4 SONTELGRAF — 4 Eylül 1937 DÜNYA MESELELERİ İ Çinli bugün neden Muharebe ediyor? Evini, toprağını ve karısını müdafaa etmek için.. Şangnayda bombalanan Nankin büyük bir mücadeleye giri. Çıi Bu mücadelede ondan bek - lenmiyen bir mukavemet görüyo - 1 Çin baş kuman - kin karısı Madam Çang-Kay-Şek şu mekale ije izah e- diyor. Çinliler çalışmak ve sulh içinde yaşamak için hayatlarını feda ettik. leri ve müttehit bir mikbi haline gelmek için durmadan mücad tikleri, memleketlerini harap ede - cek olan bir ihtilâli yenmek için im- kân haricinde görülen bir işi başar- mıya teşebbüs ettikleri içindir ki, bu-| gün haris ve merhametsiz olan Ja- ponlar tarafından katliâm ediliyor- lar. Nankinde gecelerce devam eden devamlı bombardımanlara şahit ol- dum. Yüzlerce Japon tayy valh vatandaşlarım üzerinde parça- lanan hakiki bir bomba fırtınası yı dırıyorlar... Memleketim!zin bu kısımını ziya- ret ettikten sonra Şanghay cephe - gine gittim. Orada da harbin barut ve kan kokan vahşi havasını buldum Orada yıkılan duvarlarının az çok örttüğü binlerce cesetler gördüm Bütün bu vahşetler, hep Japon - yanın talisiz milletimize yaşamak hakkı vermek istemediğinden ileri geliyor. Çünkü Japonya, bugün mi letimizin kuvvetini teşkil eden ya- vaş ve fakat emin bir surette mane- vi ve ekonomik ittihada doğra git - mekte olduğumuza şahit olmakta - dır. Japonya, bugün sırf ekonomik menfaatlerini muhafaza etmek için Çinde harekete geçtiğini ve Çin ile ticari bir iş birliği vücude getirn maksadında olduğunu dün: etmekle memleketimize hâkim olmat hususundaki gayesini getmetmek içim bir vesile bulmuş olüyor. hakiki mektedir. Japonya bu maksa karşı küçük bir takbih bulunmıya cesaret etmiyen — diğer | milletlerin gözü önünde toprakları - mizın mühim bir kısmını eline geçir- miş bulunuyor. Bugün Japon filosu, en mühim li- sokadı nanmasın) Çinde bulunan tebaasının menafiini muhafaza için gönderdiğ Japon hükümeti bugünkü taarruzunu çoktan hazır- lamış; Çine karşı girişe- ceği mücadele yi çoktan hesaba katmıştı... ni Nankin hükümetine bildirmiştir Bu kadar kuvvetin bir arada top- PHanmasını söylerken gemilerin fazla aykırı bulduğumuzu binlerce masum Çinli bu bombardımanına kurban |gitmiş ve diğer binlerce, Çinli İWapon tayyarelerinin ' ateşi altında |beynelmilel imtiyazl |tica etmiş dan dal tiyazlı mıntakada 4i |muhtetif millerler, 1 beri Japonyanın Ho: İçok yerlerinâ |istihkâmlar 4bıın'ı;ır: modern si * mü e mecbur olmuşlardı manidar ne olabilir? İm- razisi 932 ne-K kaya Bi bulunan senesinden- u'nun bir |yözlerle mücehhez askerlerle |durduklarını biliyorl. ardı. siman arme mukavim vücüde getirdiklerini ve hlar ve mitral - dol - Japonya senelerdenberi bugünkü |muhasematı düşünerek bu mukave- İvemet nokt bir gün arını teşkil etmekten kalmamıştır. Bu sebeple Tokyo Hükümeti bu- gürkü m 'um projesinin uzun müd- dettenberi düşünülmüş olduğunu ve Çine karşı girlşeceği hareketi daha iyi bir şekilde idare etmek için bey- manı, Şanghay olan Pang Po nehri üzerinde toplanmıştır. Japonya, do- nelmilel imtiyazlı mıntakayı İsülhareke ittihaz etmek istediğini iâ- üs » Bir köprü başında Çinli nöbetçi “)değildi. F pat € Bu sebeple imtiyazh sahada Çinli bugün toprağını, evini ve karısını müdafaa için dövüşüyor. O, memleketinin şerefine hürmet et - tirmek için ölmiye hazırdır ve bu - nun için kendini feda etmekten kork- muyo: Japonya, harp iç Tanmış veya teşk Fakat bu hârik: olduğ cesaretini kıram nu bilen ce a, muâ lmilel vecibe tama: vecibe câğını zannedi etimizi muhtariye nan mıntakalara ayırmıya karar ver- i ve bu mıntakaları idare edecek kimseler de doğrudan d a Tök- yo hesabma çalışacaklardı. Biz bu şartı kabul edem dik, Çin, mazide bi hıklar yapmıya mecbur olmuş ve şeni ha- |karetlere maruz kalmıştır. Hattâ Ja- ponyamın Marişukoya sahip olduğu |ou bile görmüştür. Fakat bünun içi rdı. Çin © zaman hazır elâ birliğini temin et « çok İbir sebep |İmesi ve güneş altında mevkilni İbilmek için teşkilâtinı yapması zım geliyordu. |— Saponya, uzun” müddet beklediği takdirde, en aziz hulyasının mahvo- Jlacağını bildiğinden hemen şiddet karar verdi ve böyle ha- sinin sebebi, Çinin taah - getirmemesinden hütlerini ileri geldiği Fakat bundaki maksat o ki şikârdır ki, dünyada bun. yerine hi beyan e r l nacak dr kimse bulunamaz. Japonya bazı taraflardan ket ne muhabbet celbetmek için bir çok garp devletlerine komünizme karşı mücadele etmek için Çinde hareke- te geçtiğini beyan etmiştir. Bunun (Deomt 6 inci saytada ) |dikleri vakit, ge ahire, nişanlısının boynuna kollarını dolamiş, ik! yana - ından öperek yalvarıyordu : Ne olur, Süreyya.. beni bu ba- loyâa götür.. yalv . Daha canını sıka olursa, hemen eve döne- ım sana, yo gitmedim 'ahirenin hakkı vardı. Henüz ba- l0 pedir, bilmiyordu. Süreyya ile ge- çen sene, daha ön altı. yaşında bir kızı iken nişahlanmıştı. Ço- 1 bir akraba yanında geçmiş, ni, babasını hiç görmemişti. rlerini delice sevmişlerdi. yya, nişanlısının yüzüne uzun Bir kaşını kaldırarak, Peki, dedi, fakat, haydi, dedi- Bğim zâman, hemen çıkıp geleceğiz.. min ol göreceksin, orada kat' leğ nokta daha lüzüm görmüyorum bile. danset eksin... | Fahire, bütün bu şartları kabt Jetmişti. Bir çocuk gibi sevindi. İreyyanın yanaklarından şapur şupur öptü. Genç kız, hakikaten masum ve maksatsız bir merak ve tecessüs sa- ikasile baloya gitmek — istiyordu. Gözleri yaşarmıştı. Süreyya, genç kıza şefkatle baktı... başkasile | Cumartesi akşamı, reyya, Büyükadadaki «Deniz> ole linin geniş ve elekt yaları a) - |tında pırıl pırıl yanan bahçesine gir- Z, yüreğinde bir heyecan duyuyordu, Hattâ halin- de, tavırlarında, pek te gi diği bir gürür vardı.. etrafına bakı- nirken, gözleri aşina simalar arıyor, kese göstermek istiyordu. Artık, bü- tün bir hafta, arkadaşlarına baloya nasıl gittiklerini, nasıl eğlendikle- anlatacaktı... İçinde bir ürper- me hissediyor, gözleri süzülüyor, kirpikleri helecandan titriyordu. Süreyya, nişanlısını kolundan tut- müuş, otelin tarasasında, bir köşeye oturtmuştu. Sevgilisine baktı. Ma - in üzerindeki kırmızı abajurun Jaydınlığı, genç kızın yüzünde par- |lak bir mehtap kadar güzeldi. Fahi- renin ellerini avuçlarına aldı lemnun Musun canır Nasıl buluyorsun burasını?.. Genç kız etrafına bakmarak içini çekti : — Harikulâde.. böyle bir yeri öyle |özlüyordum ki.. Süreyya.. sorma.. i- çimde büyük bir sevinç ve saadet Süreyya, nişanlısının - fevkalâde |memnun oluşundan kendi hissesine küçük bir gurur ve nihayelsiz bic haz çıkarıyordu. Caz, güzel bir vals çalmıya başla- maştı. Çiftiler dönüyordu.. —Fahire, büyük bir dikkatle, danseden ka - dınların tuvaletleri gözünü kırpmıy şarap şişesinden bardı şaltıyordu. Yan gözle, Fahirenin ha« line bakıyor, İçinden — gülüyordu. Genç kızın ne kadar mütehassis ol- SDT e | (C0 | | Sü- kendisinin de, sonbaharın bu en mu- | tena balosuna gelmiş olduğunu her- | duğuna hayret etmemiş biliyordu ki, Fahire, tepten başka hiç bir ye! Genç kız © kadı silkind bını iç, demiştim. Vallahi du | | | | di ith-bir şey mi idi?, — Hayir.. bit kadına bâakıyı |bayretimi mucip oldu. Dansetti; İdama o kadar sokulmuştu ki, İnazarı dikkati celbediyordu. G dönmüştü. Galiba çok sarhoştu. dakl ki bir sant Süreyya biraz ciddi bir tavırla — Olabilir, dedi, bundan sana ne? — Yok., fakat, bence, hareket bulmadım. Bu balık içinde... — Olabilir.. türlü tü vardır, Kim bilir, |Her halde 5; " hasıl bir Süreyyanın gözlerinin içi- | YSi & gülümsedi : kalkmışlar, eve gelmişlerdi. ne onlarda! degil mi | Aradan iki gün geçti. Süreyyâ, sevgilim., biz beraberiz ve yan ya- İzihanesinde olururken bir mel". İnayız.. tnes'udüz. “ — |aldı. Bu mektupta şu satırlar vard” Caz tekrar başlamıştı. Çililer, y kalktılar.. Fâhire, bi |Birden Süreyyaya : , © kadın yine dönenlere YENİ ŞAPKALAR... < SD Sonbahara yakın, en şapka, ikisi de Çünkü, /nuyor. Bak, bak. kendisinden İnin köâ — Neye dikkat ediyordun Fahire? du: idamın dudaklarından bel | mesafede ancak vardı.. İı yle de dekolte bir tuvaleti var ki. kadınlar kadındır ğlam bir ayakkabı ol « şu sağdaki £i nden bak.. görüyor sun?. Dur bitaz. bizim önüml doğru geliyorlar.. şimdi - gösterlilil | Süreyya, Fahirenin gi tafa başını çevirn Jaraştırıyordu. Genç kız tarif edil du: — Gördün mü? Şu, sarışın kâffli uzun boylü. a i krep satenden, çok dekolte bir let var. Gözlerinin boyası 'zls-# bak.. adama nasıl sokulmüş. dansediyor.. nerdeyse — sarhoşluktil işle, yıkılacak.. işte., işte, Süreyyü. müze geliyorlar | Süreyya, nişanlısının gösteîd kadını görmüştü, Sarışın kadın, ÖE ardan tarafa çevirince, deb) h tüvaletli, muhteşem B ditlin yüzünü daha iyi görebilel |İri, yeşil bir çift baygın ve muMÜ' , bird & hişti. Delikanlı, beyninden İA rulmuşa dönlü, Yüzü sapsarı Ol dudakları soldu.. ne söyleyecei şaşırmıştı. Bereket versin, Fâl kendisine bakmıyordu. Siyah tüf letli, uzun boylu, çıplak sırtlı, tam Süreyyanın gelmişti. Kavalyesine sezdirn ' — |hafif gülümsedi, başile selâm verd 0 kadar zeki ve ustalıklı bir selifk d1 ki bu, Fahire bile, bütün arkkâtl| 0 kadının üzerinde toplamış oli halde farkedemedi.. fakat, Süre! yar çıldı; yahut ta kalb den hemen ölecekti, kanlı, si n Süreyyanın üzerine şın kadın, 104 masa gerek. | : w Fahire hafif kızarmıştı. Bir müğ- | © gece, Süreyya, baloda dıh;]' » baktı. Sonra, masayâ döğ- 19 düramamıştı. *Başınin ağril vesile ederek, biraz sonra, h «Şimdi saadetin tılsımını ğ |mışsın.. toy, genç bir kız.. seni, # |menni ederim ki mes'ut etsin.. İ (Devamı 6 1met ı-y// 'd#. son Paris modellerinden 'W | tötrden yapılmıştır.