1 Ocak 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

1 Ocak 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—O GA —SONTALCPPF —1 1İkincikânün 018 Bundan sonra kımse kımse nin toprağına göz dikmesin! Uzak Şarkta Amerika - aponya ittifakımı kurulmuş Japonya İle Amerika arasındaki hâdise de kapandı demektir. Porny ismindeki Amerikan gemisinin teca- vüze uğraması üzerine Amerika hil- kümetinin Japonyaya verdiği nota pek şiddetli görünüyordu. Fakat Tokyo hükümeti buna yumuşak ce- 'vab verdi. Japon tarafının mes'uli- yeti kabul ederek icab eden tazmi- Batı vereceğini kabul etti. Amerika hükümeti bunu kâfi gördü ve Japön tevabının çabuk verilmiş olmasın- dan dolayı memhuniyetini bildirdi, Uzak Şark sularında olan bu hâdi- se üzerine Amerikada görülen haleti rühiye şayanı dikkat olmuştur. Re- isieumhur Ruzvelt bu meseleden A- merikan » Japon gerginliği üzerine meseleyi bizzat ele alarak ona göra idare etmiş ve Amerikalılar arasın- da bu vaziyete karşı bir fikir birliği duygu birliği vücude gelmiştir. A- merikadan bildirildiğine göre bu fi- kir ve duygu birliği umumi harbden beri Amerikada ilk defa görülme- mektedir. Amerika efkârı umumi- yesi Uzak Şark sularında bir Ame- Tikan gemisinin tecavüze uğraması yapon generalleri birDirlerini tebrik ediyorlar karşısında lâkayd kalı almadığını gös. ;nmıı ve haricf işlerde Amerikalı- |Reisicumhur Ruzvelt Tokyo hükü- 'arın zannedildiği kadar her şeyi be- |metine nota verirken Amerikalıları nimsemez olmadığını Yukarda: Japon amlrali Hasegawa, aşağıda ! Uzak Şarkta Amerika amlirali Yarneli BİRİNCİ KISIM ğ a 1 Temmuz 1915 Rutubet kokan, loş, basık, çıplak bir oda, İçinde bir çocuk var. Yapyalnız. Kendi başına oynuyor. Biraz sonra, kapı açıldı: Genç irisi, uzun boylu, siyah ı, zayıf ve mecalsiz bir kadın odadan içeriye efil ve muztarib. çarşaflı girdi. Beti, benzi sapsarı. Belli ki, & Çocuk bu ölü benizli, bir deri, bir kemik kadını görünce bağırdı: — Anne açım... Ekmek getirdin Mmi?.. Anne, gözlerini çocuğunun siyah, parlak gözle- düğümliyerek koltağunun altında sakladığı başı ve bütün lesi gibi sak rine bakır maşrabayı çıkardı, yere attı; wvücudü rüzgüra tutulan bir sar'alı g lanarak cevab verdi: — Hayır çocuğum.. m şrabayı satamadım Sonra, bir saniye durdu. Çıplak, tamtakır oda- nın dört köşesini gözden geçirdi ve sözünü bitirdi: —. Kızım artık bugün, yarın, öbür gün hep açız. Bu söylenişi, bahtsız kadının mezar gibi çukuru. na punı.v'm ve sefaletten sararan gözlerinin gölgeli ışıkmdn töplanan sıcak kaynar yaşların yanaklarına boşanması takib etti Daha sonra, ayakta dolaşan bir vesed gıbi takatsiz, titrek, ve durgun çocuğuna doğru herledi; ont hızla, bütün gücile göğsüne bastırdı ve: — AÇ yavru. Diye inledi. Bu, bir açın bütün istırabımı, Baht yoksulunun bütün bağrını dışarıya vuran bir Bu anda, onun yüzü sanki bir asır daha iki mezar çukuruna gömülmüş gibi duran esmer gözleri bir kakım daha derinleşmişti. Ve. çocuğunu göğsüne bastırıp bastırıp da ku: cağından tekrar yere indirince hassaslığımı kaybe- den, danuk, ağıt bir yürüyüsle duvar'n dibindeki bir inilti idi ihtiyarlamış, En eğlenceli ve en güzel filmi. Sedaslar : 1 BUGÜN ve YARIN SAAT 11 de Hususi (teazilâtlı matineler tertip edilmiştir. göstermiştir. ' (Gıncı sayfadan devam ) BUGÜN MELEK Sinemasında Yeni Seneyi Kutlamak İçin ZEVK - NEŞ'E - EĞLENCE PROGRAMI B 1-MİKİNİN ŞEN HAFTASI 4 kısımlık renkli -Komedi İ2-ŞEN YUMURCAK Ü SHİRLEY TEMPLE'in Fransızca 1- 21 Yeni yılınıza neş'e ve kahkana ile giriniz, seneniz mes'ud olsun.. .. Bını; DERİLER DıYAI?,.'!."' gelen ye buğün sizi eu muk- SA R/î.,;;;i' y siz kalmışlar, alâ! “lerinde masa- hm şikâyetlerde bulunr' uşlardır. *« Posta ve Telgraf Bırmui—m“m ile yluynı. gülünüz. tasflanı Ankar” Tâmbayı aldı, bitkin bir sürüklenişle odadan Çıktı Karanlık bir dehlize saptı.“Orada başını açtı, saçla- rını dağıttı, lâmbadaki * gazı - hep birden — tepesine boşalttı, hemen tutuşturdu; saçları alevlendi ve bir kaç dakika içinde dehliz kıpkızı! oldu. Çocuk, kızıl- lığa koştü, sleve sokuldu — Anne... Anne... Diye haykırdı. Fakat bu haykırış cevabsız kaldı. Genç irisi, uzun boylu, siyah çarşaflı, zayıf, bir deri Bu bir kemik kadın bir hamlede yandı, kül oldu. yatsı ezâni sırada Aksaray camlinin minâresinden Y okunuyordu: — Tanrı uludür. Tanrı uludür... İşte bu ölüm; benim annemin ölümü. O çocucuk da bon. Babamı hatırlamıyorum. Kimdi? nerede, ne zaman öldü? bilmiyorum. Şimdi ben neyim, kimim? . — Bir piçt.. Öylemi? Yalan. Bu, beni çekemiyen beş,parniadı kara hasımlarımın alnıma sürmek istedikleri-#kimci leke, Vicdan, belki her şey olabilir, Fakat; bir yarı olamaz. Buna imkân y k. annemin ölimü bükire, sonra da bir piç. yirmi üç #ene evvelki ölüm, Sado şu. beana bütün ->lhemasında bekleye -HA Z 1 hasebile ,,a? halde yıd.ınıı, görünüz. we 4: Eli silâhlı bir adam kadıncağızın üzerine atıldı Marsilyada bir sirkde geçen gün çeşid çeşid vahşi hayvanlar seyret- tirlerek bir çok para toplandıktan isönra kasadar kadın birdenbire bir bücuma uğramıştır. Hücumu yapan bir kişidir. Elindeki silâhile kadının di. müyor, Fakat kasadar kadın, hırsı- | zın beklemediği bir mukavemet gös- tererek kasadaki paraların mühim bir kısmını aldığı gibi hırsıza da an- 'cak 300 franktan başka bir para bı- rakmamıştır. Korazzi isminde biri olduğu anlaşılan hırsız tahkikata gö- rahatsız filândır, Tmemişlerdi dar vardır. Şimdiye kadar hırsızlık |Nünde hep o feci maddesinden on iki “defa mahküm lolmuştur. Korazzi Marsilyanın tev- kifhanesine götürülmüş, fakat ora- ida bir gece kaldıktan sonra sabah- | leyin bahçede dolaşırken tevkilha- eden kaçmıya muvaffak olmuştur. | Fekat üzerinde elbise olarak yalnız bir pantalon ile bit gömlekten baş- ka bir şey yokmuş.. Bu kıyafette bir adam derhal nazarı dikkati celbet- lecek üzerine, Kapıyt açınca 'Sa taksi çağırırken tekrar yakalanmış- tır. Niyeti otomobille bir yere gide- rek orada elbise ve para tedarik et- mek olduğunu sylemiştir. -Korazzi bundan bir kaç ay evvel de bulun- İdağu hapishaneden kaçmıştır. 'nu limon vessire resi bembeyazdı. kat tabancasının |disinin nereli, ne olduğunu, ne lerinden başka hi tek ke sözlü 415 « vare 9 da LA nıyacaklard eli TURKÇE SÖZLÜ ARDİ., a — Piğss Diyen dilleri taş eder. Hem ne garib?. «Vicdam> 1: — Piçis. Tanitan bütün bu faziletsiz/hasımlarımın ağzın« dan bir kerecik olsun fazilet 1âfwmn eksildiğini göre medim, Fazilet,, fazilet. Bu yaratılışdaki insanlar için fejlet var mı?. Fazilet: Bu karanlık hüviyetlerin dilinde yalnız iki şüzlü bir net, dess#$ bir Silâh. O kadar. Hal. buki, ben fazilete tapımı$Orum. Onlar gülüyarlar, Bet fktilete üşıkım. Oplar: — Hangi faziletf. Rabbm dizleri dibine çöküp Hiv .ıw. hagldnmıo"î şeytana uyan Ademin yok 'Yoksa Habil ile Kabilin yok ettik« etiği fazilet mi? / 1i fazilet mi?4 Yer yüzünde o günden bugüne fazi- Vet kaldı rm?; Fazilet: menfaattir..» diyorlar. Bu, en yfksök Inşhışlardan daha mükaddes olan fazilete şürülmek istenen en Üğrr Tekedir. Fazite Muhakkak Ki daima cemiyetin nizamı- dir, Hasımlarım. Zef ve türedi küçük hanımlar Çok küywetli :;:m.:ı bir hadlü bana muszım :ı. N Üaksör miğyofil 3 :ıflvîîğ .)rıe'â.w GNS ni örorlön birer softa p Vicdan, Bittime (Evvelki sayıdan devava) Sön bahar gelmiş, yapraklar, remli hâstalar gibi sararmış, kuv- vetli bir rüzgür esmesini bekliyorlar- 'di, Artık kasabaya dönmek vakti gel- mişti.., Taşınmışlar ve yerleşmişler- H. Bayram, Ümmihan nine ve Sab- ri bu üç kişi gittikce biribirlerine dâha çok isıniyorlardı. Bir gece Sabri evden çıkmadı. Kendisinde bir başkalık hissediyor- |du. Sakindi. Sorulanlara baştan sav- ma cevablar veriyördu. ibtivarlar ondaki bu değişikliğin fârkına var- muşlarsa da, insanlık hali bu, betar | Felâketini çelışıyordu. Bu gece Yendisine baş- re bir İtalyandır. Otuz yaşlarında ka- Ka bir hal arız olmuştu. Gözünln ö- 'nin üzerinde yarı baygın bir halde tiği için Korazzi de binmek üzere bir. bulmtuşlardı, Galiba bayılmıştı. İde bir tabanca duruyordü. Fakat ör- tada bir kan alâmeti filân yoktu. O- iradi intihara teşebbüs ne çevirerek tetiği çekeceği sırada | r;,ı titriyerek tabanc |ve içindeki kurşunlardı nıştı. Hacı Bayram, intiharının se- | bebini sormuş, fakat devab alamayın- imin Oğlu Ve adının tüğünü ve neden intihara teşebbüs ettiğini, birer birer Sabrinin mazisi hakkında, k me bile söylenn rında kararlaştırıldı. diye tanımış Sabahle Şaheselt CHARLES VANEL * PİERRE MURGAUD - VALANTINE Suvareler için yerlerinizi evvelden aldırınız. Tel. GURBET Yazan : Tevfik Akso Akşam evdeki sifüh sesi 'ne idi ve.| Diye soracı tabanca pütladığı söylenecekti. İşin bu merkezde olduğu Hac Bayram ve Ümmühan nine taraıfın |dan anlaşilınca, Sabriyi daha ziyadı seymeğe başladılar. O natkör Nedt Meye İlnet okudular ve ona beddüs lettiler, © iş de Öylece kapandı gitti. Sab Ti yine işine devam ediyordu. Kı. sağızmı, yavrucuğunu Çok özlü; N du. Onu öpmek, kucaklamak has- tiyle yanıyor ve kalbini «vret Jiyle yaşatıyordurk ve C Pbre diye birşey söyle- | Sabrinin asıl memleketi olan anutmağa |kasabasında, gerek konu komşu ge- rek arkadaşları, gerekse katısı ve kı- zı tarafından, ne olduğu, nerede bu. |Hunduğu yve sağ olup olmadığı bilin- Manzara vardı. Ni- hayet bir sevki tabif ile ne yaptığı- İmiyordu. 'nin farkında olmiyarak intihara ka- rar vermişti. Buna muvaffak olabi. Miydi acaba?, Sağt-en. ile öh'bir arası t0! Sabri- Jnin odasında pâtlıyan birsilâih sesi yarlar, ocağın kızı) alev- k:.:r'ml seyrede ede, daldıkları rüyas lan üyanmışlar, hemen ri çıka- | n rak Sabrinin odasına k:şîuşlîrrhv ÜŞT Maean & Bertrdi Önügördü. Artık Neâlme açıktan açiğa hovan dası ile yaşamağa başlamıştı. İ>Meliha bu sşhtebabaye; yahi-arla: jamın Köovardatna karşı bir düsman ?knılmntl Ont hiçesttfmezdi. Seve- mezdi. Çüakü | adam bunların mes- vd ve takin yuzalarını yıkmış, bay- Wgu zaman, nefit ve kin dolu nazar. Jiorla bakardı. akat ne yapabilirdi. Yavaş yavaş bbasını Unutmağa baş. Yer-İjmiştı. Onu, Hal meyal tanıyardu. Çünkü aradan peyce bir zaman ge mişti. Daha 0 #man çocuktu. Bugüne kada Sabrinin hastalığı veya sağlığı hakında hiç bir iş'ar- da bulunulmamtı, - Tabil bu hal böyle devam ednezdi. Bir mağaza- İnın ki tları getirip teslim a Bu briyi bir andalye- ile ayılttılar, Çeh- | Evet Sabri gayri etmiş, fa- Damlusunu kalhi- KE IŞ vramtağa | Ar.ıdnr üç dört ay daha geçti. Ne- 1 rezalötin, sefa- esini günden güne arttı- İniye h. Bu sefah ön ğ |dime v a buralara başka üste anlatmıştır. İhthal usa- iç bir kimseye yeceği Onu herkea | ine öyle tas İn koraşular« | İ | vardası rafların: İhayı bir gi —'B“l“n yeni sene Her- halde ye U riyoruz, a smnuune,; DANİELLE DARRİEUX lerisin en filmleri: ..(_. SUİİSTİMAL DAVA görünüz. Diğer sahne arkadaşları . RMS. TESSİER ve JEAN WOl üsbli rum. Bunda kasid vardır. Bütün bir-ha Ması, taptaze bir gencin iİmha edilmesi isteği var İnandırıyorlar dat. Öyle ya, annesiz, babasız büyümüş ve hâlâ kimsesiz bir genç kızın piç olduğu- nâ kim inanmaz?.. Amma, buna imkân var mı?.. Hiç, aç çocuğunu doyurmaktan ümidini kestiği s_m_ı-ı—dn tanrısel bir sezişle kendinden #eçenlerin kulakları- na mabedin yüksek mrelerinden? — Tanrı uludur... Avazesini er.ştiren ezan sesleri Cöşarken bütün ğunu allahın büyüklüğüne emanet cayır caşır yakan bİr kadinin' kızı diç olabilir mi?.. Gerçek- ben: — Bir yarı bâl ir dâ & biliyoruz. Fa- Bunu, bir ben, kat, bir piç olmak, böyle bilinmek hepsinden Ağır. Piç; Bütün hayatı zehir edenkelime; ya şın eline yapışan kuduz ve karâ yaftası. Böyle kelimenin bana sıfat olmasına asla tahammül evi- mem, Bu maskara hayatın İçinde taşıdığım ağır yük bana yeter.. Üst tarafı kendilerinin, asil ve kibar ha- sımlarımın olsun. Bir fakiri, bir kendi başına kal- mişi yer yüzünde bu derece kepaze etmek mânasız. Ben ve onlar biriz. Yaradıbış aykırılığına lüzum vok. yadılı- Amma, ilk evvel ne tuhaf oldu?. Hocam kürsü- nün üzerinden' boyuna isimlerimizi okuvor, imtihan notlarımızı söylüyordu: — Sabiha Sadettin: Kaldı — Güzin Burhan: Kaldı — Nevvare Şükrü: Goçti Sınıfı dönen çak, göçen az, Son sıhıflayız. Mek- tebi bitiriyoruz. Hoca oluyoruz, Hepimiz heyecan içinde adımıza sıra gelmesini pekliyoruz. Öğretmen devam ediyor: (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: