ni amele alınacak!.. aziranda çöpçülerde i anununa tâbi oluyorlar!.. | €r çöpçü a iti işleri tahs 4 Mikdarda amele alınacaktır. Zaruri görülmektedir. da " D-enizde koca seri bir , lâmet /. ) —chııl clılıı; bir ma yoksa, şamandı! 8ya bir duba mı?. Üldeniz Boğazına 30 mil mesa- Ş Emilerin sey üseferine tehlike &decek olan ve mayine benzer Yavaşca haliharekette bu- cisim 41,39 dereco arzı şi- Byet zret Müdürlüğü k.lıî çıkacak vapur kaptanla- % arlara tebliğat yapmıştır. G tataftan bu serseri deniz Mfin yakalanması ve teşhis gç için takib edilmek üzere S,ın sevkedilmiştir. Maama- ! g- €ivar ecnebi limanların- Ptnuş büyük bir duba veya taraftan 15 liraya çöpçülüğe, bilhassa yaz mevsiminde kimse | etmediği için çöpçü aylıklarının sabit olarak veya yine arttırıl- günde & saat çalışaca-| | giından iki ekip kurulacak !, iye emrinde çalışan temizlik amelesine önümüzdeki Haziran baren İş Kanunu tatbik edilecektir. Bu kanunun tatbikinden | ııı"fü"' günde ancak sekiz saat çalıştırılacaklardır. Belediye, şeh- b Tizliğini temin etmek için günde iki ekip çalışlırılacaktir. Bu iti- | ŞSöp amelesi kadrosunun bir misli arttırılması icab etmektedir. Belediyenin 988 büdcesi bu esas gözönünde tutularak hazırlanacak dümizlik ti ehemmiyetli surette arttırılacaklır. Bu mü- Haziranda çöpçülük hizmetinde çalıştırılmak Üzere haricden İ| Tahatsız olmaması için de çöpçülerin 8 saatlik yeni mesal sa- ve gecelerin münasib zamanlarına tkasim edilecektir. | Yabancı Diller ve | Talebe ! Z Bütün mekteblerde lisan dersleri nasıl kuvvet- lendirilecek ?. Üniversitedeki yabancı diller oku- lu iki sene sonra lâğvedilecektir, O tarihten sonta Üniversiteye her han- gi bir ecnebi dilini bir ilmi kitabı o- kuyup anlayacak derecede bilmiyen |konuşamıyan kimse ksbul edilmiye- İcektir, Bu itibarla Maarif Vekâleti elerle ortamekteblerdeki lisan ders- lerini kuvvetlendirmek için mühim bir proje hazırlamaktadır. Bu proje- |pe göre lisan muallimleri kurstan ge- çirilecek, mekteblerin lisan müfre- dat programları değiştirilecek, lisan iderslerinde - talebe ile daha fazla |meşgul olunacak, daha pratik yollar- dan yürünerek daha fazla malümat verilecektir. ira olması muhtemel görül- ! İş ve işci isteyen karilerimizin bi- ze göndermiş oldukları ve göndere- 'cekleri mektubların parasız neşrine devam edilmektedir. Bu Mmektubla- rın, bizim elimize geçiş sırasına gö- re her gün ikinci defa neşredilmek dilecektir. Elimizde birikmiş ve ge- Tecek bütün mektublar busuretle muhakkak neşredilecektir : | 44 — Iyi derece ile mektebimi ik- imal etmiş lise mezunu bir gentim. !Eşki harfleri mükemmelen okur ve yazarım, Biraz Fransızca da biliyor 've anlıyorum. Bütün gün ve gece 'serbestim. En uzak vilüyet ve köy- |lerimize kadar da her vakit seve se- kâr bir üctete memnuniyetle razı- yım. Muteber ve maruf kimselerden Distenildiği takdirde kefil ve kefalet vermiye r bulunmaktayım. Bir Jaylık bir tecrübe devresinden sonra ]mı:gim tatmin edici bir kıymette igörülmediği takdirde hiç bir ücret |ve hak dermeyan ve taleb etmiyece- 13::».. de şimdiden vadederim. Adre- |sim için (Son Telgraf iş ve halk sü- İtunu vasıtasile Mi ser Galib) e |müracaatredilmesini rica ederim. | 45 — Ortamekteb mezunu bir gen- | İcim. Güzel yazı yazarım. Hesabım ve kitabetim kuvvetlidir. Ailem ve hâmim yoktur. Bana bir iş vermek sürelile Siz bir gı sefalet ve perişanlıktan kurtaracak yar Ba> hiblerinin iyiliğini bekliyorum. Ad. res: (San Telgraf iş ve halk sütunu vasıtasilk Muzaffer Daim) 46 — 30 yaşında bulunmaklayım. Lise mezunuyum ve ayrıca (Ulümu jâliyel ticariye mektebi) ne uzun lıııı'ıddul devarm ettim, Resmi mekteb- herde birkaç yıl muallim vekilliği yaptım ve müstakillen bütün sene- İler bir iki sınıf yetiştirdim. Hâlen İişsiz ve muhtac bir vaziyette bulun- imzkuvım Gerek Anadoluda ve ge: her irek şehrimizde gece, gündüz ihangi işlerde gösterilecek bir va İolursa olsun hemen ve münasib gö- rülecek asgari bir ücretle dahi çalı- şıp âmir veya patronlarımın muhab- betini en kısa bir zaimanda kazana- !cammı emin bulunduğumu bildiri. üzere 1 ilân ve 2 de yeni ilân neşre- | | refikasına saldırdı! ve gidenim. Cüz'i bir aylık ve kanaat- S “3-SONTELGR a H—1ZBirincikânun 937 — Köylü camide iken Bir haydud; muallimin evinde yalnız kalan genç . Tamla çocuk ikiz kardeş gibidirler. | Tabancalı ve kamalı haydudla, | genç kadın yalnız kuvveti ve | Türk kadınının küvvet ve cesareti- |hi gösteren bir vak'a; geçen gün A- |laşehirde cereyan etmiştir : Bundan Üç, dört gün evve! bir ge- ice vakti, Alaşehir kazasının — Killik köy muallimi, köyün üç dershaneli mektebini bitiren çocuklarına gece- leri kendi evlerinde ders vermekte- |dir. Bu sırada köy halkının birçoğu |da, köy camlinde yatsı namazını kıl- makla meşgul bulunmaktadırlar. Ayni dakikalarda, köy muallimi- nin evinin kapısı omuzlanarak cüsseli ve gözleri dönmüş eli taban- calı bir adam, muallimin refikasının üzerine* atılmış boynundaki beşibiryerde dizisini ko- |Parmak istemiştir. Genç kadın, birdenbire uğradığı bu tecavüzde bütün kuvvetile hay- duda mümanaate Bu mukave İmen tabancasını sıkmışsa da, bir tesadüf eseri ölarak elindeki lâh ateş almıştır. Biraz sonra, tabancayı kadın başlamıştır. ze) baydudün elindek almıya muyaffak fırlatmıştır. | Bunu takib eden boğazboğaza bo- İğuşma sırasında mütecaviz adam bı- çağını çekerek genç kadının, kendi- sini bir kıskaç gibi yakalayan ve sa- ne saplamıya başlamıştır. Fakat ne yazık! Hâlâ baydudu bı- iri | ve bir yandan da | met üzerine azılı haydut, hes | olmuş ve odanın uzak bir köşesine | İran kollarına ve müteaddid yerleri- | rakmıyan ve muttasıl (İmdad !..) di- | | cesaretile çarpıştı ve... |deki halk, her şeyden habersiz yatsı nâmazına devam etmektedir. — * Bu sıralarda, yaralarından akan kanlara rağmen hâlâ bir dişi kaplan gibi namusunu ve şerefini müdafaa Jeden cesur kadıncağızın iki küç İyavrucuğu; gürültüden, yandaki o- |dada uykudan uyanıp annelerinin yanına gelip ağlaşmıya başlamışlar- dır !.. | Haydudun, onları susturmak için | elindeki kanlı ile çocukların üzerine yürüdüğünü gören * zavallı a, artık daha fazla mukavemet e- İdemiyerek yene düşmüş ve: — Yavrucuklarım !.. diye bayıl - mıştır. Haydut, kadından kurtulduğunu anlayınca çocuklara tecavüzden vaz- alıp firar etmiş ir saniye kadar bir zaman sonra köpeklerinin daha artan ulu- arı ve camie ekseden feryadlar zerine camideki halk, yatsı namâ- yarıda bırakıp hemen facia ma- ılline koşuşmuşlardır. Kadmın elinde bir işaret kalmak üzere haydudun başından çektiği şapkasile, boğuşma sıralarında aya- ğından çıkan ayakkapları sayesinde hemen mütecaviz tanınmış ve bü - ayni köyden (Osman) isminde sabıkalı olduğu anlaşılarak bü- İtün köylü tarafından hemen evinde yakalanmıştır. Bu cesur ve yaralı genç öğretmen İye bağıran zavallı kadıncağızın bü- İrefikası da gece vakti tedarik edilen İtün feryadları, köy köpeklerinin acı |bir otomobille Manisa Memleket has- Mayin olduğu tahakkuk eder Müfrezelerle imha edile- “k . İrcilik mütehassısı Prost, K Meydanları da köprünü Cerrahpaşaya giden yol rim. Adresim (San Telgraf gazetesi Cerrahpaşa haslahanesine — giden jbalk ve iş sütunu vasıtasile Necdet Ze ulumalarına karışmakta ve cami- Kx_......_.___.._..—_._.._._m_._. Saraköy köprüsül!... ' metre daha Halice dot:lt'u geri mi al_ınacak g. caddenin asfalta kalbi kararlaştırı!- mıştır. Projesi hazırlanmıktadır. . hir mütehassısı _bay Prostun B teklifi makul görülüyor !... rraköy köprüsünün şimdi bulunduğu &_ 30 metre daha Halice doğru geri alınmasına karar vermişti. Bu alalla makamlarca da hüsnütelâkki edilmiştir. n yeni vaziyetine göre tayin olunacak- karar, Yenitamlin tamsmile meydana çıkması, tramvay sirkülâs. Müstakbel Karaköy ve Emi: p Miyecek şokle getirilmesi için verilmiştir. gnnı.î Aynı zamanda çok masraflı da görülmemektedir. Çünkü zaten Yarısı, malüm olduğu üzere her sabah açılıp kapandığı için İr Yaziyettedir. Bütün köprü, dubalar üzerine kürülmüş olduğu Eminönü ve d meydanlarının güzelliğine ha« > !c büyük olmuyan bir masrafla bütün dubaları harekete getir- g “İrkaç kuvvetli motörle çekilmek suretile köprünün; Halicin ni- kadar bile kolayca nakli mümkündür. * NU iki İ A_x""'l'ıu v A W bir facia.. İçeriye giremi- &,_ .ldlnc:ğız içeriye sesleni - S CA Fikret. h': Uzanıyor, Sanra bütün bir kapı / ©9 son cevabini veren si- Kti Yüzümüze öldüren bir to< '“Ğ"’"* kapanıyor., İçeri- 'ç—_ 3es duyuluyor: x,_’;!”uı Fikret.. Ona acıma » S “lüdım.. Buna boğuk bir Çân, VTiyor: İlştan ;Pi;ıer belki aslında mâ - ! ıı,ı'__v* belki bir hiçtirler.. » kâhbeleşirse 0 zaman N,, adı. ÇA Eitsin anam, salıver.. Bun- he olur. Bir kız böyle hal- he yapar.. TÜZ onu.. ŞKA İNANDIM! kıyıların - ;riyle sakın fingirdeyip Yazan : Fırat .dan denize atlıyor.. Zehrayı baygın ibir halde çıkarıyor. | Bir saat sonra bizim köşkteydik.. |İKendi yatak odamı ana vermiştim. 'Tam bir hafta yattı.. Geçiyorum bun- jları artık.. — Ağlıyor musun Bedia? — Hayir Zeyneb. Gülmek iştiyor- dum... — Haydi çabuk yaz. Postaya ye - İtiştireyim. | — Sana zahmet olmaz mı?, — Sen bilirsin. — Aradan günler geçti. Zehra ya- vaş yavaş iyileşir gibi oldu. | — Yaz Bedia, aklıma geldi. Suadın kulağı çınlasın.. — Bu da ne biçim söz Zeyneb.. — Nezahete havadis.. Ne yazalım., Hu Nezahet nasılsın.. Elin gâvurla- &. Sön- Kd b o8i, DAĞ AA L meydanları | Salim). 47 — Evimde veya evlerde veya muhtelif yazıhanelerde temize çeki- İlecek veyahut eski harflerden yeni harflere tebdil edilmesi arzu edilen her türlü yazı, kitab, roman ve ced. velleri, mukaveleleri, notları ve ders takrirlerile müsvedde helinde tutul- muş karışık ve intizamsız ber türlü yazıları vesaireyi; en mükemmel ve toplu bir hale irca ile icab ederse, bunları daktilo makinem ile de gayet ucuz ve en makul bir fiat makabi - Hinde yazarım. Bana teslim edilen bu yazıların ve her türlü evrakın muhafaza ve mahremiyetine tama- |mile riayet edeceğimi bu satırlarım ile de teahhüd etmiş bulunuyorum. Adresim : (Son Telgraf gazetesi iş ve halk sütunu vasıtasile Bayan Na- dide) dir, Mekteblerimiz ve imlâ kaideleril. Mekteblerimizde imlâ kaideleri a« rasında bir âhenk yoktur. Bu hale nihayot vermek için imlâ kaldeleri hakkında bir broşür tanzi medilece- Bini haber vermiştik. Aldığımız malümata göre bu bros $ür hazırlanmış ve tedkik edilmek Yaköy köprüsü) 30 metre daha Haliç tarafına alındığı takdirde (üzere Maarif Vekâletine gönderil « | Meydanın tanziminden sonra Eminönü ve Kara meydana çıkmış olacaktır. bütün mektehlere ra senin kafamı katranlar da cehen- nem kazanında kaynatırım ha. — Zeyneb ne yapıyorsun?. Sen yaz.. Aldırma.. Kahbe söz- lerinde nezâhet ve ölçü aranmaz ya Peki peki. Sakın kızma Nezahet., Zeyneb tuhaf ruhlu bir kız.. Huyunu sen de bilirsin.. Zehra eski rengini bulduk- ça seviniyorum.. Ona tıpkı bir kar- deş gibi muamele ediyoruz. Zavallı kız. iyiliklerimizin karşısında ezili- yör, küçülüyor, nasıl ceğini bilemiyor.. Kimsesizlik, ana - !sızlık, babasızlık meğer ne kadar a- cıymış ki.. Ben bu halde olsaydım, lay.. Allah ne yapardım. Hiç., bir da- İkika yaşıyamaz, ölürdüm. Ona da iş bulduk.. Korrşu köşk « lerin bir kaç tembel çocukları var.. Onlara ders veriyor.. Hikmet ilkin buna razı olmadı.. Fakat Zehra israr edince yelkenler suya indi, İ lü açılamıyor.. Fikret o geceden son- ra ortadan kayboldu.. Anadoluya geçti. Artık savaş bitiyor.. Askerleri- Tali kuşu Kondu !, 'Yalovalı tiyar bir kadın zengin oldu'ar !.. Tayyare piyangosunun bu seferki sonk eşidesinin talihlileri de yavaş yavaş belli olmaktadır. Bu defaki en bü ikramiyeyi kazanan talihli- lerin ekserisi şehrimizde ve diğerle- İrl de taşrada bulunmaktadır. ( 40,000 liralık bu ikramiyeyi kaza- İnanlar muhtelif kimselerdir. Ezcüm- le Eyübde Dökmeciler caddesi 35 nu- da Bayan Memnune isminde r bir kadın, bu biletin talihli sahiblerindendir. Ayrıca, biletini Eminönünde Zen- gin gişesinden alan ve Yalovada 0- turan ihtiyar bir köylüye de tam 40,000 Jiralık en büyük ikramiye isa- bet etmiştir. Yalovada Güney köyünde rençber- bir köylü ve llı-! İtahanesine nakledilmiştir. % Açık L e Kimlerin başına iş ve | Memuriyetler Ankarada münhal daktiloluklar varl.. Ankarada Maliye Vekâleti Vari- dat Umum Müdürlüğünde bazı dak- tilolüklar münhal — bulunmaktadır. Ayda 60 ve 70 lira ücret verilecek o- lan bu daktiloluklara talib olanlar için, talib olanlar arasında bir mü- sabaka imtihanı icra edilecektir. İm- İtihan, bu ayın 18 inci cumartesi gü: | nü saat 15 te Ankarada icra edilecek. (tir. Ve yalnız makineden yapılâcak- itır. Bu daktiloluklarda çalışmak İste- İyenlerin imtihan gününden evvel :nüluı tezkereleri, mekteb şahadet- Jhanyeleri ve varsa bon servisleri ile (beraber Ankarada Maliye Vekâleti | |Zat İşleri Müdürlüğüne — müracaat etmeleri icab etmektedir. Lkle hayatını temin eden bu köylü- 'zengin olmasına çok sevinmiş ve bu nün ikramiyesi dün Zengin gişesi para ile yeni ziraat âletleri ve muh- kkür ede- ] Hikmet sırasına getirip te bir tür- | götürülmüştür. İhtiyar köylü, İşimdiye kadâr sine İzmire — girecekler. miz neredeyse İmi; | Bayanı nda vazifesi sona erdi de - mektir.. Pakat ne yalan söyliyeyim, Hikmet anlattı. Bir hayli ölüm teh- Si geçirmiş. | Zeyneb Fikretle Zehranın d İlerini savaştan sonra yaptırmak is- r. Başımıza bayağı kaynana kef ldi.. Hoç, ben de buna taraftarım.. | Zehra düne kadar Fikreti unutma- j İmiş gibiydi. Fakat akşam bir liste elimize geçirdik.. Şehidler arasmda Fikretin adını fokuyunca son — hıçkırıklar da sona | lerdi. Hert ikisi de kurtuldu.. Ben olmadığı mzaman Zehrayı Susdın kız kardeşi Süheylâ oyalı -« İyor.. Onunla sıkı fıkı dost - oldular. |İBir çok geceler Süheylâ bizde kalı- yor.. Geçenlerde Süheylinin ağzını (yokladım.. Zehra biriktirdiği para- tarla Fikretin annesine el altından İgizli gizli yatdım odiyormuş.. İşte olanların hepsini anlattım. |Düğünümüzde artık bulunursun de- Geçen gün Timürkân yine ani bir Müzisyen vardı. Ara- tarafından bir motörle kendi- telif makineler ile yeni tarlalar ve |bir ev satın alacağını ve bu sayede .iskirnkımr kurtulduğunu sövlemiş tir. İsıra onlara giderdik., İşte onunla ni- İşanlanıyormuş.. Artık herşeyi ân « *;l:.'lın aeğil mi? Hayat.. Oh.. Hem a- ler. hem çok tatlı. Nezahet.. Fakat ömrü bahar hep bahar olana.. Senden uzüun, çok uzun mektub - r beklerim. Artık Bedia ablanı af- yorsun değil mi*.. Eyvah.. Zelh- İrs ve Hikmet geliyorlar.. Gözlerin « den, yanaklarından, saçlarından.. Bedianın mektubu yarıda kalmış- tt — Aşkolsun kardeşim.. Bizi böyle iyalnız mı birakacaktın?.. — O kadar daldım ki Zehra.. Mek- tub yazıyordum.. Hikmet söze karı- şiyot: — Sana, Zehra ile beraber bü - yük bir ceza hazırladık. O Zoyneb de buradaymış. Zeyneb her ikisini de selâmladık- tan sonra Bedianın mektuhlarını zarfa yerleştirmeğe başladı. | Bu kadar çabuk toplanmanıza 'bıkıhuı yazılarınız her halde biz- ;den saklı.. Halk Filozofu diyor ki : Bayram Şeker bayramınız kullu geçtiyse ne mutlu size, Bence bayram mutla- ka çocukla beraber doğmuştur. Bay- «Bayram», kardeşi «Çocuk» un elin- den tutarak onu cici elbisesile sa- Tıncaklara bindirir, ona balonlar a- hır, kenrları işlemeli mendiller verir «Efendi amcalar» wmınelinden öptü- Tür, ORa badem ezmesi, lâtilokum, akide ve çikolatalar yedirir, zengin fakir, her nevi çocuk bayram kar- deşin az çok lülfuna mazhardır. Ya- zım okka ekmek pararını düşünen babası ona bir şey yapamasa bile bi raz hal ve vakti yerinde olan komşu teyzesi yine ne yapıp yapıp küçü « cük bir mendilfe onun gönlünü alır. Zengin çocukları cicilerini daha arifeden giymiye başlar, hattâ ge- ceyi onlarla koyun koyuna geçirir. Ben de patiklerimi yastığımın altı- İna alır, bayram kardeşi öyle bekler- |dim, «Bayramda güler çehrel masumu sabavet» Bayram, çocduklar için böyle mut- lu bir gün olduğu kadar büyükler için de özlenen bir gündür. Posta müvezzilerinin taşımıya — yetişeme- diği tebrik kartlarında buşka yeni rmintanının üzerine bağladığı henüz falınmış boyunbağısının bağlar bağ- lamaz ne kadar akrabası varsa on ları dolaşır ve bir akide şekeri ile bir |fincan kahveyi yutar yutmaz çıkar ve bir başka döstunun kapısını ça- lar. Yollarda musafahalar, günde üç möbet yirmi bir pâre top, Bayram ö- teki günlere benzemez. İş yerleri kapalıdır. Herkes yeni ve ütülü el- biselerle sokaklara — dökülmüştür. Dint bayram, birinde koltuğunda şe- ker, ötekisinde sırtında kurbanla bi- ze, senede ik idefa misafirliğe gelir. Deliye göre ise her gün bayramdır. Halk Filozoru Meslek kursları Usta, çırak ve işçi kurs- ları ne vakit açılacak?. Milli sanayitmizin en mühim bir elemanı olan işçilerimizi teknik ted- satla da techiz ederek olgun ve bil- bir uzuv olarak yetiştirmek mak- sadile yeni hazırlanan (işçiler için meslek kursları âçılması) hakkında- ki kanun projesi; Büyük Millet Mec- lisi, İktısad Encümeni tarafından ted. kik edilerek mazbatası hazırlanmış- tır. Bu kanunun kabulünden sonra, evvelce de haber verdiğimiz veçhile adamlarının günlük vasatisi 100 den ;fnzlı olan her sınal mücssese, gerek justa ve gerek çırakları ve işçileri için ayrı ayrı üç meslek kursu küşâd edecektir. Kursların sonunda çırak, usta ve işçiler ayrı ayrı imtihan olacaklar- dir. Bu kurslara devam etmiyenlerden para cezası tahsil edileceği gibi, kurs açmıyan, müessese ve imalâthane sa- hiblerinden de 100 liradan 500 lira- l)'ı kadar paza cezası alınacaktır. | Yeni kanun, 938 eylülünde meriyet mevkiine girecek ve 1943 tarihine |kadar da tatbik edilmiş olacaktır. Mühlet uzatıldı!... D Ahşab evlerde mutfakların yalnız' İşlt katlarda ve her tarafının beton lolarak yapılması hakkında verilen ' ühletin bir Marta kadar uzatılması Z Birimizin derdi Hepimizin derdi Sabahları köprünün Açılma saatleri ve Ameleler... Bir okuyucumuzdan — aldığımız l mektubda diyor ki: «Ben bir işçiyim. Sabahları tre- ne yetişmek istiyorum, Fakat bu imkân olmuyor. Çünkü köprü sa- at 6,30 dakapanıyor. Halbuki va- İ purlar ve irenler 6,30 da seyrü- İ sefere başlıyorlar. Karaköyden || veya sair yerden gelen ümeleler Sirkeciye, trene yetişemiyorlar!. Ve bu yüzden birçok emeleler iş- lerine geç kalarak tecziye edili- yorlar. Acaba köprüyü sabahları sant altıda kapamak imkânı yok mudür? Gerçi köprünün açık ol- duğu zemanlarda sandolla geç - mek mümkün ise de bu, hem bir para işi ve hem de havaların bo- zuk olması dolayısile — sandallar ile karşıdan karşıya geçmek güç bir meseledir.»