a kav oğlu bir çoktan bu am sbebiyet rmesini işleri © anla. ik ister natanl, »k için ra bü- ter- My 6 Mart Tarihi Müsahabe SON POSTf . Ebussuud Efendi İrini Osmanlılar devrinde en büyük Efendinin ele ve milli verdiği er şayanı dikkat fetva III İİ İİİ İİİ LL LL LL LL in ve kanun adamı olan hoca hazine lehin hangisidir. ( “Son ye nn tarihi bol maharrizi Meni edildiğine şüphe yok tur. Birinci Murad za- manında «Candarb w > b ap bul ipa toprak, haraç» toprağı adı altında Börüyor ve ba ekini almak zımgelen «vergi - devlet hissesi» o <oşür> ve muamele e u- rullere yen alın:yordu. Anadolu hemen Bae ) öşür, Rumeli ve Ege adala- n da mari rağından madud idi- Me İşe e toprak sahiplerinin toprâk o mahsulle- rinden söşür yeme) Mi adı altında devlete e söşrüz al- ii mira, POSTA VAYAVAVAVAVAVAVAVAN Sefalet mi h a meselesi mi? (* — —— YAZAN —— | Nusret Safa Coşkun un | İs azetelerde, sulistimal hâdiseleri, harp hakarmn daha fazla) yer tutmağa başladı. Sulistimalin mad- di ve psikoloji doğduğu muhakkaktır. sakat, Bulistimaklerim çön — karşısında yı daha fazia maddi lere ii verildiğini görüyo- ruz. Filhakika sefalet, hayat | şartlarının getinliği karşısında sarsılan irade, ma-) © Sayfa5 cemalin vaktile söylediği" bu hiciv- e Suavinin, şimdi yeniden kendi ga-| « «ve kill elbisesi değildir, buyur uz... Nizamiye hazinesinin ağa tan ve şuydu: az yüz bin kese tahsisatı e De Pa Paşa ile barışarak bula dönen| «tanbulda İken Trâbı Seraskeri; akli şe b Benn hatır- | muteber ir ) sa ;mak.. O oemalâmattandır ki, tebdili elbise mas- a onların sir bu es-| «rafı bin tr. Topu üm ve Kim yep hicivler ya ki-| «beş yüz bin kese v. bir ezse? Ve Suavi, gazetesinde.| ezine, bir iki senede, üç yüz bin keseyi pa ai a bir hicvini daha ilân edi-| «sokağa atar gibi israf eders3 harap yordu: <olmaz ma için meyi «Ali, acaba ahıra ermez mi zamanın ? | batırırcasına Sarfettiğimiz ka- a le mi ola: | «bili inkâr mıdır? Verdiğimiz un? | milyon kesedir, borcumuz ilç yüz mi gitti, | «keseye ehemmiyetsiz nazarile bakıla- Bu üçüncü le nu sa ve ona iç kıt'anın Kema- hetleri dikkate ala - toprağın ülâhaza ile de, hükümet rl rl olduğunu tasrihe kendinde iyordu; şı mes'ul bir ğü birkaç sahip arasında taksimi «hazine geli- hsul Bu mi rn terfihine çalışıyor. Memurlarımızın terfihe, desteklenmeğe ihti- yacları vardır. Hattâ bu memlekette tına şunu ilâve ediyordu: 1 sebât; e «lem olduğundan kendinin olan kıt'a; ri ve mal bakımından mi zurlu © görülmüştür. vi sahibi; ye ah tek sulistimal, masa bile. Ancak, sulistimallerin artışile, miz şile Sea araştırırken, asıl psikolojik a unut! Devlet yine| isini di idi. Ho- h 1 Biz idelerine çok bağlı, kapalı! aztırabları, is sonrası için de kürreyi |faziletkâr bir millet olarak tanımıyoruz. yu seferberliği yapmamı: İysikoloğik ein le ie hea dağa sus müracaat rip iii di. Bu şiirin Kemalin olmadığı bazı ke- imelerinden çok belliydi: af; m> gibi tufandan ev e nazım nce kullanmazdı. , İste rica An a dee taraftan aşa Avru tan Azizin Dolmabahçe ari Fazla sâdedil ve kıt'anın al- «yor? erime rezaleti, görmel - | istanbulda İşm” er «bilir mi? Gemileri siz tahsin eder mist «niz? Al i di. Bu- | <de (3) tem Dat - yl e bile iniz, mek, ve, o yolda bir iş görmi edir. “Buradaki Şe veni ettir, rim. <reynd eek e Ri serbest söyler. Yemin ederim ki, hünkâr ga- «lasa da müteessir rae müteessir si <sa da elinden hir hayır gelmez. Mura- «dınız, hünkâ: ek ise onu ve <malümat: fe al eti fe «lirdiniz. Billâh vallah, bu m: leyman O merhuma et 2der, hattâ ayağa ran Yetmiş yedi yaşında !ken alıp kısmen tamamladığı yeri üzerine Sul pek hürm. olurdu. ahlâksızlık mma ısırgan gibi r. İkinci Dünya m mami fazla kazanç değiştirmesi, içtimai, ii ağır olan sonrası içinde Dk len müthiş bir sın! olmağa katlanarak İnkılâpçılara karşı kendisinin aleyhine çıkacak (sözlerle lak, husule getirecektir. Bu tehâld karşısın- gibi efkârı zatı şahanenin me kre onlar, bizim efkâ- ei imi Efendi, işte bu usulde EM ve verdiği. bir hir. ir a e haraç» toprağı . mülkiyet hakkını ortadan kı zaamet ve taksi- deli re Fetvaya göre: Öşür ir mat bu Gi vel ii nd ü- toprağı yok, beylik, miri el zerine kurulm Ebussuud - Efendi | Yine erinde çift gi sürdüğü pia merhum devrine Bim kılıçla fetholu- | başka e Me zaamet veya hassa ayrılan|lü al ân sahibi Hakiki Şehil e köylerdeki ni rk m ie ve a idi. Görü- ipleri ein doj Kanun! m Sahipleri buh yani: tediği e has sahip de (ij Kazesker. Sonra Candarlı Hay- rettin nen zat, Paşa de: 12) Bazı ve müstesna, Suriye ve Irak da bö; 8: İri li kılıçla fethedilen yerdir. Toprağa vergi en Vb eo-İadı cuk ve de adam mal ee za vergisi» ia 7 verirlerdi. Rurada loğrudan doğru; lunuyorlardı. Devletin pa çe im, maaş v eek ist r ir «kira» vaziyı iriyor- lu. Dee Dn rak ve tzerinde oturanlar > olarak <fethe- denin LEŞ sabir. Bu suretle Osmanlı devletinin gl den ik dr, tafsili uzun endi ardi a miri uy- (4) Yirmi gri çe kadar alınan)sadi Be pipi e başka verilecek bir tevap M. tür timar, yirmi binden sonra yüz bine yoktur. Örün ahit - bir “enli İslim yüz binden sonra milyon Madem ki hakikati görüyor, bu va: |kâman, belki o mes'ut olacaktır. vaziyı harek tedi te- yani cizye, maden, dahil deği, | « —n— Hüsrev başını salladı: — Anlıyorum! Fakat ya o gitmekte israr Se Gönemiyeceği için, refakat | kantayı sai a aklınıza getirmiyor musu- ei vr bir an evvel yoluna e cazip anemi tık... Saat bir hayli ilerlemiş, hava karar- Bu mül uzatmak bir yi ee genç a, düşürüvermek tir geldi. — Eğer sbaşka |: yere Vekili su çeş yn be- raber yiyelim. Bilâhare dör almayi meydan temi aa Karar;mızın şerefine, arkadaşça ve De Yiyelim! Hem daha teferrü- konuşmuş — Hayır; geç. kalırım ve görülmek: iten korkarım! ve msi kadını panı nih, için aklına bir faldı ir e pi öne Bir (Devamı 7 nci sayfada) 16) Kendi adını taşıyan meşhur tef- Me Tüzumunu duymak vi (Devamı 7 nci sayfada) edebilmesi için biz tedbirler ak mecburiyetin- ğ z 3 e «zamsızlığa isnat edip hi Okuyucularıma cevaplarım K. A. O. remizlerine cevap isteyen okuyucuma, Mektup faslına bir nihayet, verin. Al- ın İleniz vastasile ailesinden istetiniz. Yanık imzasile bana oldukça uzun m) £ ua bir mektup yazıp bu mektuba göre s kard gı ene seret çe iz ülâsa e sual Eye artık onu kat'iyen düşünmem: «de bulunmayışımızdır. Bu mesel apiedi <kalır. Herkes z > tesiri? «ralık oluru? elâya karşı dura- «biliriz, ne hem sıfatı "amy hünkâ; unuttum: Hünkâr; kollamak > «Ziya Mr verdiği «muntazam bir şey yapılabilir Ta > Mösyö Ga gazete: li vükelâya dal biz <berte Fam eek Kizi bazı yerleri işime gü (6) verdim, tercüme edi- i eni * Okuyucum ismini tamam yazı (takat ben bur miş, aya ilk harflerini alaca- bil görül. Çünkü; ak bir ülkü ve malı> ei resmen tarım; pi olursa, mülk veya mal zahihinin ölümünde sahib olduğu şeyin mirasçılar — Bak Mi vE bir, bir link si mesele Gö- Tülmeğe gelince; ben sizi, sizi tanıyan hiçbir kimsenin uğramıyacağ: bir lo- da S Tereddüd ediyordu. Fakat, öyle erin ya ve b li kl. derdle maldl olan, aynı oyunda rol sahibi bı pan Bi imza bir id olsun öldürmek hiç de bir ir dej ilime Senih zin arttığım, ara sıra zet, er, kaldığı bir sırada, Senih'e telef en, içeri girmemiş olsaydı, bu in. ce e, mutlaka sie şey olacaktı. Evinde kak dığı gece, balkondan giren hırsızla Se- Bu bi vaziyeti itibarile daha başka dorsi e içindir. le yerine yda psi. orada »yde, aşkta da feda- > ve diyor ey Tereddüldünü, si Hüsi ruyorâu. - İrüme ii öleli yendi. Dertleşme e girdiğini, ya Si mel m gey ende Gidelim! Dea, a ia lk safhanın meli e vemnun, yolda iezdeli Se yeli konuşuyord — Sizi gayet atarim ie yere gö- çi imei Hemen şuracı Ku s0- leyl öğrenemiyecekti. Senih'in bu poo İllere a cazı var. Beş daha ısrarla sakladığına göre, aralarında ii masa, müşterileri üne Öyle hoş ipl aa Ki. Bütün dükkân |bekli sesleri taşan dükkâr kağa girmişlerdi le . Tereddüt yine Nesrinin yakasına ve pışmıştı. İyi hareket etmediğini mi rikti. Ayrılmak istedi: — Bu akşamlık aker meli Bey! Başım da çok ağrıyo, — Dahi iyi bi Nesrin, ilk daveti kabul ettiğine na- Kapıyı e genç kadının girmesini | sözünü iyordu. pa defter olur. Ezan-cümle şumek e e hat emmi ba- «ma e tt «bana rar kusur etmek istemi kle De sonra Kemalin ğe rabalarle rh hai harcadığı paranın ei başlıyan ve Suavinin . padişahcılığına 'hücumla biten mektubu; cemal Beyin mektubunun suretiz mal Be; ne Sert olduğu, ve, bütün bütün biz- ileride bulunduğu bu mektubunda kaleminden o müsteban. de «den - şir, - 2 Salaş aksatan zırhlı geriler Arkası var) (1) «Birine teaddi» şeklinde Kaşar bu Ne Suavi medrese usu- Ve bu ikinci şel stenddi» bi- ) birinin Serasker rı Ahmet Efendi yakm m Kemal onunla dosttu, ve padişah olduğu zaman Abdül hamit 1 v Kemal onu tavsiye edecekti, (8) ala aldığı mektupların birinde demek e EN a ğa dt çk, mektuba kat üslüp» demi (5) Veliaht Burat (6) Yeni Osmanlılardan Kaya bulunuyordu. Köşede boş bir masa var- dı, oturdular. Şimdi, Hüsrev zi ikinci safha ee yordu. Asıl mi enç kadına Içli De zaman! Nasıl olmuştu da böyle razı ermişti? Serin br intikam almağı düşünmü-' ire-! yordu henüz. Buna karar > 2 bilmekti. kafayı sarmağa başladıktan sonra, her iş yoluna go olacaktı. Ellerini uğuş turarak sordu: bir yer değil mi? Nesrin düşünceliy: — Niçin mi kir ri inizi atın ıdan ışık, aralık ka- saat olsun, üzünti bir İlâve etti: — Ne emredersiniz! — İmei ke meşguldü; şey istemiyor. hiç işti a — Olur mu ya! Bir bira, şarap. Da- mı ha doğrusu, başınızın ağrıdığına göre bir kadeh rakı, Cevap vermesine meydan bırakmadan ia rakı. Ne dersini derde la hem hepi ağrısı Da dert, üzüntü! nih, fem kız, Betül miydi? benle yel ta rd er ağ-)ı kı Buna imkân görmüyordu. Betül o hır lir, Türk Me pek azdır. Rahat es aldı, Senih nereden ait. a Hamsla Bekl de Aarmi de İrecede ketumdu. gelecekti kel Fihakika, yüz adım kadar sonra, di- topyel ekün ani yer midi? Her-| dim, e ağ 7 Hayır, pek az kimse bi- rarile yürüdü. Aydınlık, temiz bir kazinocuktu bu- Yine genç kadının halk ve vermesi- nl beklemeden, garsona seslendi: — Bize rakı getirin! Nesrin, Hlmrevl, böyle bir yere gek tuğu kızın, sevgilisile ona mii en İkuvvetli bir mukabel Lâkin, imekten... Senih'in imkânsız rae göre, neden hâlâ ürkek'ti? Hüsrevin karşısında zâfa meği aklına iiremezdi. le bir en- dişesi yoktu. Bu en İkuyordu? Kadehi di a götürdü. İlk yu- Si m mr yayma kâfi ge- e İri rum havasına ame pk. ayet, çi yergi Sa . Köşede, bir keman, bir akordeon, bir saksefondan mürekkep caz Yunan ları çakyor, masaların 'hyordu. Çocukça hareket etmezdi hiç (Arkası var) <a