Mc, veiktibas k'Kl mahfuzdur : an titreyen korkulu sesile : ! Dedi ben muhakkak bu sebah Allah izin verirse Konyaya gidiyorum Enver ’.::ımmnmmı.mu. ü :mııı. iki arkadaş; 1 (*.*q Başkumandan Veki. 'h Vasıtasile Padişaha Sultan, damadile Sad. kabul etti; li na. Ve Terakkinin iki nü. Padişahın önünde p inde durur durmaz a Mehmed söze başladı: bariz bir heyecanın tesiri _:ıuun Padişah, titrek . lı..,._. dedi, ben bu sabâh in. >k"“hnn gidiyorum! Paşa kulaklarına inana. h.__ Yük bir hayrete dü. 'zamla birlikte sordular: !—":V-yı mı gidiyorsunuz? Asrar eden bir tavırla .'“» Konyaya gidiyorum... " olur olmaz! Tren. W:n de bera. l“hlı'lızı kodımın yine bir > erduıı' » hiddeti andırır bir ta. ""bvua. Mi sebeb soruyorsu - tayyareleri Dersea. '—N'— sarayımın tape - darken ben burada Slürayırm? Size itimad et. elinize bıraktım; ne yoptum; ne teklif et. kabul ettim; harb dediniz, İlân ettiniz, asker ev. () kanlarını su gibi a. M 6S Çıkarmadım; düşman lhıı ömrümü böyle bormba gürültüsün. *ıı..,__ lIl'nndm uzak bir İrmek Lıtııu- x..,.,_ a gideceğim; âte tehlikesi var, ne ıop " Şimdi bana Konyada bir mahal hazırlasınlar; Tisüt durma, irademi teh- eTt M_Y_BGE Sebzeciler ' e| — çÇINe Vesika, resim, malümat ve not verenler; Eski Osmanlı donanması erki- ./;g nından miralay Remzi, İskele ve limanlar umum kumandanı albay Şilkrü Pala, komodor başkâtibi İhsan, batan gemi kaptanları, eski armatörler. Ve bugüne kadar gizli kalan vesikalar Seşinci Mehmed heyecan- Ti gibilerden gözgöze bakıştılar. Bu hareket, bu geceki iradeler, | sonra, en deli bir hükümdarın ya- pamıyacağı firar hâdisesi akıllı adam işi değildi. Padişah ve emanetlerin Ana - doluya gittiği, Hünkârın kıymet. M eşyalarla İstanbuldan kaçtığı halk tarafından duyulünca payi- tahtın vaziyeti, hali ne olurdu? Harb cephesi bunu nası! tefsir e- der, ordular ne hale girerdi? Zaten bozuk maneviyatla mu. harebeye girmiş, harbin her saf. han aleyhine inkişaf etmiş olan İmparatorluk halkı, korunmasına en fazla ehemmiyet verilen İs - tanbulda emniyet kalmadığını, Padişahin iç Anadoluya savuş - masile anlar, bunu kafasında bü. yütür, kurdukça kurar ve.. Muhakeme bu noktaya gelince ne Enver Paşa, ne de Sadrazam, fazla düşünemediler... Hünkâr bu delice kararla hem muharebenin waziyetini, hem de İttihad ve Te. rakki cemiyetini büyük bir tehli. Verem hastaneleri İçin 17 milyon - Dinar Heybelide 100 yataklı bir sanateoryomda yapılacak Yugoslavyada emlâk: bulunan- lar için hükümetimizin Yugoslav- ya hükümetinden aldığı 17 mül - yyon dinarlık tazminatın -tekmil vârislerin hakkile bulunamaması yüzünden taksim olunamadığını, bununla bir hastaneye yardım e- dilmesinin düşünüldüğünü yaz - mıştık. Bu husustaki mütemmim malü- mata göre 17 milyon dinar Sıh - hat ve İctimat muavenet Vekâleti emrine verilmek üzeredir. Bu para ile İzmir ve İstanbul - gdaki verem hastaneleri genişleti. lecektir. Yine bu paradan Heybeliadada- ki verem sanatoryomunun yanı- na 100 yataklı bir paviyon inşa ve ilâve olunacaktır. Sıhhat Vekâleti bu işe sür'atle başlanması için faaliyete geçmiş. tir. NST N İ7 # EDEBİ Yazan : İ q:l'dl Yüzüm kızarmada Hzatabilirim.. Benl ** h_' Misiniz? N Künler ve gecelerin tasar- K H";kn söyliyen — genç ğ matna gözlerini kaldır. h gözleri onun sarışın Ünden uşarak aşıklı lmiştı... Genç adam e gel Sesinde ne şikâ - h'nı e stem vardı: Mri"nd,n iz. . diye Özür Saniye kendimden geç- San'atkârsınız.. Hem bit varlığa yaklı - Ben bir faniyim.. A- acak bir ayrılık Bperek — yalvarıyo - BOMAN:29 rum, bu şaşkınlığımı unulunuz... .. Ertesi sabah elindeki gazete . lerle odaya giren doktor Zehra: — Şu gazetelere bak! - dedi - bep senden bahsetmişler.. Ne uy. gün, ne yerinde yazılır.. Bilsen. *O gecenin gündüzür — şarkısını ne düygülü söylüyordun! Peymanın gözbebekleti ışıldı . yordu. Nemli bakışları gazetele . rin üstünde dolaşırken içinde bir sorgu kıvrilip — noktalanıyordu: Acaba o da bunları görmüş müy. dü? Yüreğini geniş ve bol bir kurtuluş soluğile — kabartan bu kıvanca erinciye kadar ne karan. hk, ne korkulu — uçurumlardan atlayıp geçmişti! Üzerlerinde ze. Keye atıyor, sonra gerek ocağın ve gerekse ocak demek - olan jiki eski komitecinin, Enver ve Talât Paşaların idam kararlarını yüz. lerine söylüyordu. Bu kısa münakaşayı zihinlerin. den şimşek hizile geçiren Sadra. zam ve Harbiye Nazırı tekrar bi; ribirlecine bakıştılar. Enver Paşa, Padişaha cevab verdi: — Bu iradenizi yapamıyacağız, yaptıramıyacağız şevketlim!.. mişti; heyecandan titriyen sesinl büsbütün incelten bir hiddet ra. pesile damadından bunun sebebi. ni sordu: — Neden iradem yapılnıyor - muş? Ben padişah değil miyim?.. Memaliki mahrusamda dilediğim yerde oturur, dilediğim yerde ge. zerim! Niçin iradem yapılmıyor. muş... Enver Paşa, şahlanan sinirleri. ni yatıştırmağa uğraşarak muka- bele etli : (Devamı var) Hapisaneye Gönderilen AÂzılı bir hırsız Yclda Jandarmaniın el- bisesini giyüb savuş- duysada yakalandı Vandan bildirildiğine göre, o. rada çök cür'etkâr bir hırsız tu. tulmuştur. Vanın Erek mahallesinden Ra- mezan oğlu İrfan, Başkal kazasın. dan kısrak ve kilim çalmış, bura- ya kaçmıştır. Zabıtanın yakaladı- Ba İrfan, bir jandarma ile Başka. leye gönderilmiştir. Bunlar geceyi Zir ve Enis köyünde geçirmişler ve İrfan, jandarma uyuyunca el- lerini çözmüş, jandarmanın elbi- sesini giymiş, silâhını ve 65 fişe. Bini alıp kaçmıştır. Birinci komiser Ali Ayra, ko - miser Mehmed Yurdakul ve Nu- rettin, polis Ali Çapa, Tevfik Ko. çer, Hüsameddın Çetinalp. Kâzım Yüksek, Şeref Uğraş, Halis ve Ha- san, İrfanı yakalamak için faali- yete geçmişlerdir. İrfan ertesi gece evinde yaka - lanmış, Jandarmanın cibisesi, si- lâhı ve fişeği de geri alınarak ken. disi tevkif olunmuştur. IZLAR Nezihe Muhiddin hirli kızıl çiçekler açmış ne yıt. tıcı dikenlerle dalaşmıştı!.. Ona bu savaş gücünü, bu kurtuluş hı. zanı veren neydi? Poyman bunu bilmiyor — değildi; ilk sevgisinin kalbini eze eze, didikliye didik- leye onulmaz bir derd ölan yara. S1 bâlâ işliyordu, bu onmaz ya - ranın ismi ekin» di!. Değerini anlamamış, ona küçük bir gönül saygısı, göstermemiş, kadınlığı - mı hiçe sayarak bir kaldırım çiğ- ner gibi üzerine basıp geçmiş 0- lana karşı bu ne sevineli bir uçtu! Hayatının hikâyesini hiç sak. lamadan apaçık anlattığı doktor yüreğinin en gizli köşelerini bil . diği bu acıklı kadının gözlerinin deyiminden şimdi — bütün içli g 4 Arasında Fı:jA İtilâf İstanbul sebzelerinin lezzetli almakla beraber çok geç kemale ermesi sebzecieri daha fazla kâr temininden mahrum bırakmak - tadır. Çünkü memleketin sıcak yerlerinden gelen sebzeler mev. simden çok evvel İstanbul piya - sasına çıktığından yerli sebze A- nadolundan gelenlerden iki ay sonra piyasaya çıkar çıkmaz dü- şük fiat almaktadır. Sebzeciler, bu vaziyetin önüne geçmek için fennt tedbirler almak Üzere teşebbüsata girişmişlerdir. Sebzeciler, bu işi birleşerek başa- racaklardır. Elbirliğile alınacak tedbirlerih müştereken tatbikine geçilmesi İstanbul sebzelerinin | erkenden piyasaya çıkmasını te- | min edecektir. z Yamyam Gangsterler (5 inci sahifeden devam) kapanlarla görüşmek üzere iki papas göndermiş, onlar da çocu « ğunu alamamışlardır ve çocuğun babasına yolladığı son mektubun tarihi 2 marttır. Halbuki - ondan sonra çocuktan hiçbir haber alı- namarıştır. Çocuğun hayat ve mematından bir haber almak için avukat 5000 İngiliz lirası vüdetmiş ise de bun- dan da birşey çıkmamıştır. Nihayet geçen gün avukat evi - nin civarında çocuğunun - kolları ve başı kesilmiş cesedini bulmuş < tur, Nevyork zabıtası bu cinayeti yapanları mutlaka meydana çı - karacağını temir. etmektedir. Evvelce avukatın evinde bulun. muş olan bir hizmetci kızın Pe - ringo isminde bir adamla ahbab olduğu anlaşılmıştır. Peringo ci- nayotle mahküm olup 934 tenberi aranıyorsa da bu işte allkası olup olmadığı anlaşılacaktır. Katillerin para istemek için avtkata yolla. dıkları mektublarda parmak izleri keşfedilmiştir. Fakat Amerika za- bıtasınca şimdiye kadar tanınmış olan katillerden hiçbirinin par - Müak izleri bunlara uymumıştır. Ana ile baba evlâdlarının cena. ze merasiminde bulunarak bir kat Hile yapan Kasaplar.. Belediye kasap dük- kânlarını daha sık kentrel edecek Son zamanlarda hile yapan ka. sapların çoğaldığı görülmelredir. Bu hileler en çok koyun eti namı altında başka cins etler satılması şeklindedir. Birçok kimseler bu | etleri alırken hilenin farkına var. mamışlar, fakat pişirdikten son. ra gerek lezzetinden, gerek mu - tad zamandan çok 5ç pişmesin. den şüphelenerek hakikati öğren. Zabıtai Belediye memurları bu duygularını -ıiyuıdu Peyman, doktor, Zehrayı hep © ilk gece başucunda gördüğü gibi bir «me. lek» olarak seviyordu. Ondan saklayıp sakınacak hiç bir şey yoktu. Bundan ötürü ha. line çeki düzen vermeğe, değeri olmıyanların karşısında daima yaptığı gibi, yüzüne iğreti bir maske takmağa kalkışmadı. Dok. tor Zehra kendisine gösterilen bu doğruluktan pek seviniyordu: — İşte iyi kadınların kini sahi. bini böyle yükseltir. Peyman.. Ben bu varışı, seninle ilk konuş. tuğum gün sezmiştim. Peyman yine yüreğinin başını kemiren bu eski derdi onun gü. zel sesinin içinde bir dakika unu. tarak koşup ellerin! tuttu: — Benim onuk bayanım.. arık kadınım - diye seivnçli başını o. nun ince ellerinin üstüne koydu . beni sen kurtardın, senin içinde © nurlu ülküyü «yakan» beni kur. tardı! Bayan Zehra, müral övmeler. den, boş övünmelerden hoşlan - Her vatandaş bir ağaç dikecek, bah- çesi olmiyanlarda kendi mın- takalarında ağaçlarını dikeceklerdir Ağaç bayramı her sene 15 gün! devam edecek Memlekette ağaç sevgisini u - yandırmak ve het taralı ağaçlan- dırmak - üzere yapılan faaliyete yeni bir hız verilmiştir. Bu maksadla ittihaz olunan ye- ni bir karara göre bu seneden iti. baren İstanhul merkezinde ve bü- ızda umumd bir «a- e başlanacaktır. imüzdeki şubat. tan itibaren her scne şubatın son haftası ile martın ilk haftası «a- Baç seferberliği. ne ve «ağaç bay- Tamı» na tahsis olunmuştur. Bu 15 gün içinde her vatandaş muhakkak birer ağaç dikmeğe mocbur tutulacaktır. <«Ağaç seferberliği» yeni orman kanununun 6ö inci maddesi mu . cibince mecburidir. Yani bu müddet zarfında birer ağaç dikmiyenlere ceza verilecek- tir. (5 inci sahifeden devam) rica etmiş. Ertesi gün, filmin pro- vası gösterildiği zaman büyük san'atkâr gelmiş, elini sıkmış, ö. zür dilemiş. Düviviye sert, fakat <ın yü - reklidir. Ne san'at... Onu iş ba - şında görmek kâfidir. Fransa, avdet edecektir. Çünkü, Holivu. dun çalışma tarzı hoşüna gitmi- yor. Hol.bud'dakilerle anlaşamı - Amerikalılar ve Fransız filimleri Amerikalıların, Pransız filim - lerine karşı gösterdikleri rağbeti anlıyabilmek için Amerikada, bil- hassa Holivudda bulunmalıdır. Fransız filim şirketleri, Ameri. kan şirketleri kadar zengin olma. makla beraber sön zamanlarda çok güzel filimler vücude getir - | mişlerdir. Bunu söyliyen ben değilim. A. merlkanın en maruf sinema mü - nekkidleri söylüyor. Fransız fi - limlerini alkışlıyor. Jan Rönuar bana bir abla müamelesi ediyor Kaliforniyadaki hayatımız sade ve sakin devam ediyor. hususta çok sıkı kontrollar yap. mak emrini almışlardır. Şimdiye kadar ayni sujtan mütesddid ka. saplar cezalandırılmıştır. Memur- lar, müşteriler et alırlarken ka. sap dükkânlarını teftiş etmekte, bu suretle hilelerin önüne geçme. ğe çalışmaktadırlar. mazdı, lâkin ellerinin üstüne da. yanan bu duygulu başın sevgisi ve dayanışı ne içten, ne gerçekti.. Onun yumuşak saçlarını okşa. yarak eöz gücünü» arttırmağa de. vam etti: — Öcün kutlu olsun Peyman. cığım!.. Senin büyük, temiz yü. reğini anlayanlar şimdi utansın. lar.. — Ya ümlüsizliğe kapılsaydım da kendimi kapıp koyuverseydim şimdi ne olacaktım? Ya karşıma siz çıkmasaydınız, ben şimdi ne- rerlede kalacaktım?. - Tlmidli insanlar yaşarlar Pev. mani.. Hem de vakarla yaşarlar.. Ümlidsizlik, bir ateş gibi iradeyi, kuvveti eritir.. İradesizler çabuk aldanıp düşerler.. onların kini renç, öcü ve intikamı küçültür dür. Sen bir gün bu güzel yurdda bir ışık olacaksın, Gece sinerken dere kıyısına, Yolum kayboldu o 1ssız ormanda, ı l HOLİVUDDA Kurtlar uludu, inledi rüzgür, Yere serildi ulu ağaçlar, 1—SON TELGRAF— 6 Haziran 1938 Ağaç hayattır! | Ayrıca; her vatandaş; diktiği a- ğaca bir sene müddetle bakmağa da mecbur bulunacak ve onu bü. yütecek, yetiştirecektir. Bu ağaçları en iyi ve istifadeli bir şekilde yetiştirenlere her mın- takada para mükâfatı da verile- cektir. Yakında İstanbul ve mülhakatı ağaç dikme mıntakalarına tefrik olunacaktır. Her mıntakada otu . ranların ağaç dikme mükellefi - yeti şeklini gösteren talimatna - meler de hazırlanacaktır. Bahçesi olmyanlar dikecekleri ağaçları götlürüp bu mıntakalara dikeceklerdir. Meselâ ÜUsküdarda oturup ta bahçesi olmuyanlar *Toygartepe» sine götürüp dikeceklerdir. Vilâyet ve belediye ağaç sefer. berliği için mikdarı kâfi fidan ye- tiştirmektedirler. Bu selerberlik zamanında merasim yapılacaktır. Hanri Dökuan, senaryonun ha. zırlanmasına nezaret ediyor. Bazı günler, öyle oluyorum ki herhangi bir senaryoyu, iyi ve fe- na, çevirmiye karar — veriyorum. Zira, boş durmaktan sıkılıyorum. Tek çalışayım yeter... Fransadan iyı haberler gelmeğe başladı. Son çevirdiğim (Emni . | yeti suüstimal) filmi çok alkışla. nıyormuş... Dostlarımız, hakiki dostlarımız bu filme gösterilen rağbeti anla- ta anlata bitiremiyorlar. Fernan «Graveyle Jan Rönuar, pazar tatilinde bizi çok güzel bir yere götürdüler. Artık birşey düşündüğümüz yök. Hayatı, olduğu gibi kabul e- diyoruz. Dağlara tırmamıyoruz. havuzda yözüyoruz. Senaryoyu da unuttum gibi birşey... Hanri, bana Amerikalılar gibi yüzmeyi öğretiyor. İ Banyodan sonra, güneşte otu - Himaye Hey'etleri Teşkilâtlaştırılıyor Mekteblerdeki çocukları hima. ye heyetlerinin teşkilâtlandırı! « ması üzerinde tedkikata başları. mıştır. Himaye heyetlerinin, ne kadar fakir çocuğa yardım ettik. lerini, tutulan istatistikler göster. mektedir. İmkânsızlık yüzünden lâyık olduğu derecede himaye görmiyen çocuklar meveuddur. Bu sene, ilk okullarda yardıma muhtac ne kadar çocuk olduğu yeniden tesbit edilecektir. Hima: ye heyetleri daha geniş teşkilâtla çalışacaklar ve bütün yoksul ço. cukların mübrem ihtiyaclarını temin edeceklerdir. Hali vakli yerinde ailelerin çocukları, fakir arkadaşlarına yardım olmak üze. re himaye heyetlerine her ay bir mikdar para vereceklerdir. Fakir çocukların her şeyden evvel karınları doyurulacak, her gün öğle yemeği verilmesine ça. Tışılacaktır. Çocukların kitabları. nı da himaye heyetleri temin e. deceklerdir. Bu cihetleri temin ve ayrıca seneden seneye giydiri. len çocukların sayısını arttırabil. mek için hayır müesseseleri de yyardımlarını çoğaltacaklardır. Binicilerimiz Ayın 9 unda Şehrimizde Muhtelif müesseseler subaylarımız için kıy- metli hediyeler hazırlıyorlar Elyevm Varşovada bulunmakta olan kahraman binicilerimizin a- yın 9 unda şehrimizde olacakları anlaşılmaktadır. Büyük muvaffakiyetlerle mem. leketlerine dönen subeylarımız l- | çin büyük bir xarşılama programı hazırlanmıştır. İstanbulun bazı maru” müesse- seleri, gene süvarılerimize kıy - metli bediyeler vermek için ha - zırlanmaktadırlar, Bu meyanda Paşabahçe şişe ve cam fabrikası da binicilerimiz icin husust vazo- lar hazırlamıştır. Vazoların üzerinde subayları — mMizin ruyoruz, dinleniyoruz. Bu o kadar ——— — hoş ki... Jan Rönuar, pek tatlı bir kadın. Bana, âdeta abla muamelesi edi- yor. Tatlı sözlerile maneviyatımı yükseltmiye çalışıyor. Çok, çok muvaffakiyet kazanacağımı söy- lüyor ve beni inandırıyor. Bazı günler buraya, bir filim çe. virmek için geldiğimi bile unu - tuyorum. H_0 kadar tatlı hayat geçiriyoruz. Ürktüm, titredim, yüzüm soldu. Önümde açıldı Ver engin çukur; Büzülüp sindim o canavar inine Yumdum gözümü gecenin cikine! Üyku girmedi içime sönük sönük. Işıldarken düşümde bir yüce nur, Açtım gözümü doğu yerine Sığındım başımı Türkün terinen Sahnede <O gecenin gündüzü» İf romansı - söyleniyordu; — Türkün || öz kaynağından billür gibi çağla. yan bu yeni musiki, gönülleri en. ginlere kaptırmıştı. Bu musikide, yurdun ıssiz ormanları uluyor, mahzun dereleri şırıldıyor, bütün tabistin güzelliği ve korkunçlu. ğu ses verirken, hayatta yolunu şaızrmış öz yürekli bir Türk kızı. gın gönül acılarından sonra göz. | derini ışıldatan kurtuluş sevinci yaltırıklanıyordu. Halk, solük almadan dinliyor. || (Deovamı var) "RADYO - BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: Saat 18,90 Plâkla dans musikisi, 19,15 Çocuklara masal: Bayan ni. . ne tarafından. 19,55 Borsa haber. keri, 20 Rıfat ve arkadaşları tara. fından Türk musikisi ve halk şar. kıları. 20,45 Hava raporu- — 20,18 Ömer Rıza tarafından Arabca söylev. 21 Fasıl saz heyeti: İbra. him ve arkadaşları tarafından, (Saat ayfırı). 21,45 Orkestra: | — Mendelson: Ruy Blas:2 — Grek: Nüvi Aljeriyen. 3 — Defose: Ber. söz. 4 — Driğe: Eko, 22,15 Ajans haberleri. 22,30 Plâkla sololar, o. — pera ve operet ” parçaları. 2250 Son haberler ve ertesi günün pto. gramı. 23 son. 3557 Bizel — Rebiölahır aP l Yul İSSKAYE, Gün167,Hizir. 32 | | Vakitlar 8 sı . 38 613| 8 35 9 38 | 1130 21 38 | 2 v0 202| 635 Güns; Oğla ksali Akızan 12 12 isimleri yazılıdır. 'e