Yağlar hakkında! . a Ticaret Vekâle- tinin tebliği Ankara, 14 (A.A.) — Ticaret Vekâletinden tebliğ olunmuştur: 1 — İstihsal olunacak nebati yağlardan yüzde 15 inin bedeli mukabilinde hükümet tarafından | mübayaa edileceği (hakkındaki) > 14.11.942 gün ve 5257 sayılı Res. mi gazetede neşredilen 393 suyılı koordinasyon kararı, 14.11.1942 tarihinden © İtibaren, muamele vergisine tâbi bilimum kak'ki ve hülkmi şahıslar tarafından ge rek kendilerine ve gerek başka- larına aid olmak üzere, 4) İstihsal olunacak zeytinya- ği, prina yağı ve pamuk yağları e, b) tâsiri müteakıb tasfiyeye tâbi tutulacak © bilimum diğer nebati yağlar hakkında cari ola- saktır, 2 — 393 sayılı karar gereğin- © yapılacak bilcümle mi muhafaza, işleme ve tevzi le İzmir incir ve ürüm tarım sa tış kooperatifleri birliği tavzif|; edilmiştir. 3 — Bu karara tevfikan ma) kadarların verecekleri beyanma- melerin vilâyetleree nere! ve hangi teşekküöllere tevdi olu- nacağı, Ticaret Vekâleti tarafın-| ,, dan tesbit edilerek ilgili vilâyet. lere tebliğ olunmuştur. Mareşal Petenin Amiral darlana mesaji Vişi, 14 (A.A.) — Mareşal Petain, amiral Bae ve bir sa) göndermiştir. hr amiralin üm ar kadaki Fransiz kıt'alarını kesme Gs sinin ona tevdi etmiş olduğu va- zifeye mugayir olduğunu bildir- mektedir. Mesajda, Mareşalin Fransanın felâketlerini bir at daha arttır- mamak için, şimali oOAfvikadaki Fransız kıt'alarına Mihver kuv- vetleri ile çarpışmamalarını öm. retmekte olduğu ilâve edilmek. tedir. İngilizler Ceno- vayı tekrar bombaladılar Ge Rom 14 (AA) — Resmi eb hava teşkilleri dün cı öğle üzeri Akdeı İmanlarındaki hayat iii Şef Cidde elçimizi yemeğe alakoydular Ankara 14 (A.A.) — Cumhure-lmeğe alakoymuşlardır. isi İnönü, Cidde elçimiz Nizamed.İnün de iştirak ettiği din Ayaşlı'yı kabul buyurinuşlar ve/te Bn, Ayaşlı da hazir bulunmuş. bir iltifat eseri olarık kendisini yes bur, Tunus muharebesi "(Bas tarafı 1 inci sayfada) | |20 Kad | 20 Kadar hücumbotu da liman. Fransızlar Alnanlarlu dan ayrılmıştır. çarpışıyorlar Vaşingtona Nevyork 14 (A.A) — Fransiz) Londra 14 (A.A.) — Vaşington Tanus toprakların "daki kanaate göre, müttefikler Tu- ln garpıştıkları da Öğ nusa birkaç gün zarfında hâkim le ela ge | e KE ; hücum kata, ÜS gün içinde 140 bin kişi larin Tunms şehri dişindaki hava imi alanını ellerinde bukundurmalarina , , Nevyork 14 (A.A.) — New rağmen Framizların Almanlarl çar) Ye York Herald Tribune gazetesi yazı pıştıklarını tekrar etmektedir. Almanların bava yolile Tunusa “140000 Amerika, ki veya 3 12 tonkuk tanlelar indirdikleri ve de gün içinde şimali Afrikada karaya niz yolile kıt'alarını takviye içim | Şekmistir. mile çareler aradıkları reyi! Şimali Afrikadaki Fransızlara beri dolaşmaktadır. yiyecek ve içecek verilecek temiz muharebesi Vaşington 14 (AA.) — Londra, 14 (A.A.) — Vichy Pali yyaran ei EA, Ai radyosunun Laleniadan alarak kada yapılan mücadeleye iştirak İ. habere göre Cezayir İçin Fas ve Cezay de İşgal altına a- gar büyük bir deniz mu, nan lerdeki ar olmaktadır. ve sivil giyecek, yiyecek, Fihakika bu haberi teyid e- silâh ve top verilmesini smerimiş , decek bazı malümat vardır. Dün tir. Reis Ruzvek bu emrini Atman Cebelüttarıktan İngiliz deniz ve|ler tarafindan işgal edilen Fransa hava kuvvetleri hareket etmiştir. bölgesile keza mihver işgali alında Dün 29 bomba uçağile 58 av- bu'uman ve mültefikler tarafından istikame-| geri alınacak olan bölgelere de teş-| timde uçtukları gibi bir ağır kru. el edecek şekille yazmış bulon vazörle iki torpido muhribi ve maktadır. göre Vatandaş yalnız kendi canını düşün- dükçe hiçbir hükümet refah getiremez! (Baş tarafı 1 inci sayfadu) Saracoğlu kabinesinin bu tip hükümetlerden büsbütün başka bir karakterde olması geçirdiği! miz buhranlı ve sıkıntılı günler de hayati bir zaruret haline gel da ondan acı acı şikâyet ediyo. ruz, «Benim tedarik ettiğim iki kilo kara borsa şekerinden One kar» diyemeyiz. Çünkü ayni hareketi yüz bin vatandaşın yap- e i bir zara maması için sebeb kalmaz ve o miş olan işbirliğini kuvvetle tesis zaman derhal kıtlık başlar. Farze| edecek bir faktördür. delim ki dizinde derman olan Hükümetin bu samimiyeti kar; ler, oçıkyözler bütün ihtiyaçla- şunda millete düşen vazifeler rım bol bol kara borsadan te- üzerinde derin derin düşünmek! darik etsinler. Fakat milyonlar. ve vazifelerimizi tam olarak ba.|ca vatandaş sıkınlıya ve ıztıra- şarmaya çalışmak zorundayız. |ba düşerse o bir avuç insan bu ye cn Hüyük zarureti, hü.| koca kütlenin içinde Basıl bir ımeti muvaffak etmektir. Şah- a. temayüllerimizi, — günlük ferdi menfaat endişelerini tarafa bırskarak hükümet birlerine tam ve gönülden mü; h saadet ve refah tahayyül ede- ve) bilir? bir yüzünden daha sürü Türk çocuğu yaşamak ve büyümek için muhtaç olduğu ieret etmenin zamanı gelmiştir. Milletle hükümet münasebetleri SON POSTA ba em! devam ediyor bu yemek. Kafkasya ve Stalingradda çarpışmalar ilce 14 (A.A.) — Alman or- dulari başkumandanlığı tebliğ edi. Cenab doğu Kafkaşyada birçok tepelerle düşmanin birçok harb mev zileri hücumla zapt ve Tuapss bom bardıman edilmiştir. Terek kesimlerinde (Sovyetlerin şiddetli taaruzları püskürtülmüş - tür, Stalingradın cenubunda Sövyetle rin yapmış oldukları mevzii taar - ruzlar muvaffekiyetsizliğe uğramış, tir, Stalingradda Almanlar, bir çok evleri ellerine geçirmişler ve düşma nin karşı taarruzlarını püskürimüş » lerdir. Don cephesinde de düşmanın Mevzli taarruzları tardedilmiştir. Şimendifer istasyonlarına İsabetli endahtlar yapılmış olduğu gibi As. trakan ile Krasbyksny arasinda bu- lunan vagonlar da bomba yağmu * runa tutulmuştur, Stalingradın şar- kında ve şimal doğusunda düşmen mevzilerine karşi yapilmiş olan di- ğer hücumlar, düşmana ağir zay'ata #raloknuştur. iyor: Sovyet tebliği Moskova 14 (A.A.) — Sovyet öğle tebliği ek: mahallesin. | Askeri (Baş peri 1 inci sayfadı Alman . İlalyan kuvvetleri, ye nn basımdan ayrılmamış ğu anlaşılamıyan mareşal Pet anlaşarak cenubi Sbkmini d Mai kayı hüdisesiz İşgal | ettikleri ve Fransız donanmasinin Tulondan ay rılmadığı tahalduk (eylediği, Al. man kuvvetleri de bir cemile ola | rak Tülonu işgal etmedikleri halde şimali Amerikadaki mihver kuv - vetlermin vaziyetleri bösbütün fe . nalaşmıştır. Esasen bu mihver kuv. vetlerinin, daha iki Üç gün evvel Solkam - Halfaya - Kapuzzo minin. | har, kasında kuvvetli ardçılarla sekiğieeğ) m İngiliz ordusunun kuvvetli hamle . Terini durdurmağa çalışırlarken bir taraftan da Bardiya ve Tobruk mevkilerini boşalirmağa, buralarda. ki erzak ve malzemeyi yakmağa wğ İraştıkları anlaşılıyordu. Zaten, İn -| gilizlerin dalma kuşalizı bir gelde yapmakla oldukları faarruzlar kar. şısında mihver kuvvetlerinin bura.| larda mukavemette israrlari nil yet esaretlerinden başka bir netice) temin etmezdi. Bu sebeble, mare - şel Remmelin garbe doğru yaptığı! uzun mesafeli çekilmelerin bugün - kü dürume göre en doğru birer ted. bir olduğu meydandadır, Yalniz, bu çekilmeler dolayisile İngilizler Solkum, Halfaya, Kapvzro, Bardi - İsa ve Tobruk mevklerimi kolaylıkla ve süratle işgal eylemişler ve ayni! söratle Bingazi istikaetinde ilerle » mMeğe başlamışlardir. Stalingrad de kuvvetlerimiz, Almanlarin 2 a» lay piyade ile yaptığı taarruzlari püskürtmüşler ve düşmanın bir ak-, şam evvel meydana getirdiği gikkin- veya Acaba Rommel şimdi ne yapa - caktır? Vaktile İngilizlerin Dünkerk te yapmış olmuklari veçhile Derme Bingazi Mmanlarından birinde Eği sakukin dnbdimrel; dileme: ba| arya Pi böpcükei marsi yenil radan atmağa savaşmışlardır, Kuv. ,da getirerek ve ağir malzomesini| setlerimiz 900 düşman sabay ve'tahrib veya feda ederek kuvvetli erini yek etmişler, 8 tank tahrib bir hava himayesi altında ordusunu eylemişler ve 5 biokhavz ele geçir. mişlerdir. Nalçik ccnub doğusunda kuvvet- kerimiz birçok düşman mevzilerini zabah Tuspso şimal doğusunda Sovyet kuvvetleri bir miktar arazi karan - muşlardır. Fransada İtalyonlarla Fransızlar arasında çarpışmalar oluyor Cenevre, 14 (A.A.) — Alman- lar ile İtalyanlar Fransız milleti- ne şimal Afrikada olup biten şeyler Bakkinde” işbir yoy” bil. dirmemektedirler. Almanlarla İtaiyanlar, şehir- İlerdeki ve şöhirler arasındaki bül! tün münakalât vasıtalarına bö. kim bulunmaktadırlar, Fakat Fransanın her tarafında müstev- lere karşı için için isyan alâimi ır | belirmektedir. Şöyle böyle fikir Tİ istiklali aşıyan bütün gn: eteler, şekerden Omahrum kalmıştır. Halbuki birçok evlerde şeker sandıkları el sürülmemiş bir hal- lde eklemekte, M vicdan iplin bunu tecviz edebilir mi? İşin en ibretâmiz tarafı şudur ki kara borsayla kı temasta olan ve bu günlerini refahla ge çirenler atinin zulmetini ve sıkım. hususunda Osmani: imparatorlu- zevki vardır. de bi meyan b eş yaya sabib olabilmek, sulh za-. standarmı hovarda- idame etmek bir çı yanlar arasında sil lar vukua gelmektedir. lar, bu çarpışmalara İikawd kalmaktadırlar. m maa bulunanlar en derdli olanlardır. İşte ferdi saadet böyle olur. Ha- kiki refah ve saadet ancak ve ancak mes'ud bir cemiyet içinde, nimet ve külfetin ortaklaşa ta- tamamen İsa kadar çekilerek ve ondan sonra ” man etmişler- ık zevki verebilir. Bu işleri yap- Conowa'yı bombard. .İmak, rüşvet vererek lisan vi doğu ve| olmasın, ayni şekilde şenmetlidir. İtilarını en acı olarak hissetmek. | şındığı bir muhitte gerçekleşebi. te ve kendilerinin sebebiyet ver-|lir. Vatandaş, yalnız kendi canı dikleri © buhrandan & hülümeti| m düşündükçe hiçbir hükümet mes'ul tutarak acı acı derd yan-|refah getiremez. Umumi ve fer- belli Yazan: Cevad Fehmi Fakat ben eminim ki hunlar-| di dan hoşlansa bile ancak benim &rerlerim olduğu için hoşlanırdı. Bunu bir vazife diye yapardı. Kitabla alâkası burada artık bir daha yeni bir eser ya Zip da heyecanla ona okuyunca- ya kadar bu alâka uyanıp diril- mek bilmezdi, Bundan başka onun harici & lemle alâkasızlığı da zaman za- man bu okumak zevki olmayısı kadar beni üzerdi. Hülâsa, çok okuyan, umumi malümstı olan, biraz boyalı, biraz hırçın, biraz tok sözlü bir arkadaş kadın ha- yalini özlediğim anlar olurdu. kesilir, |dül tesadüf Bilmeliyiz ki devlet hepimizin başına bir polis dikemez. Kara borsayı kendimiz besliyor, sonr Halbuki o yalnız ve sadece maktadırlar. Yani en ziyad» refah — dı etmekten ileri (o yilmemişti. Böyle iken onların yavaş yavaş Daima cevabını veremediğim| içimize sokulmağa başladıklarını bir muadele olarak kalacaktırıİve bu hüsusta, Fitnat Bu vaziyet bilâhare birden nasıl| maha, hattâ teşvik gördüklerini değişti; Hayatımızdaki bu ku-|farkettim. Bazan biri, bazan ö- ruluk kimin tarafından gideril.| teki sık sık yemeğe alakonulu. di? Fitnatın o hususiyetlerinden| yorlar, geceleri bizde kalıyorlar, biri de taşıp parlamadığı halde) gezmelerimize iştirak ediyorlar. cud olduğunu kat'iyet ile bil-| di. Karımla ben ikisini de ayni diğim zekâsı ve anlayışı idi. Aca-| derecede severdik, fakat onlar ba kendisi eksik taraflarını fark| birbirlerinden hiç hoslanmazlar- etti ve onları telâfi etmek üzere) dı. İkisi de dul idiler. İkisi de çü. kasten mi yaptı, Y: yoksa bu .| zel idiler. Bu müşterek vasıfları- dediğimiz esrarlı) na ağmen birbirlerinin bu kadar gül setin müdahalesi ile vukubul:| zıddı iki insan az bulunur. du da Fitnat ta ister istemez ka- Nilüfer siyah saçlı, uzun boy. bul mii etti? Nasıl olduysa oldu re ler bei * main Yerini R be medi k MeYEn'iki ye.) ilenin kızı idi. Kocası evlendik. Mann karıştığını gördüm.|lerinin ikinci senesi ölmüş, o da Bunların ikisi de Fitnatın arka-)bir daha evlenmemişti. Neclâya dasları idiler, Nilüfer le Neclâ... | gelince o bir belediye hastanesi- Onlarin pek eskidenberi tanışır|'ni nin başhemşiresi idi. Hayatını ve sevişirdi. İkisini-de evde vaki| kendi emeği ile kazanıyordu. olan tesadüflerde tanımıştım. Fa-| Dört sene mede aç kat ku tanışma ikisi le de selâm. | sından beniz yeni ayrılmış bulu. aşmakta muyordu. içinde di refahın biricik çaresi hükü- male milletin'tam bir isbirliği: Nilüfer karımın liseden arka- daşı idi. Neclâ ise oldukça uzak. tan akrabası oluyordu. Birincisi kolejden mezundu. yani Neclâ bu bakımdan çok ya- İınkattı, belki doğru dürüst bir lise tahsili bile yoktu. Fakat ze- kâsı, kuvvetli hafızası ve öğren. me merakı onun her bahse kar- şacak kadar umumi malümat sa» hibi olmasına yardım etmişlei Nilüfer ne kadar ağır, durgun, adota mağmum ise Neclâ o ka- dar hoppa, şen, şakacı idi. Hat- 18 bu yüzden aleyhinde birçok dedikodular yapılıyordu. Her sö. zü bir nükte ile neticelendirme- sini biliyordu, her hâdiseyi hoş bir hikâyeye bağlıyordu. Nilüfer (Herkes bana bakiyor, herkes bana ne der?) düşüncesi ile âde- ta tebessüm etmekten çekinirken Neclâ kahkaha ile gülmek için kendisi vesileler icad ediyordu. Bir kelime ile birisi insanı düşün- Okumuş ve! okuduğunu hazmetmiş idi, Öteki; cenubi Yunanistan veya cenabi İ- talya Tenanlarıma nakle mi teşebbüs | edecektir, yokın, Bingazi şehir ve Hmanmın da mihver tarafindan bir! ğma dalr ölimetler mevcud oldu - Huma göre bundan evvelki hareke - ünde olduğu gibi Sirt çölü şark ke narindeki El Ageyla şelir ve ada. da çekilmesini Bu çöl içinde devam ettirerek Trablusgarb sahasında mi tutunmak istiyecektir? Bu hareketlerden birincisi ancak İtalyan deniz kuvvetlerinin bütün heyatile bunu desteklemesile mürm-| kün olgbilir, Halbuki, Alman deniz- altılarile Alman hava kuyveterin nin doğu Akdenizdeki İngiliz #ilo - #ymun faaliyât ve tesirini gözönüne alarak bütün heyetile meydana çıka bilmeleri pek o kadar muhtemel görülmemektedir ve bu takdirde bu; hareket, ancak pek ağir tehlikeler karşismda ve tam mânasile şansin- ri vaziyet | levvelâ El Agedabya, sonra e - İAğeyla sahalarına ulaşabilmesi ayni zamanda Bingaziyi de aliye ve tahrib ettirmesile kabil olabilir, Eğer, Fas ve Cezayir İngiliz.A- merikalılar tarafımdan işgal edilme #İseydi ve Tunus kası da gene bun. lar tarafından — İşgal edilmek üzere olmasaydı mareşal Rommel için en faydalı hareket terzinin ikânej şekil olacağı şüphesizdi. Fakat, Tunus kasi, bin kadar mütehassis Alman “imustaki Fransiz kuvvetlerinin vazi. yetlerinin henüz meşkök olmasına rağmen ciddi bir tehdid altındadır. Amerikalılar, o Bougie limanından sonra Tunus hududundan 80 ve meşhur Bizete harb İimanından 200 Kın. mesafede bulunan Bona İşehir ve IKmanını da lagal etmişler am ii) doğru yürüyüş - lerine devam etmekte bulunmuşlar dir ve eğer, mihver bir iki gün İ zarfında Tunus kit'asima herhang' bir surette daha fazla seker getire mezss Amerikalıların bu kıt'ayı de ellerine geçirecekleri ve onu müte. kıb Trablusgarbe yürüyecekler; mey dandadir. Sonra; Çad gölü havali - sinden de oAmerikalılatın bundan evvel savaşan Fransizlarin yaptık. ları gibi Fezan , Trablusparb isti - kametinde şimele doğru zirkl; ve motörlü kuvvetlerle bir akın vap - maleri ibtimel haricinde değildir. Onun için, şayed mihver yeni kuvvetlerle Tunus kıt'asını eline ze. çirerek oradaki Fransiz idareci o ve askerlerile işbirliği yapamaz ve bu kit'ayı Amerikalılara terk iztirarin- da kalırsa artık Libyada da bari- nabülmesi imkânsiz bir hala gelir ve İburadan çekilmeğe gayretten başka yapabileceği bir iş kalmaz, Ancak, kuvvetlerinin bir kısmını çekmeğe ki gündenberi tahliyesine başlardı.İmuvaffak olabilse dahi Sicilya ka - Sid een eşe mmm, vaziyetile Tunus, cemubi İtalya için daimi ve emmiyetil bir saldiriş yu. vası haline gelir. Pikilşz '#ikimi” filosu Londra 14 (A.A) — Vişi vad- "yosu, Tulonda herşeyin sakin oldu. hiçbir Fransız harb gemisinin 1 mandan ayrılmadığını, bugün öğle- den sonra geç vakit, bildirmiştir. Nevyork 14 (A.A) — Newyork Times gazetesiriin İsviçredeki muha İbirine göre Vişi'den verilen haber- ler hilâfına olarak Toulondeki Fran tâbi kahmgrak ya -İsiz donanmasinin o en ebeniniyetii pilabilir. İkincisi ise, Remmelin parçaları şimdi Cezayir sularında en daha sü.| ve amiral Darlanım emrinde bulun. a Sr yi 'Tabiatları birbirine bu kadar zıd iken onlar elbette birbirle. rinden hoşlanamazlardı. Fakat, ben, biz zaman geçtikçe İsi de daha fazla isınıyorduk. Adeta onları hergün yanımızda arar ol. muştuk. Karımın anlatmak iste- diği şekilde söylüyorum; Birisi mehtaplı bir gece kadar sükün verici ve derin, diğeri sabah rüz. gürları kadar hafif, yumuşak ve serindi. Fitnat, onlardan hoşlandığımı, kendisinde bulamadıklarını ön- larla O tamamladığımı o anlamış, bunda hiçbir mahzur i rek, hattâ neticeden bilâkis mem nun ve müsterih olarak, her iki. siyle de dostluğunu daba fazla arttırmağa başlamıştı. Aile hayatımız işte böyle bir istihale geçirirken bir gün nasıl bir ilhamla vâki olda bilmiyorum, eskiden beri ortaya attığım iddi- ayı tecrübe Ye tatbik sahasına koymıya karar verdim. dürüyor ve öteki eğlendiriyordu. Bir erkek bir kağınla cinsi ŞARK SİNEMA SINDA BEL AMİ filminin muharriri Guy de Maupesant'in edebi Ablâki, içtimai eseri! FAHiİŞENİN KIZI (YVETTE) KATHE DORSCH'in en son Ibdaj Alman. vatli bir tarzda yürüterek sirasile maktadır. hiçbir mülâhaza, hiçbir temayül olmaksızın arkadaşlık edebilir miydi, edemez miydi? Ona bir erkek gibi bakması, onunla er kek bir arkadaş gibi senli benli olması kâbil miydi? Tecrübem için hangisini m li idim? Nilüferi mi, Neclâyı mı? Mevzu basit, fakat tehlikeli idi, Tecrübe şayet muvaffakıyetle ne Ucelenmezse süratle geri dönül. mesi ve hiçbir iz bırakmaması lâzımdı, Nilüferi bunun için kâf) * derecede müstaid bulmadım, Neğ lâdan daha kültürlü bir kadındı. Fakat daha fazla kadındı, içliy. di, hemen hiç erkekleşmemişti ve kapalı tarafları çoktu, Uzun bir düşünceden sonra hiç tereddüdsüz Neclây; seçtim, * Tecribemi yaptım ve muvaffak oldum. Bugün Neclâ ile âdets kimsenin kznaiysclğı kadar dost ve arkadaşızdır. Tıpkı iki erkek g (Arkası var) i | |