24 Mayıs 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

24 Mayıs 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a ' W O L Z ,” PPPT AL — 24 Mayıs YEn GÜNÜ | ÇÖNDERN Feş veya on yıl önce yaptığımız bir yolun beş yıl sonra ancak enkazı İle karşılaşıyoruz !, Yol Türkiyenin birinci derecede ehem- miyet vermiye mecbur olduğu bir ihti- yaçtır. ve. değrudan değruya milli müdafaa kadar üzerine titriyeceğimiz bir inşa mevzuudur. Yazan : ETEM İZZET BENİCE rak vapuru çok güzel. Türk bayrağı bu geminin seren direğinde öğüne ile dalgalanacaktır. —. : 'Türk ticaret filosunun önümüzdeki kısa aylar içinde Traktan daha güzel ve uzun deniz yollarına göre hazırlanmış gemilere kavuşa- cağını müjdeliyen Deniz Bank Genel Direktörü Yusuf Ziya Üniş'in beyanatı da bize ayrıca bir sevine kaynağı oluyor. Ancak, bir taruftan sevinirken, bir yandan da üzüldüğümüzü ifado etmeğe mocburuz. ü Mevzuları biribirile karıştırmak, hepsini bir arada ve bir çerçeve içinde mütalea etmenin doğru olmadığını enönce kabul edenler arasın- dayız. Sadece hâdisedeki iştirak bizi iki, hattâ üç mevzwu bir arada ve bir yazı içinde tedkike mecbur etmiş bulunuyor. Trak vapuru İstanbulla Mudanya arasında işlemek üzere getirtil- miştir. Hattın bir ucu kadar öbür wcu da tarihin iki büyük değer verdiği şehre bağlanmış bulunuyor. Bundan başka İstanbul tucizm şehridir. Bursa da hem turizm, hem su şehridir. İkisinde de İç ve dış turizmi teşvik edici hususiyetler boluboluna vardır. ğ İstanbuldan Trak vapurile Mudanyaya kadar herhangi bir ecenebi turist veya vatandaş için seyahat etmek bizim denizimizde ve bizim sa- billerimizde ve. © vapurun içinde en mükemmel şeydir. Fakat, Mu- danyaya çıktıktan sonra en geri ile en ilerinin tezadındaki derin boşluğa düşmek © vatandaş veya ecnehi seyyah için mukadder olan hazin karsılaşmadır. " Bu büzün verici tezad yolda tekâsüf ediyor. Mudanyayı Bursaya bağlıyan otomobil yolu 33 kilemetredir. Beş yıl önce yapıldığı söylenen bu yolun bugün encak enkazı ve o yol harabesi üzerinde Mudanyadan Bursuya kadar gilmenin ıztırabı var. R Kursa voliliği hu yolu şimdi yeniden ve asfalt olarak yapmağa ha- zırlanıyor. Bursayı Yalovaya bağlıyan şese de asfalt olarak yapılacak- mus. Ancak bu yol yapıldığı takdirdedir ki hakikalen Trak vapurunun | İstanbulla Mudanya arasındaki mesafeyi 2,5 saate düşürmesinin - ve rahat, tam kouforlü bir deniz yolculuğunun zevkini tattırmasının değeri ve zevki vardır. Yolsuz bir Bursa yolculuğu içinde Trak vapuru sadece | Ansana bir rüya sevki vermekle kalır ve.. yine o insana alalarımızın: — Üstü kaval, altı şişhana.. ç Sözünü balırlalır. Fakat, asıl üzerinde durmak istediğimiz bu değildir. Trak vapurunun gelişi tahakkuk eden ve mütemadiyen etmek yolunda giden bir idealin ilk merhalesidir. Mudanya - Bursa, Bursa - Valova asfallı da lamamlandıktan — ve © güzel vatan porçası Üzerindeki evlere, bağlara, bahçeliklere de biraz çeki düzen verildikten Ssouvra muhakkak ki, İstânbuldan çıkan bir iç veya dış turist için tabiatim en güzel hususiyetlerini içinde derliyen karalı, denizli yollarda; kon- forlu vüğür, mükemmel asfaltta gitmek; Çelikpalas, Uludaz. Nejmal gibirlbilüm Tüks ihtiyaçları kavrıyan otellerde kalmak gerçekten en zevkli; dinlendirici bir seyahat olur,” Ürzerinde ısrarla durmak istediğimiz noktaya gelince o sadece şu- dur! Yağıtığımız yolların çabuk bozulması. Mudanya - Bursa şosesi gibi. Biz kendi hnemi içinde tepeden tırnağa herşeyi yeniden yapmağa, hem de En İyisini yapmağa mecbur bir milletiz. Yaptığımız yolların da en iyi, en sağlam, en ömürlü yol olması lâzımdır. Niçin beş yahud da sekix önce yaptığımız bir yolu bugün bir harabe, bir enkaz, bir iz halinde huluyoruz?, Yol Türkiyenin birinci derecede chemmiyet vermeğe mec- bur elduğu bir ihtiyaedır ve doğrudan değruya milli müdafan kadar üzerine titriyeceğimiz bir inşa mevzuudur. Bilhassa, bunun içindir ki bu mevzu üzerinde hassasiyetle duruyor, — Ya, yol yapmasını bilmiyoruz. Ya, üstünkörü yapıyoruz.. Va, yapına ve sisztem farkımız var?, Demeğe mecbur eluyor ve bu üç soru üzerinde kendimizi yoklu. yor, zihaimizde ve görüşlerimizde endişelerimizin cevabını arıyoruz. Etem İzzet BENİCE EDEBİ ROMAN:İ8 Yazan : Peymanın cevap olarak buruk'mut beyin dediği gibi bar hayatı bir gülüşle yüzü kırışt. Ne garip- başlıyordu. Lâmbalar kısılırılı.’ ve Hoştan şikâyet cden kadın sar- kızıllaştırılarak köşelere mahrem hoğ oldu mu artık aumaralar başlı-|gölgeler verilmişti. Dumandan cs- yordu. Evvell ortaya katana gibilmer bir tül perde çinde caz ve kah üç kadın gelerek bacaklarını kaldı. / kahalar kızışıyordu. Al çuha forma ra kaldıra dönüp dolaşıp sıçradılar..'lı iki Arap çocuk ellerindeki fiski. Sonra başında siyah bir İspanyol|yelerle lavana bir şeyler sıkarak şapkası, sol kulağında kırmızı bir|beyaz dişlerile gülüşüyorlardı. Bül sarkan sıska, soğuk mu soğuk| — Naciye etrafına şöyle süzgün bir kadın belindeki saçakları sallı-|süzgün bakınca şaşırdı: Artık ma- ya sallıya İspanyol dansı yaptı, On-'salarda kadınsız erkek, erkeksiz ka dan sonra iri bir zenci ile saçları dın kalmamıştı. Kafaları tıraşlı üç plâtin sarısına boyanmış cırlak bir| sarışın genç kendilerine hasretle ba dansöz rumba oynadılar. Naciye kan yeşil ve siyah elbiseli kadınlar-|"Sİ arkadaşı başına şimdi iri beyaz hepsine bayılmıştı. Mütemadiyen el'la birleşmişlerdi. Demin bacakları- lerini çırparak Mösyö — Pavleviçe'ni sallıyarak numara yapan iri Nezihe Muhiddin Otobüslerde Sigara icenlerden Geza alınacak Bir etobüs yanmaktan hüçlükle kurtarıldı Şehirler arasında işliyen otobüs. ler hakkında sıkı nizamlar konul - duğunu dün yazmıştık. Bu emirle. | rin tatbik olunup olunnındığı hak - kında her tarafta sıkı kontrollara | başlanılması da alâkadarlara bildi. rilmiştir. Bu meyanda, otobüsler de, mem. nu olmasına rağmen, bazı yolcula. rın sigara içtikleri de görüldüğün. den, bu yasağa da ehemmiyetle ri- ayet olunması ve otobüslerde siga. ra içmeğe teşebbüs eden yolcular. dan, derhal para cezası alınması da emrolunmuştur. Diğer taraftan evvelki gün, oto. büste içilen bir sigara yüzünden müdhiş bir faclanın olmasına ra - mak kalmıştır: Seferihisar Belediyesinde mu - kayyed J numaralı kamyon, şoför Osmanın idaresinde olduğu halde| İzmire gelirken içindeki eşyalar a. | teş almış ve birdenbirza parlamıştır. Şoför, kamyonu derhai durdurmuş ve muavini ile birlikte oşyaları ya- | narken yere atmış, böylelikle kam. yonu kurtarmıştır. Sekiz yorgan ve | bir yatak yanmıştır. Yangının, oto. büste içilen ve eşyalar arasına atı. lan bir sigaradan çıktığı enmlaşılmış. tır, Genç bir Artist kadını Oldürdüler Bir tiyatro hey'etinde geçen facia! Şehrimizden Anadoluya muhte. lif temsiller vermek üzere giden ti. yatro heyetlerinden birinde çalışan Renç bir artist kadın, evvelki gün feci bir cinayete kurban gitmiştir Bu kanlı hâdise, Kemalpağa kaza. sının Armudlu köyünde 'olmuştur. | Ahmed adında biri, akrabasından | Naciye ismindeki bu genç , artist kadını kama ile sırtından yaralıya. rak öldürmüştür. Vak'a şöyle ol - muştur: Armudlu köyüne, son zamanda sık sık tiyatro heyet'eri geliyormuş. Son defa bir hafta evvel İstanbul - dan bir heyet gelmiş, temsiller ver. miş ve köyden ayrılmıştır. Fakat bu tiyatro heyetine dahil olan Ana. dolüda — tanınmış —maruf — artist kadın, tyatro heyetinden ayrılarak köyde kalma müddetini uzatmış, bu esnada da bir batda kalmıştır. Genç kadının akrabasındak olan ve epey zamandanberi Armuğlude a. melelik eden Ahmod ismindeki genç, Naciyoyo müzaca4tle: — Sen neden butada kalıyorsun, Acele buradan uzaklaş. Beni belâya sokacaksın, demiş, fakat Kkadının yine Armudludan ayrılmadığım gö rünce aralarında geçen bir müna - kaşa neticesinde kamasını çekmiş, Naciyeyi sırtından yaralıyarak öl - dürmüştür. Katü, zabıtaca tutul . muştur. IZLAR sediyorlardı. Siyah tuvaletli — kısa boylusu ile oynayan bir manken gi- bi dik duruşlu erkek damının elini (öperek onu dışarıya, tenhalara sü- İrüklüyordu. Yanağında fındık ka- İdar siyah bir beni olan sık ve gür Jkarakaşlı basık, tıknaz cililik bir er. kek kollarının arasında lapır lapır etleri titriyen tombul bir yosmayı| ite kaka çiftlerin arasınd2 topaç gi- bi yuvarlayıp duruyorlardı. — Asıl civcivli tarafı mavi dekolteli naze- tiyorum - dedi -. İninin masası idi. On sekiz yaşında İancak görünen kırmızı roblu kum- bir Rus papalağı geçirmişti. Mavi tuvaletli kadının karşısındaki erkek Misafir General Bugün İzmirde askeri tedkiklerde bulundul - tan sonra akşama Ban- dırmaya hareket edecek İzmir 24 (Son Telgraf) — Gene- ral Mariç bugün şehrimizde askeri) defi bataryalarının atış talim- lerinde hazır — bulunacak, İzmir' müstahkem mevkiini gezecek ve bu akşam Bandırmaya hareket ede - cektir. | Misafir general - Randaırmadan bir muhribimizle Mudanyaya gi - decek, oradan Bursayı teşrif ede « gektir. İzmire varış General Mariç dün İzmire var - mıştır. Muhterem misafirimiz, İz -| mir istasyonunda askert merasimle istisbal olunmuştur. General, ilk defa İzmire gelmiş olan Yugoslavyanın — Lovçen va - Ppurunda verilen ziyafete iştirak etmiştir. Gece de İzmir valisi tarafından muhteşem bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette iki kardeş millet hak- kında çok samimi nutuklar söylen. miş bazı tezahürat yapılmıştır. — | Değeı;lî bir Meb'usumuzu Kaybettik Evvelki gece hayata veda eden sabık Maarif Vekili, Büyük Millet| Meclisi hesab encümeni reisi ve Bursa saylavı Esad Sagayın cenaze merasimi busabah bazin bir suret.| te yapılmıştır. Harbiye mektebinden piyade bi- rinciliğle çıkan ve tekmil hayatın- da askeri sivil birçok mühim vazi- felerde muvaffakiyetle temayüz e. den bu çok bilgili, çok değerli eski vekilimizin cenazesi tam saat İl de Maçkadaki Narmanlı apartımanın-| dan kaldırılmıştır. Askeri ve sivil mekteblilerle çok! yaşlarile takib ettiği cenaze oradan Beyazıd camiine gelirilmiştir. Namazı Beyazıd camlinde kılın - mış ve sonra Merkezefendideki a - ilesi makberesine defnolunmuştur. Merhuma Tanrıdan mağfiret di-| ler ve kederdide 2ilesint en samimi taziyetlerimizi sunarız. Konservatuar . Konseri Küçük talebeler çok muvaffak eldular İstanbul konservatuvarı - küçük talebelerinden Ulufer Pasın, Selçuk Eymür, Fazilet Zaman, Şuna Pin - has, Yüksel Koptagel, Gülseren Sa. dak. Rezan Baysal güzel bir piya. 'no konseri vermişlerdir. Programın ağırlığı nisbetinde küçükler mu - vaflak olmuşlardır. | Bilhassa Fazilet Laman (Kuhlau Sonatine op 20 No 1) de Yüksel Koptagel (Czerny op. 599 No. 20) de| v& Muhiddin Sadakın kızı Gülseren | Sadak Mozart'dan çaldığı 4 parça. da çok alkışlanmışlardır. dov yo dov doyovdo mister Bravn» şarkısını sallana sallana, kıvrıla kıv. rıla, kırıta kırıta birbirlerine söy. lüyorlardı, Onların coşkunluğu sa- lonun her tarafına geçiyor ve her köşeden: — Hav dov yov dov dovyo dov| mister Bravn... Mırıltısı cazın gü rültü, cızırtı ve şıkırtılarına uyu - yordu. Bar, Mister Bravn'ı zikreden bir tekke haline gelmişti' Bu acayıp tekkenin dervişleri şimdi hep birden ortaya atılmış, sar alı hastalar gibi döğünüb çırpını - yorlardı. Naciyenin de «Tango» damaları ayaklanmıştı. Yanında teklifkizliği arttıran adama: — Bu tangoyu ben de uynamak is- Yanında iki damı olduğu için dan sa hangisile önce başlıyacağını kes- tiremiyen adamcağız Peymana ba. karak gülümsedi: — Bu tango değil rumba - dedi < dert yanıyor ve şampanya içiyordu. |kadınlardan biri de yanlarında idi.|te değişmiş, yerine Kafkas kıyafet- li biri gelmişti. Hepsi birden dur- na varacağını bilhassa kaydeylemiş ve fevkalâde da gene milli müdafaa hizmetlerine Z Ş T AA kalabalık bir halk kütlesinin gözi Müessesenin kat'i vazi- İbu yerin kongreye verilmek üzere .. .. â . Bütçe müzakereleri (Birinci sahifeden devam) tahsisattan 21,220,000 karşılık miştir. , Bundan sonra su bahsine geçen, Vekil, Küçük Menderes havzasının ve Nilüfer nehrinin Bursa ovasın - daki kısmının bu sene kurutulmuş olacağını, memleketin birçok yer - lerinde sıhhi su tesisatları yaptı - rılmakta olduğunu, Sümer Bankın bu sene çimento, porselen ve kimya sana aid fabrikaları yaptıra - cağını, Zonguldak kömür İstihsalâ- tanın artırılacağını, — Ergani bakır madeninin önümüzdeki yıl başında faaliyete — geçeceğini, deniz ticaret filomuza ehemmiyet verildiğini 939 da İstanbulda beş ile 12 bin tona kadar gemi inşa edilebilecek bir tersane kurulacağını söylemiştir. Vekil bundan sonra varidat büt- çemize geçmiş ve varidatımızın ge- çen seneden 18 milyon 29 bin lira fazla olduğunu anlatmış Türkiye ile ticaret ve iktısadi münasebeti kuv- vetlendirmek ve genişletmeyi her| iki tarafın menfaati icabı olarak mütalea eden İngiliz sermayedar - larile mühim bir kredi mevzuu ü- zerinde anlaşma yapıldığını, bunun sırf taahhüdlerimize gösterdiğimiz sadakat, tediyelerimizde takib etti- ğimiz intizam mabsulü olduğunu tebarüz ettirmiştir. Sakıt İmparatorluk - borçlarının tamamen — Türkiyeden mal almak suretile trans fernik icrasında alâ. kadarlara tebligat yapıldığını söy - lüyen Fuad Ağralı milli paramızı: korunması — için bütün tedbirlerin alındığını, harici ve dahili borcla. rımızın 938 mali yılına aid faiz - ve| ita karşılıklarının tamamen büdce. ye konulduğunu, bankalardaki mev | tutulduğunu ilâve eyle - duat yekünunun 298 milyon lirayı geçtiğini ilâve eylemiştir. Bunun üzerine müzakerelere baş- lanmış ve üç saat süren bu müza - kereler esnasında muhtelif hatibler! söz almışlar ve bazı temennilerde bulunmuşlardır. Bu arada nüfusu teksir için evlenme ve doğumu ço - ğaltmak ve çocukları iyi yaşatmak hususunda tedbirler aınması isten- | miş, ücretli memurların aldığı pa- raların yüksekliğine işaret edilerek | bunlar için de kayidler konulması | muvafık olacağı söylenmiştir. Bundan sonra Meclis, Cumhur| Riyaseti, muhasebat divanı, Duvlctl Şürası, istatistik umum müdürlüğü, devlet meteoroloji müdürlüğü, di. yanet işleri büdceleri kabul edil - miştir. Büdece —müzakeresine bugün de devam edilecektir. Fevkalâde tahsisat lâyihası Diğer taraftan âcil ve zarurl iş- lere karşılık olarak 57,918,000 lira. lik tahsisat verilmesi hakkındaki 1â- yiha da Meclis ruznamesine alın -| mıştır. Bu tahasiatın 19,370,000 lira- sı Mili Müdafaaya ayrılmaktadır. Bu para askeri fabrikalarımızın or. dumuzun her türlü ihtiyacını ma. hallinde temin edecek şekle sokul. Bu arada Türk . İran hududunda bir gümrük binası, muhtelif vilâ. yetlerde hükümet konakları ve An- kara tıb fakültesi binası Inşası da vardır. HARİCİYE ENCÜMENİNDE Ankara 24 (Hususi muhabirimiz- den) — Kamutay hariciye encüme. ni Türkiye - Efganislan, Türkiye - veç, Türkiye - Çekoslovakya, Tür-| kiye - Yugoslavya, Türkiye - Sov- yel ticaret muahedelerile Türkiye- Yunanistan dostluk — muahedesinin tedkikini bitirmiştir. Ziraat kongresi Ve yüksek Enstitü — | yeti bu toplantıda belli olacak Ankaradaki yüksek ziraat ensti - tüsünün lâğvedilmesi hakkında Zi. raat Vekâletince bazı kararlar alın. dığı hakkında çıkan şaylalar; toekrar | tazelenmiştir. Lâkin Vekâlet bu ka-| rarını Ankarada — toplanacak olan| büyük ziraat kongresinde görüfüle. cek meselelerden sonra tatbik ei-| meği tasavvur etmektedir. | 'Tehir olunan — kongrenin — içtima | tarihi hakkında benüz bir karar ve- | rilmemiştir. Fakat köngrenin Tuza namesinde ziral tedrisata aid bir çok maddeler bulunmakta, bu me. yanda enstitünün müstakbel vazi. yeti de tayin edilmek üzere konu - şular yapılması muhtemel görül - mektedir. Diğer taraftan Ziraat Vekâleti bir ziral tedrisat raporu hazırlan - maktadır. Bu raporun tanzimi işi enstitü rektörlüğüne verilmiştir. Kongrede enstitü rektörünün ha. zırlıyacağı raporla bu yüksek ziraat müessesesinin kendisini müdafaa e- | Erkekten evvel davranınca Mös-| yö Pavleviç de ayağa kalktı, onlar| da dönen çiftlere katıldılar, | Peyman içinden bir Allah razı, olsun - dedi - .Yanlarına sokulan, anlara şampanya ikram eden, sırıt- gan gözlerle bakan, fırsat bulduk -| ca dolgun cüzdanını gösleren, niha. yet el şakalarına kadar giden bu a- damdan tiksinmiş ve ürkmüştü. Bir kaç dakika yalnız kalarak düşünme- sine fırsat verdiği için Naciyeye| minnettar oluyordu. Fakat umdu- ğu olmadı, masanın başına bir adam dikilerek: — Buyurun! - dedi - biz de sizin- le beraber oynıyalım... Deminden- |nüyorsunuz... Bu kötü dünyada in- gan eğlenmeli, gülmeli, oynamalı. Haydi şekerim kalk bakalım!. - A- dam kolundan tutmuştu. - Peyman fena halde kızmıştı. San- ki kırk yıldır kendisini tanıyormuş Naciye onun Peymana doğru bar, kışından kuşkulanarak atıldı: — Tango uııu._ rumba olsun gü- gibi konuşan bu küstah adama cevab yerine bir tokat vurmak istiyordu. ——— — — ——— beıiclih&ıtediyoı'u!lı.!*lqıdi-'lıı'.'ı-W — — ——— si. İ kücük HABERLER — | w Benzin fiatlarının indirilmesi üzerine otobüs bilet ücretlerinin de tenzil olumup — olunmaması - Tâzım geleceği hakkınga yapılan tetkikat ikmal olunmuştur. Otobüs bilet üc. retleri aynen ipka olunacaktır. * * Gümrükler umum müdürü Bauy Mustafa Nuri, dün Ankaradan şehrimize dönmüştür. — Gümrük muhafaza kumanda - ni General Seyfi dün Ankaradan şehrimize dönmüştür. * Diyarbakır - Bitlis yolu üze - rinde çok feci bir kamyon kazası olmuştur. Bu tüyler ürpertici fa - ciada, komyondaki — yolculardan 9 kişi ölmüş. 2 kişi kaybolmuş, 6 kişi de yaralanmıştır. * Ziraat Vekâleti hesabına Wla. caristandan 50 baş Manirus damız. hık kısrağı satın almacaktır, * Bu yıl şehrimizdeki birçok | san'at eserlerile Sivastaki «ince mi. nareş ve Konyadaki bazı kıymetli âsarı nefisenin esaslı bir surette ta. mir olunmaları kararlaştırılmıştır. * Bükreşde mefsuh demir muha- fızlar teşkilât: üderi “Kodreanun müuhakemesine dün başlanmıştır. | deceği muhtemel bulunmakta, bil. | hassa ameli tedrisatla ziraf tatbikat mekteblerinin çoğaltılması etrafın. daki fikirler yerinde görülmektedir. larile öyle keskin bir emir işmarı çaktı ki Peyman, bir boğa yılanının! yeşil gözlerinin tılsımına tutulmuş' küçük bir tavşan gibi titriyerek ye- rinden kalkıp kendisini âdeta sü . rükliyen adamla beraber yürüdü.| Bir iki döndüler... «Hav dov yov! dov Mister Bravn» daha. coşarak devam ediyor, ve bu şarkıyı her - kesden iyi söyleyip oynıyan mavi tuvaletli kadının edasına, kırıtma -| Jarına imrenen bütün erkekler - bul azgın bar dişisile bir kere oynamağa| can atıyorlardı, buna evvel komşu! masadaki dazlak sarışın gencler ilk| adımı attılar, sonra iri siyah benli, kırçıl tıknaz adam da mavi tuvalet- li Mister Bravn muganniyesini ka- |valyesinin kollarından alarak kendi şişman damını ona karşilik verdi. Kalfkas kıyafetli kavalye, tam alaf. ranga! Bir hovarda pişkinliği ile bu| |rağbete karşı gülümsüyordu. Naci- ye, bu kadının koldan kola gezme- sini kıskanmıştı. Mösyö Pavleviçe: Civelek kadın amma, biç gü-, zel değil - dedi .. | Vekit kalmadı. Önünde bar sahibi| (Devamu var) Harb tehlikesi | İ sını sordu. Alman hük 4 Çekosl da Va : 'ekoslovakyada Vi turyanın ilhak arifesisdtti el tine benziyor: Avı d çim arıfesinde idi. AlMAP çimin yapılmasını “W::! ' vusturya hııbdudum::“ yi kerlerinin hareketi #Yi ÜÇ giltere, Almanyadazı DWRP N, kış kamplarından Yâğ y nakilden ibaret olduğUP? ÖYi Avusturyanın — muhi v nazi kıyamları çıkti Ti naziler, dışarıda da Alml sekiz, on saat içinde ıA!' Almanyaya ilhakını İTLAWE D Bütün Avrupa da BU ile Çek zabıtası meler oluyor. İri deratına karşı Al kalmıyacaklarını AB:,, yazıyor. Bu dakika V N tada bulunuyor. çefj yarın ve ertesi güf a Bunun mabadi de AM j devamı veyahut ııı#:.p demek olduğuna gört Çekoslovakya üzerinü liyor: Çekoslovakya ile | sındaki Mhtilâfın Ç t noklası yoktur. ALMARİĞEYİ N b Avusturyanın ki Almanyaya davayı — halletmez. . TUlgat g Berhtesgaden - müLÜCÜL çei anlamıştır. Binaena vakya, ekalliyetlere: “fip ile telif kabul Wermeğe karar veriili / dan daha - ileri gittt yi Fransa ve Sovyet f dak imisakı ıesw:';,,' 'yor. Ekalliyetlere mAP”' n diği tünün hazırlanması 'î;:,,ı vi öse, girişmisir. Bi sulhü için tehlike İ mesele, Çekoslovak ? İğa Alman ekalliyeti 9f laşmazlık değil, ÇÖ Almanya arasında bİY p nacnaleyh Cekbd“':; , nin Alman ekalliyet” y lunda atacağı ıdü"wu vft halletmekten ıiyı#A j / olmak üzere, diğer Nİ leri üzerinde yapacaR' , AĞgİN. | mından enteresandir. Öi harbin ve sulhün büyük devletlerin bU sındaki vm'yaıerm;._,' y koslovakyanın bir , karşısında mukavemi”i yf emin olabiliriz. A 'wf : emrivâki ile işgâl nünde tutan Çel bir âkıbete meruz | şimdiden tertibat ' haberlerinin askefi at Bti da verdikleri malü! 4 tan ibarettir. g harbaiz hedeflerin? — yü yeni bir teknik tektt ” bf lerdir ki Çekoslovakili l bikine mâni olmak ÖL dovkyanın strateli » aPi keri vaziyeti, Â* “”,..ı A kından evvelki Çi çok iyi terbiye / ti da mükem 3 Ü kerler, c—ımsıw”' ) hemmmiyet ııibırll*-“ yet Rusya, n—ıı:' € Nİ dularından son! ordusu uwıw:/ a dusu Çekoslovak ",ıs'f / ran dört misli dAhâ ’ ; beraber, — Alman? kuvvetini Çekof'? » toplayamaz. Ve | bir orduya

Bu sayıdan diğer sayfalar: