3 Mart 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

MAYMUN Alman Fatu isimli medent may- Ordusu daha mun sahibleri gibi rahat | Kuvvetlenecek bir hayat sürüyor! Her mahlükun bir fevkalâdasi varsa maymun neslinin fevkalâdeliği Fatu'da toplaniyor ! — Belaklığım Fatu'ye size ederim. Elnizi sıkmakla geret bula ti. Dökt cak,. eti yPatyı'ya işaret'etti. Paris'te, doktor Menoran'ıncevin -| — Patu, köşedeki dolabi açtı, va de. ve sofraya oturmak üzereviz. Fv hu aldı, hepimize birer ö Y Ce döstü | sahibi, eşi, oğlu ve kardı Ctuğu genç bir doktor. iki ai ve hir de hizmelşi v İleşti. bir sigara da kendisi yaktı A- Fatu tüylü. ayakları üzerinde 'ses- , <iya külünü tablaya silkiyordu Ni- sizce. yürüyerek yemek salonuna:gir-İkayet, tablaya basarak — söndürdü ak Sirtında bayaz #yünlü -bir elbise Wi retle bakıyorduk, döktora : var. Pantalonunun paçalarının kıy - P Ti aA T Bkğrepfpise gö ll iz çok zahmet çekmişsinizdi. İsminin söylendiğini işitince yü - S SEVN Evet... Fakat karımın çok yar- a oldu. Patu elimize geldiği za - nan iki yaşında idi. O zamandanberi bizimle beraber yaşar, Kendisini ço- eyğumuz gibi severiz. Her sabah kah- ikram etti. Sonra çakmağı yaktı. Daha sonra, geniş bir költuğa yer- vi Şüp- , valtısında kendisine bir fintan çikö lata veririm. Öğle ve akşam yemekle- rini bizimle beraber, biz n& yersek o da onu-yer...Yavaâş yavaş âdetleri- mize alıştı. Biz ne yaparsak o da onu iyapar, Evde, istediği gibi serbest do- laşır, Yalnız hastalarımı kabul etti - ğim zaman odasına kapatırım. Bazı - ları ne de olsa korkuyorlar.. Tüm oldukça unutmıyacağım. hesi demir parmaklıktı, büyük — bir İkunda Almanya'nın bir kat | dim Meğini yemişti. Kahveyi hak etmiş-|Ya- başlamıştır. Monera sigara çelirmesini|YE Şudur: Alm: Patu'yu bir daha ziyaret ettim. Bu 1 öbrün t 'defa beni öyle bir karşıladı ki öm - bul olunmuştur. Millt Müdafaa Nazırı orduyu 914 dekinden daha kuvvetli bir hale getirmeye çalışıyor Berlin 2 — Her Hitler 6 Şubat nut- daha kuvvetleneceğini - söylemişti. — Al - man 1 Müdalaa Nazırı General Fon Keitel bu nutkunda işaret edil- idiği üzere Alman ordusunu bir kat daha kuvvetlendirmek için çalışmı- Varılmak istenen ga- in ordusu 1914 denkin den daha kuvvetli olacaktır. Alman ordusu bugün 800.000 ki « ra $Şiye maliktir. Umumi Harpten evvel de Alman ordusu bu miktardan faz- la değildi. Demek ki ordu mevcudu eski hale çıkarılmıştır. Fakat Ge * ral bu mikdara 120000 kişi daha i- etmek istemektedir. ' Yine yeni programa göre Alman ordusu 13 ko- tır. Versay: muahedesinin ağıt şart- larından kurtuliıncıya kadar, — yani de Hitler idareyi ele ahıncıya ka- dar Alman ordusu mevcudu 100.000 kişiden ibaretti; Almanyada herkese aekerlik ettirerek talim -ve terbiye görmüş olanlarla çoğaltmak maksadı| takip edilmektedir. Bununla beraber | subay kadrolarının azlığı hissedilmek tedir. Subay yetiştirmek deha ziyade | zaman işi görülmektedir. ; Hover reis Birleşik Amerika'nın sabık başkâni (Hover), Pariste - Fransız — başkanı larafından Elize sarayında ka Hover eski dostlarından meşhur pi- Doktorla beraber odasına girmiş - yanist Padereveski ile görüşmek için VOT. tik: Dört köşe geniş bir yer, Üç ccp-İCı—nevn—ya Bgitmiştir. ha sonra salıncağa sarıldı. udan 15 kolorduya çıkarılacak- | SONTELGNA" -— 3 M mas Kraliçesi Çin korsanı güzel ' Kadın nasıl Yaşıyor ? ” Çin denizlerinde se- yahları esir eden ve (Hld- yeli necat) almadan bı- rakmıyan meşhur kadın korsan denize gömüldü. Fakat, Amerikanın el- krallçesi denilen kadın çete rolsi hâlâ faaliyetine devam edi- yor ğazlık etmemesi için öldürüldüğüne ne şüphe Sinemadan çıkarken polis tarafın- dan öldürülen Jon Dilinger'in metre- “gine gelince daimi bir korku içinde Ömür sürüyor. Tanınmamak için yü- zünü ameliyat yaptırarak değiştir mek istedi. Tabiiyetini değiştirdi. Ço- Cuğu ile beraber Amerika'dan kaçtı, Avrupaya geldi. Fakat, her yerde, kocasının arkadaşları tarafından ta - kip olunuyor, bir gün öldürüleceği | — muhkkak, -— ÇGin denizlerinde D eniz korsanlığı - eğer bir san'» at denilirse - kadınların işi de, ğildir. Vaktile siyah bayraklı senelerdenberi bunlarla mücadele e-|Şikago kulüblerine, hayır müessese -| Semilerle denizle haraca kesen kor- diyor, Mühtelif ırklara mensup olan|lerine çok yardım ederdi. Avykatı Sâtlar hakiki denizi. muharip — ve bu haydutlar her gün bir - bankayı|kendisinden bahsederken bahseder » ::î':;ân ':î:;“lrh İçlerinde ka » soyuyor, bir zenginin çocuğunu kan-|ken: h d y î'ı'u. İş ve gugç nhğ.ıl, ııîmuxln'a- — İyi bir koca, iyi bir aile relsi »| Yalnız 18 ini yüzyilda iki korsan kâ damların rahat ve huzurunu kaçırı-|idr. Dostlarına karşı çok Sadik, fıka-'diN zuhur etti. Mari Red ve Ani Bo- aa Ğİ vüürlilame aA ney... Bunların korsanlıklarına, du- Derdi. Polisin daima tarâssut al -| Holarına, aşklarına dalr bir - çok tında bulundurduğu çete efradı ara- YAZılâr yazılmıştır. Hayatları bir çok Bunların da pek rahatları yoktur. İCanlarını tehlikeye — koyarak — elde yernezler. kafes... Ağırlığı üç bin kilo kafesin B ik- hiddetli.. bir köşesinde bir yatak, orta yerinde U GEĞ AAĞUR, Doktor gülerek cevap verdi; ettikleri paraları rahat Polis daima kendilerini takip — eder. 'Taerassut altında bulundurur. Casus- sında bir çok daktilo kızlar, kasa -|Maceralarla geçmiştir. Bir gün bu » |darlar vardır ki bunlar da patronla-|lundukları gemi ile kral gemisi borda İrı gibi her zaman tehlikeye maruz - Pordaya geldi. Nihayet, mağlüp ve de bir salıncak... Patu bizi görünce İkapıya doğru geldi. Açacağımızı zan- netti. Fakat, sonra sabrı tükendi, de- nir çubukları yakaladı, kafesi sars- mıya başladı. Sonra bir şampatıya şi- eteliksiz ilyoner Ceketinin yak sını kaldırmış, el - İlerini cebine sok - nuş, başını eğmiş, ızlı adımlarla yü rüyor, fakat, taş - zünü bana doğru çevirdi, — gözler yüzüme dikti, dikkatle baktı. Kesla- he gibi gözleri ayna gibi parlıyor -|lara * ya dik - ğu. |kat ediyordu.Ayak Sıçrıyarak yanıma geldi. i | kapları yırtık, büs- uzatarak elimi tuttu. bütün yırtılmasın- dan — korkuyordu. Patu, 12 yaşında bir şempanzedir. Hava yağmurlu ol- Fakat öyle zeki ki... İ Afrika ormanlarından tutulup Pa-| mamakla beraber, ris'e getirildiğinden beri bu sile için- Sema — bulutlarla de yaşıyor, Zincirle filan bağlı değü,| öttülü idi. Soğuk, best dolaşıyor. Onlarla beraber “*ımanın iliklerine & yiyor, mükâlemelerini dinli yardu, (Sankur) köyi Patu 1,50 santim boyundadır. A - | Bırlığı 80 kilodur. Kuvveti, 10 kişinin küvvetinden çök fazladır. dört pen- çesi, sivri dişleri müthiş bir silâh -| dir. adettir, yolda karşılaşan - lar, bir birlerini ta nımasınlar, mut - laka selümlaşırlar Fakat üstü başı perişan ve - pal -| tosux olması, jandarmaların — dikkat nazarını çekti: — Dursana biraz!, MADAM SOFRA HAZIR Misafirlerden sonra Patu, söfranın bir ucuna oturdu, tavrı gayet ciddi idi. Ne mi yiyor?, « Bizim yediğim Yalmız sobzeyi meyyeyi-çok.- seviyor. Şiraptan hoşlanıyor. Bilhassa Bordo. Şazabına bayılıyor. Birdenbire yerinden fırladı, ev sa- hibinin yanına gitti. | cebinden bir deste kâğıt çıkardı Hü- — Mama, mama!.., vesikalar gösterdi. Evrakı — munta -| Ne istiyorsum, Patu?,.. zamdı,, Parmağile şişeyi göstererek: — Silâhın var mı? Mamat... — Hayır!, Madam Menera kaşlarını çattı: — Paran?ı, | geç HAYGİ yerine git terbiyesiz... Ü Alberik Ritçerin kıyafeti düzgün | eti SİGARA İÇEN MAYMUN — |Zavallının cebinden ancak iki kuruş Sofradan kalktık, Patu çok uslu ye-| parası'vardı, — Aldanıyorsunuz... lece kız - Bir yabançınm. kendisini böye kafeste kapalı görmesine hiç ta- hammül edemez. Bü, izzeti nefsin, İdokanır. Bunu size isbat edeceğim” şesini yaklaladı, yere çarptı, kırdı. Da| (Devamı 6 ıncı sahifede) Çocuğu serseri Diye yakalandı! Annesi : “Kendisini bahçıvan gibi kul- lanıyor, haftada yirmi beş kuruş veri- yordum. Falinden çok memnun idi,, diyor — Haydi, karakola, Yolda giderken Alberik, vaziyetini anlatıyordu, — İnanınız bana, diyordu, Anam Emre itaat etti, durdu, Ve hemen|milyonerdir, — Bunu kumandana — anlatırsın, viyet cüzdanımı ve daha sonra bazı|Şimdi, yürümiye bak Amyen Hapisanesinde andarma kumandamı, — Alberiki celb ve sorguya çekti, Dünkü ser- Jolsaydı bu sual tabil idi görülürdü, İseri, hapishanenin 37 numaralı hö - loemine tıkılmıştı. Kumandan: (Devamı 6 ıncı sahifede) |kızlar buluyorlar. Eski iskarpin ök- İçeleri. sabun parçaları içerisinde sak- " x ldular. Elleri ve ayakları bağ- durlar. Bunların çoğu genç, güzel ve | SİF ol K yal Ğ kibar tavırlıdır. Bir çokları. az sonra|İtndığı zaman Mari Red hiddetle ba. ) " l şe (Büriyordu: a lnğİaeder. BAA S y A abalnar SvÜN' Ü Bu kadın senelerce haydutluk yap- | dinlar olsaydı... ö tı Şikağo haydıtları muhiti kendisin. | Tamayak'da Haubakeme ediklik « den takdirle bahsediyordu. — Fakat, J€T sırada her ikisinin de kız ve ge- bu cesur kadın haydudun bir kusuru | Ve Olduğu meydana çıktı.İdamdan kur vardı: tuldular, Mari'nin sevgilisi affolundu, : Çünkü korsan değil, esir idi. Diğer kızınki asıldı. Çin denizlerinde elan korsan var- dır. Bunlar, yalnız tesadüf ettikleri gemilere taarruz etmekle kalmazlar. Firsat bulunca, sahildeki — şehirlere çıkarlar, ahaliyi soyarlar, Bunların en meşhuru Şing-Yi idi, Bir gün 75 bin nüfusluk bir şehrin balkını soymuştu. Hattâ bir aralık imparator bile devirmiye kalkışmış- tı, lar peşlerinden ayrılmaz. Sonra ta- kip çetelerle çarpışırlar, boğuşurlar. !İçlerinde bir çok da kadın vardır, Fa- t bunlar, kav, ve gürültüye iş- ıîıîrik etmezler, n? Gangster'lerin çök riayet ettikleri ananeleri vardı: Kadınları tehlike - den uzak bulundurmak, — sevdikleri, beraber yaşadıkları kadınları işe ka- rıştırmazlar, Kârli bir vurgun vur - dular mı, kıymetli elmaslar, elbise - ler alırlar. En yüksek apartimanlar- 'da oturturlar. Polis gangster'leri ta- kibe başlayınca kadınlar bu şehir - lerden uzaklaşırlar, tenha bir. köye giderek saklanirlar. İ*Kanun hariçlerisnin çoğu kadından İçekinir, onlarla mümkün olduğu ka- dar temas etmemiye, muhitlerinden uzak bulunmi rlar, Sırlarını, yaptıkları şeyleri kat'iyen kadınlara söylemezler. Hele tehlike vukuunda klandıkları - yerin adresini — hiç fvermezler. Nevyork'un meşhur gang- İster'leri arasında bir de kadın var- İdır. (Elmas kraliçesi) unvanı veri - len bu kadının ismi Grissi'dir. Am- İsterdam ve Nevyork arasında elmas kaçakçılığı yapan bir fırkanın rei » sidir. Grissi, 15 senedenberi — Amerika igümrüğünden milyonlarca dolar kıy- metinde elmas getirmiştir. Kolcular bir türlü farkına — varamamışlardır. Pakat, nihayet meşhur G. Men po - lisleri kendisini takibe başlamış, bu hilelerini meydana çıkarmış — elmas kraliçesini tevkif etmiştir. Bu kadının elmasları nasıl kaçır « dığını öğrenmek istersiniz değil mi? Avrupaya giden genç ve orta halli Öldüğü zaman korsanların. başıra karısı göçti. Uzun müddet Çin deniz- lerinde dolaştı. Birlerce gemi soydu. Korsanların bir çok gemileri var- dı. Harp sefineleri bir çoklarını ba- tırdı. Korşanların ekserisi hükümet dehalet ettiler, Nihayet kadının ce - Bareti kırıldı, kalan gemileri hükü- mete teslim etti, korsanlıktan vaz ük bir serveti vardı. Kocayâ imdi, bir aile kadını gibi safirlerini ağırlıyor. . Sırma saçlı - Kadının akibeti Geverelik... Ötede beride yaptıklarını anlatı »| ir kaç yıl evvel. Hong-Kong yolunda Çinli korsanların - bir. çok gemileri soydukları, zapt- Bu ettikleri şayi olmuştu. Hattâ Ame - ikâye, (baydutlar muhi -|rika gazetelerinden biri, korsarla - inden cüşmesine sebep ol-İrın (Sırma saçlı kadın) denilen bir B iyordu. Bir gün, Şeytan adası hapis -| harcsinde bulunan bir: mahkümun | h elmasları bunlara — veriyorlarmış İfizarını teshil e*tiğini söyledi. Polis hiç bunlardan şüphelenmiyor-|u;duzna » kadın idaresinde bulunduğunu yaz- muş... ti) nn gi Eski mantolu, soluk yüzlü, çarpık (du. ökçeli genç bir kızın beraberinde| (Beyaz Elmas) lükabile anılan hay mıştı. milyonlar götürdüğü kimin aklına|dut kadının âkibeti daha az feci de-| Sonra, bu kadınm, Makso'da bir gelir? İğildir. Bu kadın, zengin yabancılarla|çete reisirlin kizı olduğu, babağindan Grissi çok kurnaz davramıyor, her tanışır, kendilerini — kumarhanelere|sekiz gemi miras kaldığı anlaşıldı. defasında başka başka kızlara mü -|düşürür, soydururdu. Bir sabah apar-| Babası gibi cesur, serseri Yühlu e- racaat ediyormuş. Bu senelerce sür-|tımanına girenler kendisini yatoğınınlan bu kız Çin denizlerinin bir <h- müş. Çetenin adamlarından hiç biri|üstünde, kafası kesilmiş buldular, Ka|ramanı kesildi. On beş seneden ber! yakayı ele vermemiş fakat, her şe-ifil bulunamadığı gibi cinayetin niçin| korsanlık ediyordu. Hong-Köng ve yin bir sonu vardır. Elmas kaçakçıla- | yapıldığı da anlaşılamadı. 1 |Makao arasında işliyen yük gemileri rının reisi nihayet ele geçmiş, mah -| Gangelerler ketumiyete çak ehem-'ni, yolcu vapurlarını haraca kesmiş- ikeme huzürunda hesap vermiye mec-|miyet verirler. Sükütu temin etmek (ti. Şanghay barlarında daima ken - bur olmuştur. Şimdiye - kadar 300 'için dostlarını, düşmanları öldür. - disinden bahsolunuyordu. milyon frank (16 milyon Türk lirası) mekten çekinmezler | .Bu kadın, zebgin yolcuları esir a- kaymetinde elmas kaçırdığı tahmin| — (1 numaralı halk düşmanı) nın ka.!ıu. ve yüksek bir (fidyei naecat) ve- edilmektedir. İrisı Diyaman, Bror.klindeki evinde ös/rilmeden iade etmezdi. Nihayet, Ja - ü bulundu; Bu kevun gangeterlerin pon harp sefinelerinin attığı gül od Anlerika haydudlarının hususi ha-'bir çok sırlarını biliyerdu; Boşbo —:k'rlr denize gümüldü.