25 Aralık 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

25 Aralık 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ b: $ Ş Ve W CÜK B KISA BİR ANKET VE.. CEVAPLARI Edebiyatı tına lâyık yetleri, değilse kusurları. Nobel mü hangi muharrir ve hangi esere verirsim'z?. , Bu gün de Anketimize A gâh Sırrı Tankerti vapan |I | Çoban çocuğu, | Büyücüler mi Kurban etti? Fransada bir dağ ba- ı- şında bulunan cesed oradan kaldırıldıktan sonra bir de yazı bulunuyor kâfatını bize vermek icabetse | Sen Mürlen'de - #ylayrek İevvel bir çoban kaybolmuş, ımk. - mız Nobel mükâfa- mıdır; lâyıksa mez Fransada e temmuzun 22 ci ündeki çocuk bu- tonun ineklerini a Lır.ık götürürmüş, Fakat bır Levend, İskender Fahreddm, Os- 'NUSRET SAFA memiştir. İki ay <o | .coşkun. Ş el & mün Cemal cevap veriyorlar!.. P İskender Fahredain (. Turhan Tan, Yusuf Ziya ve Nizameddin Nazif anketimize ce - Vab vermişlerdi. Bugün de edebiyat tarihcisi Agâh Sırrı Levend, İsken- der Fahrettinin cevablarını neşredi. Yoruz: Agâh Sırm Levend; — Nobel mükâfatı için muharri - tin liyakatile berabı d fikri ve Ması da lâzım Ye kadar bu liyakatte b. Yetiştitecek şeraitten çok Eserlerimiz de öyle.. #öyle dursun Nelmilel şöh uzaklır. İlim sahasında debi sahada dahi bey- e kıymete lâyik bir €&ere malik olduğumuz iddla edile- Mez, Es: bugünün mevzuların ede de çok yenidi: meselelerin, işgil öden atırmza — Birmesi | ki edebiyatımızda içtimai Orifinal bir düf etmek Mümkü olma gibi, tanzimattan Sönra - yazılı blan eserlerde en büyük kıyır ne veya m.ıı.;. Ne dedikleri tasvirlerin kudretin « den almak istemişti Aricak sön zamanlardadır ki, Mid vetici bazı şahsiyetler, Aımpn Müharrirlerinin kafalarını — meşgul &den” endişeleri benimsemişler ve Onları eserlerinde - kısmen de olsa Mevzuu bahsetmek lüzumunu düy- Müşlardır. Binaenaleyli, hülâsa et - Mek isterim ki bügüne kadar edebi- Yatimiz saydığım, noktai — nazardan Nabel atına liyakat iddiasın- j 6 bi bir müell tiştirememiştir. Fakat bund Yu yetiştirebileceğini ümid etme! yali ahm olamaz. © eser yes sön- luna T zaman bir h İskender Fahrettin Ser- telli arasında (Nobel a Jâyik eserler vardır) de- di kendimize gelin güvey farkı yoktür, Eserler bizim.. verenler - yabancılar.. ve erlerimizi h Maamafih böyl Al karşısında derhal verile #udür: — Edehiy Mükâr: TMekle, kı ulm.ıı. Mi bir € Olardardır Osman Cemal Kaygılı kü sayımızda Etem İzzet Be- |* hiç, fakat çocuğu kimin ve; |dürdüğü bir türlü a |Cesedin çıkarılarak — bırakılı vaktile sihirbazların toplanaı celeri büyü yaptıkları yı isocuğun kaybo — Edebiyatımız, -bütün gerileme- sine, bütün züğürtlüğüne rağmen- Nobel mükâfatına lâyiktir. Ben kendini inkâr edenlerden de- ğilim. Her milletin bir edebiyatı var. dır. «Efendim bizde okunacak eser yoktur.. Edebiyatımiz ânarşi için - dedil demek, tam mânasile züp- peliktir, Çok yakın tarihte Nobel mükâ tımnı kazanan bir romanı dilimize ter- cüme ettiler. Kimse beğenmedi. Me- rak ettim.. Avrupa gazetelerini göz- den geçirdim. Onlar da tenkid edi - çok bir kurcalamaktadır. köylülerin bü - inandık - çok riva- bu nokta o z kimsenin zihnini 'ıCn'_ınlakı bir takın büyücüler © ada gizli yorlardı. O halde bunun - sebel ve bu Biraz sonra anlaşıldı ki, mükâfatı |merasim icabı ola: genç çobanı kazanan (muharrir .ıHnmLım._ öldürmüşler, cesedini dağın üzerin- Fransız milleti kendisine: <N de bırakmışlardır, diye iddia ed ler vardır. O civarda dolaşan aptal- ca bir adamın böyle katışık büyücü- girdiğinden şüphe edil- yun ne olduğundan bu adamın haberi olacağı zannedilmiş- zerine onu yakalamış - sormuşlar, hiç bir cevab a- sönra bu a- şükran> olmak üzere ihti bir mükâfatla tallif elme Agâh Sirri Levena | İden kat kat fazla olan arkadaşlar ta- yin etsin! | Benim m ve bilgim bu soruya istenilen ce |bilecek bir derecede değildir. niz gayet samimi olarak şu kadar | yeyim ki, yabancı edebiyatl İgan meselâ bir tarihte ökuürken |edebiyatı kendi sesi, kendi nabzi de- dan duyduğum bedii duygu ile hay tir. Bu nabzın dürması ve bu se- K sıldığı boğulması kabil midir? Hayır.. dimizi inkâr etmiye Y imiz. kusursüzi yanın €n parlak eserle İ vermi; tirl» demiyorum. Kusurları var. Bel- ki emekliyor.. Belki bocalıyor.. Kim bilir -bazılarının dediği gibi- belki 1 kat'i sürette vere- yrsa Yal » İde can çekişiyor. Fakat, bir millet iyaşadıkca, edebiyatı da vardır; cde biyatı da yaşıyacaktır. Bir mil! elce birakıl - li heyeci «Beyaz ın oyularak bi L nı görmüştür. Çiftçir udu » (Devamı 6 ncı sayfamızda) ona benzer.. bazı © ler gibi, bizim (Dıvamı Yedinci xı.,/adıı) İ Osman Cemal ne diyar : ben- | Har—aç mı? K©mşunuk mu? 'Waydman — komşu köşkte | yer, içer kendi evi gibi : hareket edermiş! iİhtiyar komşular onun adi bir hırsız ve cani oldugunu bılmıyorlarmış F ada vukubulan tabkikatı iletlemekted Vaydma kadaşların e kabar: ı - yeni tahkikat evrakı ilâve edil < Ş7 ÖNER mektedir. Vaydm dülion ve Jan ('_" *N Blank ve ilâve etmeli ki otuz yaşlas rındak! genç Röne Triko'dan mürek: b olan bu çetenin yaptığı cil n tahkikatı sırasında bunlardan x birinin deleri dlinirken gunlarım birer birer inkâr yoluna istlerinden atm dıkl yi görülmüştü. kâmilen Milli Killion da inkâr etmiş ve eğer y doğru sözlü bir adamsa yüz yüze gelerek bunu söylemesini isteriştir. Vaydman ile ar - kadoşları yüzleştiriledursun en zi yade nazarı dikkati celbeden bir et vardır ki o da Vaydman'ın lsmn olan sevgisidir. Miltion şöy waydman'ın kormşusu - |kadin da bu çete tarafından mi öl- |Bu meş'um kadın kimdir? Hâlâ dürüldü?. dana çıkmamıştir. Her halde kr Şimdiye kadar cereyan eden tah- (zı saçlı kadımn bü acıklı vak'ad Istintak dairesinde yle demişti ü ikıkn( bu genç kadının da Vaydiman nadığı rolü tayin etmek için uğra - zti Buyz Hai ao y |lflî!mdîn ';“'f'“ ,d"g, *ı_ıkxfncu;l şılmaktadır. Bu hüsustaki şüpheler min ettirince her şeyi doğru söyli - şupj leri uuııı'l_ eı;)dırmış ise 'e otuz yaşlarındaki R,ııne lı'ı!w üze - yecoktir. Bütün bu cindyetleri ya - |F2ti bir kanaat için bu yetişmemek- İrinde toplamyor. Vaydman'ın tüt - tedir. İstintak hâkimi çeteyi teşkil edenlerin her birinin ayrı ayrı his- muş old düğ selerine düşen mı yeti tamamile İde bahçe: tayin etmek için uğraşmaktadır. Şo- |köşkte y pâan kendisi olduğunu itiraf edecek- tir. İstintak hâkiminin aradığı nokta şunlardır: 1 — Evvelce itiraf etmiş olduğu altı katil vak'asından başka acaba Vaydman ile arkadaşlarımnın çetesi daha başka cinayetler yapmış değil midir?. — Janin Geller ismindeki ü ve öldürdüklerini se gömdüğü o0 m lan araştırmalarda A |muz) bir saç perukesi bulunmuştu. etrafile aydınlanmış değildir. İBu kırmızı saç perukesini acaba Rö- Meş'um kadın kimdir?. Cinayet İne 'Triko' başına takarak 6 gün gidip günü şoför ile konuşan kırimızı saç- |Şoförle konuştu' ve bunun meticesi jlt bir kadından — bahsedilmektedir. (Devamı 6 ncı sayfada) för Cangi'nin ölümü meselesi genç ; )da onün aleyhine davalar açmı. le adam öldür - |Burgo gizli silâhlar meselesindi ZZnumarau o Kavrens î .Iapîı—n casusunun bilmediği yokmuş! : Mançuri'de isyan çıkarmış, Japon |hakimiyetinin kökleşmesine çalış- — miş fakat, en sonunda yakayı Casus olmak için insana bir çok r Tâzımdır Diyozlar; Zekâ, ce - W ibi evsaf ilk hatıra gelenler- dendir. Bilhassa casusun bulunacağı muhite uyabilmesi ayrı bir kabili » saret umi harb dünyaya bir de ca « iyatı getirmiş oldu, Filân |ve falan casusun hayatı, hatıratı, |maceraları dünya gazetelerinde ni- jee zamanlar yer tuttu, nice nice ki- İtablar çıktı. Hele <Arabistanın tac- — | sız kralı» denilen İngiliz casusu Lâv- | © İrens pek meşhür olmuştur. Umumi harb esnasında Arabistanı ayaklan - |daran Lâvrens'in hususiyetleri yal- nız cür'etinden ibaret değildir. Mu- İhite uymak kabiliyeti de âzami de- |recede bulunan bu adam esasen gi- İriştiği işe üşık olan, çıldıran bir ca- sus e sustur. Çok malümatlı, bulunduğu yerin dilini çok iyi bilir. bir adam. | Öyle ki hayatı bir efsane ile çevril- 'diğini daha tçl dağdan |s6 ine verilen İşt olmaz görünen bilmek zarure- İtinde olan bir adam olduğunu Lüv- rens'in hayatı ve çalışması öğrenil- dikten sonra daha iyi göz önüne ge- liyordu. Bugünkü casus mevzuü ise artık |Lâvre Japon — generali Doi Hara'dır. Lâvrens bir çok şeyzer yi ee ç ararar bekle, gibi eski tarihi de iyi - bilirdi. KELEA |nemiyeceği gibi elinden bir iş ge SS Ge e Te | ra da-gayet iyi riyaziyat bildiği. | , Ca ç “intimal. , verilminen bi gibi eski zamandan kalma yazma ki- Ni |general bilâkis şu son beş dalgın gözleri s! ları ile k yapılacak bir Japondur. Faım görünüşü son de « u için kendisi altı sgene- en faal rolü oynamış bulunmakta - İdır. Döl Hara geniş çalı ride isyan çıkartmış ve Mançoko de- nilen bugünkü devletin Japonyanın İnüfuzu altında tesisine uğraşmıştır. | Bundan üç dört sene evvel Avru- pa gazeteleri Sultan Abdülhamidin runu. Abdülkerim isminde bir gen- Türki inden bah- kapan- tablara çok düşkün, eski kolleksi - yyonlar hakkında saatlerce söz söyli- yebilecek kadar bilgili bir adamdı #Mançurinin Lüvrensi> lakabı veril- miş olan general Döl Hara kısa, tık- naz bir.adamdır, Yuvarlak - kafası, | eh dir, Sonra-bu bah setmişler Defamı 6 ıncı sayfamızda Fransız Faşistlerinin yeni fırkası toplandı Fakat belli başlı kimseler gizli silâh depoları meselesinden dolayı mevkuf bulunuyor Dölârok'un içtimaf fırka ismi al - |barışlırmalıyız. yalnız kendi tındaki partisi toplanmış Sayilğkenat'bokdnranlı v BAREL İ ;Z:xı';;ıll.ı Aiıulu:vınu; ve Tn a LĞ - L AU G LE " İrasında daha yukarı çıkartarak ü - sız Faşistleri biribirlerile kavga ede- : rek #övüşmüe'davalâri açmak sureti- |©'UDUN faydası nin edilmeli.r le biribirlerini mahkemeye sürükle- | PDölarok bu sözlerini - bitirdikten ntı da dağılmışlır. mişlerdir. Dölarok Dük Pozodi Bar gönün aleyhine ondan sonra da o sonra * Ve muhâkemeleri görülürken — Dölarok | ——— —— NOVOTNI'de gençlik teşkilâtı yapılmak Üzere tah isatı mestureden para verildiği mey-| Budapeşte Operet Dük Pozodi | Şantözü -| RUDOLFFY ve tenor YU NK A'nın iştirâkile MÜKEMMEL MÜZİK YILBAŞI GECESİ İÇİN masalarınızı evvelden - tedarik ediniz. : dana çıkmıştır. Fakat layı bugün mevkuf Bulunmaktadır. Dölarok'un içtimai fırkasının bu su- retle toplantısında yalnız kendi a - | darhları bulunmuştur. Dölarok Fran- | sanın iktisadi vaziyetindeki lerder. bahsetmiş ve demiştir ki: Arti ıl(*'ıx eimcl rezalet. m ve inlizamı

Bu sayıdan diğer sayfalar: