18 Ağustos SON”“P OSTA HiKAYE FE Kadınları ; Yazanlar: Max ve Alex Eischer Liseyi bıraktığı altı © yildanberi, Jules Croustillon, kibar bir kadinla münasebet tesis etmeği özlüyordu. O gün, çekinzenliğini yenmiye ve sokaktan geçen ilk bayanin yanina sokulmağaı kat'iyen karar vererek çileli, Bu karari verdikten beş daki. ka sonra, Jules, Cbâtesudun sokağiri da bir sarişinin peşine takılmıştı. Kadın pek güzel değildi amma, bundan dolayı, teşebbüsünde daha kolaylıkla muvaffak “olacağını dü - şünerek müteselli oluyordu. Kendisine cesaret vermek İçin, Laffitte sokağın! geçerken. tarihteki Messaline'i yâdelti; Ma sokağında Lawre'u batırladı; ve bout sokağında Ninon de Lenclos lat eden bir mÜSYÜ Ceviran: Halid Falıri Ozansoy i Yolda, gittikçe kadini mahre - miş, O Panthdow'a, Obdlisgue'e ve imiyetine sokuldu. o Ornnibösün her Sacrö . Coewr'e gözlerinin önünde sarsin.işinda âşikane bir tavırla ona resmi geçid yaptirmişii. Şimdi o ka ,gülümsiyordu. Nazarları birbirine dının arkasında, Lafâyette caddesin İrastladığı zaman, kadın, şiddetle|döki 370 numaralı binanın merdi. | başını çevirmekte idi, Juler; bunun;! veninden çıkıyordu. münasebetlerini (açığa o vurmamak! o Onun beline dokunacak kadar bir ihtiya'tan ileri geldiğini dü. cür'etlenince, kadın; mağrur bir şündü. | öestle silkindi ve uzanan eli, ona, Thââtre - Francnis meydanında! çapkinca tasavvurlarını o birakması İ indiler. Kadın, acele, büroya doğru! emrini verdi, Kadınların son daki - İ gitti. Hareketini iyi hesablamamış' kada dalma yaptıkları bu manevra, İelan Jules, onunla kapının önünde lara aldanmıyan Jules. vukuu yakın İ burun buruna geidi, Derhal komuş-! olan teslimiyete daha fazla bir kıy. İmak lâzim geldiğini hisselti, Artık met verdirmek için. kadını dördün. hiç tereddüd etmedi, esrarengiz ve cü katin sahanlığına kadar takibde alçak bir sesle, kulağına: İlsrar etti, (Baştarafı 1 inci sayfada) yuyor. Fazıl Ahmed, bu yazısın- da hele münevver tabakaya men sub kısım kadınlarımızın da Türklük ve analık hasletlerini u- nutarak bü modaya ayak uydur- malarmı affedilmez bir suç ola- rak telâkki ediyor. Bu milli dava etrafında bir, anket tertib ederek, maruf mü- nevverlerimizin fikirlerini tesbit etmek istedik. Aldığımız cevab. İları bugünden itibaren neşre baş ıyoruz. Orhan Seyfi Orhonun fikirleri Şair Orhan Seyfi aywi zaman- da yüksek tabaka ile sık sık te-| mas halinde bulunan bir münev- verimizdir. O da milli bünye - mizde bir yara gibi kansşan bu hastalıktan şikâyetçi... Diyor ki: «— Mekteb çocuklarından ai- ile kadmlarına kadar ve şehirler- İden köylere kadar kumarın bir salgın hastalık şekline doğru git- İtiğini görüyoruz. Birçok zararlı nasıl sarfedeceğini tereddi zenginlerin | ihtiraslarını taklid etmeğe kalktık. Hattâ, bir aralık İstanbulda vesmi bir ku - marhane bile açtık. Bereket ver. sin, İstanbulun mevcud olmıyan! İserveti bü batakhanenin © uzun'dını kendi aile işlerle © kadar imüddet devam etmesine müâni'çok ve o kadar oldu, az bir felâketle kurtulduk. rincisi amatör kumarbaz. Aile a- ralarında oynanan kumarlarda bu amatörler yetişir. Sonra pro- fesyonel kumarbaz gelir. Bu, ti- rişörlükten başlıyarak, hez türlü fenalığa kadar gider. Kumarda amatöş kalmak ya oyunu bece « rememek veyahud vazgeçmekle olur. Kumar muvaffakiyetle de - vam edince amatör, profesyonel sınıfa geçer. Bu sınıfta hile meş- rudur. Kolay ve sermayesiz pa - ra kazanmak fikri ımsanı kum. ra sevkeder, İlk kazançların lez zetini ondan sonra gelen zervri Sayfa 4/1 Yeni bir memleket derdi ilmiyen mü-/doğru değil, yukarıdan - aşağıya | doğru başlamalıdır. Kadınların kumar oynamasına gelince, o bir nevi işsizliğin, yar ni sile kadını olmamanın sidir. Çünkü hakiki bi ka» heye:aula meş guldur ki; kumar oy ir İki türlü kumarbaz vardır: Bi-|se de, istese de val Kadın için kumar, aile vazife - lerini benimsememekten ve ih - malden başka bir sey değildir.» Go. Dumlupınardaki merasime şehrimizden gidecek heyetler 30 Ağustos Zafer ve Tayyare bayramına aid hazırlıklara devam edilmektedir. O gün memleketin ber tarafında olduğu gibi bilhassa Dum. kayıblar kamçılar. Bozulan — birl “esin Hüyük serasln yapıla « Hiç şöpbesiz bu kadar israr ve |şeyler gibi ii da modalajarekı| malar bülçezi içinden issak yak > Korkarım bugün yağmar ya.| lü. Bir çıkıkçı camekânı -| gacak, madam! İ muhabbet karşısında mütevekki! ve! görenekle intişar ediyor. Bence 5 ilânı aşk etmeğe en mü. masib bir yer buldu. Adımlarını sık laştırdı, kadinin yanından İleriye geçii ve zihninde, bu münasebetin balangıcını işaret edecek olan kat'i cümleyi araştırmağı başladı. Her ne| olursa olsun. nükteli bir şey bulmak; lâzımdı. Sarişin madam yaklaşıyor. du. Jules ince bir tebessümle gülüm sedi ve sesinde mahrem bir tonla, ona şu itirafta bulundu: — Bugün hava güzel; madam! Kadin işitmemiş göründü, kılı bi. le kıpırdamadı. Mme de Sövigne - nin bütün meklubların okuduğu için kadınları pek iyi taniyan Jules, bunun bir hile olabilmesi ihtimalini müphem suretle anladı, Her ne ise, hiddetli görünüyordu ya. Demek ki ii oldukça bir netice elde etmişti. — Ah! diye içini çekti, ah! sekiz senedir ne diye yapmadım bunu ? Hayatımı körleimişim, Trinit& meydanında, sarişin ka, din, Sgvave des Batiynolks.Jardin des Plartes omnibü:“ne bindi. Jules 'n onun arkasından ominbüste Diye fısıldadı. İmağlüb olan kadin. nihayet kapıyi Sarışın kadın, bir lâhza, gözleri! açtı, Jules'ü salona aldı ve bir jestle ,»i kırpmadan ona bakti. Sonra! oturmağa davet etti | Batigmoltes . Cichy . Odöön Ormmi.! — Croustillon kaybettiği bunca yil. büsüne bindi ve daha sonra, Salnt. lar İçin acı aci hayıflandı, Şimdi ar. Germain . des - Prös'de Gore du tik kanaat geğrmleti ki birazicık Nord - Monipstname ominbüsüne. | cür'e'le muvaffak olmak pek kolay. Jules hiçbir fedakârlıktan çekinmi. yordu. vi iğ, daha Savare des işlemeğe başlamıştı, Zihnini böyle balif suretie içleterek, şimdi. kendisini, mevzwubahs olan kadınla, rayibali bir halvet odasın. İda, onu kaşkorseli ve kendisini ceket siz görüyordu. Velhasıl bu omnibüse de girdi. Alışam saat yedide, Lafayetie cad desinde 370 numaralı evin önünde acele, ceketini sirtindan attı, Uzun müddet beklemekle cani sıkılmadı. sarişin kadin hemen dönüp i (Elinde minimini bir taş tahta tutu. İyordu ki. üstüne tebeşirle şu kelime. "leri yazraişti: İ Defolon başımdan. ben sağır dilsizim! Halid Fahri Ozansoy Hayat ve ilim (Baş tarafı 3/1 de) Darwinistler ölümü bir vesilesi addederler. Metchnikoff'un (o nazariyesine karşı tek gün sineği gibi bazı uzviyetlerin hiçbir anotomik ta- havvüle uğramaksızın bir günde öldükleri ileri sürülebilir. İhti- istop etmişti. Elli kere, altmış kere teşebbüs et, mişti, my. li Taç in, kati bir sü. ke lee lerek kle Bİ cevabla onun yanından kovmamış. tı. Hiçbir söz söylemiyen razi olu. yor “demektir. Bunun için, Jules, bu meçhul ve ihtiyatlı kadina kur yap- ıştıfa dı. Saçlarının perçemini düzeltti ve; Jen fenası kumar hakkında bizim cemiyetimizdeki ahlâki telâkki - gevşsineğe yüz tutmuş olmasıdır. Türk cemiyeti i kumarı şiddetle takbih eder. Ha- İtırlardadır; eskiden evlenmek is- tiyen delikanlılar da en tehlikeli kusurlardan biri de kumar oyna- makti. Bir aile kendine damad edeceği adamda bu ahlâk nok - İsanının bulunmamasını arardı. | Kumarbaz bir gün mutlaka kur- duğu yuvayı yıkacak bir serseri! sayılır ve ondan cüzzamlılar gi- bi korkulurdu. Bana öyle geli - yor ki, kumarın aramıza yayıl - ması Büyük Harb zamanına ras- gelir. Kolay emeksiz kazançların eğlencelerinden biri de bu olmuş tu, O sıralarda kumar masasin - İdaki büyük kayıbların hikâye - lerini işitmeğe başladık. Büyük kumar oynamak ve büyük ka - yıblara uğramak bir nevi tervet kahramanlığı haline girdi. Ve bu isleri yapanlara şöbret ka - zandırdı, Bu kıratta adamların yüksek nız kumarbaz olarak çıkabilir. Kumar İnsanlar: değildir. En şiddetli ihtirasları - mızın biri de budur. Ve bir defa bu lezzet tadıldı rm, aşkgibi in- sanın çarçabuk başını döndürür. Fakat bunun büyük çapta si- rayetine mâni olmak © kabildir.! En büyük müeyyidesi cemiyetin kumar hakkındaki takbihini şid- detlendirmektir. Temiz aile mu- hitlerine bunu hiç sokmamak, çok güç sokmak, veyahud ora - larda bir itiyad haline getirme- mek lâzımdır. Kumarbazları hoş görmez, onların ellerini dostça sıkmakta tereddüd edersek, ku- marın sirayetine çok faydah bir! şekilde mâni olmağa çalişmış o- luruz. Yüksek aile muhfileri içi- ne giren ber şey giki bu da daha aşağı tabakalara doğru sizarak İntişar ediyor, buna mâni oluna- maz. Her moda, her zevk, her eğlence böyledir. Mutlaka bu te- ressüp olacaktır. Mademki, yük- sek snif onu beğeniyor, Öbür - Yer aldı, Kadın bir bilet istedi Ken makta devem etmenin zarif çapkın disi de kondoktora alt sous vererek, |bir adamin vazifesi olduğunu anla. Ayni suretle küçük bir mukavva ta. mişii. Seine nehrinin kenarını takib leb citi, Bu para; bu işte ilk harca, | etmiş, Bastilles'in etrafından dolan. diği sermeye idi, İmiş, Are de Tiompbe'a kadar ilerle yarlıktaki tahavvüller muhtelif hastalıkların bir.beticeşi > değ, bilâkis bu hastalıklar ihtiyarlık şartlarının bir neticesidir. aile muhitlerine e sokulabilmesi'leri bunu en kötü ve en zararlı ve onlara karşi hususi bir dikkat| şekilde taklid edeceklerdir. Ku- İ gösterilmesi kumar alsvhindeki|mara karşı hareket, bazılarının İtelâkkimizi ( gevşetti. Servetini! zapnettiği gibi, aşağıdan yukarı Genç bir kadının 'de- nizde cesedi bu'udu Dün Samatyada Davudpaşa sa - billerinde çöp İskelesine yakın bir mevkide denizde genç bir kadin ce. sedi görülerek sahile almınıştır. Vak'adan haberdar edilen nöbet. çi müddelumumisi beraberinde ad liye doktoru Hikmet Tömer o'duğu halde cesedin bulunduğu yer» ge . lerek tetkiklere başlamiştir. Bir kaza neticesinde denizde bo. iulduğu sanılan mağroküun. Sanat. yada oturan 20 yaşlarında Tilriye adında bir kadın olduğu an'aşılmış. tar, Kadınm bu akibete nasıl uğradı. Zi tahkik edilmektedir.