ünün meselesi : Pa Tımarhaneden kaçanlar şehirde mi dolaşıyorlar? Akıl hastanesi baş hekimi bu şayiaya cevap veriyor Tımarhanedeki delilerin en çoğu erkekler- dir, bir çok hastalar yersizlikten alınamıyor likeli olanlar kapalı yerlerdedir. | zalarına bırakılır. Hafif hastalar açıktadır. Son günlerde bazı delilerin te mürhaneden kaçtıkları hakkında, Dünyanın hec | tarafında da böyledir. Plânlı talebe kadrosu Üniversite Rekğrlüğü ye- | ni bir tedbir alıyor iHeyeti Vekileden kanun çıkarıl- . | ması istenecek | Üyrlveesite - Rektörlüğü çok —mühim — bir. mevzu üzerinde tetkikler yapmıştır. Rektör Cemil Bilselin bizzat uğraştığı bu mesele: Üniver. | sitede planlı talebe kadrosudur. Bugün Üniversitenin muhtelif fakülte ve enstitülerindeki talebe mik- tarı mühteliltir. Her talebe, istediği fakülle ve enstitüye kayıt olmuş, ve tahsil etmek ihtiyacını elinde tutmaktadır. Bu vaziyet şöyle bir netice doğurmaktadır: Meselâ bir Tfakültede | iki bin talebe varken diğer bir fakültenin talebe mevcudu 500 dür, Hal- buki, Üniversite, memleketin muhtelif sahalarına bilgili insan yetiştirdiği için, üniversite mezun verirken, memleketin, hangi sahalarda bilhassa şayialar — dolaşmaktadır. — Timar- hasta kabul edecek yer bulunma: dığı ileri sürülmektedir. Bu mesele hakkıuda akıl hastahanesi baş dok- toru profesör bay Mazhar Osman- la görüştük. Bize dedi kit « — Hastanemizin kadrosu 1800 hane kadrosunun dolduğu ve yeni | Hattâ bunlar, gündüzleri şehre çıkarlar, dolaşırlar, alış veriş eder. | ler, akşam olunca, hastahaneye dö. nerler, Bunlardan bazıları kaçmış larından, bir müddet dolaşıp, son- ra gelmelerinde bir mahzur yoktur. y if lar, Dışarıda kalmış hasta yoktur. ' İSli Ykaytalar, Memleketimizde akıl hastalarının ekserisi erkeklerdir. Hastanemizde 600 kadar kadın hasta, 1350 ka- darda erkek hasta vardır. Gündüzleri şehri dolaşmak, ahbap larile - konuşmak üzere bırakılan hastanede — kapalı mana ihliyacı bulunduğu noklasını az rağbet bulan şubeler vardır. Hall dan daha çok muhtaç vaziyettedir. 4 makul bir fikir olarak ileri sürülmektedir. Bugün Üniversitede pek yetiştirdiği elemanlara, memleket, diğer şubelerden yetişecek elemanlar- Bugün en çok kalabalık olan Fakülteler Hukuk ve Tıp Fakülteleridir. Az rağbet bulan fakülteler de Fen ve Edebiyatlır. Fen ve Edebiyat fakültelerinin umum talebe mevcudu, bu şubelere nisbetle hesap edilince gözönünde bulundurması lözim gel buki, az rağbet bulan bu şubelerinin gdür. Fakat, halen 1950 hasta vare | bir yerde mütemadiyea oturmazlar, her biri mühim bir bilgi yeri olan bu şubelere çok az talebe isabet Fakat, aptallar, sar'alılar, hafif hastalar hastaneye kabul edile« Mmiyor, bunları evlerine gönder. mek — mecburiyetindeyiz. — Bunlar tehlikesizdirler, ailelerinin muhafa. gdır. Yani kadrodan — 150 fazladır. Hergüön 7-8 hasta müracaat ediyor ve bunlar kabul o'uauyor. Hastaneden kimse kaçamaz. Teh. Liselerde son sını_f | talebesinin vaziyeti ] olsalar bile, zaten zararsız. olduk- Maarif Vekâletî fen —veedebl'yat Jburlyıl Kararı Verilmesi- | şubeleri için yeni bir karar almak üzeredir Mnııl Vekâleti, liselerin son sınıflarının Ten ve edebiyat diye iki kısma ayrılması işini telkik elmektedir. Öğrendiğimize göre, l inci sınıflarda, böyle iki şube Oluşu, ve talebenin, bu iki şubeden birini iht yarile seçmesi bazı mahzurlar doğurmaktadır. Vekület, esas itibarile, lise son sınıllarının ikiye ayrılmasını bugünkü pedagoji sistemlerimiz dahilinde pek muvalık bulmamaktadir. Çünkü, len ve edeviyat şubelerinde okunulan dersler ayni değildir. Meselâ fen şubesinde öyle dersler vardır ki, bu derslerden bir lise mezununun, umumi | kültür bakımından, hiçbir vakit mahrum ve müstağni kalmaması icabeder Keza, edebiyat şubesinde bazı dersler de fen şubesinde okutulmamaktadır. Liselerden gaye muayyen bir bilgi üzerinde ihtisas yapmak, derin bir vukuf sahibi olmak değil, yüksek tansil yapacak gençleri, kültürlü, anlayışlı, kavrayışlı bir hale getirmektledir, Maarif vekâleti, bu mesele elralında, alâkadar ve tecrübeli bazı kim- selerin fikirlerini sormuştur. Vekâletin bu mevzu üzerinde yapmakta ole duğu telkikler yakında nelicelenecektir. Önümüzdeki ders yılı başından itibaren, lise son sınıflarındaki movcut ikiliğin kaldırılacağı çok ümit ediliyor. Yapılan istatistiklere göre, bugün Türkiyedeki lise son sınılta- lebelerinin vasallüçde biri fen şubesinde, diğerüçde ikisi edebiyat şube. sinde okumaktadır. Galineman e edanmrma mümem düm ürem ati mmarmnnisenninı Bunlara ayrılmış arazi vardır.Burada arazi işlerile meşgul olurlar, İstenb emrazı akliye hastanesi bir mahpus | değildir.,, Vatandaş, Tiı'rkçî Konuş! Dahiliye Müsteşarı Mec- ne Lüzum Görünyor Umutui yerlerde Türkçeden baş- ka dille konuşulmaması yolunda yapılan neşriyatın henüz hiç bir | mecburiyet kararı olmadan kendi. liğinden tesirini göstermiştir. Ada ve Boğaz vapurlarile tramvaylarda yabancı dille konuşanlar azalmış, | bir çok Hıristiyan mağazaları mü. | eride memur ve salıcılarını | Türkçe konuşmağa mecbur etmiş. lerdir. Dahiliye bakanlığı — müsteşarı B. Sabri bu münasebetle - şunları söylüyor. — “Bütün vatandaşların Türk. | çe konuşmaları temenni olunur. | Bunun için şimdilik mecburiyet ka- rarı verilmemiştir. Bu daha ziyade Kültürel çalışmalarla tahakkuk e- debilir. » Şarkta büyük | İ | | y | Kalkınma hare- Yeni bir tersane Vapur navlunlari keti başlıyor yapılıyor Yarım milyon liradan fazla para sarfedilecek Haliçteki tersanemizi teşkil eden fabrika ve havuzların ıslâhı ve bü- yütülmesi için büyük bir faaliyet başlamıştır. Kasımpaşa ile Azapkapı arasm- daki bu fabrika ve havuzlar 1sfâh edilirken Hasköyle Kasımpaşa âra- sında yeni bit tersane kurulacaktır. Bu iş için yarım milyon liradın fazla bir para sarfedilecektir. Ha- vuzlar ve fabrikalar müdürü B. Ce- mil bu hususta İktisar Vekâlelinin daveti üzerine Ankaraya gitmiştir. Edebi roman: 5 Tarife komisyonu bugün deniz ti- caret müdürlüğünde bir içtima ak- detmektedir, Bu toplantıda — vapur navlunları ehemmiyetle tetkik edi- lerek fiatların indirilmesi yolunda bir karar verilecektir. Bilhassa deniz yolları yük ve yol. Cü tarifelerinde esaslı tenzilât ya- pılması kuvvelle muhtemel görül « Tacktedir. | | Üsküdarapor - Gazhane Üküdar Spor - Gazhane B. takım- rasında iki maç yapılmışlır. Gazhane Üsküdar B. takımları a- rasında yapılan maçta Üsküdar Spor 2 - 1 galip çıkmıştır. Sen de seveceksin! Ağlıyan kadının göz yaşları bire den kesildi: —Ne diyorsun?. Der gibi muhtarın yüzüne baktı. O gürüla sözünü tazeledi: — Canm elimdel. Genç kadın hemen muhtarın el- lerine sarıldı: y —Öyleyse bana bir 'hlna!.ı.k /ket Bey, Beni kurtar!. ş.;“m kaba kaba güldü: — Kah.. kah.kahi. Ve., devam etti: — Lâfla adam kurtarilır mi?.. Ve.. ellerini tutan cileri itti: — Yoksulluk ta kemiklerine iş - lemiş be. Ellerin bir deri bir ke - mik kalmış. Fakat, ne de olsa güzel- Bin. Zaten eskidenberi sende gö - züm var, Genç kadın birden bu sözlere şa- taladı. Muhtar demincek te buna et Etem İzzet Benice | benzer sözler söylemişti. — Alayı birakın da, ne yapacak- sam yapayım?., Dedi. Muhtar kadını yeniden o - müz başlarından tuttu, kendisine doğru çekti, keskinleşen bakışlarını ağlamaktan moraran kadının esmer, gölgeli gözlerine dikti; apaçık söy- ledi: — Evde kimse yok. 'Tam fırsat, Yorgunluğu yorgunluk giderir. Bir saate kadar seni karakola verecek » tim. Saat doluncaya kadar yatarız. Sonra ben seni burtarırım. Ondan Hiç korkma, Kılın bile kıpırdamaz, Ve. .sözünü bitirirken kadım bir- den çekti, göğsüne yaslamak iste - | di, zayıf, çelimsiz, açlığın sıskalaş. tırdığı kadın birden kükredi: — Tuvuuhhhh sanat. , Diyorek muhtarın yüzüne bir to- sonra da haftada bir iki buluşuruz. | Tahsin Üzer yarın akşam Ankaraya gidiyor umum müfettişler kongre. sinde verilerilen kararlar cümlesine | den olmak üzere Trabzon ve Er. zurumda iki buçuk milyon sarfile yeni iki hastane yapılacaklır. Kars | ve Erzincan şehirlerinin haritast l çakarılacaktı Erzurum — şehrinin haritasınıı Ni bir minnlaln Yolaee . e Kati Bundan başka şark mintakasın. da bir şeker fabrikası kurulması ye Vanda bir doğu Üniversitesi açılması kuvvetle mühtemeldir, Diğer taraftan bir müddetten. , kat attı. Muhtara tokat okşamak gi- | bi geldi, aldırmadı: | — Haydi haydi, uzün etme, işte | canın elimde.. |— Diye, kadım köşeye sıkıştırdı ve İ poppadak solgunluğunun altında bü- tün güzelliğini taşıyan tazenin ya » 1 nağından öptü. | , — Şimdi bağıracağım, bütün ma- ] halleyi ayağa kaldıracağım, rezil o- lacaksın!.. Diye haykırdı. Muhtar: — Bu son sözün mü?., Dedi. Küdan, kestirip attı: — Evet, Ve ilâve etti: — Namus düşmanı herif!, — Öyleyse yürü karakola. Sen de — 2 — Gitmiyeceğim, senin emrinle değil. | — Bea buranın muhtarıyım!, — Müuhtarı isen polisi de var, Ge- lir, götürürler, — Unutma ama bunul, — Unutmuyacağım bu edepsizli - Binit, | sini istiyeceki etmektedir. Öğrendiğimize göre, Üniversite Rektörlüğü bu mesele hakkında ine bir teklif yapacak, ve bu işin bir kanunla halledilme« Maarif Vekal Yunanistanla Demiryolu AÂnlaşması 33 kilometrelik kısımda na yahat edilecek? Şark demir yollarının Edirne ci- varında Yunan topraklarından ge. çen 33 kilometrelik kısmının bangi kanuni hükümler dairesinde idare edileceği hakkında Türk ve Yunan heyetleri arasında devam eden müzakereler neticelenmiş ve bu hususda hazırlanan Tapor — nafia vekâletine gönderilmiştir. Bu anlaşmaya göre, bundan son” ra tren Yunan topraklarından ge- | çerken Yunan memurları bilet kon- trolü yapabilecek, herhangi bir hâ- dise vukuunda, hâdisenin vukun geldiği toprağa sahip olan devletin kanunları cari olacaktır. Biletsiz yolcular tâbi bulundukları en yakın istasyona götürülecektir. Kâğıt paralarımız İstan- bulda basılacak Kâğıt paralarımızım yeni harfler. le basılması için yapılan tetkikler i- lerlemiştir. Bu tetkikler neticesinde, baskı makinelerinin İstanbul Darphane - sine getirilerek tabı işinin burada yapılması daha uygun görülmüştür. Bu suretle yarım milyon liralık bir tabı tasarrufu elde edilmiş olacaktır. ——— beri şehrimizde bulunan ve Cer. rah paşa bastanesinde muvaflakk yetli bir ameliyat geçiren üçüncü umum? mülettiş Tahsin Üzer tama- men iyileşmiştir. Tahsin Uzer, son defa Ankara da toplanan umum Müfettişler kon. gresinde tesbit edilen mühim mü. karrirat ve diğer hususların latbiki hakkında görüşmek ve yeni direk- tiller almak üzere yarın akşam Ankı hareket edecektir. Ürürsün sen şimdi!, — Ne göreceğim?.. — Karakollarda sürünmeyi, ha. pishanelerde çürümeyi?.. —Elimden kurtulamıyacaksın!.. — Sanki senin dileğinle beni hap- se alacaklar, — Benim dileğimle değil, senin sue çunla... — Seninle yatmayı kabul etsey - dim suç falan kalmıyacaktı değil mi? — O vakit başka olurdu. — Utanmayorsun da. Koskoca ka « hpli, kilikli mübtar, Apaçık, kendi başına kalmış bir kadına, bunu yapıyor, — Çoluğundan, — çocuğun - danda mı utanmıyorsun?.. — Utanacak bir şey yok. Ben er- keğim, sen kadınsın. Ortada da böy- | Je bir iş var, Ben senin suçunu ört- mek için uğraşacağım. Sen de benim bu yorgunluğumu ödeyeceksin. Bu- sıkılmak, utanmak nesine?.. Genç kadın bir daha kükredi: — Tuuu sana muhtar.. — diyen- Ha masea a hi imenNA ai narm ee | iceride © İzmit Vilâyet meclisi her kae za ile köylerde birer hayvan mee | zarlığı tesişine karar vermiştir. © Bazı şehirlerimiz kiliselerin- de bazı papazlartabak gezdirmek suretile iane topladıklarından mah- kemeye ver.lmişlerdir. © Haziran ayında teftiş mer- kezi şehbrimizden de geçmek üzere Balkanlar arasında bir otomobil müsabakası yapılacaktır. © Hükümet iskâa — işlerinde yapılması lüzimgelea iİslâhata dair vilâyetlerden birer rapor istemiştir. © Şehrimizde bulunmakta olan nüfus şubesi müdürü B. Sabri, şabe- lerde tetkikatta bulunmaktadır. Ya- | kında nüfus memurleri arltırılacak ve maaşlar çoğaltılacaktır. © Balık ihracatının bir elden idare edilmesi yolunda bazı ihti- mallerden bahsedilmektedir. © Bu sene ilk okullardan orta okullara girecek çocuklarıt miktarı 6000 kadardır. Bu yıl şehrimizde yeniden 2 ilk okul açılacaktır. Di. iter taraftan Türkiyenin öğretmen ihtiyacını karşılamak için 32000 Öğretmene ihtiyaç vardır. © Hazirandan itibaren cenaze. lerin gömülmesi işile belediye uğ. raşacak ve bir senelik tecrübe devresi tatbik edilecektir. © Galatada inşa edileceğini yaz. dığımız yeni yolcu saloounun inşası bıı.ıyuuıhodı ihale :;l:ı:küı. 'niveraite rasathanesi İ letilerek daha müsbet bir ıem çalışacaktır. © Türkkuşu — bayramı İzmirde emsalsiz terahüratla kutlulanmıştır. Bu münasebetle Gazi Emir saha- sına altmış bin kişi toplanmışlır, Dişarıda © Şikagoda 2000 taksi şoförü grev ilân etmiştir, © Fransada gazete fiatları o tuzdan kırk santime çıkarılmıştır. © Solyada bir komünist mat- baası meydana çıkanlmış, birçok tevkifat yapılmıştır. © Yunan kralı refakatinde baş vekil olduğu halde Giridten Han- yaya gelmiştir. © Vi; tanalının iadesi lebine büyük bir nü-, mayiş yapılmıştır. © Mısır hükümeti Milletler Ce- miyetine aza olmak için müracaat- | ta bulunmuştur. © İspanyada kontrol işine 13 | Marttan itibaren başlanacaktır. Efganistan elçisi gidiyor | 931 denberi memleketimizde bu- î lunan ve kor diplamatiğin reisi olan | Elganistan elçisi Sultan Ahmet Han bu akşam mezunen Ankaradan memleketine hareket edecektir, Bu sabahki okspraslee gelenler Bu sabahki ekspresle Musul yaz şirketine mensup on sekiz kişilik bir İngiliz kafilesi gelmiştir. Bunlar şir- ket memurları arasında yapılan de - | Bişiklik üzerine yeni tayin edilen direktör, şef ve işçilerdir. Buradan Musula gideceklerdir. İ Gene bu sabahki gelen iki Çekoa- lovakyalı Almanyadan gelirken Türk lere, halkın başına koyanlara!, Muh- (Devamı var) » vizesi yaptırmadıklarından polis hak- Tarında tahkikata başlamıştır. Halk filozofu diyor ki: Harbin patlıyacağı gün malümdur! Nihayet sivri akıllı dostlardan bazılarını kazdırdı. galiba! Ziza okuyucularımızdan iki kafadar bize bir. mektup — döşnmişler. Kısaca şöyle söylüyorlar: — Biz iki kafadar ahbap çavuş- larız. İşle rimiz, yeytan kulağına kur- şun, Tena gitmiyor. İç güveyisinden halliceyiz. Gel gelelim, aramızda sık sık münakaşaya tululuyoruz. Arkadaşım — biraz celallıcadır, dünyanın rahat durmasına içerler. Harpler, Geğişiklikler, heyecanlar olsun isler! Bense Milletler Cemi- yeli azasından daha okkalı sulh taraftarıyım. Bizim arkadaş İkide birde beni kızdırıyor: — Ahvali an'amıyorsun kaka- van! Harp patlıyacak 1. Deyip duruyor. Bense dünyada harp olmıyacağına inanmışım. Ma- demki sen halk - fi'ozolu o'duğu- hu iddia ediyorsun, sivri akıllılara da çattığını okuyoruz, şu dalaşla. rımızda hakem evvel, bize şu suale bir. cevap ver bakalım: Bu ya kınlarda harp — olacak mi ? Olmi- yacak mı?. Uydurma Filezol değil- sen elbet bu mes'eleyle kala pate latmışsındır!. * .". Senin arkadaşın hem de koyu« suna sivri akıllılardan olduğu gün gibi aşikâr, muhterem arkadaş! Darılma amma senin akılcağızı- nin benimkinden daha az sivri olmadığı da aşikârl Bunu bilmek için sivri veya yassı akıllı olmya, uydurma veya dip- Tomalı - filozof olmiya ne lüzum var? Bir insan için ölüm nasıl mukad- der isc milletler için de harp öylece mukadderdir. Dünyanın hızla cep- heye giden son sür'at bir zırhlı tres ni haline geldiğini çocuklar da ane Tamışlardır ! Milletler, geceli gündüzlü bıldırcın aylamak için silâhlanmıyorlar al , Ancak, muhakkak olan bir şey varsa, bütlün dünyanın bütün gözile bu trenin frenlerine yapıştığıdır. Aklı başında insanlar mukade der olan korkunç çıngarı müme kün olduğu kadar tehire çalışı» yorlar... Bugün, istisnasız dünyaaın her memleketindeki sulh, bir sefer- berliğe dönmüştür! Her an hakikt bir harp, böyle seferber bir sulh- dan müreccah hale gelebilir! .. Zira, herkes biliyor ki bir harp olursa kıyasıya olacaktır. Dünyanın üstünden barut ve ateşten bir sün- ger geçecektir! Ne vakit? Bunu günü ve saalile bilmek ka- bil olmamakla beraber bunun mu« adelesi de malümdur: Dünyaya hâlâ hâkim olmiya çae lışan akıl mağlüp olduğu gün! Halk Filozofu Birimizin derdi Hepimizin derdi Taşra Belediye Memurları Ve barem Ankara ve İstanbul - Beledi- gelerinde çalışan memur ve müs- tahdemler hakkında bir. barem kanuna yapılmış ve bir müddet: tenberi tatbik edilmektedir. Hale buki yurdün her şehrinde bir teşkildti vardır. Bu be- lediyelerde binlerce memur çalı- gir. Fakat bunlar, Barem ka- nanundan — istifade edemezler. Anadolu ve Trakyadaki mevruu bahsettiğimiz diğer belediyelerde 19, hiç te isimlerini yakarıda söy- lediğimiz iki belediyedin az de- ğildir. Belki de, kadrolarının darlığı, vasıtasızlık itibarile ba bBelediyeler memurları daha faz- la emek vermektedirler. Anadolu ve Trakya delediye. lerinde çalışan memur vatandaş- dardan aldığımız birçok mektup- larda kendi vaziyetlerinin düşü nülmesi sırası gelmiş olduğunü hatırlotıyorlar. Bu vutandaşla. rın hakit oldukları kanaatindes yiz. Bir şekli, bir formülle, her- halde, bunların da vaziyeti tesx dilmelidir, diyoruz. &e ;ı;ı'ııı.ı. derdi . Keplealil derdi olduğuna göre, Bahse meve zu olarak aldığımız belediyelerin hali gözönünde tutulmalıdır,