— Günün meselesi: Bir kısım yiyecek maddelerin tahlili fena netice verdi 592 gıda maddesinden 293 ü bozuk! Salamlara, sucuklara, pastırma ve kavurmalar diğer bütün gıda maddelerinden daha fazla hile ve fesat karıştırı elediyenin tahlilâtı gıdaiye | Tâboratuarının son — haâlalik mesal pilânçosu, şehrin bir kısım | mevaddı gdaiyesi üzerindeki şi- küyet ve endişelerin müdbet ra - kamlarla tahakkuku demek olmuş- tür, Malüm olduğu üzere nenşei hay- vari olan gıda maddeleri içinden paslırma, sucuk, salam, et, ka - vurma, kıyma, yumurta gibileri hasıl olan en küçük sünhe halinde Veyahut piyasaya sevkinden evvel, ahlilâti gidaiye — 1âboratuarında tahill olunur, Tahlilât, bilhassa imâl sırasında hile karıştırılıp karıştırılmadığı ve- Yahut imâlinden sonra fesada yüz tultuğu halde imha olunmayıp pi- XAsaya çıkarılıp çıkarılmadığı ci - | ı ; I Teksim ile Harbiye arasında, framvayların gittikleri istikamet- te sol kapıları açık bulunur ve yal- Dız $hl taraf kapılardan inilir, bi- nilir, Fakat, bazan, bu usüle rla - ye* edilmemekte, sağ laraftan da binen ve inen yolcular olmaktı dır, Bu yüzden de Taksim ile H; biye arasında kazalar, diğer hat- | lardan daha fazla vukua gelmekte- | Soförler cemiyeti, bu kazalar - daı dolayı, belediycey müracsat ederek, bu hatta sağ kapıların ka. palı bulunması kararının daha si- PN NELAR Hü M HübaRINÜÜENrrURANENin a. Bir gazeteci — | Bir çocuğu | Yaraladı Otomabil, önüneçıkan | çocuğa çarptı | Evvelki akşam saat 22 sıralorın- | da Haber gazetesi muharrirlerin- den Bay İzzet otomobille Sürpa - €0p Mezarlığı önünden geçerken, 12 yaşlarında İstavri adında önü- De bir çocuk çıkmıştır. Bay İzzet ibire iyi manevra yapama- TUŞ ve çocuğa çarparak yaralan- Mazına sebep olmuştur. Yaralı der- hal Beyoğlu Belediye hastahane- Sine kaldı Edebi roman:17 S—en de seveceksin! — Ben giderim!, H Kasımpaşadan Şama Lütfiye yazıyor h_“v Aydır Şamdalar. Nihadın tik ber verdiği gibi sahiden hiç sıs kılmadılar, -Sakin, rahat, mer'üt 7 hayatları var. Güneş büyüyor. zu:h" serpiliyor, bütün bütün gü- d leşiyor, Katmerli, siyah gözle 'de kadınlığın bir bakışta Alan, gönlü büyüleyen tatlıl < kııı:r akşamdı. İşsiz ve yapyalnız "dııı bir akşam, Nihat, Güneş, V8 kumandanın evine yeme- Bitmişlerdi. iye: < Ne yapsam, ne yapsam?.. K b sonra birden aklına geldi: tup Oturur, komiser babama mek- Yazarım.. .de bu süretle tahlil lâboratu: | maktadırlar. Bu kaza hetlerinden yapılır. Şubat ayı için- na sevkolunan gıda maddeleri nü - muneleci miktarı SA tür. Bunlar- dan 23 nümüne bozuk olarak gö- rülmüştür. Yani hile veya fesada yüz tutmak suretile satışa çıkarıl- maması ve imhası icabeden gıda maddelerinin yekünu yüze nisbet- le &1 dir. Lâboratuarın 936 ihzal mesai bilânçosu daha aleyhte bir yekân göstermektedir. Bir yılı içinde ge - len 592 muhtelif gıda maddesi nü- munesinden 292 si bozuk ve füsit bulunmuştur. Buna göce bozuk o- lan mevadın yüzde nisheti 49 dur, Kimyevi tahliller neticesinde en fazla bozuk bulunan maddeler sa- lam'ar, sucuklar ve pastırma ile kı bir şekilde tatbik ve kontrol e- dilmesini istiyecektir. Çünkü, sağ tarftan ani Glarak inen yolcular, hemen o sirada geçen bir otamobi- lin çarpması tehlikesine maruz kal- neticesinde yolcuyu çiğneyen, sakatlıyan veya : yaralıyan şoför ceza göcmektedir. Bir çok şoförler cemiyete müta- caat ederek bu meselenin bir an evvel tatbik edilmesini ve kendile- rinin de korkulu dakikalar geçir « melerinin nihayete ermesini is « temişlerdir. Terkos suyu — 1Içilir hale Geliyor ; Ücuz su tevziine başlanıyor Belediye Sular İdaresi tasalın - dan bir müddettenberi Kâğıthane. de yapılmakta olan kum terşih ha- vuzlarının inşaalı ikmâl edilmiştir. Bu bavuz, Terkos gölünden gelen suyu iyi şekilde süzecek ve te - | mizliyecektir. Yakın bir zamanda ] terkos, temiz bir su haline gele » | cek ve içilebilecektir. Yeni bazı tesisat da yapılmakta- dır. Bu tesisatı müteakıp, halka çok ucuz fiatla su tevziine başla- nacaktır. Etem İzzet Benice Ve., buna sevindi. — Oh.. çok iyi. Bir daha bu fırsat! bulamam. Ve.. karar verdi: — Uzun uzun yazarım.. her şeyi yazarım.. Bu hızla kalktı, Nihadin yazı o- dasına gitti. İki dakika sonra yazıyordu: «Komiser babacığım.. Bilsen seni ne kadar göreceğim geldi. Başımı ak sakalının altına sokmak, yanaklarımı sert telleri - Je dağlamak, kollarının arasında bir babanın bütün sevgisi ile s - kılmak benim için ne doyulmaz, ne unutulmaz şey. — İstanbulu u- nuttum.Kasımpaşayı unuttum. Bü- yüdüğümü gençliğimi geçirdiğim Piripaşaya, Cavidi, Rıfkıyı, mezar. lık hikâyesini, karakolu he hepsini unuttum.Şam bana yeni İdığı anlaşılıyo | kavurmalardır. Halbuki 935 yılında bu nisbet kısmen azdır. 512 muayeneden an- cak 128 3 bozuk çıkmıştır. Görü- lüyor ki 936 yılında yeküin hemen iki misli kabarmış bulunuyor. 937 nin son haftasında ise tu yekün || daha fazla yükselmiş oluyor. Hal- buki bu netice yalnız tahlilâtı ge- daiye Tâboratuarının ü tü 1 şehre teşmil edilemi mevzil faaliyetinin ifadesidir. Halkın, hayvani gıda maddeleri. me karşı rağbeti daima fazladır.Za- ten MHatlar arasındaki nisbet kabul etmez farkları dahi dikkati çeken bu gibi gida maddeleri üzerinde daha geniş mikyasta inccleme ve araştırma yapmak lüzumu hasıl o- || | | | daza verilen maaş hakkında Ma - ! tarihine kadar aldıkları | ri elinması için hiç bir teşebbüs | yapılmıyacaktır. HaNNEYENMA N lÜr edkmi aa araLANmN vamm Tn Vatandaşlar var. ğlhmıll huyor demektir. Olmayan .. uccar var Bunlar birer birer takip ediliyor Ticaretle meşgul olan bazı kim « selerin veya yeni ticarethane açan bir kasım tüccarın Ticaret Odası - na kaydolmaları lâzım gelirken hiç müracaat etmedikleri görülmüş . tür. Oda eneelisi bunlar için bazı kararlar almıştır: Bu meyanda, halen odada kayıt. Hi olan tüccarların adres ve meş - güliyeti itibarile müteaddit liste. leri çıkarılacak ve alâkadar me - murlar semt semt dolaşarak liste harici kalan dükkân ve müessese - | seteri tesbit edeceklerdir. Kontrolda odaya yazılmadığı meydana çıkan tüccarlat hakkın - da ticaret kanununun 3 ve $ inci maddelerinin cezmi hükümleri tat- biz edilecektir. Mürettipler : Kongresi Kstanbul Türk Mürettipler Cemi. yeti Başkanlığından: Cemiyetimizin — ikinci toplantısı 21-3.937 tarihine müsadif pazar günü saat 1 de Cağaloğlu yoku- şunda Tecelli matbaasında yapıla. cağından,Cemiyetimize kayıtlı bilu mum azaların işbu davete behemhal icabelleri rica olunur. —..— Ictimaa dav et Gulatasaray spor kulübünden: Mart içinde toplanması —mutat Yükrsek Murakabe Heyeti içtimai, 27 Mart/1997 Cumartesi günü saat M te klüp lokalinde yapılacağın - dan, yüksek murakâbe heyeti a - zasının beremehal gelmeleri rica olunur. İ A bir şenlik verdi. Değişik bir adam, değişik bir benlik oldum. Unutamadığım tek yüz, tek hatıra senzin, Bilsen senin de burada ol- manı ne kadar ölzüyorum. Sen - sizliğin hiç tadı yok, Daha ilk gel- diğimiz gün, o yemyeşi! Şam İş - tasyonuna girerken bu actıyı düy- düm: — Komiser babam da olsaydı.. Dedim, ve.. bütün bu duygula - Tımı, Şamı sana anlatmak için bu güne kadar boş vakit bulamadım. Bügün boşum, Yalnızım, uzun u- Zzün yazmaya vaktim var. Bari bi- zimle beraber Gdeğilsin, hiç almaz. sa mektubumu oku, Bizimleymiş gibi ol Burada Salhiyye caddesinde ©- furuyoruz. Duulbab'ın kiralık ev. lerinden birinde, Bu cadde Şamın en lüks, en güzel, en büyük cadde- si. Buradaki bütün evlerde, hele Duufbab'in bir sıraya dizilen bütün evlerinde — kumandanlar, Zabit. ler oluruyorlar. al paşanın konağı da burada, K, uyuz. Bi. a ; J zim evimiz beş odalı, bile geliyor. | bez nasılsa söy adı alnıyanların Şoförlerin kaza yapma- Odaya kayıtlı sına sebep kapılar mı? Harbiye ile Taksim arasında sağ kapıların daha sıkı kapanması isteniyor.. ' Maliyenin Yarından itibaren Vekâleii emri maaşı verilmiyecek ğVekâlet emrine alınalı iki seneyi doldurmuş olanlar müstesna Vekâlet emrine alınan memi j Vekâletince yeni kararlar a - udiğı vekâletlen vilâyete bildi - rilmiştir. Bu karzara göre, Vekâlet emrine | alınmış bir kısım memurlara ya - | rından itibaren vekâlet emri man- şı verilmiyecektir. Yani 21/Mart/937| vekâlet | emri maaşları hizmet müddetle - | ritv: göre 2 veya 3 seneyi bulanlar aruk maaş alamıyacaklardır. Bu kabil memurların eskiden al- dıkları maaşlardan bu paraların ge- Hâlâ soyadı Almayan | olmayanlar tecziye edilmeyecek Nüfus daireleri, şimdiye kadar Histelerini tanzim etmiştir. Dahiliye Vekâletinden bu husus- ta vilâyete mühim bir tami: derilmiştir. Buna göre aI ve kaza merkezlerindeki idare he- yetleri bu listelere bakarak soy dı almamış olanların vaziyetlerini tetkik edeceklerdir. Bu tetkikler gayet dikkatli ya- pulacak ve bundan sonra karar veri- | Jecektir. Vekâlet eğer bu vatandaş- | laan şayanıkabul bir mazeretleri varsa tecziyeleri cihetine gidilme- mesini bildirmiştir. Hiç bir mazeretleri olmadan bu işde ihmal gösterenler, ihmalleri derecesine göre cezalandırılacak - lardır. Bu ceza derhal tatbik edi - lecektir, Taksimde Asri helâ Yapılıyor Şimdiki kokulu helâlar yıktı: ak Taksim meydanının manzarası - nı çirkinleştiren ve yazın pis koku- larile gelip geçenleri rahatsız e- den umumi belâların kaldırılma- sına karar verilmiştir. Tramwvay bekleme yerinin karşısında Sıra » serviler yolundaki 2 dükkânın bu- lunduğu arşa helâ yeri için müna.- Sİ? görülmüş ve usülen ( ükkân 7.200 liraya satın alınmıştir. Yeni yapılacak helâlar, Sultan. ahmetteki helâlar gibi yer altın - da olacaktır. Bu helâlar asri bir şekilde ola- caktır. İnşaata yakında başlana - €ak ve bir ayda ikmâl odilecek - T sana evi anlatayım. Gözü « nün önüne getir; Sokak kapısın « dân büyük bir avluya giriyorsan. Yerler çini taşile döşeli. İki yanda tki oda var. Uşaklar için, Burayı Beç, İkinci bir kapıyı da geç, yeni bir avluya giriyorsun, Burası da Çİnİ taşlarile döşeli. Fakat, daha Beniİş, daha büyük bir avlu. Bir « den bir serinlik ve yıllanmış ta - şın kakusu yüze, burna çarpıyor. Of'ıdı mermerden yapılmış bü - Yyük bir havuz var. Aslan ağızla - | rından sular boşalıyor, bir iki fığ. kiye orlalarına konan lâstik top - ları kendilerine eğlence etmişler. boyuna kaldırıp indiriyorlar. Hı. vuzun her yanı geşit çeşil çiçek Saksılarile dolu, Avlunun iki ya « nında iki oda var, Bunlar Beniş, e- deirli, rahat, misafir odaları, Bir | köşede de camlı bir kapı var, Bü kapıdan bahçeye çıkılıyor. Bah;e eşsiz bir bahçe, En özenli şekilde Çiçek tarlalarına ayrılmış. Meyvâ ağaçlarının da en güzelleri var. İn- cir, şeftali, turunç, kaysı, sonra, f kebbad dedikleri ağaç kavunu. 9ü tün Şam bahçeleri aşağı yukırı bir kararı kadar aldıkları ları iki veya üç olan memurlara Yarınki larih Vekâlet emri mi sereyi geçmemi ilk Vekâlet erarine alındıkları pün- den itibaren bu müddeti doldu - ruacıya kadar maaşları ödenecek - | tir. Vilâyet, bu kararı dofterdarlı. ga bildirmiştir. Defterdarlık, bu şekilde, artık maaş alanuyacak o- lan ve İstanbulda bulunan me - | murları tesbit etmiye başlamıştır. Bunların listesi hazırlanacak, o0- na göre muamele yapılacaktır. Ha- zızlanan liste Maliye Vekâletine de gönderilecektir. Hü ea ünieniınnmenı Poliste Kahvede kumar 'Tavuk pazarında, Haçiğin 23 numaralı kahvesinde kuamar Oye nandığım haber alan memurlar, dün birdenbire kahveyi basmışlar. Barbut oynamakta olan Mehmet, diğer Mehmet, Serkis, Hüseyin, Taklor, Hilmi, Osman ve yine Hiseyin isminde 8 kişiyi cürmü meşhut halinde yakalamışlardır. Ortada da, 10 lira para, bir Çift zar, 99 tane fiş ve S tane de fincan zarfı bulunmuştur. HIRSIZ MİSAFİR Tavukpazarında — 22 numaralı evde oturan Emineye, Nebahet isminde bir tanıdığı misalir gel miştir. Nebahet, Eminenin — bir mantosile 8 parça çamaşırını Çal- mış, dün kapalı çarşıda satarken yakalanmıştır. BİR BEKÇİ BİR ADAMI VURDU Dün, Bostanbaşında — Kadiriler yokuşunda oturan Mehmet Ali, Mmahalle bekcisi Ali ile kavgaya tu- tuşmuş, bekçi Ali, çakı ile, Mehmet Aliyi omuzundan yaralamıştır. Mehmet Ali hastahaneye kaldı- tılmış, bekçi yakalanmıştır. SOKAKTAN KALDIRILAN BİR ADAM HASTAHANEDE ÖLDÜ Dün akşam Üzeri, Sultanahmet parkında, bir adamın söz söyliye » miyecek derecede baygın olarık yattığı görülmüştür. Ürzerinde bulunan hüviyet süz- danından, isminin Yavuz olduğu anlaşılmış; ağır hasta olduğu görü- lerek hastahaneye katxdırılmıştır. Yavuz, bir müddet sonra, hasta- hanede ölmüştür. BİR ÇOCUK MANGALA DÜŞTÜ Arapcamlinde, Abdüsselâm so - ğında oturan Müıtlıl"ıenn dört beş yaşındaki çocuğu Necmi, anasının ihmali yüzünden mangala düşmüş, muhtelif yerlerinden yanmıştır. VAPURDAN DENİZE Kadıköy - Köprü seleri yapın Burgaz vapuru Haydarpaşaya ya- naşirken, baş tarafta duran birisi denize düşmüş, vepurun çarkçısı | Cafer tarafından kurtarılmıştır. — | Yapılan tahkikatta, denize dü - | şenin, Yenikapıda Zeynel sokağın- | da 20 numaralı evde oturan Kapa- Hçarşıda koltukçu İsmail olduğuu anlaşılmıştır, böyle. Yukarı katta da iki büyük odu var, İşte bizim ev ve.. Şam «v leri. Tamamile Arap mimarlığı i« le yapılmış mahaileler daha çok, Çok değil, bütün Şam öyle sayılır. Salkiyye daha yeni bir cadde. — Bu evin ortasında havuz da ne oluyor?. Dersin değit mi?, Ah komiser babacığım, hiç olmazsa bir ay için gelsen de o havuz başlarında ruh- lacın nasıl tazelendiğini — görsen Her Arap evinde bu havuz vardır ve.. her arap bu havüzun başında canına can katmaktadır. Biz do a- Kanu komşu havuz bhaşında yörüz, Çalgılar çalıyor'uz. Çaylar içiyoruz, karpuz, kaysı, sef- tali, armut, kavun yiyoruz Hele sebbara ne güzel şey. Ele ulması zor. Dikenli, Eldivenle soyuluyor, | Fakat, ne tatlı, ne Tezzetli Havuz başlarında toplanan arap kadınlarının elinde bizim o be - genmediğimiz ut da piyanoyu, ke- İ mahi, viyolonseli gölgede bırakan bir nağme alıyor, Öyle kuvvetli bir (Devamı var) Halk filozofu diyor ki: |. Her Türk beş Türk olmalıdır ! Biz, başı ağrıyanı hastahanele- re, yani milletin doklo,una koş - turup halkımızın sıhhati üstüne tirmesini, gürbüz ve gıhhatte bic millet yaratmayı isteriz. Sonra be- lediye hastahanelerinde fakir haik- | tar ücret almayı hesaplarır. Bu olmaz; olacak iş değil bu doğrusu.. İlalbuki beri tarafta yalnız has- tahâne meselesi olarak devlete dü- şta büyük işler vardır ki onları da elbet başaracağız. Baçarmalıyız, başka çare yoktur çünkü. O da şu: Nüfusumuzu arttırma — meselesi bugün -hepimiz biliriz ki- en bü yük milli meselemizdir: Büyük, cenretler cenneti vatanımız var, Azız. Büyük milyonluk milletlerle çevriliyiz. Velhasıl Türkiyenin & tikbali öy- le ister ki: Her Türk beş Türk 0l- malıdır! Halbuk! bu vaz'feyi fert- lere, sana, bana yükleyemeyiz. He- le yalnız ki , hiç olmaz! Onun için devletin bütün şehir- « lerde bedava doğum ve çocuk ba- kımı hastahaneleri açması gerekir. O şekilde ki çocuk bedava doğurul- malı, bedava bakılmalıdır. Babanın çocuklarını beslemek cessretini göze alabilmesi için va- « zilfa ve iş emniyetini, evlilere ve çocuklulara devlet yardımlatını da bizinci derecede mühim kanunlar- la temin etmeliyiz. O vakit milletten iste, © vakit her Türkün beş Türk ol- mak vazifesidir. J Ve: Bir nesilde en aşağı üç yi ni 50 milyon olmamız kuru bir ha- yal olmaz. Türkün tarihi bir kaç defa dol- durup boşaltmış, dünyada meddü - cezirler yaratmış zürriyet kudreti buna şahittir. Halk Filozofu uai alabarsani « aransanınidem n PENCEREDEN SOKAĞA! Eyüpte oturan Halil isminde birt, polise müracaat ederek hile ve de- sise ile Hakkı ve Yusuf isminde i- ki kişi tarafından 261 lira parası, bir çift elmas küpesi ve bir Singer dikiş makinesinin dolandırıldığını iddia etmiştir. DOLANDIRICILIK Beşiktaşta Kılıçalide Âseriye so- kağında 56 numaralı evde otucan Abdullahin oğlu Adil, dün evin penceresinder sokağa düşerek &l- nında yaralanmış, Beyoğlu Zükür hastahanesine kaldırılmıştır. Birimizin derdi Hepimizin derdi Bir makale ve sey- yar esnaf Gazetemiz, sabahleyin intişar eden gazetelerdeki baş makale. leri bulâsa ederek, bir fikir edin. me'eri için, okayucularına sunu- yor. Okuyucularımızdan E. Hak- kı, birkaç gün evvel, bu maka- le bhulâsaları içinde, Bay Mu- hittin — Birgenin seyyar satıcı- lara ait bir yazısını okumuş.. E. Hakkı bir seyyar satıcı ol- duüğu için, Muhittin — Brrgenin © yazısından müteessir olmuş., muharrir, Son Posta gazete. sinde — yazdığı ©o makalede, seyyar esnafa şiddetle çatı. yor ve bunlardan ne zaman kurtulmak zamanı geleceğini so- ruyordu. Her nedense, seyyar esnaf, Bay Muhittin Birgenin fera halde sinirlerine dokunu- yor, galiba.. Halbuki, biz, Son Telgraf sütunlarında, çok az bir ser. maye ile geçinmiye — çalışan, bamisiz, zavalk seyyar esnafı, küçük esnafı daima Mmüdalfaa ediyoruz. Onlardan birçok şikâ- yetler yapılabilir. Fakat, muhak- kak ki, bu vatandaşlarında bir takım hakları vardır. Okuyucumuz L Hakkı, bize yolladığı mektupla, — seyyar esnafın uzun uzadıya dertlerin- den aplarından bahsetmektedir. İstanbulda hakikaten bir sey. yar esnaf meselesi vardır. Bu vatandaşların, hem şehre, hem halka, hem de kendilerine daha faydalı bir şekle getirilmesi için alâkadarların bu mevzu üzerinde düöşünmeleri icabettiğini zanne- diyoruz. Birimizin derdi, hepi- mizin derdi değil mi ?..