Çin - Japon harbinin dünyada uyandırdığı alâka Çince, Japonca dersi Çincede Bir insan Ne kadar çok Kelime Biliyorsa 3 0 Kadarda a H .. — Karilerimize Yalnız Bir derste Çince Öğretiyoruz! Denizden yeni çıkmış bir Japon kızı in - Japon muharebesi Avrupa: Çda yeni bir moda doğurdu. " Herkes Çin » Japon harbini yakın- —" eZ b dan takip edebilmek için Japonca ve b hattâ Çince öğrenmiye başla Bu- pu gören gazeteler de okuyucuları - na bu iki lisanda ders vermiye baş- bi tEr S Avrupadaki gazetelerde Çince ders olur da bizde olmaz mı? İşte biz de okuyucularımıza Çince ders veri » yoruz: Çince nasıl bir dildir Çince tek kalmış bir Jisandır. Ne harfi tarifi, ne tasrifi hiç bir şı tur. Bundan başka başına, so: datlar ilâvesile yeni kelime-) pmna! tsulü de mevcut değildir. Her keli - me başlı başına bir manayı ihtiva Ce der ve diğer bir kölimer ile silikası yoktur. Bu sebepten-Çinde Âlimler pek çabuk anlaşılır. Eğei blr-insan çok kelime biliyorsa muhakkak çok âlimdir. Bunun yüzılışı da ayni şes kilde başka başkadır. En çok kelime yazmasını bilen de âlimdir. da şu şekilde söylenir (Yan Wu Maametih yer isimlerinde bir (Çiyang). hususiyetler vardır. Meselâ (King) hükümet merkezi demektir. Pe — şi mal, Nan — Cenup, Tong — Şark, Si — Garp, Hai — Deniz, ho — nehir, hu — göl, kipang — cereyan, hou — Jiman, tlen — gök, şang — yukarı, nang king — cenup merkez.. gibi.. Alle isimleri de gariptir. (Monde) ilk hece aile ismidir. Bazan iki hece- li de aile isimleri vardır. Bu biraz da Macarcaya benzer. Maam. halk KOCAYA DERS — Azizim, evleneliberi çok değiş- İtim. kılığın kiyafetin pek yerinde, etbisende bir düğme Bile eksik değil | — Bakkın var.. karım bir incidir. me dikmesini ve sökük tamirini öğe rettil. Bir Japon plâöjında kimisi eski elbiselerile kımısı mayolarile Japon kızları — Âlimdemektir. <a İfüminde Roma Valisi Marküs rol İBvlendiğimizin ertesi günü bana düğ- W>— Klodet Kolbere İ perdede âşık olanlar .. hayatta olmayor! İ Güzel Fransız artisti Klodet Kolber ilm yıldızlarından Klodet Kol » bert çok samimi bir itirafta bu- lunuyor. Artist. perdede ker âşık olanları hiç bir zaman haki yatta teshir edemediğini söyli V diyor ki: «Ben ekseriyetle (Kok tey) - için kadın rolünü yaptığımdan takdir - kârlarım hayatın benim içti 3, erkekleri pek ik ve izdivaç mesele- lerinde pek ileri giden fikirlere ma- lik bir kadın olduğumu l Hakil benim f İdern bir kadın olduğum k |bile bana atfedilı l mmü- balâğalıdır. Fikrimce bugünün ka - dını, ecdadı kad k teshir eder. O gelir ve muza N | Erederik Marş le signe de la Croix İne ayrıldığı zaman Holivutta bulu « nan bütün artistler, ayni filmde Po- pe rolünü almak istediler. Bu filmde Pope içine güller atılmış ve eşek sü- |tile dolu bir banyoda Marküs ile ne bir öpücük ve ne de Holivutta denildiği gibi, vücUt vüci geliyor. Bununla be- issediliyor. Esasen aşkın, öpüşmek faslile hiç âhk ktur, Bir nazar, bir el sıkmasile he çok realist sahneler! çok muhteşem bir hayaldir. Aşkın güzelliği, hırs ve arzu tes- | kin edilmeden evvel beliren, endi. şeli sevinçte, şüphede ve dir. Eğer gençler, hırs ve arzularını ne kadar az teskin ederlerse aşkın o ka- | dar devamlı olacağını anlamış olsa- | nüne geçmiş olacaklardı ... | | ılı.xdı Pek çok hayal sükutlarının ö- | Filmde rornantizmi yaşatan- Fre- İderik Marş, aile hayatından zevk alan İbir adamdır. Bir artist olan karısı |Florans Eldridge ile pek mes'uttur- lar. | Belki de inanmazsınız, Frederik ilk İdeta Brodvay filmini çevirdiği zaman |müthiş surette korktuğunu bana iti- raf etmiştir. Frederik o zaman çok genç bir adamdı. | Bu filmde ilk defa olarak mühim bir rol deruhte ediyordu: Frederik Marş.0 zaman göz yaş- ları arasında demişti ki: — Sinema mevsimini benimle aç- mazsanız çok iyi edersiniz. Çünkü muvaffak olmaklığım maddeten im- kânsızdır... - İrich, gazeteciyi kabul kın bütün hararetile etrafta şey elde edilmiştir. Aşk. öldürülebilen |hazırlandığı zamanda bir gazetecinin kendisile görüşmek için Holivuda geldiği haber verilmiş. Marlene Diet. İr İfal | t ederek demiş — Yalnız bir şartla... Ona benim çok güzel bir kadın olduğumu söyle« yin ki, benimle görüşürken gözlerini bana dikmesin, Çünkü bundan sıkı- hyorun d AZ LÂKIRDI * Gari Köper çek lâkırdı söylemek- ten hoşlanmaz.. Artist kendisine so- suallere dalma kısa cevaplar kle iktifa eder. u: Ötedeberide dolaştım. den bir çeyrek süküt. : demiş Gari Koper Ben de ötede beride seyahat et- tim... 'Tekrar bir çeyrek süküt... Holi « vutta bu muhavereyi dinlemiş © ından ayrılıncıya kadar | ONLARIN TNVALETİ | Pilm yıldızları içinde, büyük ve | Marlen Ditrih Parise son seyahati esnasında )men, hususi hayatlarında ehemmi « yetsiz ekonomilere dikkat edenlep vardır, Meselâ Madlen Karol elbiselerini |hiç bir zaman tamire vermez ve on- ları bizrat kendisi tamir eder. Silvia Sidney hiç bir zaman ma - niküre ve berbere gitmez. Tırnsk - ları ve saçlarile bizzat kendisi meş - göl olur. | Pat Paterson kocası Şari Buaye'nin elbiselerini kendisi ütüler, Kocası da Pat Paterson'un kâtipliğini yaparak |mektuplarırı yazar. j | Yean Bennett bahçesini kendisi sular, hiç bir zaman bahçıvan tut « Fakat bilâkis olacağı hakkında ken- maz. Loo Karillo Holivut civarındaki disine teminat verilmiştir. Bugün Frederik Marşın sinemanın en şa- yanın dikkat bir çehresi olduğu kanaatindeyim. O, hararetli bir jön prömiye'dir ve benim hayalimde vü- İcut verdiğim âşıkların da ta kendi- sidir?... e MARLENE VE GAZETECİ bahçesinde sebze ve tavuk yetiştirir ve hariçlen tavuk ve sebze almaz. 'Tim Heolt otomobiline kendisi ba- kar. Hattâ motörü söküp bütün te - İferrüatına varıncıya kadar gözden geçirir. | Bununla beraber yıldızların yap- |tıkları bütün bu ekonomilerin mec- muu bir haftalık ücfetleri kadar bile Marlene Dietrich, seyahate çıkmıya , tutmaz, [nyn: gibi parlıye olduğu gibi, saat 7,5 ta fabr ya gitmişti. Kiku, koc etmiş ve kapıdan ç eğilerek onu uğurl tız kaldığına en lemiye başladı. Kiku, kocası varken kât'i söylememişti. Bu onâ karşı hürmet- İsizlik olurdu. p Bir senedenberi evli idiler. K yirmi yaşlarında, pembe yantı İyuvarlak yüzlü, çekik, berrak ve saf , |gözlü bir kızdı. Hayatta onu yegâne kocasının &z kazan- ni temin edebilmek üçüncü uzvu daha vardı : Küçük bir kanar- ya, Bunu, kocasının bir arkadaşi, ö- |lürken vasiyet ederek ona bırakı Kiku kafesi aldı, yer kirlenmesi diye eskl gazeteler vayarak üzerine koydu. Küşün — su: değiştirdi. Kaharya, derhal taze süya daldı. banyosunu aldı, s01 eğine sıç- yarak, hanımına teşekkür eder gibi, ötmeye bi Çarşıya gitmek zamanı gelmişti. Kiku çantasını aldı, çıktı. Öteberi al- |maktan pek hoşlanırdı. Kocasını ve kendisini tanıyan dükkâncıların gös- terdiği hürmetten bir gurur duymu- yor değildi. Kiku bu dakikalarında bir ev hanımı olmak lezzetine varı- yordu. | Kiku'nun bir derdi vardı. Kocası- nın kanaryaya gösterdiği muhabbeti kıskanıyordu. Kendi kendine düşü- nüyordu : —Benim payıma evi toplamak, te- mizlemek, yemek pişirmekten başka düşen bir şey yok. Kocam bütün mu- |habbetini kanaryaya veriyor. Kiku aldanıyordu. Erkeklerin mt habbetlerini nasıl gizlediklerini bil- $ İmiyordu. Olgun ve çalışan bir ada- mın, karısına, aşkını bir çocuk gibi, | bir çocuk şımarıklığile izhar edemi- yeceğini bilmiyordu. Kiku, kocasının eve geldiği zaman, etrafı tertemiz, onu bu kadar çalışkan, cici görünce, 'ne derin bir memnuniyet, ne büyük bir aşk ve ne bitmez bir şefkat duy- duğunu farketmiyordu. Kiku eve döndüğü zaman sâat 11 olmuştu. Elinde, kuşa verilmek üze- re aldığı yem paketi de vardı, Kiku, mini mini ayaklarının attığı küçük adımlarla kafese yaklaştı; başını kal- dirip baktı. Fakat o anda elinden |paket yere düştü. Zira, kafes bomboz- İta, kapısı açıklı ve kanarya uçmuş, kaçmıştı. Kiku bütün evi aradı. Kuş yoktu. Sonra, kafesi aldı, dama çıktı, kapı- İsini açık bırakarak oraya - biraktı. Küçükken, kuşların, bazan kafesle- rine döndüğünü duymuştu. Lâkin, akşama kadar beklediği halde kuş dönmedi. | Kiku, kocasının hiddetinden kork- |muyordu. Yalnız, ihmalciliğini an! 'yordu. Affediletek bir mazereti yok- ta. Kuş, kendi ihmalinden kaçmıştı. İÇocuk ruhu ile, Kiku birtürlü bu ih- sını kapıya kadar teşyi | Ruhu — Nakleden : Yili iyor, aklında CÜ Evet. Şüphesiz kocası ona bİN ŞNŞ ecekti, Lâkin onun sükütü fakat asil İhmalciliği âr etmesi icap ett: Binlerce senelik Çin medeniy ni ve an'aneleri onun kalbinde jsalmaştı. Çinlileri: n lerinden biri de 1 gibi kabul etmi İyetlerinin cezalarını ölümden hiç bir şeyin ödeyemiyeceğini B İlerdi. İ | Kikü düşündü ve evin bir KÖRÜNŞ e, farelere terilmek üzer© kutu zehir olduğunu hatırladı. & ra, memnun, kâğıt, kalem vi tırları yazdı h ze vi atıdan dN beni affetmenizi rida ederim. Fi ihmalci, akılsız bir mahlüktan tulmanız elzemdi. Bu ihmalcili İvazifemi unutmuş oldum, kü sin Çotmıya ve öyle katınıya lâyık GÖ Tim.. » Sonra odasına çekildi. Mazisinİ İşündü. Hiç bir sıkıntı ve keder Ğ |muyordu. Her halde mes'ut olmüği Herkes onu iyi bir ev hanımı ol İtanımıştı. Bu kâfi değil miydi? $i 'di artık her şey bitmişti. bahatinden dolayı onu paylamı) caktı. Allesi onunla iftihar edet ilerdi. Yapılacak - yögüne — harel İyaptığından dolayı herkes onun dir edeceklerdi. Kocası da onum bahatini ödediğine hükmed |Ve belki kanaryasının kaybolüf fazla müteessir olmıyacaktı. | .. ı Ertesi günü, Kiku'ların © iki cenaze çıktı. Biri Kiku'nun, kocasının. Bu aralık damın üzet konmuş, ötüyordu. ine bir Hayvanat bahçesin | yeni hayvanlar v iyanada dünyaca tanmmiş hayvanat bahçesi — vardır. |hayvanat bahçesinde son za da bir çok hayvanlar ölmüştü: cak Avusturya hükümeti büt hayvanların yerine yeni hay İdarik etmiye müsait değildi. | Nihayet bütçeye para ko |bayvanat bahçesinin kadrosu # letilmiş, yeni hayvanlar satın İrak getirilmiştir. Bir lord'un karısı Sinama oynayor Londra (Hususi) — Morls 9 İye, birkaç güne kadar burayâ cek, «Paris damları altında> £ yapan Rene Kler'in idaresind? film yapacaktır. Moris şsvdâ filmde Fred Aster'in kız kerdöği del Aster ile beraber oynâ! ğ d Adel Aster, eskiden, hep © |Exed Aster ile beraber oynaf” kat evlenince sinemayı VE |bırakmış, Fred Astar de Gingef * gers ile oynamıya başlamıştı. Adel Aster bugün, İngiltert İmeşhur şahsiyetlerinden vendiş ile evleniyor. İ | ı |