7 Haziran 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

küm t*:ıı..—. Ve yelmiş döt ya- hküm ve mahküm avukat Ve 'N':"Mq dörtlük ihtiyar Habs Te ağır hapse mahküm edil- İk Öhün da mahkül Habs ğıni ümld ederek nik. yi bir N*urax ordu. Kend x“*'w. Şimdiye kadar en meş. İS:"'-m davalarını - üzerine üdra mahkemesinde bir Bağ Fatileri müdafön etmişti. kendisinin — sevkedildiği tde evvelce mahkemede Gimiş olduğu Muhtelif Mahküm vardır. bir. zamanlar haftada aBa USUT SA M c ĞAL SÜY GEP- SN Yü ÇO B $i ü S a a İt kazanç. Fakat kendisi letmeyi de çok severdi. miştir. Aradan şu kadar N'Zükıvn Sonra iş meydana N*k— , Hobs, tahkıkata göre Ng. Mühim bir rol oynamış, AŞ 2 bir ihtiyardır. Hobs, bun- K evvel de Hindistan 'mih- iden Kişmir mihracesi İngiliz dirası — koparmak h Bahtekârlığa döktüğünden hlığh’"l!ılırm edilmişti. Hobs, ae eder, faiz ahırdı. Onun Tp PBin bir adam diye tanın- N:l' Zamanlar hapse girmiş, N_'lkn parasına bir şey ol * OÖnün için zengin bir a- ğhz! =Yuıynmu. Güzel bir öbili, şoförü vardı. ÜYK da hisse nenedlerine ma- İn şimdi İhtiyar Hobs, in hastahanesinde yat- e Hakkında verilmiş 0. SA Te olması kendisini çok S Vş&ç"“ ültül 'N"::hî in imzaları büyültüle. Ustalıkla taklid edildiği ür. ku 1n pek tanınmış bir a- & _“_; Onun arkadaşı hakkın- .,%g_"'îm et kararı İngiliz İhde Lugünlerde en“mü- Olduğu için Londranın !— Müdafaasını ona göre ı yapılan kârhk gibi kurnaz Ağ " hakkında verilen ilk ka- netlicelermiştir. >qıngıli; lirası — kazandığı — ğ,_ Her avukata nasib ol - Zengin Hari,Sing'den tam Ü Böklar, kararın nakzedilece - ken bunun is tas. | Sene ağır hapse mah- oldu. him mevzuu oluyor. Londra gazetelerini göre bundan iki üç ay evvea sah. tekârlikla mahküm edilmiş olan | iki kişinin aleyhlerindeki kararı ıyiz elmeleri Üzerine cereyanı bakeme neticesinde bunların büsü akim kalmıç, mahkü- y k edilmiştir. Ökonol ismindeki avukat Lon. dra cinayet mahkemesinde şim - diye Kadar pek müdafaa etmiş, şöhret kazanmış, eri ti kuvvetli bir avukattır. Okonol, ikte mahküm olan arkadaşı oba'dan çok gençtir. Çünkü Hobs yetmiş dört yaşında, artık genç denmiyecek bir sdamdır. ve bu yaşta büyük bir cezaya çarpıl: miş bir ihtiyar demektir, muşlar, kararı - temyiz etmişler ve nihayet talebleri reddedilmiş- tir, Ortada ölen bir adamın bir Yasiyeti vardır. Okonol avukattır, ele geçirmiştir. Hobs da avukatın kâtibidir. Kâtib ile avukatın mey. danaı koydukları vasiyet şüpheyi yandırmış, nihayet tedkikat ve tahkikat ortay yük bir sahtı kârlık çıkarmıştır. Bunların yazısı ile yazılı olan vasiyet kâ. ğidimim . üzerindi yevi maddelerle dan kaldırmışlar, yalnız in bırakmışlardı. Ondan sonra Ğ istediklerini Mmakine Tle kâğıda Öyle ki ölmüş olan kiki imşa: öyle bir vasiyet bırakmaş oluyordu. Büu sefer yenidon tedkikat ya pılmış ve ültra viyole şuaı ile k; göze görünmiyen eski ya- zısı meydana çıkarılmıştır. Ölen adam Klârkson ismindedir. Bu adamın birkaç türlü attığı imza. ları vardı. Avukat ile kâtibi onun bütün bu imzalarını da tedkik et- mişler, sonra taklide - muvaffak olmuşlar, o suretle de küğıtlar y zarak imzalamışlardır. Okonol, bundan dört ay evvel yedi sene hapse mahküm olmuş- tu. Bunu temyix etmiş, fakat ka. Tar tasdik edilmiş yazmışlardı: Keşmir mihracesi — — ——— 450 İngiliz seyyahı geliyer Ayın 18 inci günü limanımıza | gelecek olan Starfost bandralı İn. giliz vapurile 450 İngiliz seyyahı gelecektir. Diğer taraftan dün li. manımıza gelmesi beslenen Hel les vapuru seyyahlarının muva - saleti teahhur etmiştir. Yaksı:l—ç scuklara yardım toplantısı İstanbul yoksul çocuklara dım birliğinin senelik kongresi 11 Haziran cumartesi günü saat 14 Halkevinde toplana. Ketti Gallian çok mücrimleri |” 'Bu duvarda yüz bin altın var,, Pariste, Belediyeye aid harab bir ev yıkılırken duvarlarından, 15 inci Lüi'nin İmrahoru tarafın. | dan saklanılan altınların meyda. na çıktığını yazmıştık. Bu ilk görülen bir şey değildir. Birçok defalar, birçok yerlerde gizli defineler meydana çıkarıl - miştir. Bunlardan bazılarını aşa. ğiya yazıyoruz: DİJON'DA BİR ALTIN DOLABI 1861 de, Dijon'da, Şövalye Lüi Antuan dö Berbis adlı birisi öldü. Vasiyetname / )de parasını, oşya. sını, evini karısına bıraktığını ya. zıyordu. Kadın, 1882 de evini, Şarul'ye sattı. a Doktor, evde mühim tadilât yapmak istedi. Duvarlarını yık. tırdı, Sıra hüyük salona geldi. Duvardaki tahta oymaların sö - külmesine başlandı. Fakat, ilk ke. ser darbesinde, tahta levhalardan birisi yavaş yavaş dönerek açıldı. Duvarın içinden bir dolap mey - dana çıktı. - Ameleler şaşırdılar. Hemen doktora haber verdiler. Dolabın iç tarafında ağızları | mızı balmumu ile mühürlenmiş | birçok kü:torbalar vardı. Torba. lardan birinin ağzında kırmızı kurdelâ ile bağlı bir parşömen buldular. Üzerinde: «Bu altınlar, bu elmaslar bana alddir. - L. M. 1810.» yazılı idi. Torbalarda 18 inci yüz yıla aid 306,000 Lâi altını, elmaslı ve züm. | rütlü mücevberat, altın ve gümüş halliyat vardı. O devirde bunlara 800,000 milyon frank kıymet nulmüştu. Bugünkü para ile 7 milyondan fazla. Hükümet işe elkoydu. Az sonrü doktor. | bu hazin Şövalyenin 1816 da | Rüyada çuval çuval altın gö- ren adam nihayet define buldâ vefat eden büyük babası Lüi M niye'ye aid olduğu anlaşıldı. Doktor, mahkemeye müracaat | etti. Definenin yarısının kendisi. 'ne verilmesini istedi. Fakat mab. keme, bunun tamamile Lüi Mü. niye'nin veresesine atd olduğunu söyleyerek talebini reddetti. MOSKOVA PRENSİNİN HEYKELİ Moskova prensesi; babası ban- ger Jak Lafit'ten miras kalan ko. nağı, Lafayet sokağı açıldığı sı. rada yıktırmak mecburiyetinde kalmıştı. Yıkıcılardan Şult, duvara gö - mülü gayet kıymetli mermerden bir heykel buldu. Bu heykel, Ma. dam Pompadorun kollek: ü na aiddi. Amele, prensesten, heykelir kıymetinin yarısı nisbetinde bir pay istedi. İş mahkemeye düştü. Mahkeme: eHeykel, prensese aid. dir..» kararını verdi. Temyiz de tasdik etti. Amele de hava aldı. BAHÇEDE ÇIKAN MOZAİK Geçenlerde, Lil'de, bir bahçe kazılırken av manzarasını havi büyük bir mozâaik levha meydana Levhanın bir köşesin. is Feliks, Titus, Puzol halisinden..> yazılı idi Levhayı tedkik eden eski esr - ler mütehassısları 2 nci yüz yıla aid kıymetli bir eser olduğunu söyledilei öldü. Veresesi ltn franga sattı. in maruf avuk. larında nbirinin anası - Tunusta harab bir Arab evi satın aldı. Ve şladı. Temellerin takvi. sında amelelerden biri, (Devamı yedinci sahifemizde) /Şehrimizde | | Yılda 30 milyon! 'raptiye yapıldı Sehhar yıldız. Ketti Gali yeni bir filim çevirdi. Birçok sahneleri çölde çevri- Ten bu filmin «Şeyh Ahmedn ve «Allahın Sahçeleri» filimle- rinden daha güzel olduğu söy- lenmektedir. «La piste du Sud» ismindeki bu filimde şimdiye kadar hiç- | bir firmanın yapmadığı feda- kârlıklar yapılmıştır. Ön plâna | alınan fi; filimlerde ran kadrosu birçok rinci ve ikinci de- recede rol almış artistlerden müteşekkildir. «Tobis Film» bu eseri ile bir çok iddinlarda bulunmak fırsa- | allian | tanı kazanırken — Ket da kadın yıldızların birinci nıfına dahil olan meslekdaşla- rını gölgede bırakmaktadırlar, Gerek şehrimizde ve gereg memleketimizde «raptiyes sarfi. yatı seneden seneye artmaktadır. Şehrimizde «raptiye» imal eden evvelce küçük bir imslâthane mevcud iken - sarfiyalın artınası üzerine bu imalâthane de işi bü. yütmüş ve bir fabrika balini al. mıştır, Bü fabrika Ticaret Odasına mü. racaat ederek (30) milyon raptiye imal ederek stok bulundurduğu. nu, binaenaleyh hariçlen raptiye idhal olunmamasını istemiştir. S—SON TELGRAF— 7 Hariran 1938 ——— UN FTT YAZAN: ANYEL DARYÖ G LNT MNDN SK TATTREE D, 4 Amerikalılar, yeni simaları se. viyor, İşte bunun içindir ki dünkü figüranları bugünün dünya yıl - dizt yapıyor. v Yıldızlar, evlerinde kinden daha güzeldir e Burada herkes art bud kendini bulur. perdede. öyle sanır, tesell Evimi pek çok seviyorum B şesi de güzel. Etrafı palmiyelerle çevrilmiş yüzme havuzuna bayı. hiyorum, © güneş kiz.. Büşka başka — milliyetl. mensub üç hizmetçimiz var çımız İsvaçli, şoförüm Finlandi . yalı, oda htzmetçisi de Floridalı bir zenci. Bunların hiçbiri fransızca bil. Mmiyor. Fakat ben oldukça ingiliz. c& koni Anlaşmakta güçlük çekmiyoruz. Hanri meramımı işaretle anlat. ka çare Dulamıyor ldızlar, evlerinde daha gü - zel , Sokağa Might külübe, partilere gidiyo . pek çök.- — çıkığoruz: ruz. Her gün bir parti var. da dostlar arasındaki toplani ra parti ismini vermişler: Ernest Lürbiş partisi, Eduar - Robenson partisi, Rojees partisi, ilâh... Bi. | zim kabul günleri burada ismini değiştirmiş. Partilerden kurtul ruz. Bütün ruz. A filimleri, bir milyön ve daya ziyadeye mal olan filimler; B fi. Tmleri 200 bin 400 bin dolarlık filimler Amerikar rilir. 1 memleketlere na - diren gönderilir. Bu onuncular tikten sonra n aza ti hakkında bir fikir edinebilinir. O kadar çok aklör, aktris var ki . ema âmili bunlardan hangisin| ab edeceğini, hangisine rol vereceğini şaşırır. Biribirinden güzel elli komedi artisti mevcud. Biribirinden gü - zel elli sevdalı rolü yapacak de. likanlı vâr. Hepsi de san'atında mahir. Fakat, ayni zamanda hep. | si de işsiz veya iş bekliyor. Büyük yıldızların hemen hep. sini gördüm. — Bunların, sinema perdesinde güzel göründüklerini, Her ev için faydalı bilgiler AYAKLARIN KORUNMASI Ayaklar fazla ifrazat yaptıklarından bunların sık sık yıkanmaları lazımdır. Ayakların yıkanması, kanın iyice deveran etmes'ni temin eder ve bu suretle nezleye ve nvraljilerin başlıca sebebi olan ayakların üşü- mesine mâni olur. FENA KOKAN AYAKLARIN TERLEME ERİNE MÂNİ OLMAK *& L formol mahlülü kullanmalıdır. Bu mahlâlü sürüp kurutluk. tan sonta ayakları talk ile pudralamalıdır. MAUN BOYANIN HAZIRLANMASI Yukarıda yazdığımız teviz boyası içine su içinde eriyen kırmızı analin böya kuymalı, köoyü maun rehgi yapmak istenirse ceviz bo- yası daha fazla konmalıdır. Boyayı çok muntazam si taya boya sürdükten sonra iki üç saat bırakmalı, kuruduktan son! elidir. Tah. cilâ yapmalıdır. Evvelâ iki sıfır kullanılmış zımpara kâğıdı ile oğu- lur. Bu bulunmadığı takdirde zımpara kâğıdı birbirine sürmelidir. Tahtanın her tarafı müsavi yapılmalı, fazla oğulmamalıdır. Parlak | cilâ yapmak istiyorsak o zaman ince cilâ yapmalı. 1 litre ispirtoya 120.125 gram göomlak koyarak eritmelidir. İspirto 92 derece olmalıdır. PARKELERİN TEMİZLENMESİ Parkeler kirlendiği zaman mahsus tellerle parkelerin istikame- tince muntazam bir şekilde f la oğmalıdır. Bu s1 tal süpütülür: lamalı. Fazla kirli olmadığı zaman zımpara kâğıdı ile de yapılır. Kâğıdın 2 âle eller bozulmaz, sonra parkelerin bu nevi tah- r için saplı kıl süpürgeler kullanılır, Şu esaslara dikkat edilerek sına mantaz koymalı, onun. 1 Parkelerin istikametince süpürmeli. 2— Süpürgeyi hızla çarpmamalıdır. — Köşeler için süprge veya kuştüyü kullanmalı dır, Sonra Arab sabunu ile hazırlanmış ılık su ile bir iki defa silmeli- dir. Ve tekrar ıslanmamasına fevkalâde dikkat etmelidir. ( Devamı 7 inci saylada ) ttir, Ve ya. | ilmineitentlülüllküa saeaatlilain ü üü evlerinde büsbütün başka, adeta irkin denilecek bir halde olduk. Tarımı söylemişlerdi. Hata! Büyük hata!, Hepsi ha. zik, sevimli ve sinema perdesin. dekinden daha güzel... Yine düşünceye başladım: Bu. raya niçin geldim? Beni buraya niçin getirdiler e AMERİKALILAR YENİ SİMALARI SEVİYORLAR Evet, bu suâli hâlâ kendi ken. dime tekrarlıyorum. Amerikalı. ların meharetini, Amerikalıların güzelliklerini hakkile anlıyabi! . mek için mutlaka, Kaliforniyanın göbeğindeki sinema payıtahtına gitmek lâzımdır. Katerin Hep - brün'ler, İren Düna'lar, Beti De. vis'ler, Barbara İstanvik'ler De . an Durbin'ler ve bütün yıldızlar güzeldir, sevimlidir. Bunlardan hangisinin daha gü- zel olduğunu tayin etmek birar güçtür. Birisi gayet zarif, öteki gayet zeki, üçüncüsünün pembe beyaz bir teni var, dördüncüsü kraliçe tavırlı, bir başkası ilkba . ; har gibi ter ve taze, berikinin © kadar güze) gözleri, tatlı bir se. si var ki... Yalnız Amerikalılar yeni sima. ları seviyor. Sinemâ şirketleri de halkı-okşiyacak çareler sarıyor. - la Burada herkes artistlir ve ya. hud kendini öyle sanır. Bu, tıpkı sari bir hastalığa ben. ziyor. Herkes buna müptelâ, Sayısız aktör ve iktiris var, OL. mıyanlar da olmak - ümidinde... Şayanı hayret misaller pek çol Daha dün figüranlık yapan birisi, ertesi gün dünya yıldızı oluyor. Dün manikürlük yapân bir kız, bugün meşhur yıldızlardan biri olmuş... Erkekler, mağâza camekânla . rına — bakıyorlar, poz alıyorlar. Hepsi, kendilerini Klark Gabi, Vilyam Povel, Rober Teylor'la bem ayar görüyorlar, Yaşanmıyor. Hergün bir rol oy. nanıyor: Talebeler, mektebden azad o . lunca çehrelerine Con Gravfor, Ginger, Marlen usulü mikyaj ya- pıyorlar, Hepsinin yürüyüşleri de, tavırları da yıldızlarınkine benz!. yor. Herkes, herşey sinema için ya. şıyor. Holivud korkunç bir mem. leket. — Genç, dinç ve ümid ile gelenler az sonra ümidsiz, bitkın bir halde dönmek mecburiyetin - de kalıyor. (Devamı 6 ıncı sahiledey <saeimr lll