SON FOSTA Savfa 27" Hükümetin halkta yardım istemesi eski bir derdimizi ortaya koyuyor Yazan: Ahmed Hamdi Başar | H er zamandan daha e hemmiyetli olarak o buh. yan ve sıkıntı devrelerinde hü-| kümetlerce halkın iyiliği ve hay ri hesabına alınan o tedbirlerde muvaffakıyet için başlıca bir tart vardır: Halkın gönül rıza sile, bütün iyi niyellerile alnan tedbirlere ve hükümete yardım etme: Hükümet ne kadar kuvvetli olursa olsun, ne derece isabetli ve her tarafı düşünülmüş, kaçamak noktaları bırakılmamış tedbirler almış bulunursa bulun- sun halkça tek tek yardım ve müzaheret görmezse hiçbir $ey- de muvaffakıyet beklenemez. Rix. hükümet emrine itaat et. mesini n bir milletiz. Çok ya: zik ki milli bir meziyet olan bu disiplin temayülü, hükümet ve devlet başında olanlar | tarafın- dan tarihimizde suiistimal — odil| Diş; şahsi menfaat vasıta olarak kullanılmıştır. O şekilde ki halk kendisine verilen emirlerin Ve yüklenen mülellefiyetlerin £ ço gundan korkmuş, bunlardan İz yansız şekilde kurtulmak yolla. rını aramıştır. Hükümetten mal kaçırmak, hattâ hükümet malına tecavüz etmek - İki ciirümlerin en ağırı, ahlâksızlığn en büyüğü olmak lâzımdır - bu yüzden mü-| bah fiiller arasına girmiştir. Hij | kümet herhangi mülâhaxa ile bir| kanun çıkarır, yeni bir takım w- suller koyarak halktan şu veya bu disiplin, şu veya bu mükelle. fiyet beklerse, derhal bunun ka- şamak yolları bulunarak, ondan kurtulmaya muvaffak ( olunabi- lir. Şeytanca zekâlar her tedbir-| den bir kaçamak bulmak İ Salışır. Büyük ölçüde bir milli mi halinde önümüze £serilen| a kül etmiştir? Buraları İşin çok Zihniyet nasıl ve neden tetek-İ zihmeyetle mücadele etmek uzun tahlillere lâyık olan kısmi: dır, ve yeri burası değildir. Fa. kat bu kötü ve korkunç sihniye- tin ahlâksızlık, hattâ ayıb telâk- ki edilmemesi, bunu yaparak zengin olmut, hareketini farket- memiş olanlara bazan gıpta ile) bakılması gösteriyor ki, bu zik- niyetin teşekkülünde saltanat za manındaki fena idarelerin, birlere şahsi menfaat gülmenin büyük tesiri vardır. ” Eskiden halk hükümetçe bir tedbir tatbik edildiği zaman, bu. nün âmme nef'inc yaradığından #üphelenir; bu yeni tedbirden faydalanacak is başındaki şahıs- ların kim olduğunu arardı. Bun- dan dolayı da ona karşı her va- ğına emirleri bilen ve bekliyen disipline bağlı bir millet olduğumu: için tedbir- lere füli mukavemet etmeyi, a. çıkça muhalefet ederek telâkki lerimizi Ogöslermeyi sevmeyiz. Fakat buna mtkabil bu tedbir- lerin kaçamak noktalarını bula- rak, onların samimiyetine ve du vamına inanmayarak imleri ni ve tesirlerini azai a çalı. *“Demek oluyor ki eski tarihle- rin, şahsi idarelerin, kötü ve cali hil idarecilerin fenalıkları yü- ründen halkla hükümet arasin da bir açıklık vardır. Hükü halka, halk ise hükümete itimad #tmeden yasamıştı. Cümhuriyet- ten evvelki devirlerde iş başında olanlar halkı düşünmeden, ekse. İriya sahsi veya srnıfi menfaat: leri hesabıma tedbirler alarak bü açıklığın büyümesinde banlıca â- mil olmuşlardır. Buşün kuvvetli bir realite halinde yaşayan bu da. Yalarımızın en wiühimmi ve en ted.! İmiştir. Hükümet | gücüdür. İnandırmak ve inan-| mak ne derece uzun ve çetin bir , bunu kendi hayatımızda da iriz. Uzun tecrübelerle hüsnü niyetine inanmadığımız bir ada-| İmin birkaç iyi hareketi içimizde. ki inansızlığı nasil silemezse, cümhuriyetten sonra hükümetin halk lehine tedbirler alan o bir| makine olması da, asırların halk | zihniyetinde vücuda (getirdiği büyük izleri ortadan kaldıra- maz. Hele yakın hayatımızda bir takım mükellefiyetlerde ve ted- birlerde hatalar yapıldığı anla- şıldıktan sonra! Bu hatalar, sadece (o görgüsüzlük ve bil gisizlik Oo yüzünden © yapılmış olup Obunlardan şahsi Omen- faat gütmüş tek İnsan bu- madığına inanabiliriz. Yani m ve filân tedbiri alıp halkı sıkıntı içine sokmak, memleketin milli düdafansını ve mukaveme. kırmak gibi ne baince bi kasd vardır; ne de kesesini dol) durmak üzere bir takım tedbir-! ler ittihaz etmiş bir sahis veya! zümre Türkiyede İs başına geç-| Cümhuri idarerinde! böyle şeyler nülemez. Fa-| kat halk, bilhassa köylüler olan bitenden habersizdirler. Onlar bedbaht bir talih cilvesi anılmış bir şey varsn o da) bükümetin eskiden yani saltanat zamanında © kendilerini is mar etmek istiyen adamlar tarafından kurulmuş idare| Vakıâ son sönelerde| cümhuriyet idaresinin köye ka. dar uzanan büyük ve ( şefkatli| elinin nasıl eski sert ve soğuk! nden farklı olduğu! fakat yukarıda da| işaretle üzere uzun senele-| rin malı olan bir zibniyet. kısa (Devamı sayfa 4/1 de) | Meşhur LZ Harbin üçüncü yıl dönümü yaklaşır a ken “| bir Fransız hava komutanı: “Paraşütçüler ancak sir (“Son Posta, çiğ A eren 1 Eylül 1939 da Polonyaya saldırdığı sırada; elinde 9500 harb tayyaresi bulun -| duğu ve aydade 800 tayyare yapa. cak kudrette old: dir. Framsa İse bu zamanda 2000 harb tayyaresine malik bulunm ve aydada ancak 120 tayyare pâcak kudrette bulunmakta idi, Ri.| om muhakeniesinde orlaya atılan bu acı hakikatten anlaşıldığına g re bilhassa hava kuvvetleri ve zırhlı | birlikler arasında büyük bir nisbet- sizlik bulunan Almanya ile Fransa. nin bu nisbe'siz savaşta o billasta Flandr ve Dunkerk muharebelerin- de müttefik orduların yağmur dua. sina çıkmış gibi baş'arı havada bü. tün ümid ve yardımı tayyarelerin. den beklemelerini ve zaman zaman yazıldığı gibi (şu kadar tayyare « miz olsaydı bu duruma düşmez .| dik) sözlerini haklı bulmamak ka , bil olmuyor. Bundan evvelki yazımızda son harb başladığı zaman Alman hava istihsalinin Fransadan beş defa faz. İn olduğunu söylemiştik. «Bunu bi. lea Frans.z idarecileri nasil olub da| harbe girmişlerdir?» diye bir sual sorulabilir. Hakikatte Fransa İngil, tereyi de hesaba katmıştır ve ondan | da çok şeyler beklemiştir. Şimdi an- laşıdığına göre harbin başladığı dev relerde İngiliz ransiz havacılığı Alman havacılığının 3/4 nisbetini gösteriyordu, yani Almanyanın beş tayyaresine mukabil müttefikler an. cak üç tayyareye sahib bulunuyor « lardı. İstihsal nisbeti de aşağı yuka, ri bu şekilde idi, Bu muhakeme es. nasinda bilhassa dikkal nazari çe - ken Fransiz © paraşütçülerinin Al - manya ile yapılan harbde göstermiş olduklari fedakârlık ve yararlıklar. dir. Anlaşıldığına göre paraşütçü kıt'a uğu anlaşılmakta - | di İkülk'n öğrayorlardı. Zira bu çok klere yaraşır, diyor nun havacı mütehassısı yazıyor ) lar Fransaya çok faydalı olmuştur. | hastas ve zayıf irlibati elde mevcu Fransa ve Belçika muharebelerinde | Fransiz paraşiitçüleri sekteye uğre Alman zırhlı ve motörlü birlikleri | uyorlardı, Bu | paraşiiçüler ken cepheden — düşman iklerine ; memleketlerime atıldıklarından pe nüfuz ettikleri geri -|iyi tanıdıkları bu arazide çok ve ik. İvaffakiyetli işler görebiliyorlardı müş -İ...Riom mubakemesinin or'aya at (Devom: 4/1 de) mal kollarile irtibatla büyük (w ——m m m Ti mz a Son Pos'a, nın bulmazısı : 12 0 | Bunlardan 30 tanesini hallederek bir aradı vollıvan her okuvucumuza bir hediye takdim edeceğiz Soldan söğa def 0 8 9 Fur 7 Napniye,, mun meşhur bir barbi (7). : Kalbur (8 Ahsetmek 3 — Gece gazi. nosu 18), Çıpıra (6, 4 — Para geli, ren mülk (4) e 5 — Basma (& gelirse su k ya yarar (9), A, yakla, durucu (4), * 8 — Taharri pi, mek (5), Bi UN taa. harf 0 : Bir rumuz (4), 9 — Zarar, mahzur (4. Vilâyet Nota Yıllarca — vüpu. | 3 — Bir nevi yağ (10; * — İlâve (2), — Gayret et (6). 5 — Din ve dünya işl, Bir nevi güzel koku, — Bir masdar (5 9. m 5 10 — Kandırmak (4); Bir ner esnaf) is | Yukarıdan aşağıya doğru İl; luk. (4, Şinirü | 8 — Oak Cw, Biz Liman key (4) Nota 12 hart 12 9 — Güneşin doğduğu yer (5) ber (3), Nola (2) 10 — Bir şeker meri (5) İdutulacak yemi (3), v Bera, — Enfes (3), Vücmüdn hası olan ve ölümle nebicelenei bu hastalığı dw.l Ud eden madde (3), Yama (2), Eşyanın