12 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

12 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni bir dünya İi SŞT STT AAT H ktisat konfe- ransı toplanamaz! " EEERLAR M ş İRuzvelt el altından milletleri yokluyor, fakat lîa.!ya-r nın, Almanyanın, Sovyetlerin, Japonyanın böylej bir konferansa gelmiyecekleri anlaşıldı | ingiltere yeniden silâklanmak için milyorlar sarfetliği şu sırada geni bir cihan konferansının toplanacağına İnanmıyor metika Cumhur relsi Ruzvelt silâh yarışının önüne geçebil - mek ihtimalini düşüncrek Avrupa milletlerinin nabızlarını bir kere daha yoklamıya karar verdi ve bu maksatla, Londrada toplanmış olan şeser konferansına murahhas ola- rak gönderdiği Norman Davis'i ay- ı zamanda bu vazile ile tavzif etti. 'Tuhaf bir tesadüftür ki, beynel- milel bir iktisat konferansına yol açabilmek için bir maske gibi kul- lanıldığı söylenen şeker konferan - sına 1933 ten taplanıp da hiç bir neticeye varmamış olan dünya ik - tisat konferansına rcislik etmiş ©- lan Mak Tipnald riyaset etmiştir. Bu satırlarda vaziyeti kısaca göz- | den geçirmek faydadan hâli olmı- yacak. Acaba dünya, 1983 de neticesiz kalan konferanstan sonra, yeni bir dünya konferansı için bütün mil - letler murahhaslarını başbaşa ver- mek ve vaziyete çare aramak için bir masa etrafında toplayabilir mi? Amerika Cumhur Reisi yalnız teslihat sahasında değil, ekonami sahasında da silâhları artık bırak- mak İçin bir çare aranması lüzu - muna kanidir. Relçika Başvekili bunu arzedi - yor ve kendisi de, eğer günün bi- rinde Öyle bir şey tahakkuk edebi- Hirse, büyük bir rol oynamıya nam- zet vaziyettedir. Fransada Leon Blum, bu yolda beynelmilel müzakerelere girişil « mesine müsait bir tavır takınmış bulunuyor. Hattâ mutemed adam- larından — birini görüşmek - üzere Londraya göndermiştir. İngiliz devlet adamlarından Mak Donald ise böyle bir konferanın lüzumuna şiddetle kanidir. Bun - n evvel rivaset ettiği ve akame- Büyük Harpte Türk Bahriyelileri Nasıl döğüştüler “Tefrika No. 11 — Paşa hazretleri.. İngiliz sefiri çıkarken Fransız ve İtalyan se - firleri de gelçiler. El'an üçü baş- başa bahçede konüşuyorlar. Şayet bunlardan Biri sizinle görüşmek ar- zısunü İzhar ederşe Rus ve İngi- diz sefirlerine verdiğiniz pevabı tekrar edeyim — Evet. Ayni cevabı.: dedik - ten sonra ilâve etti: — Buü âakşam hiç kimseyi kabul 'edemem. Hattâ vükelâdan gelen bi- le olsa kendilerini kabul edemi - yeceğimi söylersiniz. ü Tekrar dışarı çıktım. Üç diplo- mMat, el'an bahçede ağaç altında konuşuyorlardı. Bittabi muhavere- ĞALA HİA SERG e eeSE NMN aa ai eai sk nn baraNunaaade dNN Yazan: Zeki Cemal | te uğrayan konferansın acısını çı- | karmıya hazırlanıyor. müstakbel — İngiliz Çemberlayn biraz mütereddit görünüyorlar. Deyli He- rald diyor ki: T noktainazarlarını bildirmişlerdir. — Leön | olda İngiltereye gü- vceğini sormuş » sarahatle Blum ise, bu venip güvene tur. Baldvin, kendisini bir çıkmazda gördüğü için vakıt kazanmak İsti- yor. Belçika başvekilinin bu işle meşgul olmasına razı oldu. İngiliz mehafilinin kansatine göre, bu yol- da girişilen anket uzun sürecektir ve biç bir netice vermiyecektir. ÜMİTLER NİÇİN BOŞTUR? Vaziyet böyle olmakla beraber Belçika Başvekili nim resmi mü » zakerelerine devam etmektedir. Hattâ bugün Rayhşbânk reisi Dr. Şahtın Brüksel'i ziyaretini bekle- mektedir, | lerini duyamıyordum. Yalkız bBu | seter.e sefer en ziyade sinirli görünen za- tin Sir Malet olduğunu farkettim. Malet ikide bir Byaklarımı yere vuruyor, İtalyan sefirinin sözünü kesmesine tahammiüll edemiyerek mütemadiyen yüksek sesle bir şey- ler söylüyordu. İtalyan sefiri gayet sâkindi. Üç diplomatın, böhçenin bir kö- şesinde başbaşa mülâkatları henüz bitmemişti ki.. bir otomobil - sesi in büyük ve demir kapısı açıldı. Pencereye koştum. Alman sefiri geliyordu. nim resmi sürette Ve gizli olarak | ÖŞi Rayhşbank direktörüî doktor Şaht Brükselde 4 bu işin idaresini eline alan Belçika Başvekili ile neler görüşecek? Acaba Dr. Şaht Belçika başve » kilinin istimzaçlarına ne cevap ve- recek? İktisadi ve askerf bir silâh- arı bırakma konleransının toplan- ması bahsi: Hitler'in gönderdi - Bi #damın söyleyeceği süzlerin bü- yük ehemmiyeti olmak lâzımdır. Almanya için silâ ını burak - maf, şimdiye kadar takip ettiği po- | Bugün Brükseli — siyaret edecek olan Rayhşbank — Direktörü Doktor Şaht tır, Halbuki Almanyanın iştirâk et - ! (Solda) yenl ingiliz kabinesinde Batriye Nezırlığına geçecek olan Sir Con Simon, » ortada Ingiltere Başvekâletine gelecek olan Nevit Çemberlayn, sağda 1933 dünya iktisat konferancsına reislik etmiş olan eski Başvekil Mak Donala Bahçede düşman devletlerin se- firlerini görünce şapkasını çıkardı. Onlar da büyük bir nezaketle mu- kabele ettiler. Fakat, İngiliz ve Fransız sefirle- risne kadar asal Alman sefiri de © kadar sâkin ve müsterih g. nüyordu. Bahçedeki kuvvetli lüks lâmba- larının ziyası altında dört sefir göz göze geldikleri zaman, Alman se - firinin simasında derin ve münte - kirpanc bir tebessüm belirdi. Ötekiler de bunu cebri ve câli bir gülme ile karşıladılar, Biri gülüyor.. ötekiler asahiyet- Terinden dudak asırıyorlardı. Al - man sefiri yalıya girdikten sonra misafir salonundaki kanapelerden Lirine oturdu. Masa üzerindeki sigara kulusun- gdan bir sigara alıp yaktı. Dumanla- rıinı neş'e ile havaya savuruyordu. Uzaktan halini tetkik ettim. Mavi gözleri âdeta iki parlak dürbin camı gibi ışıldıyordu. Mem- nuniyetini belli etmemek İstese de içi içine sığmadığı ayaklarile şak « meciği bir dünya iktisat konferan- ı s1 toplanamaz, İtalya da gelmezsi öyle... Sovyetler ve Japonlar gelmezse. yine öyle... Anlaşılıyor ki, Dr. Şaht, bir ci- ha. könleransının. toplanması ha- zırlıklarını görüşmek için Brüksel'e | gitmiyor. O halde bu ne olabilir? Şüyle söylüyorlar, «Olsa olsi aretten maksadı diyorlar ki: anın â elçika Kongosunun satın almak maksadile üşurken, iptidat maddeler stemleke meselelerini de or- taya koymayacağı ne malüm? Yani, ya Belçikaya sipariş ver - miye, yahut da müstemleke ve ip- tidai maddeler bakımından tek liflerde bulunmıya gidiyor. O halde bu ziyaretin dünya ik- tisat konleransı ile hiç bir alâkası olmamak icap eder. İNGİLTEREDE AÇLIK KORKUSU Diğer taraftan İngiliz meb'usla- rı bugünlerde büyük bir telüş için- dedirler, Almanya ile İtalya bo. yuna ihtiyat erzak yuğmaktadırlar, Bu yüzden buğday fiatları bütün memleketler piyasalarında yüksel- miştir. İr.gilizler diyorlar ki: —« Bir harp çıkarsa, bizim er- * (Devamı Ginet sayfada) rak bir dans havasını telkik eder gibi tempo tutmasından anlaşılı » yordu. Nihayet Baron Gangenhaym “muvaffak olmuş bir diplemat sa - yılırdı. Aylardanberi devam eden mücadele kat'i zaferile netlcelen - mişti. Devleti Osmaniyeyi harbe sokmuştu. Almanya imparatorluğunun ga- yesi bu idi. Bu gaye artık fiilen ta- Kakkuk etmiş bulunuyordu, Otu - ruşu, sigara içişi, ayaklarını sallla- yışı hülâsa her hali ile şunu demek istiyor gibi idi. 'ğraştım, çalıştım, çabalâ » dim; Nihayet Almanya hesabina hükümetl Osmaniyeyi kazandim. | YVakıâğ Goben ve Breslâv zırhli m Karadenize çıkıp Rus liman! ni topa tuması iki Rus muhribi ile bir kaç gemiyi batırması hükümeti Resmi Tebliğ İstanbul halkı bayram yaparken kulaktan kulağa yayılan bir şayla birdenbire bütün şehri, nihayet bü- | dün Türk yurdunu kapladı... KAYEİ Çeviren: Bedriye Yeğinsoy iKi iNSAN de tanıştılar. Derhal biri- den hoşlandılar. Yalnız bi- lanmak değil. adar konuştuktan sonra biri- birlerine benziyen bir çok tarafla- rım buldular, Bunlardan biri de yvanlara karsı olan meclübiyet- muhabbetleri idi ki pe rden değildi. Bir radılışm hayvanların res- migeçitini yaptıl Hattâ tesbih böceklerile Ağ r bile gözle- rinde bazı sevimliliye müliktiler. Birinden biri sustuğu zaman diğe- | ri, «Ne hassas kalbi» Roğer büyle düşünüyordu. Bir de derler ki ka- dınlar gaddardırlar. İşte bir masal! Denise Roger'in kara kurbağala- Ti tezyif eden ve yarasalardan kor- ikan her korkaktan iğbirarla bah - settiği esnada, «ne kadar iyi olma- hıdır! Nâsıl erkeklerin kaba oldu- Bunu iddia ederler!, diye düşü: yordu. Fakat o günkü günde daha faz- la düşünmediler. Zira Denü üenesi movdana çÇiktı. Ti rükledi. Maamafih gençler, diğer dostların evinde buluşmak - üzere biribirine randevu verecek kadar zaman bulabilmişlerdi. İki buluşma arasında geçen bir | hafta, hislerini fazlalaştırmaktan apmadı. Biribirlerin-| den istemiyerek ayrılmış, hararet- le tekrar görüşmüşlerdi, —Bu se- fe> de yeni bir benzeyiş buldular. yarmıya başladı | bir seyahat, ve |'Eure üzerinde kâayik yarışları.. Fakat on beş gün sonra artık bir kaç saatlik ekskö: svandan değil, hakiki bir seyahat- — Gemiler Rus sahillerini topa tutmuş.. muhârebeye girmişiz. Filhakika ertesi günkü gazeteler | de aynen şu havadis vardı: Donanmai Osmaninin mu « vajfakiyeti «Şayialar tahakkuk etti. Donan- ayun ile Möskof gemile- Donanmamız kazandı. leri yüzlerce seneden- | | Ti çarpışlı. Moskoi sal beri görmediği o mehip Türk a te- Şini gördü. Bu hususta Osmanlı a- İabsının verdiği resmi —malümat | berveçhi âtidir: «Donanmayı hümayunun bir kıs- d 27 ve 28 Teşrinievvel Karadenizde — talimlerle meşgul iken Ruz filosu evvelâ bü- tün talimleri takip ve ihlâl ve düne kü 28 ncu perşembe günü de do- Hanmayı hümayuna taarruz ede - tek muhasimane ipfidar eylemiş - tir, Vuku buan muharebede donan- mayı hümayun tarafından Avni haklâ (Prot) namında (5000) tonis Iâtoluk ve 700 kadar torpili hâmil bir törpil vapuru Gren ve Rus tor- Denise sarışın başını gözzüne dayayarak, titrek bir le: ğ — Çok mes'ut olacağız! Dedir — Siz ve ben 4 Roger” v ! Diye hırçınca l“'ğı ve etti. | Roger kıpkırmızı, geri — siçesdl Ani bir kıskançlık alevi bütün KÂf natı gözünden sildi. Değişik bir # da ile: | — Oskar mı? Penise; — Köpeğim, diye itiraf etti. nim sevgili köpeğim. Annesinin kı. Roger şaşırmıştı. P yemiyordu. Denise a)i ile: Hayvanları sevdiğinizi za! divordum. Fakat onlara perestiş cdıy"( rum, Yalnız... , ya diğeri Size tekrarlıyorum ki !ıe;dl’4 : rum, Mazalesef hayvanlar biribirlerini sevmezler. — Oh! Tabii bu böyle. Oskar KEZ dilerden nefret eder. Fakat büll dan ne çık; Ş 'e mi çıkar?.. Heyhat. FeF ketlerin en fenası.. Dildiğim bir $Ö | şeyler var.. Benim bir Ankara © gim var, âdı Zouzou. Bu isim söylenir söylenmez V hafifçe gülümsedi, Bu $' itiraz etti ğ — Kedim, Oskardan daha PÜ değil, eğer Oskar kedileri sevmt Zo zot'nun da köpeklerden N€ (Deormı 6 mmer savf> pidolarından birisi mühim bi ta duçar edilmiş ve bir kömüf misi zapt ve musadere “edilmili,, Gayreti Vataniye torpidosu Wiy rafından atılan bir torpil ile İlğ ton hacminde Kubans ismin? Rus topçekeri - batmış ve MUf” neti Milliyenin attığı bir torl diğer bir Rus ganbotu pek mü” hasara uğramıştir. İşbu muharebe esnasında ve tahrip.olunan Rus sefaini? ğ kurtarılan 3 zabit ile 72 edilmiştir. Donanmayı hümayun ha . bir zarara uğramamış ve MW be donanmayı hümayunun İ€ olarak devam etmekte bulun*” tur. Hükümeti — seniye bümayunun bir kısmı karşı Rus donanmasının V"" lan işbu tecavüz ve taâli Şüphesiz şiddetle protest0 tir> ğ Karadenizde bulunan fileff ahiren alınan malümat berv” tidir: "i (Devami V G: don&fh *

Bu sayıdan diğer sayfalar: