borsa haberleri, 20 Grenviç rasatanesin. den naklen saat ayarı, 20,02 Nezi. he ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20,48 Hava raporu. 2048 Ömer Ria ta- rafından arabca söylev. 21 Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 21,45 Örkestri 1— Veber: Frayşütz. 2— Pesse: Mönietto, 3— Grik: Perkint süvit 2 22,15 Ajans haberleri, 22,30 Plâk Ia sololar, opera ve operet parça. ları. 22,50 Son haberler ve ertesi günü programı. 23 Son. YARINKİ PROGRAM Öğle neşriyatı 12,30 Plâkla Türk musikisi, 12,50 Havadis. 13,5 Plâkla Türk musi - kisi. 13,30 Muhtelif plâk neşriyatı. 14 Son. İst. 4 üncü İcra memurluğundan: İbrahim EBthem: Galatada Tünel civarında Söğüt sokak (Poliğlot) tercüme idareha . nesinde iken hâlen memuriyet va. zifesi ve ikametgihi meçhul bulu. Fahrettinin bir kıt'a ve 18 Teşri. nievvel 938 tarihli senede müsteni. den (300) üç yüz liranın —masarifi Pezsiyesile tahsilini tazammun eden yaptığı icraf takib safhasında yuka rıda adresi yazılı mahalline ödeme emri gönderilmiş ise de ödeme em. .rinin arkasına Mübaşir tarafından verilmiş olan meşruhatta moezkür mahalli terkettiğiniz ve yeni çalış. tığınız yeri bilen olmadığı anlaşı! . mış ve polis tahkikatı da bunu mü. eyyid bulunmuş olmasına binsen evrak İstenbul İcra Hâkimliğince tedkik edilmiş ve 31/3/938 tarihinde bir ay müddetle ilânen tebliğat i . fasına karar verilmiştir. İşbu ilân tarihinden itibaren bir ay içinde İcra dairesine müracaatla yukarıda yazılı borcu ödemeniz lâ. zımdır. Borcu ödemez veya ödedi. ğinize dair vesaikiniz - mevcud ise dairemize bildirmeniz ve yine bu müddet içinde icra ve iflâs kanunu. nun 74 üncü maddesine tevfikan mallarınız hakkında beyanda bu - lunmaz iseniz icra ve iflâs kanunu. nun 3374 cü Thaddesine tevlik n maddesi hükmünün infazı safhas na gidileceği gibi yanlış beyanda bulunduğunuz takdirde hapisle tec. ziye edileceğiniz hususu gözönünd” îmmlırık ilânın müuayyen — oli |müddeti içinde hususatı mezküre |ifası, aksi halde ödeme emri tebliğ edilmiş nazarile gıyabınızda mua - meleye devam olunacağı ilân olu . tanahmed Sulh 3 üncü Hukuk hâkimliğinden: Davacı avukat Mehmed Senih ta. rafından İstanbulda Küçükpazarda Anadolu hanında zirast, odun, kö - mür ticaretile meşgul Mazlum oğul. larından Osman aleyhine 938/1164 No. lu dosya ile açılan 200 iki yüz lira alacak davasının yapılmakta o. lan muhakemesinde müddeialeyhin şılmasına binaen 15 gün müddetle ilânen tebliğat lerasına ve muhake. menin de 2/7/938 tarihine müsadif cumartesi günü sast 10 a talikıne mahkemece karar - verilmiş oldu . ğundan yevm — ve vakti mezkürda bizzat veya bilvekâle mahkemede hazır bulunmadığı takdirde gıya - ben muhakemeye devam olunacağı ilânen tebliğ olunur, BAA A | Haziran 2 Yıl IS3SAY & Gün166,Hhzır 41 | 15 Haziranı Çarsamba | | 1357 bücri Rebiülahır kitlar KĞ A Güneş * Öğle l İkindi Akşam Yatsı