Komşu memleketlerden) Japınlarla — | Seyahat reportajları 1-İranda onbeş gün Mektup zarflarının üzerinde : vayederi, Her Hidevin mulku ve ni * Bu mektubu size gönderen eller dert fssı birbirini takib eden meseleler görmesin. ,, ibaresininin kerameti nedir? ., , atbuatını meşgul edip durmak - Bugün kü Tahran tam manasile Fıkat Vzak Şark işleri ne haldedir? modern bir şehirdir Yazan :Faut Samih Bugünkü Tah - ran tamamile as- Ti bir şehirdir. Ne- zaretlri, bankala- Tı, posta binası betondandır. Ge - niş ve modern bir hapısanesi; Beya- zıt meydanı kadar büyük meydanla- rı, etrafı ağaçlı ge- niş caddeleri, sığı- nak mahalleri, sey- rü seferi idare e- den beyağ - eldi - venli belediye me- murları vardır. Tahranın en zi- yade göze çarpan yerleri renkli - ve parlak — çinilerle, tuğlalarla — süslü kapılarıdır. — Bun- lardan bir *kısmı satala ” ohi Tahranda astalt caddelerden bi muştur. Diğerlri iyıkılmıştır. idenilmez; sonra birinin vefatından Pazar yerleri, dar sukakları, ke -/bahsederken mutlaka «Allah size u- merli ve kubbeli binalarile cidden zün ömürler versin» cümlesini tek- Börülmiye değer. Pehlevi şapkalı, re-|rarlamak lâzımdır. düngotlu satıcıların boyunlara sar -| —Halk tabakası bile nezakete - çok dıkları ve firuze bir iğne ile tuttur-/dikkat eder. Asla yalnız isimle hitab dukları şal atkılar çok güzeldir. (Aka) kelimesi Çarşıya, namaz vakti giderseniz, (ilâve edilir. En hiddetli zamanlarda berhangi genç bir seyyar satıcının hatta kavga ederken her sözün ba sepetini, ya da omuzundaki eşyaları İşında bu kelime tekrar olumur. Efen- yere bıraklığını, ve'kibleye dönerek |(diler; uş yına bir etnir verirken Tamaza durduğunu görürsünüz. -Mü-|mutlaka (Aka) diye hitab ederler. #azin minareye çıkıp da ezanı okudu| Kadınlar — kocalarına- (arklamım); mü, çarşe halkı iş ve gücünü bırakır, koca karısına-söz söylerken (hanım); elini ve yüzünü yıkar, namaza durur, İya 3a (bibi) der. Ana çocuğunu (şeh- İzan gül ve bülbül vatanıdır. Bü dem) diye çağarır tön İranlıların şapkalarında bir gül|- Bu neraket, lübal neydan ves vardır. Satıcılar, ellerinde daima bir|rir- Bir satıcı, konuşurken te Bgül veya göncesi bulundururlar, tıp- ce müşterinin Omüuzunu elini koyar kı tosbih gibi... ve ona (gönlümün sultanı) demek- 'Tesadüfen kemerlerin altından a -|ten çekinmez, Şunu evvelden söyli- ğir yüklü bir deve kervanının ıeçn'—lyv_vım ki bunda-bir suiniyet yoktur, ğini görürseniz, buranın vaktile (çı- İNezaket fazlalığından ileri goir nariar meydanı) olduğunu düşüne « Müşterinin yatağı dibine diz çöken Mezsiniz. İbir otel garsonu, ona İzanlılar, çok sakin ve çok nazik-| eBir emriniz var mı, bir şey bt y siz. K $ K : Tahranda olr diş doktorunun tabelesi tirler. En yüksek tabâkadan en aşa-|musunuz, rubumun ruhu...9 #isıma kadar buna son derece n.—._vs:[ Demekte ür görmez ederler, | Ya mektup zarflarının üzerine ya- Bir mağazanın önünde durdunuz, «Bu mektubu dükkâncı, bir şey mi arıyorsunuz, di- derd görmesin!...> YO sorarsa (hayır!) demeyiniz. Zira, diye yazılır, sonra isim, lâkab ve ad- bunu hoş görmezler. İranlılar. konu- Tes ilâve olunur. #ürken dalma (iki gözüm), (şahi -| Bir mektup daima, (bı Him), (arslanım) gibi kelimeler kul- |İkımız) gibi cümlelerle niha; bulur. lanırlar. — Sonra ikram olunan bir|Şaha hitaben yazılanlar da: «Ayak-| Beyi de reddetmek - doğru gildir. Tarının hakir toprağı olayım...)- de - Bu, büyük bir terbiyesizlik sayılır. —nilir. | Dükkânlarda pazarlık abilir.| Bundan başka Şahın işmi geçtik- Ve bu bazan saatlerce sürer, Kur'an- çe şu kelimeler kullanmak — âdettir: da: <Ekmeğini almanm terile kazana- |*Dünyanın en kuvvetli, en kudretli, taksın...» diye yazılı değil midir?.. İş-len asil, en ülicenab ve en mukaddes| te bunun için İranlı bir satıcı, birladamı.. Uğrunda can feda - olsun... üccar alış veriş ederken saatlerce Şahı cihan... ilâh. | Sekişmekten, pazarlık etmekten bü-| Resmi nutuklarda, hükümdarın is- Yük bir zevk alır, İmi geçtikçe ayağa kalkılır, alkışla- Size bir şey verdikleri zaman|mır. Ve bu en aşağı iki dakika Üeşekktür ederim) demeyiniz, bunu | Yeren ele (devamlı bir kuvvet) te -| Majeste Şah Pehlev ketini mı arçani ediniz. Yani Çeliniz sağ olsun!) |denileştirmeye çalıştığı gibi kadınla- iz. Meselâ, (filânı görmiye git-irı da unutmamıştır. Onlara da ser « (Z':)“ı:mık de muvafık ” değildir. /besti ve hürriyet vermiştir. ine gittim) demek lâzımdır, — Vaktile kadınlar pek acır Ayrlırken, (Allaha ısmarladık) da| (Devamı 6 vecr sal j sadı - cak bir| mizde) Dormoy Mich Almanlar B Ve Fransa Almanyadaki hâdiseler, Avustur - ya meselesi, İngiltere - İtalya müza- keratıma başlanıyor, başlanacak ri - * hayet İngiliz hariciye nazarmım isti halinde günlerden beri milletler ara- tadır. Buular Avrupa meseleleridir. Son günlerde Uzak Şark vukuntunın az çok nazarlardan uzak kaldığını i- tiraf etmek Tâzım. Fakat orada da vukuat durmadan ilerlemekte, nasıl bir cereyan takib ederek neticeye varacaksa ona göre İilerlemektedir. Uzak Şark meselele- rinin nereye yaracağını kestirmek iddiası bir kehanet gösterişi olur ki buna lüzum görülmese gerek- Çinden Londraya bir heyet gelmiş; çalışıyor, lâzimgelenlerle görüşüyor, | öteye baş vuruyor, beriye baş vuru -| yormüş. — Müaksad . İngilizleri Uzak Şark işlerine çok yakından alâkadar etmek, mukadderatına — karşı Londranın lâkayd kalmamasını te « imün etmektir. | O heyet İngiliz paytahtında oğra- şa dursun, Tokyoda da başka bir hey- et varmış. Bu heyet söylemiye hacet İkalmadan tahmin edilebilir ki Çinli deji K İapon paytabimda. Dülunduğun”.| dan bahsedilen heyet hir Alman hey-| eti imiş, Bu heyetin de oradaki işi Japon ordu ve donanma erkânı nez- |dinde çalışarak daha mühim harekâ- ta kendilerini teşvik etmek olduğu | miyor. Şimdiye kadar bu heyet |hiç boş durmamış, ordu ve daonanma erkânını ikna etmek için oğraşmış - tar, Tokyoda böyle bir Alman heye - tinin bulunması bilhassa Fransızla- rın hoş görmediğini söylemiye ) yoktur. Fransızlar Hindi Çininin Ja- pon tehdidi altında kalmasının hal ve istikbal için nasıl bir tehlike teş- kil edeceğini düşünürlerken Tokyo - daki Alman heyetinin boş durmadı- İğinı tekrar etmekten kendilerini a- mamaktadırlar: Kocasile birlikte yeni intıbalarını sinema mecmuzslarına yazan Fransı M'cheline Cheisel'in son resimlerinden biri s - somnruLArs eline Cheisel bir angajman rak Holivuda giden ve oradaki sahne artisti < Istanbula ğelen L Mübadil ; Rumlar Tabiiyetimizde o'anlar- tdan borçlarinı alamıya- cakları alâkadarlara bildirildi İki ay müddetle memleketimize gelmelerine izin verilen — mübadil Rumlardan bazılarının, bu kısa za -| an zarfında, tabiiyetimizi kabul et- roiş bulunan Rumlardan alacaklarını tahsil gibi hukuki musmelelere gi; kleri görülmektedir — Karı kocalık Böyle olurmuş ! Karısı soyulacak evleri buluyor, kocasıda işi tamamlıyormuş ! yalr a a nn 9 Belçikada yakalanan katilin, karı- mak üzere alâkadarlara . bir tamimi göndermiştir. | Mübadele dolayısile k: rak Türk ve Rumların ve gayrimen-| İkul eravali iye edilmiş ok İdan mübadeleden evvel vu İmiş alacakların kimselerin tahsi ve derhal geldikleri yere gönderil - meleri bildirilmektedir. liklı ola-| n gel e| tahsil etmek istiyen ma mâni olunması çotapl, Taşıldı! ka bir cihet a kalsuşlu: -FRANSADA Dölarok gene Sahneye çıkıyor Bu sefer de gizli teşkilât işinde >sön «em bildiklerinğ_ söyliyecek ! Dölarok'un bu meseleye karışma: bir çok şeylerin meydana çıkma sına yardım edecek mi ? Frnsadaki gizli teşkilâtın içyüzü -| muriyetinin iade edileceği vadolun- nü meydana çıkarmak için yapılan| muş, v da bir takım gizli silüh depo- tahkikatın yeni safhasında — ortaya|larını bir de sivil polis Boni meselesi çık «İy mıştir. Bu polis memuru fesinden çıkarılmıştı. Fa vadi yerine En son olarak sol cena- ç şahidin yanımda şunları söyle « silâh depol Ü etmektedir. Bundan dolayı da mükâ-| — Delonklu tevkif edilmesi lâzım.. fat olarak tekrar eski vazife de Önün tevkifi için müşkülât çekili - edilmeği istemektedir. Burdan evvel-|yor. Bunu kolaylaştırırsanız dediği - ki Şotan kabinesinin dahiliye nazırı'niz olacaktır. tarafından B (Devamı 6 ıncı sahifemizde) e eski me- Belçikalı: katil Bru'nun cinayetlerir Güneİbirer birer meydana - çıktiktan — veldiği kimler vardı: Yani katılin elin - bü haydüdün genç kadınları — ipek|'den ucuz Kur: hasıl boğup öldürdüğü an - an sonra ona sorulacak baş- | sıda hapishanenin yolunu tuttu! Öldürmek isteyip de öldüreme - hlar var mıydi? Vaydmanın da böyle öldürmek iste- p de elinden kaçırdığı kimseler var dır ki bunlar şimdi ucuz kurtulmuş olduklarına şükretmektedirler. Fa - | kat Bru'nun öldürmek isteyip de in bazl u - anlaşılmaktadır. y 1 zavallıları ken di cinayet hırslarına kur n kolay bulmuş olacak k n arkasından kaştu tadır. Telinden ucuz kurtulanl: :mıım. kızlar olduğu , en ziyade İstintak hâkimi malü racaat için bu umumi kızlardan bil çağırmış ve ona Bru hakkında ne , Bu kız demiştir İ ; Ben de diğer kadınlar gibi öl- dürülecektim. Şimdi bu — cina; meydana çıktıktan sonra şükrediyo -| Katilin Öldürdüğü kadin- rum ki ben ölümden kurtulmuşt lardan Bert Peti Ona bir akşâm rast gelmiştim onunla| — koket 'bu kızım ifâdesi Ginlendik |beraber bir otele gittik. Bru bana O - ten' gonta diğerleri de çağırılmıştır. Jyada şaka yapar gibi ellerimi bağla-| Brunun erkeklere değil — kodanlara |mağa kalktı; ben hiç bir şeyden şüp-|musallat olan bir hâaydud olduğu di- he etmediğim için bu şakanın nereye| ğer genç bir kadının verdiği malü - varacağını bekliyordum.Bruya baka-'mattan da bir kere daha — meydana rak gülüyordum. Bru ellerimi arka -|çıkmaktadır. Bu genç kadın ticaret- |ya bağladı. Sonra ellerini — uzatarak|1e meşguldür O da Bru için bildik- |boğazıma sarıldı. Beti yine gülüyor -İJerini şöyle anlatmaktadır: dum, Fakat ölüm tehlikesi kendini| — Bru ile karısını çoktanberi tanı» göstermişti Hemen bağırmaya baş -İrım, Brükselin eski mahallelerinden |ladım, var kuvvetimle — haykızdım,|bir yerde Şeytan Manastırı denilen |Benim haykırdığımı duyunca yetişi-semtinde otururlardı. Her ikisi de lerek kurtarmağa — koşacaklarından yakınlarındaki komşularının bareket |korkan Bru hemen kaçtı, gitti, ben İerini, ne yaptıklarım, paralı olup de kurtuldum, | (Devamı 6 ıncı sahifede)