——ıoıı*rıı.q RA - nı Nisan 1937 Almanyada şiddet Alman kanunlarıNazi aleyht larını ve Yahudileri affetmez Yeni kanunların. tatbikinden sonra komünistler ve Yahudiler artık göz açamıyorlar Almanmahkemelerinin verdikleri bazı kararlara bakınca Alman- yada nasıl yaşamak lâzımgeldi &i hakkında bir hüküm verebılırsınız İmanyada ırkın temiz olarak muhafazası bakımından — ccza arında bazı tadilât yapıldığı Ayni zamanda Alm hııkııhırıım ıslahı hede bu dıl.ıl bugün Alman hâkimine | iş selâhiyetler verme ir. İstisnai mahiyette bazı yeni da Almianyada siyasi yi son derecede tahdit etmiş bulunmaktadir. Meselâ 15 bik edilmekte Yahudilere solük aldirma - Bu kanunların tatbiki fikir edinmek - istiyen- 1 1935 ta hâlâ tat- Nremberg ka- cihetinden ler için, HÜKÜMETİN VARLIĞI tung der Döyçen Rehisi ge şur <Artık bun » dan sonra cesur bir hâkim, milli bepler dolay birisini öldür. - müş veyahut â yaralamış olan- ları beract ettirebilir. Bu cin veyahut yaralamanın hakiki sebe- bi, mülli bir hedefi korumaktan jile- meşru miüida- tden — istifade ©- arı yazıyo! rum edilir, takip olunur ve açıkt erinden ir nutkutdan). diş n Das Döyçe Reht şunları yazıyor 1984 te bir yalist klübürün önünden klübün 1 dinlendiği tıkayarak geç - yonal geçen adam, n”bir nut kulaklarını ler miştir. Bu hareket sokaktan geçenlerin rdet dikkati: Büyük Harpte Türk Bahriyelileri Nasıl döğüştüler Yazan: Zeki Tefrika No. 20 ni şekilde kömü yolculuğa hazırlan - dığını gösteriyordu. Diğer gemiler de bep ayni işi yapıyorlardı. Boğazın mavi suları arasında a- midiye de r ala- | rak yeni kisler yaparak hazırlanan bu gemi- lerden, — Acaba hangileri yeni vazifeler alacaklar? mearkımız bu.; Çünkü | z Va En büyü bir kere ai Tasında vuruşacak düş! Harp bandırası çekilsin. Bataryalarda ziller çalsın.. Ağır topların gürültüsü e gemi hetif hafif titresin., râdyosundan | mış, Hitler için yapılan bir teza » hüre karşı bu adamın hareketi hak- h olarak kaba ve affedilmez ve h: tâ tahrik edici mahiyette görülmüş- tür. Suçlu mahkeme huzuruna çıka- rılmış ve hâkim Hitlerin nutkunu memek için bu adamın kulak- tıkamasını sasayişi —muhil e görmüştür. nunun bir paragrafına a siyasi faaliyet de ; virlerinde, halkın caddelerden mil- V hisleri nencide edilmiyerek, ser- besiçe gelip geçmeleri lâzım gel » mektedir. Herkes içtimal birliğe" hürmet etmek mecburiyetindedir. 'Tahkıkat neticesinde, suçlunun hareketi $okakta kolayca müna » kaşalara ve binnetice çarpışmalara aa #llmanyada *Eğlenerek Cemal — Yeni v * âsker taşıyan ge- milere K a — Anlaşılâı, biz gidiyoruz.. — Kiminle... Biraz sonra her.şey anlaşıldı.. Üç beş nakliye gemisine de Yavuz re- ve süratli gemi ister.. İşte ümit et- fakat etmez ya. Bizim gibi çevik tiğimiz gibi seçilmiş, Midilli ve Ha- midiye, Ocoh... arkad hiş.. nız da çok Hamidiye.. Turk d; dnlunun muhtelif limanlarına, bil- Hâkim, mil li şeref ve haysıyetı uğruna yapıl- mış cinayetleribile suç saymayabilir “yol açacak mahiyette görülmüştür. Bilhassa 19 ağustos 1988 te yapı- lacak reyi âm gününün arefesinde, suçlunun bu hareketinde affedile- ç bir taraf görülmemiş ve kendisi mahküm edilmiştir.» KİMİ TAKBİH ETMELİ? «Westfalişe Landesçaytung» şun- ları yazıyor: Dortmunda'da bir ra - hip hükümet partisine karşı teca- vüz kanunu mucibince cezalandı - | Fılmıştır. Bu rahip «Hitler *Alman genç kızları Alman papaslarının idare ettiği di- ni bir müessese ile alâkasını keş - gençliğir nin Birliği» nin | tirmek istediğini öğrenince, şunla- Yi söylemiştir: «Bu işde kiliseyi mi yoksa hükümeti mi takbih etmek lâzımdar?r Rahip bu sözlerinden dolayı -500 | Taark para çezasına mahküm edil » miştir.> ALMANLIK ŞEREFİ Frankfurter Çaytung da — şöyle bir davanın hikâyesini anlatıyor: «1B35 senesinde bir yahudi kızı ile | evlenen bir Alman 'avukatı mah- kemeye verilmiş ve haysiyet di « j|, hassa Tr.ıbıona kadar asker gi recekler. Sonuna kadar onlarla be- raber.. Bu en mühim.. Çünkü Kafkasya cephesinden gelen haberlerde Rus- ların Ermenistan üzerinden 'Türk | topraklarına — tecavüze — başladığı | bildiriliyordu. Bunlara bir an ev - vel imdat yetiştirmek lâzımdı. İşte gemilerimizde kâfi miktarda asker.. cephane.. silâh, top vardı. 3 teşrinisani.. Midilli yol arkadaşları (Akdeniz), (Millet) ve (Hamidiye) olduğu halde denize açıldı. Bu Karadenize ikinci çıkışımız. Bu sefer de birinci gibi büyük ve unutulmaz hatıra ile dönmek Jâ - | zim İnşaallah karşımıza İyi kısınct çıkar.. | Gemilerden ikisi de boş.. sün, Ordu, Giresuna v râda iskelede bizi bek receğiz. Oradan da Polathane, Rizeye racağız. vanı tarafından da barodan çıkarıl« | mıştır. Suçlu kendisini şunları söylemiştir: müdafaa — Karım vaktile bana çok mad- | di fedakârlıklarda . bulunmuştur. Hattâ 1930 da banyo alırken, boğul- mak üzere olduğum bir sırada na- yatımı kurtarmıştır. Bu sebepler- den kendisine karşı büyük bir min- net duyuyorum ve ancak- onunla le bu minnetimi ö- min bir icabıydı. Fakat jüri bu müdafaayı kıymet- siz görmüştür. Suçlunun bu kadın- evlenmek suretile gayet ahlâki Ve dürüst bir harekette bulundu - ğunu kabul etmiştir. Fakat bu ma nevi mecburiyetle bir Alman avu- ida telif e- Suçlu hu- bir vazife katının vazifeleri ar; dilemez cihetler t susi mâhiyette ahlâk karşısında, memleketine karşı olan her şeyden yüksek vazifelerini u- nutmuştur, binaenaleyh | cezasına katlanmalıdır: Nasyonal sosyalist bir devletin prensiplerine bu kadar aykırı gi - (Devamı eltince sayfada) likeli değil. Türk sahillerine yan bakacak düşmanların vay haline , Hele himayemizdeki gemilere bir baş vuran ols. Büyük bir dikkat.. büyük bir iti- na., bi yet kü - çük hm:ııılardın büyüâk limanlar « | dan aldığımız askerler 'Trabzona kadar vardı.. Askerler büyük bir dikkat ve ihlimamla karaya ayak bastı.. Vazifeler de bitti... DÜŞMAN GELİYOR!. 5 Teşrinisani... Midilli Ordu limanı önünde bir gelin gibi bekliyor.. 'Türk gemisi tam bir süküt içinde. Ordunun evletinden. etrafa tek tük işiklar sıziyor. Uzaklarda gözlerimiz.. Etrafta Rüs donanmasma dair en ufak bir işaret bile yok... 'Telsiz sakih sakin başka şeyleri dediyor.. Bizi alâk&dar eder en bir mevzü bil Kumardanın emrile herkes uy- ar- için | suçunun | | zin: Dört bacahı | HIKA YE Yazan: Nezihe Muhittin “Miki,, Istanbulda (Dünkü hikâyenin devamıdır) — Sizi tehdit etmek ne haddi - me? Ben sizin azat kabul etmez bir kulunuzum- Seryetimi, — hayatımı mini ayaklarınızın altına se- riyorum işte güzel Miki. Ben kuru sözlere kulak asacak kadar budala değilim. Rica ederim lmayınız Mister Braun. İspat etmemi ister misiniz? Bana sormıya hacet var miı? ne göreyim; Mister Braun ebinden çekini çıkardı, bir de bir şeyler yazdı. Sonra e 500 trilyonluk servetimi, bana on para kalmamak üzere si- ze hediye ediyorum, ce, şapkam başımdan fır - liyarak denize uçtu. Miki çeki eline aldı: - Oo0 Mister Braun! Tenkyu ve- | rimaç.. Tenkyu verimaç.. Buna kar- benden ne İStyYOrsunuz? m centilmen trilyoner bir di- bir bakışl; — Küçücük parmaklarınızın u- cundan bir busecik! Demesin mi? Miki, romantik bir tavırla kü cük beyaz elini uzatarak — Alınız! - dedi - bir defaya mah sus olmak üzere öpebilirsini: Trilyoner, hürmetle iğildi, gün ve ince dudakla: Mikinin parmal a bir ha e titrek sesile aşkı içtim altın kupadan Artık servetle hayatım ne kiymet er yadan cek Deyaz Talutlare da seni kucakla beni. i lenha gü- Açıl ey mavi den. Romansın sön n le sönmeden âşık trilyoner kendisini kaldırdığı gibi engin karanlık sulara fırlatmasın mi? A- rarak Ve kuya çekildi. Nöbetçilerden başka kimse-yok.. ÜğülE yalnız pos - talar bir aşağı bir yukarı dolaşıyor. Oh.. harp zamanında uyku no tatli oluyor... Uykunun bu kadar tatlı olduğunu bir kere daha öğren- | dik... Bu sessizlik içinde birdenbire a- ci acı: — Silâh başına çanları çaldı. Bataryalarda ziller çaldı. Ka - maralarda nöbetçi küçük zabit do- Taştı. — Hazırol..: — Hay Allahiım... Amma kaba - hat bizde, harp içinde keyf olur mu? İşte kulakltan kulağa vaziyeti öğ- rendik. — Şarktan doğru gelen bir gemi var. hem de yüksek gövdesi ile da hâ iyi gö or. Âdeta parlıyor. Ve kendisini ilân ediyor. — Bir Rus zırhlısı... Herkes vazi- fe başına... — Gemi yaklaşıyor... Sabahın ilk ışıkları. Karadeniz üstünde yükselerek üşikane bir romans ve | | | kiye koştum. Fettan artist KEP |) kahadan iki büklüm elmuş bu #? intihar vaka'asına bakıyordu. #7 tık vapurdaki karışıklığı xize Tatamıyacağım. Yalnız şurasınt liyeyim ki; bizim Mikinin kıy ti üç beş misli artmıştı! Nibayet transatlantik İstanbil lun meşhur mavi boğazına #it ne görelim? Rıhifl fikir fikir kaynıyor, İstar bqıch kiye lâyık bir re lamışlardı. Hatti liğı unutan bay: töneri Bay Tekir kendileri # dampalasın büyük muganmlc : toplamışlar, harikulâde bir orkif tra ile bu şenliğe iştirâk eumfı'f Hi. Sülün hanımlar baştan b! yeşiller giymişi Sülün bel HEpsi gri smoktm styah gil le karşıya çıkmışlardı. Unutuli bir ahenk icinde orkestranın Xe katile he lan Mikinin #f şimi söylü rdı. Senelerdenberi ne uzun kastff Çok şükür kavuştuk inaif Sen bu dünyanın biri i güzel Miki d bürümcüklü cek kadınım. Sen de bizim 1f mızdan güzel ve eşsiz bir netistiği Seni bütün ümün iftiharile Ş Kanlar ve Tavanpalas otelindeki ziyafeti! davet ederim, Devamı 6 vci sevfli Pıril piril yanan gemi sabi | ilk kızıllıkları arasında ne d€ iyor, Jeden no haber — Başka bir şey yok... — Hay Allah müstahakını! bi ği mışlar.. gelen bir rus kru Bil sabahın ışıkları arasında yan şâirane manzaralı bir yelkenlisi imi; — Harp takımı.. Herkes y uykuyu p ol istirahater Ti gibi eksik F ge tamamnlamağa Koft kîj | Yatakların sıcaklığına — kavüt'r ne Kadar hoş. ohh.. işte bir Kâf kika sonra kamaralarda deri” sessizlik başladı... * Bir kağ saat sonra ıolntnu laştı ve iyice göründü. Nihsf'ğ minin yanına kadar .u,kuld:’j yelkenli meğer bir balıkçı gi imiş.. geceleyin balık tutmab miş.. ve öyle güzel kalkan V (Devamt