4 SONTELGRAF — Gllıyıı1937 Amerıka ile ingilte nanmaları elele veriyor Amerika donanması Büyük Okya- nosta, İngiliz donanması da Atlas Okyanosta toplanacak İngiltere ile (Amerikanın deniz ittifakı, / Birleşik devletlerin Avrupa işlerine müdahalesi telâkki edilebilir mi ? Vilsonun adı, ve onun meşhu T4 prensibi şimdi unutuldu, bile..O sulh ve harpcumhurreisi yerine re do- — HIKA YE yYazan: Bedriye Yeginsoy Talih oyunu Meşhur — Aingiliz harp — gemls D ünya işlerini düzeltmek mose- lesi derin derin düşünülürken Amerikanın Avurpa işlerine karış- ması bahsı her vakit tazelenir, du- Tur, Fakat 20 şene evvel Amerika Karbine kurışti. Zaferle i- Kârlhı ve ka- A | bulmaz ol - iremeyiz, Av- dej şena, buna kar- ha girip de başımı- ile | Camhur Retlsi olan (V vermişi yı kur - eşhur Keisi Cumhur hayattan be bir halde dünyaya v Fakat Amerika gibi dünyada çe mühim bir mevk t dünya işlerine ka ks ister istemez £ lerc girecek, vazifeler & 99 yüklenecek, bir çok şı lere ancak o süzetle hak kazana - cak değil midir? Şimdiki Cumhur Reisi Roosevelt te eski Vilsanı ıBüyük Harpte Türk Bahriyelileri e— Nasıl Tefrika No. 36 Karadeniz semasında telsiz dal- gaları nihayet aradığını buldu.. — Hamidiye., Hemidiye.. — Midtili.. Midilli.. İki Türk gemisi muhabere edi - yorlardı. Midilli nerede olduğunu şifrelerle anlattı. Hamidiye de ba- | Midilinin | irdi. söylediği yeri harita üzerinde der- hal tesbit eden kumandan Midilli ile elbirliği edemiyeceğini anla - mıştı. Hemen kararını verdi.. — Düşmanı oyalamak ve onların jarasından kurtulmak.. Filvaki bu çok tehlikeli bir şey- di. Çünkü Kegol sistemi olan bu kruvazör 23 mil yapabilirdi. Halbu- Yazan: Zeki Cemal İ Nelsonun cepheden — görünüşü mokrat fırkasına mensuptur. Şim - diki Cumhur Reisinin de dünya sulhünün sağlam temellere isti « nad ettirilmesi için yüksek emel - ler beslediği söyleniyor. | İkinci defa intihap edilen bu dev- let adamı şimdiye kudar söylemiş Ju ba üze- 1 dikkati celbetmiştir. A- | ikada yâptığı işleri dö meth& diyerlar. — Fakat biz bugün onun yalnız milletlerarası işlerindeki va- | ziyetini gözdeh geçirmek it dünyada sulhün tes sadi ve mali me isteriz. il- çarelerin ka- Si lâzım ol- bu yolda adımlar - Ondan sonra mil - bir sulh konfera: ak emelinde olduğu söy- an dünya zün zaman seyirci ka « takdir. etmektedir. ine L.n.ı bazı itir Avrupa rerek mi Zzızlık tırmakta bulunuyor. Uunu bir ke- re daha teyid eden bir şey karşı- sındayız: Ref: ra Amerikâ parlâmento “dan bir lâyiha verildiği Amerika md ettiği adamları gönde- | silâhlarını arttırarak donanmala - Tine ha- | sından biri tarafım- | ibuatında mevzubahs oluyor Bu Tövihayı M. Röoosevelt yaz tatilin- döğüştüler YNYN GENEKALAN IKM AAbe ti aüi A aNK NmanaTıANmaN ki, Hamidiye ancak saatte 22 mil yapabilirdi. Bundan başka torpido mubripleri de Hamidiyeyi Mukem-i melen taciz edebilirdi. Zira saatte 25-26 mil yaptıkları muhakkaktı.. Bu vaziyet karşısında düşmanın karşısından kurtulmak da büyük bir meharetti.. Yalnız düşman kruvazörünün 15 Jik toplarına mukabil Hamidiyede de 15 lik toplar bulunuyordu. Hamidiye kıçtaki 15 lik topları takviye ederek birdenbire ileriye doğru fayrap etti. Bu dakikava ka- dar düşman da iyice yaklaşmı z Kahraman Hamidiyenin 13 lik şimdi başkaları Vvar.. Anglösakson d lerini taksim etmiş olacaklar Taküldiz ki hor iki taraf git gide rini küvvetlendirdikçe kuvvet!i direceklerdir. Böyle bir anlaşma hasıl olduğu, yani İngiliz ye Amerikan donan - mâları dünyada faaliyetlerini bi - ribirlerine yardım. suretinde tan - zaman işe bunlarla ânr başkaları için ka » acağı hakikaten düşü - | zim ettik rekabet t hp kalı nülccek bir meseledir. Şimdiye kadar İngiliz ve Amerika rekabati başkalarına çok yazadı. Buridan is- tifade edeüler vafdi. — Fakat Roo * şu önümüzdeki üç dört seı—ılwk riyâseli zamanında İngilte- SF Bir totbikata Büyük filolar seyir esnasında topları ateş fışkirirken düşmanın önünden sülün gibi kayması düş - manı çıldırttı, 4 torpido ve bir kruvazör Hami- diyenin peşine düştüler. Fakat Hamidiye gibi tecrübeli bir gemi!.. böyle kaç kere düş - man görmüş ve kaç kere kendisin- den 10 misli fazla kuvvete malik olan düşmana karşı koymuştur. Bunu söz değil, tarih söyler.. Bah- riye tarihini okursanız siz de Ha- | midiyenin kahramanlığı karşısında | susarsınız. Ey düşmanlar. Siz Hamidiyeyi dakâa tanımıyor musunuz!. 5 € karşı bir.. haydi bakalım. Er meydanı.. Hamidiye büyük bir manevra ile batıya doğru yol aldı. Düşman iler- liyor, fakat Hamidiyenin 15 lik - leri de ateş püskürmekte devam ©- diyor., susacağa da benzemiyor.. — Ah, bu dakikada Yavuz dışarı- da olmalı idi de bunların hepsine birden cezalarını vermeli ldl.. —Ah... — Hiç olmazsa Midilli... Amerika-İle böyle kı tereden bir tehlike rak dor anır ebirde topl tere de Bahrimuhiti den Amerikadan kü *kmıy.— n taktır. Fakat bu ademi tecavüz mi sakı öyle gürültü ile, nümayiş ile simle imzalanmak di yazılarak mera: suretile yapılacak değildir. Şin den söylendiğine bakılırsa iki A: tosakson devlelinin kâğıt üzer'ne Bgeçecek değil, «zımnl> - kalacaktır. Dikkat edelim ki hiç bir nümayiş yapılmaksızın, hariçte, şurada bu- & he tesir bırakacağını düşün - e lüzum görmeksizin yapılacak böyle sessiz, kâğıda yazılmı fakat filiy olursa, ötede beride yapı » ahasına çıkmış bir an- lan it lan, söylenen hara « retli nutuklardan daha müessir ve pek şümullü olacaktır. — Sön bir kere daha. Midilliyi arayalım!, — Midilli.. Midilli., Telsiz cevapsız kalıyor... Fakat dakikalar da geçti.. Ne Ha- midiyenin topları düşmana erişebi- liyor, ne de düşman Hamidiyeye yanaşabiliyordu.. 'Torpidolar birer fino yavrusu gi- bi Karadenizin içinde yuvarlanıp ilerliyor ve Hamidiyeye yanaşmı- ya çalışıyorlardı. — Bir şey yapamazlar. — 15 liklerimiz için kâfi miktar- da cephane var.. Hele böyle iki top- la müdafaa olursa.. 'Tam bir saat Karadenizdeki kö- şe kapmaca oyunu devam etti., Ha- midiye 5 gemiyi Karadenizde fıl » dır fıldır çeviriyor, onları bazan ateş menziline alıyor, 15 liklerle ce- zalarını vermiye çalışıyor, sonra tekrar uzaklaşıyor.. Ruslar kovalıyorlar.. rdu.. Bütün, ah- oplana - tombala bild şecekti.. Bazan kutu bonbon, yi - te kazanılacak veya büsbütün kay- bedilecekti.. Her kartelâ beş ku - ruştu. Bir kaç karnelâ alınabilece- ği gibi büyük bir oyun için bir tek, elli kuruşa kadar - satılabilecekti.. Evinde oynanan, âdeta bir piyan - koya benziyen tombalanın hediye- lerini evvelâdan tedarik edecek, kartflâ paraları kendine kalacak? kaybedecekti. doğru Fuat Koşârla Necat Güngör evin kapı sında karşılaştılar. Bu iki gen eskidenberi biribirinin rakibi idi- ler. Sokaktâ öynarken, mektebin sınıfındı iş hayatında, hatlâ ufak tefek aşklarında bile.. Şimdi her ikisi de evlenme çağına gelmiş, yine garip bir tesadüfle ayni kıza Sşık olmuşlardı. Kihriban, ince uzun, iyi tahsil h parlak göz- lü, sevimli bir kızdı. O da o akşam davetliydi.. Saat 9 da a basının refakatinde geldi. İki genç, kızın sağ ve sol tarafında yer aldılar.. Kahvelerden sonra ©- yuna başlandı. Genç kız o gün ev- lerine gelen bir bayana da (al bak: Kumarda en çok ka onun kocası olmuya namzet gözü- küyordu, Mihriban gülmeyi ve dans etme- yi sevmesine rağmen ciddi bir kız- dı. İki genci ayrı ayrı meziyetleri için beğeniyor, fakat aralarında bir intihap yaparak tercih etmekte güç- ük cekiyordu, sekize tırmıştı Hamidiyenin hareketi çok mahi- rane.. Bu dakikalarda.. nereden olduğu belli olmıyan bir hâdise vukua gel- | di.. Cenubu şarkiden doğru simsiyah bir duman yükseldi.. Durbinler ora- ya gözlerini diktiler,, — Midilli galiba.: — Olamaz., — Midilli, Hamidiyedekiler bu tesellide ike: düşman gemilerindeki hareket denbire değişti.. Ve Rus gemilerinden şu yaygata etrafa akisler yaptı.. Rus kruvazörünün - telsizinden çıkıp Hamidiye telsizinde de tes- bit edilen şifresiz yazıda aynen şu vardı: — Hamidiyeyi Şimdi Yavuz gö: kacağız.. takip ediyoruz. tü.. takibi bıra- Karşı taraftan gelen cevap şifre- si anlaşılamıyor.. Fakat düşmanın o tarafa doğru teyeccüh ettiğine göre Yavuz!? ile akşam k etti. Bunu ima zanan Nocat Güngördü.. — 3, 9, 56, 40. — Tombala... # Gürültü çoğaldı. Biri xoştu S” telâları aldı, kontrol ettiler Doğrt idi. Kazanan Fuat Koşardı. o gf diyebilirim ki, bazan Bi bazan Nocat Güngör kazardı. numaralar çeki den iki ses yükseldi. — Tombala., — Tombala.. 4 idi. nr"*l' a bir Şişt mlân eşya bir M iye Aralarında taksim © vardı. Gayelerini yak tanıyanlar sossizce alay ediyüf, * | neye varacağını merak ediyorlar çinki Necat Güngör dört kere Fuat iki tombala demişt ç çinko. a bir ITXKı”” prniş, Mihriban mış bir yüzle oyunu somurtkan olarak . Acaba i y ı'vxhı iç Fuat Koşar arlık oyunla alâkli dar değildi. Genç kızın ufak hazeketini gözden kaçırmıyor zel gözlerinin gölgelenmesin? hammül edemiyordu.. Son lı"l ye ka vır Ci e diye Kalmıştı. Beyaz kı .çdü Devamı boy ölçüşmek cesaretini gösttf Ü 5. lar. Lâkin Yavuzun İstinye KO k’ da aldığı yaradan yatlığın! yok. p Hey keca yiğit. Sen şehir' ,ıın yuürken namın dağlarda d,ııltl'"'_ dolaşır.. derler.. ne kadar d00 n Yoavuz İstinye koyunda-: Yavuzun korkusuna düştü-- — — ge | Armmma. Hamiye de bu B geleğ O;I' | miyi merak etmiye başlamı$i ,ot“ kü bu gemi Midilliye br"" du. Başka Türk zırhlısı dâ nizde olmadığına göre- BU harp gemisi olabilirdi?. Ol mücessem bir gemi?.. Biraz sonra her şey anlaşıl rl" rilen telsize gelen cevaplâf | sin endişesini de hermatr ital l)"'“' — Kalastan kalkan kö gel gernisi Kilimliye uğrayarak Ü cakı almış. Şimdi Samsuna V#W Adı da Marya, Roza.» — Mükemmel. geç baki taraf meslekdaş.. bi Harp gemisi âdeta bizim mize girmiş gibi yıkıı’"* çeti (Dev alımi e