Bir tarihte de İspanyada da- hilt harp çıkmış ve bu firsat- tan istifade eden Almanya Fransaya çullanmıştı |Spanya muharebeleri yüzünden her an umum? harbe kıl kadar yakın günler yaşıyoruz 1870 harbinin kısa sebeplerini Fransa parlâmento- Sünun eski hariciye encümeni reisinden dinleyiniz 1870 ile 1937 ihtilâlleri arasında | çok büyük fark yok! Madridde sokakların her günkü manzarası böyledir ı spanyadaki dahili muharebenin daha uzün müddet devam et- Sİhi kim ister? Bu muharebe, bir Ye yakın bir zamandır memur * memlekeli karabeye çevirdiği Üllar, bütüserdünyü sulbunakcan. W da datmi bir tehlike teşkil edi- Yor, İspanya, 20 ni asır medeniye ağ h:m"' rinden biridir. Bu men h"“— Büzel san'at eserlerinden " Bi lerin veyahut tay- öte bornbalarının sltında mahvo- | P gittiğini görmek te Tekler acışıdır. Çünkü bu san'at h leri biraz 'da beşeriyetin ma - SAapılır. Fakat Pirene ile Septe arasında devam eden yan - Tin, günün birinde Avrupayı tu- yor; fakat şid- rbe yol aç - r. «Doyçlandı — zırhlısinin areleri tarafından bom- Udiman edilmesi ve “Alman filo- Öiğe da Almeria şehrinin altını hayij k"u:ıku;ı::f—şı Ayrupayı - bir u. büyeğüükü vaziyette Avrupanın en g* talü, umumi harbe girişe- Kendisi, Ti Beli; kuvvetlerden hiç - birinin he güvenememesinden ile- bir | Fakat bu hep böyle devam edip | gider mi? | 1914 te bir kaç tabanca kur - şunu, milyonlarca insanı öldürmi- | ye kifi gelmişti. 1868 de de Madrid hükümetine karşı vukubulan askeri kıyam, Al- manyanın Fransa üzerine saldır » sına kâfi geldi. vet, İspanya harbinin artık bir ayak evvel bitirilmesi çok arzu e- dilir. Çünkü bu yüzden bir zaman- lar bir Avrupa harbi daha çıkmış- e nyanın mühtelif yer- kıyamlar çıkmıştı. Madrid'deki topçu alayları ayak- lanmışlardı. Başvekil, divanı harp tarafından mahküm edilen 60 âsi- yi kurşuna dizdirdi. Aylar geçti, fas kat bastırılan isyan için için yine kaynıyordu Nihayet 18 Eylülda tekrar patlak | verdi. Kadiz'de Amiral Topede'nin kumandasında bulunan filo, Mad - tid hükümetine karşı isyan etti. Zabitler ve tayfalar «Yaşasın mil- li hükümet!» diye bağırıyorlardı. Ertesi gün Amiral, Kadiz şehrini i; gal etti. Kendisile ayni fikirde bu- lunan Mareşal Serrano Sevil üze- rine yürümiye başladı. Prim is - minde başka bir amiral da İspnaya Umanlarını ayaktandırmak — için | kurşunladır. Ölüme karşı hiç gözünü kırpmadan göğüs geren bu adam, hükümetçilerin general Franka saflarında yakalanan bir casusu imiş! Yazan: Andre Friburg Fransiz parlâmentosu eski hari- ciye encümeni retsi üç harp getnisile yola çıkmıştı 'Onlar da, bugünkü General Fran- ko,gibi, cenuptan, Sevil'den Kadiz'- den hareket ederek, şimali garbiye doğru yürümüşlerdi. Serrano — 18 taburun, 24 topun ve 800 bey yoluna — de başın Kurtaba civarında Kraliçe İzal lin ordusu ile karşılaştı Hükümet kuvve ihtilâf olduğu için, vaktinde bir- leşemediler. Kumandanları Nova- liç muharebede ağır surette yara - landı, bir kaç gün sonra da bo » zulan ordusu âsilere iltihak etti, Madrid şı di. Bir ih idare- ye başlamıştı. Halkı silâhlandır - mak için 40.000 tüfek dağıtıldı. Halbuki o sıralarda Kraliçe İza- n halinde i- | bel Lekeytiyo plâjında deniz ban- yoları almakla meşguldü. İlk önce mücüdeleye deyam etme; Bü, fakat ihtilâlin karşısında da « nadı, Sen Sebastiyenden ayrı- 1. Biya » *te Üçüncü Napolyonla görüş: üşün- ttiği Po şatosuna yer - leşti. sada müthiş — bir aksül'ameli öle du. tiler. Fransa üç vilâyet ayrıca galiplere $ milyar tazminat verdi. Paris, şehir olmaktan çıkmıştı. ler şehrin en güzel â « i devirip yakıyorlar, yas kıp deviriyorlardı. Bütün sokak « lara bârikatlar gerilmişti. Biribiri ni tepen tepene! ” Yüz bin kadar frank Fransiz yine Fransızlar tarafından | | yapılan yenl askeri tebeddülât mu- öldürüldü. İşte küçük sebepler, bazan böyle büyük neticeler doğurur. Prim'in İspanyası, kendisine bir hükümdar aradı. Fakat kimse İs- panyanın mukadderatını eline al- mak cesaretini kendisinde görmü * yordu, En nihayet muvakkat hü- 5-SONTELGRA F — 14 Heziran 1937 Amerikalılar Havay adalarına girdi gireli oranın yabani yerli İnsanları ve kızları, hattâ bir çok Avrupalı ve Amerikalıları bastıracak derecede mede- nileştiler. Bilhasse musikide ve danstaki eski kabiliyet ve hasletlerini okaâ. dar inceltmeğe muvaffak oldular ki, şimdi onları görmek ve dinlemek için büyük Okyanosun ortasında kaybolmusş olan bu adalara seyyeh ukıfı: mütemadiyen devam etmektedir. Yukarıda resimlerini gördüğünüz ve milli dans kıyafetlerile nep birlikte rakseden Havaylı kızlara bir deta bakmak bu hususta bir fikir vermeğe kâtfidir Kat aN madNN AAAT Eak üN ANN Na a KENaENaNKömKumNARDNNAdbENaNN NNN KakKadaNNaNamarrmANum d Haa sebekumn d er$ANDaN N UaKNA KNN B ahai geamaşlama aa darm “Garp sakinleşiyor, buna mukabil Rusya sakinleşemiyor,, Mareşal Voroşilof'un muavini Kamarnik neden kendini öldürmüştü ? var - Bel- gazetesinde Y arı resmi («Samı grad, — 3.6.1937) dünya vaziyetini tetkik eden M. Svetovski «garp sakinleşiyor, fa - kat Rusya sakinleşmiyor» serlevhah de «Deutschland» ve «Al- meria» hâdiselerinden dolayı hasıl olan vaziyetin Berlin'den Londra'- kal ettiğini, Almanya'nın da'nın bombardımanile ik « tifa ettiğini ve bu bombardıman ile Alman şerefinin tamir olundu - ğunu yazıyor ve bu vesile ije Sov- yetlere hücum ile Sövyetlerdeki ka- tillerin ardı arası gelmediğini ya - zerak mis&) olarak Mareşal Voro « şilof'un muavini Kamarnik'in in « tiharını ileri sürmektedir. Maka « nihayet İmparatorun kendi * | l | Fakat bu İspanyol harbinin Pran- - Almanlar saldırdılar. Fran » | sayı istilâ ve Paris'i muhasara et- | kaybetti, | lede deniliyor ki «Hakikati halde Sovyetlerde vu- kua gelen nedir?» Muhakkak olan bir şey varsa o I da'ordunun temelli bir surette yeni | istikametler tesbit etmekte olduğu- dur. Acaba bir Rus Napolyonu zu- hurundan mı korkuluyor? Belki bun dan korkulmaktadır. Ordunun fev- kalâde heyecan halinde bulunz &ı dolayısile, Napolyona benziy bir şahsiyet olan Tuhaçevski Si « birya'nın serinliklerine gönderil « miştir. Avrupalı mütehassıslar Sov- yetlerde yapılan bu esaslı askeri tebeddülâtin - âmilleri hakkında hemfikir değildirler. Savyetlerde cibince her kazada bir askeri şura teşkil olunmaktadır. Bu askeri şu- raya kaza dahilindeki askeri — ve bundan başka mülki idareleri mü- —MTM—M——T———————— ——— kümet, İspanya tahtını Prusya or - düsu zabitlerinden Prent Leopold | Hohenzolern - Sigmarigen'e takdim | etti. Sonra bu zatin Prusya hü - kümdar ailesile de karabeti pek şüpheliydi, Gerçi ileriye başka namzedler de sürülmemiş değildi. Fransa bütün 1869 senesi içinde bitaraf kalmı - ya çalıştı. Üçüncü Napolyon ade - | Lord Liyons ile görüşerek, dedi ki: | mi müdahale taraftarı idi. Mareşal Serranonun sefirlerin - den birine: — Ancak İspanya kendi mukad- deratına hâkim olabilir, demişti, bütün arzum İspanyanın süküne- te ve refaha kavuşmasından iba - rettir. 6 Temmuz 1870 te Mareşal Prim Madrid'deki Fransız elçisine Ho « henzolern Prensinin namzedliği - | ni resmen tebliğ etti. O zaman, hüdiseler korkunç bir Bür'atle inkişaf etti. Paris borsası derin bir et çinde idi. Fiatlar iniyordu. Harici- | ye Nazırı Gramon İngütere sefiri 5 Temmuzda «Hohenzolen Prensinin — kabulü müsbettir. Fakat bu zat bizim men- faatlerimize dokunacaktır. İtibar | ziyetinde kalmıştı. © Moskovada Kızıl meydan: Meraslın günlerinde bu meydana her kesin yırip çıkması çok müşkül bir iştir. Yukarıki resim Maksim Gorkinin cenaze meresiminde alınmıştır. Koca meydan pek o kadar kalabalık değtidi rakaba hakkı verilmektedir. Kır « ! mızi ordü Troçki - taraftarları - ile mücadeley rişli bir surett Sovyetlerde diktatörlük temelleri- | nin metin olmadığını ve Rus devi- | nin dünya tarihi içinde kendine ye- ni bir yol aradığını göstermekte - dirler..» HİTLER VE SOVYETLER Yarı resmi (.Vreme> - Belgrad, 4.6.1937) dahi Berlin muhabirinin Sovyetler hakkındaki bir mektu- bunu başmakale olarak neşretmek- tedir. Bu makalede Hitler'in hiç | bir suretle Sovyetlerle işbirliğinde bulunmıyacağı, Berlin'in Sovyet ah- ve haysiyetimize verdiği zarar da ayrı! Çünkü Prusya ile bir muha- rebe olursa, bu sefer İspanya hu - dudunda da bir kolordu bulundur- mak mecburiyetinde kalacağız.» Hariciye Nazirı ayni gün — Sen Petresbürg'daki — Fransız elçisine yazdığı mektupta şunları söyle « mişti: «Prusya, Hohenzolern Pren- sinin tahta çıkmasında ısrar edi- yor, Bu, muharebe demektir.» Şarl Ken'in tahtına yabancı bir prensin getirilmesi Fran FoN derece rahatsız ediyordu. 6 Temmuzda Gramon'un mec « İisteki beyanatı büyük bir heyecan uyandırmıştı. Meb'uslardan bir kıs- mi; «Harp ederiz'» diye bağırıyor- lardı. Bir kısmı da #çılgınlıklır» di- yorlardı, Ertesi gün bulvarlarda nümayiş- ler başlâmiştı. Hükümet bu nü- Mmayişlere sesini çıkaramamak va- zamanlar seyizsi söylemek yasaktı. Fa- | kat bu marşın çekinilerek dahi ol- sa, söylendiği işi Berlinde ise, diplomatlar - pusu kurmuş vaziyette idiler. Bismark, Molige, Roon muharebe istiyorlar- (Devamı 6 nct sayfada) valini takipte büyük bir bitaraf- hık gösterdiği, komünizm dolayı - | sile Almanya'nın Sovyetlerin en bü. ta « yük düşmanı olduğu yazılı dır. DOYÇLAND TAARRUZUNDAN SOVYETLER MES'UL İMİŞ! Yarı resimi («Novostir - Zagre 6.6.1937) Alman dipi liyeti ve Almanya Harici rının Belgrad hakkında yazdığı bir makalede ötedenberi büyük bir faaliyette bulunan Al- man diplomasisi faaliyetinin son zamanlarda bir kat daha art beyan ediyor ve diyor ki: ziyareti tığını <«-Alman politikasının nazarları, şarka, Ruaya'ya matuftur. Alman- ya, Soövyetler ile kendi arasında bağlar husulünü mücip olacak 0- lan şark paktını imzayı kabul et « memiştir. Bunun için Polonya tek başına Almanya ile on senelik bir pakt imza etmiş ve garbe karşı so- ğuk bir vaziyet almıştır. Almanya Sovyetler ile gayet iyi ticari mü- nasebetlerde bulunduğu halde o- na bağlanmak istememiştir. Zaten Almanya, Macaristan ve İtalya â- rasındaki anlaşma döoğrudan doğ - ruy bolşevizm aleyhindedir. İs - panya'da bu parola ile hareket e- dilmektedir. Bugün de bu parola ile yürülmektedir. Bundan başka Almanya matbuatı «Deutsechland» a karşi vaki olân taarruzundan Sov yetleri mücrim saymaktadır. Ma- amafih şarka, yani Sovyetlere karşı hareket parolası Almanya için hâ- lâ muteber midir? Yahut Alman - ya'nın amksadı, 'Tura Havzasının kaynaşmalar kaydeden mihtka « & sındaki vaziyetin ettik « ten sonra, Almanya ile 'n ha « raretli bir surette ticari münase « batta bulunan Sovyetler ile m nasebatını tanzime tevessül mü », dür? Bundan bir sene evvel oldu- (Devamı 6 inci 3 ayfada)