23 Ekim 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

23 Birinciteşrin SON POSTA Sayfa 3/1 — Havacılık — Kanadlı gençlik Yazan: Halid Fahri Ozansoy Ömer İnönürün uçması Türk gençliğine kanadlanmak için verilmiş sk AHİ isükte babında Ahmed Çintan bi-;eksiltmedi. Arabacının içinde, esl bir “İleri,, kumandasıdır. Gençliğin bu emre uymasını ve kanadlı u dönüş, ömrümde unu- le sevimli aktörümüz Hayri Öz. rüğü Üstümüze çe tiğimiz halde N ö z ği B tamyıacağım bir yolcu -)aksoyla yarışamıyor. Hele aktö- gene buram buram £ terliyoruz.| bir millet olmamızı beklemek yersiz değildir luk oldu. Belki ağlanacak taraf. rümüzün arabacıma yannda o, Amma çare yok katlanacağız! L Bir Anadolu seyahatinin notları | Pamukkaleden dönüş rı da var, fakat gülünecek ta - rafları o kadar çok ki, başlı ba-; #ina bir yazı ile bir vodvil sah-| Besi gibi anlatmağa değer. Amfiden ve kaynar suları zi- Yaretten dönüşümde, Ahmed Çin tanı, eski Roma sarayının hara besinde sabırsızlıkla beni bekli.! Yor buldum. Hemen öteki arke- daşlara: > — Haydi, dedi, yola çıkalım.| enizliye güneş batnıadan var- malıyız. Hakkı vardı, çok yerleri bozuk olan » tozlu ve inişli çıkışlı uzun Yoldan dönecektik, o Sabakleyin| ızın beygirleri yorgun de| yle iken çok defa yolun gidi, Ortasında dikilmişler ve ancak a- Yabacının kamçısile tekrar yola İmişlerdi. Şimdi ise yor ki saatlik dinleniş bu Zavallı hayvanlara her halde kâ- fi geimemişti. Fakat ne i Pamukkaleden Denizliye mazdık. Çaresiz geve bu bed - a çekeceği ara - hem de kendi Ağırlığımız yetmiyormuş gibi bir Yığın da eşyamızla... et ne ise, arabaecmın Pamuk kalenin tâ alt yamacına indirdi. Rİ arabaya dolduk. Yokuştan inerken, bir aralık, daima gai “lan bekçinin daima meydanda “lan köpeği peşimize takılmıştı #on ekmek parçalarımızı da; turmuş olan Rüchana bir hitab e. işi var da çocuğun ismini unutuyor ve ka bir isimle çağırıyor: — Ceyhan, oğlum! Rüchan, yarı hayiet, yarı ga- zeltiyor! — Ceyhan değil, Rüchan! — Her ne ise, Bu isim bir türlü aklımda kalmiyor. Fakat bir daha unutmam. Ne çare ki gene unutuyor ve ık her defa, diline gelen ilk imle sesleniyor; — Şadi! — Selim! — Nabi! — Cihat! — Riza! Rüchan artık ismini müdafaa dan vazgeçmiştir ve Hayri Özak soy hâs isimler serisine daima yenilerini ilâve etmektedir. Biz, gülmeden bayılıyoruz. Sonunda zavallı Rüchan da gülmekten başka çare bulamıyor. Derken bir sarsıntı.. Araba bir çukura dalmıştır. Arabacı sesle- niyor: — Beyler, burada inin, araba- yı çukurdan çıkaracağız. iniyoruz. o Yalnız izimle beraber yolu boylamıştır. Kabahat Melâ- batte! Ne vardı telâşından seps- te takılıp üstteki bardağı yuvar. | Hayri Özaksoy şimdi tiyatro hatıralarını anlatmaktadır. İnce uzun yüzünü mimiklerle şekil - erek: d, diyor 1), sizin Bay- lerini tersöniz anlatayım! — Aman; Hayri Bey lütfeder- sin! Bunun üzerine başlıyor anlat- mağat — Efendim, bundan dört sene evvel Bergamada idim. Bir ak - şam, seyirci sifatile, bir başka kumpanyanın temsilinde hazır bulunuyorum. oOyuanan oyun Baykuş'tu. Doğrusu, pek merak ediyordum, bu manzum < piyesi nasıl oynıyacaklar diye! Meğer merakımda pek haklı değil mi imişim! Eseri baştan İdar öyle berbad oynadılar ki ta İrif edemem. Fakat usıl berbad- lık, piyesin sonuna birakılmış. !Düşünemezsiniz ne oldu? Hayretle soruyorum: — Ne oldu, Hayri Bey? Hayri Bey, bir au durup, me- İrakımızı uyan ak bir poza. İliyor. Biz, hepimiz, kulak ke - silmiş, bu temsil hikâyesinin 80- İnunu bekliyoruz, Nihayet Hayri Bey tekrar anlatmağa başlıyor: — Ulan şu: İhtiyar rolünü oy- nıyan aktör, piyesi bitiren tira, dinin kafasını zözünü ( yararak önüne atarak hayvancağızla ken! lyacak!.. İşte bardak böyle a-|son mısraı da okuduktan son- a göre vedalaşmıştık.| Şimdi toz kasırzasının — içine ea, karşıdaki Honaz dağına karak, çala kamçı gidiyoruz! İZ sıcaktan, köpekten, harabe - den, kaynar sulardan bahse 1 anla; rrek hislerimizi, & düşünceleri - zi Se döküyor ve bazan rabadan uçar ve çukurdaki taş- Isra çarparak parçalanır! Ah - med söyleniyor, Melâbat somur- tuyor, Rüchan da arabacıya yar dım ederek gerduneyi düzlüğe çıkarıyorlar, Haydi gene kep bir den arabaya hücum! Artık yeni bir çukura, yahud yokuşa ra çılgın kahkaha ile yere yı” kılacak yerde kendisinden de bir final ilâvesile nazımdan o nesre (Devamı sayfa 4/2 de) Nereye Çümüdü son senelerde berberlere kanı bile haşim Müfat kefimesi batamayonur. sona ka»; (“Son Po.ta,, nın havacı muharriri yazıyor ) azetelerde okuduk: mer İnönü uçuşl uğunu ve mütevazi bir törenle turizm brövesini aldığım duy- İzab dolu bir bakışla dönerek dü-| kuş için de bir hatıram var, İs -duk Bu kadar çabuk uçmak an- enk yüksek bir idealin tahakk ku için sarfolunmuş © gayretten doğar. Ömer İnönü tahsilde Türk gençliğine bir rehber olmuş, on- ları arkasından çağırıyor. Çok geçmeden bütün Türk gençliği bu izi takib edecek ve 5 zaman bir kanadlı millet do. acaktır. Her milletin bir askeri hava kuvvetleri vardır ve bu, hazerde İancak mahdud çerçeveler içinde çalışır. Harb halinde ise memle- alacak ket semalarında vazife birliklerini İ teşkil eder. Tabi harb hava kuvvetleri beslemek en zengin memleketler için bile İbir yük olduğu gibi bunu idame etmek müşküldür. Fakat harb başlayınca da bunu ikmalde zor luk çekmemek için yetişmiş bir havacı gençliğe malik bulunul. ması lâzımdır. İşte bu gençlik ne kadar iyi yetişmiş ve ne kadar çok olursa harbde memleket mü dafaası için çarpışmeak hava kuv vetleri de o kadar varlık içinde bulunur. Havacılıkta ileri gitmiş millet- leri bu harbdeki varlıklarından tanımak güç değildir. İşte bun - ların başında Almanya ve Sov « yet Rusya gelir. Bu her iki millet, bugünkü hava varlıklarım ha . zerde çok büyük önem verdik - leri muazzam sivil havacılık teş- kilâtına borçludurlar. Bugün Ak manya ve Rusyada on binlerce u ii «Ö.! askeri yetiştirmeden sonra hava le şekil a baş | ordusuna den şekle sokarak ve miyop göz“ ladıs. Çok geçmeden yalnız uç-| Bu suretle insanca ikmalini bu katılabilmektedirler.! yaparlar. İşte bu sanayii de ilerle tecek hava teknik elemanları ya- sayede yapmış olan hava kuv -İni kisaca tayyare mühendisle - vetleri, malzeme ikmalini de UL.İridir. kenin her köşesinde tesis edile - (Devamı 6 ncı sayfada) ( “Son Posta,, nın bulmacası: 5- «si |) Bunlardan 30 tanesini hallederek bir arada yolliyan okuyucula» rımızdan 80 kişiye hoşlarına gidecek hediyeler vereceğiz. “v2 aş Ra ş jesk bavacılık sanayii sayesinde | 3 Resim çe. | fi ven (18). 1 — Dir nevi şeker (5)/Borç ve. rilen paranın ge tirdiği kâr 0. 3 — Taliho. yununa farla düş, kün (8), 4 — Vilüyel (2), Kimlamı o bedeli 140. İl 5 — Perrad mi. Şİ das (3i, Cemi e. dal ii, & 8— Ork (8, Rusyada bir şebir “İl UN 1 — Vardırmak' Vİ 14), Gemlel tabi. - : ri (4). 4 — Evin bölmeleri (2), İngilizce hi, $ — Tat bir madde (5), Boru mida.|iab midas (4). “i. e AM 5 — Arm (4), Gözün üstümdeki (0), 9 — Bir mayı (3), aş (8. > 10 — İnce iş (5), Mühâum (4). e m Şe e Ye üni 7 — Ufuklar (9, Bir hayran (5). 1 — Pamsm (5), Corahal (8). 3 — Meiyet (7), Tersi san'at OY), 2 — Meliteb (8), Bir emir (2), Bir) 9 — Tersi bir emir (2), Gözetleme hast (8). ği 151. takim (8), Yarı açık! iü — Mulfak levstmından biri (5). 3 — Hutbede de): e denle, GL ye