2 Mayıs 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

2 Mayıs 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4- SONTELGRA ION'I'EI.GRAF — 2 Mayıs 1937 Filistinde bir Yahudi— e devleti kuruluyor Bu devletin bir ordusu olacak ve Milletlercemiyetine girecek Filistinin sahil kısmı yahudi devletine iç tarafda yeni Arap devletine verılıyor Abdullah getirilecek mi?. Yahu- di devleti kurulunca, Filistinde Tel Aviv'de, Araplar!n yahudiler arasında blr münaazaa Üzerine tokaklarda toplanan halk. Filistin meselesi acaba bu sefer balledilmiş olacak mı?.. 934 te Um- man Kralı Emir Abdullah İngilte- Teye gittiği zaman Londrada pek çok ikram edildi. O zaman söylendi ki, Emir Abdullah er geç Flistin krahı olacak diye. Fakat şimdiye kadar bu tivayetin aslı çıkmadı. E- ğer şu son günlerde İngiliz gazete- lerinde gene canlanmamış olsaydı Etmnir Abdullahın krallığı bahsi u- nutulmuş, gitmiş olacaktı. Flistin meselesi şu son bir sene- dir pek buhranlı safhalar gördü, ge- çirdi, Bühassa Akdenizde mühim meselelerle meşgul iken Filiştinde çıkan ihtilâller İngilterenin hoşuna gitmemiştir. Aylardanberi bir he- yet Flistinde tetkikat ile meşgul - Bu tetkikatiın neticesi diye söy-| lenen şeylere bakılırsa Flistin ikiye ayrılacak, bir kısmı Araplara, diğe- ri verilecektir. Sahil kısmı, Akdenizin boyunca memle- arı yahudilere verilecek, içerisi ve Emir Abdullahın kral ol- duğu Maverayı Erdün tle beraber Aaplara kalacaktır. Flistindeki yahudilerin mukad - deratile meşgul olan Siyonist ko- mitesinin icra heyeti henüz böyle bir projeyi tasvip etmiş değildir, | deniyor. Siyonistler şimdiye kadar n için bir hayli q'ızıcr söyle - dür. yahudilere ketin kı | mıyacağı da şüpbeli görülmekte - Büyük Harpte Türk Bahriyelileri Nasıl döğüştüler yatenaN AD dNK BaEKENKNA A e UkNANUNBASUNENNN GN vuNL a aN aNaLEdEaDANASAR SN Harelireslinam di cminnnnanne| Yazan: Tefrika No. 32 Şimdi üzerinden daha bir gece geçmeden Türk gemilerinin Ba - tum Önünde gözükmesi ve şehiri cehenneme çevirmesi. hepsini- şa- gırttı.. Telsiz istasyonu birdenbire işlemiye başladı.. amma.. ne ehem- Miyeli var.. Hamidiye bu akşam çok uzun - turacak değil.. nihayet yarım saat- | te işini bitirecek ve gidecekti. — Balvo aleş. — Ateş.. Bâtaryalardan çıkan ateş Batum Hmarunı hakiki cehenneme çevir- Mişti.. Bilhassa petrol tanklarının mahvoluşu bilhassa geceleyin çok nefis bir manzara idi. | rültüleri.. da memleketin ekseriyetini teşkil eden Araplar için bu tasavvurların | kiymeti yoktur. Bu seferki şu idari taksim projesine Ise Arapların da ne diyeceği henüz belli değildir. Filistinin böyle ikiye ayrılması | siyasi ve idari noktalar şöyle dur- iktısadi cihetten iyi olup ol- sun, dir, Sahil yahudilere verilecek, da- hilde Araplar kalacak... Artık ara- da kavga olmıyacak. Demek — bu memleketin inkişafı ve bilhassa ekseriyeti teşkil eden Arap unsu - runun iktısadi münasebatı için mu- vafık görülmemektedir. İngiltere, 915 te, yani Umumi | harpte Balforun lisanından Yahu- dilere Filistinde milli bir yurt ver- meyi vüdetmişti. Harp bitti, Filis- tin İngilizlerin eline geçti. Fakat bu milli yurdun kurulması $ kadar Yahudil raplar Fliştin mandasını alan İn- mdiye Te nâ&sip olmadı. A- gilterenin Yahudilere oruda böyle bir Yahudi hükümeti kurmak için hakkı olmadığı - kanaatindedirler. Bunu şimdiye kadar her vesile ile söylediler. yazdılar. Bu münakaşalar devam ededur- sun, son zamanlarda yapılan tetki- Kattan sonra İngiltere bükümetinin vardığı neticeler üzerine Filistin?n idaresi için neler tasavvur edildiği- Zeki Cemal bir şenlik- yapıyorlardı. Göklere doğrü fırlıyan ateş parçaları yük- seklerde birdenbire dağıliyor ve sankı havol fişek gibi dalga dalga, Piril piril yöre iniyordu Bunların arasına karışan gök gü- de bu eğlencenin mü - etini tamamlıyor gibiydi.. kemmel Bazan dakikalar ne çabuk geçiyor.. Yarım saatlik ateş de işte böyle oldu.. Hamidiye kahramanları limanın (çenubundaki istihkâmlara, şimalin: Geki istihkâmlara deyinciye kadar yarım saat geçti ve şehirden de bel- M başlı bir top ateşine da maruz kalmadı. Ruslar bunda haklı idi. İngilizler yeni devlete ait bir proje hazırlıyorlar. Filistin krallığına Umman kralı Emir mata göre Filistinde bir Yahudi hükümeti kurulacaktır. Bu Yahuüdi devleti İngiltere ile bir itlifak mua- hedesi yapacaktır. Tıpkı Irak ile ! İngiltere arasında olduğu gibi. Ya- budi devleti de Cemiyeti Akvamma girecektir. Milli bir de ordusu ola- | caktır. Araplar gibi Hayfa Kud dan istifade edecekti: tüllahım gibi hıristiyanlarca mu - kaddes olan yerler İngiliz idaresin- de kalacaktır. | Diğer taraftan Araplar da mem- Jeketlerinin” istikbalin! şiddetle a- lâkadar eden bu meselelerin halli için Londraya bir heyet gönder - mişlerdir. Bunlar Filistinin istiklâ. lini istiyorlar. Yukarıda bahsedilen proje he- nüz bir tasavvur halindedir. Daha İngilizler bunu resmi veya nim res- mi olarak neşretmiş değillerdir. Fakat bunun etrafında neler söy- lendiğini bilmek lâzım 'olduğu için Filistinin müstakbel idaresi hakkin- da hazırlanan, yani söylenen bir projenin bahsi ortaya çıktı rm bu- na ne Arabistan,ne de Avrupa gâa- zeteleri lâkayt kalabilmektedir. Her halde veirlen bu haberlere, kayde- l dilen bu rivayetlere bakılınca bir sükünet hâkim olacak.. 1915 de! İngilterenin vaadi 22 sene sonra gerine geliyor şeyler hazırlanmakta olduğuna hük- medilebilir, Arap gazeteleri Umumi Harp es- | nasında İngiliz kumandanı Gene- ral Mak Mahon ile o zamanki Şerif Hüseyin Paşa arasında yapılmış 0- lan muahededen bahsediyorlar, Bu muahedeye bakıl. İngillerenin © zamanki taahhüdü bütün Arabis- tanı bir imparatorluk haline getir- mekti. Yoksa Suriye, Filistin, Irak, Umman ve Hicaz kıl'aları a halinde kimisi lik şeklinde, kimisini de mar tında tutmak hatıra gelir şeyler de- | ğildi. O zamandanberi yirmi iki se- ne oldu. Osmanlı İmparatorluğun - dan ayrılan Arabistanın diğer yer- leri şimdi birer şekil almışlar, bun- lardan yalnız lrak müstakil bir dev- let olarak Cemiyeti Akvama da gir- miştir. Fakat Filistinda ekseriyeti teşkil eden Arapları memnun ede- cek bir idare tesis edilememiştir. Bundan Yahudiler de memnün de- ğildir. Siyonistler Balfordan bah- sederken Araplar da Şerif Hüseyin paşa ile yapılan muahedeyi hatırla- tıyorlar. Birtreni vakon Arop Geceleyin atacakları her mermi | denize gömülmekten başka neye yarardı.. Filhakika Hamidiyenin ateşi bu seyyar kaleyi ve kahraman gemiyi gösteriyor. değildi. isabet ihtimali yüzde 10 bile yoktu.. — İsabet.. — İsabet.. Hamidiye tarafından atılan top- ların yüzde sekseni isabet etmişti. Zonguldağın itikamı va şehitlerin mübarek'ruhlarının intikamı alın- mıştı.. Verilen vazife de bu suretle bitmiş oluyordu. amma.. Hamidiye geceleyin cenuba doğ- Tu rota ile döndü. Ve en sön sü « ratle Trabzona geldi. Yavuz çoktan hareket etmişti. Midilli ise Hamidiyeyi bekliyor ve kahramanlığı onun ağzından dinle- mek istiyor gibiydi. Hamidiye ge- lir gelmez Midilli hareket etti ve son süratle garbe doğeti ilerledi.. Savaştan dönen Hamidiye Trab- zon limanına varınca büyük şenlik ile karşılandı.. Felâket haberi ne zinc're varulup tevki/htneye gölürülürken | kadar çabuk duyulur. Batumun başına gelen felâket de en kısa zamanda Trabzonda duyul- muş ve hattâ İstanbula kadar ya- yılmıştı bile.. 'Trabzondaki nakliye gemileri he- nüz yolcularını ve silâhlarını bo - şaltmamıştı. Hamidiye bir gün ka- dar bu gemileri beklemiye mecbur oldu. Ertesi gün nakliye gemileri ar- kalarında Hamidiye olduğu halde Giresima doğru yol aldılar. MİDİLLİ İLE RUS DONANMASI KARŞI KARŞIYA!. Zonguldağı döven Rus donan - ması yollarına devam ederek Si- vastopola doğru ilerlerken gece - nin koyu gölgesi arasında bir ses duydular.. Bu sesi & bit etti Ruslar Zonguldağı döğdükleri i- çin memnun Sivastopola tam bir eğlence içinde ilerliyorlardı. Türk gemilerinin henüz nerede oldukları belli değildi. Yalnız gizli tertibat velâ telsiz memuru tes« Yazan: I V eli! dur yavaş hele... ileriden bir ses geliyor. Dinle!... İki dolu silâh sese doğru çevril - miş, bir kuş bile uçsa hemen patla- maya hazır... İstiklâl harbinin en karanlık günlerinde düşman ç |" meleri altında çöken ocakların son dumanının tüttüğü bir gün. Karacabey kazasının bir köyü, Çeşnigir. Köyün sırtında ler- ce gözyaşı gibi sakladığı harap me- zarlığın bir köşesi.. Köye inen vo- Jun bir kenarında geçen bu vak'a akşamın alaca karanlığında cere - yyan ediyordu. Köyün en zengin adamı Garip Hasan Dayı. Sekseni geçmiş bir ih- tiyar. Son biricik oğlunu da İstik- lâl Harbine yollamış, vatanın ha- inler elinden kurtulması için bir çok harplerde şehadet haberini al- di dörü şocuğu gibi bunun.da şex hit haberini beklerken onun yegâ- ne vediası henüz pek genç gelinini de o gün kara taprağa sonsuz göz yaşları içinde gömmüşlerdi.. Yunan devriyelerinin tamamile çekildiklerine kanaat getiren iki çapul köylü delikanlısı Çeşnigir kö- yünün en zengin adamını o gün soy- mak için fırsat bekliyorlar ve köye inen mezarlık yolunu emniyet iti- barile daha muvafık buldukların - dan ağır ağır etrafı dinliye dinliye yürüyorlardı. İşte Recebin Veliye ihtarı. Dinle!. Ses muttarit ve âhenktar bir nak- tadan geliyordu. İyice dinledikten sonra yavaş, yavaş ilerlediler ve se- e yaklaştılar. Çit asılacaklardı. Biraz daha yürüdükleri zaman se- sin bir toprak kümesi altından gel- diğini sezdiler. Bu yeni kazılmış bir mezardı. O köyün âdeti imiş, hur yeni mezarın başında diğer bit yenisi gelene kadar kazma küreği dururmuş. İşte mezar - etrafında gezinirken ayaklarına takılan bu eşyayı kullanmayı düşündüler ve biri silâhı tutüyor, diğerl kazıyor. Nübetleşe mezarı kısa bir zamanda actılar, ile alınan nanması bir gün evvel yola.çıkmışlardı. Binaenaleyh böy- le gece yarısı Rüs donanmasının karşısına çıkacak hiç bir düşman yoktu.. olamazdı da.. Zonguldaktan sonra vardiyaya kaptanlar kalmış, diğer askerin hep- si yatmıya çekilmişti. Karadenizin sessizliği içinde ile- rilemekte olan düşman gemileri - nin gürültüsü Karadenizi karıştı - yıyordu.. Fakat sönmüş olan lâm - balar bu gürültünün mekânını da iylee göstermiyordu.. Herkes rahatda idi.. Birdenbire amiral gemisinde bu- | Tunan telsiz memuru bilmediği şif- relerin makineler tarafından tesbit edildiğini gördü.. —Tiık tık tik tik... Bu Rus gemilerinin ve Rus li - manlarının işaretleri olmadığına göre Türklere ait olduğu muhak - kaktı.. Lâkin Rus telsiz makinelerinin | zaptetliği kuvvet malüm.. o halde.. | — Demeğe kalmadan Rus telsizin - HIKA YE Halit Ziya Ressam oğ Garip Hasan —— e Türk do- | deki gürültüler hem de serl Trabzona | - Tahtaları kaldırdıkları zaman * fukta henüz yeni çıkmıya başli © yan ayın hafif ışığı altında mezâf” da doğrulan ve ilâhi bir mnçne tekrar v d nişti. Recep sordu: den korkmu, lı.m—şnw er isen kardeşimiz ol. Sf nesin. mız 0i kimsin, Tim, karkımı Zavallı dirilmiş söyle seni götüft göt ölünün seviff tiyeceğitl ve korku arasında ne & şaşırmış bir vaziyette ağzındâan sözler çıktı.. «Ben Çe den Garip Hasan dayı yim. Bana kıymayın» diyordu.. cam Arslan Ali harptedir. Çocü ğumu bir gösterin, diyordu. çapul, o gün soymak kasdile s' dikleri bu köyün en zengin I?J ni Garip Hasan Dayının ı.mını tince hayretle biribirlerine- bakif” tılar ve kararlarını bakışlarile *" verdiler.. Veli: Bacı, dedi, sen biç kasavdl Tenme, biz Arslan Alinin arkadağlti rıyız, seni kurtarmıya geldik. K& benim paltoma sarı) ve yürü #f hemen evlâdına ulaştıralım. Ve İ si de kadıncağızın kalkmasına dım ettiler ve paltoya sazıp tek bet vaziyetinde kadıncağızla kö! yolunu tuttular. Bir kaç dakika sonra Hasan DY yının damı önüne geldiler. KA sevgili yavrusuna ve büyükli kavuşmak için fazla istical ı'î riyordu. Fakat, Recep dedi Ki — Bacı, sen dür, Veli de düfüü ben gireyim. Yavaş yavaş wrl!& ihtiyarlara anlatayım. Ve senin UF balarımı da getireyim. Sonra Tee gineriz, dedi. Ve Veliye d' şaretle vaziyeti kısaca anlatmi$ik Büyücek bir ağıl önünde bif kat lt dam ve sıra ile üç oda.. Oda birinden hafif bir ışık sızıyor. cep pencereye yaklaştığı u!’*’ hıçkırığını güç zaptetmişti: tiyar kadın mütemadiyen ılwı ve göz yaşlarını saçı gibi ak (Devamı 6 nct sayjada) rü e z e daha fazlalaştı, İ — Tık, tık, tık, tık.. Gürültüler o kadar şiddetli ki.. Türk gemisinin çok yak” olması muhakkaktı. Telsiz memuru bemen kuaütğ dana koştu.. g Kumarıdan gee yarısı kargiltii na çıkan düşmanın kim ve N€ 7 duğunu bilmediği için en kıSâ en sağlam yolu keşfetti: — Sivastopola ficar.. - Harbi kabul etmemek- Filhakika Rus gemileri © F hızlı yol almıya başlai kl- saat sonra esasen ışıkları $0 olan gemilerden Karadeniz ğ di de hiç bir iz kalmamıştı. Mi fih arkalarında bulunan (Ole£, 10s) ismindeki nakliye B* bunlara yetişemiyordu. Midilli gece yarısı eline gestt avı kolay kolay bırakmaz.. — » — Ha geyret.. — Sürati' artır.. — Biraz daha.. DAT £LLALLL/ L Z SADA PEEEİFCİ / P EELER L

Bu sayıdan diğer sayfalar: