2 Sayfa, $ON POST ik eisimikemeidei Birinciteşrin 31, Hergün Harb dışı kalışımız Bir tesadüfün Eseri değildir Ekrem Uşaklıgil ili Şefin Cümhuriyet bay- ramı münasebetile yaptık» ları hitabeyi radyoda dinledikten veya gazeteden okuduktan son- ra bıraktığı intiba: bir cümle ile bülâsa etmek isteyenler, bu hita-| beyi bütün yurddaşlar için bir kudret ve emniyet kaynağı ola- rak vasıflandırmaktan başka bir $ey yapamazlar. Bu, muhakkak, fakat Milli Şefin bitabesinin mahiyeti yal* niz bir kudret kaynağı olmaktan ibaret değildir. Onu ayni zaman» da da yurdun umumi durumu * nun tam bir ifadesi olarak gör - mekliğimiz gerektir. Türkiye Cümhuriyeti milli bayramını üçüncü defa oluyor, ki bütün dünyanın kan ve ateş dalgası içinde bulunduğu bir zamanda, cihan paşoramasının tam aksine olarak sulh ve sükün içinde kutlulamak mazhariyeti- ne ermiş bulunuyor. Öyle sulh ve sükün zamanları vardır, ki birçok misallerini gö - rüyoruz, meskenetle, acizle mü- teradif olunca ölümden kötüdür- lr. Ek 9.) Bizim sulh ve sükünümuzün büyük nimeti vatandaş kanını vakar ve baysiyetle esirgeyişin» de, dostluğumuzun daima artan bir ehemmiyetle her taraftan a- Tanmasındadır. Milli Şef çok doğru ve çok yerinde olarak hatırlatmıştır ki: — wBir ateş kasırgası bütün dünyayı yakarken bizim bunun ortasında vakar ve haysiyetle yükselmemiz, kendi * kendisine dir.n Milli Sef mazhariyetin büyük sebebi milletin herşeyini ordusu- na vermiş olmasına ve vatan 8€- İâmeti için her sıkıntıya katlan-! mak kabiliyetinde bulunmasına| atfediyor. Teşhisin doğruluğu önünde müttefikan eğilmek borcunda - yız. Yalnız Milli Şefin işaret et- meğe lüzum görmedikleri ikinci bir noktaya, aflarına güvenerek| biz ilişelim: Yakın ve uzak kom$sularımız arasında niceleri vardir ki her- seyleri ordularına vermişlerdir. Vatanlarının o selâmeti için her sıkıntıya katlanmak azmini göz- termişler, buna rağmen gene ateş kasirgasina kapılmışler, kan dalgası içinde boğulup gitmiş - lerdir. Bizi yakın ve uzak komşula * ör rmızdan ayıran büyük fark; her şeyimizi askerimize verdikten, vatanın selâmeti için her sıkıntı. ya göğün germek kabiliyetine eriştikten sonra kuvveti hergün biraz daha artan bu orduya da- yanarak emniyetle çalışabilecek bir hariciyeyi de yetiştirebilmiş oknamızdadır. Türk hariciyesi Milli Şefin yüksek ilhamından istifade ede - rek harb fırynasının yaklaştığı" nı zamanında görmüş. tedbirle - rini almış, bundan a Er her ün değişen durumlar karşısı da daima uyanık bulunmak kı- yasetini göstermiştir; alışması - nın verdiği meyvsları hergün toplamaktadır, daha da tophya- caktır. Türk Cümburiy İhtikârı tesbite giden memurlar irtikâbda mı bulunmuşlar? Kalay ihtikâri suçundan iki Mu. sevi ve irtikâb suçundan iki me- murla bir tüccar milli korunma mahkemesi müddeiamumiliğine verildiler minde bir yahudi ile tezgâhtarı Si- mon Kohen ve bu hâdisenin tesbiti vesilesile irtikâb yaptıkları sanılan polis memuru Salih Şen, tüccar Rasim Yazmacı, sabik komiser mu- runma müddelumumiliğine veril - e ri 5 es “va” dlaya göre, hâdise Simon Ko- olan bir tesadüfün eseri değil *|henin kilosu 16,5 biradan kalay sa -İlarile Ankaradan başka vilâyetlere tarken Shtlkârı tesbite gidenlerin 8280 liralık kalay parasını 6000 lirasını zorla geri almalarından pat. fak vermiştir, Mi? korunma Müddelumumili. il hâdisey! ehemmiyetle incelemek tedir. A e Muhafaza memurları- na elbise bedeli yerine elbise verilecek Gümrük muhafaza memurlarına muayyen devre zarfında verilmesi mutad olan giyecek eşyaları bedel. İlerinin tevzii için başmüdürlüğe Ve. köletten emir ve tahslsat gelmiş - tir. Fakat bedel olarak verilecek 50 lira ile elbise dahi alınamiyacağını nazarı itibara alan gümrük muha. faza başmüdürlüğü giyecek eşyala. İsmim aynen o memurlara verilmesi için Vekâletten müsaade istemiştir. Vekâlet tensib ederse oşyalar önü. müzdeki ay İçinde aynen verilecek. munu bülâsa ederken hatırlan - ması gereken ilk ve en mühim nokta budur: miz sapsağlamdır, dimdik duru- yoruz. a eme be la e mi Bi abe ukklakıniz' VEL değildir. Milli Şefin bir kelime ile işaret ettikleri bu sıkıntı ik- thısadi zorluklardan ileri geliyor. Samimi olarak, açık söyliyelim, bu zorlukları yenmenin çaresini henüz net olarak bulamadık. Fa- kat biz daha büyük nice nice zorlukları yenmenin o çarelerini daima bulmuş bir milletiz. Ken- dimize her vakit güvendik her vakit güveneceğiz. Milk Şefin işaret ettikleri gi- bi: — Her mücadelenin temeli İ| kendimize ve milletimize güven- mektir. Ve madem ki kuvvetimiz var. dır, kendimize güveniyoruz, el İlbette bu zorluğun içinden de çe kacağız. Milli Şefin hitabesi bize bir taraftan umumi durumun bir tablosunu yaptıysa, bir taraftan İİlda yeni bir kuvvet kaynağı aç - bunu unutmamalıyız. Üyaktığil Tehlikeden çok korkma, içine —— amme emma, düncü harb yılında genel durur! Harb dışındayız, milli irade - düşersin, a / İtalya ile Yunanistan | olur mu? bizden balık istiyorlar Fazla miktarda torik başka vilâyetlere de s bolluğu et fiatlarına da tesir etti Külçe kalay satışında ihtikâr yap| Son günlerde bilhassa torik bol-torik 125.150 kuruşa | satılmiştir. tığı iddiasile Menahem Mitrani is -| lanmıştır. 2.3 gün zarfında toriğin Balığın ucuzlaması et fiatlarına da kilom perakende 40 kuruşa kadar! düşmüştür. Alâkaderler bu vaziye -! tin geçici olduğunu ve konserve fab vikalarından vâki taleb karşisinda balik flatlarının o tekrar artacağını söy! irler, Bu arada Devlet Demiryolları nm da soğuk hava tertibatlı vagon balık gönderilmeğe başlanmasının fiatları pahalılaştıracağı anlaşılmak tadır. Dün balıkhanede 6-7 kiloluk E Fransız tavsiyeleri. £ Fazla hesab etme, ziyan edersin.. Şehir Eiaberleri tutuluyor, Ankaradan! evkiyat başladı, balık! tesir etmiş ve karaman ve dağlıç fiatlar 110.125 kuruşa kadar düş hüştür, Diğer taraftan Yunanistan ve 1. yapılmağa ( başlanmıştır İhracat için anlaşma © vâki olursa fazla miktarda çikan baliğin deni. ze dökülmesinin ve fiatların daha fazla düşmesinin önüne geçilmiş o-' lacaktır. Üniversite Pazartesi günü açılıyor Üniversite, Yüksek İktsad ve Ticaret mektebinde yeni yil tedri. satina Pazartesi günü merasimle baş Tanacaltır. Pazartedi günü eski ve yeni bü. tün Üniversite talebeleri konferans salonunda toplanacak ve Rektör, Cemil Bileci tarafından bir hitabe, Me yeni ders yılı açilacaktir. Bilâhare Fen Fakültesi profesör. lerinden Kerim Arımın ilk dersi ver RADYO | CUMARTESİ 31/10/1942 | Sant ayarı, 13,33; Türkçe plâklar, 13,45: İ Ajans aberleri, Ji: O Riyaseticiminr bandarı, 14,30: Ankara at koşularının tuhaninleri, 1440/15: Temsil: «Şu Pa. | Seraların Yaptığın Doğru Beluyer mu. sunuzta 18: Saat ayar, 1843: Radyo | dans orkesiras » Her telden, (1845: Rafyo çocuk kiübü, 19,10: Sagi ayarı ve ajans haberleri, 19445; Serbesi 10 da kia, 19,55: Fast heyeti, 20,15: Radyo zneetesi, 20,45; Koşma ve semailer, 21: Komuşma (Kendimizi tanıyalım), 21,15: Dinleyici ötekleri, 2145: o OMesdekler konuşuyor), 22: Radyo salon orkeyirasi, 2230: Sam ayan, ajans haberleri ve borsakır, 22,45/72,50: Yarınki program ve kapanaş. İSTER İNAN, İSTER-İNANM Komşumuz Filistin öteden- beri yiyeceğini dışarıdan ge. tirttiği için. harb o dolayısile beslenme bakımından güç bir duruma düşmüştür. Her istih- lâkçiye verilecek tayın nazari olarak tahdid edilmiş değildir amma, pratik olarak, kimseye ihtiyacından fazla öteberi ve- rilmemehtedir. Halkı harbin icablarına alıştırmak için baş purulan çarelerden birisi de, propagandadır. Afişler ve ka- rikatürler hep bu gaye uğu- runda çalışıyorlar. Meselâ ü- | şe zerinde güzel bir çiçek resmi | mı İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Kızılay haftası | devam ediyor | Her yıl Cümhurlyet bayramında | le bütün Helikevlerinde Kızılayın teşekkülü, gayesi ve bugünkü du. rumu hakkında konferanslar veri - lecek, bu mevzuda piyesler tertib edilecektir. Haftanin devam ettiği müddet - çe şehrimizdeki mağaza ve dük - künlardan birçokleri birer günlük kazanğlarımı Kızılaya terkedecekle. Mahallelerde de halk birlikleri bütün evlere karneleri dağıtmışlar. dir. esi geri Mahkemeye verilen lokanta Gene Tekâimde Hüsnü Tabiat lokantası da — bir müşteriye yüksek fintla, ekmek Için meze verdiğl i - çin 2 nci mili korunma mahkeme. A! olan bir afişte şunlar okunu. yor: Çiçekler güzeldir amma || yenmez! Onun için bahçeleri nize sebze ekin! Palabıyıklı bir adam resminin altında dg şanları görüyorsunuz: «Keşke bıyık yerine, besleyici bir mad- de yetiştirilip obüyütseydi!» Başka bir karikatürde bir genç hız kendisine bir çiçek demeti getiren nişanlısına şöy- — Çiçek istemiyorum sevgi- lim. Hattâ evlendikten sonra da çiçek değil, sebze yetiştir. iz lâzım! gıyorsunuz. kabili takdirdir. kabul edilmeyen sizdir. rağı ancak o günün bulunayoruz. Bu: salan lokanta Taksimde Yordam lokantasında Yanl 3 dilim ekmek için Bakırköy oniniyet başkomiserinden 40 kuruş aldığından müli korunma mahkemesine verilmiş, yapılan du. garson Bir fırıncının takvim hesabı Karne alitak zaman zaman bir mesele olduğu gibi karne ile ekmek almak ta gene her. gün bazı semtlerde bir mese: | “© eee ledir. Kazara herhangi bir se- | ise satarım, ar yılı değil, kâr beğle fırına ge müracant e decek olsanız, ya ekmeklerin dağıtılmış, fırın kapısının ka. panmış olduğunu görüyoran. muz; yahud da vaktin geçti. ğini ve karnenin artık mute Ber olmadığı cevabile karşıla» Olur mu? Böyle bir muamele ile kar- şılaşan bir vatandaşın müşkül vaziyeti elbette ve kolaylıkla Karnelerin karşılığı un ola. rak fırınlara verildiği için kar- nesi kabul edilmeyen veya ek. meğini alamayan vatandaşın ekmeği bittabi fırıncıya kalı- yor demektir. Buna, hiçbir su- retle cevaz verilemez. Çünkü bu hal, fırıncı lehine kârlı bir vaziyet ihdas ediyor, demek- tir, Vaktin geciktiği beyanile karnelere gelince; bu mesele, büsbütün haksızdır ve tamamen adelet. fırın, açık olduğu takdirde er- tesi günün sabahına kadar ek. mek vermekle mükellef tatul- mak lâzımdır. Fırıncı bunu yapmazsa, zabıtaya müracaat hakkı olmak lâzım gelen her (29-30) Birinciteşrin gecesi saat (21) sularında Beyoğ- lunda Firüzağa fırınına mü. racaat eden bu satırların mu- harriri, o saatta taze taze ek- mek çıkarıldığı halde elinde bulunan (29) Birinciteşrin ta- rihli karnelerin mukabili olan ekmeği alamamıştır ve bunun için gösterilen sebeb de taraftan taze taze ekmek çık- mokta devam ettiği bir mrada vaktin geçtiği olmuştur. Takvimin eskimiş bir yap- gecesinin bir yarısında yırtılır ve yeni gün, ancak o andan itibaren büş. lar. Biz, böyle biliriz.. Halbu- ki takvim esasını değiştirecek kadar bir yeni takvim esar kuran Firüzağa fırıncısından, biz, hakkımasın alınmasını iş tiyoruz, ve gene gün ne z0- man bitmiş olur ve bir yenisi ne vakit başlar? Onun da ken. disine öğretilmesi dileğinde Sabahtan Sabaha: Sakin ve emniyetli Hava gelesiye kadar Dayanmak gerek. Burhan Cahid His şikâyet etmiyelim, eğer memlekette ihtikâr varsa, pahalılık varsa sebebi yokluktan değil, aç gözlülüktendir. Alıcı olanlar şöyle düşünü- — Ne olurne olmaz. Biraz İfazla alayım, belki daha pahaya çıkar, kileri, anbarı doldurayım. Tüccar şöyle düşünüyor: — Para durduğu yerde işle * mez, mala yatırmanın çaresine bakmalı, Halk varını yoğunu yi- yeceğe döküyor. En kârlı iş za hire toplamaktır. Birkaç depo doldurup bekle. Fiatlar'son ker- tesine dayandı mi yavaş yavaş Piyasaya sür. Hele el #ltindan satabildiği bire yüz kazanmak iş den değil. Şimdi buna bir de çiftçinin, mal sahibinin düşüncesi karşıtı: — Sakla samanı, gelir zama" nı, Belediyeler, toptancılar etra- İfumda dört dönüyorlar. Koltuk- ları para dolu, Tanrının günü et rTafımda yaltaklanıp duruyor, bir birlerini atlatmağa çalışıyorlar. Belli ki sıkışmışlar, Ben de bi- raz dişimi sıkayım, paranın yü” zü tatlı amma birkaç gün bekle- mekten ne çıkar. Bugün elliye vereceğime bir hafta sonra'yet- yılı. İste bu üç başlı düsünce hiçbir kuvvetin, hattâ kanunun önün- İde duramıyacağı bir pahalılık ve İyokluk yaratıyor. Bugünlerde ticaretle, Hel 24- İhirecilikle ilişiği olmıyan vatan- idaşlar bile zahire toplamak kay- gısına düştüler. Vaktile yapı kal falığı ettiğini bildiğim birinin bu maksadla Anadoluya çıktığını işiltim. Şu sirada yapı işleri ol- madığı için zahire ticareti yap: mağa karar vermiş, gideceği yer lere telgraf çekip fiatları öğren- miş, buradakilerle karşılaştırmış ve yapacağı Kârı da hesab ede- rek yola revan olmuş. Demek zahire işi üzerinde para oyna tan belediyeler, toptancılarla be- raber bir de bu ceşid açıkgözler peyda oldu. Bunları gördükten sonra ihtikârdan, pabalılıktan şi- kâyet etmenin manasi kalır mı? Hastalık harb devirlerinin ma“ ilâm hastalığıdır. Hakikatte ne İdarlık vardır ne kıtlık. Hastalı- İğin bövlece teşhisi kolay amma selgelelim tedavisi güç. Harb kasırgası nihayet bulup sakin ve emniyetli hava gelinceye kadar buna dayanmak gerek. Bushan Cahil | Askerlik işleri | 339 da yedek subay yeliştirilecekler çağrılıyor Üsküdur Asikrlik dalresi başkanlığın. dan: 1 — 339 doğumlu ve bü doğumiularla muameleye dâbi yedek subay yelişiri, ieeck kama hizmetlerden, A — Yüksek Cahsilini ecnebi mem, lehelierde yapmış ve askerlik deri gör. memiy olanlar, 1/2. Teşrin/542 de B — Türkiyede orün okul dipleması sı? de © — Bülün tahsilini yabancı nemle, Ketlerde yaparak askerlik dersi gören yüksek okul mezunları 1/Şubat/943 de, D —Tise ve muadili merunu iam eli. iyetnameliler 1/Mart/948 de. K — Türkiyedeki lise mezumarından olup tahslilerin) yabancı memieketlerde ve askerlik dersi görerek tamâmlayan.. Yar, İ/Nimn/9i3 de hazırlık kıl'alarına sevkedileceklerdir. ? — Ünöversite ve yüksek okul me, runlarite bise merunlarından (C bire, vesi alanlar 1/Mayıs/943 de Yedek Su, bay okuluna, * Yalnız, Tabib, Baylar, Kimyaker, Fe. sac, Dişçi okullar meronn olup ta ba snıftara tefrik eğilmiş buleman yüksek esayetnameliler 1/2. Teşrin/di? de tsi, ruşması sonunda 10 lira para ce -| Vini wmllarına sevkedileceklerdir. zosına mahküm edi ilmi Lokanta da 15 gün müddetle ka. patılacakatır, > il ina ik kğ e nd Alâkadaranın byba iândaki iarihe ve durumlarına göre askerlik (o söbelerine etmeteri, hemn iğ