12 Mart 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

12 Mart 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 - SONTFLGRAFP — 12 Mart 1928 AKŞAMCILAR —NN2— * (Eski bir akgamcının defterinden Yezan: Osman Cemal Kaydılı Sarı liraları şıkır şıkır sayan Abdi bey (20) paraya itiraz etti: — Siz bilirsiniz! ğıda uzatarak) al, şunu da... Çabuk... İzmaro: * JÜstünü getiri, — Papapapa! Abdi bey bu geze| Garson parayı alır: bana misafirdir. Ben onun isin apar-| — Bas ustune pasaml, tümanda hazırlık yapmisim, ona se-| Deyip fırlar. Fakat ara yerde açık- beb o, sindi bizim ilen gelezektir! — |tan tam on liranın kaynıyacağını ça-| Abdi bey Turhana; kan İzmaro garsona bağırır: — İmkânı yok Turhancığım.:. Be-| — İstasu more!, nim bu akşam... Sizinle gitmeme ...| Garson dönüp ters tersi Bana müsaade... Başka zaman... Yi-| — Oristi madam!, ne bulşuruz! — Oktf kala!, Yağnis oldu hisap! Biraz sonra garson hesap pusula - yine!, Sen soyledin onca ki hepsi sını Abdi beye uzattı ve o pusulayı hepsi hisap tuttu: iki bin sekiz yuz bir hayli süzüp garsona sordu: iseksen bes busuk! Sonra ne zaman — Ben... Bundan... Bir şey azla - ki topladın Abdi beyle barabar pu- yamadım... Sen yekünu söyle... Ye- sula sikardin o zaman: Bin sekiz yuz. Gülhane parkının| Greta Garboyu Ağaçlarında oku- Teshir eden nan hikâyeler | Büyüleyen adam (5 inci sahifemizden devam) (5 inci sahifemizden devam) Fakat dikkatle bakalım: İşte bir i-|kestra şefi gibi işaretler yapmıya baş sim, Salih, galiba! Ve girildikçe şek-|ladı. İhtiyar dilenci çabuk çabuk ça-| ilini kaybetmiş, okunmaz bir hale gel-|liyordu. Ve çocuğun işareti veçhile miş bir tarihi... Bu o kadar enteresan değil... Fa- kat diğer ağaca bakar mısınız?... O bir akasya galiba, Üstüne bir yazmı iyazıldığı gündenberi epey boy serp- imiş üstüne yazılan isim de epey yük- İselmiş, ben ökçelerimin üzerinde bi- |raz doğruldum. — Dikkatle bakıyo - İrum; açık mektup! «Mehlika. Bugün bana cevap ver. mezsen intihar ediyorum. Salih Ze- ki. 1930 A» Aman bu ağaçlarda neler varmış meğer... Demek 1930 senesinde bir Salih Zeki bir Mehlikayı sevmiş... Mehlika da ona naz edermiş, cevap vermezmiş... Kim bilir belki de da- rılmıştır da ondan. Fakat biçare â- şık Salih Zeki ne yapsın!... Eğer Mâşukadan biraz daha yüz künu! seksan bes basuk.. — (Devamı ver) M ea a —a genmn —Ncet İLTIyaTROLAR | — İki bin sekiz yuz seksen bes! — Siz içmissiniz bes sise rakı ... Bu ider: yedi yuz yirmi bes... Ertuğrul AŞ Sadi Tek — Hanumlar içmisler: Birer sise raki ile uç sise bira... bu da — ederi g:ıîmdahın oldu mu bin ıkıı v ad: Bu — Evet! masal böyle bitti) büyük vodvil, 3) — Var porsiyon meze alti tabak...| Perde. ' Çarşamba: — (Üsküdar) da Bunlar da tutar yuz yetmis bes ... Ufutulan adam) 3 perde 3 tablo TİYATROSU Bti mi bin dort yuz seksan best — | e — Alât TEPEBAŞINDA ŞEHİR — Bes lira çangızılara — vermisiz! TİYATROSU Oldu — sindi bin dokuz yuz seksen Dram ve Piyes kısını bes! Bu gece saat 20-30 da — Ona da peki.., Fakat... Üst ta - FİDANAK Tafı... Ne oluyor? Pazar günleri 15.30 da matine — Pardon pasam! Sindi ust taraf-. e da söleyezeyim! Dram 3 perde — Bana bak... ben serhos - değilimi Eski Fransız tiyatrosunda haaa... Bana mantar yutturamazsı -| ŞEHİR TİYATROSU nız! KOMEDİ KISMI — Yok pasam... Estafurulah... var Bu gece saat 20-30'da iki paket sigaroki disardan aldırmı- Dalga siz, yetmis bes gurus munlar... Bir sise de raki wmarlamissiniz o — ki soyluyor gazel, Haniya hafuz bey... Yuz yirmi bes de o eder. Sindi ne yaptı? Bin alti yus seksen bes.., yuz- de on garson tutazak yuz yetmiş...Sin di hepsi oldu bin sekiz yuz — seksen bes!... Halbuki biz sikarmisiz seksen| bes buçuk ki yirmi para fazla yazmi- siz! Komedi 3 perde Pazar günü gündüz saat 15,30 da « ÇOCUK TİYATROSU Cumartesi, Çarşamba 14 de MAVİ BONCUK Abdi bey: — Sizin zaten... Her zamanki tabla-| | tinizdir bu... Ama ben... kül yut - mam... Gördün yal... Yirmi para ... Yirmi paradır bu zamanda.., Sanatkâr NAŞİT ve arkadaşları Hakkı Rüşen, Eyüp Sabri, Rıfkı — Ha bravo pasam... Sulyuwn[hıxukulw Miçe - Penfçe - ve| yirmi para... — Hah şöyle, (Elindeki ellilik kâ- z SĞ l Güe l gel AA Size verilecek küçük bir paranın ödenme şartlarında neler var ? (5 inci sahifemizden devam) — |lefona sarılıyor, iş yip mallarını geri almak istediği za-| müdürüne: man faizci: — Allo!, diyor. Herif geldi Muta -| — Ne mahı, diyor, Sen bize ne ver-|bık kaldık. Şimdi sana gönderdim. din ki... Senediniz var mı?,.. 30 bin frank istiyecek. Meyhaneyi Macar variyetesinin iştirakile: gi Çifte Gelinler Şarkılı Komedi idarehanesinin bulmıyacak olursa çıldıracak bunun için en kolay çare olarak şunu bul- muş: Tehdit! cevap vermezse intihar edecek... Bu tehdit acaba naz- h yari merhamete getirmiş mi?... Kim bilir? İşte bir ağaç göğdesi... Cepheye hareket ediyorum, El - veda! 1915 Mustafa>, Zavallı Mustafa!... Bunun altında 121 tarihini taşı - 'yan bir kalb şkli içinde bir tarafın- 'da T bir tarafında A harfi... Ya şu kavak ağacının üstündeki ya zayı oküuyor musunuz? Bunu da han- gi âşık hangi dertli yazmış. hareket ediyor... ; Leopold işte ogün orkestra şefi lolmuştu.. — Bir Lehli muhacirin oğlu — Leopold - Antoni - İstokovoski 1882 senesi nisanının 18 inci günü Londra'da doğdu, Babası Jozef İstokovski,Polonya'yı terk ettikten sonra Londra'ya gel - İmiş ve flüt çalarak şöhret ve para kazanmıya muvaffak olmuştu, Aile- isinin refah ve saadetini temin etmiş -| ti. Yalnız bir arzusuna muvaffak o- lamamıştı: Büyük bir bestekâr ol - mak... Bu arzuyu, oğlu yerine getirdi, Çocuk, çok zeki idi, Babasının ver. diği dersleri derhal kavrayordu, —10 yaşında iken parlak bir imtihan ver- di, Londra musiki akademisine gir - di. Meşhur müsiki üstadlarından ke- di., ayrıldı, Paris'e geldi. Konservatua- rın derslerini takip etti. Sınıfının en iyi bir talebesiydi. Yalnız küçük bir Amerikalı kız rakibi vardı. İki çocuk birbirlerine düşman mı oldular? Ha- yır!,,, Samimi dost... — Sen Ceymis'de orgçu — Leopold 18 yaşında tekrar Lon - dra'ya döndü, Bir kaç ay sonra Sen Ceymis kilisesinin orgunu idare et. miye başladı. Ve şöhreti de o zaman başladı, O sırada, Nevyork'ta bulunan kü- çük konservatuar arkadaşı ona bir mektup göndermişti: Bu mektubun - i: Kendini, san'atını ancak burada gösterebilirsin...» diyordu. man, piyano ve org çalmayı öğren- | HİKÂYE , “ LÂDES (4 üncü sahifeden devam) cesine hazırladığı işret msasına oturt- |tu... Bakınıyordum. Köşede iki kişilik bir karyola, yanımda küçük bir ko- midin... Karşıda duvara geçme sa- bit bir gardrop falan filân... Heyecanımdan bir kelime söyle - yemiyordum Amma( onu görseniz, sanki kırk yıllık ahbab imişim gibi 'bana ne diller döküyordu. Kadehlerin biri bitmeden diğeri do- luyordu... Diz dize, kucak kucağa, Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Gözlerimizin iylce — dumanlandığı bir sırada kapının hızlı hızlı çalındı- ğam farkedibildik... Kadın hiç telâş- sız: — Gel... dedi Sen şu gardroba gir, belki gelen kocamdır. Ben çok telâşlanıyordum. Çünkü belki de bu komedyanın sönüu bir fa- ela ile neticelenebilirdi. Artık kadına tâbi olmuştum E - limden tuttu, beni gardroba soktu, ü- Leopold üç sene sonra Londra'dan |“trimden kilitledi. Anahtar deliğinden, dışardaki sah. neyi görebiliyordum Kadın beni gar- droba kilitlikten sonra, kapıyı aç - mıya gitti... Gelen hakikaten kocasıydı. Benim, gardropta elbiseler arasın- daki vaziyetimi artık siz tasavvur e- diniz. Gördüklerimi anlatıyorum. Adam, kapıdan girer girmez evve- lâ durakladı, sonra etrafa şöyle bir bakındı! kıpkırmızı olmuştu Karısı- nın perişan haline bakarak: — Nedir, nedir bu halin? Bunlar kim için. Ne oluyoruz? diye bağırmıya baş -| ladı, Leopold, bu sözü dinledi, Nevyork'- » gitti.Bir çok konserler verdi. Fakat «Allahım, acı bana... Ekrem 1935. Bundan seneler evvel bu parkın i- çinde nice insanlar gelip geçmişler ve bu gelip geçişlerinin buraya i - şaret etmek istemişler... Ağaçların bir çoğunda sadece birer isim ve bi- rer tarih görüyoruz amma bazıları d bize ne hikâyeler anlatmıyor muhay yilemizi! ne hayalier arkasından koş turmiyor! ... Bir de şu çınarın yanına gidelim. Onun üstünde bakalım ne var, Bakı- inız yanyana derdini birbirine geçer şekilde yapılmış iki kalb görüyoruz. Her birinin içinde bir isim var. Bi. rinde Naciye diğerinde Lütfü, *“Ve her birinin içinde ayni tarihi 1320 Ayni ağacın gövdesinde bu iki kal- bin tam altında daha büyükçe bir kalb resmi var, Ve bu kalbin içinde iyine şu isimler hâkkedilmiş: Naciye, Lütfü.. Ve şu kelimeler var, sevlendiler» ve larih de bu : *«1322» ve bunu daha altında... Çakı ile oyulmuş bir tabanca resmi!... Fakat tarih yok! Ne beliğ, ne veciz, ne etraflı ve tahkiyosi ne kadar kuvvetli bir hi - küye bu değil mi? Seviştiler. Evlendiler fakat hafta geçmeden!... v Kim bilir bu güzel parkın, bu gü- bir Tabii yok, Bakkalın aklı başın -|rehin almak şartile bu parayı ver.|zel yolları içinde heybetli gövdeleri- dan gidiyor, bağırıyor, çağırıyor A-|Herif işten anladığı yok, İşletemiye-İnin üstündeki başlarını göklere doğ- vukatlara müracaat ediyor, beyhu -|cek, taksitleri de veremiyecek, mey-İru haşmet ve vekarla kaldıran bu de... hane bana kalacak, Kürlı bir iş de -|güzel ağaçların üstünde daha kaç in- Faizci, malları daha © zaman sat -| ğil mi?... isanı, kaç hayatın hikâyesi yazılı... Tış, paraya tahvil etmiş. Fakat bak-| Hakikaten Jozef idarehaneye geli- kal bunu nasıl ve ne ile isbat etsin...|yor. Uzun uzun hesaplar yapıldık - şehrin havasına alışamadı. 1908 de Londra'ya döndü, Ve Ve tokrar Amerika'ya gitti. Ve Fila- delfi'nin mahbubu oldu. Amerika'nın en maruf orkestra şe-|di ve sabahta gönderdiğim zavallı çi- N Poligin yerine geçti, 1914 de bir kızı dünyaya geldi. Somi Noel... Karısı, Olga Samarov, tiyatrodan çekildi, hayatını, çocuğu- nu büyütmiye hasretti. Seneler geçti. Leopold şöhret ve iki|dım atarak masaya yaklaştı. Ağzı kö- sene sonra Olga Samarov'la evlendi, |pürerek: İyere fırlattı. Ben bu vaziyeti pek hayıra yorma- mıştım. Neticenin çok feci olacağını 'tahmin ediyordum. Adam bir kaç a-| — Vay! Bu da nesi. Ne halt ediyor- sun sen? hem de sofra iki kişilik, de- İçeklerimi kaparak vazosile — beraber| — Kim gönderdi bu çiçekleri? Bu yarım kadehte kimin? Korkuyordum ...Herifin gözleri o. yuğundan fırlamış, mosmor kadının (üzerine yürüyordu. Hakkı da yok de- gildi hani: Kadin hiç istifini bozmadan, — Ah meleğim diyordu. Sen benim haberim olmadan, tanımadığım ka- dınlarla eğlenirken iyi de, ben yapar- ken fena mı? Herif bu sefer büsbütün kizdı ve İköpürdü: — Ne: hain karı ne!, bir de iftira öyle mi? Ne zaman sonden gizli, han- gi yabancı kadınla? Kadın, hep, zeytin yağı gibl üste » İçıkmak istiyordu. Yumruklarını bir- birine vurarak: — Benden gizli öyle mi? İşte ben de sana bu hiyanetliği yaptım... Sev « ğgııiym—du ki arakasından karısının is anahtarı, git bak gardropta... 1 Herif, anahtarı kadının elinden ka - parcasına alarak, gardrobu —açmıya geliyordu ki arkasından karısına is « tihzalı kahkahasını duydu: — Lâdes: ayol lâdes... Ne çabuk unuttun sabahki verdiğin sözü... çok! safsın sevgilim, bu kadarcık bir sür- lrrid anlıyamadın. Adamcağız dona kalmıştı. Ne ileri ne geri bir adım atamıyordu. Civi- 'rısı yetişti. — Demek halâ bana itimadın yok Öyle mi? Ver anahtarı bana, açayım ida gör... Bütün bunlar seni (aldat - İmak) içindi... dedi, Zavall ındam zorla bir kaç kelime söyliyebildi. Sanki hırsından ağlı - iyordu. — Affet, affet beni karıcığım... çok sinirliyim... Yaptığım kaba muame- leden dolayı beni affet... Açmıya ha- cet yok, sana itimadım vardır Kadın, rolünü halâ soğukkanlılık- la yapıyordu... Kocasına, — Çukulatamı, derhal gidip alır « san seni affederim... dedi... Kocası.. — Derhal, yavrucuğum diyerek so kağa fırladı. Fırsattan istifade, ben de gardrop- tan çıktım, nefesi 2 inci kattaki o - Kadın, zavallı adamcağızı iki tür- 1ü aldatmıştı. Hem aşkta... SÖON servet kazandı, Fakat Mes'ud değil-| gea A A di, Nihayet karısınıboşadı . Ö zaman- danberi «hayalinin kadını> nsarıyor. Bir gece, Holivud'da Greta Garbo'- ya tesadül etti. Leopold 5$ yaşında bulunuyor. Gü- zel mi?... Buna, evet, veya hayır demek ka- bil değil... Fakak; iri gözleri, kır saçlarile Gre- ta'yı teshir ettiği, büyülediği mu - hakkak... Gizlice başlıyan büyük aşk rornanının son faslı yakında İtaly'a- da bitecek... Fransayı Darıltmak yok (4 üncü sahifeden devam) kümeti anlaşmanın temininden gon- ra filiyat sahasında da bunu tatbik edilebilmesi için her şeyden evvel İs- panyadaki İtalyan gönüllülerinin ge- ri çekilmesini istenecektir. Bu esaslarda anlaştıktan sonradır ki Habeşistan meselesi konuşulacak- 'tır. Habeşistanın İtalya tarafından zaptedilmesi üzerine orada ilân edi- İstanbul İkinci İcra Memurluğun-| dan: bi Bir borçtan dölayı pâraya çevril -| mesine karar verilen Fatihte Hoca Hayrettin mahallesinde Yedi Emir- ler sokağında eeki 1, İ/1 yeni 1 nu- maralı biri 98 metre diğeri 70 ve 93 metre murabbaı üzerine inşa edilmişi bir apartıman satılığa çıkarılmıştır.| Hududu : sağı 3) harita numaralı mahal, solu emanet malı, arkası 1669| hârita numaralı mahaller. Önü 9 metrelik yol ile mahdut tapo kaydi-| ne nazaran 17i metre 70 Santimdir, Evsafı: apartıman (5) kattan ibaret olup bodrum katında kireşmen — iki kömürlüğü olan bir antre üzerine 2 oda bir helâ bir banyo bir mutfağı, ikinci katında kıreşmn antre ve bir koridor üzerine 4 oda bir banyo bir| helâ bir mutbak, üçüncü ve dördün- cü katları ve beşinci katı ikinci ka- RADYO PROGRAMI BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: Saat -8,30 Emi- nönü Halkevi gösterit kolu tarafın - dan bir temsil, 19,0 Mandolin ve Gitara: Zekeriya Tavman ve Gtarist Flarder, 19,80 Konferans: Üniversite namına Profesör Obendorfer,. (İn - arkadaşları tarafından Türk musiki- si ve halk şarkıları, 20,30 Hava ra « poru, 2033 Ömer Riza tarafından a- rabeca söylev, 20,45 Semahat Özden- ses ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları (Saat a - yarı), 21,15 Klâsik Türk musikisi: Nuri Halil ve arkadaşları 21,50: Orkestra: 1 — Lehar: Vo di lerhe Singt fan- tezi, 2 - Vagner: İsoldın libstod, 3 - Vaalenfel; Bravn oder - Blond, 4 - tın aynıdır, Ve ayrıca tarasa olup ze-İGişka: La donte. 22,45 haber - — ğ mini çimento ve 2 kömürlük ve de-|leri, Opera ve öperet parçaları, 23,00 mir korkuluğu olduğu gibi elektrik Plğkla sololar; opera ve operet par- ve terkosu havidir. Ve her türlü çaları, 23,20 Son haberler ve ertesi konfor da vardır, Bina yenidir, Ze- günün programı, 23,30 SON. min kat kireşmen zeminli demir par- ” T e İlen Şarki İtalya İmparatorluğunun tık... Dalları budayan bdımııı!ınn İngiltere fındı 4 aei baylatştürü darın Beei Yaya birakılacaktır. Roma müzske - ğan müterakim v;rg' ve tanzifiye ve Saşklikii VAŞEL DÜ sötrüdea Dd e Ö l Y T İ Ve banml le, aygalk 'Cammakânla Dölünüş . bic | bnşmye horçfaya af olup Vedali inük rabalarından birisi ölüyor, Gözlerimiz park ağaçlarının göv- «Talüniz varmış!, Dün birisi geldi,| Nihayet, borca mukabil meyhane- SUAD DERVİŞ meyhanesini satmak istiyor. Fakat|yi takımlarile beraber faizciye ter - 70 bin frank istiyor. Hele bir gidiniz,|kediyor, çıkıyor. Bin lirası gittikten|ma çarpan şey şu oldu: görünüz...» Biı-deodmm“ıuılkıdıaıw_qunm. Faizcilerin, tefecilerin cezasız kal- K Bi gittikten sonra 20 bin frank ta üs-İması... te vermiş... âki Ü Avukatlara, hâkimlere müracaat Bu_ teessürle - çıldırıyor, Karısım, ettim, Sebebini sordum. Hepsi de o- çocuğunu boğazlıyor, kendini de Sen/muz silktiler, ve: nehrine atıyor, İreleri için İngiltereden icap ettikçe İmütehassıslar gönderilecektir. — BEYOĞLU HALKEVİNDEN: 1 — 15/3/938 Salı günü saat 18,30) da Evimizin Tepebaşındaki merkez binasında (Buhranlar) — Mevzuunda, |Bay Ahmet Hamdi Başar tarafından |Konferans verilecektir. Bu konfe - irans münakaşalıdır. 2 — Herkes gelebilir, ACELE SATILIK HANE İstiklâl li loda terkos, elektrikve tatlı su kır| - |koridor vardır. Bu koridor üzerinde zayededen tenzil olunacaktır. 2004 2 numaralı daire bulunmaktadır. ı!'4numırıııı dera ve iflâs kanununun — — bu gayri menküle üç yeminli cehli 198 mer maddesine tevfiken hakları vukuf tarafından — (11100) lira kiy- ,30 sicillerile sabit olmiyan ipotek- met takdir edilmiştir. Artırma 14/ » alacaklılarla diğer . alâkadarların | Nisan/938 tarihine müsadif persenbe' ve irtifak sahiplerinin bu haklarını İ günü saat 14 den 16 ya kadar Yeni hususile faizi ve masrafa dair olan Postahane binası dahilinde ikinci iddialarını ilân tarihinden — itibaren katta bulunan ikinci iera dairesinde 20 gün içinde evrakı müsbitelerile $ dera edilecektir. Ve verilecek htdcl[hiflikıe 934/3138 numaraya müraca - Bayri menkule takdir olunan kiyme- atla bildirmeleri Tüzımdır, Aksi tak- tin 96 75 1 bulduğu takdirde ııı'mııi-ldnde hapları tapu - sicillerile sabit Bi üzerinde bırakılacak ve aksi tak- olmıyanlar satış bedelinin paylaşma- dirde son sahibinin taahhüt baki kal- sından hariç kalırlar, Arttırma şart- | mak şartile arttırma 15 gün daha'namesi herkes tarafından görülebil- | temdit olunarak 2/Mayıs/938 tarihine mek üzere 29/ Mart /938 tarihinden müsadif Pazartesi günü saat 14 den işibaren divanhaneye asılı buluna - (Hyusunu havi kârgir hane maktunı üç bin liraya satılıktır. Görmek tımanı altında Darüttalim kıraat- hanesinde Bay Ahmede müraenat! etsinler 16 ya kadar temdiden - müzayedeye caktır. Daha fazla mülümat almak | devam olunacak ve en çok arttıra - istiyenler 934/9138 numarâlı dosya- jpın üstünde bırakılacaktır. Arttırma'sına ve şartnamesine müracaat ede- İ peşin para iledir. Yalnız yirmi se - bilirler. Müzayedeye iştirak etmiş ;nıükvıhfhvhhğli ile tapu bulunan müşterilerin —işbu gayri harçları ve şartnameye ilsakı Tâzım menkule ait bütün malümatı öğren- | gelen ihale pulları müşteriye ait o miş addolunacakları ilân alunur, —— do - HT A T Te İOEC0 Saye h

Bu sayıdan diğer sayfalar: