21 Temmuz 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

zırlığı yökken kendinizi Vücudünüzün — hiç bir ha vermekten çekininiz. * Çırılçıplak veyahut yarım çıplak bir halde iken güneş eltime da rüzgürdan çe! *& İslak mayolarla güneşe kar- iniz. # kurulanmaktan çekininiz! ea ai eee rimesa'ananiyiasmima di manine nnn Küzmünleneünani aai melmnülüme a aa esinme n marem ' n aanem u rmanmaamnalından genç kız, Münihte b görmü da, bir köşkte yaşamıya başlamış. Öteki de Laypçigde Bir genç kızın Matizazel Lena . Tüh Gli şgul eder e Mi haber vermek « ve Lena ninde Leyli mektepten çıktık: rındaki arkadaş- şler. bir mektebe hoca olmuş. Hedvig evlendikten bir müddet İ yor. Yavaşça yatağa yaklaşıyor ve — Şirketihayriye haftada Iki gün — Boğazı karanlıktan kurtarmak için olacak.. BOGAZIN GOZU AYDIN elektrikle donatacak, güneşe a * Günaş banyosu yaparken sudan veyahut meyva usaresin - den başka şey içmekten çekini- niz! * 45 dereceden yukarı ve 20 dereceden aşağı bir hararet için- I de güneş banyosu yapmaktan çe- ı 4e Güneş banyosunu lüzum - suz yere uzatmaktan çekininiz, maktan çekininiz. *& Bir cam perdenin arkasın - da güneş banyosu almaktan çe. kininiz. kininiz. Şaşılacak bir vak'a rüyası Katil olarak gördüğü adamı sokakta tanıdı; | rüyasıile haki- | kat arasındaki | * bu yakınlık ruh şaşırt!ı.. üye etmektedir müthiş Tü kusu ile birdenbire 1 bu rüya, üzerinde öyle müthiş intıba bırakmı Hedvig'i kocasını bir an evvel görmek İ ydi cali içini sonra, eski arkadaşını kırdaki köş- küne davet etmiş. Lena o akşam, trene binmiş ve az sonra uyun gülerek kendisile alay ettiler. Fakat Let ç görmediği yalak odasını olduğu gıhı tarif edince, karı koca şaşırdılar ve düşündüler. Genç muallime köşkte on beş gün misafir kaldı. Hareket günü Hed- vig'in kocası, kendisini istasyona kadar teşyi etti. Bir sokaktan geçiyorlardı. Genç kız birdenbire bir çığlık kopardı. Baronun kolunu sıkı sıkı tultu Ve bir eli ile de kendilerini selâmlaya- rak geçen bir adamı gösterdi: — İşte o! dedi, aman nasıl tanı- dım. Rüyamda iken boynunda bir yara yeri olduğunu da görmüştüm. İşte o yara yeri de gördüğüm gibi.. Lena, rtüyası ile hakikat arasında | başlamış. Fakat çok geçmeden müt- bir kâbus içinde birdenbire u- olduğu gibi karşısın- adın, kocasının yatak odası, da durüyor. Ge yanıbaşında uyuy Yüzünün hatlarını gayet iyi far- hiç gü ye giri - kedebildiği bir adam ltü etmeden pencereden (i bütün şaşırmıştı. Barondan, kendi- sine selâm veren bu adama o kadar itimad etmemesini ısrarla rica etti. Baron dedi ki: — Bu adam, epey zamandır biz- de çalışır, namuslu, terbiyeli hir adamdır, Sonra bizde çalışan her- kes bizi seven insanlardır. — Hayır, hayır! inanamıyorum. Siz bu adamı koğunuz. Hattâ şimdi bana bu adamı koğacağınıza yemin edeceksiniz. Lena o kadar ısrar etti ki, Hed- vig'in kocası, son derece namuslu, emekdar hir adamını işinden çıkar- mıaya razı oldu, Lena, Baronun bu vadi üzerine sakin ve müsterih trene bindi. Fa- kat aradan dört, beş gün geçtikten sonra bir gün, trende iken rüyasın- da gördüğü sahnenin tahakkuk et- miş halini gazetelerde olduğu gibi okudu. Baronla karısı, gece uyurken, balta ile öldürülmüşlerdi. Mazisi son derece temiz olan ka- Hil yakalanıp isticvap edilince, şu cevabı verdi: «Bilmiyorum, birden- bire gözlerim karardı.» Katilin, hiç bir sebep gösterme- vapurlarını MiŞA. * Günde mecmuu dört saat . ten fazla güneş banyosu yap - âlimlerini bile 1 bu kadar müşabehet görünce, büs- | Garipbir Evlenme Merkezi Var! Beğenilen kızların ailesile delikanlı ara- sında pazarlık: Ne istersin? elgrat (Hususi) — Dünyanın 'B dir en garip evlenme merkezi Ma- üfak bir pazar yerinde- ubi Yugoslavyada Yunar hududu üzerinde Bitalya kasaba- | tadır. | Birçok köylülerin yi satmak, şeker, gaz, ti maksadile kurdukları pazar yeri son senelerde maksadını değiştir- miş ve genç kızlarla genç erkekle- rin biribirlerini beğenme merköezi olmuştur. Yavaş Yavaş yerleşen &- dete göre evlenme çağına gelen genç kızlar kol kola girerek pazar yerine dolarlar. Sonra evlenmek is- teyen delikanlılar da buraya gelir« ler, Evvelâ kızlar, sonra delikan- hlar, kolo ismindeki milli dansları oynarlar. Dans bitince delikanlı- lar, kızlar arasında gözüne kestir- diğini derhal anasına veyahut ba- basına söyler. Bu zaman oğlan babası, olmazsa anası davulcu iİle mızıkacıya solo çalmasını söyler. Mızıka güvey ha- vasını çalar. Herkes aralanır. ve namzet güvey ortaya çıkarak mi- ayak uydurur ve güvey dan- zıkay .ıı. larını söyler ve kaç dinar is- tedikke ar, Exkiden bu fiat idi. Bugün buhran ol- .ıw a için 8000 dinara düş - | ada bir iki pazarlıktan | erkek | rin zamanından kalmıs | time hanında bir An na eder 7 sün şekl ğ n-evlenecek olanlardan zi- Daha gi bir hafla evvel & ya çıkan Kiz, erti kim koca diye merakla in a aha katılır, Yunanistan hud bu pazardan kanlılar çin Bitol Makedonyalı kadinlar | HN m amman vi ti nnn y nni nnn Yemek yerken su içmemeli Marut bir İsviçreli doktor, değil lokmayı, hattâ suyu bile iyi çiğn mek lüzimgeldiğini iddia ediyordu. Fleçer ismindeki bu doktor, hatlâ bu sebepten Fleçerizm denilen bir sıhhat akidesinin bânisi oldu. Mu- hakkak olân bir şey varsa, iyi Çiğ- nemek kadar sıhhat bakımından Gaha faydalı başka bir şey yoktur. Eğer yediğiniz şeylerin bütün gıda tevherini almak isterseniz, mutla- ka lokmanızı çok çiğnemeniz lâ - zımdır. Sonra, zayıflar için tavsiye edi- lecek bir cihet daha vür: Yemek | zamanında kat'iyen su içmemek. hazım kabiliyetini azaltır. den kapıdışarı edilmesi izzetinr?- sine dokunmuş, o da bir çılzır zamanında bu cinayeti irtikâp mişti, Eğer Lena, Barona karşı ısrar e- sında her ay bir pazar kurulmak - | Çünkü su, mide ifrazatını sulandı- | B - SONTELGRAF — 21 Temmuz 1937 ZAYIFLIK Kanaatlar | | yine | 'degışıyur! Artık eski zayıflık modası! igeçti, biraz etli canlı olmalı | yti Bgürüyor. Çün de derimi: anlamıya £ kası varâ yaflı birçok mahzutlarını, hattâ | harici tesirl Teblik muhafaza crini sezmiye b sledilar, . yıf insanlardı aliğın bangi zevkli Bir-defa vücudü güz lar kaybolup gidiye bir çehrenin güzel görünelb mesi için kim bilir ne kadar mal hünetleri göstermek lüzimge €k? Yalniz çehrede değil, vücu- olduğu için & arhsızdır yakim tehli pan bi lık ve diğer hastalık gociĞir. lec dümüzün hemen her uzvunda bu böyledir. Kaldı ki zayıf olmak sıhhat ba- | alâr kumundan da zararlı bir şeygir, Za- yıllar daha çabuk yol rLluı t Sa - bahleyin Şen, şâtır klarım gö- | z Yürsünüz, fakat öğleye doğru af yorulmuşlardır, yeni bir hamle gös- teremezler. iyi şeyler yemek kâfidir. ||l|||ll|||ll|l|||l|IIIIIIIHlllllllIlIlllllllllllllllllIII!I|||II!IIIIH NNK ANAKE UĞNKU | Tayyarede ameliyat Doktor yalnız motör gürültüsünden şikâyet ediyor Paris gazetelerinde okunmuştur: ti yapamıyacağı Arjantin muharrirlerinin verdi- Bunun üzerine tacir ği malümata göre 15 yaşlarında, | telgraf çekerek her iflikten kolayca kendilerini ku abilirler. Onun için b ğe dikkat etmek, uz m &i tanınmış - Arjantin — tacirlerin lursa olsun gelmesini istemiştir. Fernando Grellonun apandisiti var- | Doktor da alet ve edevatını alarak ü stepe gelmiş, hastayı tayyareye ya- tırmış ve hemen tayyarede ameli- yat yapmıştır. İlk defa olarak böyle mühim bir ameliyatın tayyarede alması bütün doktorları alâkalandırmış ve pro- fesör de bütün arkadaşlarına (tay- yarede ameliyatı nasıl yaptını?) Mmevzulu konferansında — anlatmış- tır. Dokto: diyor ki: <— Ameliyat çok iyi geçti. Yalnın biraz fazlaca motör oldu. Biraz da hava dalgalarına tutul - duğumuz tayyareci usta Doktor prafesör Rabello bu teş- hisi koyduğu vakit ihtiyar tacire, dorhal ameliyat yapmasını tavsiye etmiştir. Fakat ihtiyar tacir bunu reddetmiş ve üzerinden de bir ay geçmiştir. Tacir, ava çok meraklı olduğu i- çin o günlerde Arjantin steplerin- de yabani hayvan avınâ çıkmış ve birkaç gün de avlanmıştır. Ancak birdenbire sancısı tutan fhtiyar tacir derhal civarda bir do ter aramış, bulmuş, bu köy d apandisit ameliy i bu facianın bir nevi mes'ulü vaziyetinde bulunan genç mektep muallimesi — vicdan azabı | fçinde kıvranmaktadır. Ruh işlerile uğraşari"âlimler bu yavaşladı. Rahatcı Hasta gelir gelm turul lam evi z hastaneye ya- ra da sapasağ- dip te bu adamı işinden koğdurma- saydı, 6 da bu cinayeti işlemiye - Hayatımı kurtaran doktora bü e yük ikramiye vermişlir. hâdiseye son derece ehemmiyet vermektedirler.» HB ü ee isi eli e hai ikerlei eli